Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2022/336 E. 2023/74 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/336 – Karar No:2023/74
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/336
KARAR NO : 2023/74
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

ASIL VE BİRLEŞEN
DAVADA DAVACI :
VEKİLLERİ :
ASIL VE BİRLEŞEN
DAVADA DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat- Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 25/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/02/2023
Asıl ve birleşen davada davacı …. Şti. vekili tarafından asıl ve birleşen davada davalı… aleyhine açılan asıl davada tazminat, birleşen davada alacak istemine ilişkin davalarda Dairemizce verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nce bozma kararı verilmekle, dosya Dairemizin yukarıdaki esasına kaydedilerek yapılan duruşmalı inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; Gölkent, Ferizli, Sinanoğlu, Söğütlü ve Kaynarca (Sakarya) Grup İçmesuyu İletim ve Şebeke Hatları İnşaatı Yapım İşi’nin ihalesinin müvekkiline yapıldığını, 12/01/2005 tarihinde sözleşme imzalandığını, … İşleri İdari Şartnamesi’nin bu sözleşmenin eki olduğunu, bu şartnamenin işveren tarafından bazı maddelerinde değişiklik, bazı maddelerine ilave ve bazı maddelerinde de çıkartmalar yapılarak dokümana son şeklinin verildiğini, 14/01/2005 tarihinde iş yeri teslim tutanağının imzalanarak işe başlandığını, işin yapılarak geçici kabulünün 10/10/2008 tarihinde iş sahibince onaylanarak tesisin işletmeye alındığını, iş süresince, işverence ihale öncesi yapılması gereken kamulaştırma ve arazi tahsis işlemlerinin yapılmaması ve sair nedenlerle 3 defada toplam 476 gün ek süre verilerek iş süresinin uzadığını, yüklenicinin, ihale öncesi öngörmesi mümkün olmayan, dolayısıyla teklif ettiği bedele yansıtamadığı ilave masrafları yapmak zorunda kaldığını iş süresi olarak verilen 600 günlük sürenin sonu olan 06/09/2006 tarihinden sonra oluşan; işçilik, sosyal güvenlik primi ve sair katkı payları, kıdem tazminatı, barınma, iaşe, kira makine ve donanım kirası, amortisman, haberleşme, ısıtma, aydınlatma bakım-onarım, ulaşım, finansman, sigorta, teminat mektubu giderlerinden kaynaklanan giderlerinin, işin uzaması nedeniyle süresinde alınamayan hakedişlerden dolayı oluşan kur farkı zararının, ilk madde fiyatlarında oluşan fiyat artışı, akaryakıt fiyat artışı, kum çakıl fiyat artışı, vana ve döküm ek parça fiyat artışı, hazır beton fiyat artışı, işçilik ücreti artışı, inşaat çeliğindeki fiyat artışı, sair ilk madde malzemelerindeki fiyat artışları nedeniyle zarara uğradığını, ancak zararlarının tazmin edilmediğini, çelik boru iletim hatlarında yapılacak katodik koruma imalatı için kullanılan High Potential Mangnezyum Anotların kimyasal ve elektrokimyasal analizlerinin daha önce MTA ve İTÜ’de yapılmasına rağmen kontrollüğün talebi ile 2 nolu hakkediş itibariyle yeniden yapılması gerektiğini, yapılan testlerden magnezyum anotların TS-9234 standardına ve amacına uygun olduğunun, yeniden test yapılmasının nedeninin davalının teknik şartnamesindeki yazım hatasından kaynaklandığının anlaşıldığını, ancak testlerde geçen süre nedeniyle 2.ve 3. hakedişlerin geç onaylandığını, yapılan imalatların ise hakkedişlere geç alındığını, durumun sözleşmenin 36.4 maddesi kapsamında kalmasına rağmen maddi zararlarının karşılanmadığını, sözleşme veya birim fiyat tariflerinde “Şebeke Hatlarının Döşenmesi Sonrasında Yol Kaplamalarının Eski Haline Getirilmesi” ne dair ifade bulunmamasına rağmen kontrollükçe şebeke hattı çalışmasından sonra yol kaplamalarının eski hale getirilmesinin istendiğini, ancak bu imalat için yeni birim fiyat belirlenmesi taleplerinin kontrollükçe kabul edilmediğini, Teknik Şartnamenin K-1.4.3.4 maddesinin e fıkrası ve “Şebeke Hendek Tip Enkesiti” ve “Hendek Tip Enkesiti” çizimleri birlikte değerlendirildiğinde yol kaplaması onarımlarının boru döşenmesi birim fiyatına dahil olmadığını, kontrollüğün talimatıyla yol kaplamalarının büyük kısmının eski hale getirildiğini, bu imalatın bedelinin ayrıca müvekkiline ödenmesi gerektiğini, idareden kaynaklı nedenlerle yapılan yeni projeler ve ihaleye esas projelerde yapılan revizyonlar ihale öncesi yüklenici tarafından öngörülemediğinden, ayrıca proje değişikliklerinde yükleniciye atfı kabil herhangi bir kusur bulunmadığından, yüklenici tarafından yapılan bu projelerin ve proje revizyonlarının bedelinin ödenmesi gerektiğini, sözleşmenin 60.2 maddesine aykırı olarak, hakedişlerin hazırlandığı tarihten itibaren 28 gün içinde kontrol edilmediğini, yine sözleşmenin 60.10 maddesine aykırı olarak, hakkedişlerin ve ödeme olurlarının 28 gün içinde yükleniciye ödenmesi gerekirken, iş avansı ödemesinin ve yapılan 11 adet hakkedişten 10 adedinin ödemesinin gecikmeli olarak yapıldığını, bu gecikme nedeniyle yüklenicinin ihale öncesi öngöremeyeceği ilave finans masraflarına girdiğini, ayrıca, yol kaplamaları onarım maliyeti birim fiyatlara dahil olmamasına rağmen kontrollüğün 10 nolu hakkedişte ve takip eden hakkedişlerde yol onarımı maliyetlerinin birim fiyatlara dahil olduğu iddiası ile ve bu onarımlar zamanında yapılmadığından bahisle yüklenicinin hakedişlerinden 50.000,00 USD kesinti yaptığını, yine, kontrollük ve işverence onaylanmasına rağmen 12 nolu hakkediş bedelinin de ödenmediğini, yüklenicinin zararlarının tazminini talep ettiği 25/10/2007 tarihinden sonra da işin yapılmasının önündeki engellerin tamamen kalkmadığını, buna rağmen talep edilen süre uzatımlarının bu tarihten sonra verilmediğini, işlerin arazi sahipleri tarafından durdurulması nedeniyle süre uzatımı verilmesi gerektiğini, yüklenicinin iş süresince yapmış olduğu öngörülemeyen ilave masraflarının zamanında ödenmemesi nedeniyle kullandığı kredi ve borçları zamanında geri ödeyemediğini ve kullanılan kredi ve alınan borçlar karşılığında ipotek verdiği taşınmazların icra yolu ile satışa çıktığını ve cari değerinin çok altında bir fiyattan satıldığını, yine kullanılan kredi ve faizlerinin geri ödenememesinden dolayı bankalar nezdinde kredibilitesi kaybolduğundan ihalelere girmek için yeni teminat mektubu alamadığını ve üzerinde kalan “Avrupa Yakası 2007 yılı 5. Kısım atıksu kanalı, yağmursuyu kanalı ve dere ıslahı inşaatı” işine kesin teminat mektubu veremediğinden sözleşmesini imzalayamadığını, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 42. ve 44. maddeleri arasında çelişki bulunduğunu; sözleşmenin 44.1 maddesine işverence eklenen def’i şartının BK’nın 19. maddesi ve TMK’nın 2. maddesi birlikte değerlendirildiğinde BK’nın 41. ve 96. maddelerine aykırı olduğunu belirterek; şimdilik davacının uğradığı zararlar nedeni ile 50.000,00 USD tazminatın aynen veya fiili ödeme tarihindeki T.C. Merkez Bankası Efektif Satış Kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığının davalıdan tazminini, kabul edilen miktara tahkim dava tarihi olan 22/01/2008 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa gereğince kısa vadeli krediler için uygulanan en yüksek faizin (avans) uygulanmasını talep etmiş; 23/11/2017 harç tahsil tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 2.683.957,99 USD artırarak toplam 2.733.957,99 USD’nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; taraflar arasındaki sözleşmenin eki … İnşaat İşleri Şartnamesi’nde, ihale öncesinde işverence kamulaştırma yapılması gerektiğine ilişkin bir hüküm bulunmadığını, dava konusu işin 4734 sayılı Kanun hükümlerine tabi olmadığını, isale ve iletim hattındaki kamulaştırma işlemlerinin bankaya ait olmayıp … Genel Müdürlüğü’ne ait olduğunu, işte meydana gelen gecikmeler yönünden bankanın bir kusuru olmadığını, davacının ayrıca Bolu İçmesuyu İşi’ni de … İnşaat İşleri İdari Şartnamesi’ne göre 02/10/2006 tarihinde yüklendiğini ve basiretli tacir olarak her türlü ekipmanı iki işte de kullanmış olacağını, dolayısıyla işin durdurulması durumunda ekipmanın atıl kalmayacağını, 07/03/2008 tarihi itibariyle, 11/02/2008 tarihli durum tespit tutanağında yer alan eksikliklerden bir bölümünün yüklenici tarafından giderildiğini ve işletmeye alma testlerine başlandığını, işin geçici kabul itibar tarihinin 07/03/2008 olduğunu, işin bankadan kaynaklanmayan sebeplerle 600 günde tamamlanamadığını, 31/10/2006 tarih ve 7709 sayılı 1.süre uzatım onayı ile 141 gün, 03/10/2007 tarih ve 4653 sayılı 2.süre uzatım onayı ile 25/01/2007-03/10/2007 tarihleri arasını kapsayan toplam 311 gün, 08/04/2008 tarih ve 1736 sayılı 3.süre uzatım olayı ile 2 gün ilave süre verilmiş olup, işin nihai bitim tarihinin 26/12/2007 tarihi olarak belirlendiğini, süre uzatım onaylarının banka dışında oluşan sebeplerle, doğal olarak sorunların çözümlenmesinden sonra düzenlendiğini, İdari Şartnamenin 44.1 maddesindeki düzenlemeyle proje değişikliğini gerektiren haller dışındaki sebeplerle sadece süre uzatımının verileceği bunun dışında yüklenicinin başkaca bir maddi hak talebinde bulunamayacağı doğrultusunda düzenleme getirildiğinden yüklenicinin süre uzatımı dışındaki maddi hak taleplerinin tazmin edilmesinin mümkün olmadığını, yüklenicinin ekipmanlarının boş kalmadığını ve isale ve iletim hatlarının başka bölümlerine kaydırıldığını, her iş kalemine ait Birim Fiyat Tariflerinde ve İdari Şartname Bölüm D 44.1 maddesinde işin yapımı sırasında işveren ve kontrollükçe yapılması istenilen her türlü ilave ve revizyon projelerinin bedelsiz olarak yapılacağının hükme bağlandığını, bu nedenle yüklenicinin talep ettiği proje yapım bedellerinin ödenmesinin mümkün olmadığını, davalı banka tarafından katodik koruma işleri için yaptırılan testlerin İdari Şartnamenin 36.1, 36.2, 36.3 maddeleri ile GFSS-3: Her çapta çelik boru ile isale veya terfi hattı döşenmesine ait poz tarifi ve dip not açıklamaları bir bütün olarak irdelendiğinde, mükerrer test yaptırılmasının söz konusu olmayıp, test sonuçlarının üzerindeki tereddütlerin ortadan kaldırılması için çalışma yapılmış olduğunu, yüklenicinin yol kaplamalarına yönelik talebinin ise, Teknik Şartnamenin K.1.4.3.4 maddesi kapsamında yüklenici bozulan yolları eski haline getirmek zorunda olduğundan yerinde olmadığını, avans ve hakediş ödemelerindeki gecikmeler ile ilgili olarak İdari Şartnamenin 60.2 maddesinde hakedişlerin 28 gün içerisinde incelenerek işverene olur verileceği, yine İdari Şartnamenin 60.10 maddesine göre de hakedişlerin ve ödeme olurlarının işverene sunulmasını takip eden 28 gün içinde yükleniciye ödeme yapılmasının öngörüldüğünü, ancak İdari Şartname Bölüm C 60.10 maddesine getirilen ek düzenlemede ödemelerin zamanında yapılmaması durumunda herhangi bir faiz ödemesi yapılmayacağı hükmüne yer verildiğini, bu nedenle hakkedişlerin geç ödenmesi nedeniyle herhangi bir maddi tazminat ödenmesinin mümkün olmadığını, yalnızca 44.1 maddesi gereğince ilave süre verileceğini, bu nedenle yüklenicinin tazmin talebinin yerine getirilmesinin hukukken mümkün olmadığını, sözleşmenin 44.1 maddesine göre maddi hak talebinde bulunulamayacağını; sözleşmede yalnızca USD üzerinden ödeme yapılacağından söz edildiğini ve dolayısıyla kur farkından söz edilemeyeceğini; bozulan yol kaplamalarının eski haline getirilmesinin yüklenicinin yükümlülüğünde olduğunu; her türlü ilave ve revizyon projelerinin bedelsiz olarak yapılması gerektiğini, … İnşaat İşleri İdari Şartnamesi’nin Hak Talebi Süreci başlıklı 53.1 maddesi dikkate alındığında davacının ek ödeme talebiyle ilgili şartnamede tanımlanan prosedüre ve sürelere de uymadığını, zamanında herhangi bir talepte bulunmadığını, eğer yüklenicinin bir hak talebi var ise bunu sözleşme hükümlerine göre belirtilen süre ve prosedüre göre talep etmesi gerektiğini belirterek; davanın reddini savunmuştur.
BİRLEŞEN ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2004/662 ESAS- 2005/220 KARAR SAYILI DOSYASINDA;
Davacı vekili; taraflar arasındaki “Gölkent, Ferizli, Sinanoğlu, Söğütlü ve Kaynarca (Sakarya) Grup İçmesuyu İletim ve Şebeke Hatları İnşaatı Yapım İşi’nin tamamlandığını ve işin geçici kabul tutanağının 11/07/2008 tarihinde imzalandığını, tesisin işletmeye alındığını, işin kesin kabul işlemlerinin de yapıldığını, ancak davalının iş bu sözleşme kapsamında verilen kesin teminat mektubunun 70.000,00 USD’lik kısmını müvekkilinin 104.159,82 TL bedelli eksik ve yerine getirmediği işleri olduğu gerekçesiyle 25/01/2013 tarihinde nakde çevirdiğini, müvekkilinin sözleşme kapsamında Sakarya ili, Ferizli ilçesinde DY1 deposunu yapmakla yükümlü olduğu, bu deponun mevcut DM1 deposu ile birlikte çalışacağının öngörüldüğünü, ancak DM1 içmesuyu deposunun projelerinde görünen kotunun, mevcut durumdaki kotlarına uymadığının tespit edildiğini, oysa sözleşme kapsamında yapılacak olan Ferizli DY1 deposunun projelerinin DM 1 deposunun projelerine göre hazırlanmış olduğunu, durumun 23/02/2006 tarih ve 110 sayılı yazı ile davalıya bildirildiğini, davalının 16/03/2006 tarih ve 10206 sayılı yazısı ile sözleşme kapsamında yapılacak olan Ferizli DY1 deposundaki projelerin hatalarının düzeltilmesi için proje revizyonu talimatı verdiğini, böylece davalının kendi vermiş olduğu projelerin hatalı olduğunu kabul ettiğini, yeniden düzenlenen projelerin onaylandığını, yeni hazırlanan projeye göre depo kotlarının 3.01 mt.yukarı çekildiğini, bu nedenle de depo dolgusunun ilk projesinde belirtilen şartlara göre yapılmasının imkansız hale geldiğini, depo üzerindeki dolguyu yerinde durdurabilmek için öncelikle depo çevresine imla tutucu perde duvar yapılması gerektiğinin davalıya 04/02/2008 tarih ve 94 sayılı yazı ile bildirildiğini, davalının da depo çevresine imla tutucu perde duvar yapılması gerektiğini teyit ettiğini, bu durumda işin ihalesine esas projesinde belirtilenden daha farklı ve daha fazla imalat yapılması gündeme geldiğinden, yapılacak ilave imalat için yeni birim fiyat hazırlanmasının talep edildiğini ancak davalının bu talebi kabul etmediğini, bu nedenle de depo çevresine imla tutucu perde duvar ve depo dolgusu yapılmadığını, davalının da bilahare bu imla tutucu perde duvarı ve depo dolgusunu başka bir sözleşme kapsamında yaptırdığını ve bu sözleşmenin bedeli karşılığını da müvekkilinin kesin teminat mektubunun 70.000,00 USD’lik kısmını nakde çevirerek karşıladığını, sözleşme şartlarına aykırı olarak ilave perde duvar imalatının bedelini davacıya ödemeyen davalının, başka bir sözleşme kapsamında bu perde duvarı ve depo üzeri dolgusunu yaptırdığını ve ikinci sözleşme bedelini de müvekkilinin teminat mektubunu irat kaydederek, müvekkilinden aldığını, öte yandan davalının teminat mektubunu paraya çevirme gerekçesi olarak ileri sürdüğü 100 m3’lük Ferizli içmesuyu deposu dolgusu ve himaye çitinin yapılması işi ile ilgili taraflar arasında düzenlenen 17/03/2008 tarih ve 12 nolu hakkedişte %10 kesinti yapıldığını ve bu miktarın zaten müvekkiline ödenmediğini, davalının aynı talep ve iddia ile hem hakkediş bedelinden kesinti yapmasının hem de teminat mektubunu paraya çevirmesinin haksız iktisap olduğunu belirterek; fazlaya dair talep ve dava hakları ile maddi ve manevi tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla davacının eksik iş nedeniyle davalıya 104.159,82 TL borçlu olmadığının tespiti ile davalı tarafından teminat mektubunun kısmen paraya çevrilmesi suretiyle tahsil edilen 104.159,82 TL’nin 11/02/2013 tahsil tarihinden itibaren işleyecek yıllık %94,50 oranında temerrüt faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; dava konusu işin geçici kabulünün 07-11/07/2008 tarihinde yapıldığını ve yüklenicinin 11/09/2008 tarih ve 467 sayılı yazısı ile 1000 m3’lük Ferizli deposuna ait depo dolgusu ile himaye çiti yapılmasından ibaret eksikleri kesin kabul dönemi içinde tamamlayacağını taahhüt ettiğini, bunun üzerine geçici kabul eksikliklerini kesin kabul dönemine kadar tamamlaması şartı ile 10/10/2008 tarihinde geçici kabul tutanağının onaylandığını,davacı yüklenicinin geçici kabul eksiklerinin kesin kabul dönemi içinde tamamlanacağını taahhüt etmesi ve 19/01/2011 tarih ve 2056 sayılı Genel Müdürlük yazısında belirtildiği üzere, yeni bir fiyat hazırlanmasının mümkün olmaması nedeniyle, taahhüt doğrultusunda tesisin en geç 21 gün içinde kesin kabule hazırlanarak kontrollüğe ve işverene teslimi aksi takdirde sözleşme hükümlerinin uygulanacağının ihtar edildiğini, buna rağmen yüklenicinin geçici kabul eksikliğini tamamlamaması üzerine İdari Şartnamenin 49.4 ve 60.3 maddesi hükümleri doğrultusunda geçici kabul eksiklerini kapsayan işlerin ihalesi yapılarak 27/04/2012 tarihinde dava dışı …. firması ile davacı şirketin eksik bıraktığı işlerin bedeli olan 89.087,23 TL tutarında sözleşme imzalandığını, dava dışı ikinci yüklenici tarafından üstlenilen işlerin tamamlanarak 05/10/2012 tarihinde geçici kabulünün yapıldığını, sözleşme dokümanlarında yer alan birim fiyat tarifinde belirtildiği üzere revize projenin, depo dolgusu dahil olmak üzere imalatın bir bütün halinde tamamlanabilmesi için onaylandığını, bu durumda depo dolgusu için ayrıca bir bedel ödenmesi gerekmediğini, 12 nolu hakkedişte yapılan kesintinin hakediş tanzim tarihi itibariyle Ferizli deposuna ait imalatın tamamlanmamasından kaynaklandığını, davacının da katılımı ile yapılan geçici kabulde kabul komisyonunca Ferizli deposunda dolgu dahil eksikliklerin tespit edildiğini ve düzenlenen tutanakta bu eksiklerin tamamlanması için süre verildiğini, yüklenicinin bu eksikliği kabul ederek geçici kabul tutanağını itirazsız imzaladığını, davacı yüklenici tarafından aynı sözleşmeden kaynaklanan alacakların ve tazminat istemi ile Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/295 esasında açılmış bir dava da bulunduğunu belirterek; dosyaların birleştirilmesini talep etmiş, esas yönünden ise davanın reddini savunmuştur.
Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/02/2019 tarih ve 2010/295 Esas- 2019/148 Karar sayılı asıl ve birleşen davanın reddine dair kararının asıl ve birleşen davada davacı …. Şti. vekilince istinaf edilmesi üzerine, Dairemizin 29/03/2021 tarih ve 2020/676 Esas- 2021/319 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile; ödenmeyen 12 nolu hakediş bedeline yönelik olarak 273.835,23 USD alacağın ıslah tarihi olan 23/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesine göre devlet bankalarınca USD cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına uygulanan değişen oranlardaki en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, birleşen davanın da kısmen kabulü ile 77.669,44 TL’nin birleşen dava tarihi olan 04/04/2013 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/II. maddesine göre avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, asıl ve birleşen davadaki fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Dairemiz kararının taraf vekillerince temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 03/02/2022 tarih ve 2021/4435 Esas- 2022/532 Karar sayılı kararı ile; “1)Birleşen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/271 esas sayılı davasında taraf vekillerinin temyiz itirazları yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre birleşen davada kurulan hükme yönelik taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi ile birleşen davada hükmün onanması gerekmiştir.
2) Asıl davada taraf vekillerinin temyiz itirazların yönünden,
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
3) Asıl davada davacı yüklenicinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Taraflar arasındaki uyuşmazlık 12/01/2005 tarihli “Gölkent, Ferizli, Sinanoğlu, Söğütlü ve Kaynarca (Sakarya) Grup İçme Suyu İletim ve Şebeke Hatları inşaatı yapım işinden” kaynaklanmıştır. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Sözleşmede işin süresi yer teslim tarihinden itibaren 600 gün olarak kabul edilmiş, davalı idare tarafından yükleniciye bu süreye ek olarak 476 gün süre uzatımı verilmiştir.
Asıl davada, davalı iş sahibi tarafından yapılması gereken kamulaştırma, irtifak hakkı tesisi ve arazi tahsis işlemlerinin zamanında yapılmadığı, bu nedenle proje değişiklikleri yapılmak zorunda kalındığı iş süresinin bu sebeple uzadığı, iş süresinin uzaması nedeniyle davacı yüklenicinin, ihale öncesinde öngöremediği ilave masraflara girerek dava dilekçesinde gösterilen zararlara uğradığı, ancak yüklenicinin uğradığı zararların iş sahibince tazmin edilmediği belirtilerek toplam 50.000 dolar alacağın aynen veya fiili ödeme tarihindeki Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden hesaplanarak Türk Lirası karşılığının davalıdan tahsili istenilmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sırasında 50.000 dolarlık bu zararın ne kadarlık kısmının hangi zarar kalemiyle ilgili olduğu konusunda, davacıya açıklama yaptırılmamış, davacı vekili 23/11/2011 tarihli ıslah dilekçesinde 7 bent halinde gösterdiği zarar kalemleri bakımından ıslahla istediği miktarları göstermiş, ancak bu zarar kalemleri yönünden dava dilekçesinde istediği miktarları açıklamadan davada talep ettiği toplam 50.000 dolar alacağını 2.733.957,99 dolara yükselttiğini bildirmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 31. maddesinde düzenlenen “Hakimin davayı aydınlatma ödevi” kapsamında davacı talebinin her bir kalem talep için ne miktarda olduğunun davacı tarafa verilecek süre ile açıklattırılması gerekirken açıklattırılmaması hatalı olmuştur.
İlk derece mahkemesince asıl davada, davacı talepleri yerinde görülmeyerek davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine ilk derece mahkemesince karar kaldırılarak, davacı yüklenicinin ıslah dilekçesinde açıkladığı 7 adet alacak kaleminden sadece ödenmeyen 12 nolu hakediş alacağının tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilerek yüklenicinin diğer talepleri reddedilmiştir.
Dava konusu işin süresinin davalı idarenin verdiği 3 ayrı süre uzatımı ile toplam 476 gün uzadığı, süre uzatımının yüklenicinin kusuru dışındaki sebeplerden kaynaklandığı, 600 gün süreli dava konusu işte 476 gün süre uzatımı verilmesinin makul sınırların üzerinde olduğu açıktır. Davacı uzayan sürede ilave giderlere katlanmak zorunda kalması nedeniyle uğradığı zararların tazminini de diğer talepleri yanında istemiştir.
Sözleşme eki olan Genel İdari Şartname (Bölüm D Özel Uygulama Şartları)’nın “Bitirme süresinin uzatılması” başlıklı 44.1 maddesinde bitirme süresinin uzatılmasını gerektiren haller gösterilmiş, bu maddenin sonuna eklenen paragrafta ise “Proje değişikliğini gerektiren haller dışındaki sebeplerle yükleniciye bir süre uzatımı verildiği takdirde dahi yüklenici herhangi bir maddi hak talebinde bulunamaz.” hükmüne yer verilmiştir.
Türk Hukuk Sisteminde akit serbestisi(=sözleşme özgürlüğü) asıldır. Bu kural dayanağını Anayasanın 13 ve 48 inci maddelerinden alır. Kişinin temel haklarından olan sözleşme özgürlüğü Borçlar Hukukunun da ana kurallarındandır. Sözleşme özgürlüğü ile kastedilen ise, tarafların yapacakları sözleşmelerinde içerik ve koşullarını diledikleri biçimde saptamada serbest olmalarıdır. Kuşku yok ki, bu özgürlük de yasaların gösterdiği sınırlar içinde kullanılabilir. Sözleşme eki genel idari şartnamenin 44.1 maddesinin son paragrafı uyarınca proje değişikliği gerektiren haller dışındaki sebeplerle yükleniciye bir süre uzatımı verildiği takdirde yüklenicinin bir maddi hak talebinde bulunamayacağı açıktır. Tarafların sözleşme özgürlüğü çerçevesinde bu paragrafı sözleşmeye ekledikleri ve sözleşme hukukundaki ahde vefa kuralı uyarınca bu paragrafın taraflar için bağlayıcı olduğu kabul edilmelidir.
İlk derece mahkemesince proje değişikliğini gerektiren hallerde süre uzatımı verildiği takdirde yüklenicinin maddi hak talebinde bulunabileceği kabul edilmiş, ancak “yüklenicinin asıl davadaki taleplerinin yeni bir proje, proje değişikliği olmak yerine proje revizyonu veya tadilatı olarak değerlendirilmesi gerektiği, idare isteğiyle yapılan güzergah değişikliklerinin proje revizyonu, tadilatı olarak kabul edildiği” gerekçesiyle davacının zarar istemi reddedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince de davacı vekilinin bu zarar kalemlerine ilişkin istinaf istemi reddedilmiştir Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm tesisine yeterli olmadığı gibi ,gösterilen gerekçe de dosya kapsamı ve sözleşme hükümlerine uygun değildir. Davalı iş sahibi idarenin talebi üzerine yapılan proje değişikliklerinin veya tadilatının yüklenici açısından öngörülebilir, katlanılabilir ve makul sınırlar içinde kalması halinde yüklenicinin sözleşme şartlarının 44.1 maddesi uyarınca süre uzatımı nedeniyle maddi hak talebinde bulunamayacağının kabulü gerekir. Ancak yüklenicinin öngörmesi mümkün olmayan, katlanamayacağı, kabul edilemez ve makul sınırları aşan proje değişikliği veya tadilatı hallerinde ise yüklenicinin maddi hak talebinin (zarar isteminin) kabul edilmemesi iyi niyet ve dürüstlük kuralları ile hakkaniyete uygun düşmeyecektir. Sözleşmenin akdi sırasında öngörülmesi mümkün olmayan makul sınırları aşan proje değişiklikleri gerektiren haller nedeniyle uzayan sözleşme süresinde oluşan malzeme fiyatlarındaki artış, işçilik ve genel giderler şeklindeki zararlara yüklenicinin katlanması beklenemez.
Hal böyle olunca, proje değişikliğinin nevi, proje değişikliği nedeniyle işte meydana gelen zorluk derecesi, proje değişikliği yapılan işin toplam onaylı proje içindeki oranı ve bu değişiklik nedeniyle verilen süre uzatımı gibi makul sınırların aşılıp aşılmadığının takdirine esas olacak hususlar, konusunda uzman teknik bilirkişilerce incelenip değerlendirilmeli, yüklenici yönünden proje değişikliğinin kabul edilebilir makul sınırlar içinde kalıp kalmadığı ve katlanılabilir nitelikte olup olmadığı tüm dosya kapsamındaki belge yazışma ve deliller dikkate alınarak belirlenmeli ve yüklenicinin proje değişikliği gerektiren haller sonucu uzatılan sözleşme süresi nedeniyle sözleşme şartlarının 44.1 maddesi uyarınca maddi hak talebinde bulunabileceğinin tespiti halinde uzatılan süre içerisindeki genel giderler, malzeme ve işçilik giderleri bakımından yüklenicinin uğradığı zararın sözleşme hükümleri gözetilerek hüküm altına alınması gerekir.
O halde, mahkemece öncelikle HMK’nın 31. maddesinde düzenlenen “Hakimin davayı aydınlatma ödevi” kapsamında asıl davadaki davacı talebinin (ıslah dilekçesinde de gösterilmiş olan) her bir kalem talep için ne miktarda olduğu davacı tarafa verilecek uygun süre ile açıklattırılmalı, bundan sonra 6100 sayılı HMK’nın 266 ve devamı madde hükümlerine uygun seçilecek konusunda uzman teknik bilirkişi kurulundan az yukarıdaki açıklamaları kapsayacak biçimde sözleşme ve eklerine uygun değerlendirme yapılmak suretiyle proje değişikliğini gerektiren haller sebebiyle yükleniciye süre uzatımı verilmesi nedeniyle yüklenicinin genel giderler işçilik ve malzeme fiyatlarındaki artış sonucu bir zarara uğrayıp uğramadığı, zarara uğramışsa zararın miktarı konusunda gerekçeli ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmalı, alınan raporlara tarafların itirazı halinde taraf itirazları alınacak ek raporla karşılanmalı ve oluşacak sonuca uygun bir karar verilmelidir.” gerekçesiyle Dairemiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Dairemizce 25/05/2022 tarihli celsede verilen ara kararı ile usul ve yasaya uygun Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 03/02/2022 tarih ve 2021/4435 Esas- 2022/532 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Asıl ve birleşen davada davacı …. Şti. Vekili 18/05/2022 tarihli beyan dilekçesi ile HMK’nın 31. maddesi kapsamında asıl davadaki taleplerini açıklar dilekçe sunmuş, bu dilekçesinde dava dilekçesindeki 50.000,00 USD’nin; 549,51 USD’sinin davalının talimatıyla yapılan yol kaplamalarından kaynaklanan zararlara, 212,86 USD’sinin davalının talimatıyla yapılan projelerden kaynaklanan zararlara, 1.117,79 USD’sinin sözleşmede belirlenen süresi içinde ödenmeyen hak ediş bedellerinden kaynaklanan zararlara, 2.398,78 USD’sinin işin normal süresinden sonra yapılan hakediş bedellerinden dolayı meydana gelen kur farkı zararlarına, 5.008,04 USD’sinin haksız gecikme cezası sebebiyle ödenmeyen 12 numaralı hakediş alacağına yönelik olarak meydana gelen zarara, 1.050,41 USD’sinin işin normal süresinden sonra yapılan imalatlar için, inşaat bünyesine giren malzeme fiyat farklarından kaynaklanan zararlara, 39.662,61 USD’sinin işin sözleşmesinde belirlenen normal süresinden sonraki genel gider masraflarından kaynaklanan zararlara ilişkin olduğu belirtilmiştir.
Dairemizin 28/09/2022 tarihli celsesinde verilen ara kararı ile; bozma ilamı doğrultusunda 3 inşaat mühendisi, sözleşme hukukundan anlar 1 uzman kişi ve 1 mali müşavir olmak üzere yeni bilirkişi heyetinden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş; … tarafından düzenlenen 09/09/2022 tarihli kök rapor ve bu rapora taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirildiği ve karşılandığı 12/12/2022 tarihli ek rapor dosyaya derc olunmuştur.
Bilirkişi heyeti kök ve ek raporunda özetle; proje harici gecikmeler dikkate alınmaksızın yapılan hesaplamalara göre çeşitli imalat kalemleri yönünden yaşanan gecikmelerin 426 gün ile 992 gün arasında değiştiği, davaya konu işte kısmi kabul uygulaması yapılmadığı gözönüne alındığında gecikmelerden en yüksek olanı olan 992 günün davaya konu işte yaşanmış olan toplam gecikme süresi olarak değerlendirilmesi gerektiği, ancak davalı iş sahibi tarafından verilen süre uzatımı Olur’larında işin fiili gecikmesi dikkate alınmadan işin bedelinin toplam iş bedeline bölünmesi sonucu gecikme gün hesabı yapıldığı ve verilen 3 Olur toplamında 476 gün süre uzatımı hesaplandığı, bu açıklamalar ışığında yüklenicinin, iş sahibi tarafından proje değişiklikleri için sözleşme süresine oranla çok fazla sürelerde bekletildiği, bu beklenilen sürelerin yüklenici tarafından katlanılabilecek bir seviyede olmadığı, makul sınırların aşıldığı, işin sözleşmeye göre bitim tarihi olan 06/09/2006 tarihinden sonra yüklenicinin uğramış olduğu genel gider malzeme ve işçilik zararları için sözleşme şartlarının 44.1 maddesi uyarınca maddi hak talebinde bulunabileceği, davacı yüklenicinin malzeme fiyat farkları yönünden zararının 931.561,79 USD, genel gider masrafları yönünden zararının 1.258.351,06 USD, işçilik giderleri yönünden zararlarının 42.928,93 USD olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi heyetince yapılan teknik inceleme ve değerlendirmeler, dosya kapsamına uygun ve denetlenebilir nitelikte bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin bozma ilamı ve bozma sonrası alınan bilirkişi heyeti kök ve ek raporu birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında düzenlenen 12/01/2005 tarihli sözleşme ile asıl ve birleşen davada davacı yüklenici …. Şti., Gölkent,Ferizli, Sinanoğlu, Söğütlü ve Kaynarca (Sakarya) Grup İçmesuyu İletim ve Şebeke Hatları İnşaatı Yapım İşi’ni üstlenmiştir. Sözleşme Şartları I.Kısım Genel Şartlar, Uluslararası Mühendisler Müşavirler Federasyonu (…) tarafından hazırlanıp, 1987 yılında dördüncü baskısı yapılan, 1992 yılında yapılan değişikliklerle tekrar yayınlanan “İnşaat Mühendisliği Yapım İşleri Sözleşme Şartları”nın I.Kısmı olup, bu şartlar sözleşmede, “Özel Uygulama Şartları” başlığı altında verilen II. Kısımdaki değişikliklere ve ilavelere tabi kılınmıştır. Asıl davada davacı yüklenici, davalı iş sahibi tarafından yapılması gereken kamulaştırma, irtifak hakkı tesisi ve arazi tahsis işlemlerinin zamanında yapılmadığı, bu nedenle proje değişiklikleri yapılmak zorunda kalındığı iş süresinin bu sebeple uzadığı, iş süresinin uzaması nedeniyle davacı yüklenicinin, ihale öncesinde öngöremediği ilave masraflara girerek dava dilekçesinde gösterilen zararlara uğradığı gerekçesiyle dava dilekçesinde gösterilen alacak kalemleri yönünden, birleşen davada ise haksız nakde çevridiğini ileri sürdüğü teminat mektubu yönünden alacak talebinde bulunmuştur.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonununda 19/02/2019 tarih ve 2010/295 Esas- 2019/148 Karar sayılı kararı ile asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Bu kararın asıl ve birleşen davada davacı …. Şti. vekilince istinaf edilmesi üzerine, Dairemizin 29/03/2021 tarih ve 2020/676 Esas- 2021/319 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, asıl davada talep edilen ödenmeyen 12 nolu hakediş bedeline yönelik olarak 273.835,23 USD alacağın davalıdan tahsiline, birleşen davada haksız nakde çevrilen teminat mektubu yönünden 77.669,44 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Dairemizin bu kararına karşı taraf vekillerince temyiz başvurusunda bulunulması üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin yukarıda belirtilen ilamındaki gerekçelerle Dairemiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma sonrası Dairemizce alınan ve dosya kapsamına uygun bulunan bilirkişi raporunda, yüklenicinin, iş sahibi tarafından proje değişiklikleri için sözleşme süresine oranla çok fazla sürelerde bekletildiği, bu beklenilen sürelerin yüklenici tarafından katlanılabilecek bir seviyede olmadığı ve makul sınırların aşıldığı tespit edilmiştir.
Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere, Türk Hukuk Sisteminde akit serbestisi asıl olmakla birlikte, sözleşme özgürlüğü ile kastedilen; tarafların yapacakları sözleşmelerin içerik ve koşullarını diledikleri biçimde saptamada serbest olmaları olup, bu özgürlük yasaların gösterdiği sınırlar içinde kullanılabilir. Sözleşme eki Genel İdari Şartname’nin 44.1 maddesinin son paragrafı uyarınca, proje değişikliği gerektiren haller dışındaki sebeplerle yükleniciye bir süre uzatımı verildiği takdirde yüklenicinin bir maddi hak talebinde bulunamayacağı açıktır. Ancak yüklenicinin öngörmesi mümkün olmayan, katlanamayacağı, kabul edilemez ve makul sınırları aşan proje değişikliği veya tadilatı hallerinde maddi hak talebinin (zarar isteminin) kabul edilmemesi ise iyi niyet ve dürüstlük kuralları ile hakkaniyete uygun düşmeyecektir. Dairemizce bozma kararından sonra alınan bilirkişi kök ve ek raporunda, yapılan teknik incelemeler sonucunda, uzayan sürenin makul sınırları aştığı tespit edilmiş olmakla, makul sınırları aşan bu proje değişikliği veya tadilatlar nedeniyle yüklenicinin maddi hak talebinin (zarar isteminin) kabul edilmemesi iyi niyet ve dürüstlük kuralları ile hakkaniyete uygun düşmeyeceğinden, uzayan sözleşme süresinde oluştuğu tespit edilen malzeme fiyatlarındaki artış, işçilik ve genel gider zarar kalemleri yönünden davacı yüklenicinin asıl dava dilekçesindeki talebini HMK’nın 31.maddesi kapsamında açıklayan dilekçesindeki kuruşlandırma ve ıslah dilekçesindeki bedel artırım miktarları dikkate alınarak, malzeme fiyat farkı olarak 57.435,58 USD, genel gider ve işçilik masraflarına yönelik olarak toplam 1.301.279,99 USD, ödenmeyen 12 nolu hakediş bedeline yönelik olarak 273.835,35 USD alacağın davalıdan tahsiline, kabul edilen alacak kalemlerine dava ve ıslah tarihlerinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesine göre devlet bankalarınca USD cinsinden açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına uygulanan değişen oranlardaki en yüksek faizinin uygulanmasına, birleşen davada 77.669,44 TL’nin birleşen dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın II.maddesine göre avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, asıl davada davanın TL değerinin dava ve ıslah tarihlerindeki USD kurunun T.C. Merkez Bankası tarafından ilan edilen efektif satış kurları üzerinden (50.000,00 USD x 1,5388 TL = 76.940,00 TL + 2.683.957,99 USDx 3,9300 = 10.547.954,90 TL olarak) belirlenmesine, yine kabul edilen alacak miktarının karar harcına esas TL değerinin alacak kalemlerine göre, dava ve ıslah tarihlerindeki T.C. Merkez Bankası tarafından ilan edilen efektif satış kuru üzerinden hesaplanmasına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davanın KISMEN KABULÜNE,
a)Malzeme fiyat farkı olarak toplam 57.435,58 USD alacağın; 1.050,41 USD’sine dava tarihi olan 06/05/2010 tarihinden itibaren, 56.385,17 USD’sine ıslah tarihi olan 23/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanunu’n 4/a maddesine göre devlet bankalarınca USD cinsinden açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına uygulanan değişen oranlardaki en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
b)Genel gider ve işçilik masraflarına yönelik olarak toplam 1.301.279,99 USD alacağın; 39.662,61 USD’sine dava tarihi olan 06/05/2010 tarihinden itibaren, 1.261.617,38 USD’sine ıslah tarihi olan 23/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanunu’n 4/a maddesine göre devlet bankalarınca USD cinsinden açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına uygulanan değişen oranlardaki en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
c)Ödenmeyen 12 nolu hakediş bedeline yönelik olarak 273.835,35 USD alacağın; 5.008,04 USD’sine dava tarihi olan 06/05/2010 tarihinden itibaren, 268.827,19 USD’sine ıslah tarihi olan 23/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanunu’n 4/a maddesine göre devlet bankalarınca USD cinsinden açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına uygulanan değişen oranlardaki en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 430.803,60 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 1.110,50 TL peşin karar harcı ile ıslah harcı olarak alınan 182.080,00 TL toplamı 183.190,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 247.613,1‬0 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
-Davacı tarafından yatırılan 1.110,50 TL peşin karar harcı ile ıslah harcı olarak alınan 182.080,00 TL toplamı 183.190,50 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 301.065,96 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 274.365,97 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan 17,15 TL başvuru harcı, 499,90 TL tebligat ücreti 36.274,00 TL bilirkişi ücreti, 242,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 4,50 TL müzekkere gideri ile 367,48 TL dosya posta masrafı olmak üzere toplam 37.405,63‬ TL yargılama giderinin davanın kabul oranı (%59,71) dikkate alınarak takdiren 22.334,90 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davalı tarafından yapılan 14,00 TL tebligat gideri ile 93,75 TL dosya posta masrafı olmak üzere toplam 107,75 TL yargılama giderinden davanın red oranı (%40,29‬) dikkate alınarak takdiren 43,41 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
2-Birleşen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2004/662 Esas sayılı dosyası yönünden davanın KISMEN KABULÜNE,
a)77.669,44 TL’nin birleşen dava tarihi olan 04/04/2013 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın II.maddesine göre avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 5.305,59 TL harçtan peşin yatırılan 1.778,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.526,79‬ TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
-Davacı tarafından yatırılan 1.778,80 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan 24,30 TL başvurma harcından ibaret yargılama giderinin davanın kabul oranı dikkate alınarak (%74,56) hesaplanan 18,11 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına
-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 12.427,11 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-HMK’nın 333. maddesi gereğince, taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince ilgili tarafa iadesine,
Dair, asıl ve birleşen davada davacı vekili ile asıl ve birleşen davada davalı vekilinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 25/01/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

…… 25/01/2023 10:22:10

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır