Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2022/845 E. 2022/1293 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/845 – Karar No:2022/1293
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/845
KARAR NO : 2022/1293
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/12/2020
NUMARASI : 2019/5 E-2020/695 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 22/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/12/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasında mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; davacının ”…” isimli işletmenin sahibi olduğunu, söz konusu işletmede araçların kaporta boya, mekanik bakımı, onarımı, tamiri, gerekli yedek parçalarını tedarik eden ve işçiliklerinin yapıldığını, davalı şirketin ise oto kiralama hizmeti veren bir şirket olduğunu, davacı tarafından davalı şirkete ait bir çok aracın kaporta tamiri boya yenileme ve mekanik bakımlarının yapıldığını, davalı şirkete ait … plakalı araçta bakım onarım yapıldığını, yine davalı şirkete ait … plakalı aracındaki parça ve işçiliğin müvekkilinden temin edilmiş olduğunu, müvekkili tarafından davalıya temin edilen parça ve işçilik bedelinin ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, Ankara 25 İcra Müdürlüğü’nün 2017/20386 sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalini, takibin devamını, %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; icra takibine ve davaya dayanak olan faturalardan; A- 08 Eylül 2017 tarihli, 10.030.TL bedelli, … adına ve… plakalı araç için tanzim edilen fatura ve içeriğinin müvekkili firma ile hiç bir ilgisi ve bağının bulunmadığını, B- 07 Ocak 2017 tarihli 38.983,00 TL bedelli … plakalı araç için müvekkil adma tanzim edilen fatura bedelinin ödendiğini, C- 11.08.2017 tarihli 7.080.00.TL bedelli. … plakalı araç için müvekkili adına tanzim edilen fatura bedelinin ise bu araç için müvekkili firmanın … şirketinden olan alacağına ilişkin olup, bu bedelin alacaklı tarafından, müvekkili adına sahte muvafakatname düzenlenmek suretiyle adı geçen sigorta şirketinden tahsil edilmiş olduğunu, aynı alacak için mükerrer talepte bulunulmuş olduğunu savunarak , dava reddine ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davaya ve takibe dayanak ürün ve malzemenin davalıya teslim edildiğinin taraf defterleri ile fatura içeriğinden görüldüğü, 38.983,84 TL’lik ve 7.080 TL’lik bedelin her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, 3.540,00 TL’nin dava dışı sigorta şirketi tarafından ve 5.600,00 TL’nin banka kayıtlarından ödenmiş olduğunun anlaşıldığı, ödemeye yönelik ispat külfeti kendisinde olan davalı/borçlunun bakiye borcun ödendiğine dair belge ibraz etmediği, sunulan bilirkişi raporu denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan hükme esas alındığı, davacı tarafından faturaya dayalı başlatılan takipte, takibe konu 36.923,84 TL bedelin davalı tarafından ödenmediği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile davalının Ankara 25. İcra Müdürlüğü’nün 2017/20386 sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 36.923,84 TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, hükmolunan 36.923,84 TL’nin %20’si olan 7.384,77 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin ve davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesince müvekkil aleyhinde verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını, bu hususun ticari defterlerinde de işli olduğunu, 08/09/2017 tarihli 10.030,00 bedelli, … adına ve… plakalı araç için tanzim edilen fatura ve içeriğinin firmayla ilgisinin bulunmadığını, 07/01/2017 tarihli 38.983,00 TL bedelli … plakalı araç için tanzim edilen fatura bedelini peyder pey ödendiğini, bu hususun tasdik edilen ve aksi ispat edilemeyen ticari defterlere de işlendiğini, 11/08/2017 tarihli 7.080,00 TL bedelli … plakalı araç için tanzim edilen fatura bedelinin ise bu araç için firma adına … şirketinden davacı tarafından tahsil edildiğini ve bu nedenle mükerrer talep edildiğini, bilirkişi raporunda belirtilen söz konusu ödemelerin belgelendirilmediği hususu ile ilgili mahkemede ilgili bankaya müzekkere yazılarak ödemelerin bildirilmesinin istenmesi yönünde talepte bulunulduğunu, bu talep hususunda hiç bir karar verilmeyerek yargılamaya devam edildiğini, bu talebin mahkemece dikkate alınmadığını, söz konusu ödemelerin müvekkilin belgelendirememesinin sebebinin müvekkilin alacaklı olduğu kişiler tarafından davacıya ödeme yapılmış olması olduğunu, bu sebeple müvekkil ticari defterlerine bu hususun “Virman olarak işlediğini, müvekkil şirketin alacaklılarının yapmış oldukları ödemelerle müvekkili şirketin borçtan kurtulduğunu, müvekkil şirket aleyhine takdir edilen icra inkar tazminatının son derece haksız olduğunu, müvekkili şirketin söz konusu borcu ödediğini ve olmayan böyle bir borca itiraz etmesi sonucu dava sonucu müvekkil şirketin itiraz ettiği tutarın 50.514,33 TL iken mahkemece takdir edilen tutarın 36.923,84 TL olduğunu, kötü niyetli olarak icraya itiraz edilmediğini, bu nedenle müvekkil şirket aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın yeniden görülmesini mümkün değilse dosyanın yeniden karar verilmek üzere yerel mahkemeye gönderilmesini talep etmiştir.
Dava, araç tamiri ve bakımını konu alan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahisili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan diğer istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Dava, İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesine dayanılarak açılan itirazın iptâli istemine ilişkindir. İİK’nun 67/II. maddesi uyarınca itirazın iptâli davasının kabulüne karar verilmesi halinde davacı alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmesi için alacaklının yaptığı icra takibine davalı borçlunun haksız olarak itiraz etmesi ve alacağın likid (hesaplanabilir) olması gerekmektedir.
Somut olayda, davacı yüklenici, davalı iş sahibi ile arasındaki araç tamiri ve bakımını konu alan eser sözleşmesi gereğince , bakiye alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine başlattığı ilâmsız icra takibine davalı iş sahibi borçlunun haksız itiraz ettiğinden bahisle itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili talebinde bulunmuştur.
Yapılan yargılamada, icra takip dosyası getirilmiş, tarafların göstermiş oldukları kanıtlar toplanıp, bilirkişiden rapor alınmış, alacak-borç durumu yargılama sonucunda alınan bilirkişi raporuna göre belirlenerek ,davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bu durumda dava, konusu itibariyle yargılamayı gerektirir özellik arzetmektedir. Takibe konu edilen alacak likid olmayıp alacağın varlığı bilirkişi incelemesi sonucunda saptandığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddi gerekirken mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının HMK’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile 36.923,84 TL asıl alacak yönünden takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davacının icra inkar tazminatı, davalının ise kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/12/2020 tarih ve 2019/5 Esas 2020/695 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
a-Ankara 25. İcra Müdürlüğü’nün 2017/20386 sayılı dosyası ile yapılan takibe davalının vaki itirazının 36.923,84 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu miktar yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
b-Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
c-Davacının fazlaya ilişkin isteminin ve davalının tazminat isteminin reddine,
4-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 2.522,27-TL harçtan peşin alınan 862,66 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 1.659,61TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 862,66 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan; 35,90 TL başvuru harcı, 700,00-TL Bilirkişi ücreti, 95,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 831,40 -TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 607,75-TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-6100 sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince ilgili tarafa iadesine,

İstinaf incelemesi yönünden;

11-Davalı tarafından yatırılan 630,57 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
12-Davalı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 31,50 TL dosya gönderme masrafı olmak üzere toplam 193,60 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 22/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır