Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2022/871 E. 2023/88 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/871 – Karar No:2023/88
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/871
KARAR NO : 2023/88

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/07/2020
NUMARASI : 2018/528 E-2020/271 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ :26.01.2023
KARAR YAZIM TARİHİ :27.01.2023
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin davada mahkemece verilen karara karşı süresi içinde davalı ….Ltd.Şti. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili: Müvekkilinin maliki olduğu ancak eşi … idaresindeki … plakalı nakliye aracının 05/12/2017 tarihinde yatak sarması denilen arızayı verdiğini ve çekici ile davalı …’in maliki olduğu … isimli tamirhaneye götürüldüğünü, aracın onarımı için davalı … ile 2.400,00 TL + KDV işçilik bedeli üzerinden anlaştıklarını, faturanın daha sonra 19/04/2018 tarihinde kesilerek müvekkiline verildiğini, müvekkilinin söz konusu tutarı davalıya ödediğini ve davalının tamir için istediği parçaları … … Ltd. Şti.’nden 21.313,16 TL ödeyerek alıp davalıya verdiğini, davalı …’in 15 gün içinde aracı tamir ettiğini, aracın rektefe işlemlerini de diğer davalı şirketin çalışanı olan …’nın yapması sonrası aracın hiçbir sorunu kalmadığı belirtilerek 20/12/2017 tarihinde müvekkiline teslim edildiğini, aracın teslimden sonra davacının eşinin aracı 19/02/2018 tarihine kadar kullandığını, yağ bakımının gelmesi nedeniyle de 19/02/2018 tarihinde aracı …’in tamirhanesine tekrar götürerek yağ ve diğer bakımlarını yaptırdığını, akabinde yola çıktığını, 20 km sonra araç motorundan sesler geldiğini ve kurtarıcı marifetiyle üzerine tekrar aracı …’in tamirhanesine götürdüğünü, davalı …’in aracın ana yatak saplamasının kesilmiş olduğunu belirttiğini ve diğer davalı şirket elemanı rektefiyeci … isimli şahısı çağırarak birlikte aracı tamir ederek tekrar teslim ettiklerini, 20km gittikten sonra aracın motorundan yine sesler gelmesi üzerine 20/02/2018 tarihinde kurtarıcı ile davalı …’in tamirhanesine tekrar götürüldüğünü, diğer davalı ……Ltd. Şti. elemanı rektefiye ustasının aracı tamir ederek 06/03/2018 tarihinde teslim ettiğini, 700km sonra yine aynı şekilde motordan arıza verdiğini, bunun üzerine aracın yine davalılara yaptırıldığını, bu olaydan yaklaşık 1,5 ay sonra 14/04/2018 tarihinde ise aracın Burdur’da yeniden yatak sarması arızası üzerine müvekkilinin aracı …’da bulunan … isimli tamirhaneye getirdiğini, anlatılan olaylar akabinde müvekkilinin Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesinde 2018/98 D. İş dosyası ile tespit isteminde bulunduğunu, tespit bilirkişi raporunda; araç motorunun arızadan arındırılması için piyasa koşullarında KDV dahil 40.356,00 TL masraf yapılması gerektiği ve yapılan tespitlere göre arızadan davalıların sorumlu olduklarının belirlendiğini, bu nedenle davalıların aracın tamir işlemleri nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararlarda müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, müvekkilinin dava konusu aracı 14/04/2018 -14/05/2018 döneminde kullanamadığını ve bu araçla müvekkilinin aylık ortalama 20.000,00 TL gelir elde edebildiğini, dolayısıyla müvekkilinin aracını kullanamaması nedeniyle kazanç kaybına uğradığını ve şimdilik bu nedenle 1.000,00TL talep ettiklerini, ayıplı ifadan kaynaklanan maddi zarara ilişkin olarak ise; müvekkilince davalı …’e motor tamiri için 2.832,00TL , … … Ltd. Şti.’ne 21.313,16 TL ve davalı şirkete 1.770,00 TL işçilik bedeli olmak üzere toplam 25.915,16 TL’nin ödendiğini, müvekkilinin davalıların ayıplı ifasından kaynaklı olarak aracın son hasarlanmasından sonra da araç tamirini … isimli tamirhanede yaptırdığını ve bunun için de … … Ltd. Şti.’den KDV dahil 35.673,76 TL’Iik parça aldığını ve … … Ltd. Şti.’ne de KDV dahil 2.360,00 TL ücret, … isimli tamirhaneye de motor revizyon bedeli olarak KDV dahil 2.950,00 TL ödemek zorunda kaldığını, kısaca müvekkilinin bahse konu ayıplı ifadan dolayı aracını yaptırabilmesi için 40.983,76 TL harcama yaptığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davalıların ayıplı ifasından dolayı müvekkilinin uğramış olduğu maddi zararı için şimdilik 5.000,00 TL’nın ve müvekkilinin aracını kullanamamasından dolayı kar mahrumiyeti için ise şimdilik 1.000,00 TL’nın ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ayrıca müvekkilinin Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesinde delil tespiti için ödemiş olduğu 779,00 TL dava harç masrafı ve 253,80 TL keşif harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş, davacı vekili 07.09.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle 5.000,00 TL olan ayıplı ifa nedeniyle uğranılan maddi zarar talebini 35.983,76 TL daha artırarak 40.983,76 TL’na yükseltmiş ve bu miktarın 19/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ……Ltd. Şti. vekili; Müvekkili şirketin … yenileme işlemlerinde doğrudan doğruya araç sahiplerine hizmet verilmediğini, araç sahipleri tarafından tamircilere götürülen araçların tamirciler tarafından da motorun bütün çevre birimlerinden arındırıldıktan sonra blok içerisinde yapılmasını istedikleri işlemleri ve değiştirilmesini istedikleri parçaları belirtmek suretiyle müvekkili şirket gibi işletmelerden hizmet aldıklarını, söz konusu motorun da bu şekilde tamirci olan diğer davalı tarafından müvekkili şirkete gönderildiğini, yani müvekkili şirket açısından yapılan işin araç sahibine değil de tamirciye yapılmış olduğunu, bu nedenle sorumluluk söz konusu ise bunun muhatabı diğer davalı olduğundan müvekkili hakkındaki davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, motorun 11/12/2017 tarihinde müvekkili şirkete getirildiğini, araç müvekkiline getirildiğinde 886.000 km.de olduğunu ve yatak sarması sebebi olarak yakıt enjektörlerinde bulunan ve sızdırmazlık sağlayan contaların deformasyonundan kaynaklı … yağına yakıt karışması ve bunun sonucunda da yağın kayganlık özelliğinin bozulması olarak ifade edildiğini, müvekkili şirketin arızalanan motorun belirtilen ve araç sahibi(ya da tamirci) tarafından temin edilen parçalarının montajının yapılarak motorun teslim edildiğini, müvekkilince herhangi talaşlı bir imalatın ise yapılmadığını, bu şekilde temin edilen motorun çalışması için gerekli diğer bütün çevre birimlerinin diğer davalı tamirci tarafından monte edildiğini, nitekim davacı tarafça da dava dilekçesinde 05/12/2017 tarihinde yatak sarması nedeniyle tamir için aracın diğer davalıya götürüldüğünün beyan edildiğini, dolayısıyla müvekkili şirketle davacı arasında doğrudan doğruya bir hizmet alımı veya eser sözleşmesi ilişkisi olmadığını, tespit bilirkişisi tarafından yatak sarması arızasının ortaya çıkma sebebi olarak iki hususa değinildiğini ve her iki sebebin de motorun yağ siteminin sağlıklı çalışmaması olarak belirtildiğini, yağ pompasının değiştirilmesi ve montajı işleminin müvekkili şirket tarafından yapılmadığını, bu nedenle de meydana gelecek arızadan müvekkili şirketin sorumlu olamayacağını, müvekkili şirketin yapmış olduğu işlemler sonucu bu şekilde “yatak sarması” arızasının meydana geldiğini söylemenin teknik olarak mümkün olmadığından müvekkiline kusur izafe edilemeyeceğini belirterek husumet ve esas bakımından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ;Dava konusu olayda herhangi bir kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince: Davanın ayıplı ifadan kaynaklanan zarar ve mahrum kalınan kârın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talebine ilişkin olduğu, taraf delilleri toplandıktan ve Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/98 D. İş sayılı dosyası getirtildikten sonra, taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi, varsa davacı zararının ve mahrum kaldığı kârın hesaplanması, zararın kaynağının ve davalıların kusurlarından kaynaklanıp kaynaklanmadığının belirlenmesi, davalıların kusurundan kaynaklanması halinde oranlarının tespiti bakımından dosya kapsamı ve ekleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bir adet makine mühendisi ve bir adet mali müşavirden oluşan bilirkişi heyetinden 26/08/2019 tarihli kök rapor ile itirazlar üzerine 06/01/2020 ve 08/05/2020 tarihli ek raporlar alındığı, bilirkişilerce 19/02/2018 tarihli arızanın davalı … … …. Şti. firmasının 02/12/2017 tarihli arızadan dolayı aracın … revize işlemini tam olarak tekniğine göre eksiksiz şekilde fen ve tekniğe uygun olarak yapmamasından kaynaklandığı, bir başka deyişle 19/02/2018 tarihli arızanın meydana gelmesinde davalı … … …. Şti.’nin % 100 oranında kusurlu olduğu, diğer davalının ise herhangi bir kusurunun bulunmadığının tespitinin yapıldığı, davacıya ait aracın 19/02/2018 tarihli arızalanması sonrasında Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/98 D.İş sayılı dosyası kapsamında yapılan tespit sonrası düzenlenmiş raporda hasar tutarı KDV dahil toplam 40.356,00 TL olarak belirlenmiş olmakla birlikte, davacı tarafından bu arızanın, … Servisi tarafından davacı adına düzenlenmiş olan 27/06/2018 tarihli KDV dahil 2.950,00 TL tutarlı, … …. Ltd. Şti. tarafından davacı adına düzenlenmiş olan 27/06/2018 tarihli KDV dahil 2.360,00 TL tutarlı, … …. Şti. tarafından davacı adına düzenlenmiş olan 27/06/2018 tarihli KDV dahil 35.673,76 TL tutarlı faturalardan anlaşıldığı üzere KDV dahil toplam 40.983,76 TL’na giderildiğinin anlaşıldığı, bilirkişilerce, ilgili faturalarda belirtilen hasar giderim işlemlerinin meydana gelen arızadan dolayı yapılması gereken hasar giderim işlemleri oldukları ve faturalarda belirtilen hasar giderim fiyatlarının da piyasa rayiçleriyle uygun oldukları, dolayısıyla dava konusu araç hasar giderim tutarının KDV dahil 40.983,76 TL olduğunun belirlendiği, diğer taraftan davacıya ait aracın 14/04/2018 tarihinde Burdur ilinde ikinci yatak sarması arızasını vermiş olup, davacı tarafından aracın 14/05/2018 tarihine kadar yani 1 ay kullanılmadığı ve aylık ortalama 20.000,00 TL kazanç kaybından da mahrum kalındığının ileri sürüldüğü, dava konusu araç hasar giderimi için düzenlenmiş olan her üç faturanın da 27/06/2018 tarihli olup, dava konusu aracın arıza gideriminden dolayı tamirinin bitip tamir servisinde teslim alındığı somut olarak bilinmemekle birlikte, gerek değişimi gerekli parçalar ve gerekse de yapılan işlemler hep birlikte değerlendirildiğinde hasar giderim süresinin 30 gün olacağı, davacının 2018 yılı ticari defterleri incelendiğinde, davacının 2018 yılı brüt satış kârının 3.284,10 TL olarak tespit edildiği, buna göre davacının 14/04/2018 – 14/05/2018 tarihleri arasındaki bir aylık kâr kaybının (3.284,10 TL /12 Ay) 273,68 TL olarak hesaplanmış olduğu, denetime elverişli, gerekçeli ve hükme esas alınan 26/08/2019 tarihli bilirkişi kurulu kök raporu, 06/01/2020 ve 08/05/2020 tarihli bilirkişi kurulu ek raporlarına göre; davacıya ait araçtaki 19/02/2018 tarihli arızanın meydana gelmesinde davalı … … Ltd. Şti.’nin % 100 oranında kusurlu olduğu, … – Kamyon firması sahibi diğer davalı …’in herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacıya ait araç hasar giderim tutarının KDV dahil 40.983,76 TL, davacının 14/04/2018- 14/05/2018 tarihleri arasında aracını kullanamamasından kaynaklanan bir aylık kâr kaybının 273,68 TL olduğu gerekçesiyle, davacının davalı … aleyhine açtığı davanın reddine, davalı … … Ltd. Şti. aleyhine açtığı davanın kısmen kabulü ile, 40.983,76 TL tazminatın ve 273,68 TL araç mahrumiyet zararının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davalı ….Ltd.Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle: Bilirkişi raporlarına yönelik itirazlarında belirtildiği üzere davacının mevcut motoru revize ettirmediğini, mevzuatına aykırı ve suç teşkil edecek şekilde çıkma bir motorla değiştirdiğini, bu konuya bilirkişi raporlarda hiç yer verilmediğini ve mahkemece taleplerine rağmen … üzerinde inceleme yaptırılarak durumun tespit edilmediğini, bu şekilde bir … değişikliğinin trafiğe de tescili zorunlu olup aksine hareket edilmesinin TCK kapsamında sahtecilik suçunu oluşturduğunu, yanı sıra 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu hükümleri uyarınca Araçların İmal Tadil ve Montajına Dair Yönetmelik hükümleri çerçevesinde işlem yapılmasının da zorunlu olduğunu, söz konusu bu inceleme yaptırılmayıp davacının bir çıkma … temin ederek aracına bu motoru taktırarak topladığı faturlarla motoru revize edilmiş gibi gösterip buna dayanarak açmış olduğu tazminat davasının mahkemece kabul edilmesinin açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, teknik olarak denetime açık ve hüküm vermeye elverişli olmayan rapora dayanılarak hüküm verildiğini, yatak sarması arızasının tek bir nedene değil, bir çok nedene bağlı olarak motorun aşırı ısınmasından kaynaklanan bir arıza olduğunu, müvekkili şirketçe motorun içerisinde çapak ve parçacık kalacak şekilde herhangi bir şekilde talaşlı imalat yahut bu anlama gelecek bir işlem yapılmadığını, motorda bulunan çevre birimlerinin tamamının diğer davalı tamirci tarafından sökülmüş vaziyette müvekkili şirkete getirildiğini, motorun belirtilen parçalarının müvekkili şirketçe değiştirildikten sonra tamirciye teslim edildiğini, çevre birimlerinin tamamının diğer davalı tamirci tarafından toplandığını ve monte edildiğini, başka bir deyişle motorun çalışması için gerekli çevre birimlerinin montajını yapıp çalıştırılması işleminin müvekkili şirket tarafından yapılmadığını, müvekkili tarafından … revize işlemi yapıldıktan sonra bu şekilde diğer davalı tarafından motorun toplandığını ve aracın 40.000. km kullanıldığını, bu zaman zarfında … revize işleminin tekniğine uygun yapılmamış olması halinde motorun bu kadar uzun bir süre çalışmasına rağmen ısınmanın meydana gelmemiş olmasının teknik olarak imkansız olduğunu, meydana gelen arızanın müvekkili şirketçe yapılan işlemden sonra değil 40.000. km kullanıldıktan sonra diğer davalı tarafından yağ değişiminin yapılmasından 20 km sonra meydana geldiğini, yatak sarması arızasının meydana geliş zamanı da dikkate alınarak objektif teknik tüm sebepleri ortaya konularak kusur incelemesi yapılması gerekirken motoru toplayan, yağını değiştiren ve bakımını yapan diğer davalı tamirciyi değil de 40.000 km önce motorun revize işlemini yapan müvekkilinin sorumlu olarak gösterilmesinin teknik olarak imkan dahilinde olmadığını, teknik olarak kabulü mümkün olmayan yanıltıcı bir rapora itibar edilerek hüküm verildiğini, eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, tazminat istemine ilişkin olup mahkemece davalı şirket hakkındaki davanın kısmen kabulüne, diğer davalı hakkındaki davanın reddine dair verilen karara karşı davalı ….Ltd.Şti. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık araç tamirini konu alan eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, mahkemece dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle davalı ….Ltd.Şti.’nin sözleşme konusu edimin ifası noktasında basiretli tacir gibi davranma kapsamında özen ve uyarı yükümlülüğü bulunmasına ve mahkemesince alınan denetlenebilir teknik bilirkişi raporuyla araçta oluşan zararın davalı şirketten kaynaklandığının anlaşılmış olmasına göre usul ve yasaya uygun karara yönelik davalı ….Ltd.Şti. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı ….Ltd.Şti. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.818,29 TL istinaf karar harcından peşin alınan toplam 705,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.113,29 TL harcın davalı ….Ltd.Şti’den tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı ….Ltd.Şti. tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve ödediği başvuru harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 26.01.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır