Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2022/545 E. 2022/926 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/545 – Karar No:2022/926
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/545
KARAR NO : 2022/926

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/10/2018
NUMARASI : 2014/874 E-2018/799 K
DAVA VE BİRLEŞEN 2014/890 ESAS SAYILI DAVADA
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVALARIN KONUSU : Alacak – Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 29/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/09/2022
Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve menfi tespit talepli dava ve birleşen davada mahkemece davanın kısmen kabulüne ve birleşen davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; taraflar arasında akdedilen 02.01.2013 tarihli sözleşmeyle davalının dava dışı … ile yaptığı sözleşme gereğince üstlendiği 3 adet 150.000’er varil kapasiteli tankların imal edilmesinin 1.662.500 USD keşif bedeli ile müvekkiline taşere edildiğini, müvekkilinin edimini ifa ederek davalıya ait şantiyede teslim etmesine rağmen 5 numaralı hakediş alacağı 138.688,09 USD ile ilave işçilik bedeli 181.218,26 USD’nin davalı tarafça ödenmediğini, davalının keşide ettiği ihtarnamede teslimde gecikmeden bahisle 332.500 USD cezai şart tahakkuk ettirdiğini belirterek gönderdiği hakedişin imzalanmasını talep ettiğini, müvekkilinin davalının belirlediği iş programı doğrultusunda imalatları yaparak teslim ettiğini, geç teslimin söz konusu olmadığını öne sürerek şimdilik 10.000 USD hakediş alacağı ile 7.000 USD ilave işçilik bedelinin faiziyle tahsilini talep etmiş; kısmi ıslah ile hakediş alacağını 165.191,99 USD’ye artırmıştır.
Davalı vekili özetle; müvekkilinin … ile yaptığı 08.10.2012 tarihli sözleşme ile 3 adet 150.000’er varil kapasiteli tank ve borulama işini üstlendiğini, tankların imalatının davacıya taşere edildiğini, davacının sözleşmeyle üstlendiği işin kapsamı itibariyle ilave işçilik talebinin yersiz olduğunu, davacının müvekkiline gönderdiği 5 numaralı hakediş ile dava dilekçesi ekinde sunduğu 5 numaralı hakedişin farklı olduğunu, bizzat davacı yetkilisinin beyanı ile taşıma sepetleri ve kaldırma aparatının da 5 numaralı hakediş hesabına dahil edildiğinin anlaşıldığını, davacıya toplam 1.015.625 USD ödeme yapıldığı halde davacı tarafından yapılan imalat tutarının 385.947 USD olduğunu, faiz talebinin fahiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen 2014/890 esas sayılı davada davacı vekili özetle; davalının keşide ettiği ihtarnamede teslimde gecikildiği iddiası ile müvekkilinden 235.078,09 USD cezai şart talep ettiğini, teslimde gecikilmediğini, müvekkilinin talep edilen cezai şart yönünden borçlu olmadığını, yine müvekkilinin davalıya 750.000 USD bedelli teminat çeki verdiğini, çekin iadesi gerektiğini öne sürerek müvekkilinin cezai şart nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti ile 750.000 USD bedelli çekin iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen 2014/890 esas sayılı davada davalı vekili özetle; asıl davadaki savunmalarını tekrarla birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; “…A)ASIL DAVA YÖNÜNDEN;Öncelikle, her ne kadar davalı vekili sözleşme kapsamındaki gecikilen iş nedeniyle davacıdan cezai şart alacağının olduğunu beyan etmiş ise de, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 5. Maddesindeki cezai şartın ifaya ekli cezai şart niteliğinde olduğu, akit tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TBK. 179/2.maddesi gereğince ifaya ekli cezai şartın talep edilebilmesi için, davalı-işverenin açıkca hakkından feragat etmemiş veya ifayı gecikmesiz olarak kabul etmemiş olması gerektiği, davalının ise sözleşme ile öngörülen 58 günlük ifa süresinin hayli aşılmasına rağmen davacının kısmi edimlerini ihtirazi kayıt koymaksızın kabul etmesi, sözleşmenin 16. Maddesi uyarınca gecikmenin 7 günü aştığı takdirde sözleşmeyi fesih hakkı bulunmasına rağmen 133 günlük gecikmeye rağmen davacıyı cezalı olarak çalıştırdığını bildirmemesi, bu süre içerisinde sözleşmeyi ayakta tutması ve sözleşme kapsamındaki kesin teminatı iade etmesi karşısında davalının gecikilen 133 günlük süre için TBK 179/2 maddesi gereğince cezai şart isteminde bulunamayacağı, bu kabulden hareketle davacının 5. Ve son hakediş için davalıdan 165.191,99 USD alacaklı olduğu, davacı alacağından 868,00 USD lik ayıp bedeli mahsup edildiğinde davacının davalıdan netice olarak 164.323,99 USD alacaklı olduğu kabul edilerek hakediş bedeli olarak 164.323,99 USD nin, 10.000 USD lik kısmının dava tarihi olan 14/10/2014 tarihinden bakiye 154.323,99 USD lik kısmını ise ıslah tarihi olan 31/07/2018 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının bir yıllık mevduata uyguladıkları USD faiz oranını uygulanmak suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının sözleşme kapsamı dışında kalan ilave iş yapmadığı bilirkişi raporu ile sabit olmakla, davacının 7000 USD ilave iş bedeli olarak açmış olduğu davanın reddine; A)BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN; Asıl dava yönünden yapılan tespit gözönüne alındığında taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca davalının davacıdan ifaya ekli cezai şart talep edemeyeceği, yine davacıya 164.323,99 USD borcu bulunduğu, bu kapsamda sözleşme ilişkisi çerçevesinde ibraz edilen rapora göre, davalı alacağının bulunmadığı saptanmakla, davalının keşide ettiği Ankara 40. Noterliği’nin 19.09.2014 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacıdan talep edilen 235.078,09 USD için davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, yine sözleşme kapsamında davacı tarafından davalıya teminat çeki olarak verildiği sabit olan … Şubesi’ne ait … çek numaralı 750.000,00 USD bedelli çek yönünden yapılan değerlendirmede ise, davalının sözleşme kapsamında alınan kesin teminatı davacıya iade etmiş olması, kabule göre davacının davalıya borcunun bulunmaması, dava konusu çekin sözleşme kapsamında alınan kesin teminat niteliğinde olmaması nedeniyle çekin iadesi için davacının SGK dan alınması gereken ilişiksiz belgesinin ibrazının zorunlu olmaması karşısında anılı çekin davalı tarafından davacıya iadesine karar vermek gerektiği” gerekçesiyle “A)ASIL DAVA YÖNÜNDEN; Davanın KISMEN KABULÜ ile; 1-a) Hakediş bedeli olarak 164.323,99 USD nin, 10.000 USD lik kısmının dava tarihi olan 14/10/2014 tarihinden bakiye 154.323,99 USD lik kısmını ise ıslah tarihi olan 31/07/2018 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının bir yıllık mevduata uyguladıkları USD faiz oranını uygulanmak suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, b) Davacının 7000 USD ilave iş bedeli olarak açmış olduğu davanın reddine; … B)BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN; Davanın KABULÜ ile;1-a) Davalının keşide ettiği Ankara 40. Noterliği’nin 19.09.2014 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacıdan talep edilen 235.078,09 USD için davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine b)… Şubesi’ne ait … çek numaralı 750.000,00 USD bedelli çekin davalı tarafından davacıya iadesine…” karar vermiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davada müvekkili lehine vekalet ücretinin eksik hesaplandığı, birleşen davada inkar tazminatı talebi ile ilgili hüküm kurulmadığı, davalının müvekkilinin borçlu olmadığını bile bile haksız ve kötü niyetle çeki iade etmediği, 750.000 USD bedelli çekin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesi gerektiği, müvekkili tarafından yatırılan 9.157,33 TL peşin harcın davalıdan tahsiline karar verildiği, oysa 750.000 USD bedelli çekle ilgili talebe ilişkin olarak 29.165,53 TL harç yatırıldığı, buna göre 38.322,86 TL harcın iadesine karar verilmesi gerektiği, yine birleşen davada 750.000 USD üzerinden avukatlık ücretine hükmedilmediği nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl dava yönünden davacının taahhüt ettiği işi zamanında ve sözleşmeye uygun biçimde yerine getirmediği, mahkemece gecikilen sürenin dikkate alınmadığı, sözleşmede iş süresinin 58 takvim günü olarak belirlendiği, gecikme halinde binde 5 oranında ceza uygulanmasının kararlaştırıldığı, davacının teslimde 308 gün geciktiği, sözleşmeye göre toplam gecikme cezasının 2.560.250 USD olduğu, ancak cezanın sözleşme bedelinin %20’si ile sınırlı tutulduğu, hakedişe esas tonajın 1.753.628 kg olarak tespit edildiği, müvekkilinin davacıyı uyarma ve ihtarda bulunma yükümlülüğünün olmadığı, ayrıca cezai şart talep edildiğinin açıkça davacıya bildirildiği, müvekkilinin sözleşmeyi feshetmeyerek yazılı uyarı ile ceza da uygulayacağını belirterek iradesini ortaya koyduğu, 18.09.2013 tarihinde proje müdürü tarafından davacı şirket yetkilisine gecikme cezası uygulanmakta olduğunun hatırlatıldığı, davacının müvekkiline gönderdiği 5 numaralı hakediş ve dava dilekçesi ekindeki hakedişin farklı olduğu, hakedişlerde ilave iş ve işçilik kalemi bulunmadığı, mahkemece ayıplı imalat tutarının 868 USD olarak takdir edilmesinin doğru olmadığı, davacının sözleşmenin imzalanmasından önce tank saclarını sipariş ettiği, ancak yanlış sipariş verdiği için süresinde tamamlayabileceği işi geciktirdiği, faiz başlangıç tarihi ve nev’inin de doğru olmadığı, davacının üstlendiği işin fabrikasyon bir imalat olup 58 günlük sürenin, satın alma periyodu da gözetildiğinde yeterli olduğu, davacının 308 gün gecikmeye sebebiyet verdiği, ek raporda gecikme cezasının 548.625 USD ve 2.078.125 USD olarak hesaplandığı, iş sahibi …’nun müvekkiline 188.679,60 TL gecikme cezası uyguladığı, birleşen dava yönünden sözleşmeye aykırı olarak ancak tarafların mutabakatıyla davacının 100.000 USD tutarlı teminat mektubu ve hukuki koruması çok düşük olan 750.000 USD bedelli çek verdiği, davacının talebi üzerine müvekkilinin işin yetişmesi gerektiğinden teminat mektubunu 07.06.2013 tarihinde bankaya iade ettiği, müvekkilinin avans ve iş bedellerini süresinden önce ödediği, iki defa çağrılmasına rağmen davacı kontrol mahalline gelmediğinden son hakedişin müvekkili şirket yetkililerince tanzim edilerek 19.09.2014 tarihinde davacıya gönderildiği, gecikme süresine göre hesaplanan gecikme cezasından hakkaniyet düşüncesiyle %20 oranında indirim yapıldığı, ancak davacı tarafça kabul edilmediğinden davacının cezai şarttan sorumlu olduğu, müvekkilinin işin bitirilmesini beklemesi, iş sonunda son hak edişi ve kesin hesabı yapmasının işin doğasına uygun olduğu, müvekkilinin her yazışmada işin geciktirilmemesini, acilen yapılmasını bildirdiği, sevk irsaliyelerinden davacının sözleşme süresinden sonra sevkiyata başladığının anlaşıldığı, delil sözleşmesi bulunduğundan müvekkili kayıtlarının öncelikli olarak değerlendirilmesi gerektiği nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı tarafça birleşen dava da istinaf edilmekle birlikte istinaf karar harcının eksik yatırıldığı, Dairemizin HMK 344. madde gereğince eksik harcın tamamlatılması için verdiği geri çevirme kararı üzerine mahkemesince Daire kararımıza ve usule uygun çıkarılan muhtıranın davalı tarafa 22.03.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça bir haftalık yasal süre içinde harcın ikmal edilmediği, mahkemesince 06.04.2022 tarihli ek kararla davalının birleşen davayı istinaf etmemiş sayılmasına karar verildiği, tebliği üzerine davalı vekilince ek kararın süresinde istinaf edildiği, davalı vekilinin ek karara ilişkin istinaf dilekçesinde özetle; döviz satış kuru 2,2738 TL olduğu, buna göre hüküm altına alınan 235.078,09 USD karşılığı 534.521,06 TL olmakla bu miktar üzerinden hesaplanacak istinaf karar harcı 9.128,28 TL olduğu halde mahkemece 9.193,31 TL hesaplanmak suretiyle 65,03 TL fazla harç talep edildiği, dava tarihindeki kur 2,2771 TL olmakla, istinaf karar harcının 9.141,53 TL olduğu, buna göre de 51,78 TL fazla harç hesaplandığı, mahkemece birleşen dava için yatırılan istinaf karar harcının mahsubuyla 6.858,53 TL harcın tamamlanması için yeniden muhtarı çıkarılması gerektiği nedenleriyle ek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve menfi tespit talepli olup mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Kararı istinaf eden tarafın istinaf dilekçesi verirken istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ile tebliğ giderleri de dahil olmak üzere tüm giderleri ödemesi gerekli olup, harç ve giderler hiç ödenmediği yahut eksik ödendiği taktirde mahkemesince verilecek bir haftalık kesin süre içerisinde tamamlanması, aksi halde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu istinaf eden tarafa ihtar edilir ve kesin süre içeresinde harç ve giderler tamamlanmadığı halde mahkemece başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verilir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması halinde HMK 346/2. madde hükmü kıyas yoluyla uygulanır (HMK 344). Somut olayda davalı tarafça dava ve birleşen davaya ilişkin kararlar istinaf edilmiş olmakla birlikte mahkemece birleşen davaya ilişkin hükümde hesaplanan 36.773,24 TL karar ve ilam harcına göre davalı tarafın istinaf karar harcını eksik yatırdığı belirlenerek tamamlanması ve HMK 344. Madde gereğince işlem yapılması için verilen geri çevirme kararı üzerine mahkemesince Dairemiz kararında belirtilen miktara ve usulüne uygun olarak düzenlenen muhtıranın tebliğine rağmen bir haftalık süre içerisinde birleşen davaya ilişkin eksik harç ikmal edilmediğinden mahkemesince bu nedenle verilen birleşen 2014/890 esas sayılı davada davalı tarafın istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair 06.04.2022 tarihli ek karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin ek karara ilişkin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Somut olayda taraflar arasında akdedilen 02.01.2013 tarihli eser sözleşmesiyle davacı taşeronun her biri 150.000 varil kapasiteli 3 adet yüzer tavanlı ham petrol depolama tankı yapımını … şantiyesinde kamyon üstü teslim etmeyi taahhüt ettiği, iş bedelinin 950 USD/ton ve iş süresinin 02.01.2013 -01.03.2013 tarihlerinde olmakla 58 takvim günü olarak belirlendiği, Yapı İşleri Genel Şartnamesinin sözleşmenin eki olduğu ile 99.750 USD teminatın kesin kabul tutanağının onayı ve SGK ilişiksiz belgesinin ibrazında iade edilmesinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Davalının asıl davaya ilişkin istinaf nedenlerinin incelenmesinde dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, davacı taşeronun toplam imalat bedelinin 1.665.946,60 USD, sözleşme gereği KDV’nin 299.870,39 USD, KDV dahil toplam hakedişin 1.965.816,99 USD olduğu, davacı hakediş alacağından mahsubu gereken 2/10 oranındaki gelir vergisi kesintisi 59.974,08 USD ile çekişmesiz olan 1.800.625 USD ödeme mahsup edildiğinde bakiye hakediş alacağının 105.217,91 USD olduğu, bu miktardan da bilirkişiler tarafından hesaplanan 868 USD ayıplı imalat bedelinin indirilmesiyle 104.349,91 USD üzerinden asıl davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiğinden, yine kabule göre de hüküm altına alınan döviz cinsinden alacağın tamamına dava tarihindeki TCMB efektif satış kuru üzerinden hesaplanan TL karşılığı itibariyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre davacı lehine avukatlık ücretinin eksik hesaplanması doğru olmadığından; davacının birleşen davaya ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde ise, davanın gecikme cezasına ilişkin menfi tespitin yanı sıra 750.000 USD bedelli senedin iadesi talebini de içerdiği ve davacı tarafça senedin iadesi talebi için 29.165,53 TL peşin karar ve ilam harcı da tamamlandığı halde mahkemesince harca ilişkin hüküm tesis edilirken teminat senedi iadesi talebi üzerinden karar ve ilam harcı alınmaması, davacı tarafça tamamlanmış olan harç hakkında karar verilmemiş olması, yine davacı lehine avukatlık ücretine hükmedilirken kabulüne karar verilen senet iadesi talebinin hesaba katılmaması dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun bulunmadığından davalı vekilinin asıl davaya ilişkin istinaf başvurusunun ve davacı vekilinin birleşen davaya ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne, davacı vekilinin asıl davaya ilişkin istinaf başvurusunun reddine, HMK 353/1.b.2 madde gereğince asıl ve birleşen davaya ilişkin mahkemece verilen kararlar kaldırılarak aşağıda belirtildiği şekilde yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davacı vekilinini asıl davaya ilişkin istinaf başvurusu ile davalı vekilinin birleşen 2014/890 esas sayılı davaya ilişkin mahkemece verilen 06.04.2022 tarihli ek karar hakkındaki istinaf başvurusunun reddine,
2-) Davalı vekilinin asıl davaya ilişkin istinaf başvurusu ile davacı vekilinin birleşen 2014/890 esas sayılı davaya ilişkin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.2 madde gereğince kabulüne,
3-) Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/10/2018 tarih ve 2014/874 E-2018/799 K
sayılı kararının HMK 353/1.b-2 madde gereğince kaldırılmasına,
A-Asıl Davada
4-) Davanın kısmen kabulüne,
104.349,91 USD hakediş alacağının 10.000 USD’sinin dava tarihi olan 14.10.2014 tarihinden, bakiye 94.349,91 USD’sinin ıslah tarihi olan 31.07.2018 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince Devlet bankalarının USD cinsinden 1 yıllık mevduata uyguladıkları faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-) İlave iş bedeli talepli davanın reddine,
6-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 33.245,90 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 837,60 TL peşin harç ile 12.970,52 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 19.437,78 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
7-) Davacı tarafça yatırılan 837,60 TL peşin harç ve 12.970,52 TL ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
😎 Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden hesap ve takdir edilen 71.136,82 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden hesap ve takdir edilen 47.114,89 TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
10-) Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvurma harcı, 412,60 TL tebligat masrafı, 6.500 TL bilirkişi masrafı ve 552 TL talimat gideri olmak üzere toplam 7.489,80 TL yargılama giderinden kabul oranına göre hesaplanan 4.546,30 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
11-) Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
12-) HMK 333. madde gereğince yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
B-Birleşen 2014/890 esas sayılı davada
13-) Davanın kabulüne,
Davalı tarafça keşide edilen Ankara 40. Noterliğinin 19.09.2014 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnameyle davacıdan talep ettiği 235.078,09 USD gecikme cezası nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
14-) … şubesine ait … numaralı 750.000 USD bedelli çekin davalı tarafından davacıya iadesine,
15-) Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 153.227,61 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 9.128,33 TL peşin harç ile 29.165,53 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 114.933,75 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
16-) Davacı tarafından ödenen 25,20 TL başvurma harcı ile 9.128,33 TL peşin harç ve 29.165,53 TL tamamlama harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
17-) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 211.156,07 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
18-) Davacı tarafından tebligat masrafı olarak yapılan 18,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
19-) Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
20-) HMK 333. madde gereğince, taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran ilgili tarafa iadesine,
İstinaf incelemesi yönünden;
21-) Asıl davada Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan davacı tarafından yatırılan 35,90 TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 44,80 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
22-) Birleşen davada davacı tarafından ödenen 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
23-) Asıl davada davalı tarafından ödenen 6.399 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
24-) Birleşen davada davalı tarafından ödenen 2.283 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
25-) Birleşen davada davalı tarafından ek kararın istinafı için yatırılan 80,70 TL harç karşıladığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
26-) Asıl ve birleşen davada davacı tarafından birleşen davaya yönelik ödenen toplam 98,10 TL istinaf başvuru harcı ile 71,00 TL posta masrafı ve 61,50 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 230,60 TL istinaf yargılama giderinin asıl ve birleşen davada davalıdan alınarak asıl ve birleşen davada davacıya verilmesine,
27-) Asıl davada davalı tarafından asıl davaya yönelik ödenen toplam 98,10 TL istinaf başvuru harcı ile 121,58 TL posta masrafı ve 19,50 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 239,18 TL istinaf yargılama giderinin asıl ve birleşen davada davacıdan alınarak asıl ve birleşen davada davalıya verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 361. madde gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 29.09.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip