Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2021/531 E. 2022/409 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/531 – Karar No:2022/409

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/531
KARAR NO : 2022/409
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/07/2019
NUMARASI : 2015/406 E-2019/606 K
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAHİLİ DAVALI : … /Anafartalar Mah. Hipodrom Cad. No:3…
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 13/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/04/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece verilen karara karşı süresi içinde davacı ile davalı vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; Irmak – Zonguldak hattı 55 nolu tünelin 0+680-0+780, 1+325-1+460 arasında kalan toplam 235 metrelik kesimin ıslahı ile tünel içine toplam 3008 metre drenaj kanalı yapılması işi için müvekkili ile davalı arasında 09.06.2010 tarih ve 0.5/1.15.2.1 sayılı sözleşmenin imzalandığını, işin kesin kabul onayının 23/07/2013 tarihinde gerçekleştiğini, sözleşme konusu işin niteliğinin tünelin ıslahı ve drenaj kanalı yapılması olduğunu, tünel içinde yapılan imalatların zorluğu bulunduğundan zamlı şekilde ödenmesi gerektiğini, tünel uzunluk zammının müvekkiline ödenmediğini, sözleşme gereği geçerli olan Karayolları Genel Müdürlüğü Birim Fiyat Tarifleri Kitapçığında Tünel Uzunluk Zammının 32.011 nolu poz olarak tanımlandığını pozun tarifinde ‘Tetler ve açık anolar hariç olmak üzere uzunluğu 300 metreyi geçen her kesitteki tünellerde tünel uzunluk zammının” öngörüldüğünü, sözleşmeye konu tünelin uzunluğunun 1.503,76 metre olduğunu, birim fiyat tariflerindeki formüle ve tünel uzunluk zammı hesabına göre yapılan hesaplamayla 0,196 oranının belirlendiğini ve bu orana göre alacak hesaplaması yapılması gerektiğini, iş gücü kaybı yönünden ise birim fiyatların hesaplanırken işçilerin, makinelerin günlük 8 saat çalıştığı göz önüne alınarak hesaplandığını yükleniciler tekliflerini verirken de günlük 8 saat çalışacağını göz önüne alarak teklif verdiklerini, sözleşmenin de bu şekilde verilen teklifin kabulü ile imzalandığını, idareden kaynaklanan nedenlerle yüklenici işi yaparken daha az çalışma süresi verilirse, yüklenicinin daha az süre verildiği ve birim maliyetleri artacağı için bu zararını karşılaması için iş gücü kaybı zammının verildiğini … tarafından müvekkilinin çalıştığı Tren Yolu Tünelinde çalışma saati olarak sağlanması gereken 8 saatlik sürenin Tünelden Tren Geçişleri nedeniyle sağlanamadığını çalışma esnasında tren yolu seyrü sefere açık olduğu için tünelden, bir önceki istasyona trenin ulaşması nedeniyle haberleşme sonucunda tüneldeki çalışmanın sonlandırılıp tünelin içindeki iş makineleri ve işçilerin boşaltıldığını, bu durum gün içinde tekrarlandığından davaya konu iş gücü kaybının oluştuğunu, tünel kesit zammı yönünden ise, sözleşme gereğince Karayolları Genel Müdürlüğü Birim fiyat Tarifleri Kitapçığında Tünel Kesit Zammının 32.009/l nolu poz olarak tarif edildiğini, ancak idarece bu konuda ve pozda herhangi bir ödeme yapılmadığını, pozun tarifine göre tünel kesit zammına ilişkin bu ödemenin yapılması gerektiğini, ayrıca davalı idare tarafından müvekkilinin hakkı olduğu halde süre uzatımı verilmeyerek, 26 gün üzerinden gecikme cezası uygulandığı, bu sürenin tespiti ile haksız ceza kesintisinin iadesi gerektiğini, imalatlar başladığında ve devam ederken davalı idare tarafından 41 gün tren yolunun trafiğe kapanmadığını ve müvekkiline çalışma imkanı tanınmadığını, şartname gereği günlük 8 saat çalışma süresi verilmesi gerekirken sadece 6 saat civarı çalışma imkânı verildiğinden işin toplamında %25 daha az çalışma süresi tanındığını, işin toplam süresi olan 125 gün x %25 hesabına göre 31 gün daha süre uzatımı verilmesi gerekirken verilmediğini, çalışılan tünelde çalışılacak 2 bölge olmasına rağmen müvekkilinin iki kesimde birden çalışmasına izin verilmeyerek sadece tek bölgede çalışmasına müsaade edildiği için de en az 40 gün süre uzatımı verilmesi gerektiğini, ancak kontrol teşkilatınca 41 gün yolun kapalı kalması dikkate alınmayarak sadece 2 gün süre uzatımı verilerek toplamda sadece 43 gün süre uzatımı verildiğini belirterek HMK’nın 107.maddesi davada, alacağın tespiti ve belirsiz alacak olarak 50.000,00 TL alacağın hakedişin imzalandığı/ihtirazi kaydın verildiği tarihten bu yana işlemiş olan ve dava süresince işleyecek en yüksek oranlı faizinin, sözleşmeye uyulmamasından kaynaklanan her türlü zararlar ile alacağın davalıdan tahsili talep etmiş, davacı vekili 08/07/2015 tarihli dilekçesi ile de dava dilekçesindeki 50.000,00 TL alacağın açıklamasını yaparak tünel uzunluk zammı alacağı için 15.000,00 TL, iş gücü kaybı alacağı için 15.000,00 TL, tünel kesit zammı alacağı için 15.000,00 TL, haksız gecikme cezasının tespit ve iadesi için 5.000,00 TL talep ettiklerini bildirmiştir.
Davalı vekili; Derdestlik ve zamanaşımı ilk itirazında bulunduklarını, esas bakımından ise davacının tünel uzunluk zammı istemesinin hukuki bir mesnedinin bulunmadığını, gerek ihale sırasında gerek ise keşif sırasında davacı tarafından hiçbir şekilde bu konuda bir beyan ileri sürülmediğini ve işin bittiğini, ödemenin de yapıldığını, davacının işin bitiminden sonra böyle bir dava açmasının hakkaniyet ilkesine aykırı olduğunu, davacının işgücü kaybının bulunmadığını, bu hususun … 2.Bölge Yol Müdürlüğü tarafından gönderilen telgrafların bilirkişilerce incelenmesi neticesinde ortaya çıkacağını, davacıya 43 günlük süre uzatımı verildiğini ve neden bu kadar verildiğinin de dilekçe ekinde sunulan raporda detaylı bir şekilde açıklandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dahili davalı vekili ;Müvekkili şirketin demiryollarında tren işletmecisi olarak taşımacılık faaliyeti gösterdiğini, yalnızca yük ve yolcu taşımaları ile ilgili uyuşmazlıklarda görevli ve yetkili olduğunu, tünel yapım işinin müvekkili şirketin görev alanına girmediğini, doğrudan alt yapı işletmesini ilgilendirdiğini, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilmesinin doğru olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince;Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller değerlendirildiğinde, taraflar arasında 09.06.2010 tarihli sözleşmenin varlığı ve sözleşmeye konu işin kesin kabulünün yapılarak davalıya teslim edildiğinin uyuşmazlık konusu olmadığı, davanın sözleşme uyarınca davacıya tünel uzunluk zammı, iş gücü kaybı, tünel kesit zammı ödenip ödenmeyeceği ödenecekse ne miktarda ödeneceği, keza gecikme cezasının sözleşmeye ve işin gereklerine uygun olup olmadığı konularına ilişkin olduğu, davalı …İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından Irmak – Zonguldak hattı 55 no’lu tünelin arasında kalan toplam 235 metrelik kesiminin ıslahı için tünel içinde toplam 3008 metre drenaj kanalı yapılması (3008 metre drenaj kanalı yapılması tünelin ıslahı işi içerisine dahil olduğu) işi için ihaleye çıkıldığı, ihale aşamasında davalı idareden açıklama talebinde bulunulduğu, ayrıca davalı idarenin zeyilname düzenlediği, yapılan ihale sonucunda işin davacı yüklenici …’a ihale edildiği, davacı ile 09/06/2010 tarihinde birim fiyat üzerinden sözleşme imzalandığının dosyadaki belgelerden anlaşıldığı, 09/06/2010 tarihli sözleşme incelendiğinde, sözleşmenin 3.maddesi ile işin niteliği ve türü, miktarının tespit edildiği, sözleşmenin 6.maddesi ile sözleşmenin türü ve bedeli, yine sözleşmenin 8.2.1 maddesi ile ve ekleri incelendiğinde Yapım İşleri Genel Şartnamesi, idari şartname, sözleşme tasarısı, birim fiyat tarifleri, mahal listesi, özel teknik şartname, genel teknik şartname, ön/kesin projeler ve sözleşmenin 8.3. maddesi ile varsa zeyilnameler, ait oldukları dökümanlar, sözleşmenin 9.maddesi ile işe başlama ve bitirme tarihinin iş yeri teslim tarihinden itibaren 125 gün olduğu, sözleşmenin 18.maddesi ile süre uzatımı verilebilecek haller ve şartların belirlendiği ve teklif mektubu ve birim fiyat teklif cetvelinin sunulduğu, yine teknik şartnamenin genel koşulları başlıklı 3.maddesinde 19.bendinde tüm imalatların tren trafiği altında yapılacağı, ancak zorunluluk çıkması durumunda demir yolunun parçalı olarak trafiğe kapatılabileceği, trafiğe kapatmanın gece trafiğinin uygun olduğu saat yapılacağı bilgisinin verildiğinin anlaşıldığı, bilirkişi raporlarında sonuç olarak davacının 6 saat çalışma süresine dayalı işgücü kaybı ile tünel uzunluk ve kesit zammı taleplerinin, yazılı açıklama, idareye sunulan teklif birim fiyatlar ve beyanlar, teknik şartnameler, zeyilname ve birim fiyat tarifleri ile sözleşme hükümlerine göre karşılanmasının mümkün olmadığı, ancak davacı tarafından ileri sürülen Narlı-Malatya Demiryolu Hattı 5. Tünel işleri kapsamında ödenmesine ilişkin yeterli bilgi ve belge bulunmadığından irdelenemediği ve bu hususun mahkemenin takdirinde bulunduğu, bir başka sözleşme hükümleri doğrultusunda yapılan iş ve işlemlerin, işbu davada, tarafların serbest iradeleriyle imzaladığı sözleşmeye emsal veya esas teşkil etmesinin mümkün olmadığı, davacının iş gücü kaybı gerekçesiyle tazminat talebi, çalıştırdığı işçi ve teknik elemanların hattın trafiğe uygunsuz sürelerle açılıp kapanmasından dolayı çalışma verimliliğinin düşmesi sebebine değil, maliyet hesabının günde 8 saat çalışma esasına dayandığı halde fiilen günde 6 saat çalışma durumunda kalındığı gerekçesine dayalı işgücü kaybı tazminat talebinin yerinde olmadığı, ancak, sözleşme kapsamı işlerin yapılması için demiryolu hattının saat 23:00 ila 05:00 arasında trafiğe kapatılması yükümlülüğünün davalı idareye ait olup bu edimini tam ve zamanında yerine getirmediği, oluşan gecikmeler nedeniyle davacı yüklenicinin ekipman ve personel maliyetlerinin arttığı, işyerinde bulunması zorunlu üç adet mühendis ile ekipman maliyeti hariç hattın trafiğe geç kapatılması ile ilgili gecikmeler nedeniyle, yüklenicinin 774,67 TL işgücü kaybı oluştuğu hususunun mahkemenin takdirinde olduğu, idareden kaynaklı sebeplerle çalışılmayan süreler, sözleşmeye konu işlerin yapıldığı demiryolu hattının trafiğe kapatılmasındaki aksamalar ve iki bölgede çalışmanın engellenmesi sebepleri dolayısı ile uzatılması gereken süreler de gözetildiğinde, işin en son 06.01.2011 tarihinde tamamlanması ve teslim edilmesi gerektiği, işin süresi içinde ve 29.12.2010 tarihinde teslim edildiği, dolayısıyla, idarece davacı yüklenici aleyhine uygulanmış bulunan 27.571,44 TL gecikme cezasının yerindelik taşımadığına ilişkin bilirkişi raporunun sunulduğu, daha sonra alınan son bilirkişi kurulu raporu ile de ayrıntılı olarak inceleme yapıldığı ve sonuç olarak davacı tarafın tünel uzunluk zammını, tünel kesit zammını ve iş gücü kaybını talep edemeyeceği ve davacı tarafa kesilen 26 günlük gecikme cezasının yerinde olmadığı nedenle kesilen 27.571,44 TL’nın iade edilmesi gerektiğini belirttiği gerekçesiyle davaya dahil edilen … Taşımacılık A.Ş. Genel Müdürlüğü yönünden lehine veya aleyhine herhangi bir hüküm tesisine yer olmadığına, davacı tarafın tünel uzunluk zammı, iş gücü kaybı, tünel kesit zammı taleplerinin reddine, davacı tarafa kesilen 26 günlük gecikme cezası yerinde olmadığından bu nedenle 27.571,44 TL alacağın dava tarihi olan 08/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … İşletmesi Genel Müdürlüğü’nden tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 1.5 milyon TL’dan fazla alacağı olduğunu belirten bilirkişi heyeti raporu dosyada mevcutken mahkeme tarafından hükme esas alınamayacak eksik bilirkişi raporuna dayanılarak hatalı şekilde karar verildiğini, birim fiyat tariflerinde açıkça %20 tünel zammı ödeneceği ön görülmesine rağmen bilirkişiler tarafından sözleşmede ve ihale dosyasında yer almayan pozlar üzerinden gerçeğe aykırı rapor tanzim edildiğini, bilirkişiler tarafından ihale konusuyla ilgili olmayan birim fiyat tarifleri kullanıldığını, … tarafından müvekkilinin çalıştığı tren yolu tünelinde çalışma saati olarak sağlanması gereken 8 saatlik sürenin, tünelden tren geçişleri nedeniyle sağlanmadığını, bilirkişi heyetinin iki rapor arası çelişkiyi gideremediği gibi ilk iki raporun aksine iş gücü kaybı talep edilemeyeceğini belirterek yeni bir çelişki yarattığını, ayrıca Yapım İşleri Fiyat Farkı Kararnamesi gereğince iş yerinin geç teslim edilmesi halinde fiyat farkı ödeneceğinin kabul edildiğini, idari şartnamede belirtildiği gibi davaya konu işte de idareden kaynaklanan yol kapama izninin geç alınması gibi sebeplerden dolayı işe geç başlanılabilindiğini, bu sebeple de fiyat farkı ödenmesi gerektiğini, mahkemenin hatalı bilirkişi raporunu hükme esas aldığını, bilirkişilerin hukuki yorumda bulunduklarını, tünel uzunluk zammı, tünel kesit zammı ve işgücü kaybı ile ilgili “Narlı-Malatya Hattı KM.154+413-797’deki L=384 m’lik 5 nolu tünelde Şatkrit Betonu Yapılması” işinde uygulanan örnek hesaplama tablosunun hükme esas alınmadığını ve bu hususta ilgili idareye yazı yazılmadığını belirterek mahkemenin kısmen red kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kararındaki 26 günlük gecikme cezasının yerinde olmadığını, kesilen 27.571,44 TL’nin iade edilmesi yönündeki değerlendirmeye katılmadıklarını, yüklenici firmanın 41 ve 30 gün olmak üzere 2 defa süre uzatımı talebinde bulunduğunu, kontrol teşkilatının bu süre uzatımı taleplerini inceleyerek idareden kaynaklı gecikmeler için firmaya 43 gün süre uzatımı verilmesini uygun gördüğünü, idareden kaynaklı süre uzatımının firmaya verildiğini, firmanın iki ayrı bölge yerine tek bölgede çalıştırılmasının nedeninin işin sözleşme bedeli içinde kalmasını sağlanması olduğunu, aksi takdirde davacının iki ayrı bölgede iki ayrı makine ile çalışacağını ve sözleşme bedeli aşılacağından işin tasfiyesinin söz konusu olacağını, bu durumun hen firmanın hem de müvekkilinin lehine olduğunu, ayrıca kontrol teşkilatınca keşif -metraj dahilindeki daha ucuz iş kalemlerinin yaptırılmasının işin geciktirilmesinden değil söz konusu işlerin tamamen statik emniyeti açısından gerekli olduğundan yaptırıldığını, davacıya 43 gün süre uzatımı verildiğini ve verilen gecikme cezasının yerinde ve doğru olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davaya dahil edilen … Taşımacılık A.Ş. Genel Müdürlüğü yönünden hüküm tesisine yer olmadığına, davalı hakkındaki davanın ise kısmen kabulune dair verilen karara karşı davacı vekili ile davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında Irmak – Zonguldak hattı 55 nolu tünelin sözleşmede belirtilen kesiminin ıslahı ile tünel içine toplam 3008 metre drenaj kanalı yapımı işi konusunda 09.06.2010 tarihli sözleşmenin düzenlendiği ihtilafsız olup davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.
Davacı vekili dava dilekçesinde talep ettiği 50.000,00 TL alacağa ilişkin olarak her bir alacak kalemine ilişkin miktarları gösterir 08/07/2015 tarihli açıklama dilekçesinde tünel uzunluk zammı alacağı için 15.000,00 TL, iş gücü kaybı alacağı için 15.000,00 TL, tünel kesit zammı alacağı için 15.000,00 TL, haksız gecikme cezasının tespit ve iadesi için 5.000,00 TL talep ettiklerini bildirmiştir.
HMK.’nın 26. madde gereğince tarafların talebiyle bağlı olunmadığına ilişkin kanun hükümleri saklı olmak üzere, hâkim, duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebilir ise de tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Bu hükme göre, mahkeme tarafların talepleri ile bağlı olup kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanaklı değildir.
Davada davacı tarafça talep kalemleri açıklanmak suretiyle gecikme cezası kesintisi için 5.000,00 TL talep edilmiştir. Mahkemece bu talebe ilişkin olarak 27.571,44 TL hüküm altına alınmıştır. Mahkemece hükmedilen gecikme cezası miktarına ilişkin olarak davacı tarafça harcı yatırılarak ıslah talebinde de bulunulmamış olduğundan mahkemece davacının talebiyle bağlı kalınarak gecikme cezası kesintisi alacağı bakımından 5.000,00 TL’nın hüküm altına alınması gerekirken HMK’nın 26.maddesindeki taleple bağlılık kuralına aykırı olarak 27.571,44 TL’na hükmedilmesi doğru olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmüştür.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı tarafça ileri sürülen istinaf nedenleri ile davalı tarafın diğer istinaf nedenleri yerinde görülmeyerek reddi gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına, davada gecikme cezası kesintisi alacağı bakımından davacının talebiyle bağlı kalınarak davanın 5.000,00 TL üzerinden kısmen kabulüne, davacının diğer alacak kalemlerini ilişkin taleplerinin reddine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,
3-Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/07/2019 tarih ve 2015/406 E-2019/606 K sayılı kararının HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına,
4-Davanın kısmen kabulüne gecikme cezası kesintisi talebi bakımından 5.000,00TL alacağın dava tarihi olan 08/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … İşletmesi Genel Müdürlüğü’nden tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacının dava konusu diğer alacak kalemlerine yönelik taleplerinin reddine,
6-Davaya dahil edilen … Taşımacılık A.Ş. yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
7-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 341,55 TL karar harcının peşin alınan 853,88 TL harçtan mahsubu ile bakiye 512,33 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
8- Davacı tarafça ödenen 341,55TL karar harcı ve 27,70 TL başvurma harcının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davada kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
10-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davada reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 6.650,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
11-Davacı tarafından yapılan 173,00 TL posta ve tebligat gideri, 5.250,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.423,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı üzerinden hesaplanan 542,30 TL’sının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
12-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
13-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince, taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran ilgili tarafa iadesine,
İstinaf İncelemesi yönünden:
14- Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının peşin alınan 475,00 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 394,30 TL harcın talebi halinde davacıya iadesine,
15-Davalı tarafından ödenen 471,00 TL peşin istinaf karar harcının talebi halinde kendisine iadesine,
16-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderleri ile ödediği başvuru harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
17-Davalı tarafından ödenen 121,30 TL istinaf başvuru harcı ile 72,20 TL posta masrafı olmak üzere toplam 193,50 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 13/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …