Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/704 E. 2023/294 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/704 – Karar No:2023/294

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/704
KARAR NO : 2023/294

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/06/2021
NUMARASI : 2018/645 E-2021/585 K

DAVACI-KARŞI DAVALI :
VEKİLİ : Av. …- E-TEBLİGAT

DAVALI-KARŞI DAVACI :
VEKİLLERİ : Av. …- E-TEBLİGAT
Av. …- E-TEBLİGAT
ASIL DAVANIN
KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARŞI DAVANIN
KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 15/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/03/2023
Davacı- karşı davalı vekili tarafından davalı- karşı davacı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davalarda mahkemece asıl davanın kabulüne, karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde asıl davada davalı- karşı davada davacı vekili ile karşı davada davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı arasındaki eser sözleşmesi gereğince müvekkilinin taahhüt ettiği işleri yerine getirdiğini ve davalı adına fatura kestiğini, davalının faturayı ödemediği gibi faturaya dayalı olarak aleyhine Eskişehir 8. İcra Müdürlüğü’nün 2015/3406 sayılı dosyası ile yapılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini, itiraz dilekçesinde müvekkili tarafından yapılan … Otoparkı asfalt imalatının hatalı yapıldığını iddia ettiğini, oysa yapılan imalatta bir hata bulunmadığını, davalı tarafından yapılan zemin betonunun hatalı olduğunu, müvekkili şirketin bir kusurunun olmadığını, davalı tarafın müvekkili şirkete Kadıköy 30. Noterliği’nden 19/02/2015 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarname ile 27/01/2015 tarih ve 047927 no’lu 2.587,74 TL’lik fiyat farkı faturası gönderdiğini, müvekkili şirketin noter vasıtasıyla faturayı davalıya iade ettiğini, davalının gönderdiği ihtarnamede hatanın kodlamadan kaynaklı olduğunu belirtmesine rağmen icra dairesine yaptığı itiraz dilekçesinde zemin betonun bozuk olmadığını, hatanın imalattan kaynaklandığını belirtmesi nedeniyle her iki beyan arasında çelişki bulunduğunu ileri sürerek, haksız yapılan itirazın iptali ile takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı- karşı davada davacı vekili; davacı tarafın haksız ve mesnetsiz birim fiyatlar üzerinden müvekkiline fatura düzenlediğini ve müvekkilinin de fazla kesilen kısmi fiyat farkı faturası ile bunu davacıya iade ettiğini, davacı tarafa muaccel hale gelmiş bir borcunun bulunmadığını, davacının yaptığı imalatın ayıplı olup kendisine ayıpların bildirilmesine rağmen bunları düzeltmediğini, ayıbın kendi hatalarından kaynaklanmadığını, davacı karşı davalının yaptığı işlerin ayıplı ve eksik imalatlar olduğunun tespit edildiğini ve bu kapsamda Kadıköy 30. Noterliği’nin 19/02/2015 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, Eskişehir 1. Sulh Hukuk Mahkemesi 2015/21 D. İş sayılı dosyası ile yaptırılan tespitteki bilirkişi raporunda asfalt ve altıgen taş döşeme işinde işçilik hatasından kaynaklanan kusurların olduğunun tespit edildiğini, ayıplı imalatın giderilmesi için ters eğimin olduğu alanlardaki asfalt kaplamanın kaldırılarak ters eğim giderilecek şekilde yeniden asfalt dökülmesi ve altıgen taş kaplama işinde oluşan engebeli bölgelerin sökülerek yeniden döşenmesi gerektiğinin bildirildiği, müvekkilinin tespit edilen bu eksik işler için 45.569,24 TL harcama yaptığını, davalının söz konusu imalat işinde alt yüklenici firma olup, eserin ayıplı olmasından kaynaklanan sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek, asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile ayıp ve eksik iş nedeniyle fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere şimdilik 500 TL’nin, ; 06/04/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 45.819,24 Tl arttırarak toplam 46.319,24 TL’nin 03/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece verilen 18/04/2017 tarih ve 2016/187 Esas- 2017/366 Karar sayılı asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde asıl davada davalı karşı davada davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Dairemizin 03/05/2018 tarih ve 2017/840 Esas- 2018/453 Karar sayılı kararı ile; davalı- karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden görülmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece, Dairemizin kaldırma kararından sonra yapılan yargılama sonucunda; davalının incelenen ticari defter kaydına göre 97.452,25 TL’lik faturanın davalı kayıtlarında yer aldığı, faturada asfalt bedelinin 160 TL/ton olarak alındığı, tartışmasız olan davalının 80.000 TL’lik ödemesi mahsup edildiğinde, davacının 17.452,25 TL bakiye fatura bedeli alacağının bulunduğu, davalı defterlerinde yer alan ve davalının davacı yana düzenlendiği 2.587,74 TL tutarlı fatura nedeniyle alacaklı olduğu karşı davalı tarafından ispatlanmadığından bakiye 17.542,25 TL’nin davacı alacağından bu fatura tutarının düşülemeyeceği, yine her ne kadar bilirkişi tarafından rayiç asfalt ton fiyatının, ton başına 150 TL olabileceği belirtilmiş ise de, itiraz edilmeyen faturada ton fiyatının 160 TL olarak belirlenmiş olması karşısında bilirkişinin bu görüşüne itibar edilmeyerek, faturada belirlenen 160 TL/ton fiyatın esas alınması gerektiği, mahkemece kabul edilerek, buna göre davacının bakiye 17.452,25 TL bakiye fatura alacağının olduğu, dolayısıyla bu miktar alacağa ilişkin başlatılan takibe yönelik davalı itirazının haksız olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile, davalının Eskişehir 8. İcra Müdürlüğü’nün 2015/3406 Esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazının iptaline, alacak eser sözleşmesinden kaynaklanmış olmakla likit sayılamayacağından, davacı yararına icra inkar tazminatı takdirine yer olmadığına, karşı dava yönünden ise; bilirkişi raporu ile davacı imalatındaki kusurun kısmi olabileceği, bu kusurun giderilme maliyetinin ise 15.190 TL olabileceği yönündeki bilirkişi görüşü ve gerekçeleri dosya kapsamına uygun bulunmakla, karşı davadaki talebin ıslah edildiği de gözetilerek bilirkişi tarafından tespit edilen ayıbın giderim bedeli 15.190 TL yönünden karşı davanın kısmen kabulü ile15.190 TL’nin 03/03/2015 tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte karşı davalıdan alınarak, karşı davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı- karşı davalı vekili istinaf başvurusunda; karşı davanın kısmen kabulüne dair kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, karşı dava değerinin 500,00 TL olduğunu ve mahkemece verilen 2016/187 Esas- 2017/366 Karar sayılı kararın karşı dava yönünden miktar itibariyle kesin olduğunu, bu nedenle karşı davanın istinaf edilmesinin mümkün olmayacağını, istinaf incelemesinin yalnızca esas dava yönünden yapılması gerekirken sehven karşı dava yönünden de inceleme yapıldığını, davalı- karşı davacının iddia ettiği ayıpların açık ayıp olmasına rağmen muayene ve ihbar yükümlülüğünü süresinde yerine getirmediğini, bakiye bedeli ödememek için başvurulan yolların hukuki olmadığını, tarafların sadece zemin üzerine asfalt yapılması hususunda anlaştıklarını, işin davalı yanca alındığını ve zamanında teslim edildiğini, bu hususlarda bir ihtilafın bulunmadığını, davalı- karşı davacının fatura miktarı kadar alacak olduğunu ve anlaşmalarında başka bir işlem olmadığını, zeminde hafif bir eğim olduğunun davalı yanca bilindiğini, zemin kotlamasının davalı tarafından yaptırıldığını ve ortada bir ayıp var ise bunun zemin kotlamasından kaynaklandığını, müvekkilinin zemini düzeltme şansının ve bu konuda yapılan bir anlaşmanın da bulunmadığını, davalının zemini kırarak düzeltmesi eyleminin İmar Kanunu’na ve yönetmeliklere aykırı olduğunu ve binaya zarar vereceğini, müvekkili şirketin herhangi bir kusurunun bulunmadığı gibi ayıbın varlığının da kabul edilmediğini, davalı- karşı davacı tarafından iş teslim alındıktan sonra hiçbir bildirim ya da ayıp ihbarı yapılmaksızın imalatın 3. bir firmaya yenilettirildiğini, yenileme işleminin ne kadarlık kısım için ne sebeple ve neleri kapsadığı hususunda da davalı- karşı davacı tarafından dosyaya hiçbir belge sunulmadığını, bilirkişi raporunun “yapılan imalatlarda kusur olduğu ve düzeltilmesi maliyetinin 15.190,00 TL olabileceği” yönündeki beyanını kabul etmediklerini, mahkemece bu beyana dayanılarak karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, delil tespiti dosyasının taraflarına tebliğ edilmediğini ayrıca buna dayalı süresi içerisinde açılmış bir davanın da bulunmadığını, taraflarınca Eskişehir 8. İcra Müdürlüğü’nde 02/03/2015 tarihinde icra takibi başlatıldığını, davalı- karşı davacı tarafından 04/03/2015 tarihinde delil tespiti başvurusu yapıldığını, bunun da ödeme yapmaktan kaçınmak amacıyla yapıldığını, mahkemece 03/03/2015 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve tarihin neye göre belirlendiğinin, neden avans faizine hükmedildiğinin anlaşılamadığını belirterek; mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı- karşı davacı vekili istinaf başvurusunda; mahkemece her ne kadar müvekkilinin kesilen faturaya süresinde itiraz etmediği, ton birim fiyatındaki 10,00 TL fazlalık nedeniyle davacıya düzenlenen faturadan dolayı alacaklı olmadığı belirtilmişse de, davacı- karşı davalı tarafından düzenlenen faturaya süresinde itiraz edildiğini, zira davacı- karşı davalıya gönderilen 19/02/2015 tarihli ihtarnamede “asıl faturadaki fiyat fazlalığına istinaden düzenlenen fiyat farkı faturasının ekte gönderildiği” belirtilerek, ihtarname ekinde asfaltın ton birim fiyatından kaynaklanan 10 TL fazlalığa ilişkin faturanın tanzim edildiğini, açıklamaların faturaya itiraz edildiğinin açık göstergesi olduğu gibi davacı- karşı davalı yanca da süresinde itiraz edilmediği şeklinde bir itiraz/ def’i bulunmadığını, davacı- karşı davalının asıl dava konusu faturayı tebliğ ettiği tarihi açık ve net şekilde ispatlayamadığını, bu nedenle de bu faturaya karşı yapılan itirazın süresinde olmadığının ileri sürülmesinin ya da bu şekilde gerekçe oluşturulmasının usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, yine bu hususta ispat külfetinin davacı- karşı davalı üzerinde olduğunu, mahkemece verilen kararın Bölge Adliye Mahkemesi’nin kaldırma kararına aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda 160,00 TL ton birim fiyat üzerinden düzenlenen faturanın gerçeği yansıtmadığı açıkça ifade edilmesine rağmen mahkemece rapora bu yönüyle itibar edilmemesinin kabul edilemeyeceğini, karar ve delillerin değerlendirilişinin HMK’nun 222. maddesine aykırı olduğunu, davacı- karşı davalı yanca defterlerin sunulmadığını, müvekkilince sunulan ticari defterlerin gerekli şartları taşıdığının bilirkişi raporu ile de sabit olup, asıl dava bakımından müvekkilinin iddiasını ispatladığını, mahkemece bu hususun da nazara alınmadığını, karşı dava yönünden hükme esas alınan bilirkişi raporunun çelişkilerle dolu olduğunu, hukuk dışı ve bilime aykırı kanaatler barındırdığını ve önceki raporlarla açıkça çelişkiye düştüğünü, bilirkişi 4. ek rapordaki “ödeme dekontlarının faturalarla ilgisi tespit edilememiştir” tespitinin önceki raporlarla çeliştiği gibi bilirkişilik görevini aşan bir tutum olduğunu, müvekkili tarafından yapılan ve dosyaya sunulan masraf belgelerinin doğru ve gerektiği kadar olduğunu, ileri sürülmeyen hususların bilirkişi tarafından karşı davalı yerine geçilerek ileri sürülmesinin kabul edilebilir olmadığını, her ne kadar bilirkişi “4.300 TL’ye 130 m² alan kırdırılır attırılır” şeklinde mesnetsiz bir iddia da bulunulmuşsa da, müvekkilinin tespit dosyasıyla 599 m² alan üzerinden kırım ve yeniden yapım işi yaptırıldığı ve bunların bedellerinin de ilgili firmalara ödendiğini, müvekkili lehine hükmedilen harç ve yargılama giderlerinin eksik olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararında ödenen istinaf başvuru harcı ve istinaf yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına hükmedildiğini ancak mahkemece herhangi bir hüküm kurulmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak, asıl davanın reddine, karşı davanın ıslah dilekçesi doğrultusunda kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali, karşı dava ise, ayıplı ve eksik iş nedeniyle alacak istemine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kabulüne, karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içerisinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla asıl davada davalının tüm istinaf başvurusunun, karşı davada taraf vekillerinin aşağıdaki bent dışındaki istinaf nedenlerinin reddine karar verilmiştir.
Karşı davada davalı vekilinin karşı davaya yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; 6098 sayılı TBK’nın 117. maddesinin 1. bendine (mülga 818 sayılı BK 101. madde) göre sözleşme ilişkisinden kaynaklanan alacaklara temerrüt faizi yürütülebilmesi için alacağın muaccel olması yeterli olmayıp, borçlunun ihtarla temerrüde düşürülmesi veya aynı maddenin II. bendi uyarınca taraflarca ödeme tarihinin kesin olarak belirlenmesi gerekir. Somut olayda belirtilen kanun maddesi gereğince , karşı davacı tarafından, karşı davalı davadan önce temerrüde düşürülmediği dosya kapsamından anlaşılmakla karşı dava tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesi gerekirken yazılı şekilde gerekçe belirtilmeden 03/03/2015 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi hatalı olmuştur.
Karşı davada davacı vekilinin karşı davaya yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; karşı davada davacı vekili ayıplı imalat nedeniyle alacak talebinde bulunarak, delil tespitine ilişkin Eskişehir 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/21 D.İş sayılı dosyasında yapılan yargılama giderlerinin de davalıdan tahsili talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, karşı dava yönünden kurulan davanın kısmen kabulüne ilişkin hükümde karşı davacı vekilinin değişik iş dosyası yönünden yukarıda belirtilen talebi yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmadığı gibi bir hüküm de kurulmadığı anlaşılmakla, karar HMK’nun 297.maddesine aykırı olduğundan karşı davada davacı vekilinin bu hususa ilişkin istinaf talebi yerinde görülmüştür. Bu açıklamalar kapsamında, delil tespit giderleri yargılama giderlerinden olduğundan, karşı davada alacak miktarına dahil edilmeksizin yargılama giderleri kapsamında değerlendirilerek hüküm kurulmuştur.
Açıklanan nedenlerle; asıl davada davalı vekilinin asıl davaya yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, taraf vekillerinin karşı davaya yönelik istinaf başvurularının kabulüne, mahkeme kararının HMK’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına, asıl davanın kabulü ile asıl davada davalının Eskişehir 8. İcra Müdürlüğü’nün 2015/3406 sayılı takip dosyasına yönelik itirazının iptaline, takibin devamına, karşı davanın kısmen kabulü ile 15.190,00 TL’nin karşı dava tarihi olan 18/03/2016 tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı- karşı davacı vekilinin asıl davaya yönelik istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Taraf vekillerinin karşı davaya yönelik istinaf başvurularının kabulüne,
3-Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/06/2021 tarih ve 2018/645 Esas- 2021/585 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına,
4-Asıl davanın kabulüne,
-Davalının Eskişehir 8. İcra Müdürlüğü’nün 2015/3406 E sayılı takip dosyasına yönelik itirazının iptaline,
-Alacak eser sözleşmesinden kaynaklanmış olmakla likit sayılmayacağından, davacı yararına icra inkar tazminatı takdirine yer olmadığına,
-Alınması gerekli 1.192,16 TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında yatırılan 298,05 TL peşin harç düşülerek, kalan 894,11‬ TL’nin davalıdan davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
-Davanın açılışı sırasında yatırılan 29,20 TL. başvurma harcı ile 298,05 TL. peşin harç toplamı 327,25 TL.’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan 18 tebligat gideri 207,50 TL, 1 talimat ve bilirkişi gideri 392,25 TL ve 15 elektronik tebligat gideri 80,50 TL olmak üzere toplam 680,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ ne göre takdir ve tayin olunan 4080 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı tarafından yatırılan gider avansı ile davalı tarafından yatırılan delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve isteği halinde yatıranlara iadesine,
5-Karşı davanın kısmen kabulü ile,
-15.190,00 TL’nin karşı dava tarihi olan 18/03/2016 tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.037,62 TL karar ve ilam harcından 48,10 TL peşin harç ile 782,48 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 830,58‬‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 207,04‬ TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
-Davacı tarafından yatırılan 48,10 TL peşin harç ile 782,48 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 830,58‬‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 8,40 TL müzekkere gideri, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 58,20 TL dosya posta masrafı, 171,4‬0 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, tespit dosyasında yapılan 12,80 TL başvurma harcı, 250,00 TL bilirkişi ücreti ile 195,40 TL keşif harcı olmak üzere toplam 1.225,40 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 401.93 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince, taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran ilgili tarafa iadesine,
İstinaf incelemesi yönünden;
7-Harçlar Kanunu gereğince asıl davada davalıdan alınması gereken 1.192,16 TL istinaf karar harcından peşin alınan 223,52 TL harcın mahsubu ile bakiye 968,64‬ TL harcın asıl davada davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
8-Karşı davada davalı tarafından yatırılan 259,41 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
9-Karşı davada davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
10-Davacı- karşı davalı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 27,50 TL tebligat gideri ile 54,50 TL dosya posta gideri olmak üzere toplam 244‬,00 TL istinaf yargılama giderinin davalı- karşı davacıdan alınarak davacı- karşı davalıya verilmesine,
11-Davalı- karşı davacı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacı- karşı davalıdan alınarak davalı- karşı davacıya verilmesine, asıl davanın istinafına yönelik yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olarak 15/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır