Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2022/128 E. 2022/644 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/128 – Karar No:2022/644
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/128
KARAR NO : 2022/644
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/11/2021
NUMARASI : 2021/357 E-2021/865 K

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Sözleşmenin Tasfiyesi/ Süre uzatımı
( Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 08/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/06/2022
Davacılar vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin tasfiyesi ve terditli süre uzatımı istemine ilişkin davada mahkemece davanın usulden reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili özetle; Davalı tarafından 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19.maddesine göre açık ihale usulü ile 09/08/2018 tarihinde ihale edilen 2018/32985 ihale kayıt numaralı … Müdürlüğü … Açık Ocağında 49.350.000 Ton Kantar Tartım Ölçümlü Dekapaj Yapım işinin 14/08/2018 tarihli ihale komisyon kararı ile müvekkili iş ortaklığı uhdesinde kaldığını, 13/09/2018 tarihinde sözleşmenin imzalandığını, sözleşmenin 9.maddesinde imza tarihinden sonra 75 gün içerisinde Yapım İşleri Genel Şartnamesi hükümlerine göre yer teslimi yapılacağı ve işin süresinin yer teslimi tarihinden itibaren 1096 gün olacağı belirlendiğini, davalının 23/11/2018 tarihinde işin yapılacağı yeri müvekkili iş ortaklığına teslim ettiğini ve iş bitim tarihinin ise 13/09/2021 tarihi olduğunu, işin yapımı devam ederken ülkemizde yüksek kur farkları nedeniyle öngörülemeyen maliyet artışları olduğunu, bu maliyet farkının mücbir sebep olarak kabulü gerektiğini, sözleşmede fiyat farkı öngörüldüğünü, ancak fiyat endekslerinden dolayı ihale tutarına eksi fiyat farkı uygulandığını, ihale tutarının 159.400.500,00 TL’den 146.807.560,50 TL’ye düştüğünü, müvekkili iş ortaklığının davalı idareye 18/03/2019 tarihli dilekçe ile başvuruda bulunarak 18/01/2019 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 7161 Sayılı Kanunun 32. maddesi ile Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununa eklenen geçici 4. maddesi uyarınca sözleşmenin feshedilerek tasfiye edilmesi gerektiğinin bildirildiğini ve davalı tarafından 30/07/2019 tarihli cevabi yazıyla tasfiye talebinin reddedildiğini belirterek davalı … Genel Müdürlüğü … Müdürlüğünün 18/03/2019 tarih ve 2019/1 sayılı tasfiye talepli dilekçeye verilen 30/07/2019 tarihli E.23045 sayılı tasfiye talep sonucu konulu kararı hukuka aykırı olduğundan sözleşmenin feshi ve tasfiyesi talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiğinden sözleşmenin tasfiyesine karar verilmesini, sözleşmenin uygulanmasına devam edilmesi mümkün olmadığından sözleşmenin uygulanmasına devam edilmesi gerektiğine ilişkin kararın ihtiyati tedbir mahiyetinde tedbiren durdurulmasına, dava süresince bu iş kapsamında verilen …’a ait 05/09/2018 tarih … sayılı teminat mektubunun paraya çevrilmesinin önüne geçmek maksadı ile ihtiyati tedbir kararı verilmesini, sözleşmenin tasfiyesi konusunda aksi kanaatte olunması durumunda işin yapımı için belirlenen sürenin uzatılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; Taraflar arasındaki sözleşme kapsamında belirtilen işlerde önceden öngörülemeyecek derecede büyük bir maliyet artışı meydana gelmediğini, davacıların tacir olup basiretli davranmaları gerektiğini, davacıların taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; Davanın terditli olarak sözleşmenin tasfiyesi ve sözleşmede belirlenen sürenin uzatılmasına ilişkin olduğu,yapılan inceleme neticesinde davacı iş ortaklığının davalı idareye 18/03/2019 tarihli dilekçe ile sözleşmenin feshedilerek tasfiye edilmesi için başvurduğu, talebin reddedildiğinini anlaşıldığı, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunun geçici 4. maddesinde;” 31/8/2018 tarihinden önce 4734 sayılı Kanuna göre ihalesi yapılan (3 üncü maddesindeki istisnalar dâhil) ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla devam eden sözleşmeler, imalat girdilerinin fiyatlarında beklenmeyen artışlar meydana gelmesi nedeniyle, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonraki 60 gün içinde yüklenicinin idareye yazılı olarak başvurması kaydıyla, Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşü alınarak idarenin onayına bağlı olarak feshedilip tasfiye edilebilir veya devredilebilir. Bu durumda devir alacaklarda ilk ihaledeki şartlar, devir tarihi itibarıyla aranacak olup devirden veya fesihten kaynaklanan kısıtlama ve yaptırımlar uygulanmaz. Yüklenimi ortak girişim tarafından yürütülen sözleşmelerde ortaklar arasında devir veya hisse devirlerinde ilk ihaledeki yeterlik şartları aranmaz. Sözleşmesi feshedilen veya sözleşmeyi devreden yüklenicinin teminatı iade edilir. Bu fıkra kapsamında devredilen sözleşmeler ile bu fıkra kapsamına girmekle birlikte devredilmeyen sözleşmelerde, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonraki 60 gün içinde yüklenicinin idareye yazılı olarak başvurması kaydıyla süre uzatımına ilişkin kısıtlama ve şartlara tabi olunmaksızın Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşü alınarak idare tarafından süre uzatılabilir. Sözleşmenin bu madde kapsamında feshedilerek tasfiye edilmesi veya devredilmesi durumunda yüklenici, fesih veya devir tarihine kadar gerçekleştirdiği imalatlar dışında idareden herhangi bir hak talebinde bulunamaz. Yüklenici tarafından, işin idarece uygun görülecek can ve mal güvenliği ile yapı güvenliğine yönelik tedbirlerin alınması şarttır. Bu kapsamda düzenlenecek fesihnamelerden ve devredilecek sözleşmelerden damga vergisi alınmaz.” hükümlerinin yer aldığı, somut olayda, sözleşme imzalandıktan sonra uyuşmazlık çıkmış olsa bile, sözleşme hükümlerinden bağımsız olarak idarenin kamu gücüne dayanarak ve tek yanlı olarak tesis ettiği 4735 Sayılı Kanuna eklenen geçici 4. maddeden yararlanma istemiyle yapılan başvurunun reddinden kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde idarî yargının görevli olduğu gerekçesiyle, davanın HMK’nın 114/1-b maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Uyuşmazlığın sözleşmenin imzalanmasından sonraki sürece ait olduğunu ve uyuşmazlığın çözümünde adli yargı yerinin görevli bulunduğunu, Kamu İhale Sözleşmelerinin Kanununa eklenen geçici 4.maddenin sözleşmenin uyarlanması niteliğinde olduğunu, söz konusu geçici maddede birtakım sürelerin ve başvuru usulünün belirlenmiş olmasının uyuşmazlığa idari nitelik kazandırmayacağını, imalat girdilerindeki beklenmeyen artışın sözleşmenin ifasına engel nitelikte olup olmadığının sözleşme özelinde değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin tasfiyesi ve terditli süre uzatımı istemine ilişkin olup, mahkemece uyuşmazlığın çözümünde idari yargı yerinin görevli olması nedeniyle davanın usulden reddine dair verilen karara karşı davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında … Müdürlüğü … Açık Ocağında 49.350.000 Ton Kantar Tartım Ölçümlü Dekapaj Yapım işine ilişkin 13/09/2018 tarihinde sözleşme akdedildiği ihtilafsız olup davacı taraf yüklenici, davalı ise sahibidir.
Kural olarak kamu kuruluşlarınca yapılan ihaleden sonra ancak sözleşme imzalanıncaya kadar çıkan uyuşmazlıkların çözüm yeri idari yargı, sözleşmenin imzalanmasından sonra adli yargı yeridir (Uyuşmazlık Mahkemesi 03.02.1997, 1997/4 E, 1997/3 K).(Yargıtay 15.H.D. 2016/4366E, 2017/533K, 13.02.2017)
Somut olayda, taraflar arasında 13/09/2018 tarihli sözleşmenin imzalandığı, uyuşmazlığın davacı şirketlerin oluşturduğu yüklenici iş ortaklığının Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununa eklenen geçici 4. maddesi uyarınca sözleşmenin tasfiye edilmesi, aksi halde işin yapımı için belirlenen sürenin uzatılmasına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda taraflar arasında özel hukuk hükümlerine tâbi sözleşmenin bulunduğu, sözleşmenin akdedilmesinden sonra ortaya çıkan uyuşmazlığın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu anlaşılmakla mahkemece davanın esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde idari yargının görevli olması nedeniyle davanın usulden reddedilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, esası incelenmeksizin mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.4 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,
2-Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/11/2021 gün ve 2021/357 Esas 2021/865 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a.4 maddesi gereğince kaldırılmasına,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Davacı tarafça ödenen 80,70 TL istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
5-Davacı tarafça ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak 08/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip