Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2022/730 E. 2022/1034 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/730 – Karar No:2022/1034
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/730
KARAR NO : 2022/1034

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/04/2018
NUMARASI : 2016/778 E-2018/255 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 19/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/11//2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasında mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; davalı yanın müvekkilinin … adresinde bulunan binasındaki yük asansörünün makine motorunun değişimi için 5.000,00 TL’lik teklifini 11/12/2013 tarihinde verdiğini, teklifte işin, 10 iş gününde teslim edileceğinin taahhüt edilmesi nedeniyle, 04/04/2014 keşide tarihli 5.000,00 TL’lik çek verildiğini, davalının çek bedelini tahsil etmesine rağmen, defalarca uyarıldığı halde işini bitirmeyip eksik bıraktığını, davalıya Ankara 15. Noterliğinin 30/03/2015 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edilerek işin tamamlanması için süre verilmesine rağmen, işin tamamlanmadığını, davalı aleyhine Ankara 29. İcra Müdürlüğü’nün 2016/1527 takip numaralı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu belirterek; davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatı takdirini talep etmiştir.
Davalı vekili; görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğunu, davacı yanın ticari işletmesinin yük asansöründeki arıza nedeniyle motor değişimi, servis ve asansör bakımı talebi için müvekkiline başvurduğunu, müvekkilince 11/12/2013 tarihli malzeme ve montaj 5.000,00 TL bedelli teklif mektubu verildiğini, sözleşme bedeli olarak verilen 25/03/2014 keşide tarihli, 5.000,00 TL bedelli çekin karşılıksız çıktığını, bu kez 04/04/2014 keşide tarihli 5.000,00 TL bedelli başka bir çek verildiğini, müvekkilinin de asansöre uygun makine motorunu sipariş edip 01/04/2014 tarihinde bedelini ödeyerek satın aldığını, montajı tahsilden sonra yapılmak üzere motorun 01/04/2014 tarihinde davacı şirket adresine bırakıldığını, çek bedeli tahsil edildikten sonra montaj için müvekkili şirket çalışanları gittiğinde, davacı şirket yetkililerinin iş yoğunluğu ve işlerin sekteye uğramasını sebep göstererek sürekli olarak montaja engel olduklarını ve montajı ertelediklerini, 30/12/2013 tarihinde düzenlenen asansör servis bakım arıza formuna rağmen davacı şirket tarafından asansörün sürekli olarak kullanıldığını, daha fazla yıprandığını, motorun montajı ile asansörün sorunsuz çalışır hale gelemeyeceğinin anlaşıldığını, davacı yanın makine motorunun davacı şirkete tesliminden 1 yıla yakın süre geçtikten sonra ihtarname gönderdiğini, davacı adresine teslim edilen makine motorunun, beklemekten ve bakımsızlıktan dolayı yıprandığını ve kullanılamaz hale geldiğini, davacı yanın iddialarını kabul etmediklerini ancak davacı şirkete teslim edilen ve kullanılamaz hale gelen makine motorunun bedeli olan 3.750,00 TL için takas def’inde bulunduklarını, alacağın likit olamayacağını belirterek; davanın reddini savunmuştur.
Dava ilk olarak Ankara 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmiş, bu mahkemenin 27/06/2016 tarih ve 2016/538 Esas-2016/1295 Karar sayılı kararı ile görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Bu kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, dava Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen esasına tevzi edilerek, yargılamaya bu mahkemede devam olunmuştur.
Mahkemece; davanın eser sözleşmesinin haklı feshi nedeniyle bedelin istirdadı için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu, davacının iş sahibi, davalının yüklenici olduğu, … Bankası …Şubesine ait 04/04/2014 keşide tarihli, 5.000,00 TL bedelli çekin davacı iş sahibi tarafından davalı yana verildiği, davalı yan tarafından çek bedelinin tahsil edildiğinin tarafların kabulünde olduğu, davacı yanın işin eksik olduğundan bahisle gönderdiği 30/03/2015 tarihli ihtarnamesi ile 5 iş gününde montajın yapılarak asansörün çalışır vaziyette teslimini talep ettiği, ihtarnamenin 03/04/2015 tarihi itibariyle davalı tarafa tebliğ edildiği, somut olayda; revizyon teklifi başlıklı sözleşmede, toplam malzeme ve montaj fiyatı olarak bedel belirlenmiş olup, sözleşmenin götürü bedelli sözleşme niteliğinde olduğu, yüklenicinin sözleşmede belirtildiği şekilde TBK’nın 480. maddesi gereği 5.000,00 TL bedelle eseri meydana getirmekle yükümlü olduğu, ön görülenden fazla emek ve masraf gerektirmiş olsa bile bedelin arttırılmasını isteyemeyeceği, davacı iş sahibinin bedeli 04/04/2014 tarihi itibariyle çekle ödemiş olduğu, davalı yüklenicinin de çeki tahsil ettiği, davacı yan 30/03/2015 tarihli ihtarnamesi ile işin yapılmasını, tamamlanmasını istediği, yüklenici tarafından montajın yapılmadığı, davalı yüklenicinin asansör makine motorunu çek bedelinin tahsilinden sonra davacı şirket adresine bıraktığını, davacı yanın iş yoğunluğu nedeniyle önce montajı yaptırmadığını, mevcut durum itibariyle de asansörün kullanılarak daha da eskidiğini, 5.000,00 TL bedelle işin yapılamayacağını, daha fazla bedel ödenmesi gerektiğini belirttiğini, götürü bedeli düzenleyen, TBK’nın 480/2 maddesi gereği yüklenicinin başlangıçta öngörülemeyen durumlarda bedel için hakimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteyebileceği, bu mümkün olmadığı veya karşı taraftan beklenmediği takdirde sözleşmeden dönme hakkı olduğu, dürüstlük kurallarının gerektirdiği durumlarda ancak fesih hakkını kullanabileceği, somut olayda davalı yanın makul süre içerisinde bedelin yetersizliğini iddia etmediği, götürü bedelli işin zamanında davalı yüklenici tarafından yapılmadığı, TBK’nın 473/1 maddesi gereği iş sahibinin haklı fesih hakkının doğacağı, birlikte ifa kuralınca davacı tarafta olduğu belirtilen asansör motorunun davalıya iadesi ile birlikte sözleşmeyi feshederek ödediği bedeli istemekte haklı olduğu gerekçesiyle; davanın kabulüne, davacı yanın sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğinin tespiti ve birlikte ifa kuralınca davacı tarafta olduğu belirtilen asansör motorunun davalıya iadesi ile; Ankara 29. İcra Müdürlüğü’nün 2016/1527 sayılı dosyasında 5.000,00 TL asıl alacak ile 987,26 TL işlemiş faizle ilgili borçlu itirazının iptali ile takipten itibaren asıl alacağa işleyecek avans faiziyle birlikte takibin devamına, kabul edilen miktar üzerinden %20 oranında davalı aleyhine icra inkâr tazminatı takdirine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf başvurusunda; işin tamamlanmamasının tamamen davacı yanın kusurundan kaynaklandığını, ilk olarak verilen çekin karşılıksız çıktığını, sonrasında davacı şirket çalışanlarının, montaj için gidilmesine rağmen, iş yoğunluğu nedeniyle montajı ertelettiklerini, müvekkili şirket çalışanlarınca asansörün eski motoru ile kullanılmaya devam edildiğinin tutanakla tespit edildiğini, bu tutanağın mahkemece dikkate alınmadığını, edimin ifasının alacaklı/davacının keyfine ve insiyatifine bırakılmasının hakkaniyete aykırı bir sonuç doğuracağını, alacaklı/davacının haklı bir nedeni olmaksızın borçlu şirketin ifa için gereken işlemleri yapmasına mütemadiyen engel olması nedeniyle müvekkili şirketin edimini ifa edemediğini, hal böyle iken davacı yanın sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğinin kabul edilmesinin hukuka ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı şirkete ait 0312 316 28 08 no’lu fakstan 07/01/2016 ve 08/01/2016 tarihlerinde müvekkili şirkete gönderilen davacı şirketin kaşe ve imzasını taşıyan faks metni ile de davacı yanın makine motorunun uhdelerinde bulunduğunun, taraflar arasındaki sözleşmenin müvekkili şirket kusurundan değil, mücbir sebeple kendileri tarafından feshedildiğinin açıkça ikrar edildiğini, sözleşmede montajın 10 iş günü yapılacağı kabul edilmesine rağmen her nedense davacı tarafça sözleşmenin imzalanmasının üzerinden 2 yıldan fazla süre geçtikten ve makine motorları çürümeye terk edildikten sonra sözleşmenin feshedildiğini, ayrıca müvekkili şirket ile aralarındaki sözleşmeyi feshetmeksizin uzun bir süre bekledikten sonra bedel iadesi için açılan bu davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacı şirket tarafından teslim tarihinden itibaren sürekli olarak kullanılan makine mekanizmalarının parçalarının yıprandığını ve değerinin düştüğünü, bu halde de asansörün tamiri ve motorun montajı ile asansörün sorunsuz şekilde çalıştırılması için gereken maliyetin arttığını, değeri düşen ve yapılması için maliyeti artan asansör için keşif incelemesi yapılmadan 5.000,00 TL üzerinden takibe devam edilmesine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, takibe konu alacağın netleştirilebilmesi için uzman incelemesi yapılması gerektiği için likit bir alacaktan söz edilemeyeceğini, zira teslim edildiği 01/04/2014 tarihinden itibaren mütemadiyen kullanılan asansör motorunun eskidiğini ve değerinin azaldığını belirterek; mahkeme kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince yargı işlemlerinden bu Kanuna bağlı (1) sayılı Tarifede yazılı olanları, yargı harçlarına tabidir (md 2). Yargı harçları (1) sayılı Tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nev’i ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır (md 15, 21). Noksan tespit edilen değerler hakkında 30’uncu madde hükmü uygulanır (16/4. md.). (1) sayılı Tarifede yazılı nispi karar ve ilâm harcının 1/4 ü peşin alınır (28. md.). Yargılama sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o oturum için yargılamaya devam olunur, takip eden oturuma kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilâm harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 150. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın işleme konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır (30. md.). Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz (32. md.). HMK 120/1. maddeye göre de davacı, yargılama harçlarını mahkeme veznesine yatırmak zorundadır.
Dava itirazın iptali davası olup, davaya dayanak Ankara 29.İcra Müdürlüğü’nün 2016/1527 Esas sayılı icra dosyasında 5.000,00 TL asıl alacak, 987,26 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.987,26 TL miktar üzerinden icra takibi yapılmış, dava açılırken dava dilekçesinde harca esas değer gösterilmeksizin asıl alacak üzerinden harç yatırılarak dava açılmış olup, ancak dava dilekçesinin neticesi talep kısmında herhangi bir ayrım ya da açıklama yapılmaksızın icra dosyasına itirazın iptali takibin devamının talep edildiği görülmüş, mahkemece davacı yanın sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğinin tespiti ve birlikte ifa kuralınca davacı tarafta olduğu belirtilen asansör motorunun davalıya iadesi ile; Ankara 29. İcra Müdürlüğü’nün 2016/1527 sayılı dosyasında 5.000,00 TL asıl alacak ile 987,26 TL işlemiş faizle ilgili borçlu itirazının iptali ile takipten itibaren asıl alacağa işleyecek avans faiziyle birlikte takibin devamına, kabul edilen miktar üzerinden %20 oranında davalı aleyhine icra inkâr tazminatı takdirine karar verilmekle, harcı ikmal edilmemiş olan işlemiş faize ilişkin itirazın iptaline de karar verildiği anlaşılmıştır. Oysa az yukarıda açıklandığı üzere yargı işlemlerinden alınacak harç yatırılmadıkça müteakip işlemler yapılamaz.
Bu nedenle mahkemece HMK’nın 31. maddesinde düzenlenen “hakimin davayı aydınlatma ödevi” kapsamında davacı tarafa süre verilerek davadaki talebinin ne miktar olduğu hususu açıklattırılıp, sonucuna göre gerektiğinde 987,26 TL işlemiş faiz talebi üzerinden yatırılması gereken karar ve ilam harcının 1/4’ünü yatırmak üzere davacı tarafa süre verilip yatırılması halinde işin esasını inceleyip karar vermek, aksi halde Harçlar Kanunu’nun 30. maddesi gözetilerek karar verilmesi gerekirken açıklanan bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır (Yargıtay 15. HD’nin 2017/2595 E, 2018/285 K sayılı, 31/01/2018 tarihli ilamı).
Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin esası incelenmeksizin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a.4 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,

2-Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/04/2018 tarih ve 2016/778 Esas, 2018/255 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.4 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dairemiz kararına uygun şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,

4-Davalı tarafından yatırılan 102,25 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
5-İstinaf talep eden davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 19/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır