Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2022/601 E. 2022/685 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/601 – Karar No:2022/685
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/601
KARAR NO : 2022/685

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 20/04/2022
NUMARASI : 2022/283 Esas

İHTİYATİ TEDBİR TALEP
EDEN/ DAVACI :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF/ DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Menfi Zarar (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 16/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/06/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı süresi içinde ihtiyati tedbir talep eden/ davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; taraflar arasındaki sözleşmenin haklı nedenle müvekkili tarafından feshedildiğini ve fesih tarihine kadar olan hakedişlerin düzenlendiğini, sözleşmenin haklı feshi nedeniyle müvekkilinin menfi zararının doğduğunu ve bunun 9.571.865,17 TL olduğunu, dava konusu alacağın teminat altına alınmasını teminen müvekkili …’ın bir kamu tüzel kişiliği olduğu ve işin aciliyeti de gözetilerek teminatsız olarak ve duruşma açılmaksızın dosya üzerinden davalının menkul ve gayrimenkul malları ile 3. şahıslardaki hak ve alacakları üzerinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve 9.571.865,17 TL alacağın avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 20/04/2022 tarihli ara kararı ile; talebin kanuni dayanağının 6100 sayılı HMK’nın 389 vd. maddelerinden ibaret olduğu, HMK’nın 389.maddesine göre; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” hükmüne yer verildiği, HMK’nın 390/3. maddesine göre tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebi ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu, bu durumda ihtiyati tedbir talebinin uyuşmazlık konusu olmaması ve bir miktar alacağın tahsilinin talep edildiği gerekçesiyle yerinde görülmeyen ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İhtiyati tedbir talep eden/ davacı vekili istinaf başvurusunda; taraflar arasında 30.09.2016 tarihli sözleşme akdedildiğini, davalı yüklenicinin taahhüdünü ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmediğini, sözleşmeden doğan alacaklarına konulmuş olan çok sayıdaki hacizleri kaldıramaması ve yapım işi projesini mali ve ekonomik olarak yürütme imkanı bulunmadığı gerekçeleri ile sözleşmenin feshedildiğini, fesih nedeniyle oluşan kurum zararının hesaplandığı ancak davalı şirketçe herhangi bir ödeme yapılmadığını, dava konusu alacağın teminat altına alınmasını teminen teminatsız olarak ve duruşma açılmaksızın dosya üzerinden ihtiyati tedbir karar verilmesinin talep edildiğini, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı aleyhine başlatılan çok sayıda icra takipleri bulunduğu ve müvekkili kurumdaki alacaklarına haciz konulduğu, söz konusu hacizlerin kaldırılması aksi taktirde sözleşmenin 33.4.2 maddesi gereğince işlem yapılacağı hususunun yükleniciye bildirildiğini ancak hacizlerin kaldırıldığına ilişkin bir bilgi ve belgenin kendilerine ulaşmadığını, alacağın teminat altına alınması için ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini aksi taktirde telafisi mümkün olmayan zararın doğacağını belirterek, ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının kaldırılarak, dava konusu alacak için teminatsız olarak davalının menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Talep, eser sözleşmesinin feshi nedeniyle menfi zarar istemine ilişkin davada ihtiyati tedbir talebi olup, mahkemece ihtiyati tedbirin reddine dair verilen ara karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, ihtiyati tedbir talep eden/ davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden/ davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden davacı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 362/1.f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 16/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip