Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/871 E. 2023/459 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/871 – Karar No:2023/459
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/871
KARAR NO : 2023/459

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/06/2021
NUMARASI : 2020/353 E-2021/432 K

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Rücuen Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 13/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/05/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan rücuen tazminat davasında mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; taraflar arasında imzalanan 15/10/2012 tarihli sözleşme ile …İlçesi Kanalizasyon İşinin Yapımını davalının üstlendiğini, iş teslim edilmeden önce davalının sorumluluğunda olan rögar kapağının … plaka sayılı araçta oluşturduğu hasar nedeni ile aracın sigorta şirketine ödeme yapmak zorunda kaldıklarını, sözleşmenin eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 6. Maddesi uyarınca sorumluluğun davalıya ait olduğunu belirterek; 7.346,84 TL’nin 02/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı tarafça yazılı beyanda bulunulmamış, aşamalarda vekille temsil olunmuş ve davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davadaki talebin, davalının yüklenici olarak yerine getirdiği işin yapımı sırasında davalının sorumluluğunda olduğu ileri sürülen bir nedenle üçüncü kişinin aracında meydana gelen ve açılan dava sonucu davacıdan tahsiline karar verilip, davacı tarafından ödeme yapılması nedeni ile ödenen miktarın davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu, davacının sorumluluk alanında bulunan …ilçesi Kanalizasyon işinin yapımı konusunda 2012/94736 sayılı ihalenin düzenlendiği, en uygun teklifin davalı tarafından verildiğinin değerlendirilmesi sonucu taraflar arasında 15/10/2012 tarihli eser sözleşmesi imzalandığı, davalının yaptığı imalatlar ile ilgili olarak 21/07/2016 tarihinde geçici kabul ve 17/11/2017 tarihinde kesin kabul yapıldığı, davalı tarafından işin yapımı sırasında, dava dışı … Sigorta şirketine sigortalı … plaka sayılı aracın, yerine gerektiği gibi yerleştirilmemiş olan rögar kapağına çarparak hasara uğradığı, hasara uğrayan araç için … Sigorta şirketi tarafından ödeme yapıldığı, … Sigorta şirketinin zararın davacının sorumluluğunda olan işten kaynaklandığını belirtip, yaptığı ödemenin davacıdan tahsili için Tekirdağ 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 2015/258 Esas numarasının verildiği davayı açtığı, bu davanın davalıya yapılan ihbarı sonrası yapılan yargılama sonucunda, sigortalı araçtaki hasarın davalının yüklenicisi olduğu ve davacının ihale ettiği işten kaynaklandığı kabul edilip 4.108,51 TL’nin davalıdan tahsiline karar verildiği, bu kararın İstanbul BAM 9.Hukuk Dairesi’nin istinaf isteğinin reddine ilişkin 29/11/2019 tarihli kesin nitelikli kararı ile kesinleştiği, kesinleşen karar sonrası davacı tarafından sigorta şirketine zarar ve diğer giderler için 02/11/2017 tarihinde toplam 7.346,84 TL ödeme yapıldığı, davacının ödeme yapmasına neden olan kaza 01/10/2014 tarihinde ve henüz sözleşmeye konu işlerin yapımının devam ettiği dönem içerisinde meydana gelmiş olup, ihale evrakı ve sözleşmenin eki niteliğindeki Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 4 ve 6 maddelerine göre, işin yapımı sırasında üçüncü kişilerin malları yada canlarına yönelik zararlar nedeni ile sigorta yaptırma ve zarar oluşmuş ise ödeme yükümlülüğünün davalı yükleniciye ait olacağına ilişkin açık düzenleme karşısında mahkeme kararı ile davacıdan tahsil edilen ve davacı tarafından 02/11/2017 tarihinde ödenen 7.346,84 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf başvurusunda; taraflar arasındaki sözleşmenin eki niteliğindeki Yapım İşleri Genel Şartnamesi ve yasal mevzuat gözetildiğinde, taraflar arasında akdedilen sözleşmedeki idarenin sorumsuzluğuna ilişkin düzenlemenin idarenin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını, nitekim Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin “Yapı Denetim Hizmetleri”, “İşlerin denetimi” başlıklı 14. maddesine göre yapım işini müvekkiline ihale etmiş olan iş sahibi idarenin, yüklenici müvekkili şirketin yaptığı işe ilişkin denetleme ve kontrol görevi bulunmakta olup, sözleşmedeki yüklenici sorumluluğuna ilişkin maddenin idarenin denetleme, kontrol, emir ve talimat verme yükümlülüğünü ve bu bağlamda sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını, idarelerin kamu hizmetini yürütürken hizmetin iyi işlemesi hususunda gerekli özeni göstermek ve gerekli tedbirleri almakla yükümlü olduklarını, dolayısıyla hizmetin kötü işlemesi sebebiyle oluşacak zararın idarece tazmin edilmesi gerektiğini, nitekim Tekirdağ 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/258 Esas-2017/150 Karar sayılı kararında ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 2017/2618 Esas-2019/3862 Karar sayılı kararında bu hususa vurgu yapıldığını, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 2011/98 Karar sayılı kararında da; eser sözleşmesinde, iş sahibinin yükleniciye emir ve talimat verme, işi denetleme yetkisi tanınmasının mümkün olduğu, bu durumda iş sahibi ile yüklenici arasında bağımlılık ilişkisi kurulmuş olacağından iş sahibinin adam çalıştıran sıfatıyla yüklenicinin üçüncü şahıslara verdiği zararlardan zincirleme sorumlu olacağının kabul edildiğini, sigorta şirketi tarafından açılan davaya ilişkin Tekirdağ 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/258 Esas-2017/150 Karar sayılı kararına esas alınan bilirkişi raporunda idarenin 3. kişilere vermiş olduğu zarardan sorumlu olduğu, teknik anlamda yolun fiziki ve geometrik standarda uygun olarak yapılamaması, işletilmesi ve bakımı sırasında bozulmalar olması, trafik işaretlerinin eksik, yetersiz ve yanlış yapılmış olması vb. gibi hallerin yol kusuru olarak tanımlanabileceği, trafik görevlilerince mahallinde yapılan tespitte dava konusu aracın sürücüsünün, yol çalışması sebebiyle rögar kapağının yol yüzeyinden yüksekte kalması ve ilgili kurumca ve yüklenici tarafından işaretlemeler yapılarak herhangi bir önlem almamasının yol kusuru olarak değerlendirilerek idarenin kusurlu olduğu tespitlerine yer verildiğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüyle mahkemenin usul ve yasaya aykırı kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle davalı vekilinin atıf yaptığı Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay kararlarında atıf yapılan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 61. maddesinin, birden çok kişinin birlikte bir zarara sebebiyet vermeleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu olmaları halinde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümlerin uygulanacağına ilişkin olup, meydana gelen zarardan haksız fiil, sözleşme veya kanun gibi muhtelif sebeplerle sorumlu olanların, zarar görene karşı müteselsil sorumluluklarını düzenlediği, müteselsil sorumluluk, zarar göreni koruma amacıyla kabul edilmiş bir müessese olduğundan, kanunlarda aksine bir hüküm bulunmadıkça zarar görene zararının tamamını veya bir kısmını müteselsil sorumluların her birinden talep ve müteselsil sorumluları birlikte dava etme hakkı verdiği, birlikte sorumlu olanlar arasındaki iç ilişkinin ise, özellikle taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunması halinde, bu sözleşmede düzenlenen sorumluluk hükümleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, somut olayda, taraflar arasında düzenlenen 15/10/2012 tarihli “… Kanalizasyon İnşaat İşine Ait Sözleşme”nin 8.2.1 maddesine göre Yapım İşleri Genel Şartnamesi sözleşmenin eki olup, şartnamenin 9.maddesinin 6.bendine göre yüklenici veya alt yüklenicilerin sigorta kapsamı içinde veya dışında kalan hareket ve fiillerinden dolayı meydana gelecek bütün talep ve iddiaların karşılanması yükümlülüğünün yükleniciye ait olmasına, yine aynı şartnamenin 14.maddesinin 2.bendine göre, herhangi bir işin yapı denetim görevlisinin denetimi altında yapılmış olmasının, yüklenicinin üstlenmiş olduğu işi bütünüyle projelerine, sözleşme ve şartnamelerine, fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapmak hususundaki yükümlülüklerini ve sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağının belirtilmiş olmasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 501,86 TL istinaf karar harcının peşin alınan 59,30 TL + 126,00 TL olmak üzere toplam 185,3‬0 TL harcın mahsubu ile 316,56‬ TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçları ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 13/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır