Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/616 E. 2021/903 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
..

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30.01.2019
NUMARASI :….
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 14.10.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 14.10.2021

Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; müvekkili ile davalı şirket ve davalı şirket yetkilisi olan diğer davalı arasında 31.10.2013 tarihli sözleşmeyle tel makaraları taşımak için konveyör imalinin kararlaştırıldığını, iş bedelinin ek sözleşmeyle 530.000 TL+KDV olarak belirlendiğini, işin 31.10.2014 tarihinde tamamlanması gerekirken bu tarihten 8 ay geçmiş olmasına rağmen bitirilemediğini, davalı şirkete ulaşılamadığından ….. sayılı dosyada tespit yaptırıldığını, eksikliğin 129.977 TL harcamayla giderilebileceğinin rapor edildiğini, sözleşme gereğince teminat olarak verilen senedin irat kaydedilmesi gerektiğini, müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirdiğini…. sayılı icra takibinin davalı borçluların itirazı üzerine durduğunu savunarak müvekkilinin davalılardan alacağının bulunduğunun tespitine, bu alacağın faiziyle tahsiline, davalılar tarafından müvekkiline verilen 06.04.2015 vade tarihli 113.750 T tutarlı senedin irat

kaydedilmesine ve senetten dolayı hukuki işlem yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili özetle; davanın….. sayılı icra takibinin dayanağı olan 113.750 TL bedelli senede istinaden açıldığını, takibe süresinde itiraz edildiğini, davanın icra takibiyle mükerrer olduğunu, dava açmakta hukuki yarar bulunmadığını, 31.10.2013 tarihli sözleşmenin akdedildiğini, sözleşmenin 6. maddesinde 113.750 TL tutarlı teminat senedi verilmesinin kararlaştırıldığını, müvekkili …’nin teminat senedini hem müvekkili şirketin yetkilisi hem de aval veren sıfatıyla imzaladığını, banka teminat mektubu getirilmesi halinde teminat senedinin iadesinin öngörüldüğünü, müvekkili şirket tarafından 300.000 TL tutarlı teminat mektubu verildiğini ancak teminat senedinin iade edilmediğini, teminat senedinin ödeme tarihi doldurulmak suretiyle…. sayılı dosyada takibe konulduğunu, sözleşmeye konu işin tamamlandığını, davacıya teslim edildiğini, 530.000 TL tutarlı faturanın davacıya gönderildiğini, davacının faturaya itiraz etmediğini, 21.05.2014 tarihli e-postada sistemin çalışmakta olduğunun bildirildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince özetle; davacı ile davalı şirket arasında tel makaraları taşımak için konveyör yapımına ilişkin 31.10.2013 tarihli sözleşmenin imzalandığı, sözleşme bedelinin revize edilerek 530.000 TL+KDV olarak belirlendiği, sözleşmenin 4. maddesi gereğince davalının 31.10.2013 tanzim tarihli 113.750 TL bedelli senedi davacıya verdiği ve davacıdan bu miktarda avans aldığı, davalının 19.12.2013 tarihli 300.000 TL bedelli teminat mektubunu davacıya teslim ettiği, sözleşme bedelinin %70’i oranında olmakla teminat mektubu verilmesi halinde teminat senedinin iadesinin kararlaştırıldığı, davalının verdiği teminat mektubunun sözleşme bedeli itibariyle 71.000 TL eksik olduğu, davalının 13.05.2014 tarihli 530.000 TL tutarlı fatura düzenlediği, davacının faturayı ticari defterine kaydettiği, fatura bedelini davalıya ödediği, Mayıs 2014- Aralık 2014 döneminde konveyörde arıza ve deformasyonlar meydana geldiği, çok sayıda e-posta gönderildiği, garanti kapsamında arızaların giderilmesinin talep edildiği, davalı şirketin bu talepleri karşılamadığı, 22.01.2015/2311 yevmiye numaralı ihtarname ile eksikliklerin tamamlanması, aksi halde üçüncü kişiye yaptırılacağının ihtar edildiği, konveyör hattının gizli ayıplı olduğu, arıza ve hasarların kullanımdan değil imalat hatalarından kaynaklandığı, davacının yaptığı masrafları talep edebileceği, KDV dahil 150.273 TL masraf yaptığı,113.750 TL’nin tahsilini talep ettiği, davalı şirketin yüklenici olması, davalı …’nin ise teminat senedini avalist sıfatıyla imzalamış olması sebebiyle bu miktarın ödenmesinden sorumlu olduğu gerekçesiyle “Davacının, davasının KABULÜ ile, 30/10/2013 tarihli sözleşme ve davalılar tarafından verilen teminat senedi nedeniyle davacının talebi ile bağlı kalınarak 113.750,00-TL alacaklı olduğunun tespitine ve 113.750,00-TL’nin temerrüt tarihi olan 04/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, Bu amaçla davalı … San. Tic. Ltd. Şti.’nin keşide ettiği, davalı …’ın aval verdiği 31/10/2013 tanzim tarihli, 06/04/2015 vade tarihli, 113.750,00-TL bedelli senedin 31/10/2013 tarihli sözleşmenin 6. maddesi gereğince 113.750,00-TL alacağına mahsuben davacı tarafından irat olarak kaydedilmesine ve bu senetten dolayı hukuki işlem yapabilmesine” karar vermiştir.
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava ve …. esas sayılı icra takibi aynı alacakla ilgili olmakla davanın mükerrer olduğu, icra takibinin itiraz üzerine durduğu, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı, sözleşmede teminat mektubu verildiğinde teminat senedinin iadesi kararlaştırıldığı ve teminat mektubu verilmiş olduğu halde senedin iade edilmediği, senedin bilahare … sayılı dosyada takibe konulduğu, işin tamamlanarak teslim edildiği, 13.05.2015 tarihli 530.000 TL tutarlı faturaya davacı tarafça itiraz edilmediği, davacı yetkililerinin gönderdikleri e-postalarla sistemin çalıştığını belirttikleri, bilirkişilerin davacının belirlenen ayıpları gidermek için yaptığı gerçek masrafları talep edebileceğini mütala ettikleri, bu itibarla eksik işlerin davacı tarafça yaptırılarak faturalandırılması ve müvekkilinden talep edilmesi gerektiği, fatura ibraz edilmediği, zararın gerçek olmadığı, teminat senedi aslının ibraz edilmediği, avalin geçerli olup olmadığı belirlenmeden davalı …’nin sorumluluğuna gidildiği, davalı …’nin sözleşmede şahsi imzasının bulunmadığı nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talepli olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda davacı işsahibi, davalı şirket yüklenici olup tarafların konveyör hattı imaline ilişkin 31.10.2013 tarihli eser sözleşmesini akdettikleri, iş bedeli 455.000 TL+KDV olarak belirlenmişken revize edilerek 530.000 TL+KDV’ye artırıldığı, davacının iş bedelinin tamamını ödemiş olduğu çekişmesizdir. Sözleşmede iş bedelinin 113.750 TL’sine tekabül eden tutarın sözleşmenin imzalanması ve avans teminat senedinin verilmesini müteakip 10 gün içerisinde avans olarak yükleniciye ödeneceği (6/a), ikinci avans ödemesi yapılmadan önce yüklenicinin belirtilen tutarda teminat mektubu getirmesi koşulu ile teminat senedinin iade edileceğinin kararlaştırıldığı (6/b), davacı yüklenici tarafından 06.04.2015 vade tarihli ve 113.750 TL bedelli bono senedini düzenlendiği, davalı şirketin yetkilisi olan davalı …’nin bono ön yüzüne ‘avalimdir’ yazarak senedi imzaladığı, senedin davacıya verildiği, delil tespit raporu ve keşfe katılan bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen rapora göre imal edilip 17.05.2014 tarihinden teslim edilen konveyör hattının gizli ayıplı olduğu ve 150.273 TL masrafla ayıbın giderilebileceği, yüklenici tarafından kesin kabul tutanağından itibaren 2 yıl garanti verildiği, ancak kesin kabul tutanağı düzenlenmediği anlaşılmaktadır. İş bedelinin tamamını tahsil etmiş olan davalı şirket yaptığı imalattaki ayıbın gideriminden sorumlu olduğundan mahkemece 113.750 TL’nin davalı şirketten tahsiline karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak sözleşme davacı ile davalı şirket arasında imzalanmış olup davalı …’nin sözleşme kapsamında davalı şirketle birlikte sorumlu olacağına ilişkin ayrıca bir düzenleme ve kabul bulunmadığı gibi davaya konu 06.04.2015 vade tarihli ve 113.750 TL bedelli bono senedi ilk avans ödemesinin teminatı olarak düzenlenmiş ve davalı … senedi avalist sıfatıyla imzalamış ise de; ilk avans ödemesinin teminatı olan bu senedin ikinci avans ödemesi yapılmadan önce yüklenici tarafından belirtilen tutarda teminat mektubu getirmesi koşulu ile iade edilmesinin kararlaştırıldığı ve davalı şirket tarafından yapılan imalat bedelinin ilk avans ödemesinden fazla olduğu, senedin sözleşme kapsamındaki ayıplı imalat bakımından teminat niteliği bulunmadığı, teminat mektubunun da davacıya teslim edilmiş olduğu hususları gözetildiğinde sözleşmelerin nispiliği ilkesi ve teminat senedine ilişkin yukarıdaki açıklamalar ışığında davalı … hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekirken hatalı değerlendirmeyle yazılı şekilde hakkındaki davanın kabulüne karar verilmesi, yine teminat senedine ilişkin tespitler gereğince davalı şirketin de teminat senedi nedeniyle sorumlu tutulması doğru olmadığından davalılar vekilinin istinaf başvurusunun bu nedenlere kabulüyle, mahkeme kararının HMK 353/1.b.2 madde gereğince kaldırılmasına, davalı … hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı şirket hakkındaki davanın kabulüyle 113.750 TL’nin tahsiline ilişkin yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,
2-) Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30.01.2019 tarih ve …. sayılı kararının HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına,
3-) Davalı … hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine,
4-) Davalı … Şirketi hakkındaki davanın kabulüne,
113.750 TL’nin 04.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 7.770,26 TL karar ve ilâm harcından davacı tarafça ikmal edilmiş 1.942,57 TL harcın indirilmesiyle bakiye 5.827,69 TL harcın davalı … Şirketi’nden alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-) Davacı tarafından yatırılmış olan 27,70 TL başvurma harcı ile 1.942,57 TL peşin harcın davalı … Şirketin’den alınarak davacıya verilmesine,
7-) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 14.756,25 TL vekalet ücretinin davalı … Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine,
😎 Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
9-) Münhasıran davalı … için yapılanlar hariç olmak üzere davacı tarafından yapılan posta , talimat, keşif giderleri ve bilirkişi ücretleri toplamı 3.267,90 TL ile delil tespit masrafı 652,90 TL olmak üzere toplam 3.920, 80 TL yargılama giderinin davalı … Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine,
10-) Davalı davalı … Şirketi’nden tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
11-) Davalı … tarafından yapılan 1.430 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-) 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince, taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran ilgili tarafa iadesine,
İstinaf incelemesi yönünden;
13-) Davalılar tarafından yatırılan (1457+486)= 1.943 TL istinaf karar harcının talep halinde davalılara iadesine,
14-) İstinaf başvurusu nedeniyle davalılar tarafından yapılan 121,30 TL istinaf başvurma harcı ve 42 TL dosya gönderme masrafı olmak üzere toplam 163,30 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361.maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 14.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.