Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/926 E. 2021/1194 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A … I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/11/2018
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 23/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/12/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan istirdat davasında mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; davalı … hakkında açtığı davada; taraflar arasındaki anlaşma uyarınca davacının davalı şirkete … Kasa yaptırdığını, yapılan iş bedelinin 108.000,00 TL olduğunu, bunun 60.000,00 TL’sinin … A.Ş.’den havale yolu ile gönderildiğini, ayrıca 27.000,00 TL’şer bedelli 30/10/2013, 30/11/2013, 30/12/2013 ve 30/01/2014 tarihli çeklerin verildiğini, müvekkilinin, davalının Kayseri 8. İcra Dairesi’nin …. Esas ve Kayseri 4. İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı dosyaları ile yapılan takip nedeniyle icra tehditi altında verilen çeklerin karşılığı olarak 127.000,00 TL ödeme yapmak durumunda kaldığını, davalının davacıdan toplamda 79.000,00 TL fazladan tahsilât yaptığını belirterek; 87.000,00 TL’nin davalıdan istirdatına karar verilmesini talep etmiş; 12/09/2017 tarihli açıklama dilekçesi ile dava açılırken dava değerinin 79.000,00 TL olarak gösterildiği, peşin karar harcının bu bedel üzerinden yatırıldığını, fakat dava dilekçesinin sonuç ve talep kısmında kalem hatası yapılarak 87.000,00 TL yazıldığını, talelplerinin yatırılan peşin harç miktarı ile sabit olan 79.000,00 TL olduğunu beyan etmiştir.
Davacı vekili 02/06/2016 tarihli dilekçesi ile her ne kadar dava dilekçesinde davalı olarak … … taraf olarak gösterilmişse de, bunun nedeninin iş bedelinin 60.000,00 TL’sinin havale ile gönderildiği …’ın şirketin yetkili müdürü olduğunu düşünmeleri olduğunu, havale yapılan hesapta ismi görünen …’ın şirketin kurucu ortağı olduğunu, bu nedenle dava dilekçesinde tamamen iyiniyetle davalı olarak …Ltd.Şti.’nin gösterildiğini belirterek; maddi hatadan kaynaklanan ve dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği taleplerinin kabulü ile davalı tarafın … olarak değiştirilerek düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece bu talep kabul edilerek 25/10/2016 tarihli celsede verilen 1 nolu ara kararı ile …Ltd.Şti.’nin davalı sıfatının fiziki olarak dosyadan ve teknik olarak UYAP sisteminden kaldırılarak, davalı olarak …’ın alınmasına ve UYAP sistemine de kaydının yapılmasına, …Ltd.Şti. lehine yargılama giderlerine hükmedilmesi hususunun esas karar ile birlikte düşünülmesine karar verilmiştir.
Davalı … vekili; davanın İİK’nın 72/7 maddesi uyarınca ve her halükarda zamanaşımına uğradığını, davacının icra takibi ile fazla ödediği miktardan alacaklıyı veya müvekkilini sorumlu tutamayacağını, zira 4 adet çekin ödenmemesi nedeniyle icra takibi sonucu tahsil edildiğini, davacının müvekkiline iki seferde toplam 60.000,00 TL havale yaptığı hususunun doğru olduğunu, ancak bu havalelerin, davacıya Kayseri’de elden verilen 60.000,00 TL emanet paranın iadesi için yapıldığını, müvekkilinin ….Ltd.Şti. ile şirket sahibinin babası olması dışında ilişkisi olmadığını, istirdat davasının muhatabının ise takip alacaklısı olduğunu, davacının hem iş bedeli olarak 5 adet çek verip, hem de 60.000,00 TL havale yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkiline havale edilen paranın ….Ltd.Şti. ile ilgisinin olmadığını, bu nedenle müvekkilinin kendi hesap numarasına havale yapıldığını belirterek; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın istirdat istemine ilişkin olduğu, davacı tarafın, davalının davacıdan taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olarak fazladan tahsilat yaptığını iddia ederek 87.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep ettiği, İcra İflas Kanunu’nun 72/7.maddesinde düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü sürenin, davacı ile ….Ltd.Şti. arasında düzenlenen 02/10/2015 tarihli protokole göre ve bu tarihte tahsilat yapılmasına göre dolmadan, iş bu davanın açıldığı, davalının zamanaşımı def’i değerlendirildiğinde dava sebepsiz zenginleşme hukuki sebebine dayalı olup Türk Borçlar Kanunu’nun 82.maddesine göre 2 ve 10 yıllık zamanaşımı sürelerinin de, davacı 02/10/2015 tarihli protokol ile davalı …’ın sebepsiz zenginleşeceğini öğrenmiş olacağından dolmadığı, davalı …’ın davalı şirketin ortağı ve yetkili temsilcisiyken hissesini 19/01/2017 tarihinde yeğeni olan … TC numaralı …’a ve … … ile …’a devrederek şirket ortaklığının sona erdiği, davacı vekilinin dava dilekçesinde davalı olarak gösterip HMK’nın 124.maddesi uyarınca taraf olmaktan çıkartılan … Karisör ve İlave … San. Tic. Ltd. Şti.’nin Kayseri 8.İcra Dairesi’ni,….Esas sayılı dosyaları ile 27.000,00 TL ve 81.000,00 TL bedelli çekleri dayanak göstererek davacı hakkında icra takibi başlattığı, tarafların 02/10/2015 tarihli protokolü yaparak borçları yapılandırmaları üzerine alacaklı şirketin aynı tarihte icra takiplerinden feragat ettiği, davacının …’a gönderdiği 22/10/2013 tarihli ve 30.000,00 TL’lik dekont üzerinde “…” yazılı iken, 09/09/2016 tarihli ve 30.000,00 TL’lik dekont üzerinde bir açıklama yazılı olmadığı, kural olarak havalenin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapılmış kabul edileceği, ancak dekont üzerinde bir açıklama var ise açıklamanın aksine bir borç için yapıldığını iddia eden tarafın bunu ispat etmesi gerektiği, davacının gönderdiği 22/10/2013 tarihli dekont üzerinde “… Ödemesi” şerhi yazılı olduğundan ve davalı …’a gönderilen bu parayı davalı nakit verilen borç paranın ödenmesi amacıyla gönderildiğini savunduğundan davalının davacıya borç para verdiğini ispat etmesi gerekeceği, davalının davacıya borç para verildiğine ilişkin yazılı bir delil sunamadığı, davacı, davalı olmaktan çıkartılan şirket ile yaptığı protokole uygun olarak borcunu ödediğinden ve protokolde nakit para ilişkisi yahut, 60.000,00 TL’lik …’a yapılan ödemeler konusu ayrıca düzenlenmediğinden davacının 22/10/2013 tarihli ve 30.000,00 TL’lik dekont ile yaptığı ödemeyi …’dan sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde talep etmekte haklı olduğu, 09/09/2013 tarihli dekontun üzerinde bir açıklama olmadığından, bu ödemenin mevcut olan bir borcun ödenmesine yönelik olduğu, davacının bu dekont ile ödeme hususundaki talebinin yersiz olduğu yine dava konusu edilen 19.000,00 TL’lik bakiye alacak talebinin de davacı tarafça ispat edilemediği, davacının açıkça “Yemin” deliline de dayanmaması sebebiyle bakiye kısım yönünden davalıya yemin eda ettirilemediği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne 30.000,00 TL’nin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf başvurusunda; iş bu davanın bir istirdat davası olup, icra takibi sonucunda icra tehdidi altında sebepsiz yere davacı borçludan tahsil edilen 60.000,00 TL’nin davalıdan geri alınması için açıldığını, taraflar arasındaki anlaşma uyarınca müvekkili …’ın, davalı şirkete … Kasa yaptırdığını, yaptırılan işin bedelinin 108.000,00 TL olduğu, bunun 60.000,00 TL’sinin … A.Ş.’nden havale yolu ile gönderildiğini ve ayrıca 27.000,00 TL’şer bedelli 30/10/2013, 30/11/2013, 30/12/2013 ve 30/01/2014 tarihli çeklerin davalıya verildiğini, müvekkil …’ın fazladan verilen çeklerin davalıdan istirdatını talep etmesine rağmen davalının vermediğini, davalının Kayseri 8. İcra Dairesi’nin …. Esas ve Kayseri 4. İcra Dairesi’nin…. Esas sayılı dosyaları ile yapılan takip nedeniyle icra tehditi altında 127.000,00 TL ödeme yapmak durumunda kaldığını belirterek; davalının müvekkili …’dan toplamda 79.000,00 TL fazladan tahsilât yaptığını, iş bu sebeple 87.000,00 TL’nin davalıdan istirdatını talep ettiklerini, davalı tarafın mahkemeye sunmuş olduğu dilekçesinde “Davacının Müvekkilime iki seferde toplamda 60.000,00 TL havale yaptığı doğrudur. Ancak bu paranın kendisine Kayseride elden verilen 60.000,00 TL emanet paranın iade edilmesidir. ”…” Müvekkilimin aslında davacı ile bir irtibatı yoktur. ” şeklinde beyanda bulunduğunu, davalı tarafın beyan ettiği gibi herhangi bir şekilde taraflar arasında önceye ilişkin bir irtibat bulunmadığını, aralarındaki tek tanışıklık ve ticari bağın … firması ile yapılan ticari işe ilişkin olduğunu, bu nedenle aralarında herhangi bir ticari ilişki olmayan ve herhangi bir şekilde sözleşme ve kambiyo bağı kurulmaksızın bir kişinin hiç tanımadığı aynı memlekette dahi olmadığı, kimlik ve ikametgah bilgilerini bilmediği bir kişiye 60.000,00 TL emanet para vermesinin mümkün olmayacağını, ayrıca hayatın olağan akışı gereği taraflar arasında bir sözleşme kurulduğu sırada ödenen paranın sözleşmeden kaynaklı borcun ifası için olacağını, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin… Karar sayılı kararı uyarınca ispat külfetinin davalı tarafa ait olduğunu, görüldüğü üzere hem Yargıtay Hukuk Daireleri’nin hem de Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun içtihatlarında havalenin, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal karinenin mevcut olduğunu, iş bu davada davacı müvekkilinin yaptığı 30.000,00 TL’lik toplam olarak 60.000,00 TL değerindeki iki havalenin taraflar arasında bulunan ticari borç ilişkisi için olmadığını iddia eden tarafın davalı olduğunu, bu halde borç ilişkisinden sonra başkaca bir borç ilişkisi kurulmadığına göre ayrıca, müvekkili davacı tarafından ödeme yapılırken “…” ibaresi ile havale yapıldığına göre ödemenin de … … firmasına ilişkin borç ödemesi olduğunun aşikar olduğunu, dava dosyası incelendiğinde davalı tarafın iddialarını ispatlayamadığını, hatta ispatlayabilmek için hiçbir yazılı delil sunamadığını, bu nedenle davacı lehine olan yasal karinenin varlığının kabul edilmesi gerektiğini, davacı vekilince tamamen maddi hatadan kaynaklanan ve dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talep edildiğine göre ve mahkemece HMK’nın 124. Maddesine göre taraf değişikliği kabul edildiğine göre davalı olmaktan çıkartılan … …. Şti. lehine hükmedilen vekalet ücretinin hukuka aykırı olduğunu belirtere; talepleri doğrultusunda dosyada verilen haksız vekalet ücreti ile reddedilen 30.000,00 TL’lik kısım için verilen karara itirazlarının kabulü ile kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf başvurusunda; davanın İİK’nın 72/7 maddesine göre açılmış olup, davacının, ödenmeyen 4 çek için aleyhine … ….. tarafından Kayseri 8. İcra Müdürlüğünün …. Esas ve Kayseri 4.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyalarında yapılan icra takipleri nedeniyle haricen 02/10/2015 tarihinde ödeme yaptığını, ancak davacı müvekkiline karşı davayı UYAP sisteminden davalı değişikliği ile 25/10/2016 tarihinde açtığını, dolayısı ile 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, Mahkeme tarafından esasa ilişkin itirazlarının dikkate alınmadığını, davacının farklı iki tarihte toplamda 60.000,00 TL havale yaptığını, ancak havale tarihlerinin … …… iş karşılığı verdiği çeklerden önceki tarihler olduğunu, davaya cevap dilekçesinde de belirtildiği gibi müvekkilinin oğlu ve dava dışı … …. yönetim kurulu başkanı …, şehir dışında olduğu için, babası olan müvekkili …’a Diyarbakır’daki dostları …’in iş ortağı olan …’ın geleceğini ve ona 60.000,00 TL para vermesini istediğini, müvekkilinin bu parayı kendi şahsi parasından verdiğini, şirket kayıtlarından ödenmediğini, bu parayı alan davacı …’ın hesap numarasını aldığı müvekkiline 2 seferde borcunu ödediğini, davacı …’ın gönderdiği havalelerden birisindeki “…” şeklindeki beyanının bir değerinin olmadığını, bu beyanın art niyetli olarak yapıldığını, davacı eğer … ödemesi için ödeme yapsa idi şirket hesabı dışında bir hesaba para havale etmesinin düşünülemeyeceğini, havale yaptığı hesabın şahsi bir hesap olduğunu bilmekte olup, günü gelmemiş çeklerin ödemesi için daha önceden şahsi bir hesaba ödeme yapmasının da hayatın olağan akışına aykırı olacağını, …’ın, … Ltd. Şti. ile olan ilişkisinin 19/01/2007 tarihinde sona erdiğini, davacının … yapım işi için toplamda 4 adet çek ile 108.000,00 TL göndermiş iken ve her çek bedeli 27.000,00 TL iken, çeklerin vadesi gelmeden ödeme yaptığının da düşünülemeyeceğini, kaldı ki davacının bu havaleyi yaptıktan sonra ödememiş olduğu yukarıda belirtilen 4 adet çek için … … tarafından aleyhine başlatılan icra takibine karşı da bir itiraz ve menfi tespit davası açmadığını, aleyhine başlatılan icra takiplerini öderken de protokol yapılmak sureti ile borcunu yine çek vererek ödediğini, bu protokolde de gönderdiği havalelerden bahsetmediğini, hiçbir beyan ve ihtirazı kayıtta bulunmadığını, müvekkilinin duruşmada dinlendiğini ve oğlunun kendisini arayarak dostları …’in geleceğini ve ona 60.000,00 TL vermesini istediğini ve kendisinin de verdiğini, bu paranın … tarafından da kendisine ödendiğini belirttiğini, davacının iş karşılığı olarak çekleri … Ltd Şti’ye gönderdikten sonra çeklerin günü gelmeden müvekkiline havale yapmış olmasının düşünülemeyeceğini, davacının, iş karşılığı olarak verdiği 4 adet toplamda 108,000,00 TL’lik çekleri ödemeyince şirket tarafından aleyhine yapılan icra takibi sonucu protokol ile ödeme yaptığını, faiz, vekalet ücreti, harç vs. gibi fazla ödemelerin verdiği kızgınlık ile bunu telafi edebilmek adına böyle bir dava açtığını belirterek; davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın ortadan kaldırılması yönünde hüküm tesis edilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan istirdat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamına, mahkeme kararın gerekçesinde dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcının peşin yatırılan 512,33 TL’den mahsubu ile fazla yatırılan 453,03‬ TL’nin talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı …’dan alınması gereken 2.049,30 TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 512,33 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.536,97‬ TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-İstinaf talebinden bulunanlar taraflar tarafından yatırılan istinaf başvuru harçları ve taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 362/1-a. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 23/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

e-imzalıdıre-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır