Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2022/913 E. 2023/72 K. 20.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/913 – Karar No:2023/72
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/913
KARAR NO : 2023/72

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/03/2020
NUMARASI : 2018/655 E-2020/188 K

DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI
VEKİLRİ :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 20/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/02/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasında mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkili … Şti. ile davalı … Ltd. Şti. arasında … Gençlik Merkezi Yapım işi için 17/09/2014 tarihinde taşeron sözleşmesi akdedildiğini, müvekkili tarafından sözleşme uyarınca yapılan işlerin davalı tarafa teslim edilerek, dilekçe ekinde sunulan faturaların tanzim edildiğini, ancak davalı tarafından faturalara ilişkin bakiye borç miktarı olan 14.838,79 TL’nin yapılan tüm görüşmelere, sözlü uyarılara rağmen ödenmediğini, bu nedenle davalı aleyhine Ankara 23. İcra Müdürlüğü’nün 2018/9406 Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalının bu takibe haksız ve mesnetsiz bir şekilde itiraz ettiğini belirterek; davalı tarafın icra dosyasına vaki itirazının iptali ile asıl alacak miktarı olan 14.838,79 TL üzerinden icra takibinin devamını, asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasını, davalı taraf aleyhine asıl alacak miktarı olan 14.838,79 TL’nin %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı takdirini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacı ile davalı müvekkili arasında 17/09/2014 tarihinde taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında … Gençlik Merkezi İşine ait tüm elektrik işlerinin davacı tarafından yapılmasının kararlaştırıldığını, sözleşme kapsamında davacı taşeronun şantiye sahasında çalışmaya başladığını, ancak yükümlülüklerini tamamlamadan şantiye sahasını terk ettiğini, davalı müvekkili tarafından davacının yarım bırakıp gittiği işlerin tamamlatılması amacıyla 3.kişi şirketler ile sözleşmeler yapıldığını ve eksik işlerin bu şirketlere tamamlatıldığını, davacı tarafın üstüne düşen yükümlülükleri yerine getirmemesinden kaynaklı olarak hem maddi anlamda hem de idareye karşı olan yükümlülükleri anlamında zora düşüldüğünü, idare ile müvekkili şirket arasında yapılan sözleşme kapsamında işlerin 01/11/2014 tarihinde bitirilmesi gerekirken davacı tarafın üstüne düşün yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeni ile işin idareye ancak 15/09/2017 tarihinde teslim edildiğini, söz konusu işin geçici kabulünün de bu tarihte yapıldığını, davacı tarafın hem üstüne düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, hem de müvekkili şirketten olmayan alacaklarını talep ettiğini, icra inkâr tazminatı verilmesi için yasal şartların oluşmadığını belirterek; davanın reddini, müvekkili lehine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatı takdirini savunmuştur.
Mahkemece; davanın, eser sözleşmesi nedeniyle ödenmeyen bakiye alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, alınan bilirkişi kurulu raporundan; ticari defterlerin yasal şartları taşıdığı, cari hesap bakiyesi olarak 14.838,79 TL alacağın olduğu, davalı tarafın dosyaya sadece hesap ekstresi sunduğu görülmekle yapılan incelemede davalı kayıtlarında da 14.237,68 TL borcunun olduğunun görüldüğü, davalı vekilinin itirazları sonrasında bilirkişiden ek rapor alındığı, dava dışı idareden celp edilen işlem dosyası incelenerek alınan raporda; davacının trafo merkezi imalatı dışındaki imalatları kontrol ve denetim firması … yazısından anlaşılacağı üzere 26/06/2015 tarihinde tamamladığı, enerji müsaadesi ile trafo proje değişikliklerinin davacı sorumluluğunda olmadığı, kontrol ve denetim firması …’ın ruhsat alınamamasına bağlı olarak mücbir sebep nedeniyle gerçekleştirilemeyen kuvvet merkezi imalatı ile davacı sorumluluğundaki işlerin oranlanarak değerlendirilmesi sonucunda yapılan iş bedeli ile faturaların yaklaşık olarak birbirini doğruladığı, davacının inşaat işlerini yarım bırakıp gittiğine dair yapılmış herhangi bir ihbar veya tespit olmadığı, ayrıca inşaat ruhsatının 06/09/2016 tarihinde alındığı, akabinde davalı tarafça … Elektrik Dağıtım Şirketine trafo proje ve enerji müsaadesi için müracaatta bulunulduğu, bunun için idarenin 237 gün süre uzatımı verdiği, enerji müsaadesi için yapılan müracaat sonucunun gecikmesi üzerine trafo projesinin tasdik edilip, gerekli imalatlar için 137 gün ek süre verildiği,… EDAŞ tarafından tüm projelerin iptali üzerine, yeni proje ve trafo imalatlarının yapıldığı, bunların davacı sorumluluğunda olmadığı, gerçekleşmeyen ve iptal edilen trafo imalatı ile ilgili davacıya bedel ödenmediği gibi davacının buna ilişkin talebinin de olmadığı, davacının 17/06/2015 tarihinde son hakedişini düzenlediği, tüm yükümlülüklerini yerine getirdiği ve 26/06/2015 tarihinde geçici kabule hazır olunduğunun davalı tarafın da kabulünde olduğu, davacıya atfedilecek bir kusurun olmadığı, davalı tarafça ileri sürülün SGK ödemelerinin davacı adına olduğu tespit edilememişse de davacının SGK ödemeleri düşüldükten sonra talepte bulunduğu anlaşıldığından ve davalı adına kesin kabulün yapıldığı, davacının davalıdan 14.838,79 TL alacağı bulunduğu, davacı defterlerinin HMK 220. maddesi uyarınca davacı lehine delil teşkil edeceği gerekçesiyle; davanın kabulüne, Ankara 23. İcra Müdürlüğü’nün 2018/9406 sayılı dosyasında 14.838,79 TL’ye yönelik itirazın iptaline, uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklandığından alacağın likit olmadığı yargılamada tespit edildiği gözetilerek inkâr tazminatına yer olmadığına karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf başvurusunda; davacı taşeronun sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini tamamlamadan şantiye sahasını terk ettiğini, müvekkilinin davacının yarım bıraktığı işlerin tamamlatılması için 03/11/2017 tarihinde dava dışı ……Ltd.Şti. ile sözleşme imzaladığını, yine davacı taşeronun eksik bıraktığı bir kısım işlerle ilgili dava dışı … Ltd. Şti. ile anlaştığını, taraflar arasındaki sözleşmenin Ödeme Şekli başlıklı maddesine ve sözleşmenin İşin Yapımı İle İlgili Özel Hükümler kısmının 3.U Geçici Teminat maddesine göre, müvekkilinin davacı taşeron hakkedişlerinden teminat tutma hakkı bulunduğunu, müvekkilinin muavin defter kayıtlarına göre davacı şirketin hakedişleri toplam tutarının 299.732,62 TL olduğunu, bu hakediş bedeli karşılığında müvekkili tarafından yapılan toplam ödemenin ise 285.494,94 TL olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmeye göre işin bedelinin 335.000,00 TL olup, sözleşme kapsamında %3’lük teminat kesintisi miktarının 10.050,00 TL olduğunu, hakediş toplam tutarı ile davacıya yapılan toplam ödeme tutarı arasındaki fark olan 14.237,68 TL’nin 10.050,00 TL’sinin toplam hakediş tutarından yapılan %3’lük teminat kesintisi olduğunu, geriye kalan 4.187,68 TL’nin ise davacı şirket nam ve hesabına müvekkili şirket tarafından yaptırılan işlere ödenen bedeller için olması nedeniyle, davacı şirketin müvekkili şirket nezdinde bir alacağı bulunmadığını, tam tersine müvekkili şirketin, davacı şirketin nam ve hesabına yaptırmış olduğu işlerden kaynaklı olarak davacı şirketten alacağı bulunmakta olup; bu alacak belirlendiği zaman davacı taraftan tazmini yoluna gidileceğini, davacının üstüne düşen yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeniyle işin bitim süresinin uzadığını ve maliyetinin arttığını, dosyada alınan bilirkişi raporunda eksik ve hatalı inceleme neticesinde sözleşme doğrultusunda yapılan %3’lük teminat kesintisinin hakedişlerin dışında tutulduğunu ve müvekkili şirketin davacı şirkete 14.237,68 TL borçlu olduğunun belirtildiğini, oysa müvekkili şirket tarafından yapılan %3’lük teminat kesintisinin 299.732,62 TL’nin içerisinde yer aldığını, hem icra takip tarihi hem de dava tarihi itibariyle … Gençlik Merkezi işinde henüz kesin kabulün yapılmadığını, bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmenin yukarıdaki maddeleri uyarınca %3’lük teminat kesintisinin iadesi şartlarının oluşmadığını, müvekkili ile davacı şirket arasında akdedilen 17/09/2014 tarihli taşeronluk sözleşmesinin henüz feshedilmediğini, sözleşmenin ayakta olduğunu, buna göre kesin kabul gerçekleştikten sonra idare tarafından müvekkiline işin geç teslimi nedeni ile kesilebilecek tüm cezalardan da davacı şirketin sorumlu olduğunu, bu nedenle kesin kabul yapıldıktan sonra belirli hale gelecek olası cezai yaptırımların da işbu davada tespit edilmesi ve tespit edilecek bedelin alacak miktarından fazla olması durumunda takas ve mahsup yoluna başvurulması gerektiğini, Geçici Kabul Eksiklikleri İnceleme Tutanağından anlaşılacağı üzere geçici kabul eksiklerinin tamamlandığını, rapor tarihinin 11/04/2018 olup, işbu eksikliklerin …. A.Ş., …. Ltd. Şti., …. Şti.,…. Şti. firmalarına yaptırıldığını, ancak 17/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda, daha önce dava dosyasına kazandırılan geçici kabul eksiklikleri tutanağının incelenmediğini, raporun esasen trafo projesinin ve imalatlarının gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğine ilişkin olup, bahsi geçen diğer eksikliklere ilişkin hiç bir inceleme yapılmadığını, taraflar arasındaki taşeronluk sözleşmesinin “Sözleşmenin Konusu” başlıklı kısımda, yüklenicinin sözleşme kapsamında bulunmayan bazı ek işlerin yapılmasını isteyebileceğinin kararlaştırıldığını, İdare ile imzalanan ana sözleşmede proje değişikliğine ilişkin ilave işlerin trafo imalatları işlerini kapsadığını, neticede taşeron ile imzalanan sözleşmede yer alan sözleşme konusuna ilişkin hükümlerin ana sözleşmede yer alan hükümlerle birlikte yorumlanması neticesinde değişiklik sonrası trafo imalatlarının da davacı firma sorumluluğunda olacağının görüleceğini, tüm bunlara ek olarak, bilirkişi ek raporunun 19 nolu bölümünde ne anlatılmak istendiğinin de belirsiz olduğunu, neticede hatalı tanzim edilen bilirkişi raporuna karşı itirazlarını karşılar mahiyette ek rapor alınmadan hüküm tesis edilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek; mahkeme kararının kaldırılarak, yeniden yapılacak yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, faturaya dayalı bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan ilamsız takibe itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Dairemizin 01/07/2022 tarih ve 2020/1183 Esas-2022/780 Karar sayılı geri çevirme kararı uyarınca Mahkemece dava dışı iş sahibi idareden … Gençlik Merkezi Yapım işi’nin kesin kabul tutanaklarının temin edildiği anlaşılmıştır.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen 17/09/2014 tarihinde düzenlenen “Taşeron Sözleşmesi” başlıklı sözleşme, niteliği itibariyle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olup, davacı taşeron, davalı yüklenicidir.
Bu sözleşme kapsamında davacı taşeron … Gençlik Merkezi İşi’ne ait tüm elektrik işlerini üstlenmiştir. Sözleşmeye göre işin bedeli götürü bedel 335.000,00 TL olup, bu sözleşme kapsamında davacı taşeron tarafından davalı yükleniciye 06/03/2014 tarihli 57.063,00 TL bedelli, 29/04/2015 tarihli 158.931,45 TL bedelli ve 17/06/2015 tarihli 83.738,07 TL bedelli olmak üzere toplam 299.732,62 TL bedelli 3 adet fatura düzenlenmiş olup, bu fatura bedellerinin KDV alacağı ve 2/10 KDV tevkifatı yapıldıktan sonraki bedeller oldukları, faturaların sözleşme kapsamında yapılması gereken teminat kesintileri yapılmadan düzenlendikleri anlaşılmıştır. Davacı taşeron tarafından 10/08/2018 tarihinde iş bu faturalara ve cari hesaba dayanılarak 14.838,79 TL bedelli ilamsız icra takibi yapılmıştır.
… Gençlik Merkezi Yapım İşi’nin geçici kabul tutanağının 13/03/2018 tarihinde düzenlendiği, aynı tarihte onaylandığı, içinde 9 kalem elektrik tesisatı eksik imalatlarının da bulunduğu eksik işler listesi yapıldığı, elektrik işleri eksikleri de dahil olmak üzere tüm geçici kabul eksiklerinin 11/04/2018 tarihinde tamamlandığı anlaşılmıştır.
Dairemizin geri çevirme kararından sonra dosyaya celbedilen belgelerin incelenmesinde dava dışı iş sahibi idare ile davalı yüklenici arasında kesin kabulün 20/09/2018 tarihinde yapıldığı, kesin kabule engel teşkil etmeyen eksiklerin tespit edildiği, bunlardan 2 adedinin elektrik tesisatı imalatlarına ilişkin olduğu, içeriklerinin yangın algılama sisteminin devreye alıması, zemin, üst katlar ve ıslak hacimlerdeki elektrik tesisatının elden geçirilmesi olduğu, bu eksiklerin yüklenici tarafından tamamlanmaması nedeniyle nam ve hesaba idare tarafından yaptırıldığı, bu nedenle kesin kabul tutanağının onaylanmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi heyetinin 17/01/2020 tarihli ek raporunda, işin kontrol ve denetimi ile görevlendirilen … firmasının 10/07/2015 tarihli yazısından; 26/06/2015 tarihi itibariyle elektrik işlerinden sadece trafo merkezi (kuvvet merkezi) imalatlarının yapılmadığı, yapı ruhsatına bağlı olarak mücbir sebeplerle davacı tarafından yapılamayan işlerin bedelinin KDV hariç 76.553,29 TL olduğu, dolayısıyla davacının KDV hariç yaptığı işlerin bedelinin 335.000,00 TL (sözleşme bedeli)- 76.553,29 TL (kuvvet merkezi (trafo imalatları)) = 258.446,71 TL olduğu, davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturaların KDV hariç toplamının ise 262.003,90 TL olup, düzenlenen faturalar ile yapılan işlerin yaklaşık olarak birbirini tamamladığı, davacının işleri tamamlamadan gittiği iddiası yönünden, davalı tarafından davacıya yapılmış herhangi bir ihbar veya tespit bulunmadığı, inşaat ruhsatının 06/09/2016 tarihinde alındığı, akabinde … Elektrik Dağıtım şirketine trafo projesi ve enerji müsaadesi için müracaatta bulunulduğu, bu arada yerel elektrik dağıtım kuruluşu olan… EDAŞ’tan alınan enerji müsaadesi sonucunda kuvvet merkezi (trafo imalatları) ile ilgili tüm projelerin iptal edildiği ve ana sözleşmesinde ve dolayısıyla taraflar arasındaki taşeron sözleşmesinde bulunmayan yeni proje ve trafo imalatlarının iş artış ve azalış hesapları kapsamında iş sahibi idare tarafından davalıya verildiği tespit edilmiştir.
Her ne kadar davalı yüklenici tarafından, proje değişikliğinden sonraki kuvvet merkezi (trafo imalatları)nin yapılmasının da davacı taşeronun yükleniminde olduğu ileri sürülmüşse de, taraflar arasındaki sözleşmenin götürü bedel sözleşme olduğu, iş sahibi idarece sözleşme dışı olarak ve iş artış ve azalışı da yapılmak suretiyle davalı yükleniciye yaptırılan kuvvet merkezi (trafo imalatları) imalatlarının, bu konuda herhangi bir ihbar yada bildirim yapıldığı da ileri sürülmediğinden, davacı taşeronun sorumluluğunda olmadığı kanaatine varılmıştır.
Yine her ne kadar davalı yüklenici tarafından kuvvet merkezi (trafo imalatları) dışındaki eksik imalatların da dava dışı firmalara tamamlatıldığı ileri sürülmüşse de, Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesi’nin müstekar kararlarında da belirtildiği üzere, taraflar arasındaki sözleşme ayakta olduğu sürece sözleşme kapsamındaki tüm imalatların yüklenici (iş bu davada taşeron) tarafından yapıldığı kabul edileceğinden, davalının bu savunması ve istinaf nedeni de yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, itirazın iptali davası sıkı sıkıya takibe bağlı olup, özellikle takip konusu faturaların taraf defterlerine kaydedilmiş olmasına, bu kapsamda fatura konusu işlerin yapılıp teslim edildiğinin kabul edilmesine ilişkin karineye, yine, bu faturalar kapsamında eksik yada ayıplı olduğu ileri sürülen işlerin de sözleşme ayakta olduğundan davacı taşeron tarafından tamamlandığının kabul edilmesi gerekmesine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin Ödeme Şekli başlıklı maddesine ve sözleşmenin İşin Yapımı İle İlgili Özel Hükümler kısmının 3.U Geçici Teminat maddesine göre, hakkedişlerden %10 teminat kesintisi yapılacağı, yine 3.U maddesine göre, taşeron tarafından yükleniciye işin bedeli kadar teminat çeki verileceği, kesin kabule kadar geçici kabul ile kesin kabul arasında %3 teminat tutulacağı kabul edilmiş olmakla, davacı taşeron tarafından tamamlanan ve faturalandırılan işlerin KDV eklenmiş ve 2/10 KDV tevkifatı yapılmış bedeli olan 299.732,62 TL’nin %3’lük kısmının kesin kabule kadar teminat olarak tutulması mümkün olup, gerek davanın faturaya dayalı olarak yapılan ilamsız takibe itirazın iptali davası olduğu, gerekse takip ve dava tarihi itibariyle dava dışı iş sahibi idare ile davalı yüklenici arasında kesin kabulün yapılmamış olduğu dikkate alındığında, takipte talep edilen alacağın sözleşmede kesin kabule kadar tutulması kararlaştırılan %3’lük teminata karşılık gelen 8.991,97 TL’si yönünden davanın reddine, kalan 5.846,82 TL yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır..
Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile davalının Ankara 23. İcra Müdürlüğü’nün 2018/9406 Esas sayılı dosyasında takibe konulan alacağın 5.846,77 TL’lik kısmına yönelik itirazının iptali ile takibin takipteki koşullarla devamına, şartları oluşmadığından davacının icra inkâr ve davalının kötüniyet tazminatı taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/03/2020 tarih ve 2018/655 Esas- 2020/188 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Ankara 23. İcra Dairesi’nin 2018/9406 sayılı dosyasında 5.846,82 TL’ye yönelik itirazın İPTALİ İLE takibin, bu miktar yönünden takipteki koşullarla DEVAMINA,
-Davacının icra inkâr ve davalının kötüniyet tazminatı taleplerinin ayrı ayrı reddine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 399,39 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 179,22 TL harçtan mahsubu ile bakiye 220,17 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 179,22 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 95,50 TL tebligat gideri, 63,40 TL müzekkere gideri ile 1.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.994,8‬0 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre (%39,40) hesaplanan 785,95 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 5.846,77 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 8.992,02 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince, taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran ilgili tarafa iadesine,
İstinaf incelemesi yönünden;
11-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yatırılan 253,41 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
12-Davalı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 179,1‬0 TL dosya posta masrafı olmak üzere toplam 327,7‬0 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 20/01/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır