Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/940 E. 2023/314 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/940 – Karar No:2023/314
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/940
KARAR NO : 2023/314
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/07/2021
NUMARASI : 2020/407 E-2021/535 K

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …- E-TEBLİGAT
DAVALI :
VEKİLİ : Av. …- E-TEBLİGAT
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 16/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/04/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasında, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; davalı ile müvekkili arasında yapılan sözlü görüşme ve varılan mutabakat sonucu davalının … adresindeki işyeri için, yanıcı özelliğe sahip cihazların doğalgazlı hale dönüştürülmesi, malzemeli olarak doğalgaz hatlarının çekilmesi, davlumbaz imalatı ve montajı, projelendirme vs. işlerin yapımı konusunda anlaşmaya vardıklarını, yapımı üstlenilmiş olan işlerin anlaşmaya uygun şekilde yapılarak, davalıya teslim edildiğini, davacının yapılan işe ait 07/04/2020 tarihli 30.680,00 TL tutarlı faturayı düzenleyerek, Ankara 65. Noterliği’nin 09/04/2020 tarih ve… yevmiye numaralı ihtarnamesi ekinde davalıya gönderdiğini, ihtarnamenin 28/04/2020 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, davalı tarafın Ankara 53. Noterliği’nin 06/05/2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkilinin gönderdiği ihtarnameye itiraz ettiğini, müvekkilinin alacaklı olmadığını, yapılan işin başka bir firma tarafından yapıldığını ve ücretinin ödendiğini iddia ettiğini, yapılan işin özelliği gereği …A.Ş.’den onayının alınması gerektiğini, bu onayın sadece yetkili kişi ve kuruluşlar tarafından alınabildiğini, bu nedenle müvekkilinin … nezdinde onay almaya yetkili … isimli şahıs firması ile anlaştığını, adı geçen firma tarafından gerekli başvuruların yapılarak davalının işyerinde yapılan işlemlerin onayının alındığını, …A.Ş. nezdinde gerekli başvuruların yapılması ve onayların alınması, diğer bir ifade ile müvekkili tarafından yapımı gerçekleştirilen tesisatın işletmeye alınması için … isimli şahıs firması tarafından davacıya 01/05/2020 tarih ve 20.000,00 TL bedelli fatura düzenlendiğini, davalı tarafından müvekkilinin yapmış olduğu işin bedelinin ödenmemesi üzerine taraflarınca Ankara 31. İcra Müdürlüğü’nün 2020/5685 Esas sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, icra takibine vaki itiraz üzerine işbu davanın açılması zaruretinin doğduğunu belirterek; Ankara 31. İcra Müdürlüğü’nün 2020/5685 Esas sayılı takip dosyası kapsamında 31.396,57 TL için itirazın iptali ile takibin devamını, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesini, %20’den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı takdirini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacı tarafından, davacı şirket ile anlaşma sağlanması akabinde çeşitli işler yapıldığı belirtilmekte ise de; bu işlerin tam olarak neler olduğunun açık ve net olarak ifade edilmediğini, davacının, gerçeği yansıtmayan beyan ve asılsız iddiaları ile müvekkilini zarara uğratma kastı ile hareket ettiğini, davacının, borcun doğumuna neden olduğunu iddia ettiği işlerin açıklamasını dahi yapamadığını, kaldı ki iş yerinde keşif yapıldığında davacı tarafından hiçbir işlemin yapılmadığının ve yaptığını iddia ettiği işlerin de bu denli yüksek olmasının imkan dahilinde olmadığının sabit hale geleceğini belirterek; davanın reddini, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı takdirini savunmuştur.
Mahkemece; dava konusunun, taraflar arasında sözlü olarak kurulan eser sözleşmesi kapsamında iş bedeli karşılığı düzenlenen faturaya dayalı yapılan takibe itirazın iptali olduğu, tarafların karşılıklı dilekçeleri ve dinlenilen tanık beyanları gözetildiğinde, taraflar arasında davalı iş yerindeki cihazların doğalgazlı hale dönüştürülmesi, doğalgaz hatlarının çekilmesi, davlumbaz imalatı ve montajı ve projelendirme işlerinin yapımı konusunda anlaşmaya varıldığının anlaşıldığı, sorunun; davacının üstlendiği işi tamamlayıp tamamlamadığı, hak ettiği iş bedelinin miktarının ne olduğu noktasında olduğu, dava dışı …’a yazılan müzekkereye verilen cevapta; davalının adresinde yapılan tadilat projesinin 01/04/2020 tarihinde sunulduğunun ve 02/04/2020 tarihinde onaylandığının, projeyi sunan firmanın … ünvanlı olduğunun bildirildiği, davacı tanığı…’ın duruşmadaki beyanında; … adına çalıştığını, davalı adresinde doğalgaz dönüşüm işi yaptıklarını, anlaşmalarının davacı şirket ile olduğunu, davalı ile herhangi bir anlaşmaları bulunmadığını, kendileri çalışırken ayrıca davacı elemanlarının da havalandırma işi ile ilgili çalıştıklarını bildirdiği, davalı tanıkları …’in ise beyanlarında; davalı firma çalışanı olduklarını, anlaşmaya göre işin 2019 yılı Aralık ayında bitirileceğini ancak davacının işi bitirmediğini, projeyi onaylatmadığını, eksik işleri kendilerinin yaptıklarını, davacının düzenlediği faturanın yaptığı işin çok çok üzerinde olduğunu, hatta faturanın düzeltileceğini bildirdiklerini, buna rağmen işe uygun fatura düzenlenmediğini, eksik işi kendilerinin tamamladıklarını, bazı işlerin ise kendilerince düzeltildiğini, dışarıdan eleman tutulmadığını bildirdikleri, her iki taraf defterlerini inceler mali müşavir bilirkişinin düzenlediği 02/03/2021 tarihli raporda; tarafların defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, takip dayanağı faturanın her iki taraf defterinde kayıtlı olduğu, davalı defterlerinde fatura miktarı kadar borç göründüğü tespitinin yapıldığı, davalı vekilinin mali müşavir bilirkişi raporuna itirazında, faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmasının muhasebe hatası olduğunu bildirmiş ise de; defterlerdeki kayıtların tacirler yönünden aleyhe delil vasfına sahip olması, defter kaydının dava tarihine kadar ve sonrasında düzeltilmemiş olması gözetildiğinde bu savunmaya itibar edilmediği, toplanan deliller itibari ile taraflar arasında eser sözleşmesi konulu sözlü anlaşma yapıldığı, davacının işe başladığı, bir kısım işi yaptığı hususunun tartışmasız olduğu, davalı tarafın işin tamamlanmadığı iddiasında bulunduğu, dava dışı …’a yazılan müzekkere cevabından anlaşıldığı üzere söz konusu işin tamamlandığı, tadilat projesinin 02/04/2020 tarihinde onaylandığı, projeyi onaya sunan … ile davalı arasında herhangi bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı, …’in davacı firma adına iş yaptığının gerek tanık beyanlarından gerekse tarafların beyanlarından anlaşıldığı, bu durumda …’in yaptığı işin davacı adına yapıldığı, davalı tarafın bazı işlerin yapılmadığı iddiasında bulunduğu ve bu iddiasını tanık beyanları ile ispatlamak istediği, davalı tanıklarının bazı işlerin düzgün yapılmadığını kendilerince düzeltildiğini, dışarıdan başkaca firmadan hizmet alınmadığını beyan ettikleri, fakat davalının 06/05/2020 tarihli cevabi ihtarında hizmet alınmadığı, doğalgaz yapım işinin farklı firmalardan alınan hizmet sonucu yapıldığı iddiası karşısında, davalı tanıklarının beyanı ile davalı ihtarındaki iddianın uyuşmaması, tanıkların davalı çalışanı olması, davacı tanığı…’ın davalı tanıklarının beyanı ile örtüşmeyen beyanı, davacı tanığının dava dışı 3. Kişi çalışanı olması, davalı defterlerinde dava dışı firmalardan hizmet alındığını gösterir kayıt bulunmaması gözetildiğinde davacının üstlendiği işi tamamladığının kabulü gerektiği, taraflar arasında iş bedeli hususunda da bir anlaşma bulunmadığı, bu durumda iş bedelinin işin yapıldığı tarihteki rayice göre belirlenmesi gerekmekte ise de, Başkent Doğalgaz A.Ş tarafından 02/04/2020 tarihinde projenin onaylanması, 04/04/2020 tarihinde kontrolünün yapılması sonrası takip dayanağı faturanın 10/04/2020 tarihinde davalı defterlerine kaydedilmesi, bir başka deyişle yapılan işin … A.Ş. tarafından onaylandıktan sonra fatura düzenlenmesi ve davalının faturayı defterine işlemiş olması, faturaya süresinde itiraz edilmemiş olması nedeni ile artık fatura içeriği olarak değerlendirilecek bedelin taraflar arasında kesinleştiği gözetilerek davacının fatura tutarı kadar iş bedelini hak ettiğinin kabul edildiği, davacının iş bedelini talep eder ihtaratı 28/04/2020 tarihinde davalıya tebliğ edilip tanınan 8 günlük ödeme süresi 07/05/2020 tarihinde tamamlandığından bu tarihten itibaren takip tarihine kadar avans faizi oranı üzerinden davacının işlemiş temerrüt faizi hak ettiği ve bu tutarın bilirkişinin hesapladığı 649,32 TL olduğu, ayrıca her ne kadar taraflar arasında eser sözleşmesi olsa dahi takipten önce davacı tarafça kesilen ve süresinde itiraz edilmeyen fatura söz konusu olduğundan artık alacak miktarının likit hale geldiği ve bu durumda icra inkar tazminatı koşullarının oluştuğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, Ankara 31. İcra Müdürlüğü’nün 2020/5685 sayılı dosyasından başlatılan takibe davalının yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin; 30.680,00 TL asıl alacak 649,32 TL işlemiş faiz olmak üzere 31.329,32 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takipten itibaren değişen oranlı avans faizi yürütülmesine, 31.329,32 TL’nin %20’si olan 6.265,86 TL inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf başvurusunda; davacı şirket tarafından müvekkili aleyhine Ankara 31. İcra Müdürlüğü’nün 2020/5685 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılmış olup, müvekkilinin borcu olmaması nedeniyle takibe itiraz edildiğini, müvekkili şirketin, borçlu olmadığı halde fatura kesilmesi nedeniyle davacının ihtarnamesi tebliğ edildikten hemen sonra Ankara 53.Noterliği’nin 06/05/2020 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile tüm itirazlarını açıkça bildirdiğini, fatura bedelinin kabul edilmediğinin ve davacı şirketin, iş yerinde belirtilen işleri yapmadığının o dönemde davacıya gönderilen ihtardan da anlaşıldığını, her ne kadar davacı tarafça …A.Ş’den onay alınması için … isimli şahıs firması tarafından kendilerine 20.000,00 TL bedelli fatura düzenlendiği belirtilmişse de; taraflar arasında bu faturanın düzenlenmesinin müvekkilini etkilemeyeceğini, kaldı ki belirtilen işin maliyetinin bu kadar yüksek bir tutar olmasının da mümkün olmadığını, davacı tarafından, müvekkili şirket ile anlaşma sağlanması akabinde çeşitli işler yapıldığı belirtilmekte ise de; bu işlerin tam olarak neler olduğunun açık ve net olarak ifade edilemediğini, işyerinde keşif yapılması halinde davacı tarafından yapıldığı iddia edilen işlerin yapılmadığı sabit hale gelecek olmasına rağmen mahkeme tarafından keşif yapılmadığını, ayrıca keşif yapılması halinde; davacı tarafından sözlü görüşmelere istinaden yaptığını iddia ettiği işlerin bedelinin bu kadar fahiş tutarlara ulaşmayacağının da sabit olduğunu, mahkeme tarafından keşif yapılmaksızın karar verilmesinin müvekkilinin mağduriyetine neden olduğunu, mahkeme tarafından davacının yaptığı işlerin maliyetine ilişkin hiçbir araştırma yapılmadığını, müvekkili tanıklarının beyanlarından dahi; davacının iddia ettiği işlerin tamamlanmadığının sabit olduğunu, kaldı ki yapılan işlere ilişkin maliyet hesaplaması yaptırılmaması, hangi işlerin yapıldığının keşif yapılmak suretiyle tespitinin sağlanmamasının hukuka aykırı olduğunu belirterek; mahkeme kararının ortadan kaldırılmasını, eksik incelemelerin tamamlanması suretiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, sözlü eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında davalıya ait … adresindeki işyeri için, yanıcı özelliğe sahip cihazların doğalgazlı hale dönüştürülmesi işi için sözlü eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır.
Eser sözleşmeleri 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinden düzenlenen sözleşmeler olup, bu kapsamda davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.
Davacı yüklenici, bu sözlü eser sözleşmesi kapsamında edimini ifa ederek teslim ettiğini, düzenlemiş olduğu faturanın davalıya tebliğ edildiğini, fatura kapsamındaki iş bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, alacağın tahsili için yapmış olduğu icra takibine itirazın iptalini talep etmiş, davalı iş sahibi akdi ilişkiyi kabul etmekle birlikte yapılan işlerin neler olduğunun açıkça ifade edilmediğini, yapıldığı iddia edilen işlerin bedelinin de bu denli yüksek olmasının imkan dahilinde olmadığını belirterek; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece taraf ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde, mali müşavir bilirkişi tarafından takibe dayanak olan 07/04/2020 tarihli ve 30.680,00 TL bedelli davacı faturasının taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, yine davalı defterlerine göre davalının davacıya 30.680,00 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın 220 ve devamı maddelerine göre, ticari defterler kesin delil niteliğinde olup, ticari defterlerdeki kayıtların aksi davalı tarafça dosya kapsamında ispat edilememiştir.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemece verilen kararda usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğine alınması gereken 2.140,11 TL istinaf karar harcından peşin alınan 535,03 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.605,08 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 16/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır