Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
…. T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/07/2021
NUMARASI :….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 09/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/02/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin davada mahkemece davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; müvekkillerinin,…. yevmiye sayılı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi akdedildiği, yüklenicinin inşaatı vaat ettiği sürede bitirememesi üzerine, yüklenicinin de muvafakati ile inşaatta ustabaşı takım kılavuzu olan … ile kalan işlerin tamamlanmasına dair 21.01.2016 tarihli eser sözleşmesi ve bu sözleşmeye ek kat maliklerinin de taraf olduğu bir sözleşme daha akdedildiğini, 21.01.2016 tarihli sözleşme gereğince, davalı …’a arsa sahipleri tarafından 7 – 11 ve 16 no.lu dairelerin tapusunun, ……lu dükkanın tapusunun davalıya devredileceğinin kararlaştırıldığı, 21.01.2016 tarihli ilk sözleşmede, yapılacak işlerin temini için ayrıca …’a 85.000,00.TL’lik bir adet teminat senedi verileceği, 1. hak ediş tamamlandığında bu senedin iade edilip teminat senedinin yenileneceği, 2. hak ediş tamamlandığında 2. senedin iade edileceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmede 2 adet teminat senedinden bahsedilmiş ise de, müvekkilleri tarafından davalıya 3 adet teminat senedinin düzenlenerek verildiğini, müvekkillerinin 21.01.2016 tanzim tarihli, vade tarihi yazılı olmayan (görüldüğünde ödenecek vadeli) ve arkasında teminat ibaresi yer alan 85.000,00.TL tutarlı, 1,2 ve 3 sıra numarası verilmek suretiyle 3 adet senet düzenlenip verildiğini, senetlerin teminat için verildiğini, borç olmadığı halde ikinci teminat senet bedelinin davalıya ödendiğini, ödemenin banka kanalıyla yapıldığını ve senet suretinin ıslak imzalı ibra yazısıyla müvekkiline teslim edildiğini, ancak senet aslının halen davalıda olduğunu, müvekkilleri ile eser sözleşmesi yapıp imalatlarının tamamlamayan, hak etmediği halde müvekkillerinden hem 1 daire tapusunu devralıp hem de müvekkilleri ve kat maliklerinden para tahsil edilip 3 no’lu teminat senedini vade tarihini doldurarak icraya konu eden davalının, 04/12/2020 tarihli protokolde de belirtildiği üzere 2 no’lu senedi üçüncü bir kişiyi ciro edip, ikinci kez tahsil etme yoluna gitmesinin davalıdan beklenen bir davranış olduğunu ileri sürerek, 21/01/2016 tanzim tarihli, vade tarihi yazılı olmayan 85.000,00 TL bedelli 2 no’lu teminat senedi nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti ile senedin icraya konulmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; davacı vekili, arsa sahipleri davacılar ile dava dışı yüklenici …i arasında arsa sahiplerinin hissedar olduğu Ankara ili, …sayılı taşınmaza ilişkin olarak düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, söz konusu inşaatın müteahhit tarafından yarım bırakıldığı, bunun üzerine yarım kalan inşaatın tamamlanması için davalı ile sözleşme düzenlendiği, 21.01.2016 tarihli ilk sözleşmede, “yapılacak işlerin temini için ayrıca …’a 85.000,00.TL’lik bir adet teminat senedi verileceği, 1. hak ediş tamamlandığından bu senedin iade edilip teminat senedinin yenileneceği, 2. hak ediş tamamlandığında 2. senedin iade edileceği hususunun kararlaştırıldığı, senetlerin teminat olarak verildiği, davacıların 21.01.2016 tanzim tarihli, vade tarihi yazılı olmayan (görüldüğünde ödenecek vadeli) 85.000,00.TL bedelli, 2 no.lu teminat senedinden dolayı borçlu olmadıklarının tespitinin talep edildiği, davaya konu bononun kaynağının taraflar arasındaki 21/0/2016 tarihli eser sözleşmesi olduğu, tarafların tacir olmadığı ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesi ile ilgili ticari iş olmadığı (bkz benzer konuda olumsuz görev uyuşmazlığı üzerine verilen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2019/1678 esas ve 2019/1654 karar sayılı 07/11/2019 tarihli kararı) davanın ve tarafların belirtilen niteliğine göre uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği belirtilerek davanın mahkemenin görevsiz olması nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dilekçesi taraflarına tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik karar verilmesi nedeniyle savunma hakkının kısıtlandığını ve adil yargılama hakkının ihlal edildiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup, mahkemece davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 09/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
…