Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2022/741 E. 2023/810 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/741 – Karar No:2023/810
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/741
KARAR NO : 2023/810

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09.07.2019
NUMARASI : 2017/851 E-2019/541 K

ASIL DAVADA:
DAVACI :
VEKİLİ : AV. … -(E-Tebligat)

DAVALI :
VEKİLİ : AV. … -(E-Tebligat)

DAVANIN KONUSU : İtirazın iptali

KARAR TARİHİ : 12/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/07/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan asıl ve birleşen davada mahkemece verilen karara karşı süresi içinde davalı- birleşen davada davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili: Müvekkilinin 17/11/2015 tarihli fatura ve aynı tarihli sevk irsaliyesi ile 60 adet … motor setini davalıya toplam KDV dahil 126.353,57 TL bedelle sattığını, faturanın 24/12/2015 tarihinde davalı çalışanı …’na elden imza karşılığı teslim edildiğini, davalı tarafça faturaya ve irsaliye içeriğine itiraz edilmediğini, buna karşın satım bedelinin ödenmediğini, fatura bedellerinin tahsili için Ankara 15. İcra Müdürlüğünün 2017/20729 sayılı dosyasında başlatılan takibe davalının fatura içeriği borcun gerçeği yansıtmadığı gerekçesiyle itiraz ettiğini, faturanın taraf defterlerinde kayıtlı olduğunu belirterek davalının icra takibine itirazının iptaline, takibin devamına %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada davalı vekili: Davanın faturaya konu 60 adet … motor setini müvekkili şirkete 126.353,57 TL bedelle sattığını ve faturanın müvekkili şirket kayıtlarına işlendiğini, müvekkili ile davacının akdettikleri 22.01.2014 tarihli sözleşme gereğince, müvekkilince 22 adet yatar kalkar hedef sistemi, 2 adet raylı hedef sistemi, 2 adet servo motor redüktör, 2 adet kontrol panosu, 500 mt.data kablosu, 2 adet Lenovo marka bilgisayar, 2 adet yazıcı,2 adet RF modülü içerir şekilde hedef sistemlerinin yapılarak davacıya satımı, imalat ve montajı konusunda anlaştıklarını, daha sonra müvekkilinin 03.01.2017 tarihli 277.300,00 TL’lik faturayı davacıya keserek belirtilen teslim ettiği cihazlara karşılık tahsil ettiğini, ancak davacının bu cihazları teslim edeceği Ankara Büyükşehir Belediyesinin iş eksilmesi yoluna gittiğinden dolayı malların geri alınmasını istediğini ve ödediği 277.300,00 TL paranın iadesini talep ettiğini, müvekkilinin de cihazların teslimi halinde paranın iade edileceğini davacıya bildirdiğini, davacının bunun üzerine Ankara 15. İcra Müdürlüğünün 2017/18758 sayılı dosyasında ilamsız takip yaparak söz konusu meblağı tahsil ettiğini, bedeli bu şekilde tahsil etmesine rağmen, cihazları müvekkiline iade etmediğini, cihazların geri teslimi için müvekkilince 03.10.2017 tarihinde ihtar keşide edildiğini ancak davacının malları hiç teslim almadığını belirttiğini, davacının 126.353,57 TL bedelli faturayla müvekkiline sattığı hedef sistemlerin motorlarının yukarıda belirtilen hedef sistemlerine takıldığını, 13.01.2017 tarihli 277.300,00 TL’lik fatura ile de davacıya satılarak teslimi ve Özel Harekat Dairesi Başkanlığına montajının yapıldığını, 277.300,00 TL’lik fatura bedelinin icra takibiyle davacı yanca geri alındığını, cihazlar teslim edilmeden davacının bu davayı açmakta kötüniyetli ve haksız olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili: Taraflar arasında akdedilen 22.01.2014 tarihli sözleşme gereğince müvekkilince imalat ve montajı yapılan ürünlerin davalıya teslim edildiğini ve müvekkilince düzenlenen 30.09.2014 tarihli 277.300,00 TL’lik faturanın davalıya verildiğini ve faturanın tarafların ticari defterlerine işlendiğini ve davalının fatura bedelini müvekkiline ödediğini, sonrasında tarafların cihazların müvekkiline geri iadesi ve 277.300,00 TL bedelin de davalıya iadesi hususunda anlaştıklarını, davalının 13.01.2017 tarihli 277.300,00 TL’lik iade faturasını düzenleyerek müvekkiline gönderdiğini ve Ankara 15. İcra Müdürlüğünün 2017/18758 sayılı dosyasında ilamsız takip başlatarak söz konusu meblağı tahsil ettiğini, ancak davalının cihazları müvekkiline geri teslim etmediğini, 03.10.2017 tarihli ihtarnameye karşı verdiği cevabında malları hiç teslim almadığını belirttiğini, ancak müvekkilince Gölbaşındaki Özel Harekat Merkezinde yapılan şifahi tespitte ürünlerin bazılarının hala müvekkilince montajı yapılan yerde bulunduğunun fotoğraflarla tespit edildiğini, davalının faturayla motor setlerini müvekkiline KDV dahil 126.353,57 TL bedelle sattığını, bu faturanın müvekkili kayıtlarına işlendiğini, müvekkilinin bunları geliştirip katma değer ekleyerek 21.08.2014 ve 30.09.2014 tarihli faturalarla ve toplamda 277.300,00 TL’lik ürün imal ederek davalıya bedel karşılığında teslim ettiğini, söz konusu bu ürünlerin davalı şirket yedinde olduğunu ve halen müvekkiline iade edilmediğini, davalı tarafından 2017/851 esas sayılı dosyada müvekkili aleyhine itirazın iptali davası açıldığını belirterek, asıl davaya konu olan 126.353,57 TL’nin eldeki dava konusu 277.300,00 TL’den mahsubu ile kalan 150.946,43 TL’nin davalı şirket tarafından Ankara 15. İcra Müdürlüğünün 2017/18758 sayılı dosyası üzerinden müvekkilinden tahsil edildiği tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili: Davanın reddini savunmuş, tanık deliline başvurmaya muvafakatlarının bulunmadığını, davacının taahhüdünü yerine getirmediğini, bu nedenle işin idarece azaltılması yoluna gidildiğini, müvekkilinin 13.01.2017 tarihli ihtarında 28.07.2015, 18.08.2015 ve 25.11.2015 tarihli taahhütlere uyulmadığı belirtilerek, davacıya iade faturası gönderdiğini, dolayısı ile eserin teslim edilmeksizin bütün süre boyunca davacıda olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince; Ankara 15. İcra Müdürlüğünün 2017/20729 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; ….A.Ş. tarafından, …..Ltd. Şti aleyhinde fatura cari hesap alacağına dayalı olarak 126.353,57 TL alacağın tahsili için 07.11.2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlattığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, davanın süresinde açılmış olduğu, taraflarca karşılıklı ihtarnamelerin keşide edildiği, dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, bilirkişi kurulu rapor ve ek raporlarında özetle; asıl dava kapsamında davacı şirketin Ankara 15. İcra Müdürlüğünün 2017/20729 sayılı takip doyasına konu edilen 17/11/2015 tarihli ve 382737 nolu fatura nedeniyle 126.353,57 TL alacaklı olduğu, takipte talep edilen tutarın uygun olduğu, birleşen dava kapsamında; davacı… tarafından iade faturasının ihtirazi kayıt konulmaksızın kabul edilmesi, 01/11/2015 tarihinde teslim edilmesi gereken hedeflerin; 20/01/2016 tarihinde teslim edileceği taahhüdünde bulunmuş olması ve son olarak … İnşaat tarafından keşide edilen ihtarnamede ürün teslim ve montajı gerçekleştirilmediği belirtilerek, ekinde 13/01/2017 tarihli ve 21092 nolu iade faturasının da gönderildiği dikkate alındığında, davacı… şirketinin 25/11/2015 tarihli yazıdan sonra dava konusu ürünleri … İnşaat şirketine teslim ettiğine dair belge sunmaması halinde, ödemiş olduğu 277.300,00 TL’yi talep edemeyeceği görüşününü bildirildiği, taraf vekillerinin bilirkişi raporlarına karşı beyan ve itirazlarını ayrı ayrı dosyaya sunduklarını, bilirkişi raporunun dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alındığı, buna göre; asıl dava kapsamında, davacı … tarafından davalı… şirketi’nin takibe yaptığı itirazın iptali ile takibin devamının istenildiği, söz konusu Ankara 15 İcra Müdürlüğünün 2017/20729 sayılı dosyasındaki takibe konu 17/11/2015 tarihli ve 382737 nolu 126.353,57 TL’lik faturanın … firmasının Azarbeycan’da yaptığı iş kapsamında dava dışı … şirketi ile… şirketi arasında imzalanan sözleşme ile… firmasının yüklendiği işte kullanılmak üzere … A.Ş. tarafından… firmasına teslim edilen toplam 60 motor seti işi için faturanın düzenlendiği, gerek taraf beyanlarından gerekçe bilirkişilerce incelenen taraf ticari defterlerinden anlaşıldığı, yapılan yargılama, toplanan deliller, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporu ve taraf ticari defterleri gözetildiğinde, asıl dava kapsamında davacı … A.Ş.’nin davalı… firmasından 126.353,57 TL alacaklı olduğu ve davalının likit alacağa ilişkin haksız itirazı kapsamında davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği kanaatine varıldığı, birleşen dosya kapsamında yapılan değerlendirmede; davacı ….Ltd.Şti.’nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla Ankara 15. İcra Müdürlüğü’nün 2017/18758 sayılı dosyası ile takibe konularak tahsil edilen 277.300,00 TL’den, 126.353,57 TL’nin mahsubu ile 150.946,43 TL’nin tahsiline karar verilmesini talep etmiş ve söz konusu alacağının dayanağı olarak 21.08.2014 tarihli ve 478845 nolu ve 30.09.2014 tarihli ve 478873 nolu faturalara konu olarak … İnşaat’a teslim edilen cihazların kendisine iade edilmemesini göstermiş olduğu, dosya kapsamındaki belgelerde ….A.Ş.’nin üstlenmiş olduğu “Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Dairesi Başkanlığı Emniyet Spor Tesisleri Tadilatı Yapım İşi” kapsamında. … ….Ltd. Şti. tarafından, … İnşaat’a yapılan işler karşılığında 2 adet Raylı Hedef Sistemi satışına ilişkin 21.08.2014 tarihli ve 478845 nolu 82.600,00 TL’lik, 22 adet Yatar kalkar(Dost Düşman Seçenekli) Hedef satışına ilişkin 30.09.2014 tarihli ve 478873 nolu 194.700,00 TL’lik olmak üzere iki adet toplam 277.300,00 TL’lik fatura düzenlendiği ve bedelinin … İnşaat tarafından, … … firmasına ödenmiş olduğu; ancak fatura konusu işteki eksik ve hatalar nedeniyle bu kez … İnşaat tarafından, … … firması adına 13.01.2017 tarihli ve 021092 nolu iade faturasının düzenlendiği, bilahare ise bu iade fatura bedelinin Ankara 15. İcra Müdürlüğü’nün 2017/18758 sayılı dosyası ile başlatılan icra takibi ile… fırması’ndan tahsil edilmiş olduğunun anlaşıldığı, davacı….Ltd. Şti. 13.01.2017 tarihli ve 021092 nolu iade faturasına konu malların kendisine teslim edilmediğini iddia etmekte ise de; iade faturasının kendilerine tebliğ edilmesi sırasında faturaya konu malların kendisine iade edilmediğine dair ihtirazi kayıt koyduğuna ilişkin dosyaya herhangi bir belge sunmadığı, bunun yanı sıra, … … tarafından, … İnşaat’a yazılan 25.11.2015 tarihli yazıda;01.11.2015 tarihinde teslim edilmesi gereken hedeflerin, 20.01.2016 tarihinde teslim edileceği taahhüdünde bulunulduğu, … İnşaat tarafından, … …’e keşide edilen Ankara 18. Noterliği’nin 16 Ocak 2017 tarihli ve 2098 yevmiye nolu ihtarnamede ise sözleşmede teslim için kararlaştırılan 12 haftalık süre geçmiş olmasına rağmen ürün teslim ve montajının gerçekleştirilmediğinin belirtildiğinin anlaşıldığı, davacı… tarafından iade faturasının ihtirazı kayıt konulmaksızm kabul edilmesi 01.11.2015 tarihinde teslim edilmesi gereken hedeflerin, 20.01.2016 tarihinde teslim edileceği taahhüdünde bulunulmuş olması ve son olarak … İnşaat tarafından keşide edilen ihtarnamede ürün teslim ve montajı gerçekleştirilmediği belirtilerek, ekinde 13.01.2017 tarihli ve 021092 nolu iade faturasının da gönderildiği dikkate alındığında, davacı… firmasının, 25.11.2015 tarihli yazıdan sonra dava konusu ürünleri … İnşaat’a teslim ettiğine dair belge sunmaması da gözetilerek , ödemiş olduğu 277.300,00 TL’yi talep edemeyeceği kanaatine varıldığı, davacı … … firması tarafından dava konusu cihazların teslim edildiğine ilişkin olarak fotoğraflar sunulmuş ise de, bu fotoğrafların tarihi belli olmayıp dosya kapsamındaki belge ve yazışmalardan dava konusu cihazların önce teslim ve montajının yapıldığı, ancak eksik ve kusurlu olduğunun İdarece tespit edilmesi üzerine davacı … … Firması’nca … İnşaata yazılan yazılarda bu cihazların çalışır vaziyette teslim edileceğinin taahhüt edildiğinin görüldüğü, bu kapsamda dosya kapsamındaki yazışmalar da dikkate alındığında, daha önce teslim edilen cihazların, eksik ve kusurlu olduğunun tespit edilmesi üzerine bu eksikliklerin giderilebilmesi için… tarafından teslim alındığı kanaatine ulaşıldığı, birleşen davanın reddi gerektiği gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, davalının Ankara 15. İcra Müdürlüğünün 2017/20729 sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı-birleşen davada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;taraflar arasında akdedilen 22.01.2014 tarihli sözleşme gereğince müvekkilince imalat ve montajı yapılan ürünlere ilişkin müvekkilince düzenlenen 21.08.2014 tarihli ve 30.09.2014 tarihli faturaların karşı tarafa verildiğini ve faturaların defterlere kaydolunduğunu ve fatura bedelinin ödendiğini, sonrasında karşı tarafın iade faturasını düzenleyerek malzeme bedellerinin iadesi için Ankara 15. İcra Müdürlüğünün 2017/18758 sayılı dosyasında ilamsız takip başlattığını, müvekkilinin bedeli icra dosyasına ödediğini, ancak malzemelerin müvekkiline geri teslim edilmediğini, karşı tarafın haksız olarak bu davayı açtığını, yargılama sırasında 08.01.2019 tarihli bilirkişi raporunun alındığını, bilirkişinin müvekkile iade faturasıyla birlikte malzemelerin teslim edildiği gibi bir yoruma yer verdiğini, olayın esası olan Gölbaşı Özel Harekatta davaya konu malzemelerin montajının olup olmadığının dahi incelenmediğini, eksik inceleme neticesi hukuki yanılgıya sebep olan bilirkişi raporlarının karara mesnet kabul edildiğini, müvekkilinin sözleşme konusu ürünleri teslim ettiğini, Gölbaşındaki Özel Harekat Müdürlüğüne montajlarının da yapıldığını, karşı tarafın sözleşme bedelini ödemediği gibi haksız ve hukuka aykırı icra takipleri yapması üzerine gönderilen 03.10.2017 tarihli ihtarı ile ürünlerin iade edilmesi talebi üzerine malları hiç almadığını belirtmesinin somut vakalara aykırı olduğunu, mahkemenin iade faturasına itiraz edilmediği ve bu nedenle de iade faturasıyla malzemelerin de iade edildiğinin kabulünün somut olaylar ve maddi gerçekler ile hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, karşı dava dilekçesi eki resim ve videoların bilirkişi heyeti ve mahkemece incelenip değerlendirilmediğini, ispat yükünün karşı tarafta olduğunu, karşı tarafın sözleşmeye konu malzemeleri müvekkiline teslim ya da iade ettiğine ilişkin dosyada somut bir delilin bulunmadığını, mahkeme kararı ve karara dayanak bilirkişi raporundaki varsayım doğru kabul edilecek ise müvekkilinin 21.08.2014 tarihli ve 30.09.2014 tarihli faturalarına da karşı tarafın bir ihtirazi kaydının olmadığını, o zaman malların yedinde olduğunun kabulü gerektiğini, sözleşmenin uygulama alanında yapılacak keşif ve tanık dinlenilmesi talepleri hakkında karar dahi verilmediğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına ve asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen 09.09.2019 tarihli ek kararda: Mahkemece verilen karara karşı davalı….Ltd.Şti. vekili tarafından 19/08/2019 tarihli dilekçe ile istinaf kanun yoluna başvurulduğu, ödenmeyen harç ve giderlerin 7 günlük kesin süre içerisinde ödenmesi için HMK’nın 344. maddesi uyarınca çıkartılan muhtıranın 24/08/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına karşın, eksikliğin giderilmediği gerekçesiyle, muhtırada verilen kesin süre içerisinde eksik harç ve giderler ödenmediğinden davalı – karşı davacı….Ltd.Şti. nin istinaf isteminden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir.
Davalı-birleşen davada davacı vekili ek karara karşı vermiş olduğu istinaf dilekçesinde özetle;müvekkilinin istinaf başvurusu harçlarını yatırarak 19.08.2019 tarihinde istinaf başvurusunda bulunduğunu, mahkemenin 09.09.2019 tarihli ek kararı ile eksik harç ve giderler ödenmediğinden istinaf isteminden vazgeçmiş sayılmasına karar verildiğini, müvekkilince mahkemeden gönderilmiş olan istinaf harcının tamamlanmasına yönelik bir muhtıra bulunmadığını, 09.09.2019 tarihli kararın kendilerine ulaştıktan sonra yapılan incelemede kendilerine gönderilen 19.08.2019 tarihli muhtıranın temyiz harç- masraf tamamlatılması hakkında muhtıra olduğunu, hem zarf üzerinde hem de muhtıra başlığında bu şekilde yer aldığını, bu haliyle usulüne uygun bir muhtıra olmadığını, HMK’nın 344.maddesine uygun olarak istinaf harcının tamamlatılması için muhtıra gönderilmesi gerekirken hatalı şekilde temyiz harç masraf tamamlatılması muhtırası gönderilmiş olması ve buna bağlı olarak istinaf isteminden vazgeçmiş sayılmalarının usul ve hukuka aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile, usulüne aykırı muhtırada asıl dava ve birleşen dava için hangi miktarlarda harç ikmali gerektiğinin ayrı ayrı belirtilmediğini, Yargıtay kararlarında açıkça belirtildiği üzere istinaf ve temyiz harçlarının asıl ve birleşen davalarda her bir istem için ayrı ayrı istinaf temyiz başvuru ve karar harcı yatırlaması gerektiğini, asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız olarak ayrı ayrı istinaf ve temyize tabi bulunduğunu, mahkemenin yatırılmış olan harç ve giderlerin birleşen dava için kabul etme hak ve yetkisinin bulunmadığını, yapılması gerekenin hangi talep için ne kadar harç ve gider yatırıldığının sorulması ve açıklattırıldıktan sonra muhtıranın yazılmış olması gerektiğini belirterek, mahkemenin 09/09/2019 tarihli istinaf talebinden vazgeçildiğine dair ek kararının kaldırılmasına, dosyada istinaf dilekçesi dikkate alınarak mahkemenin asıl kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılarak asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava itirazın iptali, birleşen dava istirdat istemlerine ilişkin olup, mahkemece verilen karar ve ek karara karşı davalı- birleşen davada davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Her ne kadar mahkemesince, muhtıra gereğince istinaf harç ve giderleri ödenmediği gerekçesiyle 09/09/2019 tarihli ek karar ile davalı-birleşen davada davacı vekilinin istinaf isteminden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiş ise de, birleşen davaya ilişkin istinaf başvurma harcı ile maktu karar harcının öncesinde yatırılmış olduğu anlaşılmakla davalı-birleşen davada davacı vekilinin ek karara yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile birleşen dava yönünden ek kararın kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Davalı-birleşen davada davacı vekilinin birleşen davaya ilişkin istinaf nedenlerinin incelenmesinde;
Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, birleşen davada alacak 277.300,00 TL olarak belirtilmiş, asıl davada istenilen 126.353,57 TL’nin mahsubu ile kalan miktarın tahsili istenilmiş olup birleşen davada iddia edilen alacağın 277.300,00 TL olduğunun anlaşılmış olmasına göre temyiz yolu açık olmak üzere aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Birleşen davada davacı vekilinin ek karar için istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemenin 09/09/2019 tarihli ek kararının birleşen dava bakımından kaldırılmasına,
2-) Birleşen davada davacı vekilinin birleşen davaya yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
3-) Birleşen davada davacının ek karar için istinaf başvurusu nedeniyle ödediği 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
4-) Harçlar Kanunu gereğince birleşen dava için alınması gereken 269,80 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 225,40 TL harcın birleşen davanın davacısından tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
5-) İstinaf başvurusu nedeniyle birleşen davada davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve ödediği istinaf başvuru harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 12/07/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır