Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/631 E. 2023/266 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/631 – Karar No:2023/266
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/631
KARAR NO : 2023/266

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/03/2021
NUMARASI : 2020/444 E-2021/199 K

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ :08.03.2023
KARAR YAZIM TARİHİ :09.03.2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili: Müvekkili ile davalı borçlu şirket arasında 23.08.2019 tarihinde … de … Restorantın mermer işlerinin yapımı konusunda sözleşme imzalandığını, sözleşmenin 4.1 maddesinde işin bedelinin KDV dahil 100.000,00TL ve istenildiği kadarının KDV’si ödenmek suretiyle 190.000,00TL olmak üzere toplam 290.000,00TL olduğunun belirlendiğini, 9.maddesinde ödeme planının kararlaştırıldığını, davalı şirket tarafından sözleşmenin imzalanması akabinde 05.09.2019 vade tarihli 40.000,00 TL bedelli, 25.12.2019 vade tarihli 35.000,00 TL bedelli ve 28.02.2020 vade tarihli 50.000,00 TL bedelli 3 adet çekin müvekkiline teslim edildiğini, işin tesliminden sonra 27.09.2019 tarihinde müvekkilinin banka hesabına 9.000,00 TL ödeme yapıldığını, davalının müvekkiline toplam 134.000,00 TL ödeme yaptığını, 27.09.2019 tarihinden önce müvekkili şirket tarafından işin bitirildiği ve davalı yana teslim edildiğinin 27.09.2019 tarihinde yapılan ödemeden açıkça anlaşıldığını, davalı şirketin ekonomik durumunun uygun olmadığı gerekçesiyle müvekkiline başka bir ödeme yapmadığını, müvekkilinin karşı tarafa, işin tesliminin üzerinden uzunca bir süre geçtiğini faturaları tanzim edeceğini belirttiğini, ancak davalının sadece sözleşme gereğince KDV dahil 100.000,00 TL’lık kısım için fatura düzenlemesini, 190.000,00 TL’lık kısım için fatura düzenlenmemesini aksi halde bu kısım içinde KDV miktarı kadar borcunun artacağını belirterek müvekkiline 2019 yılı sonuna kadar borcun tamamını ödeyeceğini belirttiğini, müvekkilinin de bu nedenle 2019 yılının sonuna kadar davalı şirketin ödeme yapmasını beklediğini, müvekkilinin, davalı borçlunun 2019 yılı sonunda sözleşme gereğince borcunu ödememesi nedeniyle 09.01.2020 tarihinde … numaralı 201.633,33 TL ve 02.03.2020 tarihli … numaralı 123.000,22 TL miktarlı elektronik faturaları tanzim ettiğini ve sistem üzerinden davalı borçluya teslim ettiğini, akabinde Ankara 69. Noterliğinden 09 Mart 2020 tarihinde … yevmiye numaralı ihtarname ile iki adet faturanın bakiyesi olan 190.633,55 TL’nin 3 gün içerisinde ödenmesini talep ettiklerini, davalının cevaben 63. Noterliğinden 16 Mart 2020 tarihinde … yevmiye numarasıyla keşide ettiği ihtarnamede …Şubesi’ne ait … çeklerle ödeme yapmak istediğini fakat müvekkili davacı şirket tarafından bu hususun kabul edilmediğini iddia ettiğini, müvekkilinin ihtarnamesinden sonra davalı şirketin bu iki adet çeki ödeme için teklif ettiğinin doğru olduğunu, ancak bu iki çekten … numaralı çekin vadesinin 09.11.2020 miktarı 75.000,00 TL, … numaralı çekin vadesinin 11.12.2020 miktarının ise 75.000,00 TL olduğunu, müvekkilinin söz konusu çekleri kabul etmediğini, taraflar arasında 34.633,55 TL alacak borç miktarı konusunda ihtilaf bulunduğunu, bunun nedeninin de davalının sözleşmeye göre KDV ödememek için 190.000,00 TL’lik kısım için fatura istememesinden kaynaklandığını, müvekkilinin sözleşme gereğince 100.000,00 TL KDV içinde ve 190.000,00 TL’ye KDV eklenmesi karşılığında toplam 324.633,55 TL miktar için 2 adet faturayı tanzim ederek davalı borçlu şirkete teslim ettiğini, taraflar arasında borcun miktarı konusunda ihtilaf olduğundan çeklerin kabul edilmediğini, davalının bu davaya konu iki adet elektronik faturayı teslim aldığını ve kabul etmediğine dair yasal sürelerde bir itirazda bulunmadığını, bu iki adet faturanın davalı şirketin ticari defterlerine de kaydedildiğini, yine tarafların BA-BS formları ilgili vergi dairelerinden istenildiğinde davacının bu faturaları mal alış olarak itirazsız kabul ve beyan ettiğinin görüleceğini, davalının borcun 156,000,00 TL’lık kısmını kabul ettiğini 16/03/2020 tarihli ihtarıyla ikrar ettiğini, davalı hakkında Ankara 17.İcra Müdürlüğü’nün 2020/4059 sayılı dosyasında takip yaptıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek davalının takibe itirazının iptaline, takibin devamına ve en az %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi vermemiş, bilirkişi raporuna karşı sunduğu beyan dilekçesinde davanın haksız olduğunu belirterek reddini savunmuş ve en az %20 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince: Davanın cari hesaba ve faturaya dayalı yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, mahkemece taraf delilleri toplanarak tarafların bildirilen adreslerinde ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine karar verildiği, konusunda uzman mali müşavir bilirkişinin 02/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle, davacı tarafından Ankara 17.İcra Müdürlüğünün 2020/4059 sayılı dosyası ile, davalı aleyhine başlatılan 19.03.2020 tarihli icra takibindeki asıl alacak tutarı olan 190.633,55 TL’nin davacı kayıtlarında davalının borcu olarak kayıtlı olduğu, davalı defterlerinde, 19.03.2020 icra takip tarihi itibari ile davacının 67.633,33 TL alacaklı olarak kayıtlı olduğu, davacı tarafından düzenlenen 02.03.2020 tarihli … nolu 123.000,22 TL tutarlı faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, bu konudaki takdirin mahkemede olduğunun bildirildiğinin görüldüğü, davacının BS formunda 16 nolu sırada, davacının davalıya 2020 yılında 2 adet belge ile 275.112,00 TL bedelli KDV hariç fatura kestiği ve vergi dairesine bildirimin yapıldığının görüldüğü, davalının BA formunda 7 nolu sırada, davalının davacıdan 2020 yılında 1adet belge ile 170.875,00 TL KDV hariç fatura aldığı ve ilgili vergi dairesine bildirdiğinin görüldüğü, işin davacı tarafından süresinde bitirilmediğine dair dosya kapsamına davalı tarafından sunulmuş bir belge bulunmadığı, 23.08.2018 tarihli sözleşmenin 8.1.1 maddesine göre sözleşme konusu işin 25.09.2019 tarihinde bitirilmesi gerektiği, her ne kadar davalı tarafından davacının 09/03/2020 tarihli ihtarnamesine gönderilen 18/03/2020 tarihli cevabi ihtarnamede “sözleşme gereği müvekkil şirketinizin yükümlülüğü altındaki işler müvekkil şirketimiz tarafından tam ve eksiksiz olarak süresi içerisinde tamamlanmadığından müvekkilin zararı söz konusudur.” şeklinde belirtilmiş ise de yine aynı ihtarnamede davacı dilekçesi ekinde fotokopileri sunulan 156.000,00 TL toplamlı çeklere ilişkin “müvekkil tarafından … Şubesi … seri numaralı çekler ile tarafınıza ödeme yapılacağı belirtilmiş ise de söz konusu ödeme tarafınızca kabul edilmemiştir.” açıklamalarının yer aldığı, buna göre davalının davacıya ödeme yapmak istediği, bu çerçevede yapılan değerlendirmede davacı tarafından işin sözleşmeye uygun olarak bitirildiğinin kabulü gerektiği kanaatine varıldığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin bedelinin KDV dahil 100.000,00 TL + KDV hariç 190.000,00 TL olduğunun sabit olduğu, sözleşmeye göre bu kısım için KDV istenirse ekleneceğinin açık olduğu, sözleşmeye göre 100.000,00 + 190.000,00 = 290.000,00 TL olan işin bedelinin, davacı tarafından KDV’siz olan 190.000,00 TL’lik kısmın da faturalandırılması suretiyle işin bedelinin toplamda 324.633,55 TL olarak oluşturulduğu, davalının yaptığı ödeme toplamı 134.000,00 + ihtarda belirttiği ve davacıya vermek istediği çek tutarı 156.000,00 TL olmak üzere toplam 290.000,00 TL üzerinden davalının borcunu kabul ettiği ve bu toplamdan geriye kalan bakiye olan 67.633,35 TL ödemek istediği, sözleşmede yer alan KDV hariç 190.000,00 TL’lik kısım yönünden KDV’yi ödemek istemediği, uyuşmazlığın bu noktadan kaynaklandığının anlaşıldığı, davalının ticari defter ve kayıtlarını bu miktar üzerinden oluşturarak yine vergi dairesine bildirdiği, BA formunu da bu çerçevede oluşturduğunun değerlendirildiği, sonuç olarak taraflar arasında düzenlenen 23/08/2019 tarihli sözleşmenin 4.maddesinde yer alan sözleşmenin türü ve bedeli başlıklı 4.1.maddesi kapsamına göre tarafların anahtar teslimi götürü bedel sözleşmesinde işin tamamını “KDV’si dahil 100.000,00 TL ve istenildiği kadarının KDV’si ödenmek suretiyle 190.000,00 TL olmak üzere toplam 290.000,00 TL” olarak belirledikleri, sözleşme hükümlerinin taraflar yönünden bağlayıcı olduğu, davacının 190.000,00 TL’lik kısım yönünden KDV hesaplamak suretiyle düzenlediği faturadan davalının sorumlu olması gerektiği, buna göre takipte talep edilen bakiye 190.633,55 TL yönünden davacının yaptığı takibin yerinde olduğu, davacı tarafından tutulan kayıtların sözleşme hükümlerine uygun olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalının Ankara 17. İcra Müdürlüğünün 2020/4059 sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptali ile, takibin, 190.633,55 TL asıl alacak üzerinden aynen devamına, asıl alacağa (190.633,55 TL) takip tarihinden geçerli değişen oranlarda yıllık %13,75 avans faizi yürütülmesine, hükmolunan alacağın (190.633,55 TL) %20’si oranında takdir edilen icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:Dava dilekçesinin davalı şirketin eski ortağının KEP adresine tebliğ edildiğini, usulsüz tebligat nedeniyle savunma haklarının kısıtlandığını, icra takibine konu edilen faturanın müvekkiline tebliğ edilmediğini/tebliğ edildiğinin ispatlanmadığını, müvekkilinin ticari defterlerinde ve BA/BS formlarında yer almadığını, davacının haksız ve sözleşmeye aykırı biçimde yapmadığı işin bedeli olan 02.03.2020 tarihli 123.000,22 TL bedelli faturayı düzenleyerek müvekkili davalı hakkında icra takibi başlattığını, yapılan bilirkişi incelemesi ile 02.03.2020 tarihli faturanın müvekkilinin ticari defterlerine işlenmediği, BA/BS formlarında da yer almadığının ortaya çıktığını, davacının yapılan yargılama sırasında 02.03.2020 tarihli faturayı davalıya usulüne uygun tebliğ ettiğine dair bir delil de sunmadığını, davacının 25.02.2021 tarihli dilekçesi ile de 02.03.2020 tarihli faturanın e-fatura olduğunu, davalı firmaya sistem üzerinden gönderdiğini iddia ettiğini, fakat müvekkili davalı şirketin e-defter mükellefi olmadığını, dolayısıyla davalı şirkete sistem üzerinden gönderilebilecek fatura bulunmadığını, zira davalı şirketin faturanın düzenlendiği tarihte KEP adresinin dahi bulunmadığını, bu nedenle e-faturanın mükelleflerinin, KEP adresi bulunmayan tüzel kişilere kestiği faturaları mutlaka fiziki olarak veya e-posta ile göndermeleri gerektiğini, bu şekilde fatura kesilen mükelleflerin Ticaret Kanunu’nda yer alan itiraz haklarını kullanabileceklerini, davacı şirketin de kötüniyetli olarak, KEP adresi ve e-fatura mükellefi olmayan müvekkili şirkete e-fatura düzenlediğini, davalının KEP adresi olmadığı için bunu KEP üzerinden göndermediğini, faturayı fiziki veya e-posta aracılığıyla da iletmediğini, ortada mevzuata uygun kesilip tebliğ edilen bir fatura bulunmadığı için de tarafların BA/BS formlarına girmediğini, her iki tarafın ticari defterleri incelendiği bilirkişi raporunda davacı tarafından düzenlenen 02.03.2020 tarihli … nolu 123.000,22 TL tutarlı faturanın davalı defterinde kayıtlı olmadığı, bu konudaki takdirin mahkemenin uhdesinde olduğu tespitine rağmen, mahkemenin faturanın davalıya ulaştırıldığına ilişkin herhangi bir delil dosya içerisinde olmamasına, tarafların ticari defterlerinin birbiriyle uyumlu olmamasına, dava konusu faturanın BA/BS formlarında yer almamasına rağmen, sırf davacı defter ve kayıtlarına göre karar vermesinin hatalı olduğunu, mahkemenin eksik inceleme ile kararını oluşturduğunu, müvekkili davalının davacının 09.03.2020 tarihli ihtarnamesine verdiği 18.03.2020 tarihli ihtarnamesinde “Sözleşme gereği müvekkil şirketinizin yükümlülüğü altındaki işler müvekkil şirketiniz tarafından tam ve eksiksiz olarak süresi içerisinde tamamlanmadığından müvekkilimin zararı söz konusudur” denilmiş olmasına rağmen, mahkemenin tarafların ticari defter ve belgelerinin birbirini teyit etmemiş olmasına rağmen, sözleşme konusu işlerin davacı tarafından tam ve eksiksiz olarak tamamlanıp tamamlanmadığını denetlemediğini, keşif ve bilirkişi incelemesi yapmadığını, eksik inceleme ile hükmünü oluşturduğunu, mahkemenin davadan davalı tarafı tam ve eksiksiz olarak bilgilendirmediğini, müvekkilinin uhdesinde olmayan UETS hesabına tebligat yapılıp yargılamanın sonuçlandırıldığını, ardından da davalının ihtarnamesinde yer alan iddiasını tam ve eksiksiz olarak incelemediğini, bu durumun hukuki dinlenme hakkına aykırılık teşkil ettiğini, alacağın likit olmayıp alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiğini, mahkemenin davalıya tebliğ edilmeyen fatura nedeniyle %20 inkar tazminatına hükmetmesinin usul ve yasaya ayrıca aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında mermer işlerinin yapımını konu alan 23.08.2019 tarihli sözleşmenin imzalandığı ihtilafsız olup, sözleşmenin 4.maddesinde sözleşme bedelinin anahtar teslimi götürü bedel olduğu belirtilmiş ise de, bu bedelin 100.000,00 TL’na KDV eklenmeyeceği, bakiye 190.000,00 TL’sının ise “…istenildiği kadarının KDV’si ödenmek suretiyle…” denilerek iş bedelinin 290.000,00 TL olarak kararlaştırıldığı, ödemelere ilişkin 9.maddesinde ise KDV talep edilebilecek 190.000,00 TL bedel yönünden KDV miktarı belli olmadığından bu kısma ilişkin ödeme gösterilmeksizin 290.000,00 TL bedele yönelik ödeme aşamalarının gösterilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça sözleşme kapsamında 09.01.2020 tarihli KDV dahil 201.633,33 TL ve 02.03.2020 tarihli KDV dahil 123.000,22 TL bedelli faturaların kesildiği ve dava konusu takibin dayanağı yapıldığı görülmüş, taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde 02.03.2020 tarihli 123.000,22 TL miktarlı faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı anlaşılmış ise de, davacı tarafça dayanak her iki faturanın da davalıya e-fatura olarak kesildiği ve davalıya gönderildiği iddia edilmiş olup, mahkemesince davalı defterlerinde kayıtlı olmayan 123.000,22 TL bedelli 02.03.2020 tarihli faturanın davalıya tebliğ edildiği iddiasına ilişkin davacı delilleri toplanarak ve alınan bilirkişi raporuna karşı tarafların itiraz ve beyanları da değerlendirilmek üzere bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, esası incelenmeksizin mahkeme kararının HMK.’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,
2-Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25.03.2021 gün ve 2020/444 E., 2021/199 K. sayılı kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Davalı tarafça yatırılan 3.225,54 TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-Davalı tarafça ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak 08.03.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır