Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/85 E. 2022/989 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/85 – Karar No:2022/989

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/85
KARAR NO : 2022/989

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/11/2020
NUMARASI : 2020/198 E-2020/611 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 12/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/10/2022
Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talepli davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; müvekkilinin yüklenicisi olduğu iş kapsamındaki montaj bandının kaynak işlerinin yapılması konusunda davalıyla anlaşıldığını, davalının kaynak işlerini yaptığını, kestiği fatura gereğince müvekkilinin 10.572 TL ödediğini, kaynak işinin kusurlu olduğunu, deneme sırasında üretilen materyallerin de zarar gördüğünü, müvekkilinin kaynak işini dava dışı kişiye yaptırarak 31.045,80 TL ödediğini, doğru biçimde kaynaklanmış setleri taktırarak hattın çalışmasını temin ettiğini, delil tespiti yaptırdıklarını öne sürerek davalıya yapılan iş bedeli ödemesi ile dava dışı kişiye ödenen iş bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
İlk Derece Mahkemesince;” Alınan bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun, hüküm vermeye yeterli ve elverişli bulunmuş olup, alınan raporlar ile belirlendiği üzere davalının yaptığı kaynak imalatının hatalı ve üretime zarar verici nitelikte olduğu, bu nedenle davacının imalatı yeniden yaptırmak ve hataları gidermek zorunda kaldığı ve bu iş için KDV dahil 31045,80 TL harcadığı, davalının, sözleşme gereği üstlendiği kaynak imalatını gereği gibi yapmaması nedeniyle meydana gelen davacının bu zararından sorumlu olduğu mahkememizce kabul edilerek, davanın kısmen kabulü ile,31045,80 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir. Davacı, ancak, davalının yaptığı eksik iş nedeniyle meydana gelen zararı ve eksikliğin giderilmesi bedelini talep etmek hakkına sahip olup, eksikliği ve zararı giderilen 10572,80 TL’lik iş bedelini talep edemeyeceği” gerekçesiyle “Davanın KISMEN KABULÜ ile,31045,80 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine, ” karar vermiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin … … Makine Ticaret Şirketinin sahibi ve yetkilisi olduğu, hasım olarak şirketin değil müvekkilinin gösterildiği, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerektiği, ticaret sicilinde kayıtlı mersis adresine yapılması gerekirken, yargılama aşamasındaki tüm tebligatların müvekkilinin önceki adreslerine yapıldığı, savunma hakkının ihlal edildiği, müvekkilinin yerleşim yerini gösterir belgenin dilekçe ekinde sunulduğu, mahkemece usule aykırı olarak tebligat kanunu 35. madde gereğince tebligat yapıldığı, 18.12.2017 tarihinden itibaren 2 yılı aşkın süre geçmekle davanın zamanaşımına uğradığı, davacının kaynak işleri için müvekkilinin sahibi olduğu firmayla anlaştığı, işin 18.12.2017 tarihinde tamamlandığı, müvekkili tarafından kesilen faturanın davacı tarafça ödendiği, nedenleriyle mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talepli olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde uyarınca istinaf nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Tebligat yetkili makamlar tarafından bir hukuki işlemin, bu işlemin hukuki sonuçlarından etkilenecek kişilere Tebligat Kanunu (TK) hükümlerine uygun şekilde bildirilmesi ve bildirimin de usulünce yapılmış olduğunun belgelenmesidir. Tebligat muhatabın bilinen en son adresine yapılır (TK md 10). Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır (TK md 21/2).
Taraf teşkili kamu düzeni ile ilgili olup, yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınmalıdır. Anayasa’nın 36. maddesinde düzenlenen iddia ve savunma hakkı ile adil yargılanma hakkı hukuki dinlenilme hakkını içerdiği gibi, hukuki dinlenilme hakkı İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nde de adil yargılanma hakkı kapsamında teminat altına alınmıştır (İHAS md 6). HMK’da da tarafların hukuki dinlenilme haklarına sahip oldukları, bu hakkın yargılamayla ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerdiği hükme bağlanmıştır (HMK 27).
Somut olayda davacı yüklenici, davalı taşeron olup, davacının yüklenicisi olduğu iş kapsamındaki kaynak işinin davalıya taşere edildiği, davacı tarafça işin ayıplı ifası nedeniyle 3. kişiye yaptırtıldığı, öne sürülerek davalıya ödenen iş bedeliyle dava dışı 3. kişiye yapılan iş bedeli ödemesinin tahsilinin dava edildiği, davanın 02.03.2020 tarihinde açıldığı, dava dilekçesinin davalının 11.12.2018 tarihinde ayrıldığı mernis adresine tebliğe çıkarıldığı, “gelinleri …” imzasına tebliğ edilmekle tebligatın usulsüz olduğu, sonraki tebligatların tebligat mevzuatına aykırı olarak Tebligat Kanunu 35 madde gereğince bu adrese yapıldığı, yine bir kısım tebligatların da davalının 13.09.2019 tarihinde olmakla dava tarihinden önce ayrıldığı önceki mernis adresine usulsüz olarak yapılmış olduğu anlaşılmakla mahkemece taraf teşkili sağlanmaksızın, davalının hukuki dinlenme hakkı ihlal edilerek yargılamaya devamla davanın esası hakkında hüküm tesisi dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun bulunmadığından davalı vekilinin diğer istinaf nedenleri incelenmeksizin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının HMK 353/1.a.4 madde gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden görülmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,

2-) Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 03/11/2020 tarih ve 2020/198 E-2020/611 K
sayılı kararının HMK 353/1-a.4 madde gereğince kaldırılmasına,
3-) Dairemiz kararına uygun şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,

4-) Davalı tarafından yatırılan 530,18 TL nispi istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,

5-) İstinaf başvurusu nedeniyle yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 353/1-a madde gereğince KESİN olarak 12.10.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır