Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2023/281 E. 2023/562 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2023/281 – Karar No:2023/562
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/281
KARAR NO : 2023/562

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/01/2022
NUMARASI : 2022/25 E-2022/14 K

DAVACI :
VEKİLİ : Av. …- E-TEBLİGAT

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …- E-TEBLİGAT

DAVANIN KONUSU : Alacak, Teminatın İadesi (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 11.05.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 11.05.2023
Eser sözleşmesinden kaynaklanan teminatın iadesi ve alacak talepli davada mahkemece verilen davanın reddine dair karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; müvekkili ile davalı….Şirketi arasında akdedilen 11.02.2014 tarihli sözleşme ile davalının yüklenicisi olduğu iş kapsamındaki alçıpan vs. İşlerinin müvekkiline taşere edildiğini, müvekkilinin sözleşmeyle üstlendiği işleri ve ilave işleri eksiksiz olarak yerine getirerek teslim ettiğini, işin yapıldığı AVM’nin 2015 yılı Nisan ayında faaliyete geçtiğini, iş sahibi olan diğer davalı …. Şirketinin müvekkilinin yaptığı ilave işler de dahil olmak üzere yüklenicinin tüm hakedişlerini ödediğini, davalıların müvekkilinin sözleşme kapsamında yaptığı işler ile ilave işler bedelinden müteselsilen sorumlu olduklarını öne sürerek 50.000 TL iş bedelinin müteselsilen sorumlu olmak üzere davalılardan tahsili ile ek sözleşmeler için verilen teminat çeklerinin iadesine karar verilmesini dava etmiştir.
Davalı … ….A.Ş. vekili özetle; davacının muhatabının akidi olan diğer davalı….Şirketi olduğunu, müvekkilinin pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, dava konusu alacağın işçilik alacağına ilişkin olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince; “Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkememizin 2017/727 esas 2021/39 karar sayılı dosyasında davacının davalı… şirketi aleyhine açmış olduğu davanın davalı … şirketi aleyhine açılan eldeki davadan tefrikine karar verilmiştir. Davalı … … şirketinin husumet itirazının değerlendirilmesinde, davacının alacağına dayanak yaptığı sözleşmede bu davalının taraf olmadığı görülmüştür. Kaldı ki tefrik kararı verilen dosyada davalılar arasındaki sözleşmede de iş sahibi davalnın alt yüklenicilere olan borcunu üstlendiğine ya da garanti ettiğine dair bir hüküm ve hatta bu yönde davacı iddiasının bulunmadığı, yine davalılar arasındaki sözleşmenin 7.1.1.2 maddesi uyarınca tüm sorumluluğun yüklenicide olduğunun belirlendiği, yüklenici davalının davacıya doğrudan yaptığı ödeme bulunmadığı, böylelikle borcu üstlendiği kanaatine de varılamayacağı, bu davalıya faturaların tebliğ edilmesinin sözleşme gereğince davalının sorumluluğunun doğurmayacağı değerlendirilerek davalı … … şirketi aleyhine açılan davanın husumet nedeni ile reddine (Yargıtay 15. HD 2018/55 esas 2018/4012 karar ve Ankara BAM 27 HD 2017/1085 esas 2019/480 karar sayılı ilamları) karar vermek” gerektiği gerekçesiyle “1-Davalı … … AŞ. aleyhine açılan davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine, bu davalı aleyhine açılan davanın husumet nedeni ile reddine” karar vermiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece kaldırılan kararın ilk bendinin aynen alındığı, gerekçe ile hüküm fıkrası arasında uyumsuzluk bulunduğu, husumetten ret kararının doğru olmadığı, zira hakedişlerde davacının ve ödemelerin gösterildiği, ilave iş emrine uygun olarak verilen işlerin de yapıldığı, müvekkilinin verdiği çeklerin davalı uhdesinde tutulduğu, somut olayda nispilik ilkesinin uygulanamayacağı, sözleşmeye göre yüklenicinin alt paket ihalesine katılmayan taşerona işin herhangi bir bölümünü veremeyeceği, iş sahibinin taşeron listesine ilave yapabileceği, alt paket fiyatlarını onaylamakta serbest olduğu, alt yükleniciye ilişkin tüm denetimin sözleşmesel ve fiili olarak iş sahibinde bulunduğu, tüm denetimi elinde tutup, iş aşamalarını doğrudan yönettiği, müvekkilinin iş sahibi ve müşavirin onayı olmadan işlem yapamayacağı, müvekkili tarafından yapılan sözleşme kapsamındaki ve ilave işlerin bedellerinin yükleniciye ödendiği, müvekkilinin işleri eksiksiz olarak yerine getirdiği, imalatların ve teslimin bizzat iş sahibi tarafından kabul edildiği, müvekkilinin yüklenici ile asıl ve ilave işler dışında gergi tavan, hook-on asma tavan ve lineer asma tavan yapılmasına ilişkin sözleşmeler akdettiği, iş sahibinin onayı olmadan bu sözleşmelerin akdedilemeyeceği, ticari kayıtlar ve hakedişler incelendiğinde iş sahibinin de müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun görüleceği, sözleşmeler gereğince alt yükleniciye ihalenin iş sahibi ve müşavir firma tarafından yapıldığı, bunun da davalı iş sahibinin sorumlu olduğunu gösterdiği, eser sözleşmesinde iş sahibinin alt yükleniciye karşı sorumlu olmadığının kabul edilmesinin sözleşmenin ruhuna aykırı bulunduğu, iş sahibi ile yüklenici arasında akdedilen sözleşmede iş sahibine ait olanlar dahil tüm sorumluluğun yükleniciye bırakılmış olmasının organik bağı açıkça ortaya koyduğu nedenleriyle mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu vekalet ücretinin 5.100 TL olduğu, nihai kararın verildiği tarih itibariyle müvekkili lehine 9.200 TL vekalet ücreti verilmesi gerekirken 4.080 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı nedenleriyle mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan teminatın iadesi ve alacak talepli olup, mahkemece verilen davanın reddine dair karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde uyarınca istinaf nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında özellikle davacı tarafından yüklenici ile iş sahibi … …. Şirketi hakkında 2017/727 esas sayılı dosya ile davada davalı yüklenici şirket hakkında yetki sözleşmesi gereğince yetkisizlik ve davalı … …. Şirketi hakkındaki davanın tefrikine karar verildiği ve tefrik kararı ile mahkemenin 2022/25 esasına kaydedildiğinin anlaşılmış olmasına, davanın esasa ilişkin kararı dosya kapsamına usul ve yasaya ulgun olmakla birlikte hüküm fıkrasındaki “….davanın tefrikine…” ibaresinin yer almasının maddi hataya dayalı olduğunun anlaşılmış bulunmasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 madde gereğince esastan reddine; yine mahkemece davalı hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine ve karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine (A.A.Ü.T) göre davalı lehine ücreti vekalete karar verildiği, A.A.Ü.T. 7/2 madde gereğince husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunacağı, dava değeri 50.000 TL olup, karar tarihi itibariyle davalı lehine 7/2 maddeye göre hüküm altına alınması gereken avukatlık ücreti 5.100 TL iken 4.080 TL avukatlık ücretine karar verilmesinin maddi hataya dayalı olup HMK 304 madde gereğince mahkemesince düzeltilmesinin mümkün bulunmasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 madde gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK 353/1.b.1 madde gereğince esastan reddine,
2-) Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-) Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-) Taraflarca istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin ve yatırılan istinaf başvurma harçlarının kendileri üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-a madde gereğince KESİN olmak üzere 11.05.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır