Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/702 E. 2023/510 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/702 – Karar No:2023/510
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/702
KARAR NO : 2023/510

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/03/2021
NUMARASI : 2020/647 E-2021/142 K

DAVACI :
İFLAS İDARE MEMURU

DAVALILAR :
VEKİLLERİ -TEBLİGAT

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 03/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/05/2023
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan alacak davasında, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacı iflas memuru ile davalılar vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; taraflar arasında 23/10/2014 tarihli sözleşmenin düzenlendiğini, bu sözleşme ile müvekkilinin “…Ağır Betonarme Prefabrik Yapıların Sismik Sönümleyici Kullanılarak Güçlendirilmesi” işini üstlendiğini, müvekkilinin edimini ifa ettiği gibi, sözleşmede kararlaştırılmayıp da sonradan ortaya çıkan bir kısım ilave işleri de yaptığını, geçici kabul eksiklerini giderdiğini ve işi davalı adi ortaklığa teslim ettiğini, işin teslim edildiğine dair protokol imzalandığını ve kesin kabulde ortaya çıkabilecek eksikler veya tamamlanması gereken işler için de 60.000,00 TL bedelli tarihsiz teminat çeki verildiğini, ancak sözleşmeye göre ödenmesi gereken bir kısım iş bedeli ile sözleşme dışı yapılan işlerin bedelinin ödenmediğini, işlerin … ve … illerinde gerçekleştirildiğini, … inşaatı için 25/05/2016 tarihli, 143768 numaralı, 130.792,50 TL tutarlı ve … inşaatı için 2 numaralı, 241.495,63 TL tutarlı faturaların kesildiğini, Antalya 10. Noterliğinin 31/05/2016 tarih ve … yevmiye ihtarnamesi ile toplam 375.288,13 TL alacağın ödenmesinin ihtar edildiğini, faturaların ihtarname ekinde gönderildiğini, ihtarnamenin 03/06/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, adi ortaklık tarafından herhangi bir cevap verilmediğini, ödeme yapılmadığını, faturaların iade edilmediğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL alacağın temerrüt tarihi olan 10/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili; 2016 tarihinden itibaren Milli Savunma Bakanlığı’nın yapmış olduğu ihale kapsamında … ve …’deki binaların güçlendirilmesi ihalesine katıldığını, ihalenin müvekkili şirketler uhdesinde kaldığını, işin müvekkili şirket ile davacı şirket arasında imzalanan sözleşme ile taşeron olarak davacı şirkete verildiğini, sözleşme kapsamında yapılacak işlerin belirlendiğini, …’de yapılacak işin 903.599,52 TL ve …’de yapılacak işin 285.621,18 TL bedelli olduğunu, işlerin davacı tarafından yapıldığını ve sözleşme gereği bedellerinin ödendiğini, davacının bedelinin eksik ödendiğini iddia ettiği işlerin sözleşme gereği yapılması gereken ve süreç içerisinde ortaya çıkan işler olduğunu, bu işlerin ihale makamı tarafından tespit edildiğini ve onaylandığını, davacı tarafa sözleşmede belirtilen işlerin ve ilave iş olarak adlandırılan işlerin bedelinin ödendiğini, davacı tarafın, ihale makamı tarafından belirlenen birim fiyat ve bedellerini kabul etmediğini, farklı piyasa fiyatlarından ödeme yapılmasını istediğini, davacı tarafa iş sahibi idarenin uygun gördüğü ve onaylamış olduğu fiyatlar dahilinde hem ana işin hem de ilave işler kapsamındaki tüm bedelin ödendiğini, davacı tarafın yapılan işlerin bir kısmını ilave iş olarak tanımlamasının yanlış olduğunu, taraflar arasındaki sözleşme gereği inşaat esnasında kaldırılan, bozulan veya hasar gören bina vs. eski haline getirileceği hükmünün yer aldığını, bunların işin parçası olduğunu ve ayrı olarak fiyatlandırılmadığını, davacı tarafın kestiği faturaların herhangi bir kayda alınmaksızın Ankara 63. Noterliği’nin 07/06/2016 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile iade edildiğini, ihtarnamenin tebliğ edilmediğinden, dava dilekçesi ile haberdar olunduğunu, Ankara 63. Noterliği’nin 02/06/2016 tarih ve … yevmiye numaralı tebligatı ile davacının yeni adresine tebliğ edildiğini, bu ihtarnamenin davacının taşındığı gerekçesiyle iade edildiğini, 22/11/2016 tarih ve … yevmiye numaralı tebligat ile faturaların davacı vekiline tebliğinin istendiğini belirterek; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece ilk olarak 08/10/2019 tarih ve 2016/694 Esas- 2019/806 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Dairemizin 22/10/2020 tarih ve 2019/1931 Esas- 2020/1039 Karar sayılı kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a.4 maddesi uyarınca kaldırılmasına, Dairemiz kararına uygun şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Dairemizin kaldırma kararından sonra yapılan yargılama sonucunda Mahkemece; mahkemece verilen karardan sonra davacının iflas etmesi sebebi ile davacının 2.alacaklılar toplantısının yapılmasının beklenmesi gerektiğinden bahis ile kararın kaldırıldığı, kaldırma sonrasında dosyanın mevcut esasına kaydedildiği, davacı müflisin 2.alacaklılar toplantısının Antalya Genel İcra Dairesi’nin 2020/4 İflas dosyasında 24/01/2020 tarihinde yapıldığı, söz konusu toplantının 4.maddesinde “Müflis şirket adına devam eden ve açılacak olan davaların iflas masası adına İflas İdaresi tarafından takip edilmesine” şeklinde karar verildiği, 2. alacaklılar toplantısından sonra 10 günlük sürenin geçtiği, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; davacının davasının önceki kaldırılan kararın gerekçesi doğrultusunda kısmen kabulüne; 4.233,92 TL’nin 11/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı iflas idaresi memuru Av. … istinaf başvurusunda; Mahkemenin kabulüne karar verdiği 4.233,92 TL bedelin, taraflarına ait ticari defterler incelenmeden, yalnızca davalı tarafın sunduğu muavin kayıtların incelenmesi neticesi verildiğini, ancak bilirkişi raporlarında, sanki taraflarına ait muavin kayıtlar da incelenmiş gibi davranıldığını, kopyala-yapıştır yöntemi ile rapor tanzim eden bilirkişiler hakkında Ankara Bilirkişilik Bölge Kurulu Başkanlığı’na başvuruda bulunulduğunu, Başkanlığın 2019/28 Toplantı No ve 2019/753 Karar sayılı kararı ile 17/07/2019 tarihinde 2 ay süre ile geçici olarak bilirkişilik listesinden çıkarılmalarına karar verdiğini, haklarında şikâyette bulunulan bilirkişi heyetinin, bir taraftan haklarında yaptırım uygulanan dosyaya savunma yazmakta iken, diğer taraftan da şikâyet sebebi olan bilirkişi raporuna itirazlarını değerlendirerek rapor hazırladığını, mahkemenin bu raporu hükme esas aldığını, davaya konu işte proje değişikliği yapıldığının iş sahibi MSB tarafından da kabul edilmiş olup söz konusu eski ve yeni projelerin, 14/06/2018 tarihli MSB yazısı eklerinde mahkemeye sunulduğunu, proje değişikliğinin yapılmış olmasının talebe konu ilave iş ve imalatların var olduğunu doğrular nitelikte olduğunu, bilirkişi heyetinin 05/09/2018 tarihli raporunda, davalıya idare tarafından ikinci defa söküm, yapım bedeli ödenmediğini artan kısım için birim fiyat revizesi yapılarak teklif fiyatından daha düşük ödeme yapıldığını belirterek davacı ve davalı arasında da ilave iş ve imalat bedellerinin ödenmemesi gerektiğini belirttiğini, oysa burada müflis davacı şirketi bağlayan bir husus bulunmadığını, davalı ile müflis şirket arasındaki ilişkinin yalnızca TBK kapsamında bir eser akdi/taşeronluk ilişkisi olduğunu, Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin davalı adi ortaklık ile dava dışı iş sahibi MSB’nin arasında düzenlenen sözleşmenin eki olup, müvekkilinin tamamen bu ihaleden bağımsız olarak bu işi üstlendiğini, müvekkilinin, taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereğince uyuşmazlık konusu hakedişi itirazi kayıtla imzalayarak üzerine düşen sorumluluğu TBK ve içtihatlar doğrultusunda yerine getirdiğini, mahkemece bu itirazın usulüne uygun olmadığı gerekçesi ile kabul edilmediğini, sözleşmelerin karşılıklı ifa edilmiş ve tamamlanmış olması halinde dahi emredici şekil şartına aykırılığın ileri sürülmesinin 30/09/1988 tarihli ve 1987 Esas- 1988/2 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince hakkın kötüye kullanılması sayıldığını, kaldı ki, davalı yanın bu yönde bir iddiası da bulunmayıp, iddianın sahibinin bilirkişiler olduğunu, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 16.maddesi çerçevesinde hazırlanan Ek-A belgesinin imza edilmekle, TBK’nın 19. maddesi uyarınca uygun irade beyanları temelinde kuruluğunu, yani “İlave/Ek” işlerin neler olduğunun ve hangi bedelle yapılması gerektiğinin sözleşme altına alındığını, mahkemece, 05/03/2018 tarihli 5 numaralı celsenin 2 numaralı ara kararı ile okunaklı aslı mahkeme kasasına alınmasına rağmen, ikinci bilirkişi heyetinin ek raporu haricinde, diğer raporların tanzimi sırasında, bilirkişi heyetlerince bir türlü okunamadığını, okunduğunda ise, yalnızca davalı yanın sunmuş olduğu muavin defter kayıtlarının tetkiki ile ödenmiş kabul edildiğini, Mahkemece “Ek-A” belgeye; tarihsiz olması, hak ediş çizelgelerindeki fiyat çizelgesi ile söz konusu belgenin birbiri ile uyuşmaması gerekçesi ile itibar edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, oysa gerek teamüllere, gerekse ticari ve hatta normal hayat koşullarına göre; “ilave” kelimesinin, “normalde olmayanı”, “anlaşma dışı olanı” ve “daha sonra ortaya çıkmış olanı” ifade ettiğini, kaldı ki, bu işlerin ilave olmadığı hususunda karşı yanın dahi bir itirazı olmadığını, davalının itirazının yalnızca bu belgede yer alan iş bedellerinin ödendiği yönünde olduğunu, yine Mahkemece; ekinde faturaların tebliği ile fatura bedellerinin ödenmesine ilişkin tanzim edilen ihtarnamede faiz belirtilmemiş olunması nedeni ile alacak hakkında “dava dilekçesinde temerrüt tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi” yönündeki talebe rağmen yasal faize hükmedildiğini, ihtarnamenin, hedef aldığı muhatap kişiyi direngen hale getirmek sureti ile “temerrüt” hükümlerinin işletilmesine yarayan ve faiz başlangıcını belirleyen bir kurum olduğunu, hukukumuzda ihtarnamede belirtilmese de, dava dilekçesinde istenmiş olması halinde ihtar tarihinden itibaren faize hükmedilebildiğini, ihtarnamede faiz türünün belirtilmemiş olması nedeniyle dava dilekçesinde talep edilen avans faizi yerine yasal faize hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ihtarnamede faiz türünün zikredilmemiş olmasının kişinin, avans faizi talep hakkından feragat ettiği şeklinde düşünülemeyeceğini, HMK’nın 184 ve 186/1 maddelerinin emredici hüküm niteliğinde olup mahkemenin, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet etmesi, taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususunu bildirmesi gerektiğini, ancak mahkemece, 08/10/2019 tarihli celsede HMK’nın 184.maddesi gereği tahkikat aşamasının bitirileceği belirtilip tahkikatın tümü hakkında sözlerini söylemek için taraflara söz verilmediği gibi tahkikat aşaması bitirilerek, ayrıca duruşma günü tayin edilmeden direkt sözlü yargılama aşamasına geçilmiş olup, taraflara sözlü yargılama için duruşmanın başka bir güne bırakılmasını isteyip istemediklerinin dahi sorulmadığını bu uygulamanın da usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek; dosya içeriği ve re’sen belirlenecek sair sebepler çerçevesinde, gerek bilirkişi heyetinin şikâyete konu eylemi yönüyle, gerek şikâyete konu rapora karşı itirazları değerlendirirken aynı anda savunma yazıyor olmaları yönüyle, gerek okunduğu tutanak altına alınmasına rağmen okunamayan belge yönüyle, gerek tek taraflı muavin kayıt incelemesi yönüyle, gerek davalı iradesini aşmak sureti ile belgenin tanınmaması yönüyle, gerek faiz yönüyle vs. yönleriyle, usul ve mevzuatlara aykırı kararın kaldırılmasını, Dairece yapılacak tahkikat sonucunda bir mimar, bir mali müşavir ve bir inşaat mühendisi bilirkişiden oluşan heyetin teşekkülü ile dosyanın bu heyete tevdii ile yeniden rapor alınmak sureti ile hüküm tesis edilmesini veya yeni karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine iadesini talep etmiştir.
Davalılar vekili istinaf başvurusunda; mahkemece; davacının taleplerinin haksız olduğuna ancak, muhasebesel hatadan kaynaklı olarak davanın kısmen kabulü ile 4.233,92 TL’nin davacıya ödenmesine karar verildiğini, davacıya, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre gerek ana iş kapsamındaki gerekse ilave iş olarak nitelenecek işlere ait tüm bedelin ödendiğini belirterek; mahkemenin kısmen kabule ilişkin hatalı kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı iflas memuru ve davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında 23/10/2014 tarihli dava dışı iş sahibi MSB’nin … ve …’de bulunan tesislerine yönelik ağır betonarme prefabrik yapılarının sismik sönümleyici kullanılarak güçlendirilmesi işine bağlı sözleşme imzalandığı ihtilafsız olup, işin yapılarak teslim edildiği anlaşılmaktadır.
Sözleşmenin 15/j maddesinde; proje kapsamında öngörülmeyen fakat işin teslimi için yapılması gereken zorunlu imalatların taşeronluk tarafından yapılacağı, ek işler başlıklı 16.maddesinde ise, projede bulunmayan ve idarece ayrıca yapılması istenen ilave imalatların oluşması halinde bu imalatlarla ilgili malzeme ve işçilik açısından taşerondan teklif alınacağı düzenlenmiş olup, sözleşmenin ekleri başlıklı 26.maddesinde de … ve … şantiyelerine ait projeler ile idari ve teknik şartnamelerin sözleşmenin eki olduğunun düzenlendiği, sözleşmenin eki olan idari şartnamenin 5.1 maddesinde ise Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin sözleşmenin eki olarak belirtildiği, bu durumda Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin de eki olduğunun kabul edilmesi gerektiği, Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin yerleşik Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere HMK’nın 193. maddesine göre delil sözleşmesi niteliğinde olduğundan taraflarca ileri sürülmese dahi yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ve ekleri ile taraflar arasında düzenlenen hakedişler birlikte değerlendirildiğinde, sözleşmenin eki niteliğindeki Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 39. maddesinde belirtilen usule uygun olarak hakedişlere itiraz edilmediğinin anlaşılmasına göre, taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcının peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Harçlar Kanunu gereğince davalılardan alınması gereken 289,21 TL istinaf karar harcının peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 229,91‬ TL harcın davalılardan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle taraflar yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçları ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 03/05/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır