Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2022/1349 E. 2023/589 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/1349 – Karar No:2023/589
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1349
KARAR NO : 2023/589
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/10/2021
NUMARASI : 2014/651 E-2021/704 K

ASIL DAVADA
DAVACI : …
VEKİLİ
DAVALILAR :
DAVANIN KONUSU : Alacak (Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 17/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/05/2023
Yüklenici … vekilince açılan asıl dava ve birleşen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/155 Esas sayılı dava dosyası tapu iptali ve tescil; birleşen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/699 Esas sayılı dava dosyası alacak; bir kısım arsa sahipleri vekilince açılan birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/42 Esas sayılı dava dosyası alacak, dava konusu sözleşmeye konu parselde arsa sahiplerinden hisse satın alarak malik olan … vekilince açılan birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/526 Esas sayılı dava dosyası ise sözleşmenin feshi ile tazminat istemlerine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın bir kısım davalılar yönünden husumetten reddine, bir kısım davalılar yönünden kabulüne, birleşen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/155 Esas sayılı davanın kısmen kabulüne, birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/42 Esas sayılı davanın bir kısım davacılar yönünden aktif dava yokluğundan reddine, bir kısım davacılar yönünden kabulüne, birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/526 Esas sayılı davanın reddine, birleşen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/699 Esas sayılı davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde asıl dava, birleşen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/155 Esas ve birleşen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/699 Esas sayılı davalarında davacı, birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/42 Esas ve birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/526 Esas sayılı davalarında davalı … vekili, asıl davada bir kısım davalılar, birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/42 Esas sayılı dosyasında davacılar vekili Av. …, asıl ve birleşen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/699 Esas sayılı davasında davalı, birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/526 Esas sayılı dosyasında davacı … vekili ile asıl ve birleşen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/699 Esas sayılı davasında davalı … vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkili ile davalılar arasında … parsel sayılı taşınmaz (imardan önce … parsel) üzerine bina inşa edilmek üzere Yenimahalle 3. Noterliği’nin 17/08/1994 tarih ve 37974 yevmiye nolu, aynı noterliğin 23/08/1994 tarih ve 38984 yevmiye nolu kat karşılığı inşaat sözleşmeleri akdedildiğini ve sözleşmelerin tapuya şerh edildiğini, davalılardan …, …, …, … ve …’nün müvekkili ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapan arsa sahiplerinden daha sonra hisse alan kişiler olduğunu ve bu nedenle de sözleşmelere halef olduğunu ayrıca müvekkili ile davalılar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin tapuya şerh edilmesi nedeniyle sözleşmelerden sonra arsa sahiplerinden hisse alan bir kısım davalıların satın aldıkları kişilerin halefi olduğunu, sözleşmelerin 2.sayfasında sözleşmenin noterde düzenlenmesinden sonra davalıların sözleşme konusu arsanın müvekkiline isabet edecek bağımsız bölümlerin arsa payını devredecekleri ve dairelerin tesliminin teminatı olarak da müvekkili kooperatife devredilen tapu kayıtlarına 2.dereceden ipotek tesis edileceğinin belirtildiğini, Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2003/341 D.iş sayılı tespit dosyası ile yüklenicinin yükümlülüklerinin %98’ini yerine getirdiğinin 05/01/2004 tarihi itibariyle tespit edildiğini ancak davalıların müvekkiline vermesi gereken tapu devirlerini bugüne kadar vermedikleri gibi kendilerine düşen dairelere isabet eden arsa payları haricinde olan ve müvekkiline düşen dairelerin arsa payları üzerinde tasarruf ettiğini, başkalarına satış yapma veya satış vaadinde bulunma girişimlerinde bulunduklarını, nitekim davalılardan … varislerinden …’in hisselerine, borçlarından dolayı “Müvekkiline verilmesi gereken arsa payı da dahil” hacizler konulduğunu ve konulan haciz neticesinde davalı …’in hissesinin satışa çıkarıldığını, yine Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/21 Esas sayılı dosyası ile müvekkiline isabet eden arsa payları dahil ihtiyati tedbir konulduğunu, sözleşme konusu inşaatların bitim aşamasına gelmesine rağmen davalıların sözleşme gereğince vermeleri gereken tapu ferağlarını vermediklerini, müvekkiline isabet eden %70’lik arsa payı olan 8160 m²lik pay üzerinde de yasal olmadığı halde yukarıda belirtildiği şekilde ve sözleşmeye aykırı olarak tasarruf edildiği belirtilerek, … parsel sayılı taşınmaz kaydına ihtiyati tedbir konulmasını ve davalılar adına olan tapu kaydının %70 oranına isabet eden 8160 m²’lik kısmın iptali ile müvekkili kooperatif adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili; davacı tarafından yapıldığı iddia edilen inşaatın ruhsatsız olduğunu, bunun kamu düzenine ilişkin bir zorunluluk olmasına rağmen davacının ruhsatsız ve kaçak bir şekilde inşaata başladığı ve bugünkü haline getirildiğini, Yargıtay kararlarında da görüldüğü üzere, mevzuata ve kamu düzenine ilişkin İmar Mevzuatı’na aykırı inşaatın İmar Kanunu’nun 21, 32 ve 42 maddelerinde yazılı yatırımları ile karşı karşıya kalan davacının tapu istemesinin haklı bir gerekçesinin olamayacağını, davacı kooperatifin davasında haksız olduğunu, Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2003/341 D. İş sayılı dosyasında yapıldığı iddia edilen tespite göre yükümlülüklerinin %98’inin yerine getirildiği iddiasının kabul edilmesinin mümkün olmadığını, ruhsatsız, kaçak ve denetimsiz olması sebebiyle inşaat tekniğine uygun yapıldığının kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafça henüz inşaat aşamasında olan binaların işgaline izin verildiği ve böylece taşınmaz maliki davalıları oldu bitti ile karşı karşıya bıraktığını, davacı yanın gerek mevzuat gerek fiili durum açısından hiçbir zaman mevzuata uygun hale getiremeyeceğini bildiği halde davalılara ihtarnameler keşide ettiğini belirterek; haksız davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili; müvekkilinin dava konusu gayrimenkuldeki hissesini 3.şahsa devrettiğini, davanın yeni malike yöneltilmesi gerektiğini, müvekkilinin davacı ile imzalanan sözleşmede taraf olmadığını, bu nedenle husumet itirazında bulunduklarını, davanın zamanaşımı yönünden incelenmesini talep ettiklerini belirterek; davanın müvekkili açısından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … vekili; müvekkilleri ile davacı arasında Yenimahalle 3. Noterliği’nin 17/08/1994 tarih ve 37974 yevmiye sayılı kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, ancak sözleşmede işin bitirilmesi ile ilgili süre konusunda açıklık bulunmadığından aynı noterliğin 19/08/1994 tarih ve 38479 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde düzeltme beyannamesi şeklinde ek sözleşme tanzim edildiğini ve sözleşmeye göre işin 36 ayda bitirileceğini, mücbir sebepler dışında en geç 30/04/1995 tarihinde işe başlanacağının hüküm altına alınmasına rağmen sözleşmeden sonra uzunca bir zaman davacı kooperatifin işe başlamadığını, ana sözleşmede kararlaştırılan konut ve dubleksler yerine başka bir sistem ile iki ana bloktan oluşan 6 blok halinde binalar yapılmaya başlandığını, kooperatifin mimarı projesinin imar müdürlüğünün onayını taşımadığını ve projenin mevcut hali ile onanmasının mümkün olmadığına, 12 yılı aşkın süre geçmesine rağmen davacı kooperatifin projesini onaylatamadığı gibi, işleri de bitiremediğini, müvekkillerinin olumsuz yönde etkilendiğini, bu nedenle davacıya 02/07/2001 ve 06/07/2001 tarihli iki adet ihtarname çekildiğini, davacı kooperatifin sözleşme gereğince edimlerini yerine getirmediğini, davacının dava dilekçesinde yükümlülüklerinin %98’inin yerine getirildiğinin beyan edildiğini, ancak aksine bittiği beyan edilen oranda ortada bir eserin mevcut olmadığını, ayrıca çekilen ihtarnameler ile sözleşmenin sona erdiğini, müvekkillerinin talebi üzerine Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/41 D.İş sayılı dosya ile tespit yaptırdıklarını, 21/12/2005 tarihli bilirkişi raporunu esas alınarak davacıya 13/02/2006 tarih ve 4184 yevmiye sayılı ihtarname çekilerek, işlerin bitirilerek 30 gün içerisinde ruhsat alınmasının, müvekkillerine sözleşme gereği düşen ve bilirkişi raporunda belirtilen 43 daire ile iki adet dükkanın anahtarlarının aynı süre içerisinde tesliminin, sözleşme gereğince kiradan kaynaklanan 11.461,50 YTL’nin de aynı süre içerisinde ödenmesinin, yapımına hiç başlanmayan pasaj şeklindeki çarşı ve otopark işlerinin yapılmasına muvafakat etmediklerini, bu işler ile ilgili işlem yapılmamasının, tasarrufta bulunulmamasının, bu kısma ait arsanın ayrılmasına yönelik talepte bulunulduğunu, davacının kendi edimini yerinde ve en önemlisi zamanında gerçekleştirmemesine rağmen müvekkillerinden tapu ferağlarını beklemesinin açıkça hakkın kötüye kullanılması olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/155 Esas sayılı dosyasında;
Davacı vekili; müvekkili ile davalılar arasında … parsel sayılı taşınmaz (imardan önce … ada) üzerine bina inşa edilmek üzere Yenimahalle 3. Noterliği’nin 17/08/1994 tarih ve 37974 yevmiye nolu, aynı noterliğin 23/08/1994 tarih ve 38984 yevmiye nolu kat karşılığı inşaat sözleşmeleri akdedildiğini ve sözleşmelerin tapuya şerh edildiğini, davalılardan …… Ltd. Şti’nin müvekkili ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapan arsa sahiplerinden daha sonra hisse satın alan şirket olup, satın alma nedeni ile sözleşmelere halef olduğunu, inşaatın bitme aşamasına gelmesine rağmen davalıların sözleşme gereğince vermeleri gereken tapu ferağlarını vermemeleri nedeniyle diğer arsa sahipleri aleyhine Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2006/250 Esas sayılı dava dosyası ile dava açıldığını ileri sürerek, bu dava dosyasının belirtilen dosya ile birleştirilmesine, birleştirme talebinin kabul edilmemesi halinde davalılar adına kayıtlı yukarıda belirtilen taşınmazdaki hisselerinin iptali, kooperatif adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece verilen 20/03/2007 tarih ve 2007/155 Esas- 2007/76 Karar sayılı kararı ile aralarındaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle iş bu dava dosyasının Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2006/250 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/42 Esas sayılı dosyasında;
Davacılar vekili; müvekkilleri ile davalı kooperatif arasında 17/08/1994 tarihli “Düzenleme Şeklinde Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ve Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi” yapıldığını, sözleşmeye göre yapılacak binaların %40’ının arsa hissesine karşılık arsa sahiplerine verileceği, ruhsat tarihinden itibaren 36 ay içinde arsa sahiplerine konutların iskân alınmış şekilde teslim edileceği, teslim edilmediği takdirde arsa sahiplerine ait daireler için günün rayiç bedelleri üzerinden şartlı ceza olarak aylık kira ödeneceğinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin 3.sayfasında da verilecek dairelerin teknik özelliklerinin belirtildiğini, 19/08/1994 tarihli Düzenleme Şeklinde Düzeltme Beyannamesi ile ek sözleşme yapıldığını ve buna göre arsa sahiplerine ait dairelerin inşaat başlama tarihinden itibaren 36 ay sonra iskân ruhsatı alınarak teslim edileceği ve inşaata mücbir sebepler dışında en geç 30/04/1995 tarihinde başlanacağı, kooperatifin kastı veya kusuru ile inşaata bu tarihe kadar başlanılmazsa her daire için aylık kira bedeli 3.000.000 TL ödeneceği, hususunun kararlaştırıldığını, iskanın süresinde alınmadığını, davalı tarafça müvekkillerine verilecek daire sayısının 33 olarak belirlendiğini, Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/41 D.iş sayılı dosyası ile yapılan tespitte inşaatın durumunun belirlendiğini ve müvekkilleri arsa sahiplerine paylaşım oranına göre 43 adet daire ve 2 dükkanın düştüğünü, eksik ve ayıplı iş bedellerinin belirlenerek kira tazminatının tespit edildiğini, tespit raporundaki hesaplamaya göre müvekkillerine verilen 33 daire dışında kalan 10 adet daire ve 2 dükkan olmak üzere 12 adet bağımsız bölüm bulunduğunu, bunların mülkiyetinin müvekkili arsa sahiplerine ait olduğunun tespitine karar verilmesini, eksik ve ayıplı imalat nedeniyle 38.538,50 TL’nin 06/07/2001 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte, kira tazminatı nedeniyle 45 adet bağımsız bölüm için şimdilik 11.461,50 TL’nin 06/07/2001 tarihinden itibaren yasal faizi ile, hiç başlanmamış pasaj şeklindeki çarşı ve otoparka ayrılan 5440 m² arsanın taraflar arasındaki sözleşmenin bu bölümü isabet eden kısmı yönünden iptali ile sözleşme kapsamında yapılması kararlaştırılan ancak yapımına hiç başlanmayan otopark ile pasaj şeklindeki dükkanların bulunduğu arsanın tapuda tefrik edilerek müvekkilleri uhdesinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacıların dava dayanağı sözleşmeye istinaden talepte bulunabilmeleri için öncelikle sözleşme gereğince yükümlülüklerinin yerine getirilmesi gerektiğini, yapılacak imalat ve inşaat için davacıların müvekkili kooperatif yetkililerine vekaletname vermeleri gerekirken, vekaletnamelerin verilmediğini, bunun üzerine idareye yapılacak inşaat ruhsatı başvurusu için gerekli olan yetkinin Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2006/228 Esas sayılı dosyası ile açılan dava neticesinde, müvekkilinin inşaat ruhsatı alımı için davacıları temsilen idare nezdinde her türlü başvuru yetkisini ancak alabildiğini, yani müvekkilinin yasal prosedürleri yerine getirebilmek için 07/02/2007 tarihinde yetki alabildiğini ve kararın Yargıtay aşamasında olduğunu, davacıların müvekkiline vermeleri gereken tapu ferağlarının verilmediği ve bu nedenle Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2006/250 Esas sayılı dosyası ile tapu iptali ve tescil davası açıldığını, davacıların müvekkilinin inşaat ve imalat yaptığı …parselde hisselerini satarak hisse çoğunluğunu kaybettiğini ve davacılar dışında 5 hissedar daha bulunduğunu, davacıların sözleşmeye aykırı hareket etmeleri ve mücbir sebeplerden dolayı inşaat ruhsatının alınamadığını, genel idari sorunların da mevcut olduğunu ve 2007 sonunda ruhsat verilebilecek hale gelinebildiğini, bu yüzden davacıların iddia ettiği gibi teslim tarihi, sözleşmeden itibaren 36 ay değil, idari sorunların ortadan kalktığı ve müvekkilinin davalılardan mahkeme kararı ile yetkiyi alıp inşaat ruhsatını aldığı günden itibaren 36 ay olacağını, müvekkilinin kusurundan kaynaklanan bir gecikmenin söz konusu olmadığın, davacıların kendi kusurlarına dayanarak müvekkilinden talepte bulunmalarının mümkün olamayacağını, idari problemlerin giderilmesi halinde çarşı ve otopark inşaatının da bitirileceğini, arsa payı çoğunluğunun yitirilmesi nedeniyle 5440 m²’lik bölüm için davacıların sözleşmenin feshini talep etmelerinin mümkün olmadığı gibi, yapılan sözleşme bir bütün olup, kısmen feshinin yasal olarak mümkün olmadığını, davacıların, kendilerine düşen bağımsız bölüm sayısının 33 adet olduğunu kabul ederek ek sözleşme imzalandığını ve kime ne kadar bağımsız bölüm düştüğü açıkça yazıldığını, bunlar haricinde davacıların yüklenici kooperatiften bir taleple bulunulmayacağının imza altına alındığını, davacılar tarafından tespit dosyasında alınan rapora yapılan itirazlarını tekrar ettiklerini, davacıların kira taleplerinin yerinde olmadığını ve BK’nun 126/4 maddesi gereğince 5 yıllık zaman aşımına uğradığını, yine eksik imalat ve inşaat olmadığını, inşaat ruhsatı alınamamış ve inşaat- imalat süresi başlamamış bir sözleşmeye istinaden eksik ve hatalı imalattan bahisle talep bulunulamayacağını ve eksik- hatalı imalat ve nefaset farkı taleplerinin de zaman aşımına uğradığını, davacıların müvekkilinden alacağının olmadığını, aksine müvekkilinin alacağının söz konusu olduğunu, davacılarca ödenmesi gereken emlak vergilerinin ve yapı denetim bedelinin müvekkilince ödendiğini, sözleşmenin ifası noktasında müvekkiline atfedilecek kusur ve kastın bulunmadığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece verilen 27/05/2009 tarih ve 2008/42 Esas- 2009/265 Karar sayılı kararı ile aralarındaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle iş bu dava dosyasının Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2006/250 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/526 Esas sayılı dosyasında;
Davacı vekili; davalı kooperatif Yenimahalle 3. Noterliğince düzenlenen 17/08/1994 tarih ve 37974 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ve Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi, aynı noterliğin 19/01/1996 tarih ve 03008 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Düzeltme Beyannamesi ve 19/01/1997 tarihli kooperatifçe tasdik edilen belge hükümleri gereğince …, …parselini oluşturan 11657 m² yüzölçümüne sahip taşınmaz üzerinde kat karşılığı inşaat yapmayı kabul ve taahhüt ettiğini, 36 ay içinde yapılıp teslim edilecek olan bağımsız bölüm ve dükkanların %40’ının arsa sahiplerine, %60’ının davalı kooperatife ait olacağının düzenlendiğini, sözleşme ve eklerinin düzenlendiği tarihten sonra veraset, imar ve satışlar nedeniyle taşınmaz maliklerinde değişiklikler olduğunu, müvekkili açısından arsa sahibi …’in 26/11/2004 tarih ve 16384 yevmiye nolu resmi satış senedi ile maliki bulunduğu 2164/15680 hissenin 1900/15680’ini davacı müvekkiline sattığını, arsa sahiplerinden …’in ölümü üzerine taşınmazdaki hissenin mirasçıları … ve …’e intikal ettiğini, mirasçılardan …’in 13/05/2005 tarih ve 7950 yevmiye sayılı resmi satış senedi ile maliki bulunduğu 420/15680 hissenin 270/15680 hissesini …oğlu …’a sattığını, …’ın da 27/06/2005 tarihinde maliki bulunduğu bu hissenin 50/15680’ini davacı müvekkiline sattığını, yine sözleşmenin tarafı olmayan ancak 19/01/1997 tarihli belgeye istinaden kendisine daire ve dükkan tahsis edilen … oğlu …’in ölümü üzerine taşınmazdaki hissenin mirasçısı …’e intikal ettiği ve …’in de maliki bulunduğu 560/15680 hissesinin 70/15680 hissesini 13/05/2005 tarihinde müvekkiline sattığını, böylece müvekkilinin 2020/15680 hisseye malik olduğunu ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve ekleri uyarınca …’e düşen A blok 12 ve 8, B blok 2 ve 16 nolu daireler ile 6, 11, 18 ve 23 numaralı dükkanların %87,8’inin, …’e düşen A blok 6 ve 10, B blok 3 ve 13, C blok 12 nolu daireler ile 1, 5 ve 13 numaralı dükkanların %2,9’unun, …’e düşen A blok 2 numaralı daire ile 9 numaralı dükkanın %12,5’inin, 19/01/1997 tarihli belgeye istinaden arsa sahiplerine düşen A blok 16, B blok 14 ve 15 numaralı daireler üzerinde taşınmazdaki hissesi oranında, yine kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yazılı olanlar dışında kat ilavesi vb yollarla fazladan yapılan daire ve dükkanlar üzerinde hissesi oranında hak sahibi olduğunu, müvekkilinin malik olduktan sonra kooperatife ihtarname göndererek taşınmaz malikleri arasında yer aldığını bildirdiğini, ancak davalı kooperatifin Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2006/228 Esas sayılı dosyası ile dava açarak inşaat ruhsatı almak için yetki istediğini ve Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2006/250 Esas sayılı dosyasında tapu iptali ve tescil isteminde bulunduğunu, davalı kooperatifin arsa sahiplerinden bir kısmının halefi olan müvekkiline düşen daire ve dükkanları keyfi olarak hak sahibi olmayan 3.kişilere teslim ettiğini, bağımsız bölümleri iskan alarak teslim etmesi gerekirken teslim etmediğini ileri sürerek, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine, kira kaybı nedeniyle 5.000,00 TL, inşaatın mevzuat ve tekniğe aykırı yapılması ve arsanın değer kaybından dolayı 5.000,00 TL’nin avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bu dava dosyasının Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2006/250 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; sözleşmenin ifasını geciktirenin davacı ve arkadaşlarının olduğunu, ifanın gecikmesinden müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, sözleşme gereğince davacı ve diğer arsa sahiplerince inşaat ruhsatı alımı için verilmesi gereken yetkinin verilmediğini, yetkinin Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2006/228 Esas sayılı dosyası ile açılan dava sonucunda alındığını, sözleşme gereğince müvekkilinin binaları %98 oranında tamamladığını ve inşaat ruhsat alım işlemleri yetki alındıktan sonra hızlı bir şekilde yürütülerek bitirme aşamasına getirildiğini, arsa sahiplerince ödenmesi gereken yapı denetim ücretlerinin de ödenmediğini, tamamlama aşamasına gelmiş sözleşmenin yasal olarak feshinin mümkün olmadığını, müvekkilinin arsa sahiplerine düşen daire ve dükkanlarda tasarruf yetkisinin bulunmadığını, davacının belirttiği bağımsız bölümleri ve arsa paylarını kimden aldı ise kira alacağını da işbu kişilerden alması gerektiğini, bu nedenle müvekkilinin kira alacağının muhatabı olmadığını, müvekkiline verilmesi gereken tapu ferağlarının verilmediğini ve bu nedenle Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2006/250 Esas sayılı dosyası ile tapu iptali ve tescil davası açıldığını, yapılan imalat ve inşaatların tekniğine ve projesine uygun olarak yapıldığını belirterek; haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece verilen 24/12/2008 tarih ve 2008/526 Esas- 2008/620 Karar sayılı kararı ile işbu dava dosyasının Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2006/250 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Birleşen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/699 Esas sayılı dosyasında;
Davacı vekili; müvekkili ile davalılar arasında … parsel sayılı taşınmaz (imardan önce … ada) üzerine bina inşa edilmek üzere Yenimahalle 3. Noterliği’nin 17/08/1994 tarih ve 37974 yevmiye nolu, aynı noterliğin 23/08/1994 tarih ve 38984 yevmiye nolu kat karşılığı inşaat sözleşmeleri akdedildiğini ve sözleşmelerin tapuya şerh edildiğini, davalılardan …, …, …, … ve …’nün müvekkili ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapan arsa sahiplerinden daha sonra hisse alan kişiler olduğunu ve bu nedenle de sözleşmelere halef olduğunu, 4708 sayılı Yasa’nın 5.maddesi gereğince yapı denetim ücretinin arsa sahiplerince ödenmesi gerektiğini, ödenmemesi üzerine peşinat olan 21.471,00 YTL’nin müvekkili tarafından ödenerek yapı ruhsatının alındığını ileri sürerek, yapı denetim hizmet bedeli olan 21.471,00 YTL’den şimdilik 1.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; müvekkilleri ile davacı arasında Yenimahalle 3. Noterliği’nin 17/08/1994 tarih ve 37974 yevmiye sayılı kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeye göre yapılacak binaların %40’ı arsa hissesine karşılık arsa sahiplerine verileceğinin, davacı kooperatifin arsa sahiplerinden inşaat için hiç bir bedel talep etmeyeceğinin, ruhsat alınma tarihinden itibaren 36 ay içinde arsa sahiplerine ait konutların iskan alınmış vaziyette teslim edileceğinin, bu süre zarfında teslim edilmediği takdirde rayiç bedel üzerinden aylık cezai şart ödeneceğinin kararlaştırıldığını, 19/08/1994 tarih ve 38479 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde düzeltme beyannamesi şeklinde ek sözleşme tanzim edildiğini, sözleşmeden sonra uzunca bir zaman davacı kooperatifin işe başlamadığını, ana sözleşmede kararlaştırılan konut ve dubleksler yerine çok katlı binalar yapılmaya başlandığını, sözleşmede belirtilen eksik ve noksanlıkların giderilmediğini, müvekkillerine düşecek dairelerin sayısının belirlenmediğini, iskan ruhsatının alınmadığını, temel ruhsatın alınmadığını ve projenin tasdik ettirilmediğini, bu nedenle de Ankara 8 . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/41 D.İş sayılı dosyası ile tespit davası açıldığını, tespit davasından sonra yaklaşık 3 ay davacı tarafça eksiklerin tamamlanması için herhangi bir girişim olmadığından, sözleşmenin feshi istemli ihtarname çekildiğini, davacı yan aleyhine alacak davası açıldığını, açılan işbu davanın yasal dayanağının olmadığını, sözleşme hükümlerine rağmen davacı yanca 36 ay değil, 15 yıl geçmesine rağmen inşaatın bitirilip teslim edilmediğini, davacının işi zamanında bitirememesinden kaynaklı denetim giderini ödemekle yükümlü olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece verilen 16/07/2009 tarih ve 2008/699 Esas- 2009/431 Karar sayılı kararı ile işbu dava dosyasının Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2006/250 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece; Asıl ve birleşen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/155 Esas sayılı davası yönünden; sözleşme konusu parselin 11657 m² olup, 19/01/1996 tarihli 03008 yevmiye nolu Düzeltme Beyannamesi’nde parselin değerinin 1.250.000.000 TL olduğu ve bu bedelin 250.000.000 TL’sinin nakden ve peşin verildiği, sözleşme konusu parselde 1.250.000.000 TL’nin 250.000.000 TL’si (%20= 1/5) peşin ödenerek, ödenmeyen 1.000.000.000 TL arsa bedeline karşılık [(1,0-0,2) X 0,4]= %32 olarak kabul edildiği, kooperatife ödenecek (bağımsız bölümlerin) arsa payı oranı ise (1,0-0,32)=0,68 şeklinde olduğu, bu nedenle paylaşım oranının %68 ve %40 olarak kabulünün gerektiği, toplam arsa payı olan 11650 m²nin %32’ye göre arsa sahiplerine verilmesi gereken bağımsız bölümlerin arsa payı miktarının 3.730,24 m², farklara ilişkin eksik arsa payı miktarının 666.78 m², farklara ilişkin eksik (konut+ticaret) inşaat alanı miktarının 822,12 m² olduğu, kooperatife verilmesi gereken bağımsız bölümlerin arsa payı oranının %68 e göre 7.926,76 m² olduğu, kooperatifin farklara ilişkin fazlalığının arsa sahiplerinin eksik miktarı kadar olduğu, bu nedenle yüklenici kooperatif vekilince arsa sahiplerine müteakip kez gönderilen ihtarnamede 17/08/1994 tarih ve 37974 yevmiye nolu sözleşmenin “Arsa sahipleri imar ve belediye nezdinde işlerin yürütülmesi için yüklenici tarafa iş takibi için vekalet verecektir” hükmüne istinaden inşaat ruhsatının alınabilmesi ve kat irtifakı tesisi için vekalet çıkarılmasının ihtar edildiği, arsa sahipleri tarafından verilmemesi üzerine; yapı izni alınmasına yetki için Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açıldığı; Mahkemece de Kooperatif haklı bulunarak davanın kabulüne karar verildiği, ayrıca İlçe Belediyesi ile Büyükşehir Belediyesi arasında yaşanan imar sorunu sebepleri, kentsel tasarım plan değişikliğinin onaya sunuluşu hususları, hava üs komutanlığının mania planı ile ilgili cevabi yazısının belediyeye gelişi gibi sorunlar dikkate alındığında, bu sorunun giderilmesinde kooperatifin olanaklarının yeterli olmayacağı, bahse konu sebeplerin mücbir sebep olarak kabul edilmesi gerektiği, yapı ruhsatının 05.12.2008 tarihinde alındığı, sonrasında sözleşmede belirtilen 36 aylık süre içerisinde de, 10.02.2011 tarihinde Yapı Kullanma İzin Belgelerinin alındığı, bu nedenlerle davacı Kooperatifin %68 paylaşım oranına göre 7.926,76m2 olarak tapu hisse devrini isteyebileceği gerekçesiyle, asıl davanın (…, …, … ve …) dışındaki davalılar yönünden kısmen kabulüne ve birleşen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/155 Esas sayılı dosyasında davanın kısmen kabulü ile; …, …parsel sayılı taşınmazın 7.926,76 m2’lik arsa payının davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı kooperatif adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalılar …, …, … ve … yönünden davanın HMK’nun 114/1-d ve 115/1-2 maddeleri gereğince pasif husumete yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, Birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/42 Esas Sayılı davası yönünden; gecikmenin yüklenici Kooperatiften kaynaklanmadığı, arsa sahipleri tarafından gecikme sebebiyle oluşan kira tazminatının talebi mümkün olmadığından reddine, eksik ve kusurlu işler sebebiyle alacak talebi yönünden ise; bilirkişi heyetince yerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen rapor ve ek rapora göre, davacıların talep edebileceği eksik ve kusurlu işlerinin toplam bedelinin dava tarihi olan 2008 yılı itibarıyla, 23.073,00 TL olduğu, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin iptalinin, arsa sahiplerinin tümünün kabulü ile istenebileceği dikkate alındığında, bir kısım arsa sahibinin sözleşmenin feshi talebi yerinde olmadığından reddine, davacı arsa sahiplerinin 43 adet daire haricinde kalan 10 adet daire ve 2 adet dükkanın davacılara verilmesi gerektiğinin tespiti talep edilmiş ise de; yukarıda açıklandığı üzere %32 paylaşım oranına göre, arsa sahiplerine verilmesi gereken farklara ilişkin eksik (konut+ticaret) inşaat alanı miktarının 822,12 m² olduğu, 822,12 m² nin arsa sahiplerine ticaret alanlarından verilmesi gerektiği sonucuna varılarak, …, … ve … dışındaki davacılar tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile; …, …parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılan inşaatın 822,12 m2 ticaret alanından arsa sahiplerine verilmesi gerektiğinin tespitine; eksik, hatalı işler nedeniyle 23.073,00 TL’nin ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 07/07/2001 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacılar …, … ve … tarafından açılan davanın ise; davacıların hisselerini sattıkları ve taraf ehliyetlerinin bulunmadığı anlaşılmakla, HMK’ nun 114/1-d ve 115/1-2. maddeleri gereğince aktif husumete yönelik dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine, Birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/526 Esas sayılı davası yönünden; 19.01.1996 tarih ve 03008 Yev. Nolu Düzeltme Beyannamesinde arsa sahiplerine verilecek bağımsız bölümlerin blok, daire ve dükkan numaraları belirtilmiş ise de, düzeltme beyannamesinde belirtilen daire ve dükkan numaralarının,Yenimahalle Belediyesince 04.09.2008 tarihinde onaylanan … parsele ait m² onay cetvelinde belirtilen daire ve dükkan no’ları ile eşleşmediğinin ve uyumlu olmadığının anlaşıldığı, üçüncü kişilerin işgali altında olduğu iddia edilen dairelerin bu durumunun eşleşmeyen daire ve dükkan no’ları veya kat irtifakı/mülkiyeti yapılmadan noterde gayrimenkul satış vadi sözleşmesiyle yapılan satışlardan kaynaklandığı, davacının, bir kısım arsa sahiplerinden hisse satın alarak toplam 2020/15680 (1501,73m2) arsa payına sahip olduğu, arsa sahiplerinden …’in arsadaki 1900/15680 payını (1412,52m2’yi) 26.11.2004 Tarih ve 16384 Nolu satış işlemi sonrası satın aldığı, sözleşme eki düzeltme beyannamesi gereği …’e ait olan A blok 10 ve 14 nolu daireler , B blok 4 ve 18 nolu daireleri ile D 18, D 23 , E 18 , F 18 nolu dükkanların (hissesi miktarında) hissedarı olduğu, 2003/341 D.iş dosyası için hazırlanan 05.01.2004 tarihli bilirkişi raporunda; Kooperatifçe yaptırılması gereken genel imalatların konutlar bazında %98 oranında tamamlandığı, yine 2005/41 D.iş dosyası için hazırlanan 21.12.2005 tarihli bilirkişi raporunda; Binaların bağımsız bölümlerinde eksik ve kusurlu imalatlar bulunmakla birlikte, inşaatların tasdiksiz mimari projeye göre, ruhsatsız tamamlanmakta olduğunun belirtildiği, davacının, üzerindeki inşaatın %98’i bitmiş durumda arsa satın alırken, içinde oturulup oturulmadığının araştırılması ve dairelerin işgal edilmiş olması halinde kaçak kullanımın tespit ettirilmesi gerektiği, bu konuda herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmadığı, davalı arsa sahiplerine düzeltme beyannamesinde önörüldüğü şekilde tüm daire ve dükkanların dağılımı yapıldığından, …’nün dairelere ilişkin fazladan bir talebi varsa, hissesini (1900/15680) satın aldığı arsa sahibi …’e yöneltmesi gerektiği, kooperatif vekilince 01.12.2011 tarih ve 28954 Yev. nolu arsa sahiplerine çekilen ihtarnamede iskan ruhsatının alındığı, arsa sahiplerine isabet eden daire ve dükkanların teslime hazır olduğu, belirtilen daire ve dükkanları 30 gün içinde teslim almaları şeklinde ihtarname keşide edildiği, bu durumda, kooperatifçe dairelerin teslim edilmediği iddiasının yerinde olmadığının belirlendiği, kooperatifin gecikmede kusuru bulunmadığından ve edimini yerine getirdiğinden, arsa sahibinin gecikmeden kaynaklı kira talebinin yerinde olmadığı, aynı şekilde inşaatın tamamlandığı, yapı kullanma izin belgesinin alındığı, bağımsız bölümlerin kullanılmaya başlandığı, bu nedenle taşınmazın değer kaybının söz konusu olamayacağı, kısmi hisseye sahip davacı arsa sahibinin tek başına sözleşmenin feshini isteyemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine, birleşen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/699 Esas sayılı davası yönünden; 4708 sayılı Yapı Denetim Kanununun 5. maddesi, yapı denetimi hizmet sözleşmelerinin yapı sahibi ile yapı denetim kuruluşu arasında akdedileceğini, değişik altıncı fıkrasında Yapı denetim hizmet bedelinin yapı sahibinin sorumluluğunda olduğunun belirtildiği, ancak 17.08.1994 tarih ve 37974 Yevmiye Nolu İnşaat Sözleşmesinde, inşaatların başlangıcından teslim tarihine kadar kanunen ödenmesi gereken tüm giderlerin tamamının kooperatife ait olacağının taraflarca kabul edildiği, bu durumda, bahse konu hizmet yasa gereği yapılması gereken masraf olup, sözleşme hükmü kapsamında kooperatif tarafından ödenmesi gerekli olup, davalı arsa sahiplerinden, yapı denetim hizmet bedeli ödemelerinin talep edilemeyeceği gerekçesiyle, …, …, … ve … dışındaki davalılar yönünden davanın esastan reddine, davalılar …, …, … ve … yönünden ise; davalıların hisselerini sattıkları ve taraf ehliyetlerinin bulunmadığı anlaşılmakla; Bu davalılara yönelik açılan davanın HMK’ nun 114/1-d ve 115/1-2. maddeleri gereğince pasif husumete yönelik dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.
Asıl davada bir kısım davalılar, birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/42 Esas sayılı dosyasında davacılar vekili Av. … istinaf başvurusunda; öncelikle müvekkillerinin birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/42 esas sayılı dosyasında müvekkillerinin davalılar başlığı altında isimlerinin yazıldığını, oysa bu davada davacı olduklarını, kararın bu itibarla düzeltilmesi gerektiğini, müvekkillerinden …’in, sahibi olduğu arsa payını… isimli diğer müvekkile 25.05.2005 tarihinde sattığını, müvekkiline ait vekaletnamenin dosyaya sunulduğunu, kararın 4.sayfasında vekili olmayan davalılar arasında gösterildiğini, oysa bu müvekkilinin de davacılar arasında yer alması gerektiğini, yine müvekkili …’nın 18.03.2013 tarihinde vefat ettiğini, sunulan veraset ilamına göre mirasçılarının …’nın hisselerini 15/02/2021 tarihli düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile …’ya sattığını ve … tarafından da verilen vekaletnamenin dosyaya sunulduğunu, mahkeme kararında yapılan bu yöndeki maddi hataların düzeltilmesi gerektiğini, Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/42 Esas sayılı dava dosyasında müvekkillerinin arsa sahibi olmaları nedeniyle tescil değil, tespit talebinde bulunulduğunu, dava açılmadan önce Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/41 D.iş sayılı dosyasında tespit yapıldığını ve sunulan bilirkişi raporuna göre davanın açıldığını, uzun süren yargılama sonucu bazı taleplerinin görülmediğini, mahkemece de yeteri kadar inceleme yapılmadan karar verildiğini, tespit dosyasına yüklenicinin herhangi bir itirazının bulunmadığını, tespitten sonra ihtarname keşide edilerek, yüklenicinin temerrüde düşürüldüğünü, paylaşım oranının %40-60 olduğunu, yargılamanın ilk sürecinde davalının buna yönelik itirazının olmadığını ancak, dosyada 3.kez yaptırılan bilirkişi incelemesinde sözleşme yapılırken arsa sahiplerine 250.000.000 TL ödendiği, bu nedenle arsa sahiplerinin %40 olan payının %32’ye indirildiği şeklinde bir hesaplama ile bir nevi dinamitin fitilinin ateşlendiğini, para ödenmesine ilişkin makbuzunun dosyaya sunulması gerekirken sunulmadığını, bu nedenle mahkemenin paylaşım oranını kabul etmediklerini, paylaşım oranının %40-60 oranı esas alınarak yapılması gerektiğini, bu nedenle mahkemenin kabul ettiği %32-68 oranına göre müvekkilleri adına ticari alandan 822,12 m²’nin verilmesi yönündeki tespitin eksik olduğunu, sözleşmenin feshi talebinin reddedildiğini, oysa tüm müvekkilleri adına ihtarname keşide edilmesi nedeniyle sözleşmenin iptaline karar verilmesi gerektiğini, bilirkişi heyetinin eksik ve kusurlu işler yönünden yaptığı hesaplamanın da yerinde olmadığını, kendilerinin talebi üzerine alınan bilirkişi raporunun o dönemde mahallinde gezilip görülerek belirlenen eksik, hatalı ve ayıplı işler için 38.538,50 TL olduğunun tespit edildiğini ve bu rakamın doğru olduğunu, inşaatın gecikmesinin yüklenici kooperatiften kaynaklanmadığı gerekçesi ile kira talebinin reddedilmesinin hatalı olduğunu, ihtarnameler dikkate alınmadan karar verildiğini belirterek; mahkeme kararının kaldırılarak, dosyanın ilgili mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava, birleşen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/155 Esas ve birleşen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/699 Esas sayılı davalarında davacı, birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/42 Esas ve birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/526 Esas sayılı davalarında davalı … vekili istinaf başvurusunda; mahkemenin kabulünün aksine arsa paylaşımının 12.180 m² üzerinden yapılması gerektiğinin dosya kapsamı ile sabit olduğunu, taraflar arasında gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, 17/08/1994 tarihinde tapu kaydında yer alan … nolu parselde kayıtlı taşınmazın alanının 23.000 m² olduğunu ve … parselin imar görmesiyle taşınmazın 11.657 m²’sinin … parsele, 523 m²’sinin ise … parsele hisselendirildiğini, toplamda 12.180 m² konut alanı olarak tahsis edildiğinin anlaşıldığını, dosyaya sunulu raporlara yapılan itirazları da taraflar arasındaki paylaşımın 12.180 m² üzerinden yapılması gerektiğinin açıkça belli olmasına rağmen … parsel ile ilgili konunun ayrı bir dava konusu ve taraflar arasındaki sözleşmenin konusunun … parsel olarak kabul edilerek, paylaşımın 11657 m² üzerinden yapılmasının hatalı olduğunu, mahkemenin yine ‘…, …parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılan inşaatın 822,12 m² ticaret alanından arsa sahiplerine verilmesi gerektiğinin tespitine,’ şeklindeki kararının da hatalı olduğu gibi, mahkemenin “…, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılan inşaatın 822,12 m² ticaret alanından arsa sahiplerine verilmesi gerektiğinin tespitine” şeklindeki kararının da hatalı olduğunu, zira taraflar arasında paylaşılanın arsa m²’si değil, konut ve iş yerleri olduğunu ve dava konusu arsa üzerine yapılan konut ve iş yerlerinin adedi ve brüt kullanım alanına göre yapılan arsa paylarının doğru olduğunu, nitekim dosyada mevcut 2 nolu Plan Notu (Plan Değişliği Notları) gereğince, Belediyelerin sadece yapı kooperatiflerine bir hak olarak verdiği %10 emsal artımı gereğince, yine Belediyenin yapı kooperatifi olan müvekkili kooperatife (96 Konut x 0,10 = 9,6 = 10) 10 adet dairenin yasal mevzuattan kaynaklı olarak müvekkiline ait olduğunu ve taraflar arasında daha sonra düzenlenen Yenimahalle 3. Noterliği’nin 37974 yevmiye nolu 17/08/1994 tarihli davalıların mahkeme ilamı niteliğindeki düzenleme şeklinde yapılmış olan Düzeltme Beyannamesi gereğince de müvekkiline ait olacağının taraflarca kabul edildiği dikkate alındığında, arsa sahiplerince kabul edilen 33 daire, 23 işyeri dışında talepte bulunamayacaklarının izahtan vareste olduğunu, dosyaya sunulu bilirkişi raporunda da dikkat alınan ve mahkemece kabul edilen raporda 17/08/1994 tarih ve 37774 yevmiye nolu düzeltme beyannamesinde “a-2.shf,2. Paragrafında yapılacak olan binalar belediyece imarca tasdik edilecek projeye uygun yapılacak, arsa sahiplerine ait daireler brüt 100 m² olacağı,” “b-3shf.1- paragrafında ise şimdi fazla yapılacak imalatlardan dolayı arsa sahiplerinin hak sahibi olamayacağı” şeklinde yer alan düzenleme gereğince, davalıların 33 daire ve 23 işyeri dışında talepte bulunamayacakları dikkate alınarak arsa payı oranı toplam inşaat alanına göre hesaplama yapılarak bir karar verilmesi gerektiğini, davalı arsa sahiplerinin kabul ettiği 33 daire ve 23 işyeri dışındaki tüm bölümlerin (mevzuat v.s’den kaynaklanan tüm artışlar) müvekkiline ait olacağı düzeltme beyannamesi ile hüküm altına alınması ve tüm verilere göre hesaplama yapıldığında, daha önceki itirazlarında yapılan hesaplamada arsa sahiplerine düşen toplam kapalı alanın (33 daire ve 23 işyeri) 4.180 m² olduğunu, dava konusu arsa üzerine yapılan inşaatların toplam alanının 19.389 m² olduğu dikkate alındığında, 19.389 m²-4.180 m²=15.209 m² inşaat alanının müvekkiline ait olduğunu ve bu alanlara göre hesaplama yapılması gerekirken davalı arsa sahiplerine %32, %68 oranlarına ve inşaat alanından hareketle 822,22 m² ticari alandan verilmesi gerektiği tespitinin hatalı olduğunu, yine dava konusu taşınmaz üzerine yapılan iş yerlerinin konutlara göre daha değerli olduğu ve bu yüzden konutlardan dolayı verilmesi gerekli olduğu belirtilen kısımların belirlenmemesi ve tamamının iş yerlerinden verilmesi gerektiği şeklindeki tespitin de hatalı olduğunu belirterek; mahkeme kararının kaldırılarak, asıl davada 8.282 m²’lik davalı adına olan kısmın iptali ile müvekkili adına tesciline, birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/42 Esas sayılı davanın ise reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Asıl ve birleşen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/699 Esas sayılı davasında davalı … vekili istinaf başvurusunda; mahkeme kararında yeterli açıklama yapılmadığını ve gerekçe gösterilmemiş olması nedeniyle adil yargılanma hakkının açıkça ihlal edildiğini, bu durumun bile eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu karar verildiğini gösterdiğini, kararın kaldırılması gerektiğini, mahkeme kararında asıl davada kabulüne karar verilen 7.926,76 m²’lik arsa payının hangi davalılardan ne kadar oranda alınarak davacı lehine tescil edilmesine ilişkin açık ve net bir karar verilmediği gibi, müvekkilinin elinde bulunan tapular nedeniyle ve mahkeme kararıyla sabit olan kazanılmış hakkına yönelik bir şerh koyulmadan, içerik bakımından anlaşılması güç bir karar verildiğini, birleşen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/699 Esas dosyasında ise; davanın reddine şeklinde karar verilmesine rağmen, yargılama giderleri ve vekalet ücreti konusunda taraflardan kimin sorumlu olduğu ve ne kadar sorumlu olduğuna ilişkin bir açıklama yapılmadığını, adil yargılanma hakkının Anayasanın 36/1. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlendiğini, Anayasanın 141/3. maddesine göre de mahkeme kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiğini, yine 6100 sayılı HMK’nun 297. Maddesinde de karar yazılırken kararda nelerin yer almasının gerektiğinin düzenlendiğini ve HMK’nun 298/2. Maddesinde de gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağının düzenlendiğini, müvekkilinin dava konusu C blok No:12 numaralı (Yeni Numarası 14) bağımsız bölümü Yenimahalle 3. Noterliği’nde düzenlenen 01/02/1996 tarih ve 05017 yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, taşınmazın tapusu verilmeden …’in 14/12/1998 tarihinde vefat etmesi sonucu 24/04/2007 tarihinde mirasçılarına karşı Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 26/01/2011 tarih ve 2007/153 Esas- 2011/123 Karar sayılı kararı ile tapu iptali ve tescile karar verildiğini, ancak mahkemece bu hususun göz önüne alınmadığını ve müktesep hakların korunmadığını, yine D blok No:23 numaralı dükkanı yukarıda belirtilen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, bu hususun da kazanılmış hak olup, göz ardı edildiğini, müvekkilinin iyi niyetli 3. kişi konumunda olup, tapuya güven ilkesi gereği taşınmazı aldığını, kooperatif ile arsa sahipleri arasında yapılan sözleşmenin de tarafı olmadığını, bu konuda yeterli inceleme yapılmadan hatalı değerlendirme ile karar verildiğini, Yargıtay yerleşik içtihatları gereği tapuya güven ilkesinin korunması gerektiğini, müvekkilinin tarafı olmadığından müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, tapuda müvekkiline verilen yerin m² durumunun belli olduğunu ve gerekçeli kararda bunun detaylandırılmamasının hukuka ve yargılamaya olan güvenin de zedelenmesine neden olacağını, müvekkilinin taşınmazları arsa sahibinden satın alması nedeniyle yerleşik içtihatlara göre de kazanımının korunması gerektiğini, yargılama sırasında dosyaya kazandırılan bilirkişi raporlarının, beyanların, itirazların ve tapu kayıtlarının yeterli incelenmediğini ve eksik inceleme ile karar verildiğini, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin 2. Sayfasında %40-60 olarak belirlendiğini, buna rağmen mahkemece bu husus değerlendirilmeden hükme esas alınan %32-%68 oranı ile aleyhe karar verildiğini, dosyaya esas alınan bilirkişi raporlarında bile çelişki bulunduğunu ve çelişkinin giderilmediğini, müvekkilinin sözleşmenin tarafı olmadığını ancak sözleşmeden sorumlu tutulacaksa dahi ilk yapılan sözleşmeye göre sorumlu tutulması gerekirken, kooperatifçe sonradan hak iddia edilen kısımdan da sorumlu tutularak aleyhine hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek; mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine, dava konusu …numaralı bağımsız bölümlerin müvekkili adına tesciline, olmadığı takdirde müvekkilinin zararının tespiti ile ödenmesine, aksi takdirde de mahkeme kararının kaldırılarak, edimlerin yerine getirilmesi hususunun ayrı ayrı ve açıkça belirtilerek, müvekkilinin pay oranının net olarak belirtildiği bir karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/699 Esas sayılı davasında davalı, birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/526 Esas sayılı dosyasında davacı … vekili istinaf başvurusunda; her davanın, açıldığı gündeki şartlara göre değerlendirilerek karara bağlanması gerektiğini, mahkemece 12/11/2009 tarihli keşif zaptı ile 28/01/2010 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde, yüklenicinin edimlerini davanın açıldığı tarih itibariyle yerine getirmediğinin anlaşılacağını, bu nedenle yargılamaya devam edilirken eksikliklerin giderilmesinin o davayı haklı kılmayacağını, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle hukuki bir sonuca varılamadığını ve verilen kararın infazının mümkün olmaması nedeniyle, yeni uyuşmazlıklara da neden olunduğunu, davanın açıldığı tarih itibariyle yüklenicinin edimlerini yerine getirmemesine rağmen davacı kooperatif yararına yargılama giderleri ile vekâlet ücretine hükmedilmesinin de hakkaniyete aykırı olduğunu, mahkemece sözleşmede kararlaştırılan 1.250.000.000 TL’den 250.000,000 TL’nin ödendiği kabul edilerek paylaşım oranı belirlenmiş ise de, böyle bir ödeme yapılmadığı gibi ödeme iddiasının davacı kooperatif tarafından kanıtlanması gerektiğini ve kooperatif ticari defterlerinin incelenmesi gerekirken, davacının ticari defterlerinin mahkemece istenmediği gibi, buna ilişkin bir belge de sunulmadığını, bu nedenle %40-60 yerine %32-68 oranındaki paylaşım dikkate alınarak hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, belediyenin emsal artışı vermesi nedeniyle fazladan yapılan 6 adet daire yönünden emsal artışı sonucu çıkan dükkânlar yönünden %40-60 paylaşım oranına göre bir paylaşım yapılmadan hüküm kurulduğunu, arsa sahiplerine verilmek istenen dükkanların kullanıma elverişli olmadığını, 27/11/2020 tarihli bilirkişi ek raporunun 22.sayfa 1.paragrafında bu hususun açıkça belirtildiğini, daire ve dükkanların arsa paylarının hesaplanmadığını ve verilen kararın infaz kabiliyetinin bulunmadığını, H blok nedeniyle yaratılan rantın adil paylaştırılmadığını, müvekkilinin inşaat sözleşmesinden sonra veraset, imar ve satışlar nedeniyle taşınmaz maliklerinde oluşan değişiklikler sonucu, …’e ait 1900/15680 hisse, … mirasçılarına ait 50/15680 hisse ve … mirasçılarına ait 70/15680 hisse satışı nedeniyle mülkiyet sahibi olduğunu ve sözleşmenin tarafı haline geldiğini, müvekkiline hissesine göre daire ve dükkanın verilmediği gibi, iddia edilenlerin işgaline izin verilmediğini, mahkemenin müvekkili yönünden verdiği gerekçenin isabetli olmadığını, müvekkilinin kendisinden önce malik olan arsa sahiplerinin imzaladıkları sözleşmeler uyarınca kendisine tahsis ve teslim edilmesi gereken daire ve dükkanların 3.kişilerce işgal edildiğini, yüklenici kooperatifin müvekkiline düşen daire ve dükkanları her türlü işgalden ari olarak teslim etmesi gerektiğini, Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 03/03/2019 tarih ve 2010/109 Esas- 2019/456 Karar sayılı kararında müvekkilinin istemlerinin haklı olduğuna karar verildiğini, müvekkiline her hangi bir teslimin yapılmadığını, yüklenici kooperatif tarafından daire ve dükkanların teslim edileceğinin bildirilmesine rağmen davacı kooperatifçe teslim edilmediğini, bunun nedeninin ise kooperatifçe üçüncü kişilerin işgaline izin verilmesi ve bu işgalin kaldırılmak istenmemesi olduğunu, sözleşmenin feshi ve kira talebinin yeterli bir gerekçe gösterilmeksizin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek; mahkeme kararının kaldırılarak, yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava, birleşen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/155 Esas sayılı dosyası ve birleşen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/699 Esas sayılı dosyasında davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan asıl ve birleşen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/155 Esas sayılı dosyasında tapu iptali ve tescil, birleşen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/699 Esas sayılı dosyasında alacak, birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/42 Esas sayılı dosyasında davacılar vekili tarafından davalı aleyhine açılan alacak, birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/526 Esas sayılı dosyasında davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan sözleşmenin feshi ile tazminat istemlerine ilişkin davalarda, mahkemece asıl davanın bir kısım davalılar yönünden husumetten reddine, bir kısım davalılar yönünden kabulüne, birleşen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/155 Esas sayılı davanın kısmen kabulüne, birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/42 Esas sayılı davanın bir kısım davacılar yönünden aktif dava yokluğundan reddine, bir kısım davacılar yönünden kabulüne, birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/526 Esas sayılı davasının reddine, birleşen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/699 Esas sayılı davasının reddine dair verilen karara karşı süresi içinde asıl dava, birleşen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/155 Esas ve birleşen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/699 Esas sayılı davalarında davacı, birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/42 Esas ve birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/526 Esas sayılı davalarında davalı … vekili, asıl davada bir kısım davalılar, birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/42 Esas sayılı dosyasında davacılar vekili Av. …, asıl ve birleşen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/699 Esas sayılı davasında davalı, birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/526 Esas sayılı dosyasında davacı … vekili ile asıl ve birleşen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/699 Esas sayılı davasında davalı … vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
12/05/2006 tarihinde açılan asıl dava ve 19/03/2007 tarihinde açılan birleşen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/155 Esas sayılı dava dosyasında; davacı yüklenici kooperatif tarafından inşaatın %98 oranında tamamlanmış olduğu iddiasına dayalı olarak davalılar adına olan tapu kaydının %70’i oranında 8.160 m²’lik kısmının iptali ile davacı yüklenici adına tescili, 23/01/2008 tarihinde açılan ve birleşen 2008/42 Esas sayılı dava dosyasında ise; arsa sahipleri tarafından yüklenicinin edimlerini ifa ederken eksik ve ayıplı işler bulunması nedeniyle eksik ve ayıplı iş bedeli ile süresinde bağımsız bölümlerin teslim edilmemesi nedeniyle gecikme tazminatı ve arsa sahiplerine verilen 33 daire dışında kalan 10 adet daire ve 2 dükkan olmak üzere 12 adet bağımsız bölümün arsa sahiplerine ait olduğunun tespiti, hiç başlanmamış çarşı ve otoparka ayrılan 5.440 m² arsanın taraflar arasındaki sözleşmenin bu bölüme isabet eden kısmı yönünden iptali ile sözleşme kapsamında kararlaştırılan ancak yapımına başlanmayan otopark ile pasaj şeklindeki dükkanların bulunduğu arsanın tapuda tefrik edilerek arsa sahipleri uhdesinde bırakılması, 16/09/2008 tarihinde açılan birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/526 Esas sayılı dava dosyasında … vekili tarafından müvekkilinin arsa sahiplerinden 2020/15680 hisse satın aldığı belirtilerek, sözleşme tarihinden itibaren 14 yıl geçmiş olmasına rağmen inşaat ruhsatı alınmaksızın kaçak inşaat yapılmış olması ve inşaatın tamamlanmadığı iddiasına dayalı olarak arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi, gecikme tazminatı, inşaatın mevzuata ve tekniğine uygun yapılmaması nedeniyle değer kaybı bedellerinin tahsili istemine ve yine 16/12/2008 tarihinde açılan birleşen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/699 Esas sayılı dava dosyasında davacı yüklenici kooperatif vekili tarafından arsa sahipleri aleyhine arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında davalı arsa sahiplerince ödenmesi gerekirken kendisi tarafından ödendiği iddiasına dayalı yapı denetim ücretinin tahsili istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Mahkemesince yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan son bilirkişi raporu esas alınarak davacı kooperatif tarafından sözleşme kapsamında inşaat ruhsatı alabilmek ve inşaatı tamamlayabilmek için arsa sahiplerince vekaletname verilmediği veya vekaletten azledildiği iddiasına dayalı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ndeki 2006/228 Esas sayılı dosyası ile yetki talebinde bulunulduğu ve bu davada yetki kararı verildiği, ayrıca belediyece imar uygulaması mania planı nedeniyle gecikmeler de olduğu belirtilerek, inşaat ruhsatının 05/12/2008 tarihinde alınması, ruhsat tarihinden itibaren de sözleşmede öngörülen 36 aylık süreden önce 10/02/2011 tarihinde iskan ruhsatı alındığı kabul edilerek sözleşmenin ifasında gecikmenin bulunmadığı, sözleşmenin feshi yönünden de tüm arsa sahiplerinin buna ilişkin talebinin olmadığı, sözleşmeler kapsamında yapı denetim ücretinden yüklenicinin sorumlu olacağı, yine sözleşmeye konu parselde konut ve ticaret alanları toplamı üzerinden davacılara verildiği anlaşılan 33 daire, 23 dükkanın m² olarak alanı dikkate alınmak suretiyle arsa sahiplerine 822,12 m² eksik alan verildiği kabul edilmiş, bu kabullere göre asıl ve birleşen 2007/155 Esas sayılı davada bir kısım davalılar yönünden husumet yönünden red ile bunlar dışındaki davalılara ilişkin davanın kabulü ile 7.926,72 m² arsa payının tapu kaydının iptali ile davacı kooperatif adına kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen 2008/42 esas sayılı dosyada bir kısım davacılar yönünden aktif husumet yokluğundan reddine, bunlar dışında kalan davacılar yönünden ise kira tazminatı talebinin reddine, eksik ve ayıplı iş nedeniyle 23.073,00 TL bedelin kabulüne, yine 822,12 m² ticaret alanının arsa sahiplerine verilmesi gerektiğinin tespitine, birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/526 ve Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/699 esas sayılı davaların ise reddine karar verilmiş, karara karşı yukarıda belirtildiği üzere yüklenici kooperatif vekili, bir kısım arsa sahipleri vekili ile davalı … ve davalı … vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Dosya kapsamında bulunan sözleşmelerin incelenmesinde; Yenimahalle 3. Noterliği’nin 17/08/1994 tarih ve 37974 yevmiye nolu düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin kendi adına asaleten …, …, …, Ayfer Akdemir, …, …, … (Akdemir)- kendi adına asaleten … ve … adına velayeten …, Murat Akdemir vekili … (arsa sahipleri) ile … Kooperatifi’ni temsilen Halit Şimşek- … (müteahhit) arasında düzenlendiği, sözleşmede arsa sahiplerinin müşterek sahibi bulundukları Ankara ili, Yenimahalle ilçesi, 1. Bölge bucağı, Yuvaköyü, … ada nolu tarla vasfındaki gayrimenkul üzerine, yüklenicinin sözleşmede belirtilen şekil ve şartlar dairesinde bina inşaatlarını yapmak kayıt ve şartı ile arsalardaki hisselerinin tamamını 1.250.000.000 TL bedel mukabilinde satın almayı vaad ve taahhüt ettikleri, yapılacak binaların %40’ının arsa sahiplerine, %60’ının ise kooperatife ait olacağının kararlaştırıldığı, bu sözleşmeden 2 gün sonra Yenimahalle 3. Noterliği’nin 19/08/1994 tarih ve 38478 yevmiye nolu düzenleme şeklinde Düzeltme Beyannamesinde inşaata başlama ve başlanmaması halinde verilecek gecikme tazminatına ilişkin düzenlemelerin kararlaştırıldığı, bu beyannameden de 4 gün sonra yine Yenimahalle 3. Noterliği’nin 23/08/1994 tarih ve 38984 yevmiye nolu düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde arsa sahipleri kendi adına asaleten Murat Akdemir, …, …, …, Ayfer Akdemir, …, …, … ile yine kendi adına asaleten … ve … adına velayeten … vekilleri; …, …, …, … ile yüklenici … Kooperatifi arasında düzenlendiği, bu sözleşmede tüm arsa sahiplerinin yer aldığı, daha önceki yukarıda belirtilen sözleşme ve düzeltme beyannamesindeki kabulleri de içerecek şekilde yapılan bu sözleşmede taşınmazın bedeli olarak belirlenen 1.250.000.000 TL’den 250.000.000 TL’sinin arsa sahiplerine nakden verildiği, kalan 1.000.000 TL’nin ise kooperatiften alınmayacağı, buna karşılık yapılacak olan daireler için %40 hissenin arsa sahiplerinde, bakiye %60’ın ise yüklenici kooperatife arsa sahipleri tarafından verileceğinin kararlaştırıldığı, yine taraflar arasında Yenimahalle 3. Noterliğinin 19/01/1996 tarih ve 03008 yevmiye nolu düzenleme şeklinde Düzeltme Beyannamesinde taraflar arasındaki yukarıda belirtilen 23/08/1994 tarih ve 38984 yevmiye nolu kat karşılığı inşaat sözleşmesine atıf yapılarak “…verilecek olan 1.000.000.000 TL’den 250.000.000 TL’nin arsa sahiplerine nakden ve tamamen verilmiştir. Bakiye kalan 1.000.000.000 TL kooperatiften alınmayacaktır. Buna karşılık yapılacak olan daireler için %40 hissenin arsa sahiplerinde kalacaktır. Bakiye %60 hisse ise kooperatife arsa sahipleri tarafından verilecektir.” şeklindeki hükmün değiştirildiği ifade edilerek, 1.000.000.000 TL karşılığı arsa sahiplerine hangi bloklardan hangi bağımsız bölümlerin düşeceği ve yine çarşı merkezinden de hangi bağımsız bölüm dükkanların verileceği hususunun düzenlendiği ve yine sözleşmeye konu parselin imar uygulamaları sonrası inşaat ve iskan ruhsatı alınan son parsel numarası olan 42787/2 parsel/ ada olduğu belirtilerek düzenlemelerin yapıldığı anlaşılmıştır.
Yine dosya içerisinde bulunan Yenimahalle Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından yüklenici … Kooperatifi’ne cevaben yazılan 17/01/2012 tarihli yazıda; …, 23.000 m² senet alanlı … nolu parselin, 4111 m²’sinin yola terk edilecek alan olarak ayrıldığı, 6517 m² düzenleme ortaklık payı (D.O.P.) kesildiği, emsal= 1,20 H max = serbest ve “konut” kullanımında kalan imarın …parsele 11657 m² hisselendirildiği, “ağaçlandırılacak alan” kullanımında kalan imarın…parsele 132/17204 hisselendirildiği, “spor alanı” kullanımında kalan imarın … parsele 60/25933 hisselendirildiği ve “konut” kullanımında kalan imarın… parsele 523/8906 hisselendirildiği hususlarının tespit edildiği belirtilerek, buna ilişkin ekli belgelerin gönderildiğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmelerde sözleşmeye konu parsel tarla vasıflı … parsel iken, dosyada mevcut belediye yazıları, inşaat ruhsatları ve taraf beyanları ile … parselin toplam 11.657 m² alana sahip olduğu ve taşınmaza ilişkin 05/12/2008 tarihinde A blok yönünden toplam 18 bağımsız bölüm, B blok yönünden toplam 18 bağımsız bölüm, C blok yönünden toplam 18 bağımsız bölüm, D blok yönünden 16 adet bağımsız bölüm ve 10 adet dükkan, E blok yönünden 16 adet bağımsız bölüm ve 5 adet dükkan, F blok yönünden 16 adet bağımsız bölüm ve 3 dükkan, G blok yönünden 8 dükkan ve H blok yönünden 2 dükkan ve 1 düğün salonu inşaatına ilişkin yapı ruhsatlarının alınmış olduğu, tüm bu bloklara ilişkin yapı ruhsatları ile uyumlu olarak 10/02/2011 tarihinde yapı kullanma izin belgelerinin (iskan ruhsatlarının) de alındığı görülmüştür. İş bu inşaat yapı ruhsatları ve yapı kullanma izinleri kapsamında toplam 102 adet konut niteliğinde bağımsız bölüm ile 28 adet dükkan ve 1 adet düğün salonunun inşa edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların kabulünde olan yukarıda belirtilen 19/01/1996 tarihli Düzeltme Beyannamesinde; arsa sahiplerine 32 daire ve 22 dükkanın verilmesinin kararlaştırıldığı, 19/01/1997 tarihli Kur’a Zabtında ve yüklenici kooperatif tarafından gönderilen 30/12/2011 tarihli ihtarnamede, yine davacı yüklenici vekilinin mahkemeye sunduğu 20/07/2016 tarihli dilekçeden de yüklenici kooperatif tarafından dava konusu sözleşme kapsamında yapılan ve yukarıda belirtilen 102 adet konut niteliğinde bağımsız bölüm ile 28 adet dükkan niteliğindeki bağımsız bölümden 33 adet daire ve 23 adet dükkanın verilmesinin kabul edildiği de anlaşılmıştır.
Kat karşılığı inşaat sözleşmeleri kapsamında, sözleşmenin feshi, sözleşmenin ifa edilmesi nedeniyle yükleniciye düşen tüm bağımsız bölümlere ilişkin tapu iptali ve tescil davalarında; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde ve/ veya sözleşmelerinde yer alan ve tapuda malik olarak görünen tüm arsa sahibi paydaşların davada yer alması zorunlu olup, taraf teşkili kamu düzeninden olduğundan mahkemece re’sen gözetilmesi gerekir.
Dosya kapsamı, taraf beyanları ile bir kısım arsa sahiplerinin dava tarihinden önce veya yargılama aşamasında vefat ettikleri (… ve … gibi..) anlaşıldığı gibi, bir kısım arsa sahiplerinin de kendileri veya mirasçıları vasıtasıyla gayrimenkul satış vaadiyle sözleşmeye konu taşınmazdaki hisselerini sattıkları belirtilerek 20/05/2021 tarihli Av. … tarafından verilen dilekçe ve eki belgeler de dikkate alınarak taraf teşkili yönünden talepte bulunulmuş olmakla, taraf teşkilinin sağlanması noktasında veraset ilamı olmayanlar yönünden veraset ilamları da dosyaya kazandırılarak taraf teşkilinin mahkemece resen sağlanması gerekirken, kamu düzeninden olan bu husus üzerinde durulmadan karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Yine, yerleşik içtihatlarda da kabul edildiği üzere, inşaat ruhsatı alınarak başlanan ve iskan ruhsatı da alınan taşınmazdaki inşaat ile ilgili yüklenici tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasına ilişkin hiçbir tereddüde sebebiyet vermeyecek şekilde taraflara ait olacak bağımsız bölümlerin belirlenmesi gerekli olup, bu kapsamda taraflar arasında mutabakat sağlanması durumunda mutabakata uygun, sağlanamaması durumunda ise kat irtifakı kurulmasına esas teşkil edecek listenin bilirkişiler aracılığı ile oluşturulması, bu kapsamda az yukarıda belirtildiği şekilde arsa sahiplerine ait olduğu kabul edilen ve taraflarca da aksi herhangi bir iddia ve beyanda bulunulmayan bağımsız bölümler (daire ve dükkanlar) de dikkate alınarak, dükkan ve dairelere ilişkin bağımsız bölüm numaraları da belirtilmek suretiyle hüküm kurulması gerekirken, dava tarihinden sonra alınan iskan ruhsatı gözden kaçırılarak hangi bağımsız bölümler olduğu belirtilmeksizin, ifa imkansızlığı yaratacak şekilde ve hangi davalı yönünden hüküm kurulduğu da anlaşılamayacak şekilde hisse iptali ile tescil kararı verilmesi HMK’nın 297. maddesine aykırı olup, infazı kabil bir karar verilmemesi hatalı olmuştur.
Tüm bu açıklamalar kapsamında mahkemece yapılması gereken iş; asıl ve birleşen davalar noktasında HMK’nun 692.maddesi gereğince davadan önce ve sonra vefat eden arsa sahipleri olup olmadığı da mahkemece resen dikkate alınarak, taraf teşkilinin sağlanması, vekille temsil olunanların vekil ile temsil edildikleri dikkate alınarak, temsil edilmeyenler yönünden de gerekli incelemeler yapılarak eksikliğin giderilmesi ve karar başlığında denetlenebilir nitelikte gösterilmesi, dosya kapsamı itibariyle inşa edilen dükkanlar yönünden projesine aykırı imalat nedeniyle arsa sahiplerince kendilerine düşen bağımsız bölümü kullanma imkanlarının kısıtlandığı belirtilmiş olmakla, yerleşik içtihatlarda da kabul edildiği üzere inşa edilecek binanın imar mevzuatına, projesine ve yapı kullanma izin belgesi ruhsatına aykırı inşa edilmesi durumunda edimin ifa edildiği kabul edilemeyeceğinden, bu aykırılığın giderilmesi yönünde yükleniciye makul süre ve yetki verilmek suretiyle aykırılığın giderilmesinin sağlanması, aykırılığın giderilmesi halinde de tapu iptal talep edebileceği de dikkate alınarak, sözleşmedeki inşa edilecek bağımsız bölümlere ilişkin %40 arsa sahipleri, %60 yüklenici paylaşım oranına göre ve yine sözleşmeye uygun yapılan imalatta arsa sahiplerine düşen bağımsız bölümler ve ortak yerlerde hisseleri oranında eksik ve ayıplı işler bedeli talep edebilecekleri, sözleşmede yükleniciye kademeli devir öngörülmediği gözetilerek tapu iptali ve tescile karar verilmesi durumunda birlikte ifa kuralı da değerlendirilmek suretiyle ve yine sözleşmeye konu taşınmaza ilişkin taraflara düşecek bağımsız bölümler yönünden kat irtifakına esas olacak listenin de oluşturulması suretiyle infazı kabil bir karar verilmesidir.
Mahkemece belirtilen bu hususlar üzerinde durulmaksızın eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile asıl ve birleşen 2007/155 Esas sayılı dosya ve birleşen 2008/42 Esas sayılı dosyalar yönünden infazı kabil olmayacak şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; asıl dava, birleşen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/155 Esas ve birleşen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/699 Esas sayılı davalarında davacı- birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/42 Esas ve birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/526 Esas sayılı davalarında davalı … vekili, yine asıl davada bir kısım davalılar- birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/42 Esas sayılı dosyasında davacılar vekili Av. …, asıl ve birleşen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/699 Esas sayılı davasında davalı, birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/526 Esas sayılı dosyasında davacı … vekili ile asıl ve birleşen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/699 Esas sayılı davasında davalı … vekilinin istinaf başvurularının istinaf başvurularının sair istinaf nedenleri incelenmeksizin kabulüne, mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a.4-6 maddeleri gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden görülmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl dava, birleşen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/155 Esas ve birleşen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/699 Esas sayılı davalarında davacı- birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/42 Esas ve birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/526 Esas sayılı davalarında davalı … vekili, yine asıl davada bir kısım davalılar- birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/42 Esas sayılı dosyasında davacılar vekili Av. …, asıl ve birleşen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/699 Esas sayılı davasında davalı, birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/526 Esas sayılı dosyasında davacı … vekili ile asıl ve birleşen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/699 Esas sayılı davasında davalı … vekilinin istinaf başvurularının KABULÜNE,

2-Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/10/2021 tarih ve 2014/651 Esas- 2021/704 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.4-6 maddeleri gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dairemiz kararına uygun şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,

4-… Kooperatifi tarafından yatırılan 59,30 TL+80,70 TL+394,03 TL olmak üzere toplam 534,03‬ TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
5-… vd tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde kendilerine iadesine,
6-… tarafından yatırılan 59,30 TL+16.342.05 TL olmak üzere toplam 16.401,35‬ TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
7-… tarafından yatırılan 59,30 TL+80,70 TL+1.184,30 TL olmak üzere toplam 1.324,3‬0 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
8-İstinaf talep eden taraflarca yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçları ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 17/05/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır