Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2022/1198 E. 2023/124 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/1198 – Karar No:2023/124
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1198
KARAR NO : 2023/124
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/06/2022
NUMARASI : 2022/377 E- 2022/307 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 02/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/02/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan alacak davasında mahkemece verilen birleştirme kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle müvekkilinin, davalı şirketten taraflar arasında düzenlenen 31/01/2018 tarihli … Doğal Gaz Boru Hattı Yapım İşi kapsamında davalı nam ve hesabına tamamlanan eksik işler nedeniyle KDV dahil 54.228,08 TL bakiye alacağı kaldığını, yine taraflar arasındaki bu iş kapsamında yapılan kesin hesaptan 24.224,44 TL alacağı bulunduğunu, müvekkili kuruluş tarafından temin edilerek davalıya teslim edilen ve işin sonunda zayiat payı düşüldükten sonra davalıda kalan borular nedeniyle KDV dahil 13.350,35 TL alacağı bulunduğunu, ayrıca, taraflar arasındaki sözleşmenin 25.maddesi uyarınca işin geçici kabul eksiklerinin zamanında giderilmemesi nedeniyle KDV dahil 53.289,75 TL gecikme cezası alacağı bulunduğunu, iş bu davanın davalısı… A.Ş.’nin … Doğal Gaz Boru Hattı Yapım İşine ilişkin sözleşmeye dayanarak, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/688 Esas sayılı dosyasında alacak davası açtığını, davalı tarafından açılan davada yargılamanın daha ileri bir aşamada olması, usul ekonomisi ve yargılamanın bütünlüğü ile tek elden yürütülmesinden umulan fayda dikkate alınarak birleştirilmesi talebi ile birlikte; fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, toplamda 145.092,62 TL’nin davalıdan tahsilini, her bir alacak kalemi için davalı şirketin temerrüde düşürüldüğü tarihlerden itibaren avans faizi işletilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın, sözleşmeden kaynaklı alacak istemine ilişkin olduğu, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/688 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının Botaş olduğu, davalının… A.Ş. olduğu, dava konusunun sözleşmeden kaynaklı alacak istemine ilişkin olduğunun ve davanın derdest olduğunun anlaşıldığı, Mahkemenin 2022/377 Esas sayılı dosyası ile Ankara 12 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/688 Esas sayılı dosyasında dava konusunun ve taleplerin dayandırıldığı olayın ve sözleşmenin aynı olduğu ve kararların birbirini etkileyeceği bu itibarla davalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu gerekçesiyle; her iki davada öne sürülen taleplerin birlikte değerlendirilip sonuçlandırılmasında hukuki yarar olduğu gibi usul ekonomisi bakımından da davaların birlikte görülmesin gerektiğinden mahkeme dosyasının Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/688 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, yargılamanın Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/688 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine, mahkeme esasının bu şekilde kapatılmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf başvurusunda; gerekçeli kararda bahsedilen dava dilekçesinin, müvekkili şirkete tebliğ edilmeksizin karara bağlandığını, tebliğ edilse idi anılan davanın, müvekkili şirket tarafından Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/688 Esas sayılı dosyası dava dilekçesinde zaten mevcut olan konular olduğunun, yani derdest davanın varlığı nedeniyle dava şartı yokluğundan reddi gerekli bir dava olduğunun bildirileceğini, birleştirilmesine karar verilen mahkemeden de görüş alınmadığını, davacının iş bu davayı açmakla amacının, derdest dosyanın uzamasına ve/veya karmaşık hale gelmesine yönelik bir tavır olması nedeniyle de iyiniyetten yoksun olduğunu, diğer yandan, davaların birleştirilmesine muvafakatları da olmadığını, bu haklarını bile kullanma fırsatı bulamadıklarını belirterek; mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece verilen birleştirme kararına karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, davalar arasında bağlantı var sayılır. Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır (HMK 166/1,2). Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde görülmekte olan davalar yönünden verilen birleştirme ve ayırma hususundaki ilk derece mahkemesi kararlarına karşı istinaf yoluna ancak hükümle birlikte gidilebilecek olup (HMK 168), istinaf edilebilecek kararlar arasında da sayılmamıştır (HMK 341).
Somut olayda birleştirilmesine karar verilen davanın, aynı yer ve derecedeki ticaret mahkemesinde açılmış olması nedeniyle, birleştirme kararının istinafı kabil olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurularının HMK 352/1.b maddesi gereğince usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 352/1.b maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Davalı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 341/1 ve 352 maddeleri gereğince KESİN olmak üzere 02/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdıre-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır