Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2022/875 E. 2023/1017 K. 11.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/875 – Karar No:2023/1017

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/875
KARAR NO : 2023/1017

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/10/2021
NUMARASI : 2021/205 E-2021/631 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 11/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/11/2023

Davacı vekili tarafından davalı hakkında açılan itirazın iptali davasında mahkemece davanın reddine dair verilen kararına karşı davacı vekilince süresinde istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkili tarafından, davalıya ait … Plakalı ve daha başka araçlara ilişkin muhtelif tamirat, değişim, kaynak vs. işleri yapıldığını ve bu işler karşılığında dava konusu takibe konu faturanın düzenlendiğini, müvekkilinin sipariş fişlerinde ve faturalarda belirtilen işleri yerine getirmiş olmasına rağmen, davalının fatura bedellerini ödemediğini, ödeme yapılmaması üzerine Ankara 15. İcra Müdürlüğü’nün 2020/70 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek; itirazın iptali ile alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı takdirini talep etmiştir.
Davalı vekili; takibe dayanak olan faturada 3 aracın plakasının yazdığını, bu araçlardan … plakalı aracın müvekkiline ait olduğunu, … plakalı aracın ise fatura tarihi olan 08/12/2019 tarihinden yaklaşık 5-10 sene önce müvekkili tarafından başkasına satıldığını, … plakalı aracın ise hiçbir zaman müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin 5-10 yıl öncesinden itibaren davacı ile hiçbir ticari münasebete girmediğini, önceki münasebetlerden ise hiçbir borcu bulunmadığını, davacının tek taraflı düzenlemiş olduğu ve müvekkiline hiç sunmadığı faturaları takibe konu ettiğini belirterek; davanın reddini, davacı kötü niyetli olduğundan %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı takdirini savunmuştur.
Mahkemece; davanın, ticari ilişkiden kaynaklı davacının davalı taraftan alacağı bulunup bulunmadığı konularına ilişkin olduğu, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte nazara alındığında; … plakalı aracın 01/03/2013 tarihinden itibaren davalıya ait olduğu, … plakalı aracın 21/12/2012 tarihinde davalı adına tescil edildiği ancak 10/10/2013 tarihinde … plakaya nakil giderek kayıtlarının kapatıldığı, … plakalı aracın 27/01/2016 tarihinde Konya 13. Noterliğince (…) T.C. kimlik numaralı dava dışı … adına “online” devir tescil kaydının yapıldığı ve kayıtlarının halen aynı şahıs adına devam ettiğinin sabit olduğu, taraflara ait ticari defterlerin usulüne uygun tasdik ettirilip, işlendiği HMK ve TTK’ya uygun olduğu, taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin dosyada mevcut olmadığı, davacı tarafın davalı taraf adına düzenlemiş olduğu ve davaya konu … sıra nolu, 08/12/2019 tarihli, muhtelif makas ve aksamları, muhtelif körük değişimi, tamir ve kaynak işleri … – … – … açıklamalı 24.500,00 TL +18 KDV 28.910,00 TL bedelli fatura ile ilgili olmak üzere davalı tarafından 8 günlük yasal süresi içerisinde itirazına ait herhangi bir belgeye dosyasında rastlanmadığı ve icra takibine konu faturanın davacı tarafından BS formu ile vergi dairesine bildirildiği, ancak davalı tarafından her hangi bir bildirim yapılmadığı, davacı tarafa ait muavin defter 120.171 Alıcılar Hesabının bir sonraki aya/yıla 28.910,00 TL borç bakiyesi ile devrettiği, bir başka ifadeyle davacı tarafın davalı taraftan 28.910,00 TL alacaklı olduğu, ancak; davacı tarafın davalı taraf adına düzenlemiş olduğu 3 adet aracın plakası yazılı, sipariş fişlerinin; 2011, 2012, 2015 ve 2016 yıllarına ait olduğu, yani davaya konu fatura tarihinden yaklaşık 3 yıl öncesine ait olduğu, dosyada mevcut sipariş fişlerindeki kayıtların, fatura içeriği ile Ankara Valiliği İl Emniyet Müdürlüğünün mahkemeye göndermiş olduğu yazısı ve eklerindeki somut kayıtlar ile uyumlu olmadığı, taraflar arasında imzalı bir sözleşme olmadığı gibi faturanın veya davacı tarafa ait başka bir kaydın davalı ticari defterlerinde yer almadığı, salt davacının ticari defterlerinde yer almasının alacağın varlığına delil teşkil etmediği, davacı tarafça taraflar arasında ticari ilişki olduğu ve dava konusu faturadan kaynaklı alacağının olduğunun ispatlanamadığı, davacının haksız ve kötüniyetli olarak icra takibine giriştiği gerekçesiyle; davanın reddine, davalı lehine alacağın %20’si oranında kötüniyet tazminatı takdirine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf başvurusunda; dosyadaki belgelerle … plakalı aracın davalı …’ya ait olduğunun belli olduğunu, yine … plakalı aracın 10/10/2013 tarihine kadar davalıya ait olduğunun trafik kayıtlarında belli olup, bu tarihe kadar yapılan tamiratlara ilişkin davalı veya aracı gönderdiği işçilerinin sipariş fişlerinde imzaları ile yapılan tamiratların açıkça görüldüğünü, dosyaya sunulan 02/06/2015 tarihli 745,00 TL tutarlı sipariş fişinde aracı getiren ve teslim alan bölümünün davalı … olarak yazılıp, imzalandığını, aracın tamiri için, davacı müvekkilinin ruhsat isteme ve illa araç sahibi olma zorunluluğu getirmesinin mümkün olmadığını, (tamir edilen … plakalı aracın başkası adına olmasının müvekkilinin tamiratı yapmadığı anlamına gelmediğini) … Plakalı araç ile ilgili olarak 06/08/2011 ile 09/12/2011 tarihleri arasında 16 ayrı tamirat işlemine ilişkin sipariş fişlerinin sunulduğunu, bu fişlerde aracı teslim alan bölümünde … olarak isim ve imza bulunduğunu, yine … plakalı aracın 12/01/2012 ile 19/12/2012 tarihleri arasında 25 kez tamirata geldiğini, işi yaptırıp teslim alan olarak davalı …’nın isim ve imzası bulunduğunu, … Plakalı araç ile ilgili 29/08/2014 ila 08/12/2014 arasında yaklaşık 9 ayrı tamirat işlemine ilişkin sipariş fişleri sunulduğunu, burada da aracı teslim alan bölümünde …’nın isim ve imzası bulunduğunu, … Plakalı araç ile ilgili 17/01/2015 ila 07/11/2016 tarihleri arasında yaklaşık 11 ayrı tamirat işlemine ilişkin sipariş fişleri sunulduğunu, burada da aracı teslim alan bölümünde davalı …’nın isim ve imzası bulunduğunu, müvekkilinin davalı ile açık hesap usulü ile çalıştığını ve sipariş fişleri ile kayıt altına alınan tamirat işlerini yapmasına rağmen, karşılığı ödemeleri alamayınca açık fatura keserek, ticari defterlerine de kayıt ederek, alacağının tahsili için kanuni yollara müracaat ettiğini, davalının bu iş karşılığı borçlarını ve fatura bedelini ödediğine ilişkin hiçbir delil sunmadığını, gerekirse bu sipariş fişlerindeki teslim alan kısmındaki yazı ve imzaların bilirkişi marifeti ile incelendiğinde müvekkilinin haklı olduğunun ortaya çıkacağını, sipariş fişlerinde plakası belirtilen araçlara tamirat yapıldığı tarihte halen davalı adına kayıtlı olup, işler yapıldıktan sonra … ve … plakalı araçların davalı tarafından 3. Şahıslara devredilmiş olmasının doğal olduğunu, bütün bunlara rağmen, mahkemece davanın reddi ile müvekkilinin kötüniyetli görülerek %20 tazminat kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, alacağını alamayan davacı müvekkilinin, faturasını keserek vergi dairesine 4.410,00 TL KDV ödeyerek, kanuni yollara başvurmasının nasıl kötüniyet teşkil ettiğinin anlaşılamadığını, mahkemece bilirkişi raporuna itirazları değerlendirmeksizin, sipariş fişlerindeki isim ve imza incelmesi yapılmaksızın eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile davanın reddine ve kötüniyet tazminatı takdirine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek; mahkeme kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini veya ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak (bozularak), dosyanın yeniden incelenmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.
Dava, faturaya dayalı iş bedelinin tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamındaki beyan, bilgi ve belgelerden; taraflar arasında araç tamir, parça değişim, kaynak vs.işlerinin yapılması hususunda sözlü eser sözleşmesi kurulduğu anlaşılmaktadır. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen iş bu eser sözleşmesi ilişkisi kapsamında davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.
Davacı yüklenici, taraflar arasında düzenlenen sözlü eser sözleşmesi kapsamında yapılan ve teslim edilen işlerin düzenlenen faturaya rağmen bedelinin ödenmediğini, yapılmış olan takibe ise haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürmüş, davalı iş sahibi akdi ilişkiyi kabul etmekle birlikte, takibe dayanak olan faturada plakası yazılı olan 3 aratan … plakalı olanın müvekkiline ait olduğunu, … plakalı aracın, fatura tarihi olan 08/12/2019 tarihinden yaklaşık 5-10 sene önce müvekkili tarafından başkasına satıldığını, … plakalı aracın ise hiçbir zaman müvekkiline ait olmadığını, 5-10 yıl öncesinden itibaren davacı ile hiçbir ticari münasebete girmediğini, önceki münasebetlerden ise hiçbir borcu bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Eser sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, işin yapılıp teslim edildiğini yüklenici, iş bedelinin ödendiğini iş sahibi ispatlamakla yükümlüdür. İş bedelinin ödendiği iddiasının hukuki işlem niteliğinde olması nedeniyle kural olarak senetle ispatı gerekir. Senetle ispat zorunluluğuna ilişkin HMK’nın 200 ve devamı maddelerdeki düzenlemelerin sonucu olarak hukuki işlem niteliğinde olan ödeme olgusunun kural olarak yazılı delille veya diğer kesin delillerle ispatlanması gerekir. Teslim ise maddi olgu niteliğinde olduğundan tanık dahil her türlü delille ispatlanabilir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre; faturada belirtilen … plakalı aracın; 01/03/2013 tarihinde Ankara 60. Noterliğince davalı … adına “online” devir tescil kaydının yapıldığı ve kayıtlarının halen aynı şahıs adına devam ettiği, … plakasının yazılı olduğu 2015 yılına ait 10 adet, 2016 yılına ait 3 adet sipariş fişi bulunduğu, … plakalı aracın; 21/12/2012 tarihinde davalı … adına “online” devir tescil kaydının yapıldığı, kayıtları devam ederken 10/10/2013 tarihinde … plakaya nakil gittiği, … plakasının yazılı olduğu 22/08/2011 – 05/12/2012 tarihleri arasında düzenlenmiş 37 adet sipariş fişi bulunduğu, … plakalı aracın ise 27/01/2016 tarihinde Konya 13. Noterliğince dava dışı … adına “online” devir tescil kaydının yapıldığı ve kayıtlarının halen aynı şahıs adına devam ettiği, … plakasının yazılı olduğu 2015 yılına ait 1 adet sipariş fişi bulunduğu anlaşılmaktadır. … plakalı aracın 27/01/2016 tarihinden önce kimin adına kayıtlı olduğu hususunda ise dosyada herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır.
İşin yapılıp teslim edildiğinin ispatı için davacı tarafça muhtelif tarihlerde düzenlenmiş olan sipariş fişlerine dayanılmıştır. Dosya içerisinde fotokopileri bulunan bu sipariş fişlerinde teslim alan olarak isim ve imzası bulunan kişinin davalı olduğu ileri sürülmüştür.
Bu açıklamalara göre özellikle dosya içerisinde bulunan sipariş fişleri ile ilgili davalı beyanı da alınarak, bu fişlerle birlikte taraflar arasındaki akdi ilişki değerlendirilerek, gerektiğinde konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak yukarıda açıklanan ilkeler de değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin diğer istinaf nedenleri incelenmeksizin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden görülmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,

2-Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/10/2021 tarih ve 2021/205 E-2021/631 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dairemiz kararına uygun şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,

4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
5-İstinaf talep eden davacı tarafından yapılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak 11/10/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır