Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2022/718 E. 2022/789 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/718 – Karar No:2022/789
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/718
KARAR NO : 2022/789
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 15.06.2022
NUMARASI : 2022/409 E

İHTİYATİ TEDBİR
TALEP EDEN DAVACI :
VEKİLLERİ :
KARŞI TARAF
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Sözleşmenin İptali
(Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden Kaynaklanan)
TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbir

KARAR TARİHİ : 05.07.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 05.07.2022

Kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan davada ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen karara karşı karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili özetle; kooperatifin 29.04.2018 tarihli genel kurulunda en uygun teklif alınmak suretiyle kooperatife ait 2 parsele ilişkin kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılması ve belirtilen hususlarda yönetim kuruluna sınırlı yetki verildiğini, yönetim kurulunun 38 gün geçmeden davalı ile 08.06.2018 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesini akdettiğini, sözleşmenin açıkça hukuka aykırı ve TBK’nın 27.madde gereğince kesin hükümsüz olduğunu, kooperatif lehine uygun teklifler alınmadan sözleşme akdedildiğini, teklif alınan şirketlerden birisinin konkordato ilan etmiş olduğunu, yapılacak inşaattaki görüşmeyi proje, ruhsat ve iskan alınması koşuluna bağlandığını, davalının bir çivi çakmadan sözleşme gereğince kooperatife verilmesi gereken 7 villaya ait üyeliği devrettiğini, davalı şirkete devir yetkisi verilmesinin açık bir hukuksuzluk ve suistimal olduğunu, sözleşmenin ifasında hukuka aykırı davrandığını, inşaatın ruhsattan itibaren 24 ay içerisinde bitirilmesi taahhüt edildiği halde halen %30 seviyesinde bulunduğunu, sözleşmeyi imzalayan ve ibra edilmeyen eski yönetim kurulu üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu öne sürerek sözleşmenin kesin hükümsüz ve geçersiz olması nedeniyle iptaline, davalının sözleşmeye aykırılıkları nedeniyle sözleşmenin geçmişe etkili olarak feshine ve feshin haklı olduğunun tespitine, davalı tarafça yapılan imalatların kıymetleri belirlenmek suretiyle müvekkiline aidiyetine, aksi halde bu imalatların masraf ve zararları davalıya ait olmak üzere nam ve hesaba eski hale getirilmesine, müvekkiline verilmesi gereken 7 villanın devri nedeniyle tazminat talep haklarının saklı tutulmasını dava etmiş; … mahallesi … ada, … parselde kain arsa üzerinde davalı tarafça yapımına devam edilen inşaatın dava süresince durdurulması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir .
İlk derece mahkemesince; “Somut olayda davacı talebi taraf delilleri toplanmak suretiyle yapılacak yargılama neticesinde değerlendirilebileceğinden talep yargılamaya muhtaç bulunmakla mevcut dosya kapsamı uyarınca yasada aranan yaklaşık ispat koşulu yerine getirilmediğinden ihtiyati tedbir talebinin reddine” karar vermek gerektiği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaları tekrarla belirtilen nedenlerle sözleşmenin kesin hükümsüz olduğu, davalının işe başladıktan sonra sözleşmeye aykırı davrandığı, kararlaştırılan sürede inşaatı bitirmesinin mümkün olmadığının açıkça ortaya çıktığı, TBK.473.madde gereğince sözleşmeden dönülme mecburiyeti doğduğunu, davalının fesih ihtarından sonra inşaata devam etmesi durumunda içinden çıkılmaz hukuki ve fiili sorunların doğacağı, telafi mümkün olmayan zararların meydana geleceği, inşaatın durdurulması konusunda tedbir kararı verilmesi gerektiği nedenleriyle mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Talep, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan davada ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. madde uyarınca istinaf nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir (HMK 389).
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 madde gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 madde gereğince esastan reddine,
2-) Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcı peşin alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına,
3-) İstinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderleri ve ödenen başvuru harcının istinaf talep edenler üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1.f madde gereğince KESİN olmak üzere 05.07.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip