Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2022/990 E. 2022/952 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/990 – Karar No:2022/952
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/990
KARAR NO : 2022/952

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 13/06/2022
NUMARASI : 2022/468 Esas

İHTİYATİ TEDBİR TALEP
EDEN/ DAVACI :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF/
DAVALILAR :

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 06/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/10/2022
Davacı vekili tarafından davalı hakkında ihtiyati tedbir talepli olarak açılan tazminat davasında mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen 13/06/2022 tarihli ara kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; yüklenici ile müvekkili kurum arasında 16/09/2016 tarihinde 154-kV Aliağa-1 GİS Trafo Merkezi Yapım İşi ile ilgili olarak sözleşme imzalandığını, bu sözleşmenin, yüklenicinin taahhüdünü ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi, tesis edilmesi gereken primer ve sekonder malzemelerin sahaya sevklerini gerçekleştirememesi, sahaya sevk edilen GIS teçhizatının montajının gerçekleştirilememesi, ana primer malzeme olan GIS teçhizatının sahaya sevk edilmiş olmasına rağmen montajının yapılmamış olması ve uygunsuz koşullarda saklanması, iş programında, toplamda 159 gün temin ve montaj süresi ile yer alan YG kabloların ve toplamda 371 gün temin ve montaj süresi ile yer alan YG Kablo Aksesuarlarının henüz malzeme onayının dahi gerçekleştirilmemesi, merkezin en büyük elektrik iş kalemlerinden biri olan Metal Clad hücrelerin temini ve montajının yapılmaması nedenleriyle, İTM.194 Aliağa-1 GIS referanslı yapım işi sözleşmesi ve 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 20. maddesinin (a) bendi çerçevesinde 16/08/2018 tarih, 341398 sayılı yazı ile feshedildiğini, fesih kararının 17/08/2018 tarih, 34 sayılı yazı ile Ankara 12. Noterliği aracılığıyla yükleniciye bildirildiğini, teşekkülünün fesih nedeniyle uğradığı menfi zararın 11.167.295,73 TL olarak hesaplandığını, ilk ihalenin feshedilmesi nedeniyle doğan ve fesihname damga vergisi olarak şirketince ödenen tutarın 77.205,70 TL olduğunu, teşekkülü lehine 353.101,06 TL borç bakiyesi verdiğinin bildirildiğini, sonuç olarak taahhüdünü yerine getirmemesinden dolayı feshedilen söz konusu yapım işi nedeniyle, teşekkülünün fazladan yapmak zorunda kaldığı tüm masraf ve harcamalarının dikkate alınıp zarar ziyan hesabı yapıldığında firmanın toplam 11.597.602,49 TL teşekkülüne zarar verdiğinin tespit edildiğini belirterek; teminatsız olarak davalının menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, müvekkili kurum zararı olan 11.597.602,49 TL’nin zararın bildirildiği tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece 13/06/2022 tarihli ara kararı ile; 6100 sayılı HMK’nun 389. maddesinde açıklanan ihtiyati tedbir şartlarına göre; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, yapılan inceleme sonucunda; davacı tarafça tedbir talep edilen davalıların taşınır ve taşınmaz mallarının iş bu davanın uyuşmazlık konusunu oluşturmadığı gerekçesiyle davacının tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İhtiyati tedbir talep eden/ davacı vekili istinaf başvurusunda; dava dilekçesinde de belirtildiği gibi davalı firmalar aleyhine başlatılan icra takipleri neticesinde, Teşekkülleri nezdinde doğmuş ve doğacak tüm alacaklarına haciz konulduğunu ve söz konusu haciz uygulamalarının gecikmeye mahal vermeden kaldırılması aksi halde yapım işine ait sözleşmenin “Borçluluk ve Hacizler” başlıklı 33.4.2. maddesindeki hükümler doğrultusunda işlem yapılacağının davalı yüklenicilere bildirildiğini, bu süreçte, davalı yükleniciler tarafından söz konusu haciz uygulamalarının kaldırıldığına ilişkin Teşekküle herhangi bir bilgi ve belge ulaşmadığını, davalı firmaların çok sayıda borcu bulunmakta olup yargılama esnasında da davalı firmalar hakkında yapılan takiplerin devam edeceği kanaatinde olduklarını, teşekkül alacağının teminat altına alınmasını teminen müvekkili …’ın bir kamu tüzel kişisi olduğu ve işin aciliyeti hususu da gözetilerek teminatsız olarak ve duruşma açılmaksızın dosya üzerinden ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, Teşekkülünün açtığı davada tamamen haklı olup, ihtiyati tedbir kararının verilmemesi halinde bir zararın doğacağı ve bu zararın telafisi mümkün olmayan bir zarar olacağının açık olduğunu, ihtiyati tedbir taleplerinin haklı sebeplere dayandığını belirterek; istinaf talepleri ve itirazlarının kabulü ile Mahkemenin ihtiyati tedbir taleplerinin reddine dair kararının kaldırılarak dava konusu alacak için teminatsız olarak davalıların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
Talep, eser sözleşmesinden kaynaklanan haklı fesih nedeniyle müspet ve menfi zararın tazmini istemlerine ilişkin davada ihtiyati tedbir talebi olup, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, ihtiyati tedbir talep eden/ davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden/ davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcı peşin olarak alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan yargılama giderlerinin istinaf talep eden davacı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1.f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 06/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır