Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2022/10 E. 2022/388 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/10 – Karar No:2022/388
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/10
KARAR NO : 2022/388

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/09/2021
NUMARASI : 2020/598 E-2021/549 K

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tespit-Tapu İptali ve Tescil-Alacak
KARAR TARİHİ : 06/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/04/2022
Davacılar vekili tarafından davalılar aleyhine açılan tespit, tapu iptali ve tescil, alacak davasında mahkemece davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacılar vekili ile davalılar ……A.Ş. ile ……A.Ş. vekili tarafından, yine mahkemenin 22/09/2021 tarihli ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararına karşı davalılar …..A.Ş.ile ……A.Ş. vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekilleri; müvekkili şirketin çeşitle GES yatırımları için davalı … Bank’tan teminat mektupları aldığını, bu süreçte başlayan tanışıklık nedeniyle tarafların eşit hisse yapısı ile bir taahhüt şirketi, bir de yatırım şirketi olmak üzere … Enerji A.Ş. ile … … Yatırımları A.Ş.’yi kurduklarını, bu şirketler dışında tarafların EPC sözleşmesi imzaladıklarını, kurulan şirketlerin iştiraklerinin ana yüklenicisinin … olması ve bu amaçla bir çerçeve sözleşmesi imzalanması, …’ye ortak şirketlerin ve EPC sözleşmesine konu olan santrallerde kullanılacak ana malzemelerin bir tedarik sözleşmesi ile … Enerji tarafından …’ye satılması konusunda uzlaştıklarını, ayrıca tarafların ortak şirketlere doğrudan ve dolaylı yapılacak satışları maliyetine yapıp tüm kârın ortak şirketlerde oluşması konusunda prensip anlaşmasına vardıklarını, davalıların bu ortaklığın kurulmasındaki gizli amacının davacı müvekkili ve şirketinin potansiyelini kullanarak …’nin elindeki ve piyasadaki projeleri toplamak, daha sonra bir yolunu bulup tüm projelere sahip olmak olduğunun zamanla anlaşıldığını, davalı bankanın, ortak şirketlere, teminat yapısı tamamlanınca uzun vadeli krediye dönüşeceği sözü ile yüksek meblağda kısa vadeli krediler kullandırdığını, … Enerji’nin …’ye belirtilen tedarik sözleşmesi kapsamında çeşitli malzemeler sattığını, …’nin de ortak şirketlere ve … Enerji’nin iştiraklerine EPC sözleşmesi yoluyla santraller kurduğunu, bu arada davalı bankanın, ortak şirketlere kullandırılan krediler için …’yi ve …’yı ortak şirketlerin hissedarı kimliği ile kefalet altına soktuğunu, …’nin ortak şirketlerin işini yapabilmek amacıyla … Enerji’ye Tedarik Sözleşmesi kapsamında aldığı malzemeler için borçlandığını, ancak … Enerji’nin Tedarik Sözleşmesine uymaması, fiktif faturalar uydurması, malzeme tedarikinde çok kritik gecikmeler yaşatması ve paralelinde … Enerji’nin iştiraklerinin de EPC sözleşmesindeki taahhütlerine uymaması ve borçlarını ödememesi sonucu çok önemli zararlara maruz kaldığını, …’nin maliyetine satış prensibine harfiyen uymasına karşılık … Enerji’nin bu prensibe uymadığını tespit etmesi üzerine …’nin … Enerji’den aldığı malzemelerin gerçek fiyatını öğrenmeden veya kendisinin maliyetine satış yaptığı projelerde hakkı olan kâr payını almadan ödeme yapmayı reddettiğini, ortaklık yaptığı grup tarafından aldatılmasından kaynaklı olarak müvekkili şirketin itiraz etmesinin son derece doğal ve ahlaklı ticaretin gereği olduğunu, bu bağlamda, … Enerji ve … arasında kimin kime ne kadar borcunun olduğunun, …’ye ödenecek tazminatların tespiti ve mutabakat amacıyla görüşmeler yapıldığını, sürecin sonunda … Enerji’nin toplamda …’ye kestiği faturalardan sadece 1,9 milyon Amerikan Doları düşmeyi kabul ettiğini, ayrıca …’ye aralarındaki tedarik sözleşmesine aykırı olarak çok geç teslim ettiği yaklaşık 1 milyon USD kadar bedelli malı iade almayı kabul ettiğini, ayrıca, kalan sözde borç için de makul olmayan bir geri ödeme süresi teklif ettiğini, kabulü mümkün olmayan bu teklifin müvekkili şirket tarafından reddedilmesi üzerine, davalı … Enerji ile aynı grupta yer alan … Bank’ın, Bankacılık Kanunu’nun sağladığı imkanları kullanarak ve hatta ilgili yasaları çiğneyerek elindeki hesap rehin sözleşmesini, çok kıymetli teminatları ve bu teminatları alırken …’ye imzalattığı taahhütnameyi bir silah olarak kullanmak suretiyle sürece müdahil olduğunu ve …’yi batırma tehdidi ile zaman içinde … Enerji’nin bile kabul ettiği tüm zararları yok sayarak, indirim yerine keyfi olarak üzerine ekleme yapıp olmayan borcu kabul etmesini sağlayıp dava konusu 29/01/2019 ve 15/02/2019 tarihli iki protokolü imzalamaya zorladığını, 29/01/2019 ve 15/02/2019 tarihli sözleşmelerin hukuka, mevzuata aykırı, sözleşme özgürlüğü ile bağdaşmayan çeşitli tehdit, bilerek müzayaka haline düşürme, aldatma ve muvazaa yöntemleri ile ipotek ve rehinle ilgili TMK’nun amir hükümleri ihlal edilerek imzalattırıldığını belirterek; öncelikle taraflar arasında imzalanan 29/01/2019 tarihli ve 15/02/2019 tarihli protokollerin hukuka aykırı olduğunun tespiti ile geçersizliği ve iptalini;
29/01/2019 tarihli protokol uyarınca müvekkili …’den devralınan, davalılardan … Enerji Elektrik Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş. adına kayıtlı … İli, … İlçesi, …-1 mahallesi sınırları içinde olan … Ada 1, 3 ve 4 no’lu parsellerde kayıtlı taşınmazların tapu iptali ile müvekkili … Yatırımları Üretim İnş. Taah. Tic. ve San A.Ş’ ye iadesini ve müvekkili şirket adına tapuya tescilini; taraflar arasında imzalanan 15/02/2019 tarihli protokolle davalılardan … … Danışmanlığı A.Ş’ ye devri yapılan tüm şirketlerin hisselerinin devir tarihi itibarıyla olan mali tablosu ve varlıklarıyla, … ve …’ye aynen iadesini, sözleşmelerde davalı … Bank lehine faiz, komisyon gibi alacak kalemleri açısından yapılan düzenlenmelerin hukuka aykırılığının tespiti ile geçersizliğini ve iptalini, bu doğrultuda banka tarafından haksız tahsil edilen belirlenecek tutarın şimdilik 50.000,00 TL’sinin davalı bankadan tahsili ile müvekkil şirkete iadesini; müvekkili …’nin davalılardan … Enerji’ye cari hesabın mesnetsiz ve dayanaksız şekilde şişirilmesi neticesinde 10.000.000 USD borcu olduğu ifade edilmiş ise de kendi kayıtlarına göre bile fazladan 1.500.000 USD alacak talep edildiğinden her halükarda 1.500.000,00 USD borçlu olmadığının tespitini; protokollerin hukuka aykırılık nedeniyle hükümsüzlüğüne ve iptaline karar verilmemesi halinde ise tespit edilecek gerçek borç miktarı dikkate alınarak iş bu protokoller uyarınca müvekkillerine ait taşınmazlar ve şirket hisseleri için tanınan vefa haklarının kullandırılmasını talep etmiştir.
Davalılar … Enerji San. ve Tic. A.Ş. ve … Enerji Elektrik Üretim San. ve Tic. A.Ş. vekili; davanın İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/297 esas sayılı dosyasında açılan dava ile irtibatlı olduğundan birleştirilmesi gerektiğini, harcın eksik yatırılması nedeniyle harcın ikmal edilmesini, dava dilekçesinde aldatma, zorda bırakma, zorlama, hile, tehdit, muvazaa, korkutma, zor duruma düşürme, sömürme ve tehdit iddiasında bulunulduğunu, davacıların bu taleplerinin açıklattırılması gerektiğini, davalı müvekkilleri alacağının davacıların ikrarı ve yazılı delillerle sabit olduğunu, davacıların borçlarını ödemekte temerrüde düştüğünü belirterek; bu davanın daha önce açılan İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesindeki dava ile birleştirilmesini, harcın tamamlattırılmasını, esasa ilişkin olarak davanın yerinde olmaması nedeniyle reddini savunmuştur.
Davalı … Yatırım Bankası A.Ş. vekili; 29/01/2019 tarihli protokol ile 15/02/2019 tarihli protokolün geçersizliğinin iddia olunduğunu, protokollerin 3.6 maddesinde, protokollerin uygulanmasından ve yorumlanmasından kaynaklanan tüm anlaşmazlıklarda İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olacağının belirtilmesi nedeniyle iş bu davaya bakmaya yetkili mahkemenin İstanbul Çağlayan’da bulunan Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkili bankadan olan taleple ilgili açıklama yapılması gerektiğini, davanın esasına ilişkin iddiaların da yerinde olmadığını belirterek; yetkisizlik kararı verilmesini, esasa ilişkin olarak da davanın reddini savunmuştur.
Davalı … … Danışmanlığı A.Ş. vekili; geçersizliği iddia olunan 15/02/2019 tarihli protokolün 3.6 maddesinde protokolün uygulanmasından ve yorumlanmasından kaynaklanan tüm anlaşmazlıklarda İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olacağının belirtilmesi nedeniyle iş bu davaya bakmaya yetkili mahkemenin İstanbul Çağlayan’da bulunan Ticaret Mahkemeleri olduğunu, esasa ilişkin iddiaların yerinde olmadığını belirterek; yetkisizlik kararı verilmesini, usule ilişkin itirazlarının kabul edilmemesi halinde davanın esastan reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın, protokollerin hukuka aykırı olduğunun tespiti, geçersizliği ve iptali ile protokol uyarınca devri yapılan hisselerin davacılara aynen iadesi, sözleşmelerdeki banka lehine olan düzenlemelerin hukuka aykırılığının tespiti ile geçersizliği ve iptali, fazla tahsil edilen tutarın iadesi, …’nin … Enerji’ye borçlu olmadığının tespiti, protokollerin hükümsüzlüğüne ve iptaline karar verilmemesi halinde şirket hisseleri için vefa hakkının kullandırılmasına yönelik olduğu, davalılar … Enerji Sanayi A.Ş. ile … Enerji Elektrik Üretimi Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin usule ilişkin olarak harcın tamamlattırılması, İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/297 esasında açılan dava ile birleştirme yapılmasını talep ettiği, davalı … Yatırım Bankası A.Ş.’nin davacılar tarafından dayanılan protokollerde tüm anlaşmazlıklarda İstanbul Merkez Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu yönünde hüküm olduğundan yetkisizlik kararı verilmesini, davalı … … Danışmanlığı A.Ş.’nin de usule ilişkin olarak cevabında 15/02/2019 tarihli protokolün 3.6 maddesinde “iş bu protokolün uygulanmasından ve yorumlanmasından doğan tüm anlaşmazlıklarda İstanbul Merkez (Çağlayan Mahkemeleri ve İcra Daireleri) yetkili olacaktır…” hükmü gereğince yetkisizlik kararı verilmesini istediği,
dava dilekçesinde hangi taleplerin hangi davalılara yöneltildiği hususunda açıklama olmadığından ön inceleme duruşmasında davacılar vekiline hangi talepleri hangi davalıya yönelttiği hususunda açıklama yapması için süre verildiği, davacılar vekilinin, her bir taleplerini tüm davalılara yönelttiğinin dilekçenin içeriğinden anlaşıldığı, açılan davada süresinde … … Danışmanlığı A.Ş. ve … Yatırım Bankası A.Ş.’nin ilk itiraz olarak yetki itirazında bulunduklarından öncelikle bu yetki itirazının değerlendirilmesi gerektiği, davacılar vekilinin, aynı dava dilekçesinde protokollerin hukuka aykırılığının tespiti ile geçersizliğine ve iptaline yönelik olarak … İli, … İlçesi, … 1 mahallesi sınırları içinde olan … ada, 1, 3 ve 4 nolu parsellerin tapusunun iptali ile müvekkili şirket adına tapuya kayıt ve tescili, protokollerin hükümsüzlüğüne ve iptaline karar verilmemesi halinde taşınmazlarla ilgili vefa hakkının kullandırılması yönünde açtığı davada taşınmazların bulunduğu yerin Ankara olması, davanın da taşınmazın aynından kaynaklanması nedeniyle HMK’nun 12/1. maddesindeki “taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.” hükmü gereğince bu taleple ilgili davalıların yetki itirazının yerinde olmadığı, bu nedenle bu taleple ilgili yetki itirazı reddedilerek tefrik kararı verilip ayrı bir esasa kaydının yapıldığı, davacılar vekilinin, açmış olduğu davada ayrıca 15/02/2019 tarihli protokolün geçersizliğinin tespitini talep etmiş olup, bu protokolün 3.6 maddesinde “iş bu protokolün uygulanmasından ve yorumlanmasından doğan anlaşmazlıklarda İstanbul Merkez Çağlayan Mahkeme ve İcra Daireleri yetkili olacaktır.” hükmü mevcut olup, bu maddenin HMK’nun 17 ve devamı maddelerine göre yetki sözleşmesi niteliğinde olup, belirtilen davalıların yetki itirazının yerinde olduğu, davalılardan … Enerji Sanayi Ticaret A.Ş. ile … Enerji Elektrik Üretimi Sanayi ve Ticaret A.Ş., yetki itirazında bulunmamış ise de; davacılar, taleplerini tüm davalılara yönelttiğini beyan ettiğinden bu davalılar hakkında açılan davanın birlikte görülmesi gerektiğinden, bu davalılar hakkında açılan davanın da yetkisizlikle gönderilmesi, bu davalılar yönünden birleştirme talebinin yetkisizlik kararı verilen mahkemece değerlendirilmesi gerektiği, toplanan delillere göre davalılar hakkında açılan iş bu davada İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetki itirazının kabulü ile belirtilen talepler yönünden davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekili istinaf başvurusunda; açılan davada gayrimenkulün aynına ilişkin talepleri mevcut olmakla, HMK’nın12/f-1 maddesi uyarınca Ankara mahkemelerinin kesin yetkili olduğunu, dava konusu taleplerden biri kesin yetki kurallarına tabi ise, diğer taleplerin de kesin yetkili mahkemede değerlendirilmesi gerektiğini, objektif dava birleşmesine konu edilen taleplerden biri için kesin yetki, diğeri için kesin olmayan yetki söz konusu olduğunda davanın o kesin yetkili mahkemede açılması gerektiğini, kesin yetki halleri, genel ve özel yetki hallerini bertaraf edeceğinden, somut olayda yetkili Mahkemenin Ankara Mahkemeleri olduğunu, öte yandan, davanın tefriki ile verilen yetkisizlik kararının yargılama ekonomisi açısından da usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkeme’nin kararından, geçersizliği ve iptali talep edilen 29/01/2019 ve 15/02/2019 tarihli protokoller hakkında yetkisizlik kararı mı verildiği yoksa, bu taleplerin tefrik edilen kısım içinde mi yer aldığı hususunun tam olarak anlaşılamadığını, nitekim bu taleplerin, hem tefrik ara kararında hem de yetkisizlik ara kararında hüküm altına alındığını, ancak bu taleplerin hangi mahkemece değerlendirileceğinin kararlarda açıkça belirtilmediğini, mahkeme hükmünün açık ve anlaşılır olması gerektiğini, 29/01/2019 ve 15/02/2019 tarihli protokollerin iptali ve geçersizliği talebinin, eğer tefrik edilen kısım içinde yer almakta ve Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından değerlendirilecek ise, bu taleplerin gerçekleşmemesi halinde protokollerde yazılı vefa haklarının kullanılmasına yönelik taleplerinin de aynı Mahkemede değerlendirilmesi gerekeceğini, eğer bu talepler yönünden yetkisizlik kararı verilmiş ise, bu durumda, Ankara Mahkemesinin, tefrik ettiği ve kendini yetkili gördüğü kısım yönünden yargılamaya nasıl devam edebileceğinin belli olmadığını, yargılamanın farklı yer mahkemelerinde devam etmesi halinde birbiriyle tamamen bağlantılı bu iki protokol ve bu protokollere bağlı talepler bakımından farklı yer mahkemelerinin birbirinin kararlarını bekleme sorunu oluşacağını, bu hususun da yargılamanın uzun yıllar sürmesine, müvekkilinin hakkının tesliminin gecikmesine ve adil yargılanma hakkının açıkça ihlaline neden olacağını belirterek; istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemenin “yetkisizlik” kararının ortadan kaldırılmasını, iş bu davada tüm talepler yönünden Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğuna karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … Enerji San. ve Tic. A.Ş. ve … Enerji Elektrik Üretim San. ve Tic. A.Ş. vekili istinaf başvurusunda; ilk derece mahkemesinin hem gayrimenkuller için ayrı bir esasa hem de menkuller için İstanbul’a yetki yönünden dosyanın gönderilmesine şeklinde vermiş olduğu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/297 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ettiklerini, yatırılan harcın açıklattırılması ve eksik harcın tamamlattırılması talepleri olduğunu, davacının birbiri ile çelişen iddia ve taleplerinin açıklatılması gerektiğini, davacı taleplerini hem vefa hakkı hem de iptal talepleri yönünden ayrı ayrı tefrik edilmesini talep ettiklerini, Mahkemece, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/292 Esas ve 2021/489 Karar Sayılı ihtiyati tedbir kararının, davacıya yapılan tebliğden itibaren 1 haftalık süre içinde uygulanmaması nedeniyle reddine karar verildiğini, ancak daha sonra, tarafları dilenmeden HMK’nın 393/1’deki emredici hüküm, usul ve yasaya aykırı olarak genişletilerek, yorum yoluyla red kararından da dönülmeden, yeni delil de sunulmamasına rağmen, ihtiyati tedbir kararının uygulanmasına/kabulüne karar verildiğini, daha önce mahkemenin tedbir talebinin şartlarının oluşmadığına dair verdiği karara rağmen, bu kerre yeni delil de sunulmamasına ve yeni nedenlerle yeniden tedbir talebinde bulunulmamasına rağmen, Bölge Adliye Mahkemesi kararı da HMK’nın 393/1 maddesinde belirtili sürede uygulanmadığından tedbir şartlarının oluştuğuna karar verilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulü ile kararın arz ve izaha çalışılan yönlerden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 29/01/2019 ve 15/02/2019 tarihli protokollerin geçersizliğinin tespiti, bu kapsamda tapu iptali tescil, şirket hisse devirlerinin iptali ve menfi tespit; protokollerin geçerli kabul edilmesi halinde ise, taşınmazlar ve şirket hisseleri yönünden vefa hakkı ve menfi tespit istemlerine ilişkindir. Mahkemece verilen yetkisizlik kararına karşı davacı ve davalılardan … Enerji San. ve Tic. A.Ş. ve … Enerji Elektrik Üretim San. ve Tic. A.Ş.vekilince, yine mahkemece verilen 22/09/2021 tarihli ihtiyati tedbire itirazın reddi kararına karşı davalılar … Enerji San. ve Tic. A.Ş. ve … Enerji Elektrik Üretim San. ve Tic. A.Ş. Vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece; davacıların protokollerin geçersiz olması halinde tapu iptali ve tescil, geçerli olmaları halinde ise taşınmazlar yönünden vefa hakkının kullanılmasına ilişkin talepleri yönünden HMK’nın 12/1 maddesindeki kesin yetki kuralı bulunduğu gerekçesiyle 22/09/2021 tarihli ara kararı ile ayırma kararı verilmiş; diğer talep kalemleri yönünden ise protokollerin 6.3.maddesinde yetki sözleşmesi bulunduğu, protokollerin bu maddesi uyarınca yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilerek, bu talepler yönünden davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekilinin terditli talepleri de dikkate alındığında, iş bu davada, öncelikle davaya konu protokollerin geçerli olup olmadığı değerlendirilmelidir. Bu değerlendirme, davadaki asıl ve terditli talepler yönünden yapılması zorunlu bir değerlendirmedir.
Bu değerlendirmenin sonucuna bağlı olarak hem ayırma kararı verilen tapu iptali ve tescil ve vefa hakkı talebi, hem de yetkisizlik kararı verilen diğer talepler değerlendirileceğinden; protokoldeki yetki şartı, iş bu davada davaların yığılması da söz konusu olduğundan geçerli ve uygulanabilir değildir. Kaldı ki usul ekonomisi de dikkate alındığında tüm taleplerin bir arada değerlendirilmesi zorunlu olduğundan, yetkisizlik kararı verilmesinin doğru olmadığı sonucuna varılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemece verilen yetkisizlik kararının kaldırılmasına, dosyanın esası incelenmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmişir.
Davalılar … Enerji San. ve Tic. A.Ş. ve … Enerji Elektrik Üretim San. ve Tic. A.Ş. vekilinin mahkemece verilen yetkisizlik kararına yönelik istinaf nedenleri, genel olarak; İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/297 esas sayılı dosyasında açılan dava ile ile birleştirme kararı verilmemesine ve davanın esasına ilişkin ve ancak esas kararla birlikte istinaf edilebilecek nedenler olup, bu aşamada Dairemizce incelenmesi mümkün görülmemiş; mahkemece verilen 22/09/2021 tarihli ihtiyati tedbire itirazın reddi kararına yönelik istinaf başvurusunun ise; Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla esastan reddine karar verilmiştir.
Tüm bu açıklamalar kapsamında; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davalılar … Enerji San. ve Tic. A.Ş. ve … Enerji Elektrik Üretim San. ve Tic. A.Ş. vekilinin 22/09/2021 tarihli ihtiyati tedbire itirazın reddine yönelik ara kararına yönelik istinaf başvurusunun ise esastan reddine, mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a.3 maddesi gereğince kaldırılarak, dosyanın esası incelenmek üzere mahal mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş; aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Davalılardan … Enerji…A.Ş. ile … Enerji…A.Ş. vekilinin 22/09/2021 tarihli ihtiyati tedbire itirazın reddi kararına yönelik istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
3-Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/09/2021 tarih ve 2020/598 Esas- 2021/549 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dairemiz kararına uygun şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Harçlar Kanunu gereğince davalılar … Enerji San. ve Tic. A.Ş. ve … Enerji Elektrik Üretim San. ve Tic. A.Ş.’den alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,4‬0 TL harcın bu davalılardan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacılar tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
6-İstinaf talep eden taraflarca yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçları ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 353/1-a.3 maddesi gereğince KESİN olarak 06/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip