Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2022/700 E. 2022/1109 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/700 – Karar No:2022/1109
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/700
KARAR NO : 2022/1109
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/12/2019
NUMARASI : 2016/642 E-2019/1044 K

DAVACI- BİRLEŞEN
DAVADA DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI- BİRLEŞEN
DAVADA DAVACI :
VEKİLİ :
ASIL VE BİRLEŞEN
DAVANIN KONUSU : Tazminat, Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 03/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/11/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan tazminat, birleşen davada davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan alacak davasında, mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı …. vekili; müvekkili tarafından, davalı şirkete 1994 yılı birim fiyatları ile 140.000,00 TL keşif bedeli ve %28,40 tenzilatla 31/01/1995 tarihinde ihale edilen ve 29/11/2002 tarihinde kısmi geçici kabulü yapılan işle ilgili olarak, işin devamı sırasında, şehrin su ihtiyacının karşılandığı derin kuyulardaki su seviyesi ve verimin düşmesine bağlı olarak, sertlik oranının, standartların öngördüğü limitlerin üzerine çıkması nedeniyle, Belediyesinin talebi üzerine, 26/06/2003 tarihli Yönetim Kurulu Kararı ile, sözleşme bedelinin %30’u dahilinde… Beldesinde yer alan kaynak ve derin kuyulardan Q=300 Lt/Sn.içmesuyu temini için 500 m3’lük ayaklı depo, 1000 m3’lük toplam adeposu, Q800 mm CTP terfi hattı, Q800 mm PE100NR6 Atü isale hattı (L=2400 mt.’lik kısmı Burdur Gölü’nden geçiş), 4 gruplu terfi merkezi, … terfi merkezi ile ayaklı depo arası terfi hatları ve 9 adet … terfi merkezinden oluşan ilave imalatların aynı yükleniciye yaptırılmasının uygun görüldüğünü, geçici kabul öncesi tesisin devreye alınması sırasında 15/05/2007 tarihinde isale hattının Burdur Gölü geçişinde hatta kopma meydana gelmesi, 08/06/2007 tarihinde mahallinde yapılan tespitlere istinaden yüklenici tarafından hazırlanan inceleme raporu sonucunda, revize projesi hazırlanarak 11/06/2008 tarihinde tasdik edilmesi ve bu doğrultuda imalatlar yapılarak sistemin devreye alınması, tesisin geçici kabulünün 16/03/2011 tarihinde, kesin kabulünün ise 18/07/2012 tarihinde yapılması, içme suyu tesisi isale hattının göl geçiş kısmının 02/06/2013 tarihinde yeniden arıza vererek kopması şeklinde gerçekleşen ve durumun incelenmesi için … Bölge Müdürlüğü, Belediyesi ve yüklenicinin katılımı ile oluşan heyetçe 04/07/2013 tarihinde ve banka ile belediyeden oluşan heyet marifetiyle 08/04/2014 tarihinde iş mahallinde tespitlerde bulunulan … (Merkez) İçme Suyu İnşaatı İsale Hattı, … Göl Geçişinde meydana gelen arıza ile ilgili olarak konunun Teftiş Kurulu Başkanlığı’ca da incelenmesinin talep edilmesi üzerine başmüfettiş … tarafından düzenlenen 19/08/2015 tarih (Revize Ed.Tar.26/01/2016) ve 2015/S2 sayılı Kanuni Soruşturma Raporu’nda; yüklenicinin hem projeyi, hem de imalatı yapmayı taahhüt ettiğini, bu nedenle proje, imalat ve … Belediyesi’ne teslim edilene kadar işletmeden kaynaklanan hataların sorumluluğunun yükleniciye ait olduğunu, 02/06/2013 tarihinde gerçekleşen arızada sonuca etki edebilecek nitelikte işletme hatası tespit edilemediğinden,… Belediyesi’nin söz konusu arıza ile ilgili bir sorumluluğunun bulunmadığını, yüklenicinin 01/01/2010 tarihindeki arıza ve ardından 19/01/2010 tarihinde borunun flanş adaptöründen kopması şeklindeki arızaya kadar olan kısmından proje, imalat ve Belediyesine henüz teslim edilmemiş olduğundan deneme amaçlı olarak yaptığı işletmeden, 19/01/2010 tarihinden sonra projesiz olarak yapılan gabyon uygulanmasıyla, borunun döşenmesi ile bundan kaynaklanan arızalardan ve imalattaki kusurlardan, yine tesisin işletmesini… Belediyesine teslim edene kadarki dönemde işletmeden kaynaklanan sorumluluğunun bulunduğunu, sözleşme eki İller Bankası Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 8. maddesinde belirtildiği gibi projelerin banka tarafından görülmüş ve onaylanmış olmasının müteahhidi sorumluluktan kurtarmayacağını, kesin kabul onama tarihi 19/10/2012 olduğundan, yüklenicinin sorumluluğunun 19/10/2017 tarihine kadar devam ettiğini, eserdeki ayıbın teslim sonrasında açığa çıktığını ve yükleniciye bildirildiğini, yüklenicinin, proje ömrü boyunca faal olacağını taahhüt ettiği tesisin, projesine uygun yapıldığını ve teslim edildiğini beyan ederek tamirden veya teknik ve sanat kurallarına uygun olarak yeniden yapmaktan kaçındığını, sözleşmenin 8. ve 15. maddeleri uyarınca geçici kabul tarihi itibariyle hesaplandığında, itibar tarihine güncellenmiş hali ile 2003 yılı sonrasında ilave olarak yapılan işlerin toplam bedelinin 13.274.416,00 TL ve bu bedelin içerisinde hasarın olduğu göl geçişinin maliyetinin 5.019.005,00 TL olduğunu, ayrıca şantiye şefi olarak gösterilen …’in 13/09/2008 tarihinde şantiyeden ve ardından 30/06/2010 tarihinde firmadan ayrıldığını, sadece 1 ay iş mahallinde kaldığını, adı geçenin hiçbir hakedişte imzasının bulunmadığını, işleri yüklenici firma adına Ziraat Mühendisi…’in yürüttüğünü, bunun dışında şantiye şefi sıfatıyla bir görevli çalıştırılmadığını, bütün hakedişlerde ve evrakta da adı geçenin isminin yüklenici firmayı temsilen yer aldığını, şantiye şefi bulundurulmaması nedeniyle ceza kesilmesi cihetine de gidilmediğini, geçici ve kesin kabullerde işe ait teminatların serbest bırakıldığını, sözleşmenin 8. 11. ve 15. maddeleri uyarınca 13/08/2008 tarihinden işin bitimine kadar iş yerinde yeterli niteliklere sahip şantiye şefi bulundurmama cezasının da mali sorumluluğa eklenmesi ve tahsili tarihinde hesaplanacak faizi ile birlikte tahsil edilmesi gerektiğini, geçici kabul itibar tarihi olan 11/12/2009 tarihi itibariyle güncellenmiş şantiye şefi bulundurmama cezası tutarının 401.306,00 TL olduğunu tespit ettiğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dilekçe ekinde sunulan Kanuni Soruşturma Raporu ile tespit edilen hasarın olduğu göl geçişi maliyeti olarak 5.019.005,00 TL, şantiye şefi bulundurmama cezası olarak da 401.336,00 TL olmak üzere toplam 5.420.341,00 TL alacağın 11/12/2009 geçici kabul itibar tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Asıl davada davalı …. vekili; “… Merkez İçme Suyu İnşaatı” işinin müvekkili firmaya 1995 yılında ihale edildiğini ve ana sözleşmede yer alan şartlar doğrultusunda, imalatların istenen evsafta bitirilerek hazır hale getirildiğini ve 29/11/2002 tarihinde kısmi geçici kabul işlemlerinin yapıldığını, bilahare Belediyenin talebi ve keşfinin de uygun olması nedeniyle… Kaynağı ile yine aynı yerde … Belediyesince açtırılan derin kuyulardan içme suyu ilave imalatlarının yapılması işleminin davacı Yönetim Kurulu’nun Olur vermesiyle 2004 yılında başlanarak 2006 yılında sistemin devreye alınıp çalıştırılması ile bitirildiğini, 2011 yılında geçici kabulün 2012 yılında ise kesin kabulünün yapıldığını, müvekkili firma tarafından yapılan işlerle ilgili bu güne kadar zaman zaman ortaya çıkan arızaların, zamanında ve olması gerektiği şekilde giderildiğini, ortaya çıkan arızaların hiç birinde, müvekkili firma tarafından yapılan imalatların ya da teknik uygulamalarının kusuru olmadığını, hasar oluşmasına neden olabilecek etkenlerin, değişik zamanlarda yazılı ve sözlü olarak önceden bildirilmesine rağmen dikkate alınmadığını, 08/06/2007 tarihinde… Bankası Genel Müdürlüğü – … Bankası … Bölge Müdürlüğü ve… Belediyesi yetkililerinin imzası ile hazırlanan Yersel Tetkik Tutanağı’nda, davacı tarafın ilgili personelinin görevlerini layıkıyla yapmadıklarının anlaşıldığını, mevcut hasarın, göl su seviyesinin projede belirtilen yükseklikten 2 metre aşağıda olmasından kaynaklandığını ve ilgili su hattının olduğu yerde çok kuvvetli rüzgarın etkisinin dikkate alınmadığını, mezkur tutanakta, hiçbir şekilde müvekkili firmayı suçlayan yada kusurunu belirten ibarelere yer verilmediğini, müvekkilinden kaynaklandığı iddia edilen hasarın giderilmesi için müvekkili firmaya ödeme yapıldığını, iddia edildiği üzere hatalı olduklarının düşünülmesi halinde işin bedelinin müvekkili firmaya ödenmemesi gerektiğini, hasarın oluştuğu yerde profesyonel dalgıç tarafından yapılan çalışma sonucunda alınan raporda, hasarın aşırı rüzgar ve sisteme hava girmesinden dolayı oluştuğunun belirtildiğini, imalat işlemleri yapılmadan önce olabilecek proje zafiyetleri ile ilgili yazılı raporlarla davacı taraf bilgilendirilmesine rağmen bu çağrıların dikkate alınmadığını, içme suyu borularının davacı tarafça temin edilip teknik testlerinin de onlar tarafından yapıldıktan sonra müvekkiline olur verildiğini, şantiye şefi bulundurmama gerekçesi ile ceza kesilmek istenmesinin de doğru olmadığını belirterek; davanın reddini savunmuştur.
BİRLEŞEN ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2016/904 ESAS – 2017/369 KARAR SAYILI DOSYASINDA;
Birleşen davada davacı …. vekili; müvekkili şirketin “… Mahallesi Kanalizasyon ve İçme Suyu İnşaatı”nın yüklenicisi olduğunu, işi … Büyükşehir Belediyesinden aldığını ve edimlerini yerine getirdiğini, … Büyükşehir Belediyesi tarafından kontrolleri yapılmak suretiyle, etap etap kabulleri yapılarak, her etap için ayrı ayrı hakediş tahakkuk ettirildiğini, bu hakedişler karşılığında müvekkili şirketin fatura kestiğini ve fatura bedellerinin davalı …. tarafından müvekkili şirketin hesaplarına yatırıldığını, ilk 8 adet hakediş bedelinin davalı Banka tarafından yatırıldığını, 9 nolu hakediş için “… Büyükşehir Belediyesi …Genel Müdürlüğü Planlama ve Yatırımlar Daire Başkanlığı”na 22/08/2016 tarihinde 309.564,23 TL bedelli faturanın kesildiğini ve teslim edildiğini, iş sahibi … Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın bu hakediş bedelini davalı ….’ye bildirdiğini ve karşılığının davacının davalı banka nezdindeki hesabına yattığını ancak ödemesinin davacı şirkete yapılmadığını, bu durumun nedeni sorulduğunda, sebebinin Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/642 Esas sayılı dava olduğunun bildirildiğini ve ödeme isteminin reddedildiğini, müvekkili şirket ile davalı arasında imzalanmış bir sözleşme bulunmadığını, davalı bankanın, “kendisine havale gönderilen” olduğunu, dolayısıyla taraflar arasında devam eden eser sözleşmesinden kaynaklanan bir alacak davasını ileri sürerek, havale ilişkisine dayalı olarak gönderilen sıfatındaki davacının parasını bloke ederek ödemesini engellemesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek; 309.564,23 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işletilecek avans faizle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı …. vekili; dava konusu “… Mahallesi Kanalizasyon ve İçme Suyu Hatları Yapım İşi”nin, müvekkili Banka tarafından izleme, kontrollük esasına göre kredilendirilerek, … Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nce davacı şirkete ihale edildiğini, dava dışı … Su ve Kanalizasyon idaresi tarafından onaylanıp, ödeme emrine bağlanarak, müvekkili Bankaca bu iş için kullandırılan krediden ödenmek üzere Banka… Bölge Müdürlüğü’ne gönderilen 9 nolu hakediş bedelinin, Adana 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından 2016/3711 D. İş sayılı dosyasında 04/08/2016 tarihinde verilmiş olan tedbir kararı nedeniyle ödenmeyerek blokede tutulduğunu, Adana 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından 2016/3177 D.İş sayılı dosyada FETÖ/PDY Terör Örgütünün Adana il yapılanması içerisinde yer aldıkları tespit edilen şüpheliler tarafından örgüte finans ve insan kaynağı temin etmek… yönünde elde edilen delillerin değerlendirilmesi sonucunda, davacı şirketin ortaklarından …’nun da aralarında bulunduğu şüphelilere ait taşınmazlara… ortağı bulunduğu şirketteki ortaklık paylarına… el konulmasına ilişkin talebin kabul edildiğini, bu nedenle 9 nolu hakediş bedelinin tedbiren blokede tutulduğunu, daha sonra Adana 6. Sulh Ceza Hakimliği’nin 2016/4071 D.İş sayılı dosyasında, Adana 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin 04/08/2016 tarihli ve 2016/3711 D.İş sayılı kararında şüpheli … ile ilgili “… Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Planlama ve İnşaat Dairesi Başkanlığı ile … Şti. arasındaki sadece hakediş ödemeleri yönünden uygulanan tedbir kararının kaldırılmasına,” karar verildiğini, bunun üzerine 9 nolu hakediş üzerine tedbiren konan blokenin kaldırıldığını, ancak … Şti.’nin… (Merkez) İçme Suyu İnşaatı İşi’nin yüklenicisi olduğunu ve… (Merkez) İçme Suyu İnşaatı İşi hakkında Banka Başmüfettişi tarafından düzenlenen 19/08/2015 tarihli soruşturma raporunda belirtilen hususlar hakkında Bankaca Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/642 Esas sayılı dosyasında dava açılmış olması nedeniyle, … Su ve Kanalizasyon İdaresi’ne kullandırılan kredi kapsamında tahakkuk eden 9 nolu hakediş tutarının tedbiren bloke edildiğini, bankaca yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğunu belirterek; davanın reddini savunmuştur.
Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/05/2017 tarih ve 2016/904 Esas-2017/369 Karar sayılı kararı ile iş bu dosyanın Ankara 14.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/642 Esas sayılı dosyası ile aralarındaki hukuki ve fiili irtibatı nedeniyle HMK’nın 166. Maddesi uyarınca birleştirilmesine karar verilmiş, birleştirme kararından sonra yargılamaya Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/642 Esas sayılı dosyası ile birlikte devam olunmuştur.
Mahkemece, asıl davanın; taraflar arasında imzalanan 31/01/1995 tarihli… (Merkez) İçme Suyu işine ilişkin sözleşme nedeniyle hasar bedeli ve şantiye şefi bulundurmama ceza bedelinin tahsili istemine, birleşen davanın; davacı şirket ile dava dışı … Su ve Kanalizasyon İdaresi arasında imzalanan sözleşme gereği düzenlenen 9 nolu hakediş bedelinin davalı Banka tarafından bloke edilmesi nedeniyle alacak istemine ilişkin olduğu, toplanılan deliller ve dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu… Gölü İsale Hattı geçişi işinde davalı yüklenicinin hesapsız, fen ve sanat kurallarına uygun olmayan uygulama yaptığı, her ne kadar işin başlangıcında ve devamında projelerin fen ve sanat kurallarına uygun olmama durumu ile ilgili bildirimde bulunmuş ise de, gerekli tahkik, hesaplar ve onaylı uygulama projeleri olmayan, fen ve sanat kurallarına aykırı gabyon imalatı ile ilgili kusurlu işlerin yapımını üstlenerek hattın tekrar kopması ve sürüklenerek atıl duruma geçmesine sebebiyet verdiği, sözleşme eki Yapım İşleri Genel Şartnamesine göre asıl projelerin onaylanmış olmasının yükleniciyi sorumluluktan kurtarmayacağı, bu kusurlu işlerin yapılması ile ilgili idarenin talimatının olup olmadığı veya talimat ile yapılmış ise idareye gerekli uyarılarda bulunduğuna dair bildirimle ilgili kanıtlayıcı belge sunulmadığı, projenin uygulanabilirliğinin mümkün olmadığı ve işin devamının getirilemeyeceğini ortaya koyan bir belge veya işi bırakma talebinin bulunmadığı, koparak ve sürüklenerek kullanılmaz duruma gelen içme suyu hattının kusur ve zarar sorumluluğunun müteahhide ait olduğu, davaya dayanak davacı teftiş kurulu raporunda geçici kabul tarihi itibariyle hesaplama yapılıp bu tutar esas alınarak dava açılmış olması nedeniyle geçici kabul tarihi itibariyle hesaplanan 3.893.223,09 TL’nin tahsilinin talep edilebileceği, şantiye şefi bulundurmama cezasının ifaya ekli ceza olup, işin geçici ve kesin kabulü yapılmış olmakla sonradan şantiye şefi bulundurmama cezasının talep edilemeyeceği, boru malzemeleri yönünden boruların ön görülen değeri sağlayıp sağlamadığının davada iddia ve ispat edilemediği, birleşen dava yönünden ise, davalı tarafın dava konusu …. Mahallesi Kanalizasyon ve İçme Suyu İnşaatı işine ilişkin fatura bedelinin, mahkemede açılan dava ileri sürülerek ödenmediği, fatura içeriğine ilişkin bir savunmada bulunulmadığı gözönüne alınarak, bilirkişi incelemesine gerek görülmeden birleşen davanın kabulüne karar verildiği gerekçesiyle; asıl davanın kısmen kabulü ile 3.893.222,09 TL’nin 15/03/2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/904 Esas sayılı davasında, davanın kabulü ile, 309.564,23 TL’nin 29/11/2016 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davacı- birleşen davada davalı … vekili istinaf başvurusunda; asıl dava yönünden; dava dilekçesi ekinde sunulan bankanın müfettişlerince hazırlanan Teftiş Kurulu Raporu ve eklerinde ayrıntılarıyla açıklanarak geçici kabul tarihi itibariyle zarar bedelinin 5.019.005,00 TL olduğunun ortaya konulmasına rağmen Mahkemece, geçici kabul tarihi itibariyle banka zararının 3.893.222,09 TL olduğunun kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu yapım işinde kullanılan borulara ilişkin bilirkişi raporunda hesaplanan 543.395,00 TL bedelin, boruların öngörülen değeri sağlayıp sağlamadığının iddia ve ispat edilemediğinden bahisle mahkeme kararında zarar bedeline dahil edilmemesinin de, davaya dayanak ve delil teşkil eden Kanuni Soruşturma Raporunun 202/1-70 numaralı ekindeki bu konuya ilişkin belge ve bilgiler dikkate alınmadığından doğru olmadığını, dosyada yapılan keşif ve bilirkişi incelemeleri sonucunda düzenlenen bilirkişi raporlarında da şantiye şefi bulundurmama cezasının 401.336,00 TL olarak hesap edilmiş olması nedeniyle bu bedelin de davalıdan tahsili gerektiğini, birleşen dava yönünden; birleşen davanın konusu, … Mahallesi Kanalizasyon ve İçmesuyu Hatları Yapım İşi’nin, Banka tarafından izleme, kontrollük esasına göre kredilendirilerek, … Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nce Teklif Birim Fiyat üzerinden davacı …’ne ihale edildiğini, … Mahallesi Kanalizasyon ve İçmesuyu Hatları Yapım İşine ait … Su ve Kanalizasyon İdaresi tarafından onaylanıp ödeme emrine bağlanarak, Bankaca bu iş için kullandırılan krediden ödenmek üzere, Bankanın… Bölge Müdürlüğüne gönderilen 9 nolu hakkediş bedelinin, Adana 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından 2016/3711 D. İş sayılı dosyasında 04/08/2016 tarihinde verilmiş olan tedbir kararı nedeniyle ödenmeyerek blokede tutulduğunu, daha sonra, Adana 6. Sulh Ceza Hakimliği tarafından 2016/4071 D. İş sayılı dosyada; Adana 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin 04/08/2016 tarih ve 2016/3711 Değişik İş kararı ile uygulanmış olan ve şüpheli … ile ilgili;…3 nolu sözleşmenin tarafları olan … Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Planlama ve İnşaat Dairesi Başkanlığı ile diğer taraf olan …arasındaki sadece hakediş ödemeleri yönünden uygulanan tedbir kararının kaldırılmasına karar verildiğini, diğer tedbirlerin ise kaldırılması talebinin reddine karar verildiğini, kararın; 27/09/2016 tarihli e-posta ile Bankaya bildirilmesi üzerine, dava konusu 9 nolu hakkediş üzerine bu nedenle tedbiren konan blokenin kaldırıldığını, ancak kayıtların tetkiki neticesinde, …. Şti.’nin daha önce de asıl davanın konusu… (Merkez) İçmesuyu İnşaatı işinin yüklenicisi olduğu ve… (Merkez) İçmesuyu İnşaatı İşi hakkında Banka Başmüfettişi … tarafından düzenlenen 19/08/2015 tarih (Revize Ed. Tar. 26.01.2016) ve 2015/S2 Sayılı Kanuni Soruşturma Raporu ile tespit edilen toplam 5.420.341,00 TL kamu zararına neden olduğunun tespit edildiği ve yüklenici …. Şti.’nden tahsili için Bankaca Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/642 Esas sayılı dosyasında dava açılmış olması nedenleriyle …. Şti.’nin, Banka tarafından … Su ve Kanalizasyon İdaresine kullandırılan kredi kapsamında tahakkuk eden 9 nolu hakkediş tutarının tedbiren bloke edildiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte mahkeme tarafından … Mahallesi Kanalizasyon ve İçmesuyu Hatları Yapım İşine ait ödenmeyen 9 nolu hakediş bedelinin brüt tutarının tahsili yönünde hüküm kurulduğunu, oysa söz konusu hakediş bedelinin ödenmesinin gerekmesi halinde Banka tarafından gerekli yasal kesintilerin yapılması gerekeceğinin açık olduğunu, ayrıca mahkeme tarafından yazılan müzekkereye cevaben Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 2016/53 Esas Sayılı dosyasında yapılan ceza yargılaması kapsamında davalı …. Şti.’nin sahibi olan …’nun tüm şirketleri ve ticari işletmeleri ile ilgili olarak el koyma kararlarının da devam etmekte olduğunu belirterek; mahkeme kararının kaldırılarak, dosyaya sunulan Kanuni Soruşturma Raporu ile tespit edilen hasarın olduğu göl geçişi maliyeti olarak 5.019.005,00TL, şantiye şefi bulundurmama cezası olarak da 401.336,00TL olmak üzere toplam 5.420.341,00TL alacağın geçici kabul itibar tarihi olan 11/12/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, birleşen dava yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı- birleşen davada davacı …. vekili istinaf başvurusunda; Mahkeme gerekçesinin aksine… Merkez İçme Suyu İnşaatı işlemlerinde müvekkilinin kusurlu olmadığını, … Merkez İçme Suyu İnşaatı İşinin müvekkili firmaya 1995 yılında ihale edildiğini ve ana sözleşmede yer alan şartlar doğrultusunda iş sahibi tarafından istenilen evsafta imalatların bitirilerek 29/11/2002 tarihinde işin kısmi geçici kabulün yapıldığını, bilahare belediyenin talebi ve keşfinin de uygun olması nedeniyle… Kaynağı ile yine aynı yerde … Belediyesince açtırılan derin kuyulardan içme suyu ilave imalatların yapılması işinin, davacı tarafın Yönetim Kurulunun Olur vermesi ile, müvekkili firmanın taahhüdü altında 2004 yılında başlanan işin 2006 yılında sistemin devreye alınması ile çalıştırıldığını ve 2012 yılında da kesin kabulünün yapıldığını, zaman zaman ortaya çıkan arızaların giderilmesine yönelik işlemlerin de müvekkili firma tarafından o günkü bilime ve fenne uygun olarak giderilmesi yoluna gidildiğini, taraflarınca dosya sunulan yazılardan da anlaşılacağı üzere; davaya konu hasarın oluşumuna ilişkin olarak müvekkili tarafından davacı banka yetkilileri uyarılmış olmasına rağmen müvekkilinin bu uyarılarının dikkate alınmadığını, müvekkilinin bu uyarılarına herhangi bir itirazı bulunmadığını, bu anlamda atfedilecek bir kusur var ise bu kusurun davacı banka ve yetkililerinde olduğunun açık olduğunu, yine dava dilekçesinin iki numaralı eki olan 08/06/2007 tarihinde hazırlanan… Bankası Genel Müdürlüğü, … Bankası … Genel Müdürlüğü ve… Belediyesinin yetkililerinin imzası ile hazırlanan Yersel Tetkik Tutanağı incelendiğinde; ortaya çıkan arızanın, hattın akış yönü istikametinde hava sıkışması nedeniyle ya da başka deyişle sisteme hava girmesi nedeniyle oluştuğunun, ayrıca arızayı inceleyen heyet tarafından belediye yetkilileriyle yapılan görüşmelerde ayaklı depo çıkışında yer alan elektrik kumandalı Q800 kelebek vananın oransal vana olmaması nedeniyle hat içindeki havanın tahliye edilmesi için hattın yeniden su ile doldurulması sırasında vananın el kumandalı olarak kontrollü bir şekilde açılması gerektiği belirtilmiş ise de ilgililerin buna uymadığının ve suyun bu şekilde doldurulmadığının elektrik kumandalı olarak vananın açık pozisyona getirildiğinin ve hattın bu şekilde su ile doldurulduğunun ve boru içerisindeki hava nedeniyle borunun göl suyunun kaldırma etkisine karşı koyamadığının ve hattın stabilitesinin tamamen bozulduğunun tespit edildiğini, müvekkili firma tarafından davacı tarafın yetkililerine defalarca, inşaatın yapıldığı yerde kuvvetli rüzgarın olduğu belirtilmiş olmasına rağmen, davacı taraftan olumlu veya olumsuz bir dönüş olmadığını, yine Yersel Tetkik Tutanağı İncelendiğinde müvekkiline atfedilmiş hiçbir kusur olmadığının görüldüğünü, ancak yargılama aşamasında tanzim edilen bilirkişi raporlarına bakıldığında ise tamamiyle müvekkilini kusurlandırıcı hükümler kurulmuş olup, aşamalarda yapmış oldukları itirazların ise ne mahkeme heyeti ne de bilirkişilerce değerlendirilmediğini, ortaya çıkan hasarın giderilmesi amacıyla yapılan işlemlere ilişkin maliyetin, davacı banka tarafından müvekkili şirkete ödenmiş olduğu da dikkate alındığında, davacı tarafın bu ödeme işlemi ile de müvekkili şirketin kusuru olmadığını kabul ettiğini, cevap dilekçesi sunulurken sunulan tespit raporu ve … adlı firmanın dalgıç çalışmasını içeren belgelere bakıldığında da, müvekkili firmanın işlerinden kaynaklanan kusur ya da imalat hatasından bahsedilmediğinin görüldüğünü, Mahkemece hükme esas alınan ve ayrıntısının belirtildiği bilirkişi raporunda 2008 yılına kadar meydana gelen sıkıntılara karşı idare tarafından üretilen alternatif çözümlerin uygulandığını, 2008 yılından sonra müvekkili firmaya bildirimde bulunulduğunun belirtildiğini, ancak ne bilirkişiler ne de mahkemece, başvurulan bu yöntemlerin yüklenilen işe olumlu veya olumsuz etkilerinin olup olmadığının irdelenmediğini, “borunun hendek içine gömülüp üzerinin kapatılıp montaj yastıklarının agraflar ile birbirine bağlanması uygulaması yerine gabyonlar ile borunun stabilitesinin sağlanmaya çalışıldığı, gabyonlu uygulamaya dair dosya içerisinde bir hesap veya onaylı bir projeye rastlanılmadığı, gabyonların boru üzerinden yatay hidrodinamik kuvvetler etkisiyle sıyrıldığı ve borunun yüzmeye başladığı, bu açıdan değerlendirildiğinde davalı yüklenicinin ilme ve fenne aykırı onaysız bir proje ile uygulama yaptığı kanaatine varıldığı” şeklindeki bilirkişi değerlendirmesinin, müvekkili firmaya böyle bir imalatın yapılmaması yönünde bir talimat da söz konusu olmadığının dikkate alınmaması nedeniyle hatalı olduğunu, bilirkişiler tarafından yapılan değerlendirmede müvekkili firmanın bilime ve fenne uygun iş yapmadığı belirtilmiş ise de; yapılan işin sonuca etkili olup olmadığının; oldu ise ne kadar olduğunun ve zararın ne kadarına sebebiyet verildiğinin açıklanmadığını, bu anlamda atfedilen kusuru ve neticesinde tazmin sorumluluğunu kabul etmediklerini, projenin gerçekleştiği yerin, doğal şartlar sonucu ilk günkü varlığını sürdüremediğini ve daha sonraki zamanlarda yapılan işin bozulmasına sebep olduğunu, davacı bankanın meydana gelen bozulmalar için 2008 yılına kadar alternatif çözümlere başvurduğunu, fakat bu tarihten sonra müvekkili ile irtibata geçildiğini, ancak davacı banka tarafından da yapılması gereken çalışmanın nasıl yapılacağı hususunda bir talimat veya proje verilmediğini, TBK gereği müvekkili tarafından gerçekleştirilen edimin ortalama edim değerinin üstünde olduğunu, aksinin dosya kapsamında ispatlanamadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda gabyonlu uygulamaya dair dosya içerisinde bir hesap veya onaylı bir projeye rastlanılmadığından bahsedildiğini, fakat meydana gelen zarara sırf onaylı projesi olmayan çalışmanın sebebiyet verdiğini ileri sürmenin ve buna göre karar vermenin hakkaniyetli bir yaklaşım olmadığını, bu kapsamda sonuç ve kusur yönünden denetime elverişli bir rapor tanzimi söz konusu olmadığından bu rapor esas alınarak karar verilmesini de kabul etmediklerini, YİGŞ’nin 11.maddesine göre öncelikle davacı bankanın, kendisi tarafından müvekkiline teslim edilen işin nasıl yapılacağı konusunda bir proje verdiğini ispatlaması gerektiğini, son olarak her ne kadar müvekkilinin uyarı görevini yerine getirmediğinden söz edilmekte ise de; mahkeme dosyasına davacı tarafça yapılacak çalışmalarla ilgili olarak müvekkiline verilmiş bir talimatın da sunulmadığını, bu anlamda öncelikle davacı tarafın ispat yükünü yerine getirmesi gerektiğinden, müvekkilinin aleyhine kusurlandırıcı değerlendirme yapılarak hüküm kurulmasını da kabul etmediklerini belirterek; ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak asıl dava yönünden davanın reddine karar verilmesini, birleşen dosya yönünden ise davalı tarafça yapılan istinaf başvurusunun reddi ile ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın onanmasını talep etmiştir.
Asıl ve birleşen dava eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat ve alacak istemlerine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince süresinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizin 20/05/2022 tarih ve 2020/697 Esas-2022/560 Karar sayılı geri çevirme kararı gereğince mahkemece eksiklikler ikmal edilerek, dosya, esası incelenmek üzere tekrar Dairemize gönderilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 31/01/1995 ihale tarihli, … (Merkez) İçme Suyu işine ilişkin sözleşme; sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan (Mülga) 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 355 ve devamı, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olup, davacı-birleşen davada davalı …. iş sahibi, davalı-birleşen davada davacı …. yüklenicidir. Asıl davanın konusu, iş bu sözleşme kapsamında yüklenicinin kusurlu ifası nedeniyle oluştuğu ileri sürülen zararın tazmini ve teknik personel bulundurmama cezasının tahsili istemlerine ilişkindir. Birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/904 Esas sayılı dosyasının konusu ise, asıl davanın konusu olan kusurlu ifa iddiası nedeniyle, iş sahibi… Bankası A.Ş.’nin, taraflar arasındaki bir başka iş olan, … Mahallesi Kanalizasyon ve İçmesuyu Hatları Yapım İşine ait 9 nolu hakediş bedelini ödememesi nedeniyle, alacak istemidir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, yukarıda açıklanan gerekçelerle asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı deliller, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında kararda usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığının ve özellikle birleşen davaya konu taraflar arasındaki bir başka yapım işi olan, … Mahallesi Kanalizasyon ve İçmesuyu Hatları Yapım İşine ait 9 nolu hakediş bedeline, ceza mahkemelerince konulduğu belirtilen tedbirlerin, infaz aşamasında değerlendirileceğinin, yine bu hakedişin yükleniciye ödemesinin, … Mahallesi Kanalizasyon ve İçmesuyu Hatları Yapım İşi sözleşmesi kapsamında yapılması gereken kesintilerin mahsupları yapıldıktan sonra yapılmasının tabi bulunmasına göre, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacı- birleşen davada davalı ….’den asıl davanın istinafı yönünden alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının, peşin alınan 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 26,3‬0 TL harcın davacı- birleşen davada davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Harçlar Kanunu gereğince davacı- birleşen davada davalı …’den birleşen davanın istinafı yönünden alınması gereken 21.146,33 TL istinaf karar harcının, peşin alınan 5.286,60 TL harçtan mahsubu ile bakiye 15.859,73 TL harcın davacı- birleşen davada davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Harçlar Kanunu gereğince davalı- birleşen davada davacı ….’den asıl davanın istinafı yönünden alınması gereken 265.946,00 TL istinaf karar harcının, peşin alınan 66.486,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 199.459,50 TL harcın davalı- birleşen davada davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-İstinaf talep eden taraflarca yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçları ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361.maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 03/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır