Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/937 E. 2022/106 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/06/2019
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 03.02.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 03.02.2022

Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; taraflar arasında akdedilen 15.10.2014 tarihli sözleşme ile … (…) ve … (…) inşasına ilişkin proje, kati proje, şartname ve metrajların hazırlanmasının müvekkilince üstlenildiğini, iş bedelinin … için 15.000 USD, … için 35.000 USD olmak üzere 50.000 USD olarak belirlendiğini, müvekkilinin her iki iş kapsamındaki edimini ifa ettiğini, müvekkilinin 15.000 USD ve 35.000 USD tutarlı hakedişler ile 5.000 USD ve 15.000 USD bedelli faturaları düzenleyerek davalıya gönderdiğini, davalının fatura karşılığı 20.000 USD ve ara ödeme olarak 5.000 USD olmak üzere diğer ödemelerle birlikte toplam 33.750 USD ödeme yaptığını, ancak 1. hakedişden kalan 5.000 USD ile 2.hakedişden kalan 11.250 USD’yi ödemediğini, … için statik tahkik çalışmasının uygun olmadığı iddiasıyla 5.000 USD hakkaniyet kesintisi yaptığını ve … için 10.000 USD’lik ödemenin idarenin onayından sonra yapılacağının bildirildiğini, müvekkilinin sözleşmeye uygun olarak işi … göre hazırladığını, ancak davalının isteği üzerine … göre tekrar düzenlendiğini ve bu nedenle ücret talep edilmediğini öne sürerek 16.250 USD’nin faiziyle tahsiline karar verilmesini dava etmiştir.
Davalı vekili özetle; sözleşmenin 5.maddesine göre davacının işi … göre hazırlayacağını, ihalede kullanılacağı için …’ye ilişkin işlerin 25.10.2014 tarihine kadar teslim edilmesinin zorunlu olduğunu, aksi halde yüklenicinin işine yaramayacağını, 13.madde gereğince iş ve raporların işverenin onayı ile tamamlanacağını, … işi kapsamında davacının statik tahkik hizmetini eksik ve ayıplı olarak yaptığını, durumun e-postayla bildirildiğini, davacının istenilenin yerine getirilemeyeceğini ifade ettiğini, müvekkilinin işin devamını sağlamak amacıyla 5.000 USD hakkaniyet indirimi uygulayacağını bildirdiğini, tarafların bu hususta mutabık kaldıklarını, … kapsamındaki işlerin sözleşmedeki tarihte tamamlanmadığı gibi işveren tarafından da kabul edilmediğini, durumun sorulması halinde tespit edilebileceğini, hakediş belgelerinde müvekkilinin kabul ve onayının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; “…Taraflar arasındaki 15.10.2014 tarihli sözleşme incelenmiş, davalının Yüklenici, davacının Alt Yüklenici olduğu, sözleşme uyarınca bir kısım işlerin 25.10.2014 tarihinde tesliminin,işin … ‘a uygun yürütüleceğinin,9. Maddede 10.000 USD nin … projelerinin onayında ödeneceğinin ,13. Maddesi uyarınca yüklenici tarafından yapılan işler ve hazırlanmış raporların işveren tarafından onaylanmasından sonra işlerin tamamlanmış olacağının kararlaştırılmış olduğu görülmüştür. Uzman bilirkişilerden rapor alınmış;davacının taahhüdüne uygun olarak ve süresinde teslimatı yaptığı, ancak davalının 5.000 USD hakkaniyet kesintisi yapacağını bildirdiği davacının itiraz etmemesi nedeni ile 5.000 USD kesinti yapılması koşullarının oluştuğu kanaati ile bakiye alacağın 11.250 USD olduğuna ilişkin görüş bildirildiği görülmüştür. Sözleşme 9/b ve 13. Maddesi uyarınca 10 .000 USD nin projenin onayı şartına bağlandığı, eldeki davada bunun ispatlanamadığı, davacı vekilince bilirkişi raporu sonrası buna ilişkin istinabeden sarfınazar edildiğinin bildirildiği, 5.000 USD kesintisinin kabul edilmediği görülmüştür. Dosyaya sunalan ve taraflarca kabul edilen mailler ve yazılarda 19.2.2015 tarihinde davacı tarafça 25.000 USD nin ödenmediği bildirilmiş, 25.2.2015 tarihindeki yazımdan davalı tarafça toplam borcun 20.000 USD olduğu kabul edilerek 5.000 USD için hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini, kalan 5.000 USD nin ödeneceği, 10.000 USD nin proje onayına tabi olduğunun bildirildiği, davalı tarafça cevap dilekçesine ekli olarak sunulan 4.6.2015 tarihli mailde davacının hakkaniyet indirimini kabul etmediği ancak 15.000 USD nin hemen ödenmesi şartı ile bu teklifin kabul edileceğinin bildirildiği görülmüştür. 15.000 USD nin ödenmediği ve davacının hakkaniyet indirimini kabul şartının gerçekleşmediği, davacı kabulü ile 3.750 USD nin ödendiği ancak bakiye 16.250 USD nin ödenmediği sabittir. Davalının kabulü ve işin sözleşmeye göre yapılmış olması, davalının süresinde ayıp ihbarı veya süresinde teslim edilmediğine ilişkin itirazının olmadığı, 25.2.2015 tarihli yazısı gereği bunun incelenmesinde hukuki yararın da bulunmadığı, diğer yandan 10.000 USD nin ödenmesinin onay şartına bağlandığı, onay verildiğinin eldeki davada ispatlanamadığı, ispat yükümlülüğünün davacıda olduğu…” gerekçesiyle “…Davanın kısmen kabulüne, 6.250,00 USD’nin dava tarihinden ödeme tarihine kadar 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca devlet bankaların USD ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile davalıdan tahsiline, Sözleşmenin 9/b ve 13. maddeleri uyarınca 10.000,00 USD’nin proje onayında ödeneceği kararlaştırıldığı ve bu hususun ispat edilemediği gözetilerek bu kısma yönelik talebin reddine…” karar vermiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sözleşmede …’ye göre yapılmasının kararlaştırıldığı ve müvekkilinin de bu code göre hazırladığı, ancak davalının teslimden sonra … göre hazırlanmasını talep ettiği, davalının Suudi idaresiyle arasındaki sözleşmeye uygun olarak işi müvekkilinden talep etmesi gerekirken yanlış formatta istediği, müvekkilinin ücretsiz olarak yeniden düzenleyerek teslim ettiği, davalı tarafça 10.000 USD’nin ödenmesinin işveren onayına bağlı olduğu savunulmuşsa da sözleşmede buna dair hüküm bulunmadığı, kaldı ki davalı projeyi başladığına göre işin onaylandığı nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin müvekkilinin projeyi kabul ettiği ve süresinde teslim edilmediğine yönelik itirazının bulunmadığına ilişkin gerekçesinin hatalı olduğu, dilekçesinde 17 kalem halinde listelediği işlerin tarihleri itibariyle iş bitim süresi 25.10.2014 olmasına rağmen davacının tek taraflı olarak düzenlediği hakedişte iş bitim tarihinin 15.11.2014 günü olarak gösterildiği, sözleşmede 25.10.2014 tarihinin kesin vade olarak belirlendiğinin değerlendirmeye alınmadığı, kesin vadeyle belirlenen iş de davacının ihtar gerekmeksizin temerrüde düşmüş sayılacağı, davacının asıl işverene müzekkere yazılarak onay şartının sağlandığını ispatlayacak delilinden vazgeçtiği, müvekkilinin 33.750 USD ödeme yaptığını davacının kabul ettiği, sözleşmeden dönme gereğince davacıya yapılan tüm ödemelerin iadesi gerektiği, davacı tarafından hazırlanan projelerin teslim alınmadığı ve kullanılmadığının saptandığı, projelerin kullanıma uygun olmadığı, başka bir imalatta kullanılmasının da mümkün olmadığı, toplam fatura bedelinden davacının kabul ettiği ödeme tutarı ve 5.000 USD hakkaniyet kesintisi düşüldüğünde davacının ancak 1.250 USD talep edebileceği, davacı tarafça gönderilen e- postadan 25.10.2014 ila 06.01.2015 tarihine kadar … kullanılmadığı, işin … tarafından kullanılarak yapıldığı, işin kesin vadede teslim edilmediği, bilirkişi raporunun yetersiz olduğu, CD içerisindeki projelerin değiştirildiği, CD’nin iş sahibi ya da idareden celbedilmediği, sözleşmenin 9.maddesine göre teslim tarihinin geçirilmesi halinde projenin müvekkilinin işine yaramayacağı ve 10.000 USD’yi iade almaya hak kazanacağı, iş bedelinin 10.000 USD’sinin iş sahibinin projeleri uygun bulması ile muaccel olacağı, … işinde 5.000 USD indirim yapılmasının davacı tarafça kabul edildiği, davacının hazırladığı projenin zeminle örtüşmediği nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda davacı taşeron, davalı yüklenici olup akdettikleri 15.10.2014 tarihli eser sözleşmesinde Suudi Arabistan Devletinde inşa edilecek … … Projesinin metrajının hazırlanması, statik proje tahkiki yapılması, value-engineering değerlendirme raporu hazırlanması işleri ile Çoklu Kullanım Salonları Projesi kati proje, şartnamelerinin hazırlanması ve metrajlarının yapım işlerinin davacıya taşere edildiği, her iki proje kapsamında yapılacak işlerin ayrıca listelendiği, iş bedelinin götürü olarak … … Projesi için 15.000 USD ve … için 35.000 USD olmak üzere toplam 50.000 USD olarak belirlendiği ve 9.madde de öngörülen aşamalarda ödeneceğinin kararlaştırıldığı, buna göre 10.000 USD’nin … Projelerinin onayında ve 15.000 USD’nin ise tüm çalışmaların tesliminde ödeneceği, … için yapılacak işlerin girilecek ihalede kullanılacağından dolayı 25.10.2014 tarihine kadar teslim edilmemesi halinde yüklenicinin işine yaramayacağının vurgulandığı, işin … göre yürütülmesinin kararlaştırıldığı, davacının 19.02.2015 tarihli ihtarında sözleşme kapsamındaki işlerin tamamlandığını belirterek 1 ve 2 numaralı hakedişlerden kalan toplam 25.000 USD’nin ödenmesini talep ettiği, davalının 25.02.2015 tarihli cevabi yazısında … … Projesi işinde statik tahkik hizmetinin ayıplı olduğu gerekçesiyle iş bedelinden 5.000 USD indirim yapılmasının hakkaniyeti sağlayacağından ve 5.000 USD’nin ödenmiş olduğundan bahisle bakiye 5.000 USD’nin ödeneceğini ve … projesi iş bedeli olan 35.000 USD’nin 10.000 USD’lik kısmının proje onayı şartına bağlandığından şart gerçekleştiğinde ödeneceğinin bildirildiği, davacının bu yazıya cevaben gönderdiği 04.06.2015 tarihli yazısında kesinti yapılmasının haksız olduğu düşünülmekle birlikte kalan alacağın 5.000 USD ve 10.000 USD olmak üzere toplam 15.000 USD’nin hemen ödenmesi şartı ile teklifi kabul ettiğini belirttiği anlaşılmaktadır.
Davalı tarafça … … Projesi iş bedelinden 5.000 USD tenzilat yapılmasını davacının kabul ettiğini savunmuşsa da, davacının 04.06.2015 tarihli yazısında davalının indirim teklifini kabul etmeyi sözleşme kapsamında 15.000 USD alacağın hemen ödenmesi şartına bağladığı ve alacağın ödenmemesi sonucu belirtilen şartın gerçekleşmediğinin taleple anlaşılmış olmasına göre davalının tüm istinaf nedenlerinin reddine; davacı tarafın istinaf nedenlerinin incelenmesinde ise sözleşme kapsamında … işine ilişkin projenin davacı tarafça yapılarak davalıya teslim edildiği, davalı tarafın bu proje onaylanmadığı için uygulanamadığına dair savunmasının sözleşmede … için belirlenen teslim tarihi ve dava tarihi gözetildiğinde ispatlanamamış olması nedenleriyle, mahkemece davanın tümden kabulüne karar vermek gerekirken hatalı değerlendirme sonucu yazılı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK 353/1.b.2 madde uyarınca kaldırılmasına, davanın kabulüne dair yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 madde gereğince esastan reddine,
2-) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,
3-) Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19.06.2019 tarih ve 2016/531 E-2019/452 K sayılı kararının HMK 353/1.b.2 madde gereğince kaldırılmasına,
4-) Davanın kabulüne,
16.250 USD’nin dava tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca Devlet bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile davalıdan tahsiline,
5-) Harçlar Kanunu gereğince hüküm altına alınan meblağ üzerinden hesaplanan 3.190,76 TL karar ve ilâm harcından davacı tarafça ikmal edilmiş 797,70 TL peşin harcın indirilmesiyle bakiye 2.393,06 TL davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-) Davacı tarafından yatırılmış olan 29,20 TL başvurma harcı ile 797,70 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 6.872,30 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
😎 Davacı tarafından yapılan 145,50 tebligat/posta masrafı, 3.800 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.945,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-) Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
10-) 6100 sayılı HMK 333. madde gereğince, taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran ilgili tarafa iadesine,
İstinaf incelemesi yönünden;
11-) Davacı tarafından yatırılan 263 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
12-) Davalıdan alınması gereken 1.227,18 TL istinaf karar harcından peşin alınan (262,40+44,40)=306,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 920,38 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
13-) Davacı tarafından ödenen 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 19 TL tebligat masrafı ve 76,80 TL posta giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
14-) Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 361. madde gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 03.02.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …