Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2022/90 E. 2022/95 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
……
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 02/12/2021
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
TALEP KONUSU : İhtiyati hacze itiraz

KARAR TARİHİ : 02/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/02/2022

İhtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan alacak istemine ilişkin davada verilen ihtiyati hacze itirazın reddi kararına karşı süresi içinde ihtiyati hacze itiraz eden vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; … ….Başkanlığının …numaralı ihale işini davalı tarafından asıl yüklenici olarak alındığını ve söz konusu iş için davalı tarafından alt yükleniciler kullanıldığını, bahse konu alt yüklenicilerden birisinin de müvekkili şirket olduğunu, müvekkilinin bu iş neticesinde davalıdan 592.300,00 TL alacağının bulunduğunu, davalının daha önceden hazırlamış olduğu 592.300,00 TL bedelli, 04/07/2019 tanzim ve 01/08/2019 vade tarihli senedi şahitler huzurunda müvekkiline teslim ettiğini, müvekkilinin ve davalının ticari kayıtlarında bu alacağın kayıtlı olup müvekkilinin defterinde alacağın senet mukabilinde alındığına dair tahsil kaydı bulunduğunu ancak davalı bu senedi ifa etmediğinden müvekkilince Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2019/14562 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının …. Genel Müdürlüğünden alacağı olan toplam 381.134,25 TL paranın İİK’nın 89/1. maddesi uyarınca bu dosyaya yatırıldığını ve dosyada durdurma kararı olduğundan söz konusu paranın taraflarına ödenmediğini, davalının ise takibe konu senedin kaşe imzayla imzalamış olduğunu iddia ederek imzaya itiraz ettiğini ve Ankara 6. İcra Mahkemesinin 2019/1242 E, 2020/370 K. sayılı kararında kambiyo senedindeki imzanın borçlunun eli ürünü olmadığının tespiti ile takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının müvekkiline hazır kaşe-imzalı (geçersiz) senet verip müvekkilinin alacağını engellediğini belirterek fazla hakları saklı olmak üzere ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 592.300,00 TL alacağın 01/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiş, davacı vekili 03/10/2021 tarihli dilekçesinde, Ankara 28. İcra Müdürlüğü’nün 2019/14562 sayılı dosyasından da anlaşılacağı üzere davalı borçlunun müzayaka halinde olduğunu, borçlu adına menkul ya da gayrimenkul bulunmadığını, haciz ihbarnamesi üzerine icra dosyasında …. ekte sundukları tahsilat makbuzunda görüleceği üzere 381.134,25 TL depo edildiğini, depo edilen bu para üzerine icra dosyasındaki alacak ve ferileriyle sınırlı olmak üzere ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ettiklerini, aksi takdirde davanın sonuçsuz kalacağını, her ne kadar ihtiyati haciz taleplerinin yaklaşık ispat kuralı gerçekleşmediğinden mahkemece 07.07.2021 tarihli ara kararı uyarınca reddedilmiş ise de red kararından sonra bilirkişiden ek rapor alındığını, alınan ek raporun ilk raporda olduğu gibi davayı doğruladığını, bu nedenle yaklaşık ispat kuralının fazlasıyla gerçekleştiğini belirterek Ankara 28. İcra Müdürlüğü’nün 2019/14562 sayılı dosyasındaki yatan para üzerine, ayrıca davalının menkul ve gayrimenkulleri üzerine dava konusu alacakla sınırlı kalmak üzere ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
Mahkemenin 26/10/2021 tarihli ara kararı ile dosya kapsamı alınan bilirkişi raporu ve ek raporu, tarafların ticari defter ve belgeleri ve mevcut delil durumu itibariyle İİK’nın 257 ve 258/1 maddelerinde belirtilen ihtiyati haciz koşullarının oluştuğu hususunun davacı tarafça yaklaşık ispat seviyesinde ispatlandığı sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin kabulü ile, iş bu davanın konusunu oluşturan 592.300,00 TL alacak bakımından 2004 sayılı İİK’nın 257 ve devamı maddeleri gereğince alacağın %15’i oranında teminat yatırılmak kayıt ve şartıyla davalının menkul ve gayrimenkul malları ile hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz uygulanmasına, borçlular ile üçüncü kişilerin uğrayabilecekleri zararı karşılamak üzere ihtiyati haciz talebinde bulunan tarafından alacağın % 15’i oranında HMK’nın 87. maddesinde yazılı türden 88.845,00 TL teminat ödendiğinde kararın yerine getirilmesine karar verilmiştir.,
İhtiyati hacze itiraz eden davalı vekili 10/11/2021 tarihli dilekçesinde özetle; 26/10/2021 tarihli ara kararla verilen ihtiyati haciz kararını Uyap sistemi üzerinden öğrendiklerini, dava konusu alacak iddiasının henüz kesinleşmediğini, aksine davacının alacak iddiasının Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2019/14562 sayılı dosyası ile icra takibine konu ettiği senet üzerindeki imzanın Ankara 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/1242 E, 2020/370 K.sayılı kararı ile sahte olduğunun tespit edildiğini, sözkonusu kararın istinaf incelemesinde olduğunu ve bekletici mesele yapılmasına ilişkin taleplerinin gerekçesiz reddedildiğini, ihtiyati haciz kararının bizzat davanın esasını teşkil eden alacak bedeline ilişkin olarak verildiğini, ihtiyati hacze ilişkin yasal şartların oluşmadığını, davacı yanca daha önce talep edilen ihtiyati haciz tedbir ve ihtiyati tedbir taleplerinin mahkemece reddedildiğini, ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararın Ankara BAM 27. Hukuk dairesi tarafından 2020/986 esas 2020/852 karar sayılı 15/09/2020 tarihli kararla reddedildiğini, 27. Hukuk Dairesinin kesin kararına ve dosya kapsamında bilinen esaslı bir değişiklik olmamasına rağmen mevcut ihtiyati haciz kararının verildiğini, gerekçede belirtilen yaklaşık ispatın istinaf mahkemesince kabul görmediğini, müvekkilinin defter kayıtları incelendiğinde dava konusuna ilişkin herhangi bir giriş kaydı bulunmadığının görüleceğini, davacı şirketle organik bağı bulunan, birlikte hareket eden dava dışı … .. Ltd. Şti.’nin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi taleplerinin reddedildiğini, dava dışı bu şirketle de aralarında devam eden davanın bulunduğunu, mahkemece hukuka aykırı ve davanın esasına dair kararını açık edecek şekilde karar verildiğini, müvekkilinin ticari faaliyetlerine devam ettiği noktada mal kaçırma ihtimali dahi bulunmadığını, tam aksine davacı tarafından başlatılan haksız takiplerle hakediş alacaklarına haciz konulduğunu ve müvekkilinin alacağının üzerinde tasarruf yetkisinin davacı tarafından kısıtlandığını belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince;Talebin İİK 265 maddesi gereğince ihtiyati hacze itiraza ilişkin olduğu, yargılama sırasında dava dilekçesiyle davalının … Genel Müdürlüğündeki hak ve alacaklarına ihtiyati tedbir konulması talep edilmesi üzerine mahkemece 20/03/2020 tarihli kararla tedbir talebinin reddine karar verildiği, karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Ankara BAM 27. Hukuk Dairesince 15/09/2020 tarihli kararla istinaf başvurusunun reddine karar verildiğinin anlaşıldığını, yargılama sırasında tarafların BA ve BS formlarının celbi için … vergi dairesine yazı yazılarak cevaplar alındığını, dosyanın 31/03/2021 tarihli ara kararla tarafların ticari defterlerinin incelenerek rapor düzenlenmesi için mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişiden 24/05/2021 tarihli rapor alındığını, bu arada davacı vekilinin 30/06/2021 tarihli ihtiyati haciz talebi üzerine mahkemece 07/07/2021 tarihli ara kararla yaklaşık ispat şartının gerçekleşmemesi nedeniyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiğini, 23/06/2021 tarihli duruşma ara kararına istinaden mali müşavir tarafından 31/08/2021 tarihli ek raporun sunulduğunu ve raporda davalı tarafın defter ve belgelerinin ibraz edilmemesi nedeniyle incelemenin yapılamadığının belirtildiğini, İİK’nın 257. maddesine göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve muaccel olması gerektiğini, muaccel alacağın bulunduğu konusunda ise tam bir ispatın aranmayıp ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için muaccel alacağın bulunduğunun yaklaşık olarak ispat edilmesinin yeterli görüldüğünü, yapılan inceleme sonucunda dava dilekçesi ve cevap dilekçesi içeriği, toplanan deliller, bilirkişinin kök raporu, 23/06/2021 tarihli duruşmanın 2 nolu ara kararı ve karara istinaden, ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin verilen 07/07/2021 tarihli ara kararından sonra sunulan bilirkişinin 31/08/2021 tarihli ek raporu dikkate alındığında talep tarihi olan 06/10/2021 ve ara karar tarihi olan 26/10/2021 tarihi itibariyle davacı tarafından muaccel alacağın bulunduğuna ilişkin yaklaşık ispat şartının yerine getirilmiş olduğu ve bu şeklide İİK’nın 257. maddesindeki şartların gerçekleştiği bu nedenle itirazın yerinde olmadığı gerekçesiyle davalının ihtiyati haciz kararına itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yargılama devam ederken davanın esasına dair kararını açık edecek şekilde ihtiyati haciz kararı verildiğini, yine dosyada davanın açıldığı tarihten bu yana davacı tarafından yinelenen ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerinin şartları oluşmadığı gerekçesiyle mahkemece reddedilmiş olduğunu, ihtiyati tedbir talebine ilişkin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27.Hukuk Dairesi tarafından da 2020/986 E, 2020/852 K. sayılı 15/09/2020 tarihli kararla ret kararı verildiğini, söz konusu kesin karara ve dosya kapsamında bilinen veya mahkemenin kabul kanaatine gerekçe olarak gösterilecek nitelikte esaslı bir değişiklik olmamasına rağmen ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiş olduğunu, mahkeme kararında somut herhangi bir gerekçenin de bulunmadığını, dava konusu alacak iddiasının henüz kesinleşmediğini, aksine davacının alacak iddiasının dayanağı Ankara 28.İcra Müdürlüğü’nün 2019/14562 sayılı dosyasıyla icra takibine konu ettiği senet üzerindeki imzanın kaşe imza/ sahte imza olduğunun Ankara 6.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/1242 E, 2020/ 370 K. sayılı kararıyla sabit olduğunu ve bu kararın henüz istinaf incelemesinde bulunduğunu, Ankara 6.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/1242 E. sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına ilişkin taleplerinin gerekçesiz olarak reddedildiğini, mahkemenin 26.10.2021 tarihli ihtiyati haciz kararının bizzat davanın esasını teşkil eden alacak bedeline ilişkin olarak verildiğini, davacının sözde alacağını takip konusu ettiği Ankara 28.İcra Müdürlüğü’nün 2019/14562 sayılı icra takip dosyasının da kesinleşmediğini, yasal olarak şartları dahi oluşmadığını, bilirkişi kök ve bilirkişi ek raporlarının da yalnızca davacı tarafın ticari defter kayıtlarının incelenmesiyle tanzim edildiğini, müvekkilinin ticari defter kayıtlarının dosya kapsamında açıklanan mücbir sebepler dolayısıyla temin edilemediği, bu konudaki araştırmaların devam ettiğinin daha önce de belirtildiğini, müvekkilinin defter kayıtları incelendiğinde dava konusu alacağa ilişkin herhangi bir giriş kaydının bulunmadığının görüleceğini, davacı ile organik bağı bulunduğunu bahsettikleri dava dışı …. ticari defter kayıtlarının incelenmesi taleplerinin mahkemece rededdildiğini, oysaki davacı ile organik bağı bulunan dava dışı şirketin de tam olarak davacı gibi sahte imza/ kaşe imza ile düzenlenen sözde senetler ile tahsil yöntemini şiar edindiğini, bu anlamda söz konusu şirket ile dava süreçlerinin devam ettiğini, ihtiyati haciz kararının olası bir şekilde icra edilmesi ihtimalinde müvekkilinin malvarlığı üzerindeki tasarruf yetkisi tam anlamıyla kısıtlanacağından aleyhine verilecek herhangi bir karara karşı olağan kanun yollarına başvurması, bu anlamda herhangi bir teminat sunması ihtimalinin dahi kalmayacağını, müvekkilinin ticari faaliyetlerine devam ettiği noktada mal kaçırma ihtimalinin dahi bulunmadığını, ihtiyati haciz kararı verilmesi için gerekli yasal şartlardan hiçbirinin müvekkili yönünden oluşmadığını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Talep, ihtiyati hacze itiraz istemine ilişkin olup, mahkemece ihtiyati hacze itirazın reddine dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
2004 Sayılı İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 257. maddesine göre rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz istenebilir.
İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır.

İhtiyati hacze itiraza ilişkin olarak mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla ihtiyati hacze itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati hacze itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın ihtiyati hacze itiraz eden davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati hacze itiraz eden davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve ödediği istinaf başvuru harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1.f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 02/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

….