Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/652 E. 2021/1065 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/04/2021
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 25/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/11/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; tarafların davalıya ait dava konusu ofisinde tadilat ve dekorasyon işlerinin malzeme ve işçilik bedeline eklenecek %25 oranında kar karşılığı yapılması konusunda anlaşmaya vardığını, söz konusu işin tamamlanıp 29/12/2016 tarihinde davalıya teslim edildiğini, işin yapıldığı adreste davalının ……. isimli şirket olarak faaliyet gösterdiğini, davalı tarafın dava konusu işlemlere ait bedelleri ödemediğini, taraflarınca davalıya ihtarname gönderildiğini, davalının aralarındaki ticari ilişkiyi ve yapılan işi inkar ettiğini, faturayı iade ettiğini, bu sebeplerden dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00 TL alacağının işin teslim tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar işleyecek ticari faizleriyle birlikte, davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin dava konusu taşınmazı yapılı ve kiralamaya hazır bir şekilde 17/05/2016 tarihinde satın aldığını, davacı şirket sahibinin davaya konu taşınmazı kiralamak için talepte bulunduğunu, taraflar arasında sözlü anlaşma ile 8.000,00 TL karşılığında davacıya taşınmazın kiralandığını, davacı tarafından 2016 yılı Ağustos ayı itibariyle mecurun eylemli olarak kullanılmaya başlandığnı, kira kontratını getirmemesi ve kirayı ödememesi üzerine müvekkilinin …’ den kontratların teslimi ve kira bedelleri için talepte bulunduğunu ancak davacı tarafça sürekli oyalandıklarını, taşınmazdaki tadilatların davacı tarafından yapılan keyfi tadilatlar olduğunu ve iştigal alanına göre yapıldığını, taşınmaza ilişkin aidatın davacı tarafından ödendiğini, davacının kira borçlarını ödemediğini, bağımsız bölünmeden taşınma tarihini işin teslim tarihi gibi göstermeye çalıştığını, taraflar arasındaki ilişkinin kira sözleşmesinden kaynaklandığını, görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süre nedeniyle, husumetten ve esastan reddine,aksi halde kira ve boşta kalan süreden kaynaklanan alacaklarına takas ve mahsup uygulanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; dava, taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisine dayalı ödenmediği iddia edilen bedelin tahsili istemine ilişkin alacak davası olup, … BAM 27. Hukuk Dairesinin … Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; dava konusu uyuşmazlık 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde tahdidi olarak sayılan ticari davalardan olmadığı gibi, taraflardan davalının tacir olmadığı, bu nedenle dava konusu uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğundan dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı şirket şirket ile müvekkil arasında hiç bir şekilde yazılı ve sözlü uyuşmaya varılarak akdedilmiş bir eser tadilat tamirat sözleşmesi bulunmadığını, davacı şirket ve (şirketlerin sahibi ve temsilcisi olan) … ile müvekkil ve kardeşi … arasında kararlaştırılan bir kira akdi bulunduğunu, eş deyişle kira akdi müvekkil …….. arasında olduğunu, dolayısı ile önceki istinaf kararında şirketlerin kira akdinin tarafı olduğu belirtildiği halde sadece … ile müvekkil arasında bir kira akdi olduğundan bahisle dosyanın asliye hukuk görevine girdiğine dair kararın hukuken hatalı olduğunu, bu bakımdan yerel mahkeme kararını istinaf etmek gerektiğini, müvekkiline teslim edilmiş bir tek ürün olmadığını, eser sözleşmesi var ise bile davacı ……. arasında olduğunu, dolayısı ile yerel mahkemenin davanın husumet yokluğundan reddetmesi gerektiğini, davacının iddialarının hukuken geçersiz, itiraza uğramış faturası karşısında müvekkilinin sözü ve davacı ile ihbar olunanlarca yatırılmış aidatlar bulunduğunu, sonuç olarak arada kira akdi olduğunun şüpheye mahal olmayacak kadar ortada olduğundan sulh hukuk mahkemesine göderilmek üzere görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak dosyanın sulh hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup mahkemece dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle BAM 27.Hukuk Dairesinin 25/02/2021 tarihi, ….. karar sayılı kararının kesin olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Davalıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 25/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
….