Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2023/303 E. 2023/849 K. 17.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2023/303 – Karar No:2023/849

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/303
KARAR NO : 2023/849

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/11/2020
NUMARASI : 2015/485 E-2020/672 K

ASIL DAVADA
DAVACI
TEREKE TASFİYE :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVALARIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 17/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/07/2023
Asıl ve birleşen davalarda davacı … vekili tarafından asıl ve birleşen davalarda davalı aleyhine açılan alacak, birleşen Ankara 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/486 Esas sayılı dosyasında … A.Ş. tarafından … ve … A.Ş. aleyhine açılan asli müdahale ile alacak davalarında mahkemece asıl ve birleşen davaların davacı … yönünden reddine, birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/486 Esas ve 2015/487 Esas sayılı dosyalarında açılmış olan asli müdahale davalarının kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde asıl ve birleşen davalarda davacı … vekili ile davalı … A.Ş. vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili; taraflar arasında 30/04/2013 tarihinde H.270 Referanslı Hilvan-Viranşehir 380 Kv (92 km.) Tek Devre Elektrik İletim Hattı Tesisi için sözleşme imzalandığını, bu sözleşme dışında da taraflar arasında sözleşmeler olduğunu, 30/04/2013 tarihli H.270 referanslı sözleşme uyarınca yer tesliminin 14/05/2013 tarihinde yapıldığını, iş programına uygun şekilde 420 günde tamamlanması öngörülen işin bitim tarihinin 07/07/2014 tarihi olduğunu, müvekkilinin sözleşme kapsamındaki tüm yükümlülüklerini yerine getirdiği halde davalı idarenin kanundan ve sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, hattın tesis edileceği güzergahta devlete ait alanların dışında orman arazileri ve özel mülkiyete tabi taşınmazlar bulunduğunu, bu alanlarla ilgili izin, kamulaştırma, el koyma gibi idari ve hukuki işlemlerin yerine getirilmesi yükümlülüğü davalı idareye ait olup, davalı tarafça bu yükümlülüğün tam ve gereği gibi yerine getirilmediğini, bu öncelikli yükümlülük yerine getirilmedikçe davalının müvekkilinden işin yapılmasını isteme hakkı bulunmadığını, sözleşmenin eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 6.maddesine aykırı olarak davalı tarafça yer teslimi yükümlülüğünün kamulaştırılması gereken alanlar kamulaştırılmadığından ve alınması gereken izinler alınmadığından usulüne uygun olarak yerine getirilmediği gibi, bu nedenlerden kaynaklanan süre uzatımlarının da verilmediğini, buna rağmen müvekkili firmanın işin büyük bir kısmını tamamladığını, yapılması gereken kamulaştırmaların ya hiç yapılmadığını, yada gereği gibi yapılmadığını, birçok arsaya ilişkin kamulaştırma davaları sonuçlanmadığı gibi, bir kısmının ise belirlenen bedellerinin ödenmediğini, bazılarının da bedelleri bloke edilmesine karşın henüz arazi sahiplerine ödenmediğini, bazı kamulaştırmaların ise bedelleri ödendiği halde tescil işlemlerinin gerçekleştirilmediğini, bu nedenle arazi sahiplerinin imalatların yapılmasına izin vermediklerini, bu durumların davalı idarenin kendi tutanak ve yazıları ile de ortaya konulduğunu, davalı idarenin hukuki haklılığının ortaya çıkmasını engellemek için kamulaştırmalarla ilgili bilgileri müvekkiline vermediğini, yine güzergah üzerindeki ormanlık alanlardan geçiş izinlerinin alınması ve ağaç kesim bedellerinin ödenmesi yükümlülüğü davalı idareye ait iken davalının bu yükümlülüklerini de yerine getirmediğinden, bu kısımlarda yerel orman idarelerinin engellemeleri ile karşılaşıldığını, nitekim davalıya muhtelif tarihlerde gönderilen ihtari yazılarda bu eksikliğin de bir an önce giderilmesi istenmiş ise de idarece işin yapımına engel bu soruna da tam bir çözüm getirilemediğini, tüm bunların yanısıra elektrik hattının geçeceği güzergahta sık sık değişikliklere gidilerek, projede değişiklikler ve varyant sorunlarının gündeme geldiğini, yer teslimlerinin gereği gibi yapılmamış olması nedeniyle şantiye malzeme, makine, ekip/ekipman sorunları ortaya çıktığını, bu durumun iş organizasyonunu zorlaştırarak ek maliyetlere ve gecikmelere neden olduğunu, işlerin kendi kusuru nedeniyle yapılamadığını ve geciktiğini bilen idarenin sözleşmede kararlaştırılan süre dolmuş olmasına karşın müvekkiline gecikme cezası uygulamadığını, böylece işlerin kendi kusuruyla geciktiğini zımnen kabul ve ikrar ettiğini, diğer yandan işin idareden kaynaklanan nedenlerle gecikmesi sonucu oluşan fiyat farkının, başlangıçta sözleşmede kararlaştırılan bedelle işe devam edilmesini imkansız hale getirdiğini,
davalı iş sahibinin işin devamını sağlamak üzere taraflar arasındaki sözleşmenin 33.4 maddesine uygun olarak süre uzatımı vermesi ve uzayan süre nedeniyle müvekkiline fiyat farkı ödemesi gerekirken, hukuka ve iyi niyet kurallarına aykırı olarak sözleşmeyi 07/05/2015 tarihinde feshettiğini ve teminatlarını irat kaydettiğini, davalının iş bu haksız feshinin müvekkilinin Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/553 Esas sayılı dosyasında verilen 22/04/2015 tarihli tasdik edilmiş konkordato projesini de olumsuz olarak etkilediğini, davalı idarenin tam da müvekkilinin teklif ettiği konkordato projesinin onaylanması esnasında, üstelik de işin yapımı onca zaman müvekkilinin gayret ve çabaları ile ilerlemiş ve tamamlanmak üzere iken, feshedilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek; taraflar arasında yapılması kararlaştırılan H.270 Referanslı 380 KV’luk (92 km) Tek Devre 3 B 954 MCM İletkenli Hilvan-Viranşehir 380 Elektrik İletim Hattının Teklif Birim Fiyatlı Komple Tesisi işi ile ilgili olarak taraflar arasındaki muarazanın giderilerek işin davalı idarenin kusuru nedeniyle yürütülemediğinin tespitini, idarece haksız ve hukuka aykırı olarak tek yanlı feshedilmek istenen sözleşmenin ayakta tutulmasına dair hüküm tesis edilmesini, sözleşmenin ayakta tutulması taleplerinin kabul görmemesi halinde, fazlaya ve sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğranılan her türlü zarar, alacak ve tazminata ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; dava konusu iş karşılığı davalı idareye verilen teminatlarının iadesine karar verilmesini, toplam teminat tutarından şimdilik 30.000,00 TL’nin fesih tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Asıl davada davalı vekili; davanın görev, yetki, zamanaşımı, husumet, taraf ehliyeti, derdestlik, tahkim, dava ehliyeti yönünden incelenerek reddini talep ettiklerini, dava konusu H.270 Referanslı sözleşme kapsamında bulunan 380 KV’luk (92 km) Tek Devre 3 B 954 MCM İletkenli Hilvan-Viranşehir 380 E.İ.Hattı Tesisine ilişkin sözleşmeye yönelik olarak davacı yüklenicinin ilk olarak 10/02/2015 tarih ve 14775 sayılı yazı ile uyarıldığını, davacı tarafından hiçbir tesis faaliyeti yapılmadığını, bunun üzerine 09/04/2015 tarih ve 37362 sayılı yazı ile hattın tesis faaliyetine ilişkin olarak tespitler yapılmak suretiyle sözleşmenin eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 47.maddesi hükmü gereğince 20 gün içinde hattın tamamlanması için çalışmalara başlanılmadığı takdirde sözleşmenin feshedileceğinin ihtar edildiğini, ancak davacının söz konusu hattın tesisine yönelik malzeme (direk montaj malzemesi, iletken, OPGW koruma iletkeni, hırdavat, izolatör, AACSR toprak teli) temini ile ilgili bir faaliyetinin olmadığını, ayrıca direk alt ve üst montaj faaliyetinde de bulunmadığının tespit edildiğini, bu nedenle sözleşmenin teşekkülce feshedildiğini, sözleşme konusu iş yerinin 14/05/2013 tarihli tutanakla teslim edildiğini, onaylanan iş programına göre, teminat mektubu karşılığında 2.840.550,00 TL iş avansı ödendiğini, buna rağmen kamulaştırma çalışmaları tamamlanan çok sayıda direkte yüklenici firma tarafından hiçbir saha çalışması yapılmadığını, bunun sebebinin yüklenicinin finansman sıkıntısı çekmesi, bu nedenle malzeme temini yapamaması ayrıca alt yüklenicilerle olan anlaşmazlıkları olduğunu, açıklanan nedenlerle yüklenicinin kamulaştırma çalışmalarının tamamlanmaması sebebiyle tesis çalışmalarına devam edilmediği, işlerin yürütülemez noktaya geldiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını, bunun yanısıra söz konusu hattın ihtiyacı olan 1272 MCM iletken, OPGW koruma iletkeni, AACSR toprak teli, 96 mm² toprak teli, hat hırdavatları ve izolatör gibi hiçbir hat malzemesinin temin edilmediğini, bu malzeme teminlerinin kamulaştırma işlemlerinin tamamlanmaması ile bir ilgisinin de olmadığını, hattın kamulaştırma işlemleri için özel olarak Bakanlar Kurulu’ndan alınmış acele el koyma kararı bulunduğunu, hattın yapımı için kamulaştırma anlamında herhangi bir sorun olmayıp, tesis yapımını engelleyen yerler için de firmanın başvurusu olması halinde işin kontrollüğünü yapan ilgili bölge müdürlüğü tarafından acele el koyma davaları açıldığını ve araziye el koyma kararları alınarak ilgili sorunun hemen çözüldüğünü, arazi sahiplerinin engellemeleri ile ilgili teşekküle sunulmuş herhangi bir belge bulunmadığını, teşekkülce yürütülen hiçbir Elektrik İletim hattı sözleşmesinde kamulaştırma işlemleri tamamlandıktan sonra saha çalışmalarına bağlanacağına ilişkin bir şart bulunmadığını, yine sözleşmede kamulaştırma işlemleri tamamlanan kısımlara ait kamulaştırma evraklarının yükleniciye verileceğine dair de bir hüküm bulunmadığını, ayrıca, davacı yüklenicinin sorumluluğunda tesis edilerek teşekküle teslim edilen takribi 10 adet Enerji İletim Hattının geçici kabullerinin yapıldığını ve işletmede olmalarına rağmen halen kamulaştırma işlemlerinin devam ettiğini, buna rağmen hattın tamamlanamamasının kamulaştırma işlerine bağlanmasının doğru olmadığını, yine hattın geçiş güzergahında ormanlık arazi bulunmadığından herhangi bir izin alınmadığını ve yazışma yapılmadığını, ayrıca bu hususta yüklenici firma tarafından herhangi bir belgenin de teşekküle sunulmadığını, hatta ait direk yerlerinin ve direk tipinin değişimlerinin işin gereği olup, zorunlu olarak yapılması gerekli olan bu değişikliklerin teşekkülde hazır olan onaylı projelere göre yapılmasının sözleşmenin gereği olup, yüklenicinin sorumluluğunda olduğunu, tesis planlamasının yapılması için bölge müdürlüğünce alınan orman izinleri ve kamulaştırma işlemlerine ilişkin bilgilerin detaylı olarak yükleniciye verilmiş olup, yüklenicinin de sahadaki çalışma programını buna göre yapması gerektiğini, yer tesliminin gereği gibi yapılmış olup, yer tesliminin yapılmamış olması nedeniyle iş organizasyonunun zorlaştığı ve ek maliyete neden olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, enerji iletim hatlarının kendilerine özgü özellikleri nedeniyle tesis maliyetlerinin yaklaşık %70’ini malzemenin oluşturduğunu, bu malzemelerin piyasa şartlarında oluşan fiyatları, döviz fiyatları ile doğrudan ilişkili olduğundan döviz kurunda meydana gelen artışların ciddi maliyetler oluşturduğunu, basiretli tacirin bunu öngörmesi gerektiğini, feshedilen sözleşmede fiyat farkı düzenlemesi bulunduğunu, ancak teşekkülce yürütülmekte olan fiyat farklı sözleşmeler gözönüne alındığında, sözleşme bedeli üzerinden ortalama %10-15 olarak gerçekleşecek fiyat farkı miktarının dolar kurunun yükselmesine bağlı olarak oluşan yüklenici zararını karşılamayacağını, davacıya ait 4 adet enerji iletim hattının tesisi esnasında meydana gelen ancak yüklenici tarafından ödenmeyen yaklaşık 200.000,00 TL zarar-ziyan bedeli, ayrıca hatların tesisi işlerinde çalıştıkları, ancak alacaklarını alamadıkları gerekçesiyle teşekküle başvuruda bulunan işçilere ait 620.850,00 TL’lik yüklenici firma işçi alacağı borcu bulunduğunu, ayrıca davacı firma adına farklı tarihlerde teşekküle ulaşan haciz alacaklıları ve tutarına ilişkin bilgilere göre toplam 231.287,84 Euro ve 50.688.688,27 TL’lik borcu bulunduğunu, yüklenicinin hattın saha çalışmalarına başlanılmasından itibaren muhtelif direk yerlerinde çalışma yapamadığını bahane ederek buna ilişkin herhangi bir tutanak olmadığı halde defalarca süre uzatımı talebinde bulunduğunu, söz konusu hattın toplam 92 Km. uzunluğunda ve 247 adet direkli bir hat olması sebebiyle, işin gereği olarak zaman zaman meydana gelen sorunların bölge müdürlüğünün müdahalesi ile anında termin süresi içinde mahallinde çözülerek yüklenici firmaya çalışma ortamı sağlandığını, aksini gösteren herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığını, bu nedenle koşulları oluşmadığından, süre uzatımı verilmemiş olup, mağduriyeti olmadığını, teşekkülce tesis ettirilen enerji iletim hatlarının tesisi aşamasında hattın değişik bölümlerinde değişik zaman dilemleri içerisinde gecikmeye sebep olan nedenlerin ne kadar süre içinde kaldırılacağı ve dolayısıyla bu sürenin ne zamana kadar uzayacağının hesaplanamaması nedeniyle, ayrıca hattaki farklı zamanlarda ve farklı nedenlerle yapılacak birden fazla süre uzatım çalışması için gerek bölge müdürlükleri gerekse teşekkülün diğer ünitelerinden komisyonların oluşturulması ve komisyon çalışmalarının zaman alması nedeniyle süre uzatım çalışmalarının, teşekkülün Süre Uzatım Yönergesi’ne göre enerji iletim hatlarının geçici kabulleri yapıldıktan sonra başladığını, söz konusu hattın süresi içinde tamamlanmaması üzerine yüklenicinin gecikme cezasının askıya alınmasını talep ettiğini, gecikmeye sebep olan nedenlerin tespitinin bu süreçte yapılamamasından dolayı yüklenicinin talebinin hattın ikmal tarihinden sonra yapılacak olan hakkedişlerden gecikme cezası kesilmesinin, süre uzatım çalışmalarının neticelendirilmesine kadar yüklenicinin lehine olarak askıya alındığını, bu askıya alma işleminin yüklenicinin süre uzatımı hakkı olduğu anlamına gelmediğini, pek çok aynı nitelikte işte çalışan yüklenicinin bu uygulamaya şimdiye kadar itirazı olmadığını ayrıca, kabul anlamına gelmemek üzere talep edilen faiz türü ve başlangıç tarihine de itiraz ettiklerini belirterek; davanın reddini savunmuştur.
Birleşen Ankara 6.Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/486 Esas-2016/253 Karar Sayılı Dosyasında;
Birleşen davada davacı vekili; taraflar arasında 01/07/2011 tarihinde H.234 Referanslı 380 Kv (221 km.) Tek Devre 3 B 1272 MCM İletkenli Van-Siirt (Branşmanına kadar) Elektrik İletim Hattı Tesisi için sözleşme imzalandığını, bu sözleşme dışında da taraflar arasında sözleşmeler olduğunu, 01/07/2011 tarihli H.234 referanslı sözleşme uyarınca yer tesliminin 15/07/2011 tarihinde yapıldığını, iş programına uygun şekilde 840 günde tamamlanması öngörülen işin bitim tarihinin 31/10/2013 tarihi olduğunu, müvekkilinin sözleşme kapsamındaki tüm yükümlülüklerini yerine getirdiği halde davalı idarenin kanundan ve sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, hattın tesis edileceği güzergahta devlete ait alanların dışında orman arazileri ve özel mülkiyete tabi taşınmazlar bulunduğunu, bu alanlarla ilgili izin, kamulaştırma, el koyma gibi idari ve hukuki işlemlerin yerine getirilmesi yükümlülüğü davalı idareye ait olup, davalı tarafça bu yükümlülüğün tam ve gereği gibi yerine getirilmediğini, bu öncelikli yükümlülük yerine getirilmedikçe davalının müvekkilinden işin yapılmasını isteme hakkı bulunmadığını, sözleşmenin eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 6.maddesine aykırı olarak davalı tarafça yer teslimi yükümlülüğü kamulaştırılması gereken alanlar kamulaştırılmadığından ve alınması gereken izinler alınmadığından usulüne uygun olarak yerine getirilmediği gibi, bu nedenlerden kaynaklanan süre uzatımlarının da verilmediğini, buna rağmen müvekkili firmanın işin büyük bir kısmını tamamladığını, yapılması gereken kamulaştırmaların ya hiç yapılmadığını, yada gereği gibi yapılmadığını, birçok arsaya ilişkin kamulaştırma davaları sonuçlanmadığı gibi, bir kısmının ise belirlenen bedellerinin ödenmediğini, bazılarının da bedelleri bloke edilmesine karşın henüz arazi sahihlerine ödenmediğini, bazı kamulaştırmaların ise bedelleri ödendiği halde tescil işlemlerinin gerçekleştirilmediğini, bu nedenle arazi sahiplerinin imalatların yapılmasına izin vermediklerini, bu durumların davalı idarenin kendi tutanak ve yazıları ile de ortaya konulduğunu, davalı idarenin hukuki haklılığının ortaya çıkmasını engellemek için kamulaştırmalarla ilgili bilgileri müvekkiline vermediğini, yine güzergah üzerindeki ormanlık alanlardan geçiş izinlerinin alınması ve ağaç kesim bedellerinin ödenmesi yükümlülüğü davalı idareye ait iken davalının bu yükümlülüklerini de yerine getirmediğinden, bu kısımlarda yerel orman idarelerinin engellemeleri ile karşılaşıldığını, nitekim davalıya muhtelif tarihlerde gönderilen ihtari yazılarda bu eksikliğin de bir an önce giderilmesi istenmiş ise de idarece işin yapımına engel bu soruna da tam bir çözüm getirilemediğini, tüm bunların yanısıra elektrik hattının geçeceği güzergahta sık sık değişikliklere gidilerek, projede değişiklikler ve varyant sorunlarının gündeme geldiğini, yer teslimlerinin gereği gibi yapılmamış olması nedeniyle şantiye malzeme, makine, ekip/ekipman sorunları ortaya çıktığını, bu durumun iş organizasyonunu zorlaştırarak ek maliyetlere ve gecikmelere neden olduğunu, işlerin kendi kusuru nedeniyle yapılamadığını ve geciktiğini bilen idarenin sözleşmede kararlaştırılan süre dolmuş olmasına karşın müvekkiline gecikme cezası uygulamadığını, böylece işlerin kendi kusuruyla geciktiğini zımnen kabul ve ikrar ettiğini, diğer yandan işin idareden kaynaklanan nedenlerle gecikmesi sonucu oluşan fiyat farkının, başlangıçta sözleşmede kararlaştırılan bedelle işe devam edilmesini imkansız hale getirdiğini,
davalı iş sahibinin işin devamını sağlamak üzere taraflar arasındaki sözleşmenin 33.4 maddesine uygun olarak süre uzatımı vermesi ve uzayan süre nedeniyle müvekkiline fiyat farkı ödemesi gerekirken, hukuka ve iyi niyet kurallarına aykırı olarak sözleşmeyi 04/06/2015 tarihinde feshettiğini ve teminatlarını irat kaydettiğini, davalının iş bu haksız feshinin müvekkilinin Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/553 Esas sayılı dosyasında verilen 22/04/2015 tarihli tasdik edilmiş konkordato projesini de olumsuz olarak etkilediğini, davalı idarenin tam da müvekkilinin teklif ettiği konkordato projesinin onaylanması esnasında, üstelik de işin yapımı onca zaman müvekkilinin gayret ve çabaları ile ilerlemiş ve tamamlanmak üzere iken, feshedilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek; taraflar arasında yapılması kararlaştırılan H.234 Referanslı 380 KV’luk (221 km) Tek Devre 3 B 1272 MCM İletkenli Van-Siirt (Branşmanına kadar) Elektrik İletim Hattı Tesisi işi ile ilgili olarak taraflar arasındaki muarazanın giderilerek işin davalı idarenin kusuru nedeniyle yürütülemediğinin tespitini, idarece haksız ve hukuka aykırı olarak tek yanlı feshedilmek istenen sözleşmenin ayakta tutulmasına dair hüküm tesis edilmesini, sözleşmenin ayakta tutulması taleplerinin kabul görmemesi halinde, fazlaya ve sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğranılan her türlü zarar, alacak ve tazminata ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; dava konusu iş karşılığı davalı idareye verilen teminatlarının iadesine karar verilmesini, toplam teminat tutarından şimdilik 50.000,00 TL’nin fesih tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili; davanın görev, yetki, zamanaşımı, husumet, taraf ehliyeti, derdestlik, tahkim, dava ehliyeti yönünden incelenerek reddini talep ettiklerini, dava konusu H.234 referanslı sözleşme kapsamında 01/07/2011 tarihinde imzalanan 380 kV’luk (221 km) Tek Devre 3 B 1272 MCM İletkenli 506 direkli Van-Siirt TM Elektrik İletim Hattı Tesisine ilişkin olarak yer tesliminin 15/07/2011 tarihinde yapıldığını, sözleşmenin ikmal tarihinin 31/10/2013 olduğunu, sözleşme kapsamında teminat mektubu karşılığında 8.455.950,00 TL iş avansı ödendiğini, bunun dışında sözleşme kapsamında fesih tarihine kadar toplam 15 adet hakkediş düzenlendiğini ve KDV hariç 4.317.208,56 TL ödeme yapıldığını, söz konusu sözleşmenin genel müdürlük makamının 01/06/2015 tarih ve 179 sayılı Olur’u ile feshedildiğini, fesih tarihine kadar yüklenicinin sözleşme kapsamındaki 506 direkten 456 adet direğin alt montajını, 203 adet direğin üst montajını tamamladığını, hattın hiçbir etabında tel çekim çalışmalarının yapılmadığını, sözleşmeye konu işe yönelik olarak davacı yüklenicinin ilk olarak bölge müdürlüğünün 03/05/2013 tarih ve 1750 sayılı, teşekkülün 14/11/2015 tarih ve 7510 sayılı yazıları ile uyarılmış olmasına rağmen hiçbir tesis faaliyeti yapılmadığını, bunun üzerine 28/04/2015 tarih ve 43816 sayılı yazı ile hattın tesis faaliyetine ilişkin olarak tespitler yapılmak suretiyle sözleşmenin eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 47.maddesi hükmü gereğince 20 gün içinde hattın tamamlanması için çalışmalara başlanılmadığı takdirde sözleşmenin feshedileceğinin ihtar edildiğini, ancak davacının söz konusu hattın tesisine yönelik malzeme temini, bakiye kalan alt-üst montaj ve tel çekimi çalışmaları ile ilgili herhangi bir faaliyette bulunmadığının tespit edildiğini, bu nedenle sözleşmenin teşekkülce feshedildiğini, yüklenicinin çalışma yapamamasının nedeninin finansman sıkıntısı çekmesi, bu nedenle malzeme temini yapamaması ayrıca alt yüklenicilerle olan anlaşmazlıkları olduğunu, açıklanan nedenlerle yüklenicinin kamulaştırma çalışmalarının tamamlanmaması sebebiyle tesis çalışmalarına devam edilmediği, işlerin yürütülemez noktaya geldiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını, bunun yanısıra söz konusu hattın ihtiyacı olan 1272 MCM iletken, OPGW koruma iletkeni, AACSR toprak teli, 96 mm² toprak teli, hat hırdavatları ve izolatör gibi hiçbir hat malzemesinin temin edilmediğini, bu malzeme teminlerinin kamulaştırma işlemlerinin tamamlanmaması ile bir ilgisinin de olmadığını, hattın kamulaştırma işlemleri için özel olarak Bakanlar Kurulu’ndan alınmış acele el koyma kararı bulunduğunu, hattın yapımı için kamulaştırma anlamında herhangi bir sorun olmayıp, tesis yapımını engelleyen yerler için de firmanın başvurusu olması halinde işin kontrollüğünü yapan ilgili bölge müdürlüğü tarafından acele el koyma davaları açıldığını ve araziye el koyma kararları alınarak ilgili sorunun hemen çözüldüğünü, arazi sahiplerinin engellemeleri ile ilgili teşekküle sunulmuş herhangi bir belge bulunmadığını, teşekkülce yürütülen hiçbir Elektrik İletim hattı sözleşmesinde kamulaştırma işlemleri tamamlandıktan sonra saha çalışmalarına bağlanacağını ilişkin bir şart bulunmadığını, yine sözleşmede kamulaştırma işlemleri tamamlanan kısımlara ait kamulaştırma evraklarının yükleniciye verileceğine dair de bir hüküm bulunmadığını, ayrıca, davacı yüklenicinin sorumluluğunda tesis edilerek teşekküle teslim edilen takribi 10 adet Enerji İletim Hattının geçici kabullerinin yapıldığını ve işletmede olmalarına rağmen halen kamulaştırma işlemlerinin devam ettiğini, buna rağmen hattın tamamlanamamasının kamulaştırma işlerine bağlanmasının doğru olmadığını, yine hattın geçiş güzergahında ormanlık arazi yönünden ise, bölge müdürlüğünün 25/08/2015 tarih ve 165997 sayılı yazısı ile; Elektrik İletim hattı güzergahında bulunan sahalar için Elazığ Orman Bölge Müdürlüğü izin işlemleri için 10/06/2011 tarih ve 2228 sayılı yazı ile müracaat yapıldığı, akabinde yazışmaların devam ettiği, ilgili kurum ile yapılan şifahi görüşme sonucu izin işleminin tamamlanma aşamasında olduğunun belirtildiği, dava konusu enerji iletim hattına ait orman izinleri için Bolu Orman Bölge Müdürlüğünden 08/04/2014 tarihi itibariyle orman izninin alındığının belirtildiği, ayrıca anılan hattın saha faaliyetleri aşamasında orman izinlerinin alınmamasından dolayı tesis faaliyetlerinin engellenmesine ilişkin yüklenici firma tarafından herhangi bir belgenin teşekküle sunulmadığı, hatta ait direk yerlerinin ve direk tipinin değişimlerinin işin gereği olup, zorunlu olarak yapılması gerekli olan bu değişikliklerin teşekkülde hazır olan onaylı projelere göre yapılmasının sözleşmenin gereği olup, yüklenicinin sorumluluğunda olduğunu, tesis planlamasının yapılması için bölge müdürlüğünce alınan orman izinleri ve kamulaştırma işlemlerine ilişkin bilgilerin detaylı olarak yükleniciye verilmiş olup, yüklenicinin de sahadaki çalışma programını buna göre yapması gerektiğini, yer tesliminin gereği gibi yapılmış olup, yer tesliminin yapılmamış olması nedeniyle iş organizasyonunun zorlaştığı ve ek maliyete neden olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, enerji iletim hatlarının kendilerine özgü özellikleri nedeniyle tesis maliyetlerinin yaklaşık %70’ini malzemenin oluşturduğunu, bu malzemelerin piyasa şartlarında oluşan fiyatları, döviz fiyatları ile doğrudan ilişkili olduğundan döviz kurunda meydana gelen artışların ciddi maliyetler oluşturduğunu, basiretli tacirin bunu öngörmesi gerektiğini, teşekkülce feshedilen H.246.K ve H.234 Referanslı sözleşmelerde fiyat farkına ilişkin bir düzenleme bulunmayıp, ancak idarenin kusuruna istinaden verilecek süre uzatımı olması halinde fiyat farkı verilebileceğini, ayrıca feshedilen H.282 ve H.270 Referanslı sözleşmeler kapsamında fiyat farkı düzenlemesi bulunmadığını, ancak teşekkülce yürütülmekte olan fiyat farklı sözleşmeler gözönüne alındığında sözleşme bedeli üzerinden ortalama %10-15 olarak gerçekleşecek fiyat farkı miktarının dolar kurunun yükselmesine bağlı olarak oluşan zararı karşılamayacağını, davacıya ait 4 adet enerji iletim hattının tesisi esnasında meydana gelen ancak yüklenici tarafından ödenmeyen yaklaşık 200.000,00 TL zarar-ziyan bedeli, ayrıca hatların tesisi işlerinde çalıştıkları, ancak alacaklarını alamadıkları gerekçesiyle teşekküle başvuruda bulunan işçilere ait 620.850,00 TL’lik yüklenici firma işçi alacağı borcu bulunduğunu, ayrıca davacı firma adına farklı tarihlerde teşekküle ulaşan haciz alacaklıları ve tutarına ilişkin bilgilere göre toplam 231.287,84 Euro ve 50.688.688,27 TL’lik borcu bulunduğunu, yüklenicinin hattın saha çalışmalarına başlanılmasından itibaren muhtelif direk yerlerinde çalışma yapamadığını bahane ederek buna ilişkin herhangi bir tutanak olmadığı halde defalarca süre uzatımı talebinde bulunduğunu, söz konusu hattın toplam 221 Km. uzunluğunda ve 501 adet direkli bir hat olması sebebiyle, işin gereği olarak zaman zaman meydana gelen sorunların bölge müdürlüğünün müdahalesi ile anında termin süresi içinde mahallinde çözülerek yüklenici firmaya çalışma ortamı sağlandığını, aksini gösteren herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığını, bu nedenle koşulları oluşmadığından, süre uzatımı verilmemiş olup, mağduriyeti olmadığını, teşekkülce tesis ettirilen enerji iletim hatlarının tesisi aşamasında hattın değişik bölümlerinde değişik zaman dilemleri içerisinde gecikmeye sebep olan nedenlerin ne kadar süre içinde kaldırılacağı ve dolayısıyla bu sürenin ne zamana kadar uzayacağının hesaplanamaması nedeniyle, ayrıca hattaki farklı zamanlarda ve farklı nedenlerle yapılacak birden fazla süre uzatım çalışması için gerek bölge müdürlükleri gerekse teşekkülün diğer ünitelerinden komisyonların oluşturulması ve komisyon çalışmalarının zaman alması nedeniyle süre uzatım çalışmalarının, teşekkülün Süre Uzatım Yönergesi’ne göre enerji iletim hatlarının geçici kabulleri yapıldıktan sonra başladığını, söz konusu hattın süresi içinde tamamlanmaması üzerine yüklenicinin gecikme cezasının askıya alınmasını talep ettiğini, gecikmeye sebep olan nedenlerin tespitinin bu süreçte yapılamamasından dolayı yüklenicinin talebinin hattın ikmal tarihinden sonra yapılacak olan hakkedişlerden gecikme cezası kesilmesinin, süre uzatım çalışmalarının neticelendirilmesine kadar yüklenicinin lehine olarak askıya alındığını, bu askıya alma işleminin yüklenicinin süre uzatımı hakkı olduğu anlamına gelmediğini, pek çok aynı nitelikte işte çalışan yüklenicinin bu uygulamaya şimdiye kadar itirazı olmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere talep edilen faiz türü ve başlangıç tarihine de itiraz ettiklerini belirterek; davanın reddini savunmuştur.
Asli Müdahil … A.Ş. vekili, iş bu mahkemenin 2015/486 Esas sayılı dosyasının davacısı…-… ve davalısı … A.Ş. Genel Müdürlüğü’nü (…) davalı olarak göstererek açmış olduğu asli müdahale davasında; banka ile davalı… – … arasında akdedilen kredi sözleşmelerine istinaden söz konusu davalı firmaya kredi kullandırıldığını, kredi sözleşmeleri kapsamında davalı…-… lehine H.234 Referanslı 380 KV’luk Tek Devre Üçlü Demet 1272 MCM Pheasant İletkenli (221 KM) Van-Siirt TM Brş. Noktasına Kadar Elektrik İletim Hattının Teklif Birim Fiyatlı Tesisi işi için davalı muhatap … Genel Müdürlüğü’ne hitaben 29/06/2011 tarihli, 0614MW013919 Ref.no.lu, 3.382.380,00 TL bedelli teminat mektubu verildiğini, bu teminat mektubunun davalı …’ın Bankaya gönderdiği 05/06/2015 tarih ve 71095747-840.99-E.57387 sayılı yazına istinaden, sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle teminat mektubu bedelinin tazmin edildiğini, mahkemenin işbu dosya ile birleşen dosyasında alınan tüm bilirkişi raporlarında davalı … tarafından diğer davalı…- …’in H.234 Referanslı 380 KV’luk Tek Devre Üçlü Demet 1272 MCM Pheasant İletkenli (221 KM) Van-Siirt TM Brş. Noktasına Kadar Elektrik İletim Hattının Teklif Birim Fiyatlı Tesisi işine ilişkin sözleşmenin feshi işleminin haksız olduğunun tespit edildiğini, bankanın, davalı … tarafından haksız yere tazmin talebinde bulunulması üzerine 3.382.380,00 TL’lik söz konusu teminat mektubunun tazminini 05/06/2015 tarihinde gerçekleştirmiş olup, mektup konusu işin feshinin haksız olduğu tespit edildiğinden, haksız tazmin söz konusu olduğunu, muhatap davalı …’ın haksız yere tazmin ettirdiği meblağı ve haksız tazmin tarihinden günümüze kadar işleyecek en yüksek (ticari) avans faizi ve fer’ileriyle birlikte bankaya iade etme yükümlülüğü olduğunu, Yargıtay yerleşik içtihatlarına göre, riskin doğmamış veya sona ermiş olmasına rağmen muhatap tazmin talebinde bulunursa, haksız bir tazmin talebi söz konusu olacağından, bu sonucun teminat mektubunun temel borç ilişkisinden bağımsız olmasına karşılık, mücerret bir borç ikrarı oluşturmamasına dayandığını, (Yargıtay 3. H.D., E. 2012/19784, K. 2013/3723, T. 06/03/2013) Teminat mektubu için banka tarafından ödenmek durumunda kalınan meblağın davalı lehdar…-…’den de tahsilinin günümüze kadar mümkün olamadığını, bankaca davalı lehdar…-…’e kullandırılan Kredi Sözleşmelerinden kaynaklanan alacakları için keşide edilen ihtarname ile (ihtarın sonuçsuz kalması üzerine) Ankara 9.İcra Müdürlüğü’nün 2014/383 Esas sayılı dosyasından yasal takip süreci başlatıldığını, takibin de kesinleşmiş olup, takip işlemlerinin devam ettiğini belirterek; davalı…- … firmasından söz konusu mektup bedelini iade de alamayan bankanın işbu davaya HMK düzenlemeleri gereğince asli müdahil olarak kabulünü, banka tarafından haksız yere ödenen (davalı…-… lehine H.234 Referanslı 380 KV’luk Tek Devre Üçlü Demet 1272 MCM Pheasant İletkenli (221 KM) Van-Siirt TM Brş. Noktasına Kadar Elektrik İletim Hattının Teklif Birim Fiyatlı Tesisi işi için davalı muhatap … Genel Müdürlüğü’ne hitaben verilen 29/06/2011 tarihli, 0614MW013919 Ref.no.lu teminat mektubu için) mektup bedeli olan 3.382.380,00 TL’nin, bu bedele tazmin tarihi olan 05/06/2015 tarihinden günümüze kadar işleyecek (ticari işlemlere ilişkin) en yüksek avans faizi ve diğer tüm fer’ileri ile birlikte bankaya ödenmesini talep etmiştir.
Birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/487 Esas-2016/254 Karar Sayılı Dosyasında;
Birleşen davada davacı vekili; taraflar arasında 15/08/2013 tarihinde H.282 Referanslı 380 Kv (70,80 km.) Çift Devre 3 B 1272 MCM İletkenli Osmanca-Ada 2 DGKÇS Elektrik İletim Hakkı Tesisi için sözleşme imzalandığını, bu sözleşme dışında da taraflar arasında sözleşmeler olduğunu, 15/08/2013 tarihli H.282 referanslı sözleşme uyarınca yer tesliminin 22/08/2013 tarihinde yapıldığını, iş programına uygun şekilde 420 günde tamamlanması öngörülen işin bitim tarihinin 15/10/2014 tarihi olduğunu, müvekkilinin sözleşme kapsamındaki tüm yükümlülüklerini yerine getirdiği halde davalı idarenin kanundan ve sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, hattın tesis edileceği güzergahta devlete ait alanların dışında orman arazileri ve özel mülkiyete tabi taşınmazlar bulunduğunu, bu alanlarla ilgili izin, kamulaştırma, el koyma gibi idari ve hukuki işlemlerin yerine getirilmesi yükümlülüğü davalı idareye ait olup, davalı tarafça bu yükümlülüğün tam ve gereği gibi yerine getirilmediğini, bu öncelikli yükümlülük yerine getirilmedikçe davalının müvekkilinden işin yapılmasını isteme hakkı bulunmadığını, sözleşmenin eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 6.maddesine aykırı olarak davalı tarafça yer teslimi yükümlülüğünün kamulaştırılması gereken alanlar kamulaştırılmadığından ve alınması gereken izinler alınmadığından usulüne uygun olarak yerine getirilmediği gibi, bu nedenlerden kaynaklanan süre uzatımlarının da verilmediğini, buna rağmen müvekkili firmanın işin büyük bir kısmını tamamladığını, yapılması gereken kamulaştırmaların ya hiç yapılmadığını, yada gereği gibi yapılmadığını, birçok arsaya ilişkin kamulaştırma davaları sonuçlanmadığı gibi, bir kısmının ise belirlenen bedellerinin ödenmediğini, bazılarının da bedelleri bloke edilmesine karşın henüz arazi sahiplerine ödenmediğini, bazı kamulaştırmaların ise bedelleri ödendiği halde tescil işlemlerinin gerçekleştirilmediğini, bu nedenle arazi sahiplerinin imalatların yapılmasına izin vermediklerini, bu durumların davalı idarenin kendi tutanak ve yazıları ile de ortaya konulduğunu, davalı idarenin hukuki haklılığının ortaya çıkmasını engellemek için kamulaştırmalarla ilgili bilgileri müvekkiline vermediğini, yine güzergah üzerindeki ormanlık alanlardan geçiş izinlerinin alınması ve ağaç kesim bedellerinin ödenmesi yükümlülüğü davalı idareye ait iken davalının bu yükümlülüklerini de yerine getirmediğinden, bu kısımlarda yerel orman idarelerinin engellemeleri ile karşılaşıldığını, nitekim davalıya muhtelif tarihlerde gönderilen ihtari yazılarda bu eksikliğin de bir an önce giderilmesi istenmiş ise de idarece işin yapımına engel bu soruna da tam bir çözüm getirilemediğini, tüm bunların yanısıra elektrik hattının geçeceği güzergahta sık sık değişikliklere gidilerek, projede değişiklikler ve varyant sorunlarının gündeme geldiğini, yer teslimlerinin gereği gibi yapılmamış olması nedeniyle şantiye malzeme, makine, ekip/ekipman sorunları ortaya çıktığını, bu durumun iş organizasyonunu zorlaştırarak ek maliyetlere ve gecikmelere neden olduğunu, işlerin kendi kusuru nedeniyle yapılamadığını ve geciktiğini bilen idarenin sözleşmede kararlaştırılan süre dolmuş olmasına karşın müvekkiline gecikme cezası uygulamadığını, böylece işlerin kendi kusuruyla geciktiğini zımnen kabul ve ikrar ettiğini, diğer yandan işin idareden kaynaklanan nedenlerle gecikmesi sonucu oluşan fiyat farkının, başlangıçta sözleşmede kararlaştırılan bedelle işe devam edilmesini imkansız hale getirdiğini, davalı iş sahibinin işin devamını sağlamak üzere taraflar arasındaki sözleşmenin 33.4 maddesine uygun olarak süre uzatımı vermesi ve uzayan süre nedeniyle müvekkiline fiyat farkı ödemesi gerekirken, hukuka ve iyi niyet kurallarına aykırı olarak sözleşmeyi 04/06/2015 tarihinde feshettiğini ve teminatlarını irat kaydettiğini, davalının iş bu haksız feshinin müvekkilinin Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/553 Esas sayılı dosyasında verilen 22/04/2015 tarihli tasdik edilmiş konkordato projesini de olumsuz olarak etkilediğini, davalı idarenin tam da müvekkilinin teklif ettiği konkordato projesinin onaylanması esnasında, üstelik de işin yapımı onca zaman müvekkilinin gayret ve çabaları ile ilerlemiş ve tamamlanmak üzere iken, feshedilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek; taraflar arasında yapılması kararlaştırılan H.282 Referanslı 380 kV’luk (70,80 km) Çift Devre 3 B 1272 MCM İletkenli Osmanca-Ada 2 DGKÇS Elektrik İletim Hattı Tesisi işi ile ilgili olarak taraflar arasındaki muarazanın giderilerek işin davalı idarenin kusuru nedeniyle yürütülemediğinin tespitini, idarece haksız ve hukuka aykırı olarak tek yanlı feshedilmek istenen sözleşmenin ayakta tutulmasına dair hüküm tesis edilmesini, sözleşmenin ayakta tutulması taleplerinin kabul görmemesi halinde, fazlaya ve sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğranılan her türlü zarar, alacak ve tazminata ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; dava konusu iş karşılığı davalı idareye verilen teminatlarının iadesine karar verilmesini, toplam teminat tutarından şimdilik 50.000,00 TL’nin fesih tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili; davanın görev, yetki, zamanaşımı, husumet, taraf ehliyeti, derdestlik, tahkim, dava ehliyeti yönünden incelenerek reddini talep ettiklerini, dava konusu H.282 Referanslı sözleşme kapsamında 15/08/2013 tarihinde imzalanan 380 KV’luk (70,80 km) Çift Devre 3 B 1272 MCM İletkenli 170 direkli Osmanca-Ada 2 DGÇKS Elektrik İletim Hattı Tesisine ilişkin olarak yer tesliminin 22/08/2013 tarihinde yapıldığını, sözleşmenin ikmal tarihinin 15/10/2014 olduğunu, sözleşme kapsamında teminat mektubu karşılığında 6.970.050,00 TL iş avansı ödendiğini, bunun dışında sözleşme kapsamında fesih tarihine kadar toplam 5 adet hakkediş düzenlendiğini ve KDV hariç 2.805.628,00 TL ödeme yapıldığını, söz konusu sözleşmenin genel müdürlük makamının 01/06/2015 tarih ve 179 sayılı Olur’u ile feshedildiğini, fesih tarihine kadar yüklenicinin sözleşme kapsamındaki 169 direkten 69 adet direğin alt montajını tamamladığını, hattın hiçbir etabında tel çekim çalışmalarının yapılmadığını, sözleşmeye konu işe yönelik olarak davacı yüklenicinin başkanlığın 21/11/2013 tarihli ve 7789 sayılı, 09/01/2015 tarihli 2139 sayılı, 13/04/2015 tarihli ve 38205 sayılı ve 22/05/2015 tarihli ve 52461 sayılı yazılırı ile defalarca uyarılmış olmasına rağmen hiçbir tesis faaliyeti yapılmadığını, bunun üzerine 27/04/2015 tarih ve 43333 sayılı yazı ile hattın tesis faaliyetine ilişkin olarak tespitler yapılmak suretiyle sözleşmenin eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 47.maddesi hükmü gereğince 20 gün içinde hattın tamamlanması için gerek malzeme temini, gerekse bakiye kalan atl-üst montaj çalışmalarına başlanılmadığı takdirde sözleşmenin feshedileceğinin ihtar edildiğini, ancak davacının söz konusu hattın tesisine yönelik malzeme (direk montaj malzemesi, iletken, OPGW koruma iletkeni, hırdavat, izolatör, AACSR toprak teli)temini ile ilgili herhangi bir faaliyeti olmadığının, ayrıca direk alt ve üst montaj faaliyetlerinin bulunmadığının tespit edildiğini, bu nedenle sözleşmenin teşekkülce feshedildiğini, sözleşme konusu iş yerinin 22/08/2013 tarihli tutanakla teslim edildiğini, onaylanan iş programına göre, teminat mektubu karşılığında 6.970.050,00 TL iş avansı ödendiğini, teşekkülün yükleniciye uyarı yazılarına rağmen 94 adet direkte alt montaj ve 68 adet direkte de üst montaj çalışması yapılabiliyor olmasına karşı, yüklenicinin sahada herhangi bir tesis çalışması gerçekleştirmediğinin 25/05/2015 tarihli tutanakla tespit edildiğini, bunun sebebinin yüklenicinin finansman sıkıntısı çekmesi, bu nedenle malzeme temini yapamaması ayrıca alt yüklenicilerle olan anlaşmazlıkları olduğunu, açıklanan nedenlerle yüklenicinin kamulaştırma çalışmalarının tamamlanmaması sebebiyle tesis çalışmalarına devam edilmediği, işlerin yürütülemez noktaya geldiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını, bunun yanısıra söz konusu hattın ihtiyacı olan 1272 MCM iletken, OPGW koruma iletkeni, AACSR toprak teli, 96 mm² toprak teli, hat hırdavatları ve izolatör gibi hiçbir hat malzemesinin temin edilmediğini, bu malzeme teminlerinin kamulaştırma işlemlerinin tamamlanmaması ile bir ilgisinin de olmadığını, hattın kamulaştırma işlemleri için özel olarak Bakanlar Kurulu’ndan alınmış acele el koyma kararı bulunduğunu, hattın yapımı için kamulaştırma anlamında herhangi bir sorun olmayıp, tesis yapımını engelleyen yerler için de firmanın başvurusu olması halinde işin kontrollüğünü yapan ilgili bölge müdürlüğü tarafından acele el koyma davaları açıldığını ve araziye el koyma kararları alınarak ilgili sorunun hemen çözüldüğünü, arazi sahiplerinin engellemeleri ile ilgili teşekküle sunulmuş herhangi bir belge bulunmadığını, teşekkülce yürütülen hiçbir Elektrik İletim hattı sözleşmesinde kamulaştırma işlemleri tamamlandıktan sonra saha çalışmalarına bağlanacağını ilişkin bir şart bulunmadığını, yine sözleşmede kamulaştırma işlemleri tamamlanan kısımlara ait kamulaştırma evraklarının yükleniciye verileceğine dair de bir hüküm bulunmadığını, ayrıca, davacı yüklenicinin sorumluluğunda tesis edilerek teşekküle teslim edilen takribi 10 adet Enerji İletim Hattının geçici kabullerinin yapıldığını ve işletmede olmalarına rağmen halen kamulaştırma işlemlerinin devam ettiğini, buna rağmen hattın tamamlanamamasının kamulaştırma işlerine bağlanmasının doğru olmadığını, yine hattın geçiş güzergahında ormanlık arazi yönünden ise, Bolu Orman Bölge Müdürlüğünden 08/04/2014 tarihi itibariyle, Yeniköy Orman İşletme Şefliğinden 10/04/2014 tarihinden itibaren Akyazı Orman İşletme Şefliğinden 20/06/20134 tarihi itibariyle Adapazarı Orman İşletme Şefliğinden 17/04/2014 tarihi itibariyle ve Hendek Orman İşletme Şefliğinden 02/04/2015 tarihi itibariyle orman izinlerinin alındığını, ayrıca anılan hattın saha faaliyetleri aşamasında orman izinlerinin alınmamasından dolayı tesis faaliyetlerinin engellenmesine ilişkin yüklenici firma tarafından herhangi bir belgenin teşekküle sunulmadığını, hatta ait direk yerlerinin ve direk tipinin değişimlerinin işin gereği olup, zorunlu olarak yapılması gerekli olan bu değişikliklerin teşekkülde hazır olan onaylı projelere göre yapılmasının sözleşmenin gereği olup, yüklenicinin sorumluluğunda olduğunu, tesis planlamasının yapılması için bölge müdürlüğünce alınan orman izinleri ve kamulaştırma işlemlerine ilişkin bilgilerin detaylı olarak yükleniciye verilmiş olup, yüklenicinin de sahadaki çalışma programını buna göre yapması gerektiğini, yer tesliminin gereği gibi yapılmış olup, yer tesliminin yapılmamış olması nedeniyle iş organizasyonunun zorlaştığı ve ek maliyete neden olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, enerji iletim hatlarının kendilerine özgü özellikleri nedeniyle tesis maliyetlerinin yaklaşık %70’ini malzemenin oluşturduğunu, bu malzemelerin piyasa şartlarında oluşan fiyatları, döviz fiyatları ile doğrudan ilişkili olduğundan döviz kurunda meydana gelen artışların ciddi maliyetler oluşturduğunu, basiretli tacirin bunu öngörmesi gerektiğini, teşekkülce feshedilen H.246.K ve H.234 Referanslı sözleşmelerde fiyat farkına ilişkin bir düzenleme bulunmayıp, ancak idarenin kusuruna istinaden verilecek süre uzatımı olması halinde fiyat farkı verilebileceğini, ayrıca feshedilen H.282 ve H.270 Referanslı sözleşmeler kapsamında fiyat farkı düzenlemesi bulunmadığını, ancak teşekkülce yürütülmekte olan fiyat farklı sözleşmeler gözönüne alındığında sözleşme bedeli üzerinden ortalama %10-15 olarak gerçekleşecek fiyat farkı miktarının dolar kurunun yükselmesine bağlı olarak oluşan zararı karşılamayacağını, davacıya ait 4 adet enerji iletim hattının tesisi esnasında meydana gelen ancak yüklenici tarafından ödenmeyen yaklaşık 200.000,00 TL zarar-ziyan bedeli, ayrıca hatların tesisi işlerinde çalıştıkları, ancak alacaklarını alamadıkları gerekçesiyle teşekküle başvuruda bulunan işçilere ait 620.85,00 TL’lik yüklenici firma işçi alacağı borcu bulunduğunu, ayrıca davacı firma adına farklı tarihlerde teşekküle ulaşan haciz alacaklıları ve tutarına ilişkin bilgilere göre toplam 231.287,84 Euro ve 50.688.688,27 TL’lik borcu bulunduğunu, yüklenicinin hattın saha çalışmalarına başlanılmasından itibaren muhtelif direk yerlerinde çalışma yapamadığını bahane ederek buna ilişkin herhangi bir tutanak olmadığı halde defalarca süre uzatımı talebinde bulunduğunu, söz konusu hattın toplam 70,80 Km. uzunluğunda ve 170 adet direkli bir hat olması sebebiyle, işin gereği olarak zaman zaman meydana gelen sorunların bölge müdürlüğünün müdahalesi ile anında termin süresi içinde mahallinde çözülerek yüklenici firmaya çalışma ortamı sağlandığını, aksini gösteren herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığını, bu nedenle koşulları oluşmadığından, süre uzatımı verilmemiş olup, mağduriyeti olmadığını, teşekkülce tesis ettirilen enerji iletim hatlarının tesisi aşamasında hattın değişik bölümlerinde değişik zaman dilemleri içerisinde gecikmeye sebep olan nedenlerin ne kadar süre içinde kaldırılacağı ve dolayısıyla bu sürenin ne zamana kadar uzayacağının hesaplanamaması nedeniyle, ayrıca hattaki farklı zamanlarda ve farklı nedenlerle yapılacak birden fazla süre uzatım çalışması için gerek bölge müdürlükleri gerekse teşekkülün diğer ünitelerinden komisyonların oluşturulması ve komisyon çalışmalarının zaman alması nedeniyle süre uzatım çalışmalarının teşekkülün Süre Uzatım Yönergesi’ne göre enerji iletim hatlarının geçici kabulleri yapıldıktan sonra başladığını, söz konusu hattın süresi içinde tamamlanmaması üzerine yüklenicinin gecikme cezasının askıya alınmasını talep ettiğini, gecikmeye sebep olan nedenlerin tespitinin bu süreçte yapılamamasından dolayı yüklenicinin talebinin hattın ikmal tarihinden sonra yapılacak olan hakkedişlerden gecikme cezası kesilmesinin, süre uzatım çalışmalarının neticelendirilmesine kadar yüklenicinin lehine olarak askıya alındığını, bu askıya alma işleminin yüklenicinin süre uzatımı hakkı olduğu anlamına gelmediğini, pek çok aynı nitelikte işte çalışan yüklenicinin bu uygulamaya şimdiye kadar itirazı olmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere talep edilen faiz türü ve başlangıç tarihine de itiraz ettiklerini belirterek; davanın reddini savunmuştur.
Asli Müdahil … A.Ş. vekili; iş bu mahkemenin 2015/487 Esas sayılı dosyasının davacısı…-… yanında ve iş bu davanın davalısı … A.Ş. Genel Müdürlüğü’nü (…) davalı olarak göstererek açmış olduğu asli müdahale davasında; müvekkili bankanın 18/04/2017 tarihli dilekçesi ile birleşen 2015/487 Esas sayılı dosya bakımından 50.000,00 TL dava değeri ile davacı yanında asli müdahale talep ettiğini, yargılamanın devamında çeşitli tarihlerde alınan kök rapor ve ek raporlar doğrultusunda dava değerini 9.076.803,70 TL ıslah yoluyla artırarak, 9.126.803,70 TL’ye yükselttiklerini, 05/02/2020 tarihli celsenin 2 nolu ara kararı ile asli müdahale talepli dilekçenin HMK 65’e göre davanın taraflarını davalı gösterir şekilde sunulması yönünde kurulan ara kararının yerine getirilmesi nedeniyle yasal süresi içerisinde iş bu dilekçeyi ve taleplerini sunduklarını; …- …’in H.282 Referanslı 380 Kv.Luk (70,8 Km) Çift Devre 3B 1272 MCL İletkenli Osmanca-Ada 2 DGKÇS Enerji İletim Hattının Teklif Birim Fiyatlı Komple Tesis Yapım İşi için davalı muhatap … A.Ş. Genel Müdürlüğü (…) Ticaret Dairesi Başkanlığı’na hitaben müvekkili banka tarafından verilen teminat mektuplarının haksız tazmin edildiğini, müvekkili banka tarafından Genel Ticari Kredi Sözleşmesine istinaden…-… firması arasında aktedilen 13/05/2013 tarih ve 4 sayılı kredi sözleşmesi ve 13/07/2012 tarih ve 2 sayılı gayrinakdi çek sözleşmesi ile nakdi ve gayrinakdi kredi açıldığını ve kullandırıldığını, bu kapsamda yüklenici firma…- …’in H.282 referanslı 380 KV’luk (70,8 Km.) Çift Devre 3B 1272 MCM İletkenli Osmanca-Ada 2 DGKÇS Enerji İletim Hattının Teklif Birim Fiyatlı Komple Tesis Yapım İşi için davalı muhatap … A.Ş. Genel Müdürlüğü (…) Ticaret Dairesi Başkanlığı’na hitaben 13/08/2013 tarihve 2211KRTM13000626 sayılı 2.788.020,00 TL bedelli ve 27/08/2013 tarih ve 2211KRTM13000678-1335/1214 sayılı 6.970.050,00 TL bedelli teminat mektubu verildiğini, davalı …’ın 05/06/2015 tarih ve 57396 sayılı yazısı ile teminat mektubunun konusu olan yapım işinin Yapım İşleri Genel Şartnamesi 47. maddesine göre yüklenicinin kusuru nedeniyle 04/06/2015 tarih ve 19-246 sayılı karar ile feshedildiğini belirterek teminat mektubunun nakde çevrilmesi için başvuruda bulunduğunu, teminat mektuplarında banka usulüne uygun ilk talepte ödemeyi kabul ettiğinden 08/06/2015 tarihinde toplam 9.126.803,70 TL tutarında teminat mektuplarının tazmin edilmek durumunda kalındığını, tazmin işlemini müteakip teminat mektubundaki lehdar…-…’e rücu hakkının kullanıldığını, …-… hakkında yapılmakta olan Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün 2014/2782 sayılı takip dosyasına ve Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/553 Esas sayılı konkordato dosyasına deposu talep edilen teminat mektuplarının nakde çevrildiğinin bildirildiğini, müvekkili bankanın teminat mektubu düzenleyerek soyut bir borç altına girmemiş olup, teminat mektubuna konu riskin gerçekleşmesi ve tazmin talebinde bulunulması halinde teminat mektubunda belirtilen limitle sınırlı olmak üzere ödeme yapmakla yükümlü olduğunu, teminat mektubunda belirtilen riskin gerçekleşmemesi halinde mektubun tazmininin istenemeyeceğini, keza gerçekleşen risk tutarının üzerinde de tazmin talebinde bulunulamayacağını, gerçekleşen risk üzerinde tazmin talebinde bulunulması halinde haksız tazminin söz konusu olacağını ve bu durumda haksız tazmin talebinde bulunan muhatabın haksız olarak tazmin ettirdiği tutarı iade etmekle yükümlü olacağını, müvekkili banka ile muhatap … arasında verilen teminat mektubu dolayısıyla bir garanti sözleşmesi oluştuğunu, garanti sözleşmesi ile müvekkili bankanın ödeme yükümlülüğünün ancak garanti edilen riskin doğması halinde söz konusu olacağını, müvekkili bankanın ilk talepte ödemeyi kabul etmesinin hiçbir şekilde garanti sözleşmesinin bu esaslı unsurunu değiştirmediğini, burada hakların birleşmesinin söz konusu olduğunu, müvekkili bankanın ödediği miktar için bir yandan kontgarana, diğer yandan garanti sözleşmesi nedeniyle muhataba başvurma hakkına sahip olduğunu, zira müvekkili bankanın rücu hakkını kullanarak lehtar…-…’e başvurduğunu, ancak alacağını tahsil edemediğini, tazmin işlemini müteakip lehtar…-…’in muhatap … aleyhine mektup konusu işle ilgili olarak işbu davayı açtığını, muhatap …’ın sözleşmeye göre talep hakkı olmadığı halde teminat mektubu bedelini müvekkili Bankadan tazmin ederek tahsil ettiğinden ödenen paranın müvekkili bankaya iadesi gerektiğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine alacağın yeterli teminatı bulunmadığından Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/01/2014 tarih ve 2014/30 D.İş sayılı dosyasından 2.069.257,38 TL tutarlı alacak ve 14.962.179,22 TL tutarlı gayrinakdi kredi bedelinin depo edilmesi karşılığı olarak toplam 17.031.436,60 TL alacak için ihtiyati haciz kararı alındığını ve Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün 2014/2782 sayılı dosyasından tatbik edilerek, alacağın tahsili için 04/02/2014 tarihinde icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edilmeyerek dosyanın kesinleştiğini, 08/06/2015 tarihinde 9.126.803,70 TL tutarında teminat mektupları tazmin edilerek nakde dönüşen alacağın icra dosyasına bildirildiğini, ancak takip konusu alacağın tahsil edilemediğini, …, sözleşmeyi haksız feshettiğinden… –…’in borçlarını ödeyemez hale geldiğini, lehtar firmanın kendisine iadesini talep ettiği meblağın esas itibarıyla muhatap kurumun müvekkili Bankadan (tazmin talep hakkını kötüye kullanarak) haksız olarak tahsil ettiği mektup bedelleri olduğunu, bu itibarla, dava konusu alacağın (teminat bedelinin ödenmesi alacağı) gerçekte müvekkili bankanın muhataptan olan alacağı olduğunu, bu nedenlerle açılan davaya, müvekkili alacaklı bankanın takip borçlusu aynı zamanda işbu davanın davacısı…-… yanında asli müdahil olarak katılabilmesi ve teminat mektubu bedelinin müvekkili bankaya iadesini sağlamak için asli müdahale talep ettiğini belirterek; 05/02/2020 tarihli celsenin 2 nolu ara kararı uyarınca HMK’nın 65. maddesine göre davanın taraflarını davalı gösterir şekilde sunulan asli müdahil talepli dilekçenin ve Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/485 Esas sayılı dosyasında birleşen 2015/487 Esas sayılı dosya bakımından asli müdahilliğin kabulünü, davalı…-… lehine H.282 referanslı 380 KV’luk (70,8 Km) Çift Devre 3B 1272 MCM İletkenli Osmanca-Ada 2 DGKÇS Enerji İletim Hattının Teklif Birim Fiyatlı Komple Tesis Yapım İşi için davalı muhatap … A.Ş. Genel Müdürlüğü (…) Ticaret Dairesi Başkanlığı’na hitaben 13/08/2013 tarih ve 2211KRTM13000626 sayılı 2.788.020 TL bedelli ve 27/08/2013 tarih ve 2211KRTM13000678-1335/1214 sayılı 6.970.050 TL bedelli teminat mektubu için bankaca haksız yere ödemede bulunmak durumunda kalındığı değerlendirilerek, (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) ödenen mektup bedeli olan 9.126.803,70 TL’nin ve bu bedele tazmin tarihi olan 08/06/2015 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun uyarınca TC Merkez Bankası avans işlemlerinde uygulanan faiz oranları üzerinden avans faizi ile birlikte taraflarına ödenmesini talep etmiştir.
Birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/549 Esas-2018/188 Karar Sayılı Dosyasında;
Birleşen davada davacı vekili; taraflar arasında 07/10/2013 tarihinde İTM.98-Kahramanmaraş 380 KV’luk Trafo Merkezi Yapım İşi için sözleşme imzalandığını, sözleşmeye göre işin süresinin 510 gün olup, buna göre 14/03/2015 tarihinde tamamlanması gerektiğini, ancak idareden kaynaklı nedenlerle 181 takvim günü süre verildiğini ve iş bitim tarihinin 11/09/2015 olarak revize edildiğini, davalının kamu yararına ve hukuka aykırı olarak 13/08/2015 tarihinde kararlaştırılan iş bitim süresinden yaklaşık 1 ay önce sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, idarenin 03/08/2015 tarihli yazısında fesih sebebi olarak, iş programının yerine getirilmemesini, merkezde tesis edilmesi gereken primer ve sekonder malzemelerin sahaya sevklerinin gerçekleştirilememesini ve tüm bunların yanısıra sözleşmeden doğan alacaklarına konulmuş olan hacizlerin kaldırılamamasını gösterdiğini, bu sebeplerin hiçbirinin doğru olmayıp, feshin haksız olduğunu, davalının taraflar arasında düzenlenen iş bu sözleşme dışındaki 4 adet sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, bu sözleşmelerin haksız feshi nedeniyle Ankara 14.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1270 Esas, Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/485, 2015/486 ve 2015/487 Esas sayılı davalarının açıldığını, tüm bu davalarda gelinen aşamalar itibariyle idarenin gerek yer tesliminde gecikmiş olduğu ve pek çok yerin kamulaştırmasının dahi sonuçlandırılamadığı ve yerlerin teslim edilemediği, gerek haksız olarak müvekkiline süre uzatımı verilmemiş olduğu ve gerekse de davalı idarenin sözleşmeyi haksız olarak feshettiğinin bilirkişi raporları ile sabit hale geldiğini, bu davalarda ortaya konulan ve bilirkişi raporları ile de kesinlik kazanan hususların benzerlerinin iş bu davanın konusunu oluşturan iş ile ilgili olarak da yaşandığını, yukarıda değinilen sözleşmeler feshedildiği için müvekkilinin iş bu davaya konu sözleşmeden kaynaklanan hakkedişlerinin bloke edildiğini, feshedilen diğer sözleşmeler nedeniyle müvekkilinin iş bu sözleşmeden kaynaklanan hakkediş alacaklarına bloke konulmasının mümkün olmadığını, bu blokeler nedeniyle para akışının baltalanması neticesinde işlerin yavaşladığını, yavaşlamaya neden olanın davalı idare olup, feshin de açıkça haksız olduğunu, yine davalı idare tarafından trafo merkezinin yapılması için seçilen ve müvekkiline teslim edilen yerin zemininin inşaata elverişli olmayıp ayıplı olduğunu, bu durumun işe başlanıldığı zaman fark edildiğini ve durumun davalı kuruma bildirildiğini, ancak alınan tüm tedbirlere rağmen zeminden su çıkmaya devam ettiğini, zeminin iyileştirilmesinin hem zaman aldığını, hem de maliyetli olduğunu, idarece bu durum nedeniyle süre uzatımı verilerek işin bitim tarihinin 11/09/2015 olarak tespit edildiğini, yine müvekkilinin dava konusu olan trafo inşası işinden kaynaklanan alacaklarını temlik etmesinin davalı kurumca sebepsiz şekilde onaylanmaması nedeniyle işlerin akışının tıkandığını, davalının sözleşmeden ve yasadan kaynaklı hak ve yükümlülüklerine aykırı davranması ve süre uzatımı neticesinde revize edilen iş bitim süresini beklemeden sözleşmeyi feshetmesinin haksız olduğunu, yine fesih nedeninin aksine, müvekkilinin trafo inşası için gerekli tüm malzemeleri sırası geldikçe sahaya sevk ettiğini, alacaklar üzerine konulan hacizlerin kaldırılmaması gerekçesinin de yerinde olmadığını, zira müvekkili firmanın konkordato talebi ile Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/553 Esas sayılı dosyasından verilen 22/04/2015 tarihli karar ile konkordatosunun tasdik edildiğini, bu karar doğrultusunda müvekkili hakkındaki tüm haciz işlemlerinin de fekkine karar verildiğini, uzayan süre yönünden müvekkiline fiyat farkı verilmemesinin de hukuka aykırı olduğunu, davalının iş bu haksız feshinin müvekkilinin tasdik edilmiş konkordato projesini de olumsuz olarak etkilediğini belirterek; taraflar arasında yapılması kararlaştırılan İTM.98-Kahramanmaraş, 380 KV’luk Kahramanmaraş Trafo Merkezi Yapım İşi ile ilgili olarak taraflar arasındaki muarazanın giderilerek işin davalı idarenin kusuru nedeniyle yürütülemediğinin ve sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğinin tespitini, fazlaya ve sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğranılan her türlü zarar, alacak ve tazminata ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile dava konusu iş karşılığı davalı idareye verilen teminatların iadesini, toplam teminat tutarından şimdilik 10.000,00 TL’nin fesih tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili; davanın görev, yetki, zamanaşımı, husumet, taraf ehliyeti, derdestlik, tahkim, dava ehliyeti yönlerinden incelenerek reddini talep ettiklerini, esasa ilişkin olarak ise; dava konusu 380 KV Kahramanmaraş TM Yapım işine ilişkin İTM.98-Kahramanmaraş referanslı sözleşmenin 07/10/2013 tarihinde davalı ile imzalandığını, yer tesliminin yüklenici temsilcisinin de katılımı ile 21/10/2013 tarihinde yapıldığını, yapım süresi 510 gün olan merkezin sözleşmesine göre bitim tarihi 14/03/2015 iken söz konusu yapım işine 181 takvim günü ilave süre verilmesi sebebiyle merkezin iş bitim tarihinin 11/09/2015 tarihine ötelendiğini, söz konusu yapım işi kapsamında; 16/04/2015 tarihine kadar sadece 5.984.526,10 TL tutarında (sözleşme bedelinin % 18,45’i) bir kısım inşaat imalatlarının gerçekleştirildiğini, merkezin 22/09/2014 onay tarihli iş programı gözönüne alındığında, Mart, Nisan ve Mayıs 2015 tarihlerinde montajı tamamlanması gereken primer ve sekonder malzemelerin hiçbirinin sahaya sevk edilmediğini, dolayısı ile yüklenici tarafından, merkezin onaylı iş programına uyulmadığını ve tesis çalışmalarında iş programına göre gecikme yaşandığını, bu süreçte yüklenici adına düzenlenen haciz ihbarnameleri ile yüklenicinin alacaklarına konulan blokelerle ilgili olarak bilgi ve belgelerin teşekküle ulaştığını, Ankara 22. Noterliği aracılığıyla teşekküle ulaşan icra takiplerinin kaldırılması, merkezde tesis edilecek tüm primer ve sekonder malzemelerin en geç 30 gün içerisinde temin edilerek sahaya sevklerinin yapılması, aksi takdirde İTM.98-Kahramanmaraş referanslı trafo merkezi yapım işi sözleşmesinin Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 47. maddesine, Sözleşmenin, “Sözleşmenin Feshine İlişkin Şartlar” başlıklı 26. ve “Borçluluk ve Hacizler” başlıklı 33.4.2. maddelerine göre işlem yapılacağının yüklenici firmaya bildirildiğini, bu ihtarnamenin 11/06/2015 tarihinde yüklenici tarafından tebellüğ edildiğini, yüklenicinin 22/06/2015 tarih ve Şnt.122.0300.15 sayılı yazısı ile işin devamına ilişkin açıklamalarda bulunduğunu, teşekkülün 15/07/2015 tarih, E.72572 sayılı yazısı ile bu yazıya cevap verildiğini, Teşekkülün 12. Bölge Müdürlüğü 23/07/2015 tarih ve E.144199 sayılı yazısında; …-… firmasına ihale edilen 380 KV Kahramanmaraş Trafo Merkezine ait işin mevcut durumunun 18/05/2015 tarihinde yerinde tespit edilerek “İnşaat İşleri Durum Tespit Tutanağı ” hazırlandığını ve bu tarihten sonra da sahada herhangi bir çalışma ve malzeme giriş çıkışı olmadığını bildirdiğini, bu açıklamalardan da görüleceği üzere, söz konusu trafo merkezinde yüklenici firmanın, İTM.98-Kahramanmaraş referanslı sözleşme ile taahhüt etmiş olduğu işleri yapmakta zorluklar yaşadığının anlaşıldığını, ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda, sözleşmenin, yüklenicinin, taahhüdünü ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi, tesis edilmesi gereken primer ve sekonder malzemelerin sahaya sevklerini gerçekleştirememesi ve bunun yanı sıra da sözleşmeden doğan alacaklarına konulmuş olan hacizleri kaldıramaması nedenleriyle, 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 20. maddesinin (a) bendi çerçevesinde, 13/08/2015 tarih, 27-347 sayılı Yönetim Kurulu Karar’ı ile feshedildiğini, dava dilekçesinde geçen ” Zemininin İnşaata Elverişli Olmaması” hususuna ilişkin olarak; Trafo Merkezi yapılacak zeminde karşılaşılan problemin çözümü için Üniversiteye yaptırılan projeler doğrultusunda zemin iyileştirme işlerinin ilave iş olarak davacıya yaptırıldığını, bu ilave işler için davacının işin durdurulduğu tarihten sonra geçen süre ve ilave iş olarak yapılacak olan Jet Grout kolon uygulaması işi için toplam 181 gün ilave süre verildiğini, böylece davacı yüklenicinin iddia ettiği gibi zemin problemlerinin çözümü sürecine bağlı olarak işe geç başlanılmasından dolayı süre anlamında herhangi bir mağduriyeti olmadığını, idarenin, ilave işler için verilen sürenin sonunda revize iş programına uygun olarak işlerin yapılıp tamamlanmasını yükleniciden beklediğini ancak, davacı yüklenicinin ihale konusu işi sözleşme hükümlerine ve merkezin revize iş programına göre yerine getirmediğini, fiyat farkı verilmesi talebinin reddedilmesine ilişkin olarak; 22/04/2014 tarih, 02878 sayılı yazı ile teşekkülün dövizdeki değişimle ilgili olarak yeni bir fiyat farkı hesap yöntemi belirlemesinin kanun gereği mümkün olmadığının yükleniciye bildirildiğini, ayrıca, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 14.2.4 “İş programı ve ödenek dilimi” başlıklı maddesinde; “Yükleniciye, 4735 sayılı kanunun 10. maddesinde belirtilen mücbir sebeplerle veya sözleşmenin ifasının gecikmesine idarenin kusurunun sebep olduğu durumlarda süre uzatımı verilmesi halinde, uzatılan süreye göre yüklenici tarafından hazırlanan ve idarece onaylanan revize iş programına uygun olarak yapılan işler için fiyat farkı hesaplanır.” hükmü yer aldığını, zeminde yaşanan problemin giderilmesine kadar, geçen sürenin davacı yükleniciye ilave süre olarak verildiğini ve revize iş programının onayından sonra, yapılan hakedişlerde ve İnşaat Fesih Hesap Kesme Hakedişinde, revize iş programına göre, yürürlükteki fiyat farkı kararnamesine uygun olarak fiyat farkı verildiğini, sonuç olarak, İTM.98 referanslı 380 KV Kahramanmaraş TM yapım işi sözleşmesinin, yüklenicinin içine düştüğü finansal sıkıntılar nedeni ile taahhüdünü ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getiremez duruma düşmesi nedeniyle feshedildiğini belirterek; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; asıl ve birleşen davaların, taraflar arasında elektrik iletim hattı ve trafo inşaasına yönelik eser sözleşmesine dayalı murazaanın giderilmesi ve teminat bedelinin iadesi davası olduğu, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporları ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; asıl ve birleşen dosyalarda taraflar arasında elektrik iletim hattı tesisi ve trafo merkezi yapımı konusunda eser sözleşmesi bulunduğu, davacının yüklenici, davalının ise iş sahibi olduğu, asıl dosyada taraflar arasında Hilvan-Viranşehir elektrik iletim hattına ait sözleşmenin 30/04/2013 tarihinde imzalandığı, 14/05/2013 tarihinde yer tesliminin yapıldığı, sözleşmeye göre 245 adet direğin alt montaj, üst montaj ve tel çekimi işlerinin yer tesliminden itibaren 420 gün içerisinde tamamlanmasının öngörüldüğü, davalı iş sahibinin, davacı yükleniciye gönderdiği 09/04/2015 tarihli yazı ile 20 gün içerisinde malzeme temini ve kalan bakiye işlere başlanılmaması halinde sözleşmenin 47. maddesine göre işlem yapılacağının ihtar edildiği ve firmanın gerekli çalışmayı yapmadığı ve malzeme temin etmediğinden bahisle 07/05/2015 tarihli yönetim kurulu kararı ile sözleşmeyi feshettiği, sözleşme kapsamında yapılan faaliyetler sırasında bazı yerlerde kamulaştırma çalışmalarının tamamlanmaması, bazı yerlerde de kamulaştırma yapılmasına rağmen arazi sahiplerinin engellemeleri sebebi ile işin bitirilmesinde engeller olduğu bilirkişi raporundaki tespitler ve dosyaya sunulan belgelerden anlaşılmışsa da, yüklenicinin çalışmasını engelleyen etkenlerin 14 direğe ilişkin olduğu, 245 direkten 231’inin alt ve üst montajı ve iletken çekiminin yapılmasına engel bir durum kalmamasına rağmen 210 direğin alt montajının yapıldığı, bu direklerin hiçbirinin üst montajının yapılmadığı, iletken çekiminin yapılmadığı, eksik işlerin tamamlanması için gereken sürenin idare tarafından yer tesliminin sağlanamaması sebebi ile verilmesi gereken sürenin çok üzerinde olduğu, yüklenicinin sözleşmeye, teknik şartnameye ve iş programına uygun davranmadığı, idarenin feshe yönelik ihtarına rağmen şantiye sahasına gelerek, çalışmalara başlamadığı anlaşılmakla davalı iş sahibinin sözleşmeyi feshinin haklı olduğu gerekçesiyle; asıl davanın reddine karar verilmiştir.
Birleşen 2015/486 Esas sayılı dosya yönünden deliller değerlendirildiğinde; taraflar arasında Van-Siirt elektrik iletim hattı yapımına ilişkin sözleşmenin 01/07/2011 tarihinde imzalandığı, 501 adet direğin alt montaj, üst montaj ve tel çekimi işlerini 840 gün içinde tamamlanmasının kararlaştırıldığı, 15/07/2011 teslim tarihi itibari ile işin bitiş tarihinin 31/10/2013 olduğu, bu sözleşme kapsamında bu dosyaya asli müdahil olan … tarafından düzenlenen 3.382.380 TL bedelli kati teminat mektubunun davalı iş sahibine verildiği, davalı idarenin davacı yükleniciye gönderdiği 24/08/2015 tarihli yazı ile eksik işlerin 20 gün içinde tamamlanmasının ve malzeme temininin istendiği, belirtilen işlerin tamamlanmaması halinde sözleşmenin 47. maddesi uyarınca işlem yapılacağının ihtar edildiği, akabinde davacı yüklenicinin istenilen hususları yerine getirmemesi gerekçesi ile 01/06/2015 tarihli yönetim kurulu kararı ile sözleşmenin feshedildiği, sözleşmenin 34. maddesi ve sözleşmenin eki niteliğinde olan YİGŞ’nin 6. maddesine göre yüklenicinin edimlerini yerine getirebilmesinin, iş sahibinin çalışmaya engel olmayacak şekilde yer teslimine bağlı olduğu, davacının kamulaştırma gerekliliği ve arazi sahiplerinin engellemeleri sebebi ile davalı iş sahibinden süre uzatımını talep ettiği, 09/11/2011 tarihinde Van İli ve çevresinde meydana gelen deprem sebebi ile de çalışmaların kesintiye uğradığı, kamulaştırma çalışmalarına başlanamadığı, bu durumun yüklenicinin yaptığı yazışmalardan da anlaşıldığı, çalışma güzergahında bulunan toplam 221 direğin bulunduğu güzergahla ilgili kamulaştırma işlerinin tamamlanamadığı, 93 direk güzergahında ise gecikmeli olarak kamulaştırma işlemlerinin yapıldığı, buna göre yüklenicinin sorun olmaksızın imalat yapmasına konu direk sayısının 187 olduğu, kamulaştırma yapılmayan veya geç yapılan direk güzergahlarının hemen hemen hattın tamamını kapsadığını, kamulaştırma yapılmayan yerde ortaya çıkan engellerin kaldırılmadığı takdirde yüklenicinin sık sık çalışma alanını değiştirerek şantiyeyi taşımak durumunda kaldığını, bu durumun yüklenici açısından maddi açıdan olumsuz şekilde etkileyeceği, sözleşmenin feshi sonrası düzenlenen tutanağa göre 501 direğin 453’ünün alt montajı, 202 direğin üst montajının tamamlandığı, iletken çekiminin yapılmadığı, eksik imalatın tamamlanması gereken süre dikkate alındığında, bu sürenin davacı iş sahibinin kamulaştırma sebebi ile yer teslimini sağlamaması ve geç sağlaması sebebi ile verilmesi gereken ilave sürede eksik işlerin tamamlanmasının mümkün olduğu, sözleşme sonrası Van İlinde meydana gelen iki deprem nedeni ile hat çalışmalarının zaman zaman kesintiye uğradığı, kamulaştırma işlemlerini de geciktirdiği, işin tamamlanmamasında yüklenicinin kusurunun bulunmadığı, davalı iş sahibinin YİGŞ’nin 47. maddesine dayalı olarak sözleşmeyi feshettiği, davacının yükümlülüklerini davalının yer teslimini zamanında ve sorunsuz yapmaması sebebi ile yerine getiremediği, bu sebeple 47. maddeye dayalı feshin haksız olduğu kanaatine varıldığı, buna göre davalı iş sahibi tarafından irat kaydedilen teminat mektubu bedelinin iadesi gerektiği, bankadan gelen kayıtlara göre asli müdahil banka tarafından teminat mektubu bedeli olan 3.382.380 TL, muhatap davalıya ödendiği ve lehtar davacı tarafından bu bedel bankaya ödenmediği gerekçesiyle, davacının bu yöndeki talebinin reddi ile 3.382.380,00 TL nakde dönüşen teminat mektubu bedelinin tazmin tarihi olan 05/06/2015 tarihinden işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile davalı …’den alınarak asli müdahil … A.Ş’ye ödenmesine karar verilmiştir.
Birleşen 2015/487 Esas sayılı dosya yönünden deliller değerlendirildiğinde; taraflar arasında Osmanca-Ada 2 Elektrik İletim Hattı yapımına ilişkin 15/08/2013 tarihinde sözleşme imzalandığı, sözleşmeye göre 170 adet direğin alt montaj, üst montaj ve tel çekim işlerinin yer tesliminden itibaren 420 gün içerisinde tamamlanmasının davacı tarafından yüklenildiği, 22/08/2013 tarihinde yer tesliminin yapıldığı, buna göre işin bitim tarihinin 15/10/2014 tarihi olduğu, davalı iş sahibi tarafından davacı yükleniciye gönderilen 27/04/2015 tarihli yazı ile eksik işlerin süresinde tamamlanması ve malzeme temini için 20 gün süre verildiği, bu süre içerisinde istenen hususlar yerine getirilmediği takdirde sözleşmenin 47. maddesine göre işlem yapılacağının ihtar edildiği, 04/06/2015 tarihli yönetim kurulu kararı ile istenen hususlar yerine getirilmediğinden bahisle sözleşmenin feshedildiği, taraflar arasında yapılan yazışmalarda güzergahtaki kamulaştırma işlemlerinin tamamlanmaması ve orman alanından geçecek hat için gerekli izinlerin alınmaması sebebi ile davacının davalıdan süre uzatımı talebinde bulunduğu, davalı tarafından 20 gün ek süre verildiği, Hendek İlçesindeki 60 direk ile ilgili iznin sözleşmenin feshi işleminden hemen önce alındığı, davacı yüklenicinin, davalı iş sahibinden işin gecikmesi konusunda yaptığı, talep ile ilgili olarak sözleşme süresi dolduktan sonra yapılan yazışmada yüklenici firmanın talep ettiği gecikme cezasının ertelenmesi konusundaki talebinin haklı olduğunun belirtildiği, sözleşme ile belirlenen iş programının başlangıçta geçersiz hale geldiğinin sabit olduğu, sözleşmenin feshi tarihinde 169 direkten 108’inin alt ve üst montajının yapılabilecek durumda olduğu, iletken çekiminin tamamlanmasının söz konusu bulunmadığı, davacı yüklenicinin edimini ifa etmesine davalı iş sahibinin olanak tanımadığı, sözleşmedeki iş süresinin dolduğu tarih itibari ile Hendek sınırlarındaki 61 direk ile ilgili iznin alınmadığı, bu sebeple imalatın tamamlanamadığı, sözleşmenin YİGŞ’nin 47. maddesine dayalı olarak sözleşmenin feshedildiği, davacının yükümlülüklerini davalının yer teslimini zamanında ve sorunsuz yapmaması sebebi ile yerine getiremediği, davacı yüklenicinin sözleşme hükümlerine aykırı davranmadığı, verilmesi gereken süre uzatımı kapsamında sürenin sona ermediği, bu sebeple 47. maddeye dayalı feshin haksız olduğu kanaatine varıldığı, buna göre davalı iş sahibi tarafından irat kaydedilen teminat mektubu bedelinin iadesi gerektiği, bankadan gelen kayıtlara göre asli müdahil banka tarafından teminat mektubu bedeli olan 9.126.803,70 TL, muhatap davalıya ödendiği ve lehtar davacı tarafından bu bedel bankaya ödenmediği gerekçesiyle, davacının bu yöndeki talebinin reddi ile 9.126.803,70 TL nakde dönüşen teminat mektubu bedelinin tazmin tarihi olan 08/06/2015 tarihinden işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile davalı …’den alınarak asli müdahil … A.Ş’ye ödenmesine karar verilmiştir.
Birleşen 2017/549 Esas sayılı dosya yönünden deliller değerlendirildiğinde; taraflar arasında 07/10/2013 tarihinde Kahramanmaraş Trafo Merkezi Yapım İşine ait sözleşmenin yapıldığı, sözleşmede işin yapım süresinin 510 gün olarak belirlendiği, yapım sırasında ortaya çıkan zemin problemleri sebebi ile işin bitim süresinin 181 gün uzatıldığı, 16/04/2015 tarihi itibari ile davacı yüklenicinin gerçekleştirdiği iş oranının %18,5 olduğu, revize edilen iş programına göre sözleşme kapsamındaki işin %80’ini oluşturan primer ve sekonder malzemelerden hiçbirinin imalatının yapılmadığı, sahaya sevk edilmediği, yapılan uyarılara rağmen davacı tarafından herhangi bir imalat yapılmadığı, eksik işler ve temin edilmeyen malzeme gözönüne alındığında iş bitim tarihi olan 11/09/2015 tarihinde eksik olan işlerin tamamlanmasının mümkün olmadığı, davacı yüklenicinin yapımını yüklendiği trafo merkezindeki imalatını sözleşmede belirtilen sürede iş programına uygun olarak zamanında yerine getiremediği, iş programının gerisinde kaldığı, yüklenilen işin sözleşme süresinde tamamlamasının mümkün olmadığı, buna göre davalı iş sahibinin sözleşmenin fesih işleminin mevzuata uygun olduğu, yer teslimi ve işe başlama sonrası zeminde ortaya çıkan problemler için davacının 190 gün süre uzatım talebi üzerine 181 gün ilave süre verildiği, davacının buna itirazının bulunmadığı, yüklenicinin edimini engelleyen zemin problemi giderilerek engelin ortadan kalktığı tarih itibari ile süre uzatımının sağlandığı, buna göre davalı iş sahibinin sözleşme ve mevzuata uygun yer teslimi yaptığı, davalının sözleşmeyi haklı sebeplerle feshettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Asıl ve birleşen davalarda davacı…-… vekili istinaf başvurusunda; asıl davaya yönelik olarak; hükme esas alınan bilirkişi kurulunun 2. ek raporunda, “… sözleşme kapsamında 05/05/2015 tarihi itibariyle 1-6 direkler ile 51-58 direkler arasında toplam 14 direk yerinde yüklenicinin çözemeyeceği bir sorun bulunmakla birlikte, bu durum davacı için sözleşme feshi konusunda bir hak ortaya koymamaktadır.” şeklinde ifadelere yer verilerek, bir taraftan müvekkiline yüklenemeyecek sorunların mevcudiyetinin ortaya konulduğunu, diğer taraftan ise bu tespit ve kabulün tamamıyla yanlış ve hatalı yorumuna dayalı olarak hukuk ve hakkaniyet gereği kabulü mümkün bulunmayan bir sonuca ulaşıldığını, raporlara beyan ve itirazlarının ise ayrıntılı ve gerekçeli şekilde karşılanmadığını, aynı şekilde mahkemenin gerekçeli kararında da “Sözleşme kapsamında yapılan faaliyetler sırasında bazı yerlerde kamulaştırma çalışmalarının tamamlanmaması, bazı yerlerde de kamulaştırma yapılmasına rağmen arazi sahiplerinin engellemeleri sebebi ile işin bitirilmesinde engeller olduğu bilirkişi raporundaki tespitler ve dosyaya sunulan belgelerden anlaşılmışsa da, …” denilmek suretiyle müvekkiline yüklenemeyecek sorunların mevcudiyetinin ve davalı tarafın yer teslimine ilişkin öncelikli borcunun gereği gibi ifa edilemediğinin tespit ve kabul olunduğunu, ne var ki hükme esas alınan bilirkişi raporlarındaki hatalı değerlendirmelere itibar edilerek haklı davanın reddine karar verildiğini,
yine müvekkilinin toplam 2.486.795,00 USD direk maliyeti bedeli ile toplam 1.149.082,57 USD tel maliyeti bedelini karşılayarak yapım işleri için gerekli olan tüm malzemeleri davalının Olur’u ile tedarik ederek yapım mahalline sevke hazır hale getirmesine karşın, davalı tarafça yer tesliminin ve güvenliğin sağlanamaması sebebiyle söz konusu malzemelerin sözleşme süresince ve sözleşme feshedilinceye kadar fabrika sahalarında bekletilmek durumunda kalındığını, söz konusu malzemelerin, montaja başlama imkânının bulunmaması, davalı kurumla yapılan sözleşme gereği montaja başlanmadan yapılması gereken ihzarat ödemesinin yapılmaması ve bölgenin çalınma, sabotaj, terör vb. sebeplerle güvenlik bakımından hassas olmasından dolayı sahaya nakledilmediğini, satın alındıkları fabrikalarda yediemin olarak tutulduğunu, bilirkişi heyetinin ve mahkemenin montaja engel olunan direk sayısının azlığından yola çıktığını, ne var ki montajına engel olunan direk sayısı az olsa da bu durumun enerji nakil hattı inşası sürecinde yaratacağı sıkıntının oldukça büyük olacağı ve dolayısıyla süreklilik arz etmesi gereken inşa sürecinde müvekkilinin muazzam bir külfet ile karşı karşıya kalacağı gerçeğini dikkate almadığını, yine söz konusu direklerin oldukça geniş bir alana yayılmış olduğu gerçeğinin de gözardı edilerek hatalı değerlendirmelerde bulunulduğunu, YİGŞ’nin 6. ve 29. maddesinin 4. bendi hükmüne aykırı şekilde iş sahibinin öncelikli edim borcu olan yer teslimi borcunu gereği gibi ifa etmediğini, fesih tarihi itibariyle dahi direk yerlerindeki sorunların çözülemediği, yine işlerin yapılacağı yerlerin müvekkili firmaya tesliminde gecikilmiş olması sebebiyle sözleşmede tespit edilen iş süresinin gecikmeyi karşılayacak şekilde uzatılması gerekirken, davalı tarafın sözleşme ve eki belgeler uyarınca süre uzatımı verme yükümlülüğüne aykırı şekilde müvekkiline gereken ek süreleri tanımadığı, dolayısıyla da öncelikli edim borcu olan yer teslimi borcunu ifa etmeyen davalı tarafın müvekkilinden inşaata başlanılmasını talep edemeyeceği gerçeğinin mahkemece gözardı edildiğini, ayrıca işin gecikmesine kendisi sebebiyet veren iş sahibi tarafından işin devamının sağlanabilmesi için müvekkiline fiyat farkı ödenmesi gerekirken hukuka ve iyi niyet kurallarına aykırı olarak keyfi şekilde sözleşmenin feshi yoluna gidildiği, buna bağlı olarak da süre uzatımı verilmemesi nedeni ile müvekkilinin hak etmiş olduğu fiyat farkını da alamadığı ve bu durumun müvekkili için ek bir külfete sebebiyet verdiğine ilişkin beyan ve itirazlarının da yine mahkemece hiçbir şekilde değerlendirilmediğini ve karşılanmadığını, yine süre uzatımlarında çalışılmayan kış aylarının süreye ilave edilmesi gerektiği, buna karşın işlerin tamamlanması için verilen sürede saha ve şantiye organizasyonlarının yapılmayacağı bilindiği halde süre uzatımı çalışmaları sonuçlanmadan fesih ihbarı yapıldığı hususlarının da mahkemece gözönünde bulundurulmadığını ve ihale makamından kaynaklanan hiçbir olumsuzluk yokmuşçasına değerlendirmelerde bulunulduğunu, birleşen 2017/549 Esas sayılı davaya yönelik olarak ise; mahkemenin, sözleşme gereği planlanan iş programının gerisinde kalınmasına sebebiyet veren hususların tespitinde yanılgıya düştüğünü, iş programının gerisinde kalınmasına sebep olan asıl nedenleri göz ardı ettiğini ve dolayısıyla tüm dosya kapsamına, gerçekliklere ve hakkaniyete aykırı bir kabul ile hüküm kurduğunu, taralar arasında akdedilen dava konusu sözleşmenin hukuki niteliği bakımından sözleşmenin her iki tarafına da yükümlülükler yükleyen eser sözleşmesi niteliğinde olup, bu sözleşme ile müvekkili firmanın üstlendiği işleri yer tesliminden itibaren 510 günlük süre içerisinde tamamlayarak geçici kabule hazır hale getirme yükümlülüğü altına girdiğini, yine aynı sözleşme kapsamında davalı tarafın yükümlülüğünün ise sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 10 gün içinde sözleşme ve eki belge hükümleri ile işin yapımına uygun olarak yer teslimi yapmak, sözleşme ve ihale dokümanındaki esaslara göre yüklenici hakedişlerini ödemek ve gerektiğinde işin yapımı ile ilgili olarak yükleniciye süre uzatımı vermek olduğunu, davalı idarenin asli ve işin yapılabilmesi için öncelikli olan bu yükümlülüğünü tam ve gereği gibi yerine getirmediğini, davalının yer teslimi yükümlülüğünü gereği gibi ifa etmemesi ve teslim ettiği iş alanının kusurlu çıkmasından dolayı müvekkilinin maliyetlerinin arttığını, davalı idarenin 29/09/2014 tarihli yazı ile zemin ve inşa durumu uygun olmadıkça sürecin devamını teşkil eden malzemelerin sahaya getirtilmemesini istediğini, buna karşın yaşanan gecikmenin daha da büyümemesi için sahaya sevki gereken malzemelerin sırası geldikçe sahaya sevk edildiğini, ayrıca primer ve sekonder malzeme siparişlerinin verildiğini ve imalatçı onay dokümanlarının davalı idareye gönderildiğini, bu kapsamda imalatçı onayı alınan malzemelerin bazılarının kabul testlerinin yaptırıldığını, bazılarının ise fabrika kabul test programlarının davalı idareye sunulduğunu, tüm bu gerçeklikler karşısında, davalı tarafın sözleşme kapsamındaki yükümlülüğünü yalnızca hakediş bedellerini ödemek olarak değerlendiren ve dahası iş programındaki gecikmenin bizatihi davalı tarafın söz konusu yükümlülüğünün gereği gibi ifa edilmemiş olmasından kaynaklandığı hususunu gözönünde bulundurmayan mahkeme kabulünün hatalı olduğunun sarih olduğunu, bununla beraber bir kısım malzemenin tedarikinin, müvekkilinin hakediş temliklerinin davalı kurumca haksız olarak onaylanmaması neticesinde geciktiğini ve fakat bu gecikmelerin işin devamına engel olacak mahiyete bürünmediğini, davalı idarenin işlerin kesintisiz sürmesine engel olacak şekilde ve hiçbir hukuki dayanak bulunmadan söz konusu temliklere onay vermediğini, böyle olunca da müvekkilinin köşeye sıkıştığını ve fakat her şeye rağmen küçük bir gecikmeyle işleri sürdürmeyi başarabildiğini, bu noktada müvekkilinin hakediş temliklerinin onaylanmamasının davalı idarenin keyfi tutumundan kaynaklandığını ve idarenin bu tutumu neticesinde müvekkilinin ticari ilişkilerinin ve malzeme tedarik sürecinin sekteye uğradığını, bu bakımdan malzeme tedarik sürecinde yaşanan gecikmeye sebep kusurun davalı idarede olduğunun açık olduğunu, ayrıca işin idareden kaynaklanan sebeplerle gecikmesi sonucu işin devamının sağlanabilmesi için müvekkiline fiyat farkı ödenmesi gerektiğini, buna karşın müvekkilinin fiyat farkı talebinin idare tarafından hukuka aykırı olarak reddedildiğini, bu durumun müvekkili için ek bir külfete sebebiyet verdiğine ilişkin beyan ve itirazlarının mahkemece gerekçeli kararda karşılanmadığını, öte yandan, davalı idare ile yapılan diğer sözleşmeler kapsamında; müvekkili firma üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirdiği halde davalı idarenin kanundan ve sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, söz konusu sözleşmeleri fesih yoluna gideceğini defaatle dile getirerek müvekkilinin bu iş kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmesi imkanını ortadan kaldırdığını, devamında da söz konusu sözleşmeleri haksız olarak feshettiğini, davalının müvekkiline gönderdiği 03/06/2015 tarihli yazı ile H.246 K Referanslı ve H.270 K Referanslı sözleşmelerin feshedildiğini ve müvekkilinin davalı idare nezdinde doğacak hakedişlerinin doğacak borçlara mahsup edilmek amacıyla bloke edileceğini bildirildiğini, hal böyle olunca da müvekkilinin hakedişlerine kavuşmadığını ve bu durumdan doğal olarak birleşen davanın konusu olan İTM.98-Kahramanmaraş Trafo Merkezi Yapım İşinin de doğrudan olumsuz şekilde etkilendiğini, yapılan uygulamanın tamamıyla hukuk dışı ve müvekkilinin ticari hayatı ile dolayısıyla yüklenilen işleri bütünüyle sekteye uğratacak nitelikte bulunduğunu, idarenin, müvekkilinin hakedişlerini bloke etmesine gerekçe yaptığı fesihlerin ve dolayısıyla müvekkilinin hakedişlerine konulan blokelerin haksız olduğunu, dolayısıyla para akışının baltalanması neticesinde işlerin yavaşlamasına sebep olanın bizatihi davalı idarenin haksız tutum ve yaklaşımlarına dayalı uygulamaları olup; fesih işleminin bu itibarla da haksız olduğunu, yine müvekkilinin davalının açtığı, “Çift devre 3B 954 Mcm İletkenli Tes-Ereğli-Osmanca Enerji Hattının Teklif Birim Komple Tesisi” ihalesini kazanmasına rağmen ihalenin davalı tarafından iptal edildiğini, Ankara 10. İdare Mahkemesinin 2013/437 Esas sayılı dosyası üzerinden ikame edilen iptal davası lehe sonuçlanmış olsa da müvekkilinin süreç içerisinde ciddi anlamda ekonomik kaybı olduğunu, bu durum nedeniyle yaşadığı ekonomik sıkıntılar üzerine, ticari faaliyetini alacaklılarını mağdur etmeden sürdürebilmek amacıyla konkordato kararı almak durumunda kaldığını, bu süreçte müvekkilinin, yukarıda açıklandığı üzere, ağırlıklı olarak iş yapmakta olduğu … tarafından haksız olarak feshedilen işlerden dolayı alacaklarını alamadığı gibi teminat mektuplarına da el konulduğunu, dolayısıyla müvekkilin mali sıkıntıya düşmesine bizatihi davalı tarafın izah edilen tutum ve uygulamalarının sebebiyet verdiğini, hal böyleyken ve işin bitim süresi 11/09/2015 olarak belirlenmişken bu sürenin sona ermesi dahi beklenmeden sözleşmenin 13/08/2015 tarihinde davalı idare tarafından haksız olarak feshedildiğini, tüm bu gerçeklikler karşısında hukuken mesnetsiz ve soyut bir yorumdan ibaret mahkeme gerekçesinin ticari hayatın olağan akışına ve ticari hayatın devamlılığı ile ticari hayatta finansman sağlama esaslarına aykırı olduğunu belirterek; mahkeme kararının, 2015/485 Esas sayılı asıl dava ile 2017/549 Esas sayılı birleşen davanın reddi yönündeki aleyhe hüküm fıkralarının kaldırılarak bu davaların da kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen davalarda davalı … vekili istinaf başvurusunda; mahkeme kararının birleşen 2015/486 Esas sayılı dosyasında asli müdahale davasının kabulü yönünden ve birleşen 2015/487 Esas sayılı dosyasında asli müdahale davasının kabulü yönünden istinafen incelenerek kaldırılmasını ve asıl davanın, birleşen davaların ve asli müdahillerin davalarının reddine karar verilmesini talep ettiklerini, öncelikle mahkeme kararının aksine dava konusu sözleşmelerin teşekkül tarafından haklı olarak feshedildiklerini, 2011- 2013 yıllarında imzalanan H.246.K, H.270, H282 ve H.234 referanslı 4 adet 380 KV’luk Elektrik İletim Hattı sözleşmelerine ait toplam 25.379.850.00 TL iş avansının yüklenici firmaya ödenmiş olmasına rağmen yüklenici firmanın ancak işlerin parasal olarak sadece %19,29’unu gerçekleştirebildiğini, davacının fiziki tesis faaliyetlerinde yeterli performansı gösteremediğini, bu nedenle büyük gecikmeler yaşandığını ve anılan hatlarda çok düşük bir performans ile faaliyetlerinin sürdürüldüğünü, hatta en son 2014-2015 yıllarında ise bazı projelerde saha faaliyetlerinin tamamen durma noktasına geldiğini, davacının gecikme sebeplerinin; 4 adet hattın tesisini aynı anda yürütüyor olması nedeniyle yapımında yetersiz kalması, malzeme temininde yaşamış olduğu güçlükler, en önemlisi finansman sıkıntısı çekmesi, alt yüklenicilerle olan anlaşmazlıklar sonucu davalı hale gelerek alt yüklenicilerin işi bırakması, söz konusu sözleşme bedellerinin TL olarak yer alması nedeniyle döviz kurunda yükselişin, hattın maliyetini doğrudan etkilemesi, bunu tacir olan yüklenicinin öngörememesi ayrıca yüklenicinin maddi sıkıntı nedeniyle konkordato ilan etmek zorunda kalması olduğunu, Ulusal elektrik sistemi açısından büyük önem arz eden 380 KV ana hatların bir an önce tesis edilmesinin Teşekkül için acil hale geldiğini, ancak tüm uyarılara rağmen söz konusu hatların tesis faaliyetlerinde hiç bir ilerleme olmaması üzerine, sözleşme hükümleri uyarınca fesihler yapıldığını, dava konusu H.282 referanslı sözleşme kapsamında davacının 25/11/2013 talihli ve 7789 sayılı, 09/01/2015 tarihli ve 2139 sayılı, 13/04/2015 tarihli ve 38205 sayılı ve 22/05/2015 tarihli ve 52461 sayılı yazılar ile defalarca uyarılmış olmasına rağmen hiçbir tesis faaliyeti yapılamadığını, bunun üzerine Teşekkülün 27/04/2015 tarih ve 43333 sayılı yazısı ile; sebepleri yazı içeriğinde açıklanarak 20 gün süre verilmek suretiyle ihtar edildiğini, ancak davacının söz konusu hattın tesisine yönelik, malzeme (direk montaj malzemesi, iletken, OPGW korama iletkeni, Hndavat, İzolatör, AACSR toprak teli) temini ile ilgili herhangi bir faaliyetinin olmadığının, ayrıca direk alt ve üst montaj faaliyetlerinin bulunmadığının tespit edildiğini, davacının sözleme yükümlüklerini yerine getirememesi nedeniyle H.282 Referanslı sözleşmenin feshedildiğini, bu nedenle mahkeme kararının gerekçesinde belirtilen sözleşmenin haksız feshine yönelik tespitlerin yerinde olmadığını, haksız feshedildiği kabul edilen her iki sözleşme yönünden de mahkeme gerekçesinin aksine yer teslimlerinin usulüne uygun olarak yapıldığını ve iş programlarına göre, avans teminat mektupları karşılığı avanslarının ödendiğini, yine, yüklenici firmanın kamulaştırma çalışmalarının tamamlanmaması sebebiyle, tesis çalışmalarına devam edilemediği, işlerin yürütülemez noktaya geldiği iddialarının da gerçeği yansıtmadığını, hattın kamulaştırma işlemleri için özel olarak Bakanlar Kurulundan alınmış 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele el koyma kararı mevcut olup, hattın yapımı için kamulaştırma anlamında herhangi bir sorun olmadığını, tesis yapımı engellenen yerler için de firmanın başvurusu olması halinde işin kontrollüğünü yapan ilgili Bölge Müdürlüğü tarafından acele el koyma davaları açıldığını ve araziye el koyma kararları alınarak ilgili sorunun hemen çözüldüğünü, kamulaştırmaya ilişkin engellemelerle ilgili Teşekküle sunulmuş herhangi bir belge bulunmadığını, Orman izinleri yönünden; Bölge Müdürlüğünün 25/08/2015 tarih ve 165997 sayılı yazısına göre Elektrik İletim Hattının güzergahında bulunan sahalar için Elazığ Orman Bölge Müdürlüğü ile şifahi görüşmeler sonucu izin işleminin tamamlanma aşamasında olduğunun belirtildiği, dava konusu Enerji İletim Hattına ait orman izinleri için Bolu Orman Bölge Müdürlüğünden 08/04/2014 tarihi itibarı ile orman izni alındığını, Sakarya Orman Bölge Müdürlüğü Yeniköy Orman işletme Şefliğinden 10/04/2014 tarihinden itibaren, Sakarya Orman Bölge Müdürlüğü Akyazı Orman İşletme Şefliğinden 20/06/2014 tarihi itibarı ile, Adapazarı Orman İşletme Şefliğinden 17/04/2014 tarihi itibarı ile, Hendek Orman İşletme Şefliğinden 02/04/2015 tarihi ile orman izinlerinin alındığını, ayrıca anılan hattın saha faaliyetleri aşamasında orman izinlerinin alınmamasından dolayı tesis faaliyetlerinin engellenmesine ilişkin yüklenici firma tarafından herhangi bir belgenin teşekküle sunulmadığını, söz konusu hattın sözleşme süresi içerisinde tamamlanmaması üzerine, yüklenici firmanın gecikme cezasının askıya alınmasını talep ettiğini, ancak gecikmeye sebep olan nedenlerin tespitinin bu süreçte yapılamamasından dolayı yüklenicinin gecikme cezasının askıya alınması talebi değerlendirilerek hattın ikmal tarihinden sonra yapılacak olan hakedişlerden gecikme cezası kesilmesinin, süre uzatım çalışmalarının neticelendirilmesine kadar yüklenici lehine olarak askıya alındığını, gecikme cezasının askıya alınmasının yüklenici firmanın süre uzatımı hakkının olduğu anlamına gelmediğini, davacının da iyi bildiği üzere, daha önce Teşekküle benzer sözleşmeler kapsamında yapmış olduğu enerji iletim hatlarında da süre uzatım çalışmalarının aynı şekilde yani hatların geçici kabulleri yapıldıktan sonra yapıldığını, yüklenicinin bu uygulamaya bir itirazı olmadığını, kesin teminat mektuplarının ihale üzerinde kalan lehtarın muhatap idareye olan taahhüdünün sözleşme ve şartname hükümlerine uygun olarak yerine getireceğini garanti etmek ve yatırılması gereken kesin teminat tutarının yerine geçmek üzere verilen mektuplar olduklarını, avans teminat mektuplarının ise teminat mektubu lehtarının muhataptan aldığı avansın gerekli kıldığı edimini temel ilişkiye konu anlaşmayla kararlaştırılan biçimde ifa etmeme halini güvence altına almak amacıyla avans ödemesinde bulunan sözleşme tarafına verildiğini, böylece lehtar ile muhatap arasındaki asıl sözleşmede edim borçlusunun edimini ifa için şart koşulan karşı tarafın ön avans ödemesinin kural olarak edim borçlusunun sözleşmeyle öngörülen hakedişlerinden kesilecek olmasının taşıdığı rizikonun, avans ödeyen bakımından avans teminat mektubu ile güvence altına alındığını, muhatap tarafından avans teminat mektubunun paraya çevrilebilmesi için sözleşmeyle kararlaştırılan biçimde ödenen avansın konusuz kalması, ödeme yapılanın hakedişlerinden kesilme olanağının kalmaması veya teminat mektubu verenin (lehtar) üstlendiği edimini yerine getirmemesi gerektiğini, bu nedenle, yüklenicinin Teşekküle verdiği … Ankara Ticari Şubesinden alınmış bakiyesi 6.338.783.70 TL’ye düşürülmüş olan 27/08/2013 tarihli ve 2211KRTM13000678-1335/1214 nolu 6.970.050.00TL’lik avans teminat mektubunun nakde çevrilerek yükleniciye daha önce ödenmiş olan iş avansı bakiye hesabının kapatıldığını ve yine aynı bankadan alınan 13/08/2013 tarih ve 2211KRTM13000626 sayılı 2.788.020,00 TL’lik kesin teminat mektubunun da nakde çevrilerek Teşekküle gelir kaydedildiğini, …-… yükümlülüğündeki 380 KV’luk Osmanca-Ada 2 DGKÇS E.İ.Hattının sözleşmesi Yapım İşleri Genel Şartnamesi 47. maddesine göre yüklenicinin kusuru nedeniyle feshedilmiş olduğundan, sözleşme hükümlerine göre teminat mektuplarının nakde çevrilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığını, bu sebeple asli müdahillerin talebinin kabulüne karar verilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, kaldı ki, teminat sözleşmesinin davacı ile asli müdahiller arasında olup, teşekkülün sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, ayrıca kabul anlamına gelmemekle ve yukarıda belirtilen itirazları baki olmakla birlikte, davacı hakkındaki konkordato kararı uyarınca, asli müdahiller lehine hükmedilen alacağın, davacının diğer alacaklılarının haklarını ihlal edici nitelikte olduğunu, yine kabul anlamına gelmemekle birlikte, mahkeme kararında tazmin tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmesinin de hukuka açıkça aykırı olup, teşekkülün dava öncesinde temerrüde düşürülmediğini belirterek; usul ve yasaya aykırı olan mahkeme kararının birleşen 2015/486 Esas sayılı ve birleşen 2015/487 Esas sayılı asli müdahale davalarının kabulü yönünden kaldırılarak asıl ve birleşen davalar ile (birleşen) asli müdahale davalarının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen davalar, eser sözleşmesinden kaynaklanan murazaanın giderilmesi, haksız fesih nedeniyle teminat mektubu bedelinin iadesi, paraya çevrilmesi halinde bedelinin tahsili, birleşen Ankara 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/486 Esas sayılı dosyasında ve birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/487 Esas sayılı dosyasında açılan asli müdahale davaları teminat mektupları bedellerinin asli müdahillere ödenmesi istemlerine ilişkin olup, mahkemece asıl ve birleşen davaların davacı … yönünden reddine, birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/486 Esas ve 2015/487 Esas sayılı dosyalarında açılmış olan asli müdahale davalarının kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde asıl ve birleşen davalarda davacı … vekili ile davalı … A.Ş. vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. Maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizin 19/01/2023 tarih ve 2021/293 Esas- 2023/58 Karar sayılı kararı ile; Heyetçe incelenmesi gerek görüldüğünden; asıl ve birleşen davalardaki dava ve cevap dilekçelerinde ek olarak sunulduğu belirtilen delil klasörlerinin eksiksiz temin edilmesi, asıl ve birleşen davalarda davacı … tarafından açılan ve Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/553 Esas-2015/289 Karar sayılı konkordatonun tasdiki davasının akıbetinin sorularak verilecek cevabın dosyaya derç edilmesi, asıl ve birleşen davalarda davacı…’ın 16/10/2021 tarihinde vefat ettiği ve dosya kapsamından Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2022/10 Tereke Esaslı dosyasında davacı … A.Ş. tarafından Tereke (Resmen Yönetilme Ve Tasfiye İstemli) davası açıldığı anlaşılmakla, bu dosyanın onaylı örneğinin, ayrıca terekeye temsilci atanıp atanmadığının sorularak, atanmış ise kimlik ve adres bilgilerinin temin edilmesi için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.
Dairemizin geri çevirme kararı sonrasında eksik delil klasörleri ve
Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/12/2022 tarih ve 2022/182 Esas-2022/923 Karar sayılı karar örneği dosyaya eklenmiştir. Kararın incelenmesinde; mahkemece 28/12/2022 tarihinde … ticari işletmesinin konkordatonun tasdiki talebinin reddine, İİK’nın 301/2 maddesinin 7101 sayılı kanunla değiştirilmeden önceki hali gereğince teminat alınmaksızın davacı borçlu müteveffa…’ın bütün kabili haciz mallarının ihtiyaten haczine karar verildiği anlaşılmıştır.
Yine, Dairemizin geri çevirme kararı sonrasında mahkemece, Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2022/10 Tereke sayılı dosyasının 26/04/2022 tarihli ara kararı örneği dosyaya eklenmiştir. Kararın incelenmesinde; mahkemece muris…’ın en yakın mirasçılarının tamamı tarafından mirasın reddedildiği, bu nedenle…’ın terekesine TMK’nın 612.maddesi uyarınca Ankara Barosu Avukatlarından Av. …’ün tereke tasfiye memuru olarak görevlendirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Asıl ve birleşen davalarda davacı… vekilinin asıl ve birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/549 Esas sayılı davalarına yönelik istinaf başvurusu yönünden; Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla asıl ve birleşen davalarda davacı… vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Asıl ve birleşen davalarda davalı … vekilinin birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/486 Esas ve birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/487 Esas sayılı davalarında feshin haklı olduğuna yönelik istinaf başvurusu yönünden; Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla asıl ve birleşen davalarda davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Asıl ve birleşen davalarda davalı … vekilinin birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/486 Esas ve birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/487 Esas sayılı davalarında … A.Ş. ve … A.Ş. tarafından açılan asli müdahale davalarına yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Asli müdahiller tarafından asıl ve birleşen davalarda davacı aynı zamanda teminat mektupları yönünden lehtar olan yüklenici…-… için iş sahibi aynı zamanda muhatap olan …’ye verilmiş olan teminat mektuplarına dayanılarak talepte bulunulmuştur. Asli müdahale talebinde bulunulan birleşen davalar davacı yüklenici ile davalı iş sahibi arasındaki sözleşmelerin haksız feshi nedeniyle teminat mektuplarının bedelinin tahsiline ilişin olmakla, asli müdahiller ile davalı iş sahibi arasında eser sözleşmesi kapsamında akdi ilişki bulunmadığından, iş sahibi ile yüklenici arasındaki eser sözleşmelerinin feshine ilişkin incelemeye dayalı bankalarca iş sahibi aleyhine dava açılamayacağından, bir başka deyişle dava konusu dayanak itibariyle asli müdahillere husumet düşmeyeceğinden, mahkemece asli müdahiller yönünden husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı…- … vekilinin asıl ve birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/549 Esas sayılı davalarına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı … vekilinin birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/486 Esas ve birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/487 Esas sayılı davalarında feshin haklılığına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı … vekilinin birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/486 Esas ve birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/487 Esas sayılı davalarında … A.Ş. ve … A.Ş. tarafından açılan asli müdahale davalarına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca mahkeme kararının kaldırılmasına,birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/486 Esas ve birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/487 Esas sayılı davalarında … A.Ş. ve … A.Ş. tarafından açılan asli müdahale davalarının reddine, her ne kadar asli müdahale davaları reddedilmiş olmakla, …-… tarafından açılmış iş bu davaların kabulüne karar verilmesi gerekmekte ise de, …-… hakkında mahkemece birleşen iş bu davalar yönünden davanın reddine dair verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmadığından, davalı yönünden usuli kazanılmış hak dikkate alınarak…-… yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl ve birleşen davalarda davacı… vekilinin asıl ve birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/549 Esas sayılı davalarına yönelik istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Asıl ve birleşen davalarda davalı … vekilinin birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/486 Esas ve birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/487 Esas sayılı davalarına yönelik istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
3-Asıl ve birleşen davalarda davalı … vekilinin birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/486 Esas ve birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/487 Esas sayılı davalarında … A.Ş. ve … A.Ş. tarafından açılan asli müdahale davalarına yönelik istinaf başvurusunun KABULÜNE,
4-Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/11/2020 tarih ve 2015/485 Esas – 2020/672 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
5-Asıl davanın REDDİNE,
-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 512,33 TL harçtan mahsubu ile artan 457,93 TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir edilen 4.500 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,

6-Birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/486 Esas sayılı davasının REDDİNE,
-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 853,88 TL harçtan mahsubu ile artan 799,48 TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir edilen 7.300 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
-Birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/486 Esas sayılı dosyasında asli müdahil … A.Ş tarafından açılan asli müdahale davasının HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,80 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile fazla yatırılan 57.492,8‬0 TL harcın talebi halinde ve karar kesinleştiğinde asli müdahil … A.Ş’ye iadesine,
-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’nin 7.maddesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin asli müdahil … A.Ş’den alınarak davalıya verilmesine,
-Asli müdahil … A.Ş tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/487 Esas sayılı davasının REDDİNE,
-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 853,89 TL harçtan mahsubu ile artan 799,48 TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir edilen 7.300 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
-Birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/487 Esas sayılı dosyasında asli müdahil … A.Ş tarafından açılan asli müdahale davasının HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,80 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile fazla yatırılan 155.593,19 TL harcın talebi halinde ve karar kesinleştiğinde asli müdahil … A.Ş’ye iadesine,
-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’nin 7.maddesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin asli müdahil … A.Ş’den alınarak davalıya verilmesine,
-Asli müdahil … A.Ş tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/549 Esas sayılı davasının REDDİNE,
-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile artan 116,38 TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir edilen 4.080 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
9-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran ilgili tarafa iadesine,
İstinaf incelemesi yönünden;
10-Harçlar Kanunu gereğince asıl ve birleşen davalarda davacıdan;
-Asıl davanın istinafına yönelik alınması gereken 269,80 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile 210,5‬0 TL harcın asıl ve birleşen davalarda davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
-Birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/549 Esas sayılı davanın istinafına yönelik alınması gereken 269,80 TL harcın peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile 210,5‬0 TL harcın asıl ve birleşen davalarda davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
11-Asıl ve birleşen davalarda davalı tarafından yatırılan 59,30 TL + 59,30 TL + 155.862,99 TL + 32.762,60 TL olmak üzere toplam 188.744,19‬ TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
12-İstinaf talep eden asıl ve birleşen davalarda davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
13-İstinaf talep eden asıl ve birleşen davalarda davalı tarafından yatırılan 324,20 TL + 162,10 TL olmak üzere toplam 486,3‬0 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 198,00 TL + 63,10 TL olmak üzere toplam 261,1‬0 TL dosya posta masrafı olmak üzere toplam 747,4‬0 TL istinaf yargılama giderlerinin asli müdahale davası davacıları … A.Ş ve … A.Ş’den alınarak asıl ve birleşen davalarda davalıya verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 17/07/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip