Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2022/722 E. 2022/795 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/722 – Karar No:2022/795
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/722
KARAR NO : 2022/795

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 28/04/2022
NUMARASI : 2022/297 Esas

İHTİYATİ TEDBİR TALEP
EDEN/ DAVACI :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF/ DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 07/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/07/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili özetle; davalı ile müvekkili arasında 31.05.2017 tarihinde “380 kV Çeşme 380 TM Tevsiat Yapım İşi Sözleşmesi” imzalandığını, sözleşme konusu yerin davalı yükleniciye tesliminin 09.06.2017 tarihinde gerçekleştirildiğini, davalı şirket aleyhine 2018 yılında başlatılan birçok icra takiplerinde İİK 89 maddesi uyarınca gönderilen haciz ihparları neticesinde davalı tarafın teşekkülleri nezdinde doğmuş ve doğacak tüm alacaklara haciz konulduğunu, söz konusu hacizlerin gecikmeye mahal verilmeden kaldırılması aksi halde yapım işine ait sözleşmenin “Borçluluk ve Hacizler” başlıklı 33.4.2. maddesindeki hükümler doğrultusunda işlem yapılacağının davalı yükleniciye 24.05.2018 tarih ve … sayılı ihtarname ile bildirildiğini, bu süreçte, davalı yüklenici tarafından söz konusu haciz uygulamalarının kaldırıldığına ilişkin teşekküllerine herhangi bir bilgi ve belge ulaşmadığını, davalının alacaklarına haciz konulmaya devam ettiğini, farklı icra dosyalarından toplamda 12.599.816.35TL ve 249.050.00€ tutarında haciz ihbarnamelerinin ulaştığını, yüklenicinin 02.05.2018 tarih ve 271 sayılı yazısı ile döviz kurundaki beklenmedik artış nedeniyle maliyetlerin arttığım belirterek, sözleşmenin tasfiye edilmesini talep ettiğini, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun ilgili maddeleri gereğince 25.07.2018 tarih ve 305750 sayılı olur ile sözleşmenin feshedildiğini, feshin davalıya bildirildiğini, davalı yüklenici tarafından 09.06.2016 tarihinden fesih tarihi olan 27.07.2018 tarihine kadar yapılan işlere yönelik bir hakediş raporu ile feshedilen sözleşmeye ait fesih kesin hesap dokümanları düzenlendiğini, davalının yapmış olduğu inşaat işleri için 331.182.80 TL ve elektrik işleri için ise 1.969.200,00 TL olmak üzere toplam 2.300.382,80 TL ödeme yapıldığını, yapılamayan işlerin tamamlama işinin 29.05.2019 tarih ve 35.789.000.00 TL bedelli sözleşme ile … İnş. Elk. Tic. ve San. Ltd. Şti.’ne ihale edildiğini, kaçırılan fırsat olarak oluşan menfi zararlarının 14.755.760,80 TL olarak hesaplandığını, fesih damga vergisi olarak ödenen 41.391,00TL dama vergisi de eklendiğinde toplam zararın 14.797.151,80TL olduğunu, ayrıca davalı şirketin cari hesabının 130.252,25-TL borç bakiyesi verdiğini, teşekküllerinin toplam uğramış olduğu zararın 14.927.404.05TL olduğunu, 06.01.2022 tarihli 1029142 Sayılı yazı ile … üzerinden davalı tarafa ihtarname çekilerek belirlenen zarar tutarının ödenmesinin talep edildiğini, ihtarnameye herhangi bir cevap verilmediği gibi müvekkili kurumun zararının da ödenmediğini, öncelikle dava konusu alacaklarının teminat altına almmasını teminen müvekkili …’ın bir kamu tüzel kişisi olduğu ve işin aciliyeti hususu da gözetilerek teminatsız olarak ve duruşma açılmaksızın dosya üzerinden ihtiyatı tedbir karan verilmesi gerektiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; dava dilekçesinin karşı tarafa tebliği ve duruşma günü beklemneksizin HMK 389. vd. maddeleri uyarınca davalının menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, 14.927.404.05TL’nin davalıya zararın bildirildiği tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 28.04.2022 tarihli ara kararıyla; dosya kapsamına, sunulan delillere göre; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389/1 uyarınca uyuşmazlık konusu olmayan hususlarda tedbir kararı verilemeyeceği, ihtiyati tedbir için yasal koşulların oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece ihtiyati tedbirin reddine dair verilen kararın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulundan 13.03.2003 tarihinde aldığı iletim lisansı çerçevesinde yeni piyasa yapısına uygun olarak faaliyetini yürüttüğünü, davalı ile müvekkili arasında 31.05.2017 tarihinde sözleşme imzalandığını, sözleşme konusu yerin davacı yükleniciye tesliminin 09.06.2017 tarihinde gerçekleştiğini, yüklenicinin 02.05.2018 tarih ve 271 sayılı yazısı ile döviz kurundaki beklenmedik artış nedeniyle maliyetlerin arttığını belirttiğini ve sözleşmenin tasfiye edilmesini talep ettiğini, müvekkili kurumun oluru ile sözleşmenin feshedildiğini, fesih durumunun da ihtarname ile davalıya bildirildiğini, müvekkilinin toplam uğramış olduğu zararın 14.927.404,05 TL olduğunu, davalı şirketin sözleşme ve taahhütname hükümlerine aykırı davranması neticesinde müvekkilinin zarara uğradığını, 06.01.2022 tarihli 1029142 Sayılı yazı ile … üzerinden davalı tarafa ihtarname çekilerek belirlenen zarar tutarının ödenmesinin talep edildiğini, davalının ihtarnameye cevap vermediğini ve kurum zararını da ödemediğini, dava konusu zararın ödenmemesi üzerine zorunlu arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşmaya varılamadığını, HMK’nın 389. maddesi kapsamında daha fazla zarara uğrama ihtimallerinin olduğunu, HMK’nın 390/3 maddesinde yer alan hüküm gereğince müvekkilinin uğradığı 14.927.404,05 TL zararın nasıl olduğunun ayrıntılı şekilde açıklandığı ve buna ilişkin tüm delillerin dosyaya sunulduğunu, mahkemece ihtiyati tedbir taleplerinin reddine ilişkin verilen ara kararın eksik araştırma ve inceleme neticesinde verildiğini, alacaklarının teminat altına alınması için davalının menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulması gerektiğini belirterek, mahkemece ihtiyati tedbirin reddine dair verilen kararın kaldırılarak, HMK 389 vd.maddeleri uyarınca davalının menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Talep, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcı peşin olarak alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan yargılama giderlerinin istinaf talep eden davacı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 362/1.f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 07/07/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip