Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2023/248 E. 2023/225 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2023/248 – Karar No:2023/225

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/248
KARAR NO : 2023/225

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA ARA TARİHİ : 04/08/2023
NUMARASI : 2022/515 Esas

İHTİYATİ TEDBİR TALEP
EDEN DAVACI :
VEKİLLERİ
KARŞI TARAF
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 28/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/02/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklı ihtiyati tedbir talepli alacak davasında mahkemece verilen 04/08/2022 tarihli ara karara karşı süresi içinde ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili; taraflar arasında 19/10/2015 tarihinde “… TM Yapım İşini” konu alan eser sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme gereğince işin yer teslim tarihinden itibaren 420 gün içinde tamamlanarak teslim edilmesi gerektiğini, sözlemenin devamı sürecinde davalı firma adına değişik icra müdürlüklerinden düzenlenen haciz ihbarnamelerinin müvekkili kuruma gönderildiğini, davalının müvekkili kurumun nezdinde doğmuş ve doğacak tüm alacaklarına haciz konulması nedeniyle hacizlerin kaldırılması aksi takdirde sözleşmenin feshedileceği hususunun davalıya ihtar edildiğini, daha sonra mahallinde tespit yapıldığını ve davalının ihale dökümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak taahhüdünü yerine getirmemesi ve sözleşmeden doğan alacaklarına konulmuş olan hacizleri kaldırmaması nedeniyle sözleşmenin müvekkili kurum tarafından 12/08/2016 tarihli olur ile feshedildiğini, feshin haklı olduğunu, sözleşme konusu işin yapılması için yeniden ihale yapıldığını ve dava dışı bir şirketle sözleşme düzenlendiğini, müvekkilinin davalı ile yapılan sözleşmenin haklı nedenle feshinden kaynaklanan menfi zararının doğduğunu ileri sürerek, müvekkilinin zararı olan 358.081,84 TL’nin davalıdan tahsili ile birlikte davalı hakkındaki icra takiplerinin fazlalığı gözetilerek, yargılama süresince dava konusu alacağa yönelik hakkın korunması ve telafi mümkün olmayan zararların önüne geçilebilmesi bakımından davalının menkul ve gayrimenkulleri üzerine tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece 04/08/2022 tarihli ara kararı ile; davacının tedbir talebinde bulunduğu davalıya ait menkul ve gayrimenkullerin dava konusu olmadığından şartları oluşmayan ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.

İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili 12/08/2022 tarihli dilekçesi ile, taraflar arasındaki sözleşmenin feshi nedeniyle oluşan kurum zararının giderilmesi için dava açıldığını, dava konusu alacağın teminat altına alınmasını teminen, müvekkilinin kamu tüzel kişisi olduğunu ve işin aciliyeti hususu da gözetilerek teminatsız olarak ve duruşma açılmaksızın dosya üzerinden ihtiyati tedbir kararı verilmesinin talep edildiğini, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen 04/08/2022 kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının çok sayıda borcu bulunduğunu, açılan haklı davada ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde telafisi mümkün olmayan bir zarar doğacağını belirterek, mahkemece verilen 04/08/2022 tarihli kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkemece 20/12/2022 tarihli duruşma ara kararı ile; mahkemece verilen 04/08/2022 tarihli ihtiyati tedbirin reddine ilişkin kararın yerinde olduğu, davalıya ait gayrimenkullerin dava konusu olmadığından ihtiyati tedbirin şartları oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbirin reddine ilişkin karara yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf başvurusunda; dava konusu alacağın teminat altına alınmasını teminen, müvekkilinin kamu tüzel kişisi olduğunu ve işin aciliyeti hususu da gözetilerek teminatsız olarak ve duruşma açılmaksızın dosya üzerinden ihtiyati tedbir kararı verilmesinin talep edildiğini, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının çok sayıda borcu bulunduğunu, açılan haklı davada ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde telafisi mümkün olmayan zararın doğacağını, ihtiyati tedbir talebinin haklı sebeplere dayandığını belirterek, mahkemece verilen ihtiyati tedbirin reddine ilişkin kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Talep, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup, mahkemece verilen 04/08/2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yapılan itirazın reddine dair verilen 20/12/20122 tarihli karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK’nun 341/1. maddesine göre, “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.”
Mahkemece verilen 04/08/2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına karşı davacı vekilinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine sunulmak üzere 12/08/2022 tarihli dilekçe verdiği anlaşılmakla, mahkemece dosyanın istinaf incelemesi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesi gerekirken, ihtiyati tedbire itiraz mahiyetinde değerlendirilerek ve duruşma açılarak ihtiyati tedbirin reddi kararına karşı yapılan itirazın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bu nedenle 20/12/2022 tarihli ön inceleme duruşmasının 4 nolu ara kararı ve buna bağlı yazılan gerekçeli kararı yok hükmünde olup, ilk derece mahkemesinin 22/12/2022 tarihli kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesinin 04/08/2022 tarihli kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf dilekçesinin incelenmesinde;
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin 04/08/2022 tarihli ara karara yönelik istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı peşin alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati tedbir talep eden davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 362/1.f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye
Katip

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır