Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/653 E. 2022/463 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

….

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 27/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/04/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada Dairemizce verilen istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulüne dair kararının Yargıtay 15. Hukuk Dairesince bozulması üzerine dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt edilmekle duruşmalı yapılan yargılama sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında (… Bakanlığı / EPDK nezdinde tahaahüt edilen) “…” işi kapsamında 19/03/2010 tarihinde “….. ve 20/08/2010 tarihinde “… … … Teçhizat” işlerini konu alan iki adet sözleşme imzalandığını, sözleşmelerin konusu olan işlerin 09/12/2012 tarihinde eksiksiz olarak tamamlıyarak teslim ettiğini, geçici kabullerinin yapıldığını, ancak davacının söz konusu işlere ilişkin hak edişlere istinaden kesilen faturalardan gecikmiş alacakları ile sözleşmeye istinaden yerine getirilmesi gereken bazı ek ödemeleri dava tarihine kadar yapılmadığını, davacı tarafından davalıya iki adet talep yazısı yazıldığını, ancak davalının bu yazılarıda dikkate almadığını, davalı ile yapılan sözleşmelere göre işin 31/12/2010 tarihinde bitirilmesi planlanmış iken müvekkili davacıdan kaynaklanmayan nedenlerden dolayı işin 2012 yılı sonuna kadar sarktığını, bir yılda tamamlanması düşünülen işin 2,5 yılda tamamlandığını, bu durumunda müvekkili olan davacının aşırı ifa güçlüğü çekmesine neden olduğunu, buna rağmen haklarını saklı tutarak ve iyi niyet göstererek sözleşme ile bağlılığını sürdürdüğünü, işleri eksiksiz olarak yaparak yerine getirdiğini, aradan geçen süreye rağmen davalının borçlarını ifa etmemesi nedeniyle büyük ölçüde zarar gördüklerini, 12/02/2013 tarihli kesintileri düşülmüş hak edişler sonrası alacakları ile malzeme avanslarındaki eksik ödemeler, baz fiyat farkı ve özel malzeme ekstraları için ödenmesi gereken fiyat farklarının daha önce asgari değerler göz önünde tutularak ve hesaplanarak ekleriyle birlikte davalı tarafa sunduklarını, bu alacak kalemlerinin davalı muhasebesi ile mutabık kalınarak faturaları kesilip davalı şirkete teslim edilen ve ödemesi yapılmamış hak ediş alacağı 423.622,23 TL, sözleşmede yer almamasına rağmen davalı tarafın talebi üzerine Çin’den gelen salyangozun kaynaklarının yeniden kapatılması işi için 4.500,00 TL, Hidromekanik işler kapsamında alım satımları USD cinsinden olan malzemeler için kur farkı 29.693,00 USD, Hidromekanik sözleşmenin 19. maddesi uyarınca … fiyat farkı için 236.913,00 USD, … Proje Malzemeleri … fiyat listesinde tanımlı malzeme ekstraları farkları için 265.821,00 USD, … işleri (montaj) 2010 yılında bitirilmesi öngörülen projenin davacıdan kaynaklanmayan tünel çökmesi, inşaat gecikmeleri ve benzeri nedenlerden ötürü 2012 yılına uzadığı, 2011 yılı başı itibariyle başlaması iş verence öngörülmüş, davacı tarafından 2011 yılı şartları göz önünde bulundurularak teklif verilmiş, … işleri (ön montaj bitirildiği için hariç tutularak ) 2012 yılı başı itibariyle başlıyor olmasından dolayı sadece ana montaj bedeline ( 616.000,00 TL ) yıllık asgari ücret zam/ enflasyon oranındaki farkın 52.206,00 TL, Hidromekanik işlerden (imalat + montaj) iş uzaması nedeniyle 2011 yılı için 414.167,00 TL + gecikme faizi, 2012 yılı için 239.114,00 TL + yasal gecikme faizi alacaklarının mevcut olduğunu, davalı tarafla yapılan görüşmeler sonunda 22/03/2013 tarihinde şartlı bir ibraname imzaladıklarını, buna göre davacı ile davalı arasındaki 19/03/2010 ve 20/08/2010 tarihli sözleşmeler kapsamındaki işlerle ilgili olarak “iş veren … … ve … … A.Ş.’den 182.500,00 TL ilave fiyat farkı, kesin hak edişlerden doğan alacaklarını, nakdi teminatlarını ve sözleşmenin 19. maddesi gereğince çelik malzeme fiyat farkı hariç her ne nam altına olursa olsun herhangi bir fiyat farkı istenmeyeceğini taahhüt ederim. ” şeklinde ibraname düzenlediklerini, ilave fiyat farkına ait 182.500,00 TL KDV hariç 6. Maddenin g bendinde belirtilen hidromekanik işlerden (imalat + montaj ) iş uzaması nedeniyle 2011 yılı için 414.167,00 TL + yasal gecikme faizi, 2012 yılı için 239.114,00 TL + yasal gecikme faizini kapsadığını dolayısıyla 6. Maddenin g bendi gereğince ibra edilen alacaklar dışında ibranın söz konusu olmadığını, belirtilen alacak kalemlerine ilişkin haklarını saklı tuttuklarını, Yargıtay yerleşik içtihatlarına göre miktarı içeren ibraların makbuz hükmünde olduğunu, davalı şirketin ibranamenin yapılmasından sonra 27/03/2013 tarihinde 241.065,00 TL’yi müvekkilinin hesabına yatırdığını, ibranamenin 6/g bendindeki alacak için 182.000,00 TL+diğer alacak kalemlerini derhal ödenmesi şartıyla ibraname geçerli olacakken bu yapılmadığı için ödemenin davalı tarafın borçlarına mahsup edildiğini, ödenen tutar kadarı toplam alacak bedelinden mahsup edildikten sonra kalan kısma ait talep haklarının devam ettiğini, buna göre bakiye alacakları olan (425.707,49 TL+4.500,00+52.206,00 TL+414.167,00+239.114,00-241.065,00 TL=) 894.629,49 TL ve (236.193 USD+265.821 USD+29.693 USD=) 531.707 USD’nin temerrüt tarihi olan 23/01/2013 tarihinden itibaren şartlar yerine getirilmediğinden yukarıda belirtilen alacaklar için temerrüt tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili ile davacı arasında 19/03/2010 tarihinde ve 20/08/2010 tarihinde olmak üzere 2 adet taşeron sözleşmesi imzalandığını, davacının yapımını üstlendiği işi teknik şartnamelere ve projeye uygun olarak sözleşmede ön görülen bitim tarihinde kabule elverişli şekilde teslim etmeyi taahhüt ettiğini, ancak yapımı üstlenilen işi sözleşmede belirtilen tarihte bitirmediğini, davacı taşeronun süre uzamasından kaynaklı ana montaj bedeli enflasyon farkı olarak 52.206,00 TL, imalat ve montaj işlerini uzaması nedeniyle de 2011 yılı için 414.167,00 TL + yasal gecikme faizi, 2012 yılı için 239.114,00 TL + yasal gecikme faizi talep edilmesinin haksız olduğunu, bu taleplerinin kabul edilmesinin mümkün olmadığını, yapılan 19/03/2010 tarihli sözleşmenin 6. maddesinde ön görüldüğü üzere; işin en geç 31/12/2010 tarihinde bitirilmesi gerektiğini, süre uzatımının gerekli kılan bir sebebin varlığı halinde taşeronun olayın meydana gelişini izleyen en geç 3 iş günü zarfında yazılı olarak kendilerine bildirilemesi gerektiğini, bu sürenin geçirilmesi halinde ek süre talebinin yapılmamış sayılacağının sözleşmede açıkça düzenlendiğini, verilen işi 2 yıllık bir gecikme ile 2012 yılının son ayına kadar sarktığını, taşeron firmanın kendilerinden süre uzatma talebinde bulunmadığını, davacı ile yaptıkları 22/03/2013 tarihli ibranamede ” 182.500,00 TL ilave fiyat farkı, kesin hak edişlerden doğan alacakların nakdi teminatın ve sözleşmenin 19. Maddesi gereğince çelik malzeme fiyat farkı hariç her ne nam altında olursa olsun herhangi bir fiyat farkı ve malzeme fiyat farkının istemeyeceğimi beyan ve taahhüt ederim. ” şeklinde ibraname düzenlediklerini, alacak kalemlerinin tek tek sayıldığını, taşeron firmanın bunlar dışında her hangi bir alacak talebinde bulunmayacağını beyan ettiğini ve her hangi bir alacağının kalmadığını kabul ettiğini, ibranamede talep edilecek alacakların sayıldığını, taşeronun bunlar dışındaki alacaklarından feragat ettiğini, bu alacak kalemleri için de gecikmeden kaynaklı doğan her hangi bir alacak sayılmadığını, ibranamede ödenecek alacak fiyat farkının 182.500,00 TL olduğunun net bir biçimde ifade edildiğini, bu miktarın da davacıya ödendiğini, teminatların ise davacı tarafın yükümlülüklerini yerine getirmediği, Diyarbakır İş Mahkemelerinde işçilerin işçi alacakları için açmış oldukları davalar dikkate alınarak iade edilmediğini, ayrıca davacı tarafın 423.622,23 TL hak ediş alacağı iddiasının yersiz olduğunu, böyle bir alacağının bulunmadığını, diğer alacak kalemleri için talep ettiği miktarın kabul edilmesinin mümkün olmadığını, sözleşmede açıkça her hangi bir kur ve fiyat farkı ödenmeyeceğinin belirtildiğini, kur farkına ilişkin alacak talebinin de hukuki dayanağının olmadığını, ayrıca … fiyat farkı olarak talebinde kabulünün mümkün olmadığını, muhtelif zamanlarda malzeme alımı için talep edilen bedellerin davacı şirkete ödendiğini, davacının böyle bir alacağının bulunmadığını, davacı taşeron firmanın yapmış oldukları sözleşmenin 5. maddesi gereğince anahtar teslimi malzeme imalat ve montajında dahil olduğu sözleşme yapıldığını, taşeron firmanın daha sonra fiyat farkı olarak talep ettiği malzeme, makine, işçilik, araç ve gereç gibi isimler altında yapmış olduğu giderlerden dolayı ekstradan ücret talep etme hakkının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece , 05/04/2017 tarih ve 2013/542 E-2017/306 K sayılı ilamı ile; her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre davacı alacağının 611.274,73 TL olarak tespit edildiği, dava tarihinden sonra ödenen 215.350,00 TL’nin ödenmesiyle davacının bakiye alacağının 395.924,73 TL olduğu, bu alacağın taraflar arasında yapılan ibranamedeki koşullara da uygun olduğundan davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine, dava tarihinden sonra ödenen 215.350,00 TL hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kabul edilen 395.924,73 TL alacak üzerinden dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte (konusu kalmayan 215.350,00 TL için bu miktara özgü olarak ödeme tarihine kadar faiz uygulanmak sureti ile) davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/04/2017 ve 2013/542 E-2017/306 K sayılı kararının davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Dairemizce yapılan inceleme sonucunda 21.10.2020 tarih ve 2017/1224 E- 2020/1014 K sayılı ilamı ile taraf vekillerinin istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile, Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/04/2017 gün ve 2013/542 Esas- 2017/306 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, 220.920,70 TL bakiye hakediş alacağının dava tarihinden değişen oranlarda avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bu kaleme ilişkin fazla talebin reddine, davada talep edilen hidromekanik sözleşmesinin 19. maddesi kapsamında fiyat farkı talebine ilişkin kısmının kısmen kabulü ile, 221.247 USD’nin , … Fiyat listesinde tanımlanan malzemelerin ekstraları farkına ilişkin talebinin kabulü ile, 265.821 USD’nin dava tarihinden itibaren 395 Sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının USD doları cinsinden açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesaplarına ödediği en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının diğer kalemlere ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, Dairemizce verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 17/06/2021 gün ve 2020/3247 Esas, 2021/2834 Karar sayılı kararı ile ; “…Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Davacı dava dilekçesinde; … montaj işlerini, 2010 yılında bitirilmesi öngörülen projenin davacıdan kaynaklanmayan tünel çökmesi, inşaat gecikmeleri ve benzeri nedenlerden ötürü 2012 yılına uzadığını, … işleri (ön montaj bitirildiği için hariç tutularak ) 2012 yılı başı itibariyle başlıyor olmasından dolayı sadece ana montaj bedeline ( 616.000,00 TL ) yıllık asgari ücret zam/ enflasyon oranındaki farkın 52.206,00 TL, Hidromekanik işlerden (imalat + montaj) iş uzaması nedeniyle 2011 yılı için 414.167,00 TL + gecikme faizi, 2012 yılı için 239.114,00 TL + yasal gecikme faizi alacaklarının mevcut olduğunu belirterek tahsilini talep etmiş, mahkemece alınan raporda taraflar arasında imzalanan 19.03.2010 ve 20.08.2010 tarihli sözleşmelerin 5. maddesinde ifa süresi zarfında malzeme ve işçilik artışları olduğundan bahisle hiçbir nedenle sözleşme bedelinin arttırılamayacağı, işçi ücretleri ile SGK’ya ödenmesi gereken primlerin artması gibi nedenlerle birim fiyat veya fiyatlarda değişiklik yapılamayacağının hüküm altına alınması nedeni ile taleplerin haklı olmadığı belirtilmiş, mahkemece de aynı gerekçe ile talepler reddedilmiştir. Taraflar arasında imzalanan 19.03.2010 tarihli sözleşmenin “İşin Süresi” başlıklı 6. maddesinde, sözleşmenin imzalanmasını takip eden on gün içerisinde veya davalının yazılı talimatından sonra yapılacak yer tesliminden sonra 10 gün içerisinde işe başlanıp, en geç 31.12.2010 tarihinde bitirileceği, 20.08.2010 tarihli sözleşmenin “İşin Süresi” başlıklı 6. maddesinde ise işe sözleşmenin imzalanmasını takip eden on gün içerisinde yapılacak yer tesliminden sonra işe başlanacağı ve ön montajın iki ay, ana montajın ise altı ay içerisinde tamamlanacağı hüküm altına alınmıştır. Her iki maddenin birlikte yorumlanmasından işin ifa süresinin sözleşmelerin “İşin Süresi” başlıklı 6. maddesinde belirtilen süreler olduğu ve bu süreler içerisinde malzeme ve işçilik artışları olduğundan bahisle hiçbir nedenle sözleşme bedelinin arttırılamayacağı, işçi ücretleri ile SGK’ya ödenmesi gereken primlerin artması gibi nedenlerle birim fiyat veya fiyatlarda değişiklik yapılamayacağı hüküm altına alınmış olup, bu sürelerin bitiminden sonra ve davacının kusurundan kaynaklanmayan nedenlerle işin uzaması halinde fiyattaki artışların talep edilebileceğinin kabulü gerekir. Bu husus dikkate alınmadan hatalı değerlendirme ile taleplerin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Ayrıca dosya kapsamından davalının davacıya, dava tarihi 15.08.2013’den sonra 31.08.2013 tarihinde 215.350,00 TL ödediği anlaşılmaktadır. Mahkemece, dava tarihine kadar yapılan ödemelerin esas alınıp hüküm kurulması ve dava tarihinden sonra yapılan ödeme hakkında ise TBK’nın 100. maddesi gereğince icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına karar verilmesi gerekirken, dava tarihinden sonra yapılan ödemenin de davacının bakiye alacağından mahsup edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuştur. (emsal Yargıtay 15. Hukuk dairesi’nin 04.10.2018 tarih, 2017/689 Esas, 2018/3603 Karar sayılı ilamı)
2-Davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Davacı dava dilekçesinde; … Proje Malzemeleri … fiyat listesinde tanımlı malzeme ekstraları farkları için 265.821,00 USD’nin tahsilini talep etmiş, cevaba cevap dilekçesinde de malzeme ekstralarından kasıtlarının malzemeye ilişkin sonradan özel işlemler yapılması olduğunu, malzemenin özel ebatlı ve kenar kesmeli olmasının ve ultrasonik testlere tabi tutulmasının talep edildiğini, bu işlerin sözleşme kapsamında olmadığını beyan etmiştir. Mahkemece alınan raporda, sadece hesaplama yapılmış olup, ibranamenin geçersiz sayılması halinde hesaplanan bedelin tahsiline karar verilebileceği görüşü bildirilmiştir. Davalı bu işlemlerin götürü bedel kapsamında kaldığını ileri sürerek itiraz etmiş fakat ek raporda bu itiraz ile ilgili bir açıklama yapılmamıştır. Taraflar arasında imzalanan 19.03.2010 tarihli sözleşmenin “İşin Bedeli” başlıklı 5. maddesine göre, işin bedeli 3.500.000,00 TL olup bu bedelin sabit olmadığı ve işin sonunda yapılacak kesin hesapla belirleneceği, 20.08.2010 tarihli sözleşmenin “İşin Bedeli” başlıklı 5. maddesine göre ise, işin bedelinin 786.000,00 TL olduğu ve bu bedelin sabit olduğunun hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. Mahkemece hüküm altına alınan rapordan … Proje Malzemeleri … fiyat listesinde tanımlı malzeme ekstraları farklarının hangi sözleşme kapsamındaki işler için talep edildiği anlaşılamamaktadır. Ayrıca 20.08.2010 tarihli sözleşme götürü bedelli olduğundan talep edilen malzeme farklarının götürü bedel içerisinde olup olmadığı incelenmediği gibi işlerin 19.03.2010 tarihli sözleşme kapsamında kalması halinde de sözleşmenin ekindeki birim fiyat tariflerindeki bedellere dahil olup olmadığının araştırılmaması da hatalı olmuştur.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş; … Proje Malzemeleri … fiyat listesinde tanımlı malzeme ekstraları farklarının hangi sözleşme kapsamında talep edildiğinin taraflara açıklattırılıp hükme esas alınan bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak, bakiye iş bedeline yönelik hesaplamanın dava tarihine kadar olan ödemeler dikkate alınarak belirlenmesi ile sözleşmelerin 6. maddesindeki ifa sürelerinden sonra davacının kusuru dışında bir uzama olup olmadığının tespiti ve davacının kusurundan kaynaklı olmayan uzama varsa … ve hidromekanik işlere yönelik yıllık asgari ücret zam/ enflasyon oranındaki fark, gecikme faizi taleplerinin değerlendirilmesi, … Proje Malzemeleri … fiyat listesinde tanımlı malzeme ekstraları farkları 19.03.2010 tarihli sözleşme kapsamında talep edildi ise sözleşmeye ek birim fiyat tariflerindeki fiyatlar içerisinde olup olmadığı, 20.08.2010 tarihli sözleşme kapsamında ise götürü bedele dahil olup olmadığının tespiti ile sözleşme ve birim fiyat tarifleri kapsamında kalmaları halinde talebin reddi, sözleşme kapsamı dışında ve birim fiyat tariflerindeki fiyatlara dahil olmamaları halinde ise bu imalâtlar halen davalı tarafından kullanılmakta olduğu dikkate alındığında davalı iş sahibinin yararına olduğunun kabulü ile sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 413. maddesi (dava tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı TBK’nın 526 ve devamı maddeleri) uyarınca yapıldığı tarihteki piyasa fiyatlarıyla hesaplattırılarak ya da hesaplanan fiyatın piyasa rayicine uygun olup olmadığı tespit ettirilerek sonucuna göre hüküm kurulması ve bakiye iş bedeline yönelik olarak dava tarihi 15.08.2013’den sonra 31.08.2013 tarihinde 215.350,00 TL ödenen bedelin TBK’nın 100. maddesi gereğince icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına karar verilmesinden ibarettir.
Açıklanan nedenlerle eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması nedeni ile kararın bozulması uygun bulunmuştur. “gerekçesiyle Dairemiz kararının bozulması üzerine dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin bozma ilamı taraf vekillerine tebliğ edilmiş, bozma ilamına karşı diyecekleri sorularak, Dairemizce usul ve yasaya uygun görülen bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Dairemizin 29/09/2021 tarihli duruşmasında verilen ara kararı gereğince, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda bozma ilamında belirtilen hususlara yönelik taraf vekillerinden yazılı beyanda bulunmaları için süre verilmiş olup, davacılar vekili tarafından Dairemize verilen 11/10/2021 tarihli dilekçede; malzeme ekstraları farklarının 19/03/2010 tarihli … … Teçhizat Sözleşmesi kapsamında talep edildiği, müvekkili ile davalı şirket arasında iki adet sözleşme imzalandığı, 20/08/2010 tarihli sözleşmenin … … Teçhizat işi kapsamında montaj işlerinin yapımı için akdedildiği, Yargıtay bozma ilamı ve Dairemizin ara kararına konu “… Proje Malzemeleri … Fiyat Listesinde tanımlı malzeme ekstraları farkları”nın 19/03/2010 tarihli … … Teçhizat Sözleşmesi kapsamında temin edilen … ürünlerine ilişkin olduğu, tarafların bu ürünlere ilişkin hak ve borçlarının 19/03/2010 tarihli sözleşmenin 5 ve 19.maddelerinde düzenleme altına alındığı, 19/03/2010 tarihli sözleşmenin ekinde yer alan birim fiyat tarifelerindeki fiyatlar içerisinde olmadığı belirtilerek dava konusu malzeme ekstraları farklarının 19/03/2010 tarihli sözleşme kapsamında talep edildiği ve birim fiyat tarifelerindeki fiyatlar içerisinde yer almadığı hususlarının nazara alınarak bozma ilamı doğrultusunda ek rapor alınması talep edilmiştir.
Ara kararı doğrultusunda davalı vekili tarafından verilen 13.10.2021 tarihli dilekçede ise; taşeron davacıya … Proje Malzemeleri … Fiyat Listesinde tanımlı malzeme ekstraları farklarının ödeneceğine ilişkin bir sözleşme bulunmadığı, davacının … Fiyat Farkına ilişkin taleplerinin 19.03.2010 tarihli anahtar teslimi sözleşmeye dayandırdığı, bu sözleşmenin 3. maddesinde işin anahtar teslimi olduğu, 5. maddesinin de “malzeme ve işçilik artışları olduğundan bahisle hiçbir nedenle sözleşme bedelinin arttırılamayacağı, işçi ücretleri ve SGK’na ödenmesi gereken pirimlerin artması gibi nedenler ile birim fiyat ve fiyatlarda değişiklik yapılamayacağı hususlarının açıkça düzenlendiği, söz konusu projeye imalat ve montajın dahil olduğu, sözleşmenin 6. maddesinde işin en geç 31.10.2010 tarihinde bitirilmesinin ilgili taşeronluk sözleşmesi serbestisi ilkesi doğrultusunda yapıldığı, sözleşmedeki tüm koşulların davacı şirket ile müzakere edilerek belirlendiği, davacı taşeronun bu şartları kabul ettiği anahtar teslimi bir işte, sözleşmeye aykırı olarak fiyat farkı talep ettiği, muhtelif zamanlarda malzeme alımı için talep edilen bedellerin davacıya avans olarak ödendiği, alınan çelik malzemelerinin bedellerinin tümüyle müvekkilli tarafından karşılandığı, malzeme fiyatlarından artışlar olduğundan bahisle hiçbir sözleşme bedelinin arttırılmasının talep edilemeyeceği, bu talebin sözleşmesel ve hukuki dayanağının olmadığı, ayrıca taraflarca imzalanan ibranamede alacak kalemlerinin tek tek sayıldığı ve bunlar haricinde hak ve alacak talebinin olmadığı belirterek, sözleşmesel ve hukuki dayanaktan yoksun olan davacının taleplerinin reddi ile davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Dairemizce Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda dosyanın konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdi ile bozma ilamı doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyetince sunulan 10/01/2021 2. ek raporda ; davalı … … A.Ş’nin sözleşmedeki sorumluluklarını zamanında ve tam olarak yerine getirmediği nedenleriyle işin sözleşmedeki sürede bitirilemediği, iş teslimindeki gecikmenin davalıdan kaynaklandığı, davacının davalıdan bakiye iş bedeli için 436.270,77 TL, … işlerde yaşanan işçilik fiyat farkı için 52.206 TL, Hidromekanik işlerin sadece montaj kısmı için 97.305,86 TL, … proje malzemelerinin … fiyat listesinde tanımlı malzeme ekstraları için 323.970 USD, Hidromekanik sözleşmesinin 19.maddesinde belirtilen fiyat farkı için 221.247 USD alacaklı olduğunun belirtildiği, tarafların ek bilirkişi raporuna itirazları üzerine alınan 30/03/2021 tarihli 3. ek raporunda ise, ek-2 no’lu raporundaki değerlendirmelerin aynen geçerli olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
Dairemizce konusunda uzman bilirkişi heyetinden alınan ek raporlar ile dosya kapsamının bir bütün olarak ve Yargıtay bozma ilamı gereğince oluşan müktesep haklar dikkate alınarak yapılan değerlendirilme sonucunda; taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacının bakiye hakediş alacağının 425.707,49 TL olduğu, dava tarihinden sonra yapılan 215.350,00 TL ödemenin TBK 100.maddesi gereğince icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği, 19/03/2010 tarihli sözleşmenin 19.maddesi kapsamında fiyat farkına ilişkin talep yönünden davacı alacağının, 221.247 USD olduğu, … Fiyat listesinde tanımlanan malzemelerin ekstraları farkına ilişkin talep yönünden alacağın ise taleple bağlı kalınarak 265.821 USD olduğu, 20/08/2020 tarihli sözleşme kapsamında davacıdan kaynaklanmayan sebeplerden dolayı uzayan süreye ilişkin montaj fiyat farkına yönelik alacak miktarının 52.206,00 TL, 19/03/2010 tarihli sözleşme kapsamında davacıdan kaynaklanmayan sebeplerle uzayan süreye ilişkin imalat ve montaj için fiyat farkı alacağının ise 97.305,86 TL olduğu anlaşıldığından bu alacak kalemleri yönünden bu miktarlar esas alınarak talebin kabulüne, diğer alacak kalemleri yönünden ise daha önce alınan ek ve kök raporlar ile temyiz incelemesi sonucu oluşan müktesep haklar göz önüne alınarak reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
425.707,49 TL bakiye hakediş alacağının dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava tarihinden sonra yapılan 215.350,00 TL ödemenin TBK 100.maddesi gereğince icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına,
2-19/03/2010 tarihli sözleşmenin 19.maddesi kapsamında fiyat farkına ilişkin talebin kısmen kabulü ile, 221.247 USD ‘nin dava tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının USD cinsinden açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının … Fiyat listesinde tanımlanan malzemelerin ekstraları farkına ilişkin talebinin kabulü ile, 265.821 USD Doların dava tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının USD doları cinsinden açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesaplarına ödediği en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-20/08/2020 tarihli sözleşme kapsamında davacıdan kaynaklanmayan sebeplerden dolayı uzayan süreye ilişkin montaj fiyat farkına yönelik talebin kabulü ile, 52.206,00 TL ‘nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-19/03/2010 tarihli sözleşme kapsamında davacıdan kaynaklanmayan sebeplerle uzayan süreye ilişkin imalat ve montaj için fiyat farkı talebinin kısmen kabulü ile, 97.305,86 TL’nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bu kalem yönünden davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
6-Davacının diğer alacak kalemlerine ilişkin taleplerinin reddine,
7-Alınması gereken 103.374,36 TL harçtan peşin alınan 32.761,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 70.613,16 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
8-Davacı tarafından yatırılan 32.761,20 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 85.765,93 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 36.804,88 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Davacı tarafından yapılan 24,30 TL başvurma harcı ile 11.261,00 TL tebligat, müzekkere, talimat gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 11.285,30 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre hesaplanan 8.901,84 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
12-Davalı tarafından yapılan 174,55 TL tebligat ve müzekkere giderinin davanın ret oranına göre hesaplanan 36,84 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
13-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince, taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 27/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.