Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/681 – Karar No:2022/829
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/681
KARAR NO : 2022/829
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/04/2022
NUMARASI : 2022/79 E-2022/229 K
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Rücuen Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 14/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/09/2022
Eser sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın usulden reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; taraflar arasında giyim eşyası alımına ilişkin belirttiği 4 adet sözleşme akdedildiğini, davalının bu 4 sözleşme nedeniyle vergi mahkemesinde açtığı davanın kabulüne karar verildiğini, vergi dairesi tarafından damga vergisi tutarlarına ilişkin vergi ve ceza ihbarnamelerinin müvekkiline yansıtıldığını, yapılandırma sonucu müvekkilinin toplam 92.635,57 TL ödeme yaptığını, sözleşmelerde vergilerin fiyata dahil olduğunun kararlaştırıldığını, yine ihaleden doğacak karar pulunun isteklilerce teklif fiyata dahil edileceği açıkça belirtildiği halde müvekkilinin karar pulu ve buna ilişkin faizi ödemek zorunda kaldığını öne sürerek 92.635,57 TL’nin faiziyle tahsiline karar verilmesini dava etmiştir.
Davalı vekili özetle; müvekkili tarafından vergi mahkemesinde açılan davanın lehe sonuçlandığını ve istinaf başvurusunun reddine karar verildiğini, dosyanın temyiz aşamasında bulunduğunu, sözleşmenin yapılmasına ilişkin vergi vs. giderlerin yükleniciye ait olduğunun kararlaştırıldığını, ancak ihale karar damga vergisinden yüklenicinin sorumlu olduğuna ilişkin hüküm bulunmadığını, sözleşmenin uygulanması ile ilgili olmadığından karar pulundan davacının sorumlu olduğunu, uyuşmazlığın çözümünde idare mahkemesinin görevli bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; “…A.Ş. tüzel kişiliğe sahip, özel hukuk hükümlerine tabi, faaliyetlerinde özerk ve sorumluluğu sermayesi ile sınırlı bir iktisadi devlet teşekkülüdür. Davacı tarafından yapılan ihale kamu ihale mevzuatına tabi olup ,ihale hazırlık aşamasından tahakkuk ettirilen ihale hazırlık damga vergisi (karar pulu)’nin davalı ile yapılan sözleşme öncesi dönemi kapsadığı, bu itibarla davanın sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanan anlaşmalık şeklinde nitelenmesinin mümkün olmadığı, uyuşmazlığının davacının tek taraflı olarak yaptığı idari işlemden kaynaklandığı (T.C. Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü Tr : 14.7.2014, Esas No : 2014 / 765, Karar No : 2014 / 817 Karar), bu itibarla davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu anlaşıldığından davanın HMK’nun 114/1-b ve115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine” karar vermek gerektiği gerekçesiyle “Dava konusu uyuşmazlığın çözümü idari yargının görev alanına girdiğinden davanın HMK’nun 114/1-b ve115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE; 2-Davacının İYUK 9. Mad .gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 30 gün içerisinde idari yargıda dava açmakta MUHTARİYETİNE,…” karar vermiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında giyim eşyası alımına ilişkin sözleşmelerin akdedildiği, her iki taraf şirket olduğundan rücuen alacak talepli davada ticaret mahkemesinin görevli olduğu, idari yargının görevinin sınırlı olup idare aleyhine açılacak iptal ve tam yargı davaları ile kanunlarda açıkça idari yargının görevlendirildiği uyuşmazlıklardan ibaret bulunduğu nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak talepli olup, mahkemece davanın usulden reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. madde uyarınca istinaf nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı İdari Yargılama Usulü Kanunu 2. madde de sınırlı olarak belirtilmiş olup, idari davalar idari işlemlere ilişkin iptal davaları, idari işlem ve eylemlerden doğan zararların giderimine ilişkin tam yargı davaları ile tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç olmak üzere kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalardan ibarettir. İdari davanın niteliği gereği ilgili idare davanın tarafıdır.
Kural olarak, kamu ihalelerinde ihale karar ve ekleri ile ilgili sözleşmenin imzalanmasından önceki aşamada doğan uyuşmazlıkların çözüm yeri idari yargı, sözleşmenin imzalanmasından sonra ortaya çıkan uyuşmazlıkların çözüm yeri ise adli yargıdır.
Somut olayda davacı iş sahibi, davalı yüklenici olup, ticari şirket olan taraflar arasında davacı personelinin kullanacağı giyim eşyasına ilişkin sözleşmelerin akdedildiği çekişmesiz olduğundan sözleşmenin imzalanmasından sonra ortaya çıkan uyuşmazlığın çözümünde adli yargının görevli olduğu gözetilerek işin esasına girilip, taraf delilleri toplanarak sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken, hatalı değerlendirmeyle idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, mahkeme kararının HMK 353/1.a.4 madde gereğince kaldırılmasına, dava dosyasının kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,
2-) Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21.04.2022 gün ve 2022/79 E -2022/229 K sayılı kararının HMK 353/1.a.4 madde gereğince kaldırılmasına,
3-) Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-) Davacı tarafça yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-) Davacı tarafça ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak 14.09.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan
Üye
Üye
Katip