Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2022/371 E. 2022/426 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 03.11.2021
NUMARASI :…
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 14.04.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14.04.2022
Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talepli davada mahkemece davacıların ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili özetle; müvekkillerinin yüklenicisi olduğu inşaat işi kapsamındaki mekanik tesisat işlerinin davalıya taşere edildiğini, davalının işi süresinde bitiremediğini, yapılan işin ise eksik ve ayıplı olduğunu, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini öne sürerek eksik ve ayıplı olarak ifa edilen iş, işçilik ve malzeme bedeli olarak şimdilik 50.000 TL nin tahsiline, davalının mal kaçırma ihtimali nedeniyle menkul ve gayrimenkulleri ile 3. şahıslardaki hak ve alacakları hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece özetle; “…Somut olayda davacı talebi taraf delilleri toplanmak suretiyle yapılacak yargılama neticesinde değerlendirilebileceğinden talep yargılamaya muhtaç bulunmakla mevcut dosya kapsamı uyarınca yasada aranan yaklaşık ispat koşulu bu aşamada yerine getirilmemiş olduğundan ve keza tedbir talep edilen davalıya ait taşınmaz , taşınır ve 3.kişilerdeki alacaklarının uyuşmazlık konusu olmadığı gibi alacağın tahsilinin sağlanmasına yönelik tedbir kararı da verilemeyeceğinden davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermek” gerektiği gerekçesiyle “İhtiyati tedbir talebinin REDDİNE,…” karar vermiştir.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir kararı verilmesi için talebe konu taşınır ve taşınmaz mallar ile hak ve alacakların uyuşmazlık konusu olmasının zorunlu olmadığı, HMK 391. madde gereğince tereddüte yer vermeyecek şekilde neyin üzerinde ve ne tür bir tedbire karar verildiğinin açıkça yazılması gerekmesinin uyuşmazlık konusu olması gerekmediğini gösterdiği, delil tespit dosyasında davalının yükümlülüklerini ihmal ettiği, işi eksik ve ayıplı yaptığı belirlendiğinden yaklaşık ispatın gerçekleştiği, alacağın semeresiz bırakılmaması için tedbir talebinin kabulü gerektiği nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir (HMK 389).
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle dava para alacağının tahsili talepli olup, ihtiyati tedbir talep edilen taşınır ve taşınmazlar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların dava konusu olmadığının anlaşılmasına göre ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 madde uyarınca esastan reddine,
2-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,4‬0 TL harcın davacılardan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-) İstinaf talep eden davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderleri ile ödenen başvurma harcının kendileri üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1.f madde gereğince KESİN olmak üzere 14.04.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.