Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/635 E. 2023/406 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/635 – Karar No:2023/406
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/635
KARAR NO : 2023/406

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/04/2021
NUMARASI : 2020/634 E-2021/340 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ :05.04.2023
KARAR YAZIM TARİHİ :05.04.2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; Taraflar arasında cam ve kaput filmi yapımı konusunda anlaşmaya varıldığını, tarafların birlikte birkaç yıl çalıştıklarını, ancak iş sahibi davalının sürekli olarak ödemelerini aksattığını ve sözleşmeye aykırı davrandığını, davalının uhdesinde kalan 37.757,00 TL tutarlı faturalarla ilgili daha önce Ankara 13. İcra Müdürlüğü’nün 2014/18950 sayılı dosyasında yaptıkları icra takibine davalının itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasında davalı vekilince bu davaya dayanak olan Ek1 Protokol başlıklı belgenin sunulduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye ek belge sureti kendilerinde bulunmadığından ve içeriğine de vakıf olmadıklarından bahsi geçen faturalarla ilgili faiz isteminde bulunmadıklarını, Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/897 Esas sayılı dosyasında takibin devamına karar verildiğini ve fatura bedellerini tahsil ettiklerini, davalının sözleşme hükümlerine aykırı davrandığı yönünde sözkonusu mahkeme kararının kesin hüküm ve kesin delil teşkil ettiğini, davalı vekilince itirazın iptali davasında dosyaya sunulan Ek-1 Protokol başlıklı belgenin 6. maddesinde, sözleşme hükümlerine uymayan tarafın diğer tarafa 20.000,00 TL cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığını ve bu cezai şartın tahsili için Ankara 24. İcra Müdürlüğünün 2016/2359 sayılı dosyası ile davalı aleyhinde başlattıkları takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve % 30 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; Taraflar arasında cam kaput filmi yapımı konusunda 28/02/2013 tarihli taşeronluk sözleşmesinin bulunduğunu, cezai şartın düzenlendiği Ek Protokolun ise 15/05/2013 tarihinde taraflarca imzalandığını, davacının 12/03/2015 tarihinde … plakalı araca yaptığı işlem sırasında hasar oluştuğunu ve … şirketi tarafından hasarın karşılanmasına yönelik müvekkiline talimat maili çekildiğini ve 15.000,00TL hasar bedelinin müvekkilince derhal ödendiğini, gerçekleşen bu işlem sonrasında müvekkili ile davacı arasında kusurun niteliğinden kaynaklanan bir ihtilaf oluştuğunu ve uzlaşma sağlanamadığından davacının alacaklarına ilişkin ödemelerin durdurulduğunu, sözleşmenin 3-2 ve 3-4. maddeleri gereğince işin yapımı sırasında gerçekleşen hasar ve zararlardan davacının sorumlu olduğunu, davacının sözleşmeye aykırı davrandığını, ek protokoldeki cezai şart olan 20.000,00 TL’nin ödenmesi için davacıya Ankara 40. Noterliğinden ihtar çektiklerini, ihtar hükümleri yerine getirilmeyince de Ankara 32. İcra Müdürlüğü’nün 2016/4093 nolu dosyasında icra takibi başlattıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince: Davanın kısmen kabulü ile, davalı borçlunun Ankara 24. İcra Müdürlüğünün 2016/2359 sayılı takip dosyasında 20.000,00TL’ye ilişkin itirazın iptaline, asıl alacak olan 20.000,00TL’ye icra takip tarihi olan 02.02.2016 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, takibin bu koşullarla devamına dair verilen kararın Ankara Bam 27.Hukuk Dairesinin 2020/1136 E,2020/1136 K sayılı ilamı ile kaldırıldığı, taraflar arasında düzenlenen 08.02.2013 tarihli sözleşme süresinin bir yıl olduğu, taraflarca her hangi bir bildirim yapılmadığı taktirde 1 yıl daha uzamış sayılacağı…“Cam ve Kaput filmi Yapımı Taşeronluk Sözleşmesi” başlıklı bu sözleşmenin şartları düzenleyen 3. 1. maddenin taşeron firmanın bir ay boyunca yaptığı işin bedeli hakkında takip eden ayın 7 sine kadar asıl işveren ile mutabakatını yapacağı, mutabık kalınan bedelin asıl işverene fatura edileceği, bu bedelin en geç takip eden en geç ayın 15’ine kadar asıl işverence ödeneceğinin,…sözleşmenin 3.2. maddesinde asıl işveren tarafından taşerona teslim edilen işin montajında araçta ortaya çıkabilecek tüm zarar, ziyan ve hasardan ve yapılan işin garanti süresi içerisinde oluşabilecek tüm müşteri şikayetlerinden taşeronun sorumlu olacağı, meydana gelen zararların giderilmesi için yapılacak masraf ve giderlerin tümünün taşeron tarafından karşılanacağı, doğmuş ya da doğacak zararların asıl işveren tarafından taşerona yazılı olarak bildirilmesiyle borcun muaccel hale geleceğinin hükme bağlandığı, bu sözleşmeye ek olarak düzenlenilen 15/03/2013 tarihli Ek-1 Protokol’de ise fiyat listesinin bulunduğu 6. madde ile “tüm yükümlülüklerinden birini ihlal eden taraf diğer tarafa maddi ve manevi hakları saklı kalmak şartı ile defaten ve nakten 20.000,00 TL cezai şart ödemeyi peşinen kabul, beyan ve taahhüt eder ” düzenlemesinin bulunduğu, dosya içerisinde davalı tarafça ibraz edilen davacının ayıplı imalatına ilişkin delillerin tetkikinde 16 Mart 2015 tarihli e-mailde … tarafından davalıya gönderilen virman talimat formunun virman konulu mail olduğu, çıktı üzerine sonradan … ibaresinin yazıldığı, ekinde 31/01/2014 tarihli davacı tarafça davalıya kesilen 18.231,00 TL fatura bulunduğu, davalı yardımcı defterinde de … hesabına 12/03/2015 tarihli 15.000,00 TL virman bulunduğu ve aynı tarihli …’a davalı tarafça yazılan virmanın davalının müşteri hesabına işlenmesi talebi içerir fax sureti ile davacı tarafça düzenlenilen tarihsiz davacı ile mal ve dağıtım işlemlerinin acilen durdurulması yazısı bulunduğunun görüldüğü, davalı tarafça davacıya gönderilen Ankara 42.Noterliğinin 11/02/2016 tarih … yevmiyeli ihtarının tetkikinde “…ayıplı ve sahte film kullandığının şirketimize bildirilmiştir….sözleşmede bulunan yükümlülüklerinizi ihlaliniz sebebi ile sözleşmenizi haklı sebepler ile feshettiğimizi ve ek protokolün “cezai Şart” başlıklı 6.maddesi uyarınca ….20.000,00 TL para cezasının tahsil edileceği ihtaren bildirilir …” denildiğinin görüldüğü, davacı tarafça eser sözleşmesinin haksız feshine dayalı olarak cezai şartın tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali, davalı tarafça davacının sözleşmeye aykırı davrandığı, eserde ayıp bulunduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş olup; davacı ile davalı firma arasında cam ve kaput filmi yapımı konusunda 28/02/2013 tarihli eser sözleşmesi ve 15/03/2013 tarihli ek bir protokolün yapıldığı ve ek protokol ile sözleşmeye uymayana 20.000,00 TL cezai şart getirildiği, davalı tarafça davacı tarafça film kaplama işi yapılan … plakalı araçtaki ayıp nedeniyle sözleşmenin haklı sebeple fesh edildiği iddia edilmiş ise de davalı tarafça ibraz edilen virman belgelerinde davacının sözleşmeye aykırı hareket ettiğini gösterir bir delil bulunmadığı gibi davacının ayıplı eser meydana getirdiği kabul edilse bile 15.000,00 TL virmanın yapıldığı 12/03/2015 tarihinde davacının ayıbı öğrenmesi gerektiği, bu halde davalının BK.nun 474/1 maddesi gereği uygun süre içerisinde davacı yükleniciye bildirimde bulunmadığı, yaklaşık 11ay sonra Ankara 42. Noterliğinin 11/02/2016 tarih … yevmiyeli ihtarı ile yapılan bildirimin süresinde olduğunun ve davalının sözleşmeyi haklı sebep ile fesh ettiğinin kabulünün mümkün olmadığı, bu kapsamda sözleşmenin haksız feshi ve 10 Asliye Ticaret Mahkemesinin itirazın iptaline konu edilen hak kazanılan fatura alacaklarının zamanında ödenmemesi suretiyle sözleşmeye aykırı davranış nedeniyle davacının ek sözleşmenin 6. maddesi uyarınca cezai şarta hak kazandığı bilirkişi raporu, Ankara 10 Asliye Ticaret 2014/897 E, 2015/761 K sayılı kesinleşen dosyası ve tüm dosya içeriğiyle anlaşıldığı, davalının davacı tarafça takipten önce temerrüde düşürülmemesinin faiz talebi yönünden gözetildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalının Ankara 24. İcra Müdürlüğünün 2016/2359 sayılı dosyasındaki itirazının kısmen iptaline, takibin 20.000,00TL asıl alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte devamına, bakiye talebin reddine, asıl alacak tutarı 20.000,00TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, davacının müvekkili şirketin cam kaput filmi işini yapan taşeron firmalardan bir tanesi olduğunu, davacı tarafın taraflar arasında akdedilen ve taşeronluk sözleşmesi hükümlerine uymadığı iddiasıyla müvekkili şirket aleyhine Ankara 24. İcra Dairesinin 2016/2359 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, mahkemece Bölge Adliye Mahkemesi kararına aykırı biçimde davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, müvekkili şirketin … …A.Ş. (…)’nin Ankara distribütörlüğünü yapmakta olup, davacının müvekkili şirketin cam kaput filmi işini yapan taşeron firması olduğunu, 12.03.2015 tarihinde davacı taşeron tarafından gerçekleştirilen işlem sonrasında … plaka nolu araçta hasar tespit edildiğini, bu kapsamda … tarafından müvekkili şirkete, davacının ayıplı hizmet vermesi neticesinde ilgili araçta 15.000,00 TL tutarlı hasar oluştuğu ve sözleşmeye göre bu hasarın derhal ödenmesi gerektiğinin mail yolu ile bildirildiğini, bildirimin akabinde müvekkili şirket tarafından ilgili ödemeyi derhal gerçekleştirdiğini, taşeron … ile müvekkili şirket arasında akdedilen sözleşme ve eki niteliğindeki protokoller uyarınca işbu zararın giderilmesinin talep edildiğini, müvekkilinin bu hasarı ödeyerek davacı ile kendi aralarında akdedilen ve sözleşmenin 3-2 ve 3-4 maddeleri gereğince bu hasarı davacıya rücu ettiğini, ancak davacı tarafından bu kusurun kabul edilmemesi üzerine davacı ile müvekkili şirket arasında ihtilaf oluştuğunu ve davacıya yapılacak ödemelerin hammadde ve teknik aktarımlarının durdurulduğunu, davacıya defaatle yazılı ve sözlü olarak hasarın bildirilerek giderilmesinin istendiğini, ancak bu hususun davacı tarafça kabul edilmemesi üzerine ödemelerin ve mal akışının kesildiğini, bu kapsamda cevap dilekçesi ekinde ibraz edilen talimat yazısında şikayet sonucu yapılan tespitler doğrultusunda bandrollü ürünler dışında işlem yapıldığının ve müvekkili firmaca karşılanan hasar doğrultusunda mal ve dağıtımın durdurulduğunun davacı tarafa açıkça bildirildiğini, bu nedenle mahkemenin müvekkilinin söz konusu ayıbı uygun süre içinde bildirmediğine dair kabulünün hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, ayrıca Bölge Adliye Mahkemesi istinaf kararında hasarın giderilmesinden sorumlu olan davacının bu hasarın giderilmesi noktasında delillerin değerlendirilmesi gerektiğine hükmetmiş olmasına rağmen mahkemenin davacının söz konusu zararı giderme amacıyla herhangi bir işlem yapmadığı hususunu göz ardı ederek hüküm tesis etmesinin yasalara ve taraflar arasında akdedilen sözleşme ve eklerine aykırı olduğunu, davacıya yapılan ödemelerin durdurulmasının sözleşmeye göre davacının kusuru ile oluşan maddi hasarın davacının sorumluluğunda olup tazmin ile yükümlü olmasından kaynaklandığını, taraflar arasında oluşan bu ihtilafa kadar davacıya tüm ödemelerin zamanında yapıldığını, müvekkilinin bu tutumunun sözleşmenin ihlali anlamına gelmediğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında, araçlara cam ve kaput filmi temin edilmesi ve montajının yapılması konulu 28.02.2013 tarihli taşeronluk sözleşmesinin düzenlendiği ihilafsız olup sözleşmede davacının alt işveren/taşeron, davalının ise asıl işveren olarak tanımlandığı, taşeron firmanın bir ay boyunca yaptığı işin bedeli hakkında takip eden ayın 7’sine kadar asıl işveren ile mutabakatını yapacağı, mutabık kalınan bedelin asıl işverene fatura edileceği, bu bedelin en geç takip eden ayın 15’ine kadar asıl işverence ödeneceği(md.3.1), asıl işveren tarafından taşerona teslim edilen işin montajında araçta ortaya çıkabilecek tüm zarar, ziyan ve hasardan ve yapılan işin garanti süresi içerisinde oluşabilecek tüm müşteri şikayetlerinden taşeronun sorumlu olacağı, meydana gelecek zararın giderimi için yapılacak masraf ve giderlerin tümünün taşeron tarafından karşılanacağı, doğmuş ya da doğacak zararların asıl işveren tarafından taşerona yazılı olarak bildirilmesi ile borcun muaccel hale geleceği, bu borcun 7 iş günü içinde ödenmemesi halinde ise, asıl işveren tarafından taşerona herhangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın giderilen müşteri şikayetine ilişkin bedelin o ayki taşeronun hakedişinden kesileceği ve bu bedelin taşerona fatura edileceği, giderilen müşteri şikayetlerine ilişkin fatura bedeline taşeron firma tarafından itiraz edilemeyeceği (md.3.2), sözleşme süresinin 1 yıl olduğu, sözleşme süresinin bitiminden en geç bir ay önce taraflarca herhangi bir bildirim yapılmadığı takdirde sözleşmenin 1 yıl daha uzamış sayılacağı (md.4), kararlaştırılmış yine taraflarca bu sözleşmeye ek olarak düzenlenen 15/03/2013 tarihli Ek-1 Protokol’de taşeron tarafından ifa edilecek tüm işlemlerde cam ve kaput koruyucu filmlerinde kullanılacak malzemelerin markası ile yapılacak işlemlere ilişkin fiyatlar 4.maddede belirlenmiş, 6. maddede ise “cezai şart” başlığı altında taraflar arasında ana sözleşme ile ek-1 protokolun uygulanması ve yürütülmesinde ilgili mevzuat hükümlerinin yanısıra işbu protokolde yazılı esaslara riayet edilmesini peşinen kabul edecekleri, belirtilen tüm yükümlülüklerinden birini ihlal eden tarafın diğer tarafa maddi ve manevi hakları saklı kalmak şartı ile defaten ve nakten 20.000,00 TL cezai şart ödeyeceğine dair düzenlemeye yer verilmiştir.
Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 18/10/2017, 2016/161 E-2017/580 K sayılı kararla davanın kısmen kabulü ile, davalı borçlunun Ankara 24. İcra Müdürlüğü’nün 2016/2359 sayılı takip dosyasında 20.000,00TL’ye ilişkin itirazın iptaline ve bu miktara icra takip tarihi olan 02.02.2016 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, takibin bu koşullarla devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak üzerinden % 20 olarak hesaplanan 4.000,00TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 2020/1136E.-1136K.sayılı 12/11/2020 tarihli kararında özetle “… davacı vekilinin istinaf başvurusunun süresinde yapılmamış olması nedeniyle istinaf dilekçesinin reddine … davalı vekilinin istinaf incelemesine gelince…taraflar arasında 28/02/2013 tarihli sözleşme ve 15/05/2013 tarihli Ek-1 protokolün imzalanmış olduğu ihtilafsız olup, ek protokolde 6.maddede ana sözleşmeye de atıfla yükümlülüklerinden birini ihlal eden tarafın diğer tarafa 20.000,00 TL cezai şart ödemesi öngörüldüğü, davacı tarafça sözleşme gereğince ödemelerin yapılmadığı iddiasına dayalı sözleşme hükümlerinin ihlal edildiği kapsamında cezai şart talep edilmiş ise de davalı tarafça da davacıya teslim edilen araçta davacının imalat sırasında araçta hasar meydana geldiğine dair savunmada bulunduğundan ana sözleşmenin 3.2.maddesinde bu hasarın gideriminden davacının sorumlu olacağı kararlaştırılmış olmakla, davalının buna ilişkin sunduğu delillerde değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına” karar verilmiştir.
Dairemizin yukarıda belirtilen kararında davalının ayıp iddiasının sözleşmenin 3.2 maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek mahkeme kararı kaldırılmış olup, sözleşmenin 3.2 maddesinde garanti süresi içinde ortaya çıkacak tüm müşteri şikayetlerinden davacının sorumlu olacağı kabul edilmiştir.
Eser sözleşmelerinde, 6098 sayılı TBK’nın 474. maddesi hükümlerine göre iş sahibi açık ayıplarda eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri muayene ve açık ayıpları ihbar etmek zorunda olduğu, TBK’nın 477/son maddesi hükümleri gereğince ayıbın gizli olup sonradan ortaya çıkması halinde gecikmeksizin ayıbı yükleniciye bildirmek zorunda olduğu, aksi halde eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılacağı hükümleri getirilmiştir.
Bu hükümler gereğince gerek açık gerek gizli ayıplarda iş sahibinin ihbar zorunluluğu bulunmakta ise de yüklenici eserdeki işçilik, malzeme ve yapımla ilgili açık ve gizli ayıplardan dolayı sorumluluğu garanti ettiği süre için önceden kabul ettiğinden yüklenici lehine olan iş sahibinin ihbar zorunluluğunu aramaktan vazgeçtiği ve garanti süresi içinde ortaya çıkan bu ayıpları ücretsiz olarak gidermeyi sözleşme tarihinde peşinen kabul ve taahhüt ettiği kabul edilmektedir. İş sahibi ihbar zorunluluğu olmaksızın garanti süresi içinde ortaya çıkan açık ve gizli ayıplarla ilgili zamanaşımı süresi içinde seçimlik haklarını kullanarak yükleniciden ayıpların giderilmesini talep edebileceği gibi, aleyhine dava açabilecek ve iş bedelini ayıp giderim bedeli miktarınca ödemekten kaçınabilecektir (Yargıtay 15. H.D. 03.06.2021, 2020/1722 E,2021/2490 K.)
Bu kapsamda taraflar arasındaki sözleşme hükümleri, sözleşme ile üstlenilen edimler ve gerektiğinde bu edimlere yönelik garanti süresine ilişkin oluşan teamüller kapsamında davalı savunması yönünde taraflarca dosyaya sunulan delillerin uzman bilirkişi tarafından değerlendirilerek davalı tarafça belirtilen ayıp iddiası ve garanti süresine ilişkin inceleme yapılarak rapor alınması ve yine ek sözleşmedeki cezai şart alacağı için davalı tarafça Ankara 32. İcra Müdürlüğü’nün 2016/4093 sayılı dosyasında icra takibi yapıldığı belirtilmiş olmakla bu husus da değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, esası incelenmeksizin mahkeme kararının HMK.’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,
2-Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07.04.2021 gün ve 2020/634 E., 2021/340 K. sayılı kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Davalı tarafından yatırılan 341,55 TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderleri ve ödediği başvuru harcının ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak 05.04.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır