Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/700 E. 2023/438 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/700 – Karar No:2023/438
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/700
KARAR NO : 2023/438

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/11/2020
NUMARASI : 2017/861 E-2020/670 K

DAVACI :
VEKİLİ : Av. … -E- TEBLİGAT

DAVALI :
VEKİLİ : Av. … -E-TEBLİGAT

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 12/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/04/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; davalı ile müvekkili şirket arasında 18/11/2014 tarihinde imzalanana sözleşmedeki … Pompa İstasyonu Elektrik işlerinin ENH ve Trafo temini hariç tüm elektrik ve otomasyon işlerinin yapılması işinini tamamladığını, sözleşmeye uygun olarak tamamlanan kısımlar için sistemin devreye alınması sonrasında müvekkili firmanın yaptığı işlerin, geçici kabulünün 31/12/2014 tarihinde yapıldığını ve imzalandığını, o tarihlerde henüz hazır olmayan ve müvekkili firma kapsamında olmayan inşaat ve mekanik ekipmanların da tamamlanması sonrasında yapılacak işler ve ödemenin nasıl yapılacağının bu geçici kabul tutanağında belirtildiğini, bu işlerin de mekanik ve inşaat ekiplerine paralel bir biçimde nihayetlendirildiğini, ancak bu işler yapılırken sözleşme aşamasında öngörülemeyen müvekkili şirketin elinde olmayan olumsuzlukların ortadan kaldırılması için ve avansların sözleşmeye uygun olarak ödenmemesi nedeniyle ilave maliyetler oluştuğunu, müvekkilinin malzemeleri akreditif açılmamış olmasına rağmen Türkiye gümrüğüne uçak ile getirttiğini, ödemelerin dava tarafça zamanında yapılmaması nedeniyle malzemelerin, gümrükte neredeyse 3 hafta bekletilmek, ardiye bedelleri yüzünden ve uçak kargo ile getirildiği için de yaklaşık 6.500 EURO ilave bedel ödemek zorunda kalındığını, müvekkilinin …’nin işi bir an önce bitirilmesi ile alakalı davalıya yapmış olduğu baskıdan davalıyı kurtardığını, bu konudaki müvekkili şirketçe yapılan maliyetleri davalıya yansıtmak isteyip ihtarname çekildiğini ancak bir sonuç alınmadığını, Soft Starter avansını davalı taraf geç gönderdiği için işin yapım zamanına yetişmeyen bu malzemeler yerine müvekkili firma tarafından riskler alındığını ve …’nin Gölbaşı tesislerinde emanet soft starter alınarak kendi malzemeleri yerine emanet malzemeler ile tesisin devreye alındığını, bu malzemelerin alınması için yapılan işçilik, nakliye süpervizör hizmetleri ve proje uyumluluğu hizmetlerinin ilave maliyet olarak müvekkili firmaya yansıdığını, eğer sözleşmeye uygun hareket edilmiş olunsa avanslar zamanında verilse ve tüm malzemeler zamanında temin edilmiş olsa idi maliyetlerin oluşmayacağını, bahsi geçen ikame malzemeler ile tesisin devreye alınmasının ilave maliyetinin yaklaşık olarak 15.000,00 TL olduğunu, …’nin davalı hak ediş oranını %70 ve daha sonra da %95 e çıkartmış olmasına rağmen (ki müvekkilin temin etmiş olduğu malzemeler nedeni ile bu oranları alınmışlardır) müvekkiline ödemeler yapmamak için davalının müvekkilinin hak ediş oranını düşük tuttuğunu, sözleşme bedeli KDV dahil 979.000,00 TL olmasına rağmen davalının tüm ödemelerinin 898.060 TL olduğunu, motorlar geldikten sonra müvekkili şirketin sistemi üç beş gün içinde devreye alındığını, davalıca yapılan ödemelerin sözleşmeye uygun yapılmadığını beklemeden dolayı bu ödemelere ilişkin kur farkı ödemeleri veya ticari faiz ilavesi talep ettiklerini, teklifin EURO olarak vermiş olmasına rağmen müvekkili firmaya davalı tarafından sunulan erken teslim projeksiyonu sonrası sözleşmenin TL cinsinden yapıldığını, belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ödemeler davalı tarafça zamanında yapılmadığı için malzemelerin ardiye bedelleri ve uçak kargo ile getirildiği için yaklaşık 6.500 EURO davacı tarafından ödenen ilave bedelden şimdilik 25,00 TL, davalıca ödenmesi gereken avanslar zamanında ödenmediği için ikame malzemeler ile tesisin devreye alınması için ilave maliyet bedeli 15.000,00 TL’ den 25,00 TL, sözleşme bedelinden kalan 81.340,00 TL’den 25,00 TL ve ayrıca yapılan tüm bu ödemelere ilişkin kur farkı ödemeleri veya ticari faiz ilavesi için 25,00 TL olmak üzere toplam 100 TL alacağın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili özetle; müvekkili şirketin anılan sözleşmeler kapsamında üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, davacı yanın dava dilekçesindeki iddialarını dile getirdiği Ankara 63. Noterliği’nin 19/08/2015 tarih ve … tarihli ihtarnamesine, müvekkili şirketin Ankara 37. Noterliği’nin 31/08/2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verildiğini, davacı yanın sessiz ve eylemsiz kalmasının ardından davalı müvekkili şirketin Ankara 37.Noterliği’nin 11/11/2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, tüm bu ihtarlara rağmen davacı yanın sözleşmeye göre işin geçici kabulü için tüm sistemi devreye alması ve idareye devretme işlemini gerçekleştirmesi gerekmekte iken tesis devreye alınmadığı gibi idareye devretme işlemini de gerçekleştirmediğini, bunun üzerine 25/811/2015 tarihinde Çubuk Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/110 D.İş.dosyası ile keşif yapılarak mahaldeki son durumun ve mevcut kusur ve eksikliklerin , bu kusur ve eksikliklerin ne kadar sürede giderileceği ile giderim bedelinin tespitinin talep edildiğini, davacı yanın eksik ve kusurlu olarak gerçekleştirdiği işlerin davacı yan nam ve hesabına davalı müvekkili şirket tarafından …. Şti.’ye yaptırıldığını ve bu işlerin bedelinin sözleşmeye uygun olarak davacı yanın alacak ve teminatından kesildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın eser sözleşmesine dayalı alacak davası niteliğinde olduğu, davacı ile davalı arasında akdedilen 18/11/2014 tarihli sözleşmeye göre davalı tarafından açılması gereken akreditifin açılmaması nedeniyle yurtdışından gelecek malzemeler için 6.500 Euro ardiye ve uçak kargo bedeli ödendiği, soft starter avansının geç gönderilmesi nedeniyle emanet malzeme kullanıldığı ve ilave 15.000 TL masraf yapıldığı, sözleşme bedeli KDV dahil 979.000 TL olmasına rağmen 898.000 TL ödeme yapıldığı, bu ödemelere ilişkin kur farkı veya ilave faiz ödemesinin talep edildiği, Çubuk Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/10 Değişik İş sayılı doyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda dosyasına sunulan 06/01/2016 tarihli rapor ile davacının eksiklikleri gidermemesi nedeniyle sistemin devreye alınmadığı, edimin eksik, kusurlu veya ayıplı olup olmadığının, sistemin çalışıp çalışmadığının tespit edilemediği, dosyada kesin hak ediş bulunmadığı, davacının yaptığı iş tutarı belirlenemediği, yapılan işe ilişkin ispat yükü davacı yükleniciye ait olmakla birlikte davacı tarafından davalının sözleşmeye aykırı davrandığına ilişkin delil de dosyaya sunulmadığı, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 5. maddesinde “…imalatlar 01/01/2015 gününe kadar temin edilecek ve çalışır durumda teslim edilecektir.”, 7 (e) maddesinde “Sözleşmenin akdinden sonra yeni vergi, resim ve harçlar konması ve/veya mevcut vergi, resim ve harçların arttırılması, işçi ücretlerinde malzeme, nakliye bedellerinde artışlar olması, sigorta, sosyal güvenlik ödenti ve primleri fonlar veya sair fiyat ve masraflarda artışlar ortaya çıkması halinde dahi sözleşmede tespit edilmiş bulunan fiyat ve bedellerde hiçbir şekilde değişiklik yapılmayacak ve fiyat farkı verilmeyecektir.”, 8 (a) maddesinde “İşveren taşerona malzeme temini için avans olarak imalat toplamının %40’ı olan 350.000 TL’sini firmaların taleplerine göre muhtelif vadeli “TL” çek vereceği, soft starterların temini sırasında yüklemeden önce 200.000 TL akreditif açılacak olup, söz konusu tüm malzemelerin nakliye sigortaları yaptırılacak ve alımlarda işveren, idare adı ve işin adı mutlaka belirtilecektir.” ifadelerine yer aldığı, davacının ilave masraf talep edemeyeceği, sözleşmenin imzalanmasından sonra 17 gün içinde yatırılan avansın sözleşmede aksine hüküm bulunmaması nazara alındığında geç yatırılma olarak değerlendirilemeyeceği, akreditif hesabı açtırılması için de sözleşmede belli bir süre öngörülmediği, tarafların imzasını havi hak ediş sunulmadığı, imalat bedeline ilişkin talebin yerinde olmadığı sonucuna varıldığı, davacı tarafından davalının sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle zarar meydana geldiği ve bu zarardan davalının sorumlu tutulması gerektiğine ilişkin iddiası ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında 18.11.2014 tarihinde imzalanan sözleşmede “… Pompa İstasyonu Elektrik işlerinin ENH ve Trafo temini hariç tüm elekrik ve otomasyon işlerinin yapılması” hususlarının kararlaştırıldığını, ancak işin yapımı esnasında müvekkili firmaca ilave maliyet ile tamamlanmak zorunda kalınan bazı olumsuzlukların ortaya çıktığını, ilave masrafların belirlenmesi ve müvekkilinin hak talebine istinaden yerel mahkemece alınan raporda işin yapılıp yapılmadığına bakılmadan, sözleşmede yeri ve fiyatı olup olmadığına bakılmadan sadece sözleşmenin bir yerinde başı ve sonu olmayan, ne için oraya yazıldığı belli olmayan, hangi kalemler için bu ifadenin söylendiğine bakılmadan yalnızca “alınan malzemeler 31.12 tarihine kadar teslim edilecektir” cümlesine istinaden yapılan işin bilindiği kabul edilerek müvekkilinin hak talebine herhangi bir hak verilmediğini, bununla birlikte avans ve akreditif ödemeleri konusunda yerel mahkemece alınan ilk raporda akreditif açılmasının davacının sorumluluğunda olduğunun kabul edildiğini, alınan diğer raporda ister avans olsun ister akreditif olsun sözleşmede ne zaman ödeneceği yazılmadığının belirtildiğini, bilirkişiler tarafından bu söylemle avansın işin sonunda, 4. hakedişten sonra ödenebileceğinin kabul edildiğini, bu durumun ise hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu hususlar göz önünde bulundurulmaksızın yerel mahkemece hatalı raporlar dikkate alınarak hüküm kurulduğunu, her ne kadar davacı şirketin teminatların iadesi konusunda geçici kabul eksikliklerinin tamamlandığını gösteren evrak bulunmadığı belirtilerek red kararı verilmiş ise de, bu hususun …’den ve davalıdan istenmediğini, … ile aralarındaki geçici kabul ve kesin kabul evraklarının davalıda ve …’de olduğunun mahkemeye bildirildiğini, ancak söz konusu evrakların …’den istenilmediğini, yine hükümde nihai hak edişin sunulmadığı belirtilmiş ise de, davalının müvekkili tarafından yapılan hakedişi ve faturayı iade ettiğini, bu hususun mahkemece dikkate alınmadığını, işlerin %95’inin tamamlandığını, tesisin devreye alındığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. Maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davalı ile dava dışı … arasındaki … Barajı Suyunun Çubuk 2 Barajına İletilmesi Yapım İşi’ kapsamı içinde … Pompa İstasyonu Tüp, Elektrik İşlerinde sözleşmenin 4.maddesinde belirtilen işlerin yapımı davacı taşeron tarafından üstlenilmiş olup, davadaki talep, davacı taşeron davalı yüklenici ile arasındaki sözleşme kapsamında zamanında ödeme yapılmaması nedeniyle malzemelerin gümrükte 3 hafta kalması nedeniyle davacı tarafından ödenen ardiye bedelleri ve uçak kargo masrafı nedeniyle 6.500 Euro için şimdilik 25,00 TL, zamanında avans ödemesi yapılmaması nedeniyle ikame malzeme temini ile tesisin devreye alınması için ödenen 15.000,00 TL’den şimdilik 25,00 TL, yapılan ödemelere kur farkı ve ticari faiz ilavesi nedeniyle 25,00 TL ve bakiye hak ediş olan 81.340,00 TL’den şimdilik 25,00 TL olmak üzere toplam 100,00 TL alacağın tahsili talebinde bulunmuştur.
Taraf beyanları ve dosya kapsamı ile işin dava dışı idareye teslim edildiği anlaşılmakta olup, davacı tarafça, geçici kabulde eksiklikler varsa bunların bedelinin tespit edilerek bakiye hak ediş bedelinden düşülmesi gerektiğini, davalı taraf ise, geçici kabul eksikliklerinin giderilmesi yönünde yapılan masraf nedeniyle davacının bakiye hak ediş bedeli ile teminatlarından kesinti yapıldığını belirtilmiştir. Bu kapsamda mahkemece taraf iddia, savunma ve beyanları , taraflar arasında düzenlenen hak edişler ve geçici kabul tutanağı ile bu geçici kabul tutanağında belirtilen eksikliklerin giderilmesine yönelik tarafların itiraz ve beyanları da değerlendirilerek, idare ile yüklenici arasındaki geçici kabul ve kesin tutanakları da getirtilerek, mahkemesince sözleşme kapsamındaki kesin hesabın konusunda uzman olan bilirkişi heyetinden alınacak bilirkişi raporu ile çıkarılması ve sonucuna göre her bir kalem alacak yönünden karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin sair istinaf nedenleri incelenmeden istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden görülmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,

2-Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/11/2020 tarih ve 2017/861 Esas- 2020/670 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına,
3-Dairemiz kararına uygun şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,

4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
5-Davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak 12/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır