Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2023/302 E. 2023/1003 K. 06.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2023/302 – Karar No:2023/1003
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/302
KARAR NO : 2023/1003

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/11/2022
NUMARASI : 2017/833 E-2022/624 K

ASIL DAVA VE BİRLEŞEN 2022/84 E SAYILI DAVADA
DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ
DAVALARIN KONUSU : Alacak – Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 06/10/2023
YAZIM TARİHİ : 06/10/2023

Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talepli asıl ve birleşen davada mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne ve birleşen davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili özetle; ihale sonucu müvekkilleri ile davalı arasında fore kazık ve taş dolgu yapımına ilişkin 08.10.2015 tarihli, birim fiyatlı sözleşmenin imzalandığını, müvekkillerinin imalatı tamamladıklarını, geçici kabulün 20.06.2016 tarihinde yapıldığını, iş bedelinin sözleşmede 5.599.600 TL olarak belirlendiğini, sözleşme kapsamında fore kazık yapımı, kaya bloklu rib – rab taş dolgu yapımı, A tipi drenaj hendeği yapımı ile kazı yapılması ve nakli imalatlarının kararlaştırıldığını, ancak önceden öngörülemeyen ve sonradan ortaya çıkan nedenlerle iş artışı olduğunu, proje alanının genişletildiğini, sözleşme dışı ilave işler de yapıldığını, davalının teknik personel bulundurmama nedeniyle hakedişlerde 7.250 TL, 5.000 TL ve 4.750 TL ceza kesintisi ile 110.871,08 TL gecikme cezası kesintisi uygulandığını, taraflarca 4 adet hakediş düzenlendiğini, müvekkilinin 13.05.2016 tarihinden sonra yaptığı imalatlar için hakediş düzenlenmesi gerekirken davalı tarafça kesin hesap niteliğinde 5 numaralı hakedişin düzenlendiğini, bu hakedişte müvekkillinin yaptığı imalatların metrajlarının eksik olarak hesaplandığını, itiraz ettiklerini, sözleşme ve projesinde olmayan kazı ve nakli ile taş dolgu yapımında ilave iş yapıldığını, iş artışı olduğunu, hakediş ve kesin hesap raporlarının yanlış ve hatalı olduğunu, ceza kesintilerinin sözleşme ve hukuka aykırı yapıldığını, yer tesliminin tam olarak yapılmaması nedeniyle süre uzatımı verilmesi gerektiğini, sözleşme ve projede bulunmayan kısımlardaki kazı ve nakli ile taş dolgu yapımı nedeniyle ilave iş gerçekleştirildiğini, palye ve şev bölgesinde iki kez iş ve imalat yapıldığını, süre uzatımı verilmesi gerektiğini, yine proje ile arazinin uyumsuzluğu nedeniyle meydana gelen belirsizliğin giderilmesi için beklenen sürenin de iş süresine ilave edilmesi gerektiğini, nakit teminat kesintisinin iadesi gerektiğini, kesin hakediş ve kesin hesap raporuna karşı itiraz edildiğini, davalı tarafça altı ay içerisinde kesin hesap raporunun yapılamamış olmasının itirazlarında haklı olduklarını gösterdiğini, fiyat farkı hesaplanması gerektiğini öne sürerek şimdilik 10.000 TL’nin 09.11.2017 tarihinde gönderilen ihtarnameden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş; talebini kısmen ıslah ederek imalat alacağını 14.500.000 TL’ye, ceza kesintileri nedeniyle talebini 110.872 TL’ye, nakit teminat kesintisi alacağını 197.083 TL’ye artırmış ve teminat mektubunun haksız olarak paraya çevrilmesi nedeniyle uğradığını öne sürdüğü zarar için 58.478 TL’nin tahsiline karar verilmesini dava etmiştir.
Davalı vekili özetle; … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/29 D.İş sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, gerçeği yansıtmadığını, davacıdan önce sahada …. Şirketinin çalıştığını, bu şirket tarafından yapılan çalışmaların göz ardı edildiğini, belediyeden temin edilen plankoteye göre yapılan hesaplamanın doğru olmadığını, kesin hesap sürecinde durumun fark edildiğini, hesaplamaların yeniden yapıldığını, davacının sözleşme ve projesinde bulunmayan kısımlarda da kazı ve nakil ile taş dolgu yaptığı, 1 numaralı hakedişte ödenen miktarın tamamının ilave iş olduğu ile palye ve şev bölgelerinde ikinci kez imalat yapıldığı iddialarının doğru olmadığını, kazı çalışmalarının proje kapsamında bulunduğunu, 180 gün olan sözleşme süresinin yarısından fazlasının yükleniciden kaynaklanan nedenlerle harcandığını, yüklenicinin iş makinelerinin sahaya sevkinde sorunlar yaşadığını, işi zamanında bitiremediğini, bağımsız komisyon tarafından saha okumaları, jeofizik ölçümleri, proje uygulamaları, ara hakedişler ve üniversite raporları dikkate alınarak yapmış oldukları fiili iş miktarlarını ayrı ayrı hesaplayan raporda yer alan kesin hakedişe esas miktarların dikkate alınması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacılar vekili özetle; 2017/833 esas sayılı davanın yargılaması sırasında davalının eksik iş yapıldığı ve işin tesliminde gecikildiği, fazla ödeme yapıldığı iddialarıyla müvekkilleri tarafından verilen teminat mektubunun paraya çevrildiğini ve 58.478 TL tahsilat yapıldığını öne sürerek 58.478 TL zararın 05.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili özetle; uyuşmazlığın çözümünde idari yargının görevli olduğunu, 340.000 TL tutarlı teminat mektubunun nakde çevrilmediğini, kazı çalışmalarının proje kapsamında olduğunu, ilave iş yapılmadığını, yüklenicinin işi zamanında bitiremediğini ve ceza kesintilerinin yerinde olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; “Asıl dava ile ilgili olarak mahkemece yapılan inceleme, alınan bilirkişi raporları içeriği ve tüm dosya kapsamına göre; 1. ve 2. bilirkişi heyeti asıl ve ek raporlarındaki çelişkiler de nazara alınarak çelişkilerin giderilmesi noktasında 3.bilirkişi heyeti raporu ve itirazlar üzerine ek raporun alındığı, alınan 3. bilirkişi heyeti raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, imalat bedeli alacağının varlığı hususunun esasen tüm raporlarda belirlendiği, dava konusu olan ihaleden önce, trafo merkezinin inşaatının yapımını, … firmasının üstlendiği, saha tanzimi esnasında şev düzenleme çalışmalarını da yaptığı, Eylül 2013 tarihli zemin araştırma raporu düzenlendiği, 31/10/2013 tarihli … Trafo Merkezi sahası zeminine ait gözlemsel inceleme raporu düzenlendiği, 29/06/2015 tarihli trafo merkezi çevresindeki şev hareketlerini önlemeye yönelik geoteknik hesap raporu düzenlendiği, yüklenicisi davacı şirketlerin oluşturduğu iş ortaklığının 02/11/2015 tarihli yer teslimine ilişkin ihtirazi kayıtta bulunduğu, tüm dosya kapsamı ve yazışmalarda ihale öncesinde sahada kazı çalışmalarının yapıldığı ancak yeterli şev stabilitesi sağlanmadığı, dava konusu ihalenin gerçekleştiği, sözleşme fiyatları ile gerçekleşen imalat tutarının itirazlar ve dosya kapsamı da gözetilerek yeniden yapılan hesaplamada 6.721.981,34 TL, fiyat farkının 68.212,00 TL, 5 nolu kesin hakediş toplam ödeme tutarının 6.790.193,34 TL, 4 nolu hakedişte yapılan toplam ödeme tutarı 3.941.675,74 TL’nin düşümü ile hakediş tutarının 2.848.517,60 TL olarak hesaplandığı, %18 KDV’si ile birlikte 3.361.250,77 TL olduğu, ancak KDV tutarı %18 üzerinden 512.277,87 TL olarak belirlenmiş ise de, daha önceki her iki bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi davalı idare vasfı da nazara alınarak KDV tutarının 3/10’u tevkif edilecek tutar olup yükleniciye ödenecek bölümün 7/10’u olmakla bu miktardan 512.277,87 TL %18 KDV’nin tevkife konu 3/10’una isabet eden 153.683,36 TL’nin düşümü ile hakediş toplam tutarının 3.207.567,41 TL olduğu, vekaletsiz iş görme kapsamında yapılan imalat tutarı 1.632.732,88 TL’nin eklenmesi ile 4.840.300,29 TL olduğu, bilirkişi raporunda iade edilmesi gereken gecikme cezası kesintisi 238.542,96 TL olarak belirlenmiş ise de, bu kalemden talebin 110.872,00 TL olup taleple bağlı kalınması gerektiği, iadeye konu %5 kesin hesap kesintisi 197.083,79 TL miktarların ayrı kalemler olarak istendiğinden imalat alacağı hesaplamasında ayrı değerlendirildiği, bu şekliyle imalat alacağı sözleşme içi bakiye ve sözleşme dışı imalat alacağı toplamının 4.840.300,29 TL olduğu anlaşılmakla imalat alacağı talebine ilişkin davanın bu miktar üzerinden kabulüne, davacı tarafça davalıya miktar da belirtilerek ödeme isteğini içerir Ankara 57. Noterliğinden 09/11/2017 tarihli ihtarname keşide edildiği, ihtarnamede süre belirtilmediği, ihtarnamenin davalı tarafa 20/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği, imalat alacağı kalemi ihtarda 4.800.938,80 TL olarak belirtilmiş olmakla 4.840.300,29 TL imalat alacağının 4.800.938,80 TL’sine 21/11/2017 temerrüt tarihinden itibaren, geri kalan 39.361,49 TL’sine dava dilekçesindeki miktar da nazara alınarak ıslah tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, bu kalemden fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının gecikme cezasına konu alacak talebine ilişkin olarak mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre; dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar tutularak bu kalemden 2.500,00 TL talep edilip ıslahla 110.872,00 TL’ye yükseltildiği, gecikme cezası olarak davacı tarafça 4 nolu hakedişten 110.872,08 TL kesildiği, YİGŞ’nin 40.maddesinde hakediş raporunun idareye verilen …. tarihli dilekçede yazılı ihtirazi kayıtla cümlesinin yazılarak imzalanması gerektiği, hakediş raporunun imzalanmasından sonra tahakkuk işlemi yapılıncaya kadar hakediş raporunda yapılacak düzeltmelere itirazın olması halinde hakedişin ödendiği tarihten itibaren başlamak üzere en çok 10 gün içinde itirazın dilekçe ile idareye bildirilmesinin gerektiği, aksi halde hakedişin olduğu gibi kabul edilmiş sayılacağı, 4 nolu hakediş raporunda 110.872,08 TL gecikme cezası kesintisi uygulandığı, yüklenici davacı tarafça bu ceza kesintisinin idareye verilen 16/05/2016 tarihli dilekçe ile ihtirazi kayıt şerhi konularak hakediş raporunun imzalandığı, işin süresinin 11/04/2016 tarihinde sona ereceği ancak işin 10/06/2016 tarihli geçici kabul tutanağı ile teslim edildiğinin görüldüğü, idare tarafından verilen ilave sürelerle iş bitim tarihinin 29/05/2016 tarihine ötelendiği, davacı yüklenicinin YİGŞ 22.maddesine göre %20 artış kapsamında olan ilave iş ve %20’yi aşan sözleşme dışı iş kapsamında imalatı bulunduğu, kalan ilave işler için dahi en az 59 gün ilave süre verilmesi gerektiği anlaşılmakla davacıdan dava konusu bu gecikme cezası kesintisinin yerinde olmadığı kanaatine varılmakla bu kalemden 110.872,00 TL’nin davacı tarafça davalıya miktar da belirtilerek ödenme isteğini içerir Ankara 57. Noterliğinden 09/11/2017 tarihli ihtarname keşide edildiği, ihtarnamede süre belirtilmediği, ihtarnamenin davalı tarafa 20/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla 21/11/2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir. Davacının nakit teminat kesintisine konu alacak talebine ilişkin olarak mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre; davacının imalat alacağının bulunduğu, SGK ilişiksizlik belgesinin davacı tarafça sunulduğu, nakit teminat kesintisinin 197.083,79 TL olduğu, davalı tarafça sunulan 28/06/2022 tarihli dilekçede SGK ilişiksizlik belgesinin alındığının belirtildiği, iade koşulunun oluştuğu anlaşılmakla bu kalemden 197.083,00 TL’nin davacı tarafça davalıya miktar da belirtilerek ödenme isteğini içerir Ankara 57. Noterliğinden 09/11/2017 tarihli ihtarname keşide edildiği, ihtarnamede süre belirtilmediği, ihtarnamenin davalı tarafa 20/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla 21/11/2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir. Birleşen davaya konu alacakla ilgili olarak asıl davada alınan bilirkişi raporlarında inceleme ve değerlendirmelerin yapıldığı, davacı taraf birleşen davada dava dilekçesinde sözleşme kapsamında 340.000,00 TL bedelli teminat mektubunun haksız olarak paraya çevrilmesi sebebiyle tahsil edilen 58.478,00 TL alacak talebi olarak belirtmiş ise de, bankaya yazılan yazı cevabında mektubun tamamının iade edildiğinin belirtildiği, davacı tarafça yargılama sırasında beyanında 340.000,00 TL’lik teminat mektubunun 58.478,00TL’sinin nakde çevrilme aşamasında itibar kaybına uğranılacağı iddiası ile bu bedelin nakit olarak davalıya ödendiği, böylelikle mektubun iade edildiği, mektubun nakde çevrilecek olması sebebiyle, çevrilmemesi için ödenen bedele ilişkin olduğunu bildirdiği, davalı taraf talebin içerik olarak değiştirildiği, iddiasında bulunmuş ise de, esasen 58.478,00 TL bedele ilişkin talebin 340.000,00 TL’lik teminat mektubunun 58.478,00 TL’lik kısmına ilişkin olup, tahsil talebinin nakde çevrilen bedel, nakde çevrilmeyip çevrilmesinin engellenmesi için ödenen bedel olma talebinin talebe konu miktar ve içeriği itibariyle talebin değerlendirilmesi noktasında sonuca etkili olamayacağı anlaşılmakla 58.478,00 TL alacak talebinin yerinde olup olmadığı hususunda mahkememizce değerlendirme yapılmıştır. Birleşen dava ile ilgili olarak mahkemece yapılan inceleme, alınan bilirkişi raporu içerikleri ve tüm dosya kapsamına göre; birleşen davaya konu 58.478,00 TL’nin davacı tarafça davalıya sözleşme kapsamında verilen 340.000,00 TL’lik teminat mektubu kaleminden olup, teminat mektubunun nakde çevrilmemesi için davacı tarafça davalı hesabına yatırıldığı, davacının davalıya borçlu olmadığı, imalat alacağının bulunduğu, hakediş ödemelerinden mahsup imkanının kalmadığı, bu miktarın iadesi talebinin yerinde olduğu, dava tarihi öncesi itibariyle temerrüde düşürücü ihtarnamenin bu alacak için olmadığı anlaşılmakla 58.478,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir. Birleşen dava, dava değerinin 58.478,00 TL olduğu ve davanın kabulüne karar verildiği, kısa kararda da davanın kabulü hususunun belirtildiği ancak rakamı yazılırken virgülden sonrası 00 olması gerekirken yazım hatası olarak 77 olarak basıldığı, bu hususun maddi hataya dayalı olup, kısa karar, gerekçeli karar çelişkisi olarak da değerlendirilemeyeceği” gerekçesiyle “1-Asıl davada; a-İmalat alacağı talebine ilişkin davanın alacak miktarı için kabulü ile 4.840.300,29 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, alacağın 4.800.938,80 TL’sine 21/11/2017 tarihinden itibaren, geri kalanına 16/05/2021 ıslah tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, b-Nakit teminat kesintisine konu alacak talebine ilişkin davanın alacak miktarı için kabulü ile 197.083,00 TL’nin 21/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, c-Ceza kesintisine konu alacak talebine ilişkin davanın alacak miktarı için kabulü ile 110.872,00 TL’nin 21/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine… 2-Birleşen davada; Davanın alacak miktarı için kabulü ile 58.478,00 TL’nin 04/02/2022 birleşen dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine” karar vermiştir.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; 2016/29 D.İş sayılı delil tespit dosyasında bilirkişilerin yapılan işler bedelini 12.544.238,78 TL olarak hesapladıkları, nakit teminat kesintisi, 58.478,77 TL alacağın ilave edilmesi gerektiğini belirttikleri, tarafların itirazı üzerine talimat ile mahallinde icra edilen keşfe katılan bilirkişi heyetinin ise muhtelif şekilde sondaj usulü kazı yaparak zeminde ölçüm ve tespitlerle rapor ve ek raporunda yapılan işler bedelini 5.839.745,42 TL olarak hesapladıkları, hakedişlerden kesilen 197.083,79 TL’nin ilave edilmesi gerektiğini bildirdikleri, mahkemece raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için oluşturulan bilirkişi heyetinin ise, yapılan işler bedelini 5.359.055,44 TL olarak hesapladıkları, gecikme cezası kesintisini de dahil ederek müvekkillerinin alacağını 5.497.180,60 TL olarak belirledikleri, mahkemece müvekkilleri tarafından keşide edilen 09.11.2017 tarihli ihtarnamede imalat alacağının 4.800.938,80 TL olarak belirtildiği ifade edilerek bu miktarın hüküm altına alındığı, oysa raporlar arasında alacak miktarları yönünden farklılıklar bulunduğu, bilirkişi raporlarındaki en düşük alacak miktarı 5.497.180,60 TL olarak hesaplanmışken bu rakamın altında bir miktarın hüküm altına alınmasının hatalı olduğu, ihtarda alacağın kesin olarak belirlenmediği, sınırlanmadığı, belirtilen üçüncü bilirkişi heyet raporuna yaptıkları itirazların cevaplanmadığı, hükme esas alınan üçüncü raporun hatalı ve yanlış olduğu nedenleriyle asıl davada verilen kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikayet üzerine müvekkili tarafından 21.08.2017 tarihli emirle soruşturma başlatıldığı, oluşturulan teknik komisyonun saha ölçümleri yaptığı, hakedişlerin bilgisayar programları vasıtasıyla incelendiği, jeofizik ölçümleri ile çalışma yapılan alanların en kesitlerinin çıkarıldığı, ihtilaflı iş kalemlerine yönelik iş miktarlarının belirlendiği, işin teknik yönden uygunluğu ve bilirkişi raporu değerlendirilerek elde edilen sonuçların dayanakları ile birlikte dava dosyasına sunulduğu, dosya ekinde davacılardan önce sahada çalışma yapan …. Şirketinin kazı çalışmalarına ilişkin raporların da ibraz edildiği, … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/29 D.İş sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunun davacılardan önce sahada çalışma yapan …. Şirketinin yaptığı işin dikkate alınmaması nedeniyle hatalı olduğu, …. Şirketinin 919.975,01 m³ hafriyat ve istinat arkası dolgu işleri yaptığı, çalışma sırasında sahada kaymalar meydana geldiğinin belirlendiği, bu nedenle davacılarla yapılan sözleşmeye konu işlere ilişkin ihalenin gerçekleştirildiği, rapora esas plankotenin …. Şirketinin çalışmasından önceki sahaya ilişkin olduğu, Jeotek Mühendislik firmasının 21-22.11.2017 tarihlerinde yaptığı saha çalışmasında davacıların iddia ettiği gibi istinat altında kazı ve dolgu olmadığı, yine en kesitlerde projenin sahada bire bir uygulanmadığı hususlarının tespit edildiği, ara hakedişlerde davacı firma tarafından belirtilen ölçüm kotlarının önemli bir bölümünün, işin doğasına ve teknik gerçeklere aykırı olduğu, kesin hesap sürecinde durum fark edilerek tüm hesaplamaların yeniden yapıldığı, tek taraflı imzalı konumu belirsiz, isimsiz, tarihsiz çok sayıda proje ve ataşman bulunduğu, bilgisayar ortamında çakıştırıldığında tutarsızlıkların ortaya konulduğu, teknik komisyonun davacıların yaptığı imalatı 75.035,641 m³ kazı ve 24.820,99 m³ dolgu olarak hesapladıkları, fore kazık sayısında ihtilaf bulunmadığı, ancak mevcut ataşmanların toplam boyunun kesin hesaba 7.265,40 metre olarak girdiği, şartnamede fore kazık ölçümlendirilmesinde kiriş alt kotu ile kazık alt kot arasında ölçülen metre cinsinden uzunluğun ölçü alınacağının belirtildiği, kaya bloklu rip rap taş dolgu yapılması imalatının sahada tespitinin mümkün olduğunu belirttikleri halde bilirkişi raporları baz alınarak hatalı karar verildiği, rip rap alanının önüne inşa edilen istinat duvarının 5 metre olduğu, istinat duvarının arkasının 4 metre doldurulduğu, sahada rip rap alanının 15.346,60 m² olduğu, bilirkişi raporlarında ise 65.030,80 m³ tahkimatın hesaba katıldığı, eşit dağıtım durumunda sahada 4.24 metre tahkimat olması gerekirken saha kesitlerinde gösterildiği gibi bu miktarda dolgunun sadece istinat duvarı arkasında ve sınırlı bir alanda yapıldığı, bilirkişi raporunda yer alan dolgu kesitlerinin proje kesitleri gibi hesaplandığı, sahayı yansıtmadığı, bilirkişilerin istinat duvarı gövdesine yaklaştıkça dolguyu 5 metre üstünde göstererek hesap yaptıkları, oysa dolgunun istinat duvarından 50 cm aşağıda kaldığı, her cins zeminin her derinlik ve genişlikte kazılması ve nakli işinde 569.046,605 m³ kazı kübajının son bilirkişi raporunda 294.145,70 metreküpe düşürüldüğü, …. Şirketinin yaptığı kazı miktarlarının dikkate alınmadığı, belediye verilerinin kullanılmasının hatalı olduğu, harita mühendisliği açısından ise sahanın son okumalarının hangi aletle ve hangi sabit noktadan çıkış yapılarak ölçüldüğü bilgisi bulunmadığından baz alınan okumaların kontrol edilemediği, çalışma alanının yaklaşık 67.000 m² olarak belirlendiği, bu alanda yapılacak hatanın kübaj miktarlarında büyük farklılıklara neden olacağı, çıkarılan yanlış tahkimat miktarının kazı miktarını da artırdığı, tahkimat alanının rip rap iş alanına göre ortalama 4 metre yapılmış gibi gösterilerek, tahkimat alanında 4 metre kazı yapılmış gibi hesaplama yapılmasının gerçeği yansıtmadığı, hayali çalışmalarla yapılmayan iş bedelinin talep edildiği, trafo merkezi ana yüklenicisinin çalışma alan kamulaştırma sınırını belirleyen dış çevre duvar sınırları içerisinde kaldığı, bu hususun …. Şirketiyle yapılan sözleşme kapsamında açıkça belirtildiği, …. Şirketinin 27.02.2013 tarihinde şantiye faaliyetine başladığı, sahada oluşan kaymalar nedeniyle fore kazık ve taş dolgu yapım işinin 29.08.2015 tarihinde ihale edildiği, 08.10.2015 tarihinde davacılarla sözleşme yapıldığı, sahanın 14.10.2015 tarihinde teslim edildiği, dolayısıyla …. Şirketinin 27.02.2013- 14.10.2015 döneminde tek başına çalıştığı, 14.10.2015 tarihinden itibaren ise, …. Şirketinin davacılarla birlikte çalıştığı, …. Şirketi tarafından kazı yapıldığı ve şevin yatırıldığı ortada iken, bu itibarla …. Şirketinin son okuması davacı tarafın ilk okuması olarak alınıp, değerlendirilmesi gerekirken bilirkişilerin belediye hali hazırını kullandıkları, davacıların ilk okumaya yazıyla davet edildiği, katılmadıkları, yine bir kısım kazı imalatlarının trafo merkezi inşaatını yapan şirket tarafından gerçekleştirildiği, teknik şartnamede her derinlik ve genişlikteki kazı ile nakliyesinin birim fiyata dahil olduğunun belirtildiği, bu itibarla kazı pozu birim fiyatı içerisinde nakliye bulunmaktayken nakliye için ayrıca ödeme yapılmasının sözleşmeye aykırı olduğu, fore kazık imalatının 10.04.2016 tarihinde bitirilmesi gerekirken 20.06.2016 tarihinde tamamlandığı, kesin hesabın bağlandığı tarih itibariyle 71 gün karşılığı 238.542,96 TL gecikme cezası kesintisinin kesin hesapta uygulandığı, ancak belirtilen nedenlerle 49 gün ilave süre verildiği, ilave süre karşılığı 164.628,24 TL gecikme cezasının yükleniciye iade edildiği, 22 gün karşılığı 73.914,72 TL gecikme cezasının bloke edildiği, ilave iş veya iş artışı olmadığından ayrıca süre uzatımı verilmediği, hakediş imalat tutarının %5’i oranında olmakla ara hakedişlerde 197.083,79 TL kesin hesap kesintisi yapıldığı, ve 5 numaralı kesin hesap hakedişinde yükleniciye iade edildiği, bu bedelin iadesi için SGK ilişiksiz belgesi de aranmayacağı, davacıların SGK ilişiksiz belgesinin sunulmasıyla ana teminat bedeli 350.000 TL’nin de serbest bırakıldığı, ispat yükünün davacı yüklenicilerde olduğu, yüklenicilerin %50 iş artışıyla tamamladıkları ve hakediş almadan kendi paralarıyla yaptıkları milyonlarca lira tutarındaki harcamaya dair belgeleri ibraz etmeleri ve kayıtların izlenmesi için defterlerin incelenmesi gerektiği, birleşen davaya konu 58.478 TL’nin kesin hesap hakedişinden doğan müvekkili alacağı olduğu, kesin teminatla ilgili olmadığı, iş tamamlandığı ve SGK ilişiksiz belgesi sunulduğu için teminat mektubunun iade edildiği, banka tarafından yüklenicilere verildiği, davacıların dava dilekçesinde teminat mektubunun haksız paraya çevrildiğini belirterek 58.478 TL’nin tahsilini talep ettikleri nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava ve birleşen dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talepli olup, mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde uyarınca istinaf nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında özellikle mahkemesince taraflar arasındaki sözleşme ve ekleri ile sözleşmeye ilişkin taraflarca düzenlenen belgeler, beyanlar ve sundukları deliller ile bilirkişi raporlarına itirazlarını karşılar, öncesinde iki ayrı bilirkişi heyetinden alınan raporlardaki tespit ve değerlendirmeleri de karşılar şekilde dosya kapsamına uygun, denetlenebilir nitelikteki üçüncü heyetten alınan rapor ve ek rapor esas alınarak kurulan hükümde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK 353/1.b.1 madde gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK 353/1-b.1 madde uyarınca esastan reddine,
2-) Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından yatırılan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-) Harçlar Kanunu gereğince asıl davada davalıdan alınması gereken 351.677,32 TL istinaf karar harcından yatırılan 87.919,33 TL harcın mahsubu ile bakiye 263.757,99 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-) Harçlar Kanunu gereğince birleşen davada davalıdan alınması gereken 3.994,63 TL istinaf karar harcından yatırılan 999 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.995,63 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-) Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderleri ile ödedikleri istinaf kanun yoluna başvurma haçlarının kendileri üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 361. madde gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 06.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır