Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/602 E. 2023/240 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/602 – Karar No:2023/240

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/602
KARAR NO : 2023/240

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/02/2021
NUMARASI : 2018/872 E-2021/96 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 28/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/02/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili ile katılma yoluyla davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; davalı şirket ile…. 1. Etap inşaatına ilişkin 24/07/2017 tarihli taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşme gereği tüm edimlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, bu kapsamda mal teslimiyle birlikte montajının tamamlandığını, buna ilişkin teslim tutanaklarının mevcut olduğunu, 2017 yılı Aralık ayı itibariyle kesilmesi gereken faturanın hak edişlerinin davalı tarafından kasıtlı olarak onaylanmadığından sürekli ertelendiğini, sonrasında kesilen faturaların da iade edildiğini, son olarak düzenlenen 17/04/2018 tarihli faturanın 30/04/2018 tarihli iade faturası ile iade edildiğini, bu süreçte davalı tarafından müvekkili şirket hakedişinden 65,28 TL yemek kesintisi ve 1.180,00 TL nefaset kesintisi yapılacağı ve yansıtılacağının belirtildiğini ancak hiçbir maddi ve akdi dayanağı bulunmayan bu hususların müvekkili tarafından kabul edilmediğini, davacı şirketin ana ediminin istenilen süre içinde, 2017 yılı Kasım ayında tamamlanarak şantiye yetkililerine teslim edildiğini, üniversite teknik ekiplerinin de zaman zaman sahaya gelerek kontrol gerçekleştirdiğini ve hiçbir olumsuz bildirimde bulunmadıklarını, nitekim bu zamana kadar hiçbir akde aykırılığın da bildirilmediğini, alacağın tahsili için Ankara 2. İcra Müdürlüğü’nün 2018/11651 esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, ancak davalının haksız itirazıyla takibin durduğunu belirterek davalının icra takibine yaptığı itirazının iptaline, takibin devamına, takip alacağının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; taraflar arasında 24/07/2017 tarihli Taşeron Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeyle davacının, müvekkili şirketin yükümlülüğündeki … l. Etap İşinde “karo halı ve montaj” işini üstlendiğini, buna göre, davacı şirketin toplam 1.714 metrekare halıyı teslim ettiğini, karşılığında 17/11/2017 tarihli 145,831,57 TL, 21/12/2017 tarihli 4.565,05 TL’lik fatura bedellerinin davacıya ödendiğini, devamla sözleşmeye uygun olarak davacının talep ettiği 17/04/2018 tarihli 1.269,84 TL bedelli faturayla, halının nakliyesini içeren fatura bedelinin davacıya ödendiğini, bu konularda herhangi bir niza bulunmadığını, davacının takip ve dava konusu ettiği faturanın ise, halının montajına dair işçilik faturası olduğunu, sözleşmenin 5.maddesine göre davacının yapacağı montajın halının metrekaresi kadar olmadığını, burada yapılacak işçiliğin uygulama sırasında ortaya çıkacağını, teslim edilen halının metrekaresinin olası fireler düşünülerek, fiili ihtiyacın üzerinde olduğu, davacının talep edebileceği işçilik ücretinin yapılacak fiili uygulamanın metrekaresi kadar olacağını, davacının 1.455,51 metrekare işçilik yaptığını, nitekim müvekkil şirketin de bu metraj üzerinden işveren … A.Ş.’den hak ediş aldığını, davacının ise toplam 1.523,47 metrekare üzerinden işçilik talep ettiğini, faturanın bu nedenle kabul edilmediğini, keza yapılacak kesin hesapta davacı alacağını oluşturacak işçilik bedelinin karşısında, sözleşmeye göre davacı işçilerinin şantiyede yediği yemeklerin bedelleri ile işverenin, yüklenici konumunda olan müvekkili şirketten, davacının taşeron sözleşmesi ile üstlendiği işlere ilişkin eksik ve ayıplı imalat nedeniyle yapacağı kesinti ya da uygulayacağı cezaların bedellerinden oluşacak müvekkil alacağının olacağını, nitekim işveren tarafından, davacı yükümlülüğündeki işler nedeniyle müvekkil şirketten 1.000,00 TL nefaset kesintisi yapıldığını, buna göre müvekkili şirketin 1.000,00 TL + %18 KDV tutarında davacıdan alacağı olduğunu, ayrıca faturada döviz kurunun malzemeye dair son fatura tarihi üzerinden hesaplanması gerekirken davacının işçilik faturası tarihine göre kuru hesapladığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; taraflar arasında … 1. Etap inşaatına ilişkin 24/07/2017 tarihli taşeron sözleşmesi akdedildiğine ilişkin ihtilaf bulunmadığı, uyuşmazlığın, taraflar arasında imzalanan eser sözleşmesi uyarınca davacının işçilik bedelini hak edip etmediği ile ödeme yapılıp yapılmadığı, davacının işin bedelinin tahsili amacıyla başlattığı icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ve icra inkar koşullarının oluşup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin konusu … yeni kampüs binaları I. Etap inşaatı ince işler yapım işine ait Karo Halı temin ve montajı işlerinin, yemek vs. genel giderler dahil olmak üzere yapılmasından ibaret olduğu, davacı/ taşeron tarafından düzenlenen fatura içeriği toplam 1659 metrekare halı malzeme faturası olduğu, 1659 metrekare halı malzeme bedeli, fireler ve yedek metrekarelerle birlikte talimat mahkemesince alınan rapor ve mahkemece alınan rapor ve taraflar arasında imzalanan sözleşmenin incelenmesinde; davacı yüklenici tarafından yapılan işin sözleşme ve eklerine uygun yapıldığı, taşeron … firmasının … firmasından işçilik bedeli olarak isteyebileceği miktarın 1455,51 metrekare olduğu ve bu miktar üzerinden hesaplama yapılması gerektiği, buna göre; KDV İşçilik Hizmet Tutarının1455,51 m2 x l,7 Euro 2474,37 Euro %18 445.39 Euro 2919,76 Euro olup, faturada kesim tarihindeki Euro değerinin geçerli olduğu, 25/09/2017 itibari tarihli geçici kabul eksiklikleri tutanağında 165. sırada/genel tüm katlar/ karo ve serme halı kaplaması için noksan ve kusurlu işler için takdir edilen nefaset kesintisi 1.000,00 TL’nin de taşeron alacağından kesilmesi gerektiği, davacının 13.404,91 TL fatura alacağından, nefaset bedeli ile KDV’si olan 1.180,00 TL bedeli düşüldüğünde, davacının cari hesap alacağının 12.224,91 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalının Ankara 2. İcra Müdürlüğü’nün 2018/11651 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 12.224,91 TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9,75 ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, takibe konu alacak likit olmadığı ve yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatının ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf başvurusunda; davacının takip ve dava konusu ettiği faturanın halının montajına dair işçilik faturası olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin 5.maddesinde de öngörüldüğü üzere, davacının yapacağı montajın, halının m²’si kadar olmadığını, yapılacak işçiliğin uygulama sırasında ortaya çıkacağını, teslim edilen halının m²’sinin olası firelerinden düşünülerek, fiili ihtiyacın üzerinde olduğunu, davacının talep edebileceği işçilik ücretinin yapılacak fiili uygulamanın m²’si kadar olacağının tartışmasız olduğunu, mahkemece fiilen yapılan uygula miktarının m²’si kadar hesaplama yapılması gerektiğinin tespit edildiğini, davacı şirketin 1.455,51m² işçilik yaptığını, mahkeme kararı ile de davacı faturasının bu miktar üzerinden düzenlenmesi gerektiğinin tespit edildiğini, ancak mahkemece döviz kurunun hesaplanacağı tarihe ilişkin değerlendirmenin doğru olmadığını, zira döviz kurunun davacı kayıtlarındaki son malzeme faturası tarihinin esas alınarak hesaplanması gerektiğini, davacı defterlerinin incelenmesinde son malzeme faturasının tarihine ilişkin bir belirleme yapılmadığının hükme esas olan bilirkişi raporunda ifade edilerek kur için geçici kabulün yapılmasından sonraki bir tarih olan 17/11/2017 tarihinin kabul edilmesinin doğru olmadığını, zira geçici kabulün yapılmasının işin yapılmış olması anlamına geldiğini, kurun hesaplanma tarihinin geçici kabulden önceki bir tarih olması gerektiğini, dava dışı idare kayıtlarının tetkiki ile müvekkiline yapılan halı malzeme ve montaj ödemesinin ödeme tarihinin kura esas kabul edilmesinin hakkaniyete uygun olacağını, bilirkişi kurulunun kur hesabının davacı talebini dahi aştığını, bu nedenle de hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, mahkemece davacı alacağından hak ve nefaset kesintisinin yapılması gerektiğinin haklı ve yerinde olduğunun kabul edildiğini, ancak davacı işçilerinin şantiyede yediği yemeğin bedelinin davacı alacağından mahsubu gerekirken, ilk derece mahkemesi kararında bu konuda değerlendirme yapılmadığını ve bu yönüyle hükmün eksik incelemeye dayalı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle, itirazın iptali davasına konu icra takibinde, davacı takip alacaklısının faiz talebi, takip tarihinden itibaren asıl alacağa %9,75 faiz uygulanması şeklinde olduğunu ve faiz talebi %9,75 olarak sınırlandırıldığını, takip talebinde faizin türü belirtilmediğinden talep edilen faizin ancak yasal faiz olacağını, ancak mahkemece talebin aşılarak takip tarihinden itibaren %9,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına karar verildiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili katılma yoluyla istinaf başvurusunda; mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, zira alacağın tek bir faturaya dayandığını, miktarın likit ve davalının itirazının da haksız olduğunu, davanın konusunun 13.805,14 TL tutarındaki fatura olduğunu, davalının bu faturadan 1.000,00 TL + KDV nefaset yapılması gerektiğini iddia ettiğini ve mahkemece bu hususun kabul edildiğini, nefaset kesintisi yapılması iddiası asıl işverenin davalıya bildirdiği rakamlara dayandığını, dolayısıyla bu miktarı davalının bildiğini, nitekim mahkemeye sunanın da bizzat davalı olduğunu, bu durumda nefaset kesintisi haricinde kalan ve mahkemece hükmedilen miktara itiraz edilmesinin dayanaktan yoksun olduğunu, davalının ödenecek miktarı bildiğini ve alacağın tahsilini geciktirmek için icra takibine itiraz ettiğini, bu nedenle mahkemece icra inkar tazminatının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme kararında 1.000,00 TL + KDV nefaset kesintisinin kabulünün gerektiğini, oysaki müvekkili şirkete bu kesinti ile ilgili hiçbir iade faturası tebliğ edilmediğini, kesintiye ilişkin bir bildirim yapılmadığını, eksik veya hatalı işin neye ilişkin olduğunun iletilmediğini, müvekkilinin tarafı olmadığı bir ilişki nedeniyle müvekkilinden kesinti yapılmasının mümkün olmadığını, zira davalı tarafından sunulan deliller arasında bu hususta hiçbir ihtarın bulunmadığını, ayıp ihbarının yapılmadığının sabit olduğunu ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, nefaset kesintisinin açık ayıp niteliğindeki işçilik kusurlarına dayalı olduğunu ve eser kabulü ile birlikte açık ayıplara ilişkin talep hakkının düşmüş olduğunu, bu nedenle davalının bu yöndeki iddiasının maddi ve hukuki dayanağının bulunmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak, davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili ile katılma yoluyla davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Dairemizin 02/06/2021 tarih ve 2021/495 Esas- 2021/538 Karar sayılı geri çevirme kararı gereğince mahkemece eksiklik ikmal edilerek, dosyanın esası incelenmek üzere Dairemize gönderilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle tarafların tacir olup , akdi ilişkinin ticari nitelikte olduğu, davacının istediği faiz oranına göre davalının takipten itibaren asıl alacağa işleyecek temerrüt faizi oranının avans faizi oranı olduğu anlaşılmakla, davalı vekili ile katılma yoluyla davacı vekilinin istinaf başvurularının HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekili ile katılma yoluyla davacı vekilinin istinaf başvurularının HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcının peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 835,08 TL istinaf karar harcının peşin alınan 210,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 625,08‬ TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle taraflarca yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçları ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır