Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2022/1297 E. 2023/343 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/1297 – Karar No:2023/343
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1297
KARAR NO : 2023/343

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/01/2021
NUMARASI : 2020/647 E-2021/9 K

DAVACI : … -…
VEKİLİ : Av. …-(E-Tebligat)

DAVALI : … -…
VEKİLİ : Av. …-(E-Tebligat)

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

KARAR TARİHİ : 22.03.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 23.03.2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili: Müvekkili ile davalının … adlı şirketin eski ortakları olup müvekkilinin hisselerini davalıya devrettiğini, müvekkiline ait ……Ltd. Şti’nin İran’da üstlendiği iş nedeniyle davalıya ait ……AŞ’nin kumlama ekipman faaliyeti nedeniyle alt yüklenici olarak müvekkilince sürece davet ve dahil edildiğini, bu kapsamda davalının müvekkilinden avans ödemesi aldığını, akabinde alt yüklenici olarak kumlama ekipman tedariğini sağlayamayan davalının yerine … şirketinin malzemeleri Almanya’dan kendisinin getirmek zorunda kaldığını, bunun üzerine müvekkilince ödenen 15.000 Euro avansın iadesinin istenildiğini, iade edilmemesi nedeniyle davalı hakkında icra takibi yaptıklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek Ankara 3. İcra Dairesinin 2020/3720 sayılı dosyasında davalının yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı adına tebligat yapılmamıştır.
İlk Derece Mahkemesince: Davanın ödünç verme işleminden kaynaklanan alacağın ödenmemesi nedeniyle yapılan icra takibine itirazın iptali davası olduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde sayılan davalar ve bazı özel kanunlarda belirlenmiş olan davaların her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan işlerden kaynaklanan davalar ile yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari dava olarak kabul edildiği ve bu davalarda asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu, dosya kapsamına sunulan belgelerden davacının ve davalının gerçek kişi olduğunun anlaşıldığı, davacı tarafından dosyaya sunulan banka dekont örneğinin incelenmesinde, davacı tarafından 23/12/2019 tarihinde kendisine ait banka hesabından davalıya ait banka hesabına “Zangan transformers avans ödeme” açıklaması yazılmak suretiyle para gönderildiğinin anlaşıldığı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun Tüketim Ödüncü başlıklı 386/1. maddesinin “Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir.” hükmünü içerdiği, tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan değerlendirme neticesinde, davacının ve davalının gerçek kişi oldukları, tacir olsalar dahi dosya kapsamına sunulan dekont örneğine göre taraflar arasındaki para gönderme işleminin ticari nitelikte bulunmadığı, dava konusu edilen para gönderme işleminin ticari nitelikte işlemler arasında sayılmadığı, davanın konusunu oluşturan Tüketim Ödüncü Sözleşmesinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 386 ila 392. maddeleri arasında düzenlendiği ve yukarıda sayılan ticari davalar arasında yer almadığı, bu hali ile uyuşmazlığın genel hükümlere göre çözümlenmesi gereken davalardan olduğu gerekçesiyle, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4, 5, HMK’nin 2, 114/1-c, 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddi ile mahkemenin görevsizliğine, davaya bakmakla yetkili ve görevli mahkemenin Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalının kendilerine ait firmaları ile serbest piyasada faaliyet gösterdiklerini, dönem dönem ise ortak projelerde iş yaptıklarını, müvekkilinin yetkilisi olduğu dava dışı … ve …. Şti.’nin 2019 yılında İran’da mukim …. şirketinin işini üstlendiğini ve davalıya ait … … A.Ş’nin de proje içerisinde yapacağı brülör ekipman tedariği faaliyeti nedeniyle alt yüklenici olarak bizzat müvekkili tarafından sürece davet ve dahil edildiğini, bu sebepten davalının … ile İran toplantılarına katıldığını, müvekkili ile davalının brulör ekipman faaliyetlerinin tedariği için davalının alt yüklenicilik yapacağı hususunda anlaştıklarını, müvekkilinin bu doğrultuda davalıya işbu davaya konu avans ödemesini yaptığını, akabinde süreye bağlı teslimatlı olan proje işinde, alt yüklenici olan davalının şirketi işleri zamanında teslim edemediğini, bu sebeple …’nın, davalının yerine malzemeleri Almanya’dan kendisi getirmek zorunda kaldığını, davalının sözleşme kapsamındaki edimlerini yerine getirmediğini ve müvekkilinin davalıya yaptığı ön ödeme sebebiyle, sebepsiz zenginleştiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından ödenen 15.000 Euro avansın iadesinin talep edildiğini, davalının ödeme yapmaktan imtina ettiğini, avans iadesinin yapılmaması üzerine icra takibi başlatıldığını ve davalının itirazı sonucu takibin durduğunu, açılan davada mahkemece taraflar arasında kullanıcı ödüncü sözleşmesi yapıldığı ve bu alacak kaleminin ticari dava niteliği taşımadığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verildiğini, taraflar arasında kullanım ödüncü sözleşmesi olmadığını, anılan davanın nispi ticari dava niteliğinde olduğunu, bu sebeple verilen görevsizlik kararında hukuka uyarlık bulunmadığını, tarafların Zangan’ın işlerini yapmak amacıyla anlaştığını ve davalının alt yüklenici/tedarikçi olarak anlaşılan işleri yapmayı taahhüt ettiğini, ardından ise müvekkili tarafından davalıya avans yatırıldığını, taraflardan ikisinin de tacir olduğunu ve aralarında alt yüklenici ilişkisi bulunduğunu, yaptıkları işin ticari işletmelerini ilgilendiren, ticari nitelikte bir iş olduğunu, bu iş bağlamında yapılan ön ödemeyi, ödünç sözleşmesi şeklinde yorumlamanın zoraki bir yorum olacağını, zira ödünç sözleşmesinin Türk Borçlar Kanunu’nun 386/1 maddesinde düzenlendiğini, TTK’nun 5.maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” şeklinde düzenlendiğini, aynı kanunun 3.maddesinde ticari işin tanımlandığını, müvekkili tarafından malzeme tedariği amacıyla davalıya 15.000 Euro avans gönderilmesine karşı davalı yanca malzeme tedariğini sağlayamadığını, sürecin uzamaması adına müvekkilinin malzemeleri Almanya’dan getirttiğini, taraflar arasındaki ticari ilişkide ortaya çıkan ve içinde 15.000 Euro para aktarımını da içerir uyuşmazlık sebebi ile Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2020/356 E. sayılı davanın derdest olduğunu, tarafların ticari işletmeleri olan … ile … şirketlerinin arasında var olan alt yüklenici anlaşması sebebi ile ön ödeme şeklinde 15.000 Euro’luk bir para transferi gerçekleştirdiklerini, kanunda da açıkça düzenlendiği üzere her iki tarafın da ticari işletmesi için gerçekleştirilen para transferinin tüketim ödüncü olmadığı nispi ticari iş niteliğinde olduğu ve ticari işlerde meydana gelen uyuşmazlıklarda ise ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu, mahkemenin müvekkilinin yaptığı ödemeyi, ödünç sözleşmesi kavramı içine sokarak görevsizlik kararı vermesinin hukuka uygun olmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemenin görevli olması dava şartıdır.(HMK 114/1-c md.). Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir (HMK 1. md.). Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler (HMK 115. md.).
6100 sayılı HMK’da ilk derece yargılamasında dava aşamaları yazılı yargılama usulünde; davanın açılması ve dilekçeler aşaması ( 118,126-136md.), ön inceleme ( 137-142 md.), tahkikat (143-183md), sözlü yargılama ( 184-186 md.) ve hüküm (294md.) şeklinde, basit yargılama usulünde ise; davanın açılması ve dilekçeler aşaması (317md.), ön inceleme ve tahkikat ( 320 md.) ve hüküm (321md.) şeklinde düzenlenmiştir.
Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir(HMK md.138).
Davadaki talep, davacıya ait olduğu iddia edilen ….Ltd. Şti.’ nin dava dışı şirketten üstlendiği iş nedeniyle sözleşme kapsamında kumlama ekipmanların tedariki sözleşmesi gereğince avans ödendiği iddiasına dayalı ödenen avansın iadesi için itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tarafların tacir olup olmadığı ve mahkemenin görevine ilişkin hususun tarafların beyan delilleri toplanarak aradaki hukuki ilişkinin tam olarak belirlenmesi, bu kapsamda dilekçeler teatisi de tamamlandıktan sonra görev hususunun değerlendirilmesi ve buna göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekirken görev hususunda eksik inceleme ve değerlendirmeyle yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, esası incelenmeksizin mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.3-4-6 maddeleri gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,
2-Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08.01.2021 gün ve 2020/647 E., 2021/9 K. sayılı kararının HMK’nın 353/1-a.3-4-6 maddeleri gereğince kaldırılmasına,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 80,70 TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderleri ve ödediği başvuru harcının ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak 22.03.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır