Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/58 E. 2022/1117 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/58 – Karar No:2022/1117
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/58
KARAR NO : 2022/1117

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/11/2020
NUMARASI : 2018/792 E-2020/573 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ :08.11.2022
KARAR YAZIM TARİHİ :09.11.2022
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili: Taraflar arasında düzenlenen iki adet taşeronluk sözleşmesi gereğince müvekkili şirket tarafından davalıların asıl yüklenici olduğu dava dışı … Lise inşaatı ile … Meslek Lisesi inşaatlarının götürü bedel ve anahtar teslimi usulü ile yapılarak inşaatların eksiksiz olarak tamamlanıp idareye teslim edildiğini, 16/09/2016 tarihinde her iki işin de idarece geçici kabulünün yapıldığını, davalı ortak girişim tarafından her iki inşaata ait toplam 2.415.291,99 TL hakediş ve teminat bedeli ödenmediğini, idare ile asıl yüklenici davalı taraf arasında müvekkilinden kaynaklanmayan ihtilaflar nedeniyle inşaatların kesin kabulü henüz yapılmamış ise de, yetkililer tarafından inşaatların kesin kabulün sonuçlarını doğuran mukayeseli keşif raporları düzenlendiğini, düzenlenen raporda işin eksiksiz ve hatta yaklaşık 50.000,00 TL fazla alacak bedeli ile teslim edildiğinin açıklığa kavuştuğunu, sözleşmeler gereğince, yapılan inşaatlarla ilgili hakedişler düzenlenip idareye tesliminden sonra idarece asıl yükleniciye hakediş ödemeleri yapılmasından itibaren on gün içerisinde müvekkili şirketin hakediş alacaklarının ödenmesi gerekirken; müvekkilinin ticari defter kayıtları ile taraflar arasındaki cari hesap kayıtlarına göre müvekkilinin … Lise inşaatından 124.926,23 TL cari hesap alacağı ve 303.718,96 TL teminatta tutulan alacağı olmak üzere toplam 428.645,19 TL alacağı ile, …Lise inşaatından 1.410.999,34 TL cari hesap alacağı ve 575.647,46 TL teminatta tutulan alacağı olmak üzere toplam 1.986.646,80 TL alacağının ödenmediğini, her iki lise inşaatı yönünden müvekkilinin ödenmeyen toplam alacağının 2.415.291,99 TL olduğunu, davalılara ödeme için yazılı ve sözlü yapılan başvuruların da sonuçsuz kaldığını, belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile iki adet lise inşaatı sözleşmesinden doğan toplam 2.415.291,99 TL alacağın müvekkiline ödenmesi gereken tarihten itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili: Adi ortaklığın davada taraf olması hukuken imkansız olup taraf ehliyeti olmayan ortaklık adına dava açılmasının mümkün olmadığını, dava dilekçesinde ileri sürülen taleplerin zamanaşımına uğradığını,… Proje Koordinasyon Birimi tarafından ihalesi yapılan işler kapsamında kalan…Lisesi (Yapım 01), … Meslek Lisesi (Yapım 04) işlerinin götürü bedel fiyatlarla ve alt yüklenici sıfatı ile davacıya devredildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin doğal sonucu olarak cari hesap ilişkisinin de kurulduğunu, davacının müvekkili şirkete yapmış olduğu işlere karşılık hakediş raporu düzenleyip fatura tanzim ettiğini ve bu doğrultuda davacıya yapmış olduğu imalatlara karşılık bir kısmı banka aracılığı ile bir kısmı da çekle olmak üzere ödemelerin yapıldığını, bu nedenle davacının hakediş raporları ve faturalar dışında fazla imalat gerçekleştirdiğini ispatlaması gerektiğini, karşılıklı borçları kapsayan bir sözleşmenin yerine getirilmesini isteyen tarafın, sözleşmenin gereklerine veya niteliğine göre bir süreden yararlanma hakkı olmadıkça, kendi borcunu ödemiş veya ödemeyi önermiş olması gerektiğini, davacının yüklenimini taahhüt ettiği…Lisesi ile ilgili olarak Adalar Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/83 E.sayılı dosyalı ile yapıda projeye aykırılık tespit edildiği gerekçesi ile adi ortaklık yetkili proje müdürü ve davacı yetkilisi hakkında 2863 S.Y.’nın 65/1, TCK’nın 53/1 maddeleri ile Adalar Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/83 E. Sayılı dosyasında açılan kamu davasının yargılamasının devam ettiğini, yapıda projeye aykırılık tespit edilmesi durumunda davacı tarafından sözleşme ve projeye göre eksiksiz olarak teslim edildiği iddia edilen eserin yıkılıp yeniden yapılmasının gündeme geleceğini ki bu durumda adi ortaklığın da telafisi imkansız mahiyette zarara uğrayacağını, davacı tarafça imzalanan sözleşmeler nedeni ile borç bulunmadığına dair evraklar müvekkiline teslim edilmediğinden davacının teminatının iadesinin gerçekleştirilmediğini, imzalanan sözleşmelerin ilgili maddelerinde taşerondan teminat kesintisi yapılacağı ve bu teminat kesintisinin hangi esaslar dahilinde iade edileceğinin açıkça belirtildiğini, adi ortaklığı oluşturan müvekkili şirketlerin iş bu sözleşme nedeni ile gerek resmi gerekse de davacının çalıştırdığı işçilere karşı davacı ile birlikte müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davacı tarafça SGK’dan bu işle ilgili olarak ilişiksiz belgesi alınarak müvekkiline sunulmadığı gibi bahse konu işte çalışan işçilerin İş Kanunu kapsamında tüm alacaklarının ödendiğine dair belgelerin de müvekkiline ibraz edilmediğini, yapılan teminat kesintilerinin muaccel hale gelebilmesi için bu belgelerin ibrazı gerektiğini, bunların yanı sıra davacının, işin süresi boyunca gerek işçilerinin gerekse de 3. şahısların uğrayacağı zararlardan kendisinin bizzat sorumlu olduğunu açıkça kabul ve taahhüt ettiğini, davacı şirketin çalışanı …’in sözleşme konusu işte çalışırken geçirmiş olduğu iş kazası nedeni ile açtığı maddi ve manevi tazminat talepli davanın İstanbul Anadolu 22. İş Mahkemesinin 2015/259 E. sayılı ve bu kaza nedeni ile SGK tarafından açılan kurum zararının giderilmesi amaçlı rücuen tazminat talepli davanın İstanbul Anadolu 29. İş Mahkemesinin 2017/1363 E sayılı dosyası ile halen derdest olup iş bu davalar neticesinde hükmedilecek tutarlar nedeni ile adi ortaklığı oluşturan müvekkil şirketler davacı ile müşterek ve müteselsilen sorumlu olacağından bu aşamada teminat iadesi yapılmasının söz konusu olmadığını, adi ortaklığı oluşturan müvekkili şirketlerin Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/559 E. sayılı dosyası ile konkordato başvurusunda bulunduklarını, bu başvurunun sebebinin dava dilekçesinde beyan edildiği gibi kötü niyetli ve alacaklının alacağına kavuşmasını önleme amaçlı olmayıp yaşanan ekonomik krizden kaynaklandığını, davacı ile yapılan sözleşmelerin 22. ve 25. maddesi uyarınca ortaya çıkacak uyuşmazlıklarda yalnızca müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtlarının kesin delil olarak kullanılabileceğini, söz konusu delil sözleşmesi hükmü gereğince davacının dayandığı delillerin mahkemece değerlendirilmemesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince: Davanın, taraflar arasında imzalanan …….Lise inşaatı ile … Meslek Lisesi inşaatlarına ilişkin taşeronluk sözleşmesi gereği davacının bakiye alacağının bulunduğu iddiasıyla, bu alacağın davalılardan tahsili istemine ilişkin olduğu, davada uyuşmazlığın işlerin tamamlanıp tamamlanmadığı, her iki sözleşme kapsamında davacının davalılardan ödenenler dışında bakiye alacağının olup olmadığı hususlarında toplandığı, dosyaya sunulan belgeler itibariyle…Lisesi inşaatı işine ilişkin kesin kabul belgesine göre bu inşaatın 06/04/2014 tarihinde geçici kabulü, 06/09/2016 tarihinde kesin kabulünün yapıldığı, … Meslek Lisesi inşaat işinin geçici kabulünün 29/06/2016 tarihinde, kesin kabulünün 16/11/2018 tarihinde yapıldığı, davacının incelenen ticari defterlerinde davalıdan…Lise inşaatı işinde 31/09/2018 dönem sonu itibariyle davalıdan alacağının 428.645,19 TL olarak kayıtlı olduğu, davalı taraf defterlerinde davacıya 179.701,53 TL bakiye borç kaydının bulunduğu, … Meslek Lisesi inşaatı işiyle ilgili olarak, davacı defterlerinde 31/12/2018 dönem sonu itibariyle 1.986.646,80 TL alacaklı olduğunun, davalı defterlerinde davacıya cari hesaptan 383.632,27 TL, teminat kesintisinden 531.937,97 TL olmak üzere toplam 915.570,24 TL borçlu olduğunun kayıtlı olduğunun anlaşıldığı, mahkemece yapılan inceleme, sunulan hakediş raporları, geçici ve kesin kabul belgeleri, ana işveren… Koordinasyon Biriminden gönderilen tüm kayıtlar içeriği ve bilirkişi incelemesi sonucunda yapılan değerlendirmelerde, her iki tarafın ticari defter ve kayıtları ve sunulan ödeme makbuzlarının dikkate alınarak yapılan incelemenin yerinde olduğu, salt davalı defterlerine göre sonuca gidilemeyeceği, davalı defterleri dışında sunulan tüm ödeme makbuzları ve davalı defterleri dışında belge örneklerinin bulunduğu, tüm bunların değerlendirilmesi sonucu davacının davalıdan…Lise işinden bakiye alacağının 256.143,53 TL, … Meslek Lisesi inşaatı işinden 1.392.516,67 TL olduğu, … Lisesi İnşaatı işi ile ilgili sözleşmede davalılardan… … Ltd. Şti. adı yer alıyorsa da dosya kapsamı itibariyle her iki ortağın birlikte işlem yaptıkları, ihaleye birlikte girildiği, ticari defterlerde de kayıtların buna göre olduğu, Adalar Asliye Ceza Mahkemesi dava sonucunun beklenilmesinin işbu davanın içeriği itibariyle sonuca etkili olamayacağı, tacir olan tarafların ticari defter kayıtları, sözleşme ve ödeme belgeleri de nazara alınarak değerlendirme yapıldığı, işçilik alacakları ile ilgili sunulan belgeler kapsamında rapordaki belirlemelerin yerinde olduğu, açılacak olan davaların sonucunun beklenilmesinin dosya kapsamı itibariyle sonuca etkili olamayacağı 256.143,53 TL ve 1.392.516,67 olmak üzere toplam 1.648.660,20 TL üzerinden davanın kısmen kabulü, dava tarihi öncesi itibariyle temerrüt oluşmadığından dava tarihinden itibaren alacağa avans faizi işletilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 1.648.660,20 TL’nin 05/11/2018 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Mahkemenin karar gerekçesinde, salt davalı defterlerine göre sonuca gidilemeyeceği, davalı defterleri dışında sunulan tüm ödeme makbuzları ve davalı defterleri dışında belge örneklerinin bulunduğu ve tüm bunların değerlendirmesi sonucu davacının 1.648.660,20 TL alacağına hükmedildiğinin açıklandığını, ancak yargılama sırasında toplanan deliller ile gerekçe arasında maddi çelişki oluştuğunu, davalı şirketlerin ödeme savunmasında bulunduğunu ve savunmanın ispatlanamadığını, tüm bilirkişi raporları ve incelemeler sonucunda toplam ödeme miktarının hakediş miktarlarından dava değerince eksik olduğunun kayda geçtiğini, buna göre davanın tümden kabulüne karar vermek gerekirken kısmen kabul kararı verilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında davalı tarafın defterlerinde kayıtlı olan ancak müvekkili şirket defterlerinde kayıtlı olmayan ceza kesintisi bedeli (485.568,00 TL) konusunda takdirin mahkemeye bırakılmış olmasına karşın, gerekçeli kararda ceza kesintisi ile ilgili değerlendirme bulunmadığını, yargılamadaki beyan ve taleplerinde ceza kesintisini müvekkili şirkete yansıtamayacağını talep ettiklerini, ancak taleplerinin gerekçeli kararda karşılanmadığını, ceza kesintisinin müvekkili şirkete yansıtılamayacağı göz önünde bulundurulduğunda ve en azından ceza kesintisinden kaynaklı alacakların kısmen kabul miktarına eklendiğinde 1.648.660,20 TL + 485.568,00 TL = 2.134.228,20 TL üzerinden davanın kısmen kabulü gerektiğini, yine 31.12.2019 tarihli dilekçelerinde belirttikleri gibi toplam 300.000,00 TL tutarlı iki adet çek iade belgesine göre de … işinden olan alacaklarına eklenmesi gereken tutarın eklenmediğini, bu hususun gerekçeli kararda değerlendirilmediğini, mahkemenin dava konusu uyuşmazlığı çözmek için kullandığı yöntem isabetli olmakla birlikte tatbikinde ve davanın kabul miktarında hataya düşüldüğünü, bilirkişi raporlarında mahkemenin takdirine bırakılan hususların ve tutarların değerlendirme dışı bırakıldığını ve seçenekli hazırlanan sonuç kanaatleri tercih edilmek üzere davanın kısmen kabulü yoluna gidildiğini, bu nedenle özellikle 485.568,00 TL ceza kesintisi ve müvekkiline yansıtılamayacağını ileri sürdükleri 115.959,50 TL tutarlı teknik personel giderleri kesintisini kabul etmediklerini ve seçenekli hazırlanan raporlarda da bu hususların mahkemenin takdirine bırakıldığını, ancak davanın kısmen kabul edildiğini, reddolunan hususların gerekçeli kararda değerlendirilmediğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın 2.415.291,99 TL üzerinden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında, …….Lise inşaatı ile … Meslek Lisesi inşaatlarının yapımını konu alan iki ayrı eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu ihtilafsızdır.
Bu sözleşmelere ilişkin dava dışı idare ile davalı şirketlerin oluşturduğu ortaklık arasında akdedilen sözleşmeler gereğince her iki işin geçici ve kesin kabullerinin yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bu kapsamda mahkemece her iki iş yönünden davalı yükleniciler ile dava dışı idare arasında yapılan sözleşme ve ekleri, düzenlenen hakedişler, bu hakedişler kapsamında uygulanmış ise cezalar ile davacıyla davalılar arasında düzenlenen sözleşme ve ekleri ile düzenlenen hakedişler, sözleşme kapsamında yapılan imalatların sözleşme, proje ve mevzuata uygunluğu da denetlenerek, davalı tarafça yasal delillerle ispatlanan ödeme miktarları ve sözleşme kapsamında davacı alacağından mahsubu gereken bedellerin, denetlenebilir nitelikte incelenip değerlendirilerek davanın sonuçlandırılması gerekirken bilirkişilerce bu kapsamda değerlendirme yapılmaksızın taraf defter kayıtları üzerinden alternatifli görüş beyan edilmiş olması, mahkemece de alternatifli görüşten hangisine ve neden itibar edildiği hususu da yeterli bir şekilde gerekçelendirilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş; az yukarıda açıklandığı hususlarda bilirkişi incelemesi yaptırılarak buna ilişkin rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, esası incelenmeksizin mahkeme kararının HMK.’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,
2-Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04.11.2020 gün ve 2018/792 E., 2020/573 K. sayılı kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-Davacı tarafça ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak 08.11.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır