Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/705 E. 2023/494 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/705 – Karar No:2023/494
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/705
KARAR NO : 2023/494

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/06/2021
NUMARASI : 2018/79 E-2021/568 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 27.04.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27.04.2023
Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talepli davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; taraflar arasında akdedilen sözleşme ile davalının yüklenicisi olduğu üç ayrı inşaatta belirtilen imalatların yapılmasının müvekkiline taşere edildiğini, sözleşmeye tarih yazılmadığını, üç inşaat için ayrı ayrı işe başlama ve bitiş tarihlerinin yazılacağı boş belgelerin imzalatılarak eklendiğini, iş bedelinin 200.000 TL olduğu ile 260.000 TL bedelli … plakalı aracın müvekkiline devrinin öngörüldüğünü, müvekkilinin üstlendiği imalatların yapılabilmesi için öncelikle davalının elektrik, su ve kalorifer tesisatı işlerini tamamlaması gerektiğini, taraflar arasındaki Whatsapp yazışmalarından inşaatların müvekkilinin imalata başlayabileceği seviyeye daha sonra geldiğinin anlaşılmasına rağmen davalının delil tespit dosyasına sunduğu sözleşmenin eki olan ve boş olarak düzenlenen belgelerde üç inşaat için işe başlama ve bitiş tarihlerini sonradan doldurduğunu, 01.11.2017 tarihinde taraflar arasındaki Whatsapp yazışmasını takiben müvekkilinin darp edilerek inşaattan kovulduğunu, müvekkili tarafından yaptırılan delil tespitinde her bir inşaattaki imalatın piyasa rayiçlerine göre toplam 241.090,74 TL, sözleşmede kararlaştırılan ancak eksik olan işler bedelinin ise 22.439,05 TL olarak belirlendiğini, sözleşme bedeline uygulandığında işin %90.69 seviyesinde yapıldığının ve müvekkilinin hakedişinin 181.380 TL olduğunun belirlendiğini, bilirkişinin davalı tarafça sunulan mimari projeler üzerinden metraj çıkardığını, davalı tarafın delil tespit dosyasına yaptığı itirazda müvekkiline hiçbir ödeme yapmadığını kabul ettiğini, inşaat seviyelerinin tespiti için yapı denetim şirketinden ve belediyeden belgelerin celbi gerektiğini öne sürerek 181.380 TL’nin 01.11.2017 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili özetle; davacının anahtar teslim 200.000 TL bedelle yapmayı kabul ettiğini, müvekkilinin ise iş bedeli için 260.000 TL bedelli otomobili devretmesinin, davacının bakiye 60.000 TL için ödeme yapmasının yahut bu değerde bir aracı müvekkiline devretmesinin kararlaştırıldığını, davacının tacir olup, yılda 70-80 daire inşa ettiğini, araç ruhsatını incelediğini, aracın müvekkili adına kayıtlı olmadığını, fakat devir için vekaletnamesi bulunduğunu davacının gördüğünü, sözleşmenin geçerli olduğunu, davacının basiretli bir tacir gibi davranmakla yükümlü olduğunu, belgelerin boş olarak düzenlenip sonradan doldurulduğu iddiasının doğru olmadığını, inşaatların yazılı tarihlerde davacının imalat yapmasına uygun olduğunu, davacının imalatı geciktirdiğini, eksik kalan işleri tamamlaması için birçok kez telefonla arandığını, cevap vermediğini, ücretleri ödenmediği için davacı işçilerinin çalışmadığının öğrenildiğini, 01.11.2017 tarihinde davacının şirket yetkilisine hakaret ve tehditlerde bulunduğunu, inşaatta bulunan …’a bıçakla saldırdığını, müvekkilinin aracı devretmeye hazır olduğunu, davacının iyi bir işçilik yapmadığını, malzeme zayiatına sebebiyet verdiğini, eksik bıraktığı işlerin 34.215 TL ödenerek başka ustalara yaptırıldığını, … isimli şahıslara işler yaptırıldığını, sırasıyla 7.840 ve 13.000 TL ödendiğini, delil tespitinde merdiven kaplama işçiliğinin hesaba katılmadığını, yine SGK primlerinin de değerlendirilmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; “…davacı ile davalı şirket arasında davalının ait 3 ayrı inşaatında imalat yapmak üzere tarihsiz sözleşme imzalandığı, ödemesinin … plakalı … aracın iş bitiminde davacıya teslim edileceği, aracın değerinin 260.000 TL olarak belirlendiği, taraflar arasında yapılan sözleşmeye göre yapılacak işlerin toplam bedelinin 200.000 TL olduğu, Eskişehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/108 D İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda davacı tarafından her üç inşaattaki yapılan işçilik bedelleri toplamının 241.090,74 TL olduğu, inşaatlardaki eksik kalan işlerin imalat bedelinin ise 22.439,05 TL olduğu, davacı tarafın yapmayı taahhüt ettiği bedel olan 200.000 TL den yapılmayan imalat bedeli olan 22.439,05 TL düşüldüğünde davacının davalıdan 177.560,95 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davacının davasının kısmen kabulü ile 177.560,95 TL nin 17/01/2018 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek” gerektiği gerekçesiyle “DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE, 177.560,95 TL nin 17/01/2018 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar vermiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının gerekçeli olmadığı, çekişmeli vakıaların ve delillerin tartışılmadığı, sözleşmenin geçerli olduğu, davacının yapacağı işlerin belirlendiği, işçi ücretlerinin ve SGK primlerinin ödenmesinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin ekinde üç inşaatın da başlama ve bitiş sürelerinin tespit edildiği, taraflarca imzalandığı, iş bedeli 200.000 TL’nin 260.000 TL değerindeki aracın davacıya devri suretiyle ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davacının işi kararlaştırılan sürede bitiremediği, 20.10.2017 tarihinde iadeli taahhütlü mektupla ihtar gönderildiği, eksik kalan işlerin sözlü uyarılara rağmen tamamlanmadığı, davacının delil tespit dosyasındaki dilekçesinde ve dava dilekçesinde ihtarın kendisine tebliğ edildiğini beyan ettiği, 01.11.2017 tarihinde işi bırakmasına kılıf olmak üzere inşaatta bulunan kişilere saldırdığı, davacı çalışanı olan tanıkların ücretlerini alamadıklarını beyan ettikleri, sözleşme hukukunda ahde vefanın ve sözleşmenin ayakta tutulmasının esas olduğu, müvekkilinin temerrüde düşmediği, davanın reddi gerektiği, mahkemece aksi kabul edildiği taktirde sözleşmede kararlaştırılan aracın devrine karar verilmesi gerektiği, davacının aracın başka şahıs adına kayıtlı olduğunu öne sürdüğü, ancak sözleşme yapılırken bu hususun ve devir yetkisini içeren vekaletname bulunduğunun davacı tarafça bilindiği, mahkemece eksik inceleme ile karar verildiği, davacının çalıştırdığı işçilerin SGK primlerini ödemediği, müvekkilinin sigorta primlerini ödeyerek üç inşaatın da iskan ruhsatını aldığı, ödenen primlerin mahsubu gerektiği, müvekkilinin delil tespit dosyasına itiraz dilekçesinde ve cevap dilekçesinde davacının eksik bıraktığı işlerin … isimli kişilere yaptırıldığı, bu kişilere toplam 20.840 TL ödeme yapıldığı, eksik bırakılan işin 22.439,05 TL olarak belirlendiği, eksik işin müvekkili tarafından dava dışı şirkete 31.215 TL bedelle yaptırıldığı, eksik iş bedeli ile müvekkili tarafından ödenen tutar arasındaki 8.775,95 TL’nin de tespit edilen 177.560,95 TL’den indirilmesi gerektiği nedenleriyle mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talepli olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında özellikle davacı tarafça sözleşme kapsamında yapıldığı iddia edilen imalatlara ilişkin iş bedelinin usulüne uygun olarak belirlenmiş ve sözleşmenin ifa ile tamamlanmamış bulunmasına, sözleşmede kararlaştırılan aracın davalı tarafça devredilmediğinin anlaşılmasına ve davalı tarafça davacının işçilerinin SGK primlerini ödendiğini yasal delillerle kanıtlayamamış bulunmasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 madde gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 12.129,18 TL istinaf karar harcından peşin alınan 3.032,29 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.096,89‬ TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-) İstinaf talep eden davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderleri ile yatırdığı istinaf başvurma harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-a madde gereğince KESİN olmak üzere 27.04.2023 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır