Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/555 E. 2023/241 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/555 – Karar No:2023/241
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/555
KARAR NO : 2023/241

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/02/2021
NUMARASI : 2020/460 E-2021/125 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 28/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/03/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasında mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; tarafların, 17/03/2020 tarihli sözleşme ile …Turizm Otelcilik Meslek Yüksekokulu için 150 m²; 4F 28A, PR %8 DS 1000 Derzli ve delikli akustik paneli (18mm.kalınlıkta mdf/lam malzemeden, demir koknstrüksiyon, montaj işçiliği, ahşap karkas, bağlantı elemanı dahil) renk: … mdf/lam, birim fiyatı KDV hariç 230,00 TL’den 34.500,00 TL, kumaş akustik panel (18mm.kalınlıkta mdf/lam malzemeden, demir koknstrüksiyon, montaj işçiliği, ahşap karkas, bağlantı elemanı dahil) kumaş: akustik kahve B230 kodlu kumaş 230 m² birim fiyatı KDV hariç 240,00 TL’den 55.200,00 TL olarak anlaştığını, anılan sözleşmeye göre iş bitiminde metraj ölçümü yapılacağının ve iş bedelinin kesin metraja göre hesaplanacağının kararlaştırıldığını, sözleşmede 150 m² olan delikli akustik panelin 219 m², 230m² olan kumaş akustik panelin ise 229 m² olarak imal edildiğini, sözleşmeye göre yapılacak işin karşılığında davalı borçlunun ödemenin %30’unu peşin, bakiyenin ara çek ile, iş bitiminde ise kalanının nakit ödeneceğinin kabul edildiğini, müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla 16/07/2020 tarihinde Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2020/5490 takip sayılı dosyası ile icra takibine geçtiğini, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek; davalının itirazının iptali ile alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı takdirini talep etmiştir.
Davalı vekili; taraflar arasında yapılan sözleşme hükümlerine bakıldığında sözleşmenin alt kısmına yazılan notta “iş bitiminde metraj ölçümü yapılıp, kesin metraj hesaplanacaktır.” denildiğini, davacının belirttiği ve sözleşme maddesinden de anlaşılacağı üzere iş bitiminde kesin metraj hesabı yapılacağının ve net tutarın tespit edileceğinin kararlaştırıldığını, metraj henüz kesinleşmemişken müvekkili tarafından peşin olarak ödenmesi gereken 33.000,00 TL’nin ödendiğini, ödemenin kalanının yapılacak olan metraj hesaplamasından sonra gerçekleştirileceğini, fakat davacı tarafın müvekkili hazır bulunmazken metraj ölçümü yaptırdığını, tek taraflı olarak yapılan bu ölçüme dayanarak faturalandırma yaptığını, davacı tarafından 01/06/2020 tarihinde …numaralı ve 124.289,40 TL’lik fatura düzenlendiğini, her ne kadar taraflarınca böyle bir borcun olduğu kabul edilmese dahi uzun süredir ticaretle uğraşan müvekkilinin inisiyatif alarak ve iyi niyet göstergesi olarak bir miktar ödeme yapmayı kabul ettiğini, ilgili faturanın müvekkiline tebliğ edilmesinden sonra davacının dava dilekçesinde de belirttiği üzere müvekkili tarafından 19/06/2020 tarihinde 50.000,00 TL’lik çek ödemesi yapıldığını, müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı tarafından müvekkiline yapılan faturalandırmanın temelden yoksun olup, hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, taraflar arasında 17/03/2020 tarihinde sözleşme imzalandığı konusunda herhangi bir ihtilaf bulunmayıp, uyuşmazlığın davacı tarafından sözleşme kapsamında ne kadar iş yapıldığı, işin sözleşmedeki şartlar ile bilim ve fen kurallarına uygun olarak yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise davacının alacaklı olduğu miktar noktasında toplandığı, davacı tarafından davalıya karşı 92.836,94 TL üzerinden 01/06/2020 tarih … fatura numaralı, 01/06/2020 tanzim ve 01/06/2020 vade tarihli fatura üzerinden takip başlatıldığı, tarafların BA-BS formlarının ilgili vergi dairelerinden getirtilmiş olup, davacının BS formlarının incelenmesinde; 105.330,00 TL’lik mal ve hizmet verildiğinin beyan edildiği, davalının BA formlarının incelenmesinde 105.330,00 TL’lik mal ve hizmet alındığının beyan edildiği, BA-BS formları ile davacının alacaklı olduğunun sabit olup, davalı tarafından söz konusu fatura bedelinin ödendiği ispat edilemediğinden taleple bağlı kalınarak, davanın kısmen kabulü ile Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2020/5490 Esas sayılı dosyasından davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 91.289,40 TL asıl alacak yönünden iptali ile, takibin kaldığı yerden aynı şartlarla devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının inkar tazminatı talebinin kabulü ile 91.289,40 TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf başvurusunda; mahkemece davanın neden kısmen reddedildiğine ilişkin hiç bir gerekçe sunulmadığını, kararda talep edilen alacaktan hangi kalemin kabul edildiğinin, yani kabul edilen alacağın asıl alacak mı yoksa işlemiş faiz mi olduğunun dahi anlaşılamadığını, ancak miktardan anlaşıldığına göre, mahkemenin faiz taleplerini reddettiğini, mahkemenin bu red kararına da gerekçe sunmadığını, halbuki dava dilekçesinde de belirtildiği üzere sözleşmede ödeme gününün belirtildiğini, ödeme gününün de iş bitim tarihi olarak belirlendiğini, bu durumda davalı tarafça işin bitirildiğine dair irsaliyeli fatura olan 01/06/2020 tarihli fatura BA-BS formlarına işlediğine göre işin 01/06/2020 tarihinde teslim aldığının kabul edildiğini, öyleyse bu tarihten itibaren asıl alacağa tarafların her ikisinin de tacir olduğu göz önüne alındığında avans faizi işletilmesi gerektiğini, hesaplamanın bilirkişiye gönderilmeden yapılabileceğini, diğer taraftan bir an için sözleşmedeki ödeme gününün net olmadığı düşünülse bile bu durumda TTK’nin 1530/4. maddesine göre; sözleşmede ödeme günü veya süresi belirtilmemişse veya belirtilen süre beşinci fıkraya aykırı ise, borçlunun ihtara gerek kalmaksızın mütemerrit sayılacağını ve alacaklının faize hak kazanacağını, bu durumda faturanın borçlu tarafından 01/06/2020’de alındığı BA-BS formlardan anlaşıldığına göre bu defa da yine taraflar tacir olduğundan en azından 01/07/2020 tarihinden itibaren avans faizinin hesaplanarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek; davanın kısmen kabul kısmen reddi kararının kaldırılarak tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan faturaya dayalı bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararına karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Karar tarihi itibariyle miktar veya değeri 3.000,00 TL’yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (HMK 341/2) Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, 3.000,00 TL’lik kesinlik sınırı, alacağın tamamına göre belirlenir. (HMK 341/3) Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü 3.000,00 TL’yi geçmeyen taraf istinaf yoluna başvuramaz. (HMK 341/4) 200 üncü, 201 inci, 341 inci, 362 inci ve 369 uncu maddelerdeki parasal sınırlar her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. (HMK Ek Madde 1). 200 üncü ve 201 inci maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hukuki işlemin yapıldığı, 341 inci, 362 inci ve 369 uncu maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktar esas alınır. (HMK Ek Madde 2) Mahkeme karar tarihi itibariyle kesinlik sınırı 5.880,00TL’dir.
HMK’nın 346. maddesi gereğince kesin karara yönelik istinaf başvurusu ile ilgili ilk derece mahkemesince karar verilebileceği gibi, bu konuda, olumlu ya da olumsuz bir karar oluşturulmadan, istinaf incelemesine gönderilen dava dosyaları ile ilgili, aynı yasanın 352. maddesi gereğince istinaf mahkemesince de bir karar verilmesi mümkündür.
Somut olayda, davacı toplam 92.836,94 TL alacak yönünden itirazın iptali talebinde bulunmuş, mahkemece, davanın kısmen kabulüne, icra takibine yapılan itirazın 91.289,40 TL asıl alacak yönünden iptali ile, takibin kaldığı yerden aynı şartlarla devamına karar verilmiş olup, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulan miktar 5.880,00 TL’yi geçmediğinden, karar davacı yönünden kesindir. Miktar olarak kesin olduğu yasada açıkça belirtilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulamayacağından, davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin HMK 352. maddesi gereğince miktar itibariyle reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 352. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafça tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 346 maddesi gereğince 2 hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere 28/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır