Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2022/403 E. 2022/919 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/403 – Karar No:2022/919

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/403
KARAR NO : 2022/919
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/10/2019
NUMARASI : 2016/730 E-2019/897 K
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 28/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/09/2022
Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; müvekkili şirketin finansman erişiminde güçlük çeken KOBİ’lere Hazine kaynaklı veya öz kaynak destekli kefalet tesis ettiğini, davalı şirket ile kredi kefalet işlemlerinin başvurudan itibaren sonlandırılmalarına kadar geçen süreçteki her türlü işlemin online olarak yürütülmesine ilişkin yazılımın yapılması hususunda 26.08.2010 tarihli sözleşmenin akdedildiğini, 31.08.2010 tarihinde 107.500 TL ödeme yapıldığını, davalının yükümlülüklerini yerine getirmediğinin 03.03.2011 tarihli ek süre talepli yazısından açıkça anlaşıldığını, işin 06.02.2011 tarihinde teslimi gerekirken davalının 15.07.2011 tarihinde geçici kabul yapılması talebinde bulunduğunu, 29.12.2011 tarihinde 27.500 TL ödeme yapıldığını, davalının neredeyse hiçbir işi teslim etmediğini, 08.03.2012 tarihinde ek sözleşmenin akdedildiğini, ilk sözleşmeye uygun olarak yapılmayan, eksik bırakılan işlerin tespit edilerek ek sözleşmeye yazıldığını, ek sözleşmenin 7.2.1 maddesi gereğince yapılan ödemelerin ve ek sözleşmenin geçici kabul ya da ilk sözleşme kapsamındaki işlerin bitirildiği anlamına gelmediğini, işin revize sözleşme kapsamındaki işler tam ve eksiksiz olarak çalışır şekilde tüm kaynak kodlarıyla birlikte teslim edildiğinde yapılmış sayılacağını, danışman şirketin 16.10.2012 tarihli raporunda ek sözleşmede belirtilen hiçbir işin kesin kabul tarihi geçmiş olmasına rağmen tamamlanmadığının belirlendiğini, müvekkilinin 15.11.2012 tarihli ihtarnameyle işin tebliğden itibaren 15 gün içerisinde teslim edilmesini, aksi halde sözleşmenin feshedileceğini ihtar ettiğini, davalı tarafın borç kabul yazısında sözleşmeye uygun hareket etmediğini kabul ettiğini, sözlü ve yazılı uyarılara rağmen davalı işi tamamlamadığından 09.06.2016 tarihli ihtarnameyle sözleşme ve ek sözleşmenin feshedildiğini, toplam 298.750 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin 21.500 TL tutarlı teminat mektubunu nakde çevirdiğini öne sürerek 277.250 TL’den şimdilik 10.000 TL’nin tahsiline karar verilmesini dava etmiştir.
Davalı taraf süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
İlk derece mahkemesince; “taraflar arasında akdedilen sözleşme ve ek sözleşmede taahhüt edilen edim konusu yazılımın süreç yazılımı olması sebebiyle davacı tarafın iç süreçlerine göre hazırlanması gereken bir program olduğu ve hazır bir program olmaması bu sebeple kurum işleyişi ve alan bilgisi aktarma çerçevesinde işbirliğini zorunlu kıldığından davacı yanın bilgilendirme sorumluluğunun bulunduğu, alınan bilirkişi raporu ve ek raporu ile de belirlendiği üzere; bu kapsamda davacı yanca edimin kabulünden haksız şekilde kaçınıldığı, yine mevcut tespitler ışığında yüklenici tarafından teslim edilen yazılımın genel hatları ile çalışır vaziyette olduğu ve (ek) revize sözleşmede sayılan vasıfların birçoğunun yerine getirildiği, söz konusu eksikliklerin ise diğer kısımlara zarar vermeksizin yerine getirilebilecek nitelikte olduğu, bu haliyle ek sözleşmede taahhüt edilen edimlerin eksik ifa edildiğinin kabulü halinde 2012 tarihli revize sözleşmenin bedeli 81.420,00 USD üzerinden %10 tenkisat (8.142,00 USD) yapılmasının makul olarak değerlendirildiği, davacının davalıya yapmış olduğu ödemelerin karşılığının ise 54.034,41 USD olduğu, arada görünen farkın taraflar arasında imzalanan Ek Sözleşmenin Ödemeler bölümünün son maddesinde kararlaştırılmış yazılımın tam kabulü sonrası yapılması gereken son ödeme tutarının yapılamamasından kaynaklandığı, bu sebeplerle de davacının davalıdan alacaklı olmadığı” gerekçesiyle “Davanın REDDİNE, ” karar vermiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının dosyaya sunulan 11.11.2015 tarihli dilekçede ödenen 290.000 TL’nin 70.000 TL’lik kısmının hak edilmediğini belirterek edimi yerine getirilmediğini kabul ettiği, mahkemece ek rapordaki hatalı ve mesnetsiz tespitlerin esas alındığı, bilirkişi raporunda programın açılmış olmasının yeterli görüldüğü, program üzerinde değerlendirme yapılamayan hususlarda ihtiyacın karşılanıp karşılanmadığının göz önünde bulundurulmadığı, ek raporda eski ve yeni sistemin bilinmediğinin belirtildiği, bankalarla yapılacak entegrasyonun ise henüz entegrasyon yapılmaması, TCMB raporlama ve analiz yazılımının bilinmiyor oluşu, yine teknik analiz ve istekler listesi gibi dokümanların bulunmayışı nedeniyle değerlendirilemediği, işin tamamlanamama nedeninin müvekkilinin ek istekleri olarak açıklandığı, ancak bu hususta herhangi bir belge sunulmadığı, sözleşme bedelinden indirim yapılmasının doğru olmadığı, davalı şirketin kendisine verilen sürede ve nitelikte yazılım hazırlayamadığı, gerçek alacak tutarının hesaplanması için bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Eser sözleşmesinde yüklenici, sözleşme ve sözleşmenin eki olan belgelere, fen ve sanat kurallarına, iş sahibinin kullanım amacına uygun olarak eseri tamamlayıp teslim etmekle iş bedeline hak kazanır.
Somut olayda davacı iş sahibi, davalı yüklenici olup, davacı şirkete yapılacak kredi başvurularına ilişkin işlemlerin başlangıçtan son aşamaya kadar online olarak tamamlanmasına ilişkin program yazılımının gerçekleştirilmesine ilişkin 26.08.2010 tarihli eser sözleşmesini akdettikleri, yüklenicinin sözleşme prensip ve koşulları kapsamında Ek-1/a ve analiz çalışması sonrasında oluşturulacak belgede belirtilen işlerle ilgili yazılımları yapmayı ve garanti süresince tüm fonksiyonlarıyla çalışır olmasını taahhüt ettiği, davacı tarafça ihtiyaç halinde ek geliştirme yapılmasının talep edilebileceği, bu durumda yüklenicinin ek geliştirme süresini ve iş bedelini davacıya 3 gün içerisinde bildireceğinin kararlaştırıldığı, taraflarca akdedilen 08.03.2012 tarihli ek sözleşmede ise 26.08.2010 tarihli asıl sözleşme revize edilerek listelenen 13 kalem işin 69.000 USD + KDV bedelle yapılmasının, yüklenicinin asıl sözleşme kapsamında ilave ödeme talep edemeyeceği ile asıl sözleşme kapsamındaki işler için yapılan ödemelerin ve revize ek sözleşme yapılmış olmasının geçici kabul ve daha önce yapılmış olan işlerin bittiği anlamına gelmediğinin kararlaştırıldığı, davacının ek sözleşme kapsamındaki işlerin süresinde teslim edilmediğini belirterek 15 gün içerisinde tamamlanmasını, aksi halde sözleşmenin feshedileceğini ihtar ettiği, 09.06.2016 tarihli ihtarnameyle yüklenicinin ihtara rağmen yükümlülüklerini yerine getirmediği belirtilerek asıl sözleşme ve ek sözleşmenin feshedildiği, 277.250 TL’nin 3 gün içerisinde ödenmesinin talep edildiği, davalı yüklenicinin davacı tarafça 17.11.2015 tarihinde kaydedilen dilekçesinde 290.000 TL ödemenin 70.000 TL’sinin hak edilmediğini, teslim edilen yazılımın davacı tarafça kullanılmadığını, talep edilen meblağ ödeme imkanının bulunmadığını, kendisine yeni iş verilmesi durumunda iş yapmak suretiyle ödeme fırsatı tanınmış olacağını bildirdiği, bilirkişi kurulunun ek sözleşme kapsamındaki 13 kalem işten 3. sıradaki hali hazırda geliştirilen banka sisteminin yeni modele göre güncellenmesi, 5. sıradaki bankalar tarafından yapılacak her türlü kefalet talepleri için Web sayfasının yapılması ve bu Web sayfasından yapılacak başvuruların … yazılım sistemine otomatik aktarımının sağlanması ile 11. sıradaki TCMB memzuç raporlama ve analiz yazılımının yapılması işlerini belirtilen nedenlerle denetleyemediği ve davalının 17.11.2015 kayıt tarihli dilekçesi içeriğinden de işin tamamlanmadığının kabul edildiğinin anlaşılmasına göre işin niteliği itibariyle yazılımın bir bütün olduğu da gözetilerek davacı iş sahibinin sözleşme ve ek sözleşmeye konu yazılımı kullanım amacı itibariyle davalı yüklenici tarafından yapılan yazılımın kabul edilebilir nitelikte olup olmadığı hususunda oluşturulacak yeni bir bilirkişi kurulundan denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle mahkeme kararının HMK 353/1-a.6 madde gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun biçimde yargılama yapılmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,
2-) Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/10/2019 tarih ve 2016/730 E-2019/897 K
sayılı kararının HMK 353/1-a.6 madde gereğince kaldırılmasına,
3-) Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-) Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-) Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ve ödenen istinaf başvuru harcının ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 353/1-a madde gereğince KESİN olarak 28.09.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır