Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/28 – Karar No:2023/973
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/28
KARAR NO : 2023/973
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/09/2021
NUMARASI : 2020/375 E-2021/499 K
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 28/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/10/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasında mahkemece davanın reddine dair verilen kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkili firma ile davalı firma arasında bir kısım mal üretimi ve teslimi konusunda sözlü olarak sözleşme akdedildiğini, bunun üzerine davacının teslim alacağı ürünlere karşılık toplamda 25.000,00 TL bedel ödemesi konusunda anlaştıklarını, müvekkili firmanın banka havalesi ile “EFT Cari Hesaba Mahsuben Avans” açıklaması ile teslim edilmesi kararlaştırılan toplam ürün bedelini ödediğini, ancak davalı firma tarafından sözleşmede kararlaştırılan taahhütlerin bugüne kadar yerine getirilmediğini, bunun üzerine ödenen bedelin iadesi için icra takibi yapıldığını, davalının icra dosyasına kötüniyetli olarak ve alacağı sürüncemede bırakmak amacıyla itiraz ettiğini belirterek; Ankara 19. İcra Müdürlüğü’nün 2019/13872 sayılı dosyasına davalı …. Şti. tarafından yapılan haksız itirazın iptali ile icra takibinin işlemiş işleyecek her türlü faizi ile kaldığı yerden devamını, asıl alacak üzerinden %20’den az olmamak üzere davalı taraf aleyhine icra inkar tazminatı takdirini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacı tarafın dilekçesinde taraflar arasında gerçekleşen olayları tam ve aydınlık bir şekilde anlatmadığını, müvekkili şirketin tarafların arasındaki anlaşmaya binaen yükümlülüklerini fazlasıyla yerine getirdiğini, edimlerini anlaşmaya uygun bir şekilde ifa ettiğini ve söz konusu malı teslim ettiğini, taraflar arasında anlaştıkları bedel karşılığında söz konusu parçanın imalatında toplamda 11 adet olmak üzere 2 farklı çelik malzeme ile 13 adet alüminyum parçaların işlemesinin yapılacağı konusunda mutabık kaldıklarını, müvekkilinin toplamda 11 parça olan 2 farklı çelik malzemenin işlemesini tamamladığını ve davacıya teslim ettiğini, akabinde toplamda 13 parça olacak alüminyum parçaların işlemesine geçildiğini, bunların da tamamlandığını ancak davacının almaya gelmediğini, ardından tarafların 2 adet daha numune üretimi için nakit 5.000,00 TL; ödeme çekle yapılırsa 7.500,00 TL üzerinden anlaştıklarını, bu numunelerin de üretildiğini, bunlardan 1 tanesinin davacı tarafından alındığını, diğer parçanın ise müvekkilinde bulunduğunu, eser sözleşmelerinde teamüle göre sözleşme feshedilmediği veya işten el çektirildiği kanıtlanmadığı sürece imalatın yüklenici taraından yapıldığının kabulü gerektiğini belirterek; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın, teslim edilmeyen mallar için yapılan avans ödemelerinin tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, davacı vekilinin, üretim ve teslimi için davalı ile sözlü olarak anlaşılıp 25.000,00 TL avans ödemesi yapıldığını, ancak davalının taahhütlerini yerine getirmediğini, malları teslim etmediğini, ödemelerin tahsili için yapılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açtığı, davalı vekilinin; edimlerin sözleşmeye uygun ifa edilip malların teslim edildiğini, ancak davalının ihalesini aldığı işin üç aşamalı olduğunu, aşamaların, modelleme, dökümleme ve talaşlı imalat olup, kendilerine imalat için getirildiğinde modelleme ve dökümlemede sıkıntılar olduğunu davacıya bildirdiklerini, davacının yeniden yaptıracak gücü olmadığını söyleyerek, kendilerinden alınıp hataların kaynakla kapatılıp işleme aşamasına öyle geçildiğini, 11 parçanın tesliminin yapıldığını, 13 parça olan çelik malzeme işlemesine geçildiğini, işlemesi tamamlanıp bildirilmesine rağmen bir müddet alınmayıp yeniden dökümlenmiş numune getirildiğini, ilave bedel ile yapımının kabul edildiğini, bu numunelerden birini davacının alarak fabrikaya gönderdiğini, mallar teslim edilmemiş olsa iş akdinin feshedilip 3. kişiye tamamlatılması gerektiğini, teslim edilen işin kendilerince yapıldığını savunarak davanın reddini istediği, ödeme dekontlarından, 2017 yılının 4-5-7-8-9. aylarında davacı tarafından davalıya ödemeler yapıldığının tespit edildiği, ihaleyi veren MSB Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü İkmal, Kalite Güvence ve Proje Takip Müdürlüğünün 09/04/2021 tarihli müzekkere cevabında malların 22/06/2017 tarihinde teslim edildiğinin, niteliklere uygun olmadığından yüklenici firmanın 3 kez daha mal teslimi yaptığının, ancak yüklenici firma taahhüdünü yerine getirmediğinden 20/07/2018 tarihinde sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiği, taraf defterleri ve dosya münderecatının uzman bilirkişilerce incelendiği, davacı defterlerine göre 25.000,00 TL ödeme yapıldığı, 25.000,00 TL alacak göründüğü, davalı ticari defterleri üzerinde davacı adına açılmış bir hesabın olmadığı, ihale süresi içinde malzemelerin 4 kez teslim edildiği ancak niteliğe uygun bulunmayan malzemenin davalı işlemi nedeniyle niteliğe aykırı olduğunun tespit edilemediği, sonuç olarak; malların ihaleyi veren kuruma teslim edildiği, arada yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, davacı tarafça malzemenin eksik veya ayıplı olduğuna ilişkin bir ihtar olmadığı gibi, başka bir firmaya yaptırıldığına veya malzemenin kabul edilmemesinin davalıdan kaynaklandığına ilişkin iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf başvurusunda; davalı şirketin anlaşılan sürede imalatın yapılacağını ve müvekkiline teslim edileceğini taahhüt ettiğini, ancak taahhüdünü yerine getiremediğini, müvekkiline işi bitireceğini vaat ettiğini, müvekkilinin de bunun üzerine davalının belirtilen banka hesabına bu iş ile ilgili avans ödemelerini zamanında yaptığını, davalı firma tarafından müvekkiline hiçbir şekilde mal ve numune teslim edilmediğini, davalı yanca da müvekkiline malların teslim edildiğinin ispatlanamadığını, hatta davalı yanın dava dosyası içerisine sunmuş olduğu fotoğraflarla dahi numuneleri halen teslim etmediğini ikrar ettiğini, teslimin davalı tarafça belge ile ispatlanması gerektiğini, malların teslim edildiğine dair herhangi bir fatura veya irsaliye fişi bulunmadığını, bilirkişi heyetince yanılgıya düşülerek; davalı tarafından müvekkiline mal teslim edilmiş gibi, hatalı ve eksik incelemeye dayalı rapor tanzim edildiğini, mahkemece itirazları değerlendirilmeksizin ve başka rapor aldırılmaksızın hatalı rapor doğrultusunda davanın reddine karar verildiğini, taraflarınca, müvekkilinin ödediği bedel karşılığı olan malın teslim edilmemesi nedeniyle haksız alınan bedelin müvekkiline iadesinin talep edildiğini, bilirkişi ve mahkemenin ise ihale sürecinin kaybedilmesi ve bu surette kimin kusurlu olduğunu incelendiğini, bu hususun ayrı bir dava konusu olduğunu, ısrarla belirttikleri üzere; zaten ihaleye konu edilen imalatların davalı yanla bir ilgisi olmadığını, bu hususun Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü’nden alınan 09/04/2021 tarihli yazıdan da anlaşıldığını, söz konusu malzemelerin ihalenin kaçırılmaması adına müvekkili tarafından temin edilerek ihaleye sunulduğunu, Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü’nün dosyaya sunmuş olduğu yazıda davalı firmanın müvekkiline teslim ettiği iddia edilen (sözleşme tarih ve no: 09/02/2017 – 62, parça adı “kombi mesnet” stok no (2815123557477 nato stok no.) malzemenin ihaleye konu işte niteliklere uygun olmadığı belirtilmekte olup, bu malzemenin de davalı firma tarafından teslim edilmediğinin açık olduğunu, gelen yazı cevabına göre, ihaleye sunulan malzemenin davalı firma tarafından üretilmediğinin, ayrıca davalı tarafça numune dahi verilmediğinin kanıtlandığını, müvekkili tarafından, ihaleye davalı tarafça sunulan numunelerle değil, davalı tarafça sözleşmeye konu numunelerin sunulmaması nedeniyle, yine de ihale sürecine katılabilmek için müvekkili tarafından askeri fabrikalar ile yapılan sözleşmenin iptal olmaması amacıyla işyerinden ilgisiz parçalar teslim edildiğini ve bu parçaların şartnameye uygun olmaması nedeniyle reddedildiğini belirterek; mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamından, taraflar arasında, davacının Sakarya Tank Palet Fabrikasında katılmış olduğu ihale için numune üretimi yapılması hususunda sözlü eser sözleşmesi bulunduğu anlaşılmış olup, davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir. Davacı iş sahibi, sözlü sözleşme kapsamında kararlaştırılan numunelerin teslim edilmediğini, davalı yüklenici ise, talep doğrultusunda imalatların yapılarak bir kısmının teslim edildiğini, bir kısım numunelerin ise davacı tarafından teslim alınmadığını ileri sürmüştür. Mahkemece Milli Savunma Bakanlığı Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü, İkmal, Kalite Güvence ve Proje Takip Müdürlüğü’ne yazılan yazıya verilen cevapta; 1. Ana Bakım Fabrika Müdürlüğü’nün ihtiyacı olan 44 KLM.Flanş, Takoz, Kapak, Mesnet, Dişli, Yatak, Burç Yay, Tapa Ve Yağ Ölçme Çubuğu olmak üzere 8 kalem malzeme için yüklenici ile sözleşme imzalandığı, bu sözleşme gereği davaya konu malzemenin normal teslim süresi içerisinde 22/06/2017 tarihinde teslim edildiği, yapılan muayene sonucu niteliklere uygun olmadığına karar veriliği, sözleşmenin davacı firmanın taahhüdünü yerine getirmemesi nedeniyle 20/08/2018 tarihinde feshedildiği belirtilmiş olup, yazı ekinde bulunan teslim tesellüm tutanaklarında, davacının bildirmiş olduğu, 2815 12 355 7477 stok numaralı kombi mesnet malzemesinin çeşitli tarihlerde dava dışı iş sahibi idareye teslim edildiği, davacının siparişini verdiği bir kısım numuneyi ise halen davalının iş yerinden teslim almadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle davalı elinde olduğu iddia ve kabul edilen malzemelerin talep halinde iade edilebileceğinin tabi bulunmasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcının peşin alınan 577,57 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 307,72 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28/09/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır