Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/802 E. 2023/461 K. 14.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/802 – Karar No:2023/461
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/802
KARAR NO : 2023/461

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2021
NUMARASI : 2018/616 E-2021/501 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 14/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/05/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan alacak davasında mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkili tarafından ihale edilen “… Havalimanı Terminal Binası Yapım İşi”nin davalı firma yükümlülüğünde bulunduğunu, ihale konusu iş kapsamında temin ve tesis edilen elektronik sistem ve cihazlara (Acil Anons ve Seslendirme Sistemi, CCTV-CACS Sistemi, Uçuş Bilgi Sistemi, Yangın İhbar Sistemi, Merkezi Saat Sistemi, Uydu sistemi, Yapısal Kablolama ve CUTE/BRS Sistemleri, EDS-ETD Cihazları Projeksiyon Cihazı) ilişkin sözleşme ve ekli teknik şartnamelerde tanımlanan garanti süreleri içerisinde oluşan arıza ve sorunların giderilmesi ve bakımlarının sorumluluğunun da yüklenici firmaya ait olduğunu, davalı firmanın yükümlülüğünde olan işin geçici kabulünün 06/06/2014 itibar tarihi olmak üzere 02/09/2014 tarihli makam oluru ile yapıldığını, kesin kabul işlemlerinin ise 11/02/2016 tarihinde tamamlandığını, Yapım İşleri Genel Şartnamesi ve işin Teknik Şartnamesi hükümlerine göre temin ve tesis edilen cihazların garanti sürelerinin kesin kabul tarihinden itibaren iki yıl olarak belirlendiğini, sözleşme dahilinde bulunan sistemlerde vuku bulan arıza ve sorunların yüklenici firma tarafından giderilmesi ve bakım-onarım işlerinin yüklenici firma tarafından yaptırılmasının sözleşme eki Teknik Şartnamede belirtildiğini, yaşanan arıza veya sorunların giderilmesi ve cihazların bakım-onarım ihtiyacı durumlarının yüklenici firmaya bildirilmiş olmasına rağmen davalı firmanın yükümlülüklerini yerine getirmeyerek belirtilen hususların giderilmesi için gerekli özeni göstermediğini ve sistemlere yetkili servisler tarafından müdahale edilmesinin sağlanmadığını, davalı firma tarafından sözleşmeden doğan sorumlulukların yerine getirilmesi için her bir sorun vukuunda firmanın en az bir kere uyarıldığını, sıkça ortaya çıkan sorunların teknik şartnameler çerçevesinde firma tarafından giderilmesinin kolaylaştırılması için yol gösterildiğini, ancak sorunların çözümü yönünde davalı tarafından herhangi bir çalışma yapılmadığından, bildirilen sorunların davalı firma nam ve hesabına çözüleceği bildirilerek yaptırılan işlere ait bedellerin idare hesabına yatırılması hususunun davalı firmaya bildirildiğini, davalı firmaca yapılan bildirimlere itiraz edildiğini ve yapılan işlerin kendi sorumluluklarında olmadığının ifade edildiğini, sadece Aralık ayı periyodik bakım bedeli olan 11.432,20 TL’nin Havalimanı Müdürlüğü hesaplarına yatırılacağının belirtildiğini, sözleşme eki Teknik Şartname’nin garanti süresi ile ilgili 6.1,6.2 ve 6.3 maddeleri ile Yapım İşleri Genel Şartnamesinin garanti ve süreleri ile ilgili maddelerine göre davalı şirketin sözleşme ile üstlendiği yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle cihazlarda oluşan arıza ve sorunların müvekkili tarafından giderildiğini, cihazların bakımlarının da müvekkili idare tarafından yaptırılmak durumunda kalındığını, bunlara ilişkin bedellerin de müvekkili idarece ödendiğini belirterek; davalının yükleniminde yapılan “… Havalimanı Terminal Binası Yapım” işi kapsamında temin ve tesis edilen elektronik sistem ve cihazlarda oluşan sorun ve arızaların davalının nam ve hesabına müvekkili idarece yaptırılmasından kaynaklanan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 144.357,66 TL alacağın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, esasa ilişkin olarak ise; Teknik Şartnamede elektronik sistem ve cihazların garanti süresinin kesin kabulün yapıldığı tarih itibariyle 24 ay olduğunu, ihale konusu işin geçici kabulünün 06/06/2014 tarihinde yapıldığını, ihale mevzuatı uyarınca işin geçici kabulünden 1 yıl sonra kesin kabulünün yapılması gerektiğini, müvekkil şirket tarafından 05/06/2015 tarihinde işin kesin kabulünün yapılması için davacıdan talepte bulunulmasına rağmen davacının işin kesin kabulünün yapılmasını geciktirdiğini ve kesin kabulün davacıdan kaynaklı gecikme nedenleriyle ancak 11/02/2016 tarihinde onaylandığını, müvekkili şirketin söz konusu elektronik sistem ve cihazlara ilişkin garanti yükümlülüğü çerçevesinde yetkili servislerle sözleşmeler yaptığını, bu sözleşmelerin süresinin işin geçici – kesin kabul tarihleri ve müvekkilinin garanti yükümlülüğü süresine bağlı olarak belirlendiğini, yetkili servislerle yapılan sözleşmelerin, mevzuat uyarınca öngörülen kesin kabul tarihine göre yapıldığını, bu sürenin … tarafından geciktirilen 6 aylık süreyi kapsamadığını ve bu hususun davacı …’ye yazılı olarak bildirildiğini, garanti yükümlülüğü süresinin gecikilen süre kadar uzatılmayacağı açık olmasına rağmen müvekkili şirketin garanti yükümlülüğünün gecikilen bu süre kadar daha (06/06/2017-11/02/2018 tarihleri arasında) devam ettiği öne sürülerek müvekkilinin dava konusu fatura bedellerinden sorumlu olduğunun davacı tarafından iddia edildiğini, müvekkili şirketin garanti yükümlülüğünün 06/06/2017 tarihi itibariyle sona erdiğini, 06/06/2017-11/02/2018 tarihleri arasında meydana gelen arızalar yönünden yükümlülüğünün bulunmadığını, bu nedenle davacının bu döneme ilişkin iddia ettiği arızaların giderilme bedellerinden de sorumlu olunmadığını, bu husus saklı kalmak ve davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla işin Teknik Şartnamesi incelendiğinde söz konusu elektrik sistem ve cihazlarla ilgili arıza olması durumunda …’nin müvekkili şirkete yazılı bildirimde bulunması ve müvekkilinin arızaya müdahale edebilmesi için ilgili şartnamede öngörülen sürenin tanınması gerektiğini, ayrıca periyodik bakımlar açısından da davacının 16/10/2017 tarihli yazısında kendi kabulünde olduğu üzere bakım yapılması gereken zamandan 10 gün öncesinde davacı tarafından yükleniciye yazılı bildirim yapılması gerektiğini, iddianın aksine davacı tarafından arıza ve onarımlara ilişkin şartnamede ön görülen bildirim yükümlülüklerine uyulmadığını, bildirim yapılmadan davacı tarafından belirlenen firmalara bakım onarım işlerinin yaptırıldığını, sonrasında ödenen fatura bedellerinin müvekkilinden talep edildiğini, davacının müvekkiline gönderdiği yazı ve fatura tarihleri karşılaştırıldığında bu hususun açıkça görüleceğini, süresinde bildirim yapılmayan ve müdahale imkânı tanınmayan arızalar ve bakımlar nedeniyle müvekkiline sorumluluk atfedilmesinin mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkilinin garanti yükümlülüğünün 06/06/2017-11/02/2018 tarihleri arasında da devam ettiği ve davacı tarafından süresinde ve gereği gibi arıza bildirimi yapıldığı düşünülecek olsa dahi, davacının müdahale edilmediğini veya giderilmediğini öne sürdüğü tüm arızaların Teknik Şartnameler uyarınca müvekkilinin garanti yükümlülüğünün kapsamı dışında olduğunu, ayrıca davacının arızalar dışındaki diğer bazı taleplerinin de delil olarak sunulan yazışmalarda belirtildiği üzere garanti yükümlülüğü kapsamı dışında olduğunu, ihale eki proje ve şartnamelerde bulunan yedek malzemeler haricinde müvekkilinin yedek malzeme sağlama yükümlülüğünün de bulunmadığını belirterek; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; somut olayda, davacı … Ana Statüsü’nün 1. maddesinin, “Bu Ana Statünün amacı; 08/06/1984 tarih ve 233 Sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi olarak ve söz konusu Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde faaliyette bulunmak üzere Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü ( D.H.M.İ. ) adı altında teşkil olunan Kamu İktisadi Kuruluşu’nun hukuki bünye, amaç ve faaliyet konuları, organları ve teşkilat yapısı, müessese, bağlı ortaklık ve iştirakleriyle bunlar arasındaki ilişkileri ve ilgili diğer hususları düzenlemektedir.” hükmüne yer verildiği, D.H.M.İ. adı altında teşkil olunan İktisadi Devlet Teşekkülü’nün hukuki bünye, amaç ve faaliyet konuları, organları ve teşkilat yapısı, müessese, bağlı İktisadi Devlet Teşekkülleri 233 Sayılı K.H.K.’de saklı tutulan hususlar dışında özel hukuk hükümlerine tabi olduğu ( 233 Sayılı K.H.K.. madde 4/2 ), şu durumda davacı … ile davalı tacir konumunda olduğundan mahkemenin yargılamada görevli olduğu, taraflar arasında akdedilen 2011/84994 ihale kayıt numaralı “… Körfez Havaalanı Terminal Binası Yapımı” sözleşmesinin 5. maddesi uyarınca, bu sözleşmenin uygulanmasında, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ile Yapım İşleri Genel Şartnamesinde ve ihale dokümanını oluşturan diğer belgelerde yer alan tanımların geçerli olduğu, 8. maddesi uyarınca, sözleşmenin, ekindeki ihale dokümanı ve diğer belgelerle bir bütün olduğu, İdareyi ve yükleniciyi bağladığı, ancak, sözleşme hükümleri ile ihale dokümanını oluşturan belgelerdeki hükümler arasında çelişki veya farklılık olması halinde, ihale dokümanında yer alan hükümlerin esas alınacağı, ihale dokümanım oluşturan belgeler arasındaki öncelik sırasının;1-Yapım İşleri Genel Şartnamesi, 2-İdari Şartname,3-Sözleşme Tasarısı, 4-Birim Fiyat Tarifleri ve Cetveli, 5-Mahal Listesi, 6-Özel Teknik Şartname, 7-Genel Teknik Şartname, 8-Ön/Kesin projeler, 9-Açıklamalar (varsa), 10-Diğer ekler şeklinde olduğu, sözleşmenin 16.1. maddesi uyarınca, İdarenin, yapım işi dahilinde montajı yapılmış makine ve ekipmanların eğitimini, işin teminat süresi içinde (geçici kabul ile kesin kabul arasında) olmak ve tüm giderleri yükleniciye ait olmak şartıyla yükleniciden talep edebileceği, 19. maddesi gereğince, işin teslim etme / teslim alma şekil ve şartları ile kısmi kabul, geçici ve kesin kabul işlemlerinin YİGŞ hükümlerine göre yapılacağı, 20. maddesi uyarınca, teminat süresinin geçici kabul ile kesin kabul arasındaki 12 ay olduğu ve bu sürenin geçici kabul itibar tarihinden başlayacağı, EDS (Otomatik Patlayıcı Tespit Sistemi) Teknik Şartnamesinde; Madde 6.1.’e göre; ihale konusu malın garanti süresinin kesin kabul tarihlerinden itibaren 2 yıl (24 ay) olacağı, Madde 6.2.’ye göre; garanti süresi içerisinde, imalat hatasından kaynaklanan arızalar ile, montaj kusur ve eksikliklerin giderilmesinin yüklenicinin sorumluluğunda olacağı, ayrıca garanti süresi içerisinde rutin (aylık, üç aylık, altı aylık, yıllık) bakımların, gerekli parça ve sarf malzemelerinin yükleniciye ait olacağı, Madde 6.3.’e göre; garanti süresi içerisinde 6.2 madde kapsamındaki arızaların yüklenici tarafından giderileceği, değiştirilmesi gerekli bütün parçaların orijinallerinin yüklenici tarafından temin edileceği, onarım ve malzeme bedeli olarak bir ücret talep edilmeyeceği, Madde 6.7.’ye göre; ihale konusu malda geçici kabul ile kesin kabul arasındaki süreçte ve garanti süresi içerisinde meydana gelebilecek arızaların yükleniciye yazılı olarak bildirileceği, arıza bildirim tarih ve saatinden itibaren en geç 48 saat içerisinde yüklenici tarafından arızaya müdahale edilmediği taktirde gecikilen her takvim günü için 150,00 USD gecikme cezası uygulanacağı, Madde 6.8.’e göre; ihale konusu malda geçici kabul ile kesin kabul arasındaki süreçte ve garanti süresi içerisinde meydana gelebilecek arızaları giderme süresinin; yüklenicinin arızaya müdahale tarihinden itibaren her bir ihale konusu mal için en fazla 10 (on) gün olduğu, bu sürenin aşılması durumunda, ilgili cihazın garantisinin 11. günden itibaren geçecek süre kadar uzatılacağı ve 11. gün dahil olmak üzere cihazın çalışmasını engelleyen arızalarda günlük 150,00 USD, cihazın çalışmasını engellemeyen durumlarda ise günlük 50,00 USD gecikme cezası uygulanacağı, Uçuş Bilgi Sistemi Teknik Şartnamesinde; Madde 8.1.’e göre sistemlerin garanti süresinin; kesin kabulün yapıldığı tarih itibariyle başlayacağı ve 24 ay olduğu, ertelenen süre bulunması durumunda, garanti süresinin bu süre kadar uzatılacağı, Madde 8.2.’ye göre; garanti süresi içerisinde meydana gelebilecek tüm arızaların (gerek malzeme-işçilik gerekse montaj hatalarından kaynaklanan arızalar) gideriminin yüklenici tarafından sağlanacağı, değiştirilmesi gereken bütün parçaların yüklenici tarafından temin edileceği, bu süre içerisinde onarım ve malzeme bedeli olarak bir ücret talep edilmeyeceği, Madde 8.4.’e göre; teklif kapsamındaki ürünlerin tamamının her türlü imalat hatasına karşı üretici firma garantisinde olacağı, Madde 8.5.’e göre; Teknik Şartname kapsamında satın alınan tüm donanımlarda en fazla 3 (üç) defa aynı karakterde arıza meydana gelirse bunların epidemik (yaygın) arıza kabul edileceği, arızalı ürünün yüklenici tarafından ücretsiz değiştirileceği, Madde 8.7.’ye göre; garanti süresi içerisinde meydana gelebilecek herhangi bir arıza durumunda, yüklenicinin arıza bildirim tarih ve saatinden itibaren en geç 24 saat içerisinde sisteme müdahale edeceği, yüklenici tarafından 24 saat içerisinde müdahale edilmediği taktirde her takvim günü için sözleşme bedelinin onbinde 5’i oranında cezai müeyyide uygulanacağı, Madde 8.8.’e göre; garanti süresi içerisinde arıza giderme süresinin en fazla 48 saat olduğu, bu sürenin aşılması durumunda sözleşmede yer alan ilgili ceza maddesinin uygulanacağı, Yangın İhbar Sistemi Teknik Şartnamesinde; Madde 7.1.’e göre; sistemin garanti süresinin; yapıldığı tarih itibariyle başlayacağı ve 24 ay olduğu, Madde 7.2.’ye göre; garanti süresi içerisinde meydana gelebilecek tüm arızaların (gerek malzeme-işçilik gerekse montaj hatalarından kaynaklanan arızalar) gideriminin yüklenici tarafından sağlanacağı, değiştirilmesi gereken bütün parçaların yüklenici tarafından temin edileceği, bu süre içerisinde onarım ve malzeme bedeli olarak bir ücret talep edilmeyeceği, Madde 7.4.’e göre; garanti süresi içerisinde meydana gelebilecek herhangi bir arıza durumunda, yüklenicinin arıza bildirim tarih ve saatinden itibaren en geç 72 saat içerisinde sisteme müdahale edeceği, bu sürenin aşılması durumunda sözleşmenin ilgili maddesinin uygulanacağı, Madde 7.5.’e göre; garanti süresi içerisinde arıza giderme süresinin en fazla 15 gün olduğu, bu sürenin aşılması durumunda sözleşmenin ilgili maddesinin uygulanacağı, Madde 7.6.’ya göre; garanti süresi içinde meydana gelebilecek komple sistem hatalarının giderilmesi 15 günü geçtiği taktirde bu sürenin garanti süresine ekleneceği, eser sözleşmesinin; yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşme olduğu, (TBK m. 470; mülga BK m. 355 vd.). eser sözleşmesinde yüklenicinin, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek sadakat ve özenle ifa etmek zorunda olduğu, yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğun belirlenmesinde benzer alandaki işleri yüklenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranışın esas alınacağı, yüklenicinin kararlaştırılan eseri aksine bir düzenleme yoksa kendisi veya kendi yönetimi altında başka bir kişiye yaptırabileceği (TBK m. 473). yüklenicinin, sözleşmede kararlaştırılan sürede işe başlamak ve bitirmek zorunda olduğu, yüklenicinin, eserdeki açık ve gizli ayıplardan dolayı iş sahibine karşı sorumlu olduğu, (TBK m. 474). sözleşmede kararlaştırılan niteliklerin veya dürüstlük kuralları gereğince bulunması gereken lüzumlu vasıfların eserde bulunmamasının ayıp olarak nitelendirildiği, açık ayıbın, eserin iş sahibine teslimi anında kolaylıkla görülebilen ve fark edilebilen ayıplar olduğu, buna karşılık gizli ayıbın, eserin tesliminden sonra ve kullanım sırasında ortaya çıkan ayıplar olduğu, iş sahibinin, eseri teslim alır almaz işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve varsa ayıpları yükleniciye bildirmekle yükümlü olduğu, eserin ayıplı olmasının, yüklenicinin açıkça yaptığı ihtara karşın, iş sahibinin verdiği talimattan doğmuş bulunur veya herhangi bir sebeple iş sahibine yüklenebilecek olursa iş sahibinin, eserin ayıplı olmasından doğan haklarını kullanamayacağı (TBK m. 476), yüklenici ayıplı bir eser meydana getirmişse, bu sebeple açılacak davaların, teslim tarihinden başlayarak, taşınmaz yapılar dışındaki eserlerde iki yıl; taşınmaz yapılarda ise beş yılın ve yüklenicinin ağır kusuru varsa, ayıplı eserin niteliğine bakılmaksızın yirmi yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrayacağı (TBK m. 478; mülga BK m. 363), eser sözleşmelerinde işin tamamlanarak teslim edildiğinin ispatının yüklenicide, iş bedelinin ödendiğinin ispatının ise iş sahibinde olduğu, bu nedenle faturanın tek başına işin yapıldığını yahut teslim olgusunun gerçekleştiğini kanıtlamaya yeterli olmadığı, yüklenicinin iş bedeline hak kazanabilmesi için eseri sözleşme ve ekleri ile fen ve tekniğine uygun olarak tamamlayıp iş sahibine teslim ettiğini ayrıca kanıtlaması gerektiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, dava konusu işin geçici/kesin kabul tarihi, sözleşme gereği verilen garanti süresinin bitim tarihi, tespit edilen her bir arıza ve arızaların gideriminden yüklenici davalının sorumlu olup olmadığı, arızaların kullanıma bağlı olarak ortaya çıkıp çıkmadığı, davacı tarafça dosyaya sunulan faturaların arızaların giderimleri ile uyumlu olup olmadığı, garanti süresi içerisinde davacının davalıya ayıp ihbarında bulunmasının zorunlu olup olmadığı, davacı davalıdan alacaklı ise alacağın varlığı miktarı ile davalı tarafın temerrüt tarihi ve işleyecek faizin niteliği konularında toplandığı, Mahkemece son alınan bilirkişi heyeti raporunun hükme esas alındığı, dosya içerisinde toplanan deliller, taraf vekillerinin beyanları, bilirkişi raporları, sözleşme ve ekleri, taraflar arasındaki yazışmalar incelendiğinde, taraflar arasında … Havalimanı Terminal Binası Yapım İşi kapsamında davacının davalı nam ve hesabına elektronik sistem ve cihazların arızalarını giderdiği, bu sistem ve cihazların yukarıda detaylı olarak içeriklerine yer verilen sözleşmenin eki sayılan teknik şartnamelere göre işin kesin kabul tarihinden itibaren geçerli 24 ay garanti sürelerinin bulunduğu, dava konusu işin geçici kabul işleminin yapılması için davalının davacı idareye 06/06/2014 tarihinde başvurduğu, 19/06/2014 tarihinde geçici kabul heyetinin oluşturulduğu, 27/06/2014 tarihinde bu heyet tarafından yerinde inceleme yapılarak eksik ve kusurlu işlerin belirlendiği, 21/08/2014 ve 27/08/2014 tarihli incelemelerde belirtilen bu eksik ve kusurlu işlerin tamamlandığı belirtilerek 02/09/2014 tarihinde geçici kabul tutanağının onaylandığı, akabinde davalı tarafça 05/06/2015 tarihinde kesin kabul işlemlerinin yapılması için idareye dilekçe verildiği, davacının 05/06/2015 tarihli dilekçesi üzerine davacı idarenin genel müdürlük onayı ile 09/11/2015 tarihinde kesin kabul komisyonunu oluşturduğu, 25-27/11/2015 tarihlerinde yerinde inceleme yapılarak 30/11/2015 tarihinde eksik ve kusurlu işlere ilişkin tutanak düzenlendiği, dosyada yer alan kesin kabul tutanağı incelendiğinde kesin kabul komisyonu tarafından tespit edilen eksik ve kusurlu işlerin 28/01/2016 tarihinde tamamlandığı, kesin kabulün idare tarafından oluşturulan komisyonun üyelerince imzalanarak 11/02/2016 tarihinde davacı idarenin genel müdürlüğüne sunulduğu, genel müdürün onayı ile kesin kabul işleminin yapıldığı, kesin kabul tutanağında davalının da yetkili temsilcisinin bulunduğu, davalı şirket temsilcisinin bir ihtirazı kayıt konulmaksızın tutanağı imzaladığı, taahhüt konusu yapım işinin tüm sorumluluğunun kesin kabul işlemlerinin davacı idarece onaylanacağı tarihe kadar davalı yükleniciye ait olacağı, davalının bakım ve düzeltme sorumluluğunun 11/02/2016 tarihine kadar devam edeceğinden 24 aylık garanti süresinin de bu tarihten itibaren başlayacağı, bu nedenle davalı tarafında bu tespitlerin aksine itirazlarının yerinde olmadığı, tespit olunan kesin kabul tarihi itibarıyla başlatılan garanti süresi içinde davacının davalıya ayıp ihbarında bulunması zaruretinin bulunmadığı (bkz. Yargıtay 15. HD.’nin 2017/1814 esas ve 2019/1615 karar sayılı ilamı), davacı tarafından yapılan arıza giderimlerine ilişkin işlerin ve fatura tarihlerinin garanti süresi içinde olduğu, tespiti teknik inceleme gerektirdiğinden son bilirkişi heyeti raporu ve ikinci bilirkişi heyetinin (kök ve ek raporu) itibarıyla yapılan incelemeler ile sözleşme ve şartnamelere göre davacı tarafın davalıya bildirdiği tüm bakım onarım ve arıza giderim taleplerinin dava konusu terminal binası işi kapsamında, bakımların yapılmasının ve arızalarının giderilmesinin davalının sorumluluğunda olduğu, arızaların kullanıma bağlı olarak ortaya çıkmadığı, davacı tarafından sunulan fatura içeriklerinin dava konusu iş kapsamında temin edilen sistem ve cihazların arızalarının giderilmesi ve bakımlarının yapılması işleriyle uyumlu olduğu, davalı tarafından ödemesi yapılan 11.431,20 TL bedel, fatura miktarları toplamından mahsup edildiğinde, davacının davalıdan 144.358,84 TL alacağının olacağı, davacı tarafça 26/04/2018 tarihli yazı ile davalı yükleniciye hitaben yazılan yazıda arıza ve sorun giderme ile bakım onarım işlerine ait fatura bedellerinin toplamının istenildiği ve 30 gün içinde bedelin idareye yatırılmasının talep edildiği, davalıya verilen sürenin hitamıyla 26/05/2018 tarihinde davalının temerrüde düşeceği gerekçesiyle; taleple bağlılık ilkesi uyarınca davanın kabulü ile 144.357,66 TL’nin 26/05/2018 temerrüt tarihinden itibaren taraflar tacir olduğundan işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf başvurusunda; mahkemenin gerekçeli kararında bilirkişi raporuna atıf yapılmasının gerekçe olarak kabul edilemeyeceğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun emredici kanun maddelerine aykırı ve delilleri dikkate alınmaksızın hazırlandığını, itirazları doğrultusunda mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini, 07/12/2020 tarihli kök ve 09/03/2021 tarihli ek raporda olduğu gibi 24/05/2021 tarihli raporda da heyet tarafından kesin kabul başvurusunun 05/06/2015 tarihinde yaptığı tespit edilmiş olmasına rağmen üçüncü heyet tarafından hazırlanan ve hükme esas alınan raporda Yapım İşleri Muayene ve Kabul Yönetmeliği Madde 10/3’e aykırı şekilde görüş bildirildiğini, mahkemece de bu rapora dayanılarak emredici yasa hükümlerine aykırı karar verildiğini, davalı müvekkilinin süresinde kesin kabul başvurusu yapmışsa da davacı idare tarafından süresinde kesin kabul komisyonu kurulmamış ve kesin kabul yapılmamış olmasının getirdiği sonuçlara yüklenicinin katlanmasının beklenemeyeceğini, bu durumun garanti süresinin uzaması sonucunu doğurmayacağını, kesin kabul tarihinin bu nedenle 06/06/2015 tarihi olduğunu ve garanti süresinin de 06/06/2017’de sona erdiğini, bu haliyle toplam 66.928,61 TL bedelli faturaların tarihlerinin garanti süresi sona erdikten sonra olması sebebiyle davalı müvekkili şirkete yüklenemeyeceğinin sabit olduğunu, Mahkemenin ve karara dayanak bilirkişi heyeti raporunun dosyada bulunan kesin kabul eksik-kusur tutanağındaki işlerin tamamlandığına dair 25/01/2016 tarihli tutanağı dikkate almadığını, oysa, söz konusu tutanakta “eksik ve kusurlu imalatların, yerinde yapılan incelemeler sonucunda süresi dahilinde giderildiği tarafımızca tespit edilmiştir.” denilerek açıkça müvekkili şirketin gerekli tüm imalatları yaptığının ve idarenin de bunu kabul ettiğinin, bunlardan başka herhangi bir eksik veya kusurlu imalattan bahsedilemeyeceğinin sabit olduğunu, yalnızca bu hususun bile kararın eksik inceleme ile verildiğini gösterdiğini, yukarıda belirtildiği üzere işin garanti süresinin 06/06/2017 tarihinde dolduğunu, müvekkilinin sorumlu olduğu iddia edilen faturaların Kasım ve Aralık 2017 tarihlerine yani garanti süresinin dolmasından sonraki tarihleri ait olduğunu, 07/12/2020 ve 09/03/2021 tarihli raporlarda açıkça 06/06/2017 tarihinden sonra davalı yüklenicinin sistemler konusunda garanti yükümlülüğü olmadığının belirtildiğini, 06/06/2017 tarihinde garanti süresi dolduğundan idare tarafından şartnameye uygun şekilde süresinde bildirim yapılması gerektiğini, garanti süresinin dolmadığı yönündeki hatalı tespit sebebiyle bildirim zorunluluğu olmadığına ilişkin kararın hatalı olduğunu, bilirkişiler tarafından kesin kabul tarihinin hatalı olarak tespit edilmesinin yanı sıra davacı idare tarafından yaptırılan tamiratların garanti kapsamında olmadığı dikkate alınmaksızın, ayrıca sözde var olan arızaların nedenlerini/kaynaklarını araştırmadan rapor düzenlendiğini, müvekkilinin garanti sorumluluğunun kapsamının malzeme, montaj ve işçilik hatalarıyla sınırlı olduğunu, kullanıcı hatası olduğu değerlendirilen arızalara müdahale etme mecburiyeti olmadığını, geçici kabul itibari tarihinin 06/06/2014, kesin kabul itibari tarihinin 06/06/2015 garanti süresinin 06/06/2017 tarihinde sona erdiği ve 30/11/2015 (27/11/2015) tarihli 551 sayılı kesin kabul eksik kusur tutanağındaki eksikliklerin de 25/01/2016 tarihinde eksiksiz bir şekilde tamamlandığı düşünülürse, davacının çalışmakta olan havalimanı için kesin kabul yapıldıktan ve üstelik eksik olarak idare tarafından belirlenen eksiklikler giderildikten sonra yeniden garanti kapsamı dışında tamirat talebinde bulunulamayacağını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun bu nedenle de hatalı olduğunu, uçuş bilgi sistemine ait monitörlerin, şartnameye uygun olarak temin ve monte edildiğini, 2014 yılında geçici kabulünün, 2015 yılında da kesin kabulünün yapıldığını, bu tutanaklarda hatalı bir imalat bulunduğuna dair ibare bulunmadığını, dış mekan monitörlerinin “3 metre yüksekliğe yapılmış olan panelin kullanımdan dolayı çizilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve montaj sırasında çizilmiş olacağı” şeklindeki bilirkişi heyeti değerlendirmesinin, teknik bir inceleme olmamasının yanı sıra, kesin kabulü yapılan bir iş için montajda bir hata olduğunun iddia edilmesinin ve müvekkiline fatura edilmesinin mümkün olmadığını, teknik açıdan hatalı ve taraflı bir görüşün kabul edilerek müvekkiline kusur atfedilemeyeceğini, dosya kapsamında itirazlarına rağmen ilgili şartnamelere aykırı şekilde uçuş sistemlerine ilişkin bakım yükümlülüğünün müvekkili şirkete yüklenilmeye çalışıldığını, klimanın davacının belirlediği yere takılmış olup, müvekkiline bu aşamada atfedilebilecek bir kusur bulunmadığını, ayrıca, raporda neden klimadan su aktığı hususunun irdelenmediğine ilişkin itirazlarının cevaplanmadığını, klimadan su akmasının nedeninin, bulunduğu yer değil, davacı tarafından klimaya ilişkin gerekli bakımların yapılmaması ve kullanım talimatlarına uyulmaması olduğunu, dolayısıyla öncelikle klimanın yerinin değiştirilip değiştirilmemesi gerekliliğine ilişkin bu husus ortaya konulmadan doğrudan klimanın yerinin değiştirildiği gerekçesiyle sonuca varılmasının eksik ve hatalı olduğunu, diğer yandan bu hususa ilişkin müvekkili firmaya yapılan bildirim de bulunmadığını, ayrıca davacı tarafından dosyaya sunulan servis formlarından ilave cihazlar alındığı, çalışır durumda olmasına rağmen tüm sisteme kontrol ve bakım yaptırıldığı, yedek olarak malzeme temin edildiği anlaşılmakta olup bunların tamamının davacı idarenin tasarrufundaki uygulamalar olduğunu ve müvekkilin sorumluluğunda kabul edilemeyeceklerini belirterek; mahkeme kararının itirazları doğrultusunda kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini, yeni bir karar tesis edilmesinin mümkün olmaması halinde kararın kaldırılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında kesin kabulden sonraki garanti süresi içerisinde ortaya çıkan arızların ve ayıpların davalı yüklenici tarafından giderilmeyip, davacı tarafından bedeli ödenmek suretiyle giderilmesi nedeniyle ödenen giderim bedelinin tazmini istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle mahkemenin taahhüt konusu yapım işinin tüm sorumluluğunun kesin kabul işlemlerinin davacı idarece onaylanacağı tarihe kadar davalı yükleniciye ait olacağı, davalının bakım ve düzeltme sorumluluğu 11/02/2016 tarihine kadar devam edeceğinden 24 aylık garanti süresinin de bu tarihten itibaren başlayacağına ilişkin kabulünün; taraflar arasındaki sözleşmenin eki teknik şartnamelerde 24 aylık garanti süresinin kesin kabul tarihinden itibaren başlayacağının açıkça belirtilmiş olmasına, taraflar arasında düzenlenen ve 11/02/2016 tarihinde onaylanan kesin kabul tutanağında, kesin kabul eksikleri de bulunmakta olup, bu eksiklerin 28/01/2016 tarihinde tamamlanmış olduğunun anlaşılmış olmasına; kesin kabul tutanağına ve tarihine, kesin kabul tutanağında tespit edilen kesin kabul eksiklerine, yine bunların tamamlanmasına ilişkin 28/01/2016 tarihli tutanağa davalının ihtirazi kaydının bulunmamasına göre, taraflar arasındaki sözleşme ve ekleri hükümlerine uygun bulunmasına, yine hükme esas alınan son bilirkişi heyeti raporunun, dosya kapsamına ve oluşa uygun, denetlenebilir olmasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 9.861,07 TL istinaf karar harcının peşin alınan 2.466,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.395,07‬ TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf talep eden davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 14/04/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır