Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2022/34 E. 2023/975 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/34 – Karar No:2023/975

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/34
KARAR NO : 2023/975

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/10/2021
NUMARASI : 2021/233 E-2021/663 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 28/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/10/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan alacak davasında mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkili ile davalı firma arasında 02/06/2017 tarihinde karşılıklı olarak imzalanan eser sözleşmesinden (Mühendislik Hizmetleri Sözleşmesi) kaynaklanan hukuki ilişki olduğunu, bu sözleşme kapsamında müvekkilinin, kendisine yüklenen, davalı şirketin işveren olduğu İzmir İli Bayındır, Beydağ, Kiraz, Menderes, Ödemiş, Selçuk, Tire ve Torbalı İlçelerinde Dere ıslah projelerinin hazırlanması (şeritvari halihazır sayısal haritaların hazırlanması ve coğrafi bilgi sistemi hazırlanması) edimini yüklendiğini, sözleşme karşılığında davalı şirketin 75.600,00 + KDV olarak toplam 90.108,00 TL ödeme yapmayı yüklendiğini, bu bedelin 72.000 metre alan için geçerli olup, iş aşımı olması durumunda ise davalı şirketin kilometre başına 1.050,00 TL ödemesinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin toplam 79.500 metre alanın ıslah projesini hazırlamış olup, edimini tamamen yerine getirmesine rağmen kendisine yalnızca 13.500,00 TL + KDV olarak toplamda 15.930,00 TL ödeme yapıldığını, eksik kalan 82.570,50 TL için Ankara 17. İcra Müdürlüğü’nün 2019/3159 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek; taraflar arasında 02/06/2017 tarihinde imzalanan sözleşemeden doğan ve müvekkiline ödenmeyen 82.570,50 TL alacağın davalı şirketten, temerrüt tarihi olan Ankara 17. İcra Müdürlüğü’nün 2019/3159 Esas sayılı dosyasının ödeme emrinin davalı şirkete tebliğ edildiği 01/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari-avans faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili ile davacı arasında, müvekkilinin üstlendiği iş sahibi İZSU (İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü) olan “İzmir İli, Bayındır, Beydağ, Kiraz, Menderes, Ödemiş, Selçuk, Tire ve Torbalı İlçelerinde Dere Islah Projelerinin Hazırlanması İşi” kapsamında; Şeritvari halihazır sayısal haritaların hazırlanması (1/1000 ölçekli) ve Coğrafi bilgi Sistemi (CBS) hazırlanması hususlarında 02/06/2017 tarihinde sözleşme imzalandığını, bu sözleşmeye rağmen davacının sözleşme uyarınca yapması gereken işlerin hiç birini yapmadığını, buna rağmen davacı tarafından 2017 ve 2018 yıllarında üç adet avans faturası tanzim edildiğini, her üç faturanın açıklamasının da “avans bedeli” şeklinde olduğunu, bu fatura bedellerinin müvekkili tarafından davacının üstlendiği işleri yapacağı inancı ile avans olarak ödendiğini, ancak davacının üstlendiği işleri yapmaksızın haksız olarak sözleşme ile kararlaştırılan bakiye ücreti talep etmekte olduğunu, müvekkilinin davacıya yaptığı ödemeleri geri isteme hakkı varken, hatta sözleşmeye göre cezai şart talep etme hakkı bulunmaktayken, üstüne haksız para talebinin kabul edilebilir olmadığını belirterek; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davadaki talebin, taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında yapılan iş bedelinin ödenmeyen kısmının davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu, davacı ile davalı arasında 02/06/2017 tarihli “Mühendislik Hizmet Sözleşmesi ” imzalandığı, davacının bu sözleşme ile davalının yükümlülüğünde olan “İzmir ili Bayındır, Beydağ, Menderes, Ödemiş, Selçuk, Tire ve Torbalı İlçelerinde dere ıslahı projesinin hazırlanması amacı ile şeritvari halihazır sayısal haritaların ve coğrafi bilgi sisteminin hazırlanması” işini alt yüklenici olarak üstlendiği, sözleşmenin 5. maddesinde yapılacak işler ile birim fiyatların belirlendiği, sözleşmenin 9. maddesinde iş bedelinin KDV hariç 75.600,00 TL olduğunun belirtildiği, davacının sözleşmeye konu işi eksiksiz yerine getirdiğini, fazladan iş yaptığını, iş bedelinin sadece 15.930,00 TL’sinin ödendiğini ileri sürdüğü, davalının ise, davacıya avans ödemesi olarak 15.930,00 TL ödeme yaptıkları halde davacının hiç iş yapmadığını savunduğu, davacının sözleşme kapsamındaki işi ve bunun yanında ayrıca fazladan iş yaptığını, iş bedelinin kalan kısmının talep ettiği kadar olduğunu kanıtlaması gerektiği, davalı taraf her ne kadar davacının üstlendiği işi hiç yapmadığını söylemekte ise de, asıl işveren olan İZ-SU’dan gelen kayıtlarda açıkça davalının idareye sunduğu belgelerde davacının … olarak göründüğü ve çizimler de dosyada yer aldığı için, davalının hiç iş yapılmadığı şeklindeki savunmasının gerçek olmadığının kabul edildiği, davacı tarafından sözleşme kapsamında yapılan iş ve bedelinin belirlenmesi amacı ile bilirkişiden 29/09/2021 tarihli rapor alındığı, bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, sözleşme kapsamında 1.050,00 TL/km birim fiyatı ile 72.000 mt. harita hazırlanması gerekir iken, iş artışına gidilip toplam 79.939 mt. harita hazırlandığı, iş artışının bedelinin ödenmeyeceğine ilişkin sözleşme hükmü olmadığı için sözleşme kapsamında yapılan fazla iş bedelinin 7.939kmx1.050,00TL/km = 8.335,95 TL + KDV olduğu, bu hali ile toplam iş bedelinin sözleşmede belirtilen iş bedeli olan 75.600,00 TL ve bunun % 18 oranındaki KDV’si 13.608,00 TL, fazladan yapılan iş bedeli 8.335,95 TL ve bunun % 18 oranındaki KDV’si olan 1.500,47 TL’den oluşup, toplam iş bedelinin bu halde 99.044,42 TL olması gerektiği, davalı tarafından ödenen 15.930,00 TL alacaktan mahsup edildiğinde davacı alacağının 83.114,42 TL olduğu, dava dilekçesi ile talep edilen miktar 82.570,52 TL olup, taleple bağlı kalınarak 82.570,52 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiği, davacının alacağının tahsili için Ankara 17.İcra Müdürlüğünün 2019/3195 Esas sayılı icra takibi başlattığı, ödeme emrinin 01/03/2019 tarihinde tebliği üzerine icra takibinin durduğu, davacının seçenek olarak alacak davası açmış olup, ödeme emrinin tebliği ile davalı temerrüde düştüğü için davacı alacağına 01/03/2019 tarihinden itibaren değişen oranda ticari avans faizi uygulanması gerektiği gerekçesiyle; davanın kabulüne, 82.570,50 TL’nin 01/03/2019 ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf başvurusunda; davacının, sözleşmede kararlaştırılan işlerin hiçbirisini yapmadığını ve yaptığına dair de herhangi bir bilgi, belge ibraz etmediğini, buna rağmen hükme esas alınan bilirkişi raporunda hakediş kapaklarında davacının “…” olarak görüldüğünden hareketle işin yapıldığı tespitinde bulunulduğunu, davacının sadece adının hakediş kapaklarında “…” olarak yer almasının üstlendiği işleri yaptığını göstermediğini, bilirkişi tarafından sadece hakediş kapakları değil, sözleşme uyarınca davacının yapmayı üstlendiği işlerin de incelenerek sonuca ulaşılması gerektiğini, ki davacının bu yönde sunduğu herhangi bir delil olmadığını, davacının düzenlediği avans bedeli faturalarının ödenmiş olmasının, fatura içeriğindeki işlerin yapıldığının kabulü anlamına gelmediğini, zira ödemenin avans olarak yapıldığını, müvekkili işi aldıktan sonra davacı … ile harita alımlarının yapılması hususunda anlaştığını ve harita mühendislik firması ile çalışacağını İZSU’ya bildirdiğini, ayrıca idareden … firmasının yetkilendirilmesini talep ettiği yazıyı ve davacı …’nun müvekkiline bildirdiği iki harita mühendisinin de olduğu, projede çalışacak teknik personelleri bildirdiği yazıyı da İZSU’ya sunduğunu, sunulan bu yazıda personellerin isimlerinin… ve … olması gerekirken sehven … olarak yazıldığını, yazının ekinde zaten… ve …’nun oda kayıt belgelerinin sunulduğunu, dolayısıyla sehven isim hatası yapıldığının yazının ekinden de açıkça anlaşıldığını, kaldı ki müvekkilinin davacı …’nu sunma şansı da olmadığını, zira kendisinin harita mühendisi değil, tekniker olduğunu, İZSU’nun taşeron kullanılamayacağını bildirmesi üzerine teknik personel olarak sunulan iki harita mühendisinin, müvekkili şirket bünyesinde sigortalı olarak çalıştırıldıklarını, üstelik davacı ile yapılan sözleşme kapsamındaki işlerin başka firmaya yaptırılmak zorunda kalındığını, davacının üstlendiği işleri yapmaksızın haksız olarak sözleşme ile kararlaştırılan bakiye ücreti talep ettiğini, buna rağmen mahkemece haksız ve hukuka aykırı şekilde davanın kabulüne karar verildiğini belirterek; mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan sözleşme ve sözleşme dışı iş bedelinin bakiyesinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince süresinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen 02/06/2017 tarihli “Mühendislik Hizmetleri Sözleşmesi” başlıklı sözleşme, niteliği itibariyle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olup, davacı taşeron, davalı yüklenicidir. Bu sözleşme kapsamında davacı taşeron, davalı yüklenicinin dava dışı iş sahibi İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’ne sunacağı İzmir İli Bayındır, Beydağ, Kiraz, Menderes, Ödemiş, Selçuk, Tire ve Torbalı ilçelerinde dere ıslah projelerinin hazırlanması işi kapsamında şeritvari halihazır sayısal haritaların hazırlanması, coğrafi bilgi sistemi (CBS) hazırlanması işlerini üstlenmiştir. Düzenlenen bu sözleşmenin feshedildiği yada davalı tarafından sonlandırıldığı ileri sürülmemiş, işin devamı sırasında da bir kısım ödemeler yapıldığı anlaşılmıştır. Yine dosyaya iş sahibi İZSU tarafından gönderilen yazı cevabında, iş sahibine sunulan harita çalışmaları paftalarında davacı …’nun “…” sıfatı ile yer aldığının belirtildiği görülmüştür.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında ve özellikle taraflar arasında düzenlenmiş bulunan eser sözleşmesi feshedilmediği sürece, sözleşmede yapılması kararlaştırılan işlerin karine olarak da yüklenici (iş bu dava yönünden davacı) tarafından yapıldığının kabulü gerekmesine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 5.640,39 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL + 1.410,00 TL olmak üzere toplam 1.469,3‬0 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.171,09‬ TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28/09/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır