Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2022/535 E. 2022/582 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/535 – Karar No:2022/582
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/535
KARAR NO : 2022/582

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/04/2022
NUMARASI : 2022/67 D.iş-2022/67 K

İHTİYATİ TEDBİR
TALEP EDEN :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF :
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Tedbir (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 25/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/05/2022
İhtiyati tedbir talep eden vekilince karşı taraf aleyhine ihtiyati tedbir istenilmiş olup mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen karara karşı süresi içinde ihtiyati tedbir talep eden vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İhtiyati tedbir talep eden vekili; Müvekkilinin karşı taraftan ihalesini aldığı “… Kombinası Kavurmahane ve Depolama Alanı Yapılmasının Tamamlattırılması İşi”nin halen devam ettiğini, yer teslimini müteakip iş programına uygun olarak imalatlar gerçekleştirildiğini, ancak Covid 19 salgın hastalığına bağlı olarak malzeme tedarikini engelleyen zorunlu nedenlerle müvekkilinin 27/01/2022 tarihinde Cumhurbaşkanlığı’nın 02/04/2022 tarih ve 2020/5 sayılı genelgesi doğrultusunda tasfiye başvurusunda bulunduğunu, Hazine ve Maliye Bakanlığınca yapılan değerlendirmede 18/02/2022 tarihli yazıyla tasfiye olumlu kararı verilmesine rağmen davalı idarece söz konusu genelge doğrultusunda mücbir sebep sayılmasının uygun bulunmadığına karar verildiğini, pandemiye bağlı olarak yaşanan malzeme tedarik sıkıntılarına rağmen iyiniyetle imalatlara devam edilerek çalışır halde tüm tesisin teslim edildiğini, ancak bir kısım imalatların uygun bulunmayarak cezalı çalışma süresi verildiğini ve cezalı çalışma süresinin sonunda gönderilen 14/04/2022 tarihli yazıyla sözleşmenin Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca feshedildiği ve teminatın gelir kaydedileceğinin bildirildiğini, Hazine ve Maliye Bakanlığının tasfiye olumlu kararı doğrultusunda sözleşmenin feshi ve tasfiyesi gerekirken idarece sözleşmenin haksız feshi ile teminatların gelir kaydedilmesi yoluna gidildiğini, teminatların daha sonra açacakları esas hakkındaki davaya da şamil olmak üzere gelir kaydedilmesinin engellenmesi amacıyla ihtiyati tedbir talep edilmesi gerektiğini, söz konusu genelge doğrultusunda müvekkilinin fesih başvurularının reddi ile sözleşmenin idarece tek taraflı fesih edilmesinin haksız olduğunu ve teminatın gelir kaydının engellenmesi gerektiğini, sözleşmenin idarece tek taraflı fesih edilmesinin ekonomik olarak müvekkilinin mahvına neden olacağını belirterek karşı tarafın müvekkilinin 161.400,00TL tutarındaki teminatının güncellenmesi neticesinde ortaya çıkan 332.519,77TL’nın gelir kaydedilmesi talep edildiğinden söz konusu teminatın gelir kaydedilmesinin engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; Dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgeler dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde, tedbir talep edenin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu, sözleşmeye konu makinelerin kabulünün yapılmamasına yönelik itirazların yargılamayı gerektiği, 4735 sayılı Kanunun Sözleşmenin Feshi hükümleri dikkate alındığında yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, koşulları oluşmayan ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.
İhtiyati tedbir talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; Cumhurbaşkanlığı’nın 02.04.2020 tarih ve 2020/5 sayılı genelgesi doğrultusunda sözleşmenin feshi şartlarının oluştuğunu ve teminatın iade edilmesi gerektiğini, belirtilen genelge doğrultusunda tüm süreç işletilmesine ve Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından da tasfiyenin olumlu olduğu yönünde karar verilmesine rağmen sözleşmenin KİSK’nun 20.maddesi uyarınca feshinin haksız fesih niteliğinde olduğunu, bu şartlar altında fesih başvurularının reddi ile sözleşmenin idarece tek taraflı feshedilmesinin haksız olduğunu, tüm olumsuz şartlara rağmen çalışır halde tüm tesisin teslim edilmiş olduğundan kabulün yapılması gerekirken feshin haksız olup, teminatın gelir kaydının engellenmesi gerektiğini, sözleşmenin idarece tek taraflı feshedilmesinin ekonomik olarak müvekkilinin mahvına neden olacağını, mahkemece hatalı değerlendirme yapılarak yaklaşık ispatın gerçekleşmediğinin belirtildiğini, sözleşmenin tasfiye edilmesi gerektiğine dair Hazine ve Maliye Bakanlığı görüşünün esasen yaklaşık ispatı fazlasıyla ortaya koyduğunu, sözleşmenin bahsedilen genelge kapsamında artık yürütülmesinin mümkün olmadığının Bakanlık görüşüyle açıkça ortaya konulduğunu belirterek, ihtiyati tedbir talebinin reddine dair mahkeme kararının kaldırılarak teminatın gelir kaydedilmesinin engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen karara karşı ihtiyati tedbir talep eden vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK’nın 389/1. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakınca yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Yine HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca, tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 11.3.4 maddesinde de ” Her ne suretle olursa olsun, idarece alınan teminatlar haczedilemez ve üzerine ihtiyati tedbir konulamaz” hükmüne yer verildiği anlaşılmaktadır.
İncelenen dosya kapsamı, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle taraflarca akdedilen sözleşmenin 11.3.4 maddesinde yer alan hüküm gereğince idarece alınan teminatlara ihtiyati tedbir konulamayacağının kararlaştırılmış olduğunun
anlaşılmasına göre ihtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcı peşin alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderleri ile ödenen istinaf başvurma harcının istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1.f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 25/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…