Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2022/781 E. 2022/927 K. 03.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/781 – Karar No:2022/927

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/781
KARAR NO : 2022/927

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03.06.2022
NUMARASI : 2021/553 E

İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEN
DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
KARŞI TARAF
DAVALILAR :
VEKİLİ :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Protokollerin İptali, Tapu İptali Ve Tescil vs.
(Sözleşmeden Kaynaklanan)
TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 03/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/10/2022
Sözleşmeden kaynaklanan davada mahkemece verilen ihtiyati tedbir talebinin reddine dair karara karşı süresi içinde davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili özetle; güneş enerjisi santrali yatırımları yapan müvekkili şirketin davalı …. Şirketi bünyesindeki davalı …’tan teminat mektupları aldığını, zaman içerisinde tarafların yarı yarıya hisse yapısıyla … …A.Ş. ve … …Yatırımları A.Ş. olmak üzere iki ortak şirket kurduklarını, müvekkili …. Şirketiyle davalı …. Şirketinin iştirakleri olan ticari unvanlarını belirttiği şirketler arasında güneş enerjisi santrali kurulumuna ilişkin sözleşme akdedildiğini, yine santrallerde kullanılacak ana malzemelerin davalı …. Şirketinden satın alınmasına ilişkin tedarik sözleşmesi yapıldığını, davalıların ortaklık kurulmasındaki gizli amaçlarının müvekkillerinin potansiyellerini kullanarak ellerindeki projeleri toplamak olduğunun zamanla anlaşıldığını, davalı bankanın teminat yapısı tamamlandığında uzun vadeli kredilere dönüleceğini söyleyerek yüksek meblağlı kısa vadeli krediler kullandırttığını, müvekkillerinin kefalet altına sokulduğunu, taraflar arasında uyuşmazlıklar çıktığını, müvekkili … …Şirketi ile davalı ….Şirketi arasında kimin kime ne kadar borçlu olduğunun tespiti ve mutabakat amacıyla görüşmeler yapıldığını, görüşmeler sonucunda davalı …. Şirketinin müvekkili şirkete kestiği faturalardan 1.900.000 USD düşmeyi ve müvekkili şirketin ise tedarik sözleşmesi gereğince aldığı 1.000.000 USD tutarlı malı iade etmeyi kabul ettiğini, ancak davalı bankanın müvekkili şirketi batırma tehdidiyle 29.01.2019 ve 15.02.2019 tarihli iki protokolü imzalamaya zorladığını, protokollerin müvekkillerini sıkıştırıp tehdit ederek mal varlıklarını aldatıcı ve muvazaalı biçimde … grubunun hakimiyetine geçirmeyi amaçladığını, 29.01.2019 tarihli protokolün muvazaa, aşırı yararlanma ve tehdit nedeniyle geçersiz olduğunu, protokolün bankacılık mevzuatı ile emredici hükümlere aykırı bulunduğunu, müvekkiline tanınan vefa hakkının kullanımının da hukuka aykırı biçimde engellendiğini, 15.02.2019 tarihli protokolün de 29.01.2019 tarihli protokolün ayrılmaz parçası olduğunu, müvekkili sıkıştırılarak sahip olduğu ticari unvanları listelenen şirketlerinin geri alım hakkı tanınmak suretiyle devralındığını, geri alım hakkı süresi içerisinde devredilen şirketlerin değerinin protokolde yazılı tutardan az olduğu iddiasıyla 2020/297 esas sayılı alacak davası açılarak değer farkının talep edildiğini, arabuluculuk sürecinin olumsuz sonuçlandığını öne sürerek 29.01.2019 ve 15.02.2019 tarihli protokollerin hukuka aykırı olduğunun tespitiyle geçersizliğine ve iptaline, müvekkili …. Şirketinden devralınan 44073 ada 1, 3 ve 4 parsellerin tapu kayıtlarının iptaliyle müvekkili şirket adına tesciline, 15.02.2019 tarihli protokolle davalı …. Şirketine devredilen hisselerin devir tarihi itibariyle mali tablo ve varlıklarıyla müvekkillerine aynen iadesine, sözleşmelerde davalı banka lehine faiz, komisyon gibi alacak kalemleri açısından yapılan düzenlemede hukuka aykırılığın tespitiyle geçersizliğine ve iptaline, haksız tahsil edilen tutar için şimdilik 50.000 TL’nin tahsiline, müvekkili şirketin davalı …. Şirketine 1.500.000 USD borçlu olmadığının tespitine, taşınmaz ve şirket hisseleri için tanınan vefa haklarının kullandırılmasına ve vefa hakkı gereği müvekkillerine iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 03.06.2022 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkilleri tarafından 15.02.2019 tarihli protokol gereğince devredilen 22 adet şirketten üçünün 3. kişilere devredildiğini, diğer şirketlerin de devri halinde davada verilecek kararın sonuçsuz kalacağını, şirketlerin teminat amacıyla ve vefa hakkı tanınmak suretiyle devredildiğini, bu şirketlerin fiilen elektrik santralleri olduğunu, ihtiyati tedbir şartlarının oluştuğunu, yaklaşık ispatın ötesinde neredeyse tam ispatın gerçekleştiğini öne sürerek 22 şirkete yönetim kayyumu atanması ile şirketlerin payları üzerine 3. kişilere devirlerinin önlenmesi hususunda ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece özetle; davacılar tarafından şirketlerdeki hisselerin devredilmemesine ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu, istinaf taleplerinin reddedildiği, davacı tarafça yeniden talepte bulunulmuş ise de, iddianın yaklaşık olarak ispat edilemediği, ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalıların davaya konu şirketlerden bazılarını devrettikleri, yine protokolde …Projesi olarak geçen 10 Mw gücündeki santrallerin sahibi olan şirketin de 3. Kişilere devredildiği, şirket pay defterlerinde geri alım hakkının kayıtlı olmasının şirket devirlerine engel teşkil etmediği, davaya konu diğer şirketlerin de devredilmelerinin kuvvetle muhtemel bulunduğu, bu konuda görüşmeler yapıldığının satılmaya çalışılan kişiler tarafından müvekkiline bildirildiği, şirketlerin bedelinin çok altında satıldığı, bugün itibariyle 1 Mw santralin rayiç bedelinin 1.200.000 USD olduğu, davaya konu şirketlerin gerçekte elektrik santralleri olduğu gözetilerek değerlendirme yapılması gerektiği, davaya konu gayrimenkuller hakkında ihtiyati tedbir kararı verildiği, usulün aradığı tedbire ilişkin şartların oluştuğu nedenleriyle istinaf başvurusunun kabulüne, ihtiyati tedbir ret kararının kaldırılmasına, dava süresince davaya konu şirketlere yönetim veya denetim kayyumu atanmasına, olmadığı taktirde bu şirketlerin payları üzerine tedbir konularak devir ve temliklerinin yasaklanmasına, ticaret sicil müdürlüğüne müzekkere yazılmasına karar verilmesini dava etmiştir.
Talep, sözleşmeden kaynaklanan davada ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. madde uyarınca istinaf nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında özellikle yargılama aşamasında davacılar tarafından ihtiyati tedbirin her zaman talep edilip mahkemesince de yaklaşık ispat kuralları çerçevesinde değerlendirilebileceğinin tabii bulunmasına göre davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 madde gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-) İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 madde gereğince esastan reddine,

2-) Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcı peşin alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına,

3-) İstinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderleri ve ödenen başvuru harcının istinaf talep edenler üzerinde bırakılmasına,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1.f madde gereğince KESİN olmak üzere 03.10.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye
Üye

Katip